Şimdi Ara

Shutter Island (2010) | Martin Scorsese | Leonardo DiCaprio (19. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
550
Cevap
1
Favori
39.943
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1718192021
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bu gün izleme fırsatı buldum . İlk defa bir filmin sonunda öyle baka kaldım çok kötü oldum . Film güzeldi ayrıca. Sonuna kadar ha şimdi bişey olcak şöle olcak böyle olcak dedirten bir film
  • biraz sonra izlicem bakalım nasılmış...
  • Harika Bir Filmdi Hâla Etkisindeyim
  • çok özel bir filmdi açıkçası. keşke hep böylesi filmler çıksa.
  • şahsen inceptiondan çok daha iyi bir filmdi

    bu arada film ile ilgili bir yorum buldum
    spoiler!!



    quote:


    ''leo araştırmaları sonucunda amerikan hükemetinin insanlar üzerinde beyin kontrol deneyleri yaptıginin farkina vardi ve zindan adası hakkindaki gerçekleri ögrendi.ama hükümet leo nun calismalarinin farkindaydi.ve leo yu saf dısi birakmak icin kendi adami çak ile bu göreve gönderdi.leo için büyük bir fırsat olan zindan adası görevi onun sonu olacaktı.ilk olarak gemide sigarasınin kayboldugunu fark etti ve ortagi ona masumane bir biçimde sigarasinı verdi.ama bu sigaranin icinde leo nun sanrilar görmesini saglayacak maddeler vardı.filmdeki kaçak mahkuma yani doktora yapılan bogulan üc çocuk numarasi leo yada yapıldı.leo bunlara inanmadı filmin sonunda çak a dedigi gibi canavar gibi yasamak mı iyi biri olarak ölmek mi dedi.yani oynanan oyunları kabullenip deli gibi yasamaktansa gercekleri söyleyip ölmeyi tercih etti.ispatlamaya çalıştigi beyin deneylerine kurban gitti.sonu fenerde ameliyat masasinda ölüm oldu...bu film gercekleri yansitmaktadır.2.dünya savaşı sirasinda insanlar üzerinde deneyler yapılmistir.''




  • ya şimdi di caprio deliyse son anda iyileşip numara yapıosa.2 yıllık bi uraş veren doktorlar nası hemencecik yiyolar numarayıda hala hasta sanıolar.okadar basitmi.

    doktorun orda tabancayı cıkartamaması sadece di caprio ya düzenlenen bi oyun oldugunu gösterir deli yada aıllı oldugunu değil.akıllıda olsa delirtmek icin öyle bi oyun oynayabilirler ama bu seferde niye o kadar zahmete giripte delirtmeye calıssınlar.

    muhtemel sonuç hasta olmasıydı.okadar ipucu(şiddet eğilimi,halisünasyonlar vs.)
  • en kısa zamanda bende izleyim şunu
  • Dicaprio'nun geçen yıldaki ikinci harikası. Diğeri elbette Inception. Ayrıca hak ettiği ilgiyi görmediğini düşünüyorum. (Underrated)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ak Ejderha

    Dicaprio'nun geçen yıldaki ikinci harikası. Diğeri elbette Inception. Ayrıca hak ettiği ilgiyi görmediğini düşünüyorum. (Underrated)


    Katılıyorum.Bu arada Di Caprio son zamanlarda gerçekten iyi filmler çeviriyor.Inception zaten konuşmaya gerek yok.Shutter Island da iyi bir filmdi.Ama Inception IMDB'de 4.olmayı hakkedicek bir film değildi bana göre.
  • Ben beğenmedim bunu.Bilmiyorum nedenini ama çok etkileyemedi beni , sonu da kötüydü.

    Inceptiondan sonra izledim belki onun etkisinin gölgesinde kalmıştır

  • mağaradaki kadın sendromunu atlatamayan arkadaslar bir daha baksın o sahneye.göreceklerki leo yu uyandırırken ayagında ayakkabıları var.sanırım bu leo yu gerçekten deli yapmaya yeterli bir kanıt olur:)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: St.Rendroy

    Ben beğenmedim bunu.Bilmiyorum nedenini ama çok etkileyemedi beni , sonu da kötüydü.

    Inceptiondan sonra izledim belki onun etkisinin gölgesinde kalmıştır


    Büyük hata yapmışsın Inception'dan hemen sonra film izlemicektin
  • Filmle ilgili detaylı yorumum(okuduğum yorumlardan ve fark ettiğim şeylerden oluşuyor):


    Filmin çok güzel olduğunu düşündüğümü ilk izlediğimde de belirtmiştim burada. 2 gün önce yeniden izledim, epey de yorum okudum. Kafamda oluşan şey adamın deli olduğu, bence filmdeki her şey adamın deli olduğuna ve son sahnede önceki acılarını hatırlamamak için ya da hissetmemek için(karısının ve çocuklarının ölümü) lobotomiye gidip hissiz bir insan olarak yaşamaya devam etmesine işaret ediyor. Benim bildiğim kadarıyla lobotomiden sonra ölüm yok. Bu yüzden "Which would be worse, to live as a monster or to die as a good man?" cümlesinde kastedilen şey lobotomiden sonra ölü gibi, hissiz bir insan olarak yaşamak.

    Filmin ipucu veren sahnelerine gelince:

    0- (En son aklıma geldi) İlk sahnelerdeki silah olayını(silahını çıkarmayı çok güç başarması) zaten herkes fark etti. Bu Marshal'ın deli olmadığı yönündeki görüşte kullanılmış birkaç yerde ama bana pek mantıklı gelmedi o tarz argümanlar. Bu çok net olduğu için geçiyorum.

    1- Filmin başında gemideki sigara olayı, adamın sigarasının kayıp olması ve en baştan itibaren Marshal'a(dedektif olmadığına inansam da böyle yazayım) sigara vermeleri - ki bu sigaralar nöroleptik uyuşturucu olarak kullanılıyor. Ayrıca filmin başındaki diyalogta Laeddis'in kundakçı olduğu ve yangın çıkarttığı konusundaki görüşü(Laeddis kendisi oluyor bana kalırsa) karısını öldüren adamın kendisi olduğunu(kundaklayarak da olsa) bilinçaltında sakladığını ortaya koyuyor. Daha sonraki bir sahnede karısını hem yanarken hem de karnından kan akarken(karnından vurmuştu hatırlarsanız) görmesi de bizim kafamızı karıştırmak için yapılmış. Ben bu kundakçı hikayesinin yukarıda bahsettiğim şekilde bir bilinçaltı yansıması olduğunu düşünüyorum, karnından akan kan zaten malum.

    2- Hemşireleri ve diğer personeli sorguya çektikleri sahnede Dr. Sheehan nerede diye sorduğunda, hemşirenin gerginleşmesi ve Chuck'ı gözleriyle işaret etmesi(gerginlikten) ve Chuck'ın da onu çektikleri sahnede yere fakat hemşireye doğru bakması ve onun da gerginleşmesi

    3- Hastalardan normal görünen kadını sorguya çektiklerinde, Dr. Sheehan yakışıklıdır vs. dediğinde Chuck'ın aldığı tavır, tam da günlük hayatta biri bizi övdüğünde hafif utangaçlık hafif artistlik diyebileceğimiz bir tavır, bu sırada 2 kere odaklanıyor kamera Chuck'a ve 2'sinde de çok net bu tavırlar, mutlaka fark edeceksiniz.

    4- Bu hasta kadının su içerken sağ eliyle içmesi(daha doğrusu içmeyip çünkü bardak yok "suyu" ağzına götürürken) fakat nedense içtikten sonraki sahnede sol eliyle bırakması. Bence kadının kağıda yazdığı "RUN" yazısının gerçekliğini sorgulatıyor, hatta okuduğum bir yorumda biri bu yazının Marshal'ın el yazısı olduğunu söylemişti ama nasıl anlamıştı unuttum.

    5- Adadaki yöneticiler toplantı yaparken odaya 66 hasta olduğunu söylüyorlardı. Marshal da odaya girmişti ve bunu duydu. "67. hasta kim?" diye yazan Rachel Solando'nun notunu kastederek 66 toplamın olduğunu söylediği anda Ben Kingsley'in "That's correct." derkenki bakışları, gülüşü ardından Chuck'ın da attığı bakış tam olarak "Aha anladı bizim deli" bakışı bana göre. Ben bu bakışları sinemada izlediğimde fark edememiştim çünkü altyazıya iyi odaklanmam gerekiyordu. Fakat daha sonra izlediğimde bu tarz bakışların her şeyi anlattığına inanıyorum. Bence özellikle Chuck'ın bakışları(film boyunca) çok şüphe uyandırıcı ve deli olduğunu işaret eder yönde.

    6- 5. sıradaki olayın devamında(Rachel bulundu demişti Ben Kingsley) Rachel'ı görmeye gidiyor bizim Marshal. Orada kadınla konuşurken kadın "Daha sonra gölde uzunca bir süre yüzmeye karar verdim." diyor. Bu bence Marshal'ın hafızasına bir gönderme, bakalım hatırlayacak mı olanları diye. Burada biraz enteresan bir şey var. Çünkü Marshal zor yutkunuyor ve bir an duraklıyor. Bunun nedenini anlayamadım. Daha sonra kadın seni düşündüm falan diyor bu da göl olayına bir gönderme olabilir. Hatta çok yüksek ihtimal.

    7-Marshal'ın Andrew Laeddis'i bulmak için ünlü koğuşa girmesi ve daha sonra bir delinin ebesin diyerek uzaklaşmasından sonra Marshal bu deliyi yakalıyor. O sırada görevlilerden biri geliyor. Chuck'la beraber götürüyorlar deliyi. Bu sırada Marshal da gitmek istiyor ama sen gelme, sen uzaklaş("Take a walk.") diyor. Bence bu da planın bir parçası. Çünkü George Noyce'la konuşturması ve artık olanları hatırlaması gerekiyor. Zaten saçma yani düşününce sen gelme, devam et demek ne alaka.

    8- George Noyce'la konuşurken Noyce'un Marshal'a yüzümü sen bu hale getirdin ve "This is a game. All of this is for you."(Bu bir oyun. Bunların hepsi senin için yapılıyor.) demesi. Daha sonra zaten soruşturma falan yaptığın yok, bu labirentte bir faresin sen demesi. "Bu adaya geldikten beri hiç yalnız kaldın mı?" demesi üzerine Marshal'ın ben insanlara güvenirim demesi ve Noyce'un o zaman onlar çoktan kazandılar falan demesi. Daha sonra Noyce, Marshal'ı Andrew Laeddis'i sadece deniz fenerinde bulabilirsin diyerek oraya yönlendirmesi.(Noyce da planın bir parçası ama yüzümdeki izleri sen yaptın derken ağzından kaçırıyor anladığım kadarıyla)

    9- Deniz fenerine gitmek istersen Chuck'la karşılaşması ve diyaloglar sonrası geri dönüşünde aşağıya düştüğünü hayal edip aşağıya doğru inmesi. Adam ölmemiş zaten. Aşağıya inmesi, bunu gördüğünü zannetmesi, gerçek Rachel Solando'nun saklandığı bölgeden(her yere yayılmışlardı.) onlarca fare çıkması(Oha!) vs. bana tamamen hayal ürünü geliyor. Aralarında geçen konuşmaları da hayal ürünü olarak kabul ediyorum. İnanmak istediği şeyleri söyledi ona bu diyaloglarda, o da inandı.

    10- Ben Kingsley'i yeniden gördüğü, onların terapi gibi bir yerden çıktığı sahnede Ben Kingsley'le olan diyalogları zaten çok güzeldi. Bu sırada hasta bildiklerimizin tavırları falan çok garipti. Bendeki İngilizce altyazıda birkaç şey söylüyorlar. Net bir şey söylemek zor ama söyledikleri bir oyunun parçası olduklarını işaret ediyor bence. Hatta dur onların diyaloglarını da yazayım:

    1-Stop looking at him.
    2-I don't like that.(bence rol yapmaktan bahsediyor burada)
    3-Well, I don't remember what I'm supposed to remember.(burada ne söylemesi gerektiğinden bence)
    4-We're gated down. We are fine.(burada da bize bir şey yapamaz bu deli - ki kendisi bayağı zarar vermiş delilere ve personele filmin sonlarında Ben Kingsley söylüyordu.)

    Leo ve Ben Kingsley'in diyalogları sırasında şöyle bir şey geçiyor:

    1- Marshal(Leo) 2- Dr. John Cawley(Ben Kingsley)

    1-Hmm.
    2-Cigarette?
    1-No, thanks. I quit. (bu sırada Ben Kingsley'in kafasını çevirme hızı inanılmaz)
    ...
    2-So you're taking the ferry?
    1-Yes, absolutely.
    1-I think we've gotten all we came here for, so...
    2-"We," Marshal?
    1-Speaking of which, have you seen him, Doctor?
    2-Who?
    1-My partner, Chuck.
    2-You don't have a partner, Marshal. You came here alone.
    ...
    2-So, tell me again about your partner.
    1-What partner?

    Ayrıca yine bu diyalog sırasında geçen çok önemli kelimeler:

    -You know, I've built
    something valuable here,
    -and valuable things have a way of
    being misunderstood in their own time.
    -Everyone wants a quick fix.
    They always have.
    -I'm trying to do something that people,
    yourself included, don't understand.
    -And I'm not going to give up
    without a fight.

    Bu söylenenler tamamen Ben Kingsley'e ait. Ve bence burada kesinlikle lobotomi yapılmasını istememesinin ve bu yüzden uğraş vermesini insanların anlamamasından bahsediyor. En sonda da pes etmeyeceğim, savaşacağım diyor, bu da Leo üzerinde uyguladıkları planın sonuçlarını almak adına bana kalırsa.

    Hatta yine bu diyaloglar sırasında Leo'nun(Andrew Laeddis) bu George Noyce'u dövmesine de bir gönderme var. Dediği özet olarak şöyle: "(Noyce kuruntulu biri mi diye soruyor Leo.) Evet fazlasıyla. Hatta Noyce'un söylediği bir hikaye bir hastayı çok üzdü ki hasta onu dövdü." Bu tamamen Marshal'ın Noyce'u dövmesine işaret ediyor. Neden dövdü? Çünkü ona gerçeği açıkladı 2 hafta önce. Filmin sonlarında deniz fenerinde Ben Kingsley'in dediği gibi: "O sana Laeddis diye hitap etti, sen de o kişi olmamak için her şeyi yaparsın." Deniz fenerindeki diyaloglar çok önemli, tekrar bakın.

    11- Ve filmin sonu. Oradaki diyaloglar çok anlamlıydı. Dikkat ederseniz bu adadan çıkmamız lazım diye başa dönünce Leo, Chuck hemen bir kafa sallama işareti yaptı orada Leo'nun iyileşip iyileşmediğini öğrenmek isteyen yöneticilere. O yöneticiler de lobotomiyi hazırlamak için emir verdi görevlilere. Neden lobotomi yapılacak Leo'ya? Çünkü Leo'nun iyileşmediğini zannediyor onlar.

    Oysa Marshal(Leo) bilerek lobotomi istedi, çünkü daha önce çocuğunun boğulmasını ve eşini öldürmesini hatırlayacaktı iyileşseydi. İyileşseydi o adadan kurtulabilecekti sağlıklı olduğunu söyleyecekti yöneticiler ve ayrılmasını sağlayacaklardı. Fakat o hayatı boyunca acılarını hatırlayacağı için lobotomi sayesinde bir ölü gibi yaşamayı seçti. Artık hiçbir şey hissetmeyecekti, büyük ihtimalle hatırlamayacaktı da.(bundan emin değilim, lobotominin etkilerini tam bilmiyorum.)

    Sonuç olarak o meşhur cümleyi söyledi Leo: "Which would be worse, to live as a monster or to die as a good man?" - "Hangisi daha kötü olurdu, bir canavar olarak yaşamak mı yoksa iyi bir insan olarak ölmek mi?"

    Filmin sonunda deniz fenerinin gösterilmesi ise lobotomi yapılması için oraya götürüldüğünü gösteriyor. Ve her şey bitiyor.

    Benim filmden anladıklarım ve gerçek olduğuna inandıklarım bunlar. Diğer sonu açıklayan görüşlere da saygılıyım. Belki benim yukarıda değindiğim şeyler farklı anlamlara geliyordu ya da yanlış açıkladım vs. Uzun yazdığım için anlatım bozukluklarını ve yazım hatalarını dikkate almazsanız sevinirim.


    Çok önemli bir şeyi yazmayı unutmuşum:


    Ben Kingsley ile ilk kez karşılaştıklarında Rachel Solando hakkında denilen şeyler de bir ipucu. Marshal'ın karısının yaptığı şeyleri(boğarak çocuklarını öldürmesi, daha sonra masaya koyması onları vs.) tamamen Rachel Solando'nun hikayesi gibi gösteriyorlar. Hatırlatma aracı olarak kullanıyorlar. Bu da çok önemli.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi armasova -- 23 Mart 2011; 19:16:46 >




  • Ben kendimce cozum olayi


    Di caprio surekli basa saran bir kaset sizofren yani kaset basa sarinca bunu bu kurgu nun icine atiyorlar.gemi adaya ilk yaklastiginda tum gardiyanlar elleri tetikte silahlari hazir tedirgin olarak karsiliyorlar bizim di caprio yu ayrica adamlariniz gergin diyince su anda hepimiz oyleyiz cevabini aliyor.hapishanenin girisine gelindigi sirada kurgu gerceksi olsun diye giriste silahlarini aliyorlar cunki sahte yada bos olduklarini er gec anlarlardi daha sonra di caprionun yardimcisinin silahi kilifindan bir hamlede cikaramayisi direk polis olmadiginin kaniti.daha sonra bas hekim in yanina gittiklerinde bashekim ona akillilik bir secim degildir onu secemezsiniz diyerek bence deli olmak dunyanin sonu degil kabullenilebilir bisey demek istedi.daha sonra kacan hastayla ilgili yaptiklari sorusturmada tuvalate gittim diyen gorevli kurgu geregi yalan soyluyor ve herkes bunu biliyor.hastanin filan kactigi yok.gardiyanlarla birlikte aramaya ciktiklarinda filim ozellikle gosteriyor orayi gardiyanlar suya tas atiyor sohber ediyor yani kimse bi sey aramiyor.daha sonra gardiyanlara magaralari ve deniz fenerini sorup durunca bunlarda magaraya ve deniz fenerine gitmesi icin ona sebep veriyorlar yani kaldirimin kenari sigara koyup gidiyor bizim di caprio asagi inip magaraya girince aslinda hic kimsenin olmadigi magarada sizofren oldugu icin haya urunu biriyle konusuyor.filmin sonuna gelirsek sonunda bizim hasta iyilesiyor ama bilerek lobotomi olmaya gidiyor.oldurme diye bisey yok filmde.




  • ben de az önce izledim çok etkileyici bi film nasıl bi senaristtir bunu yazan nasıl bi psikoloji
  • quote:

    Orijinalden alıntı: St.Rendroy

    Ben beğenmedim bunu.Bilmiyorum nedenini ama çok etkileyemedi beni , sonu da kötüydü.

    Inceptiondan sonra izledim belki onun etkisinin gölgesinde kalmıştır


    Dediğin gibi İnception'dan sonra çok etkilemedi ama bu kötü film olduğu anlamına gelmez.

    Senaryo da İnception kadar ilginçti.
  • çok iyi bir filmdi. mesajım bulunsun.
  • Digitürk verdi bugün bende izinliydim tekrardan bi izledim gerçekten çok iyi film, Di Capriyo yaşı ilerledikçe oyunculuğuda ayrı bi ilerliyor.
  • güzel film

  • Filmi yeni bitirdim yönetmenler istediklerini yapmışlar izleyenlerinde kafasını feci şekilde karıştırmışlar , kitabını okumadan kimse anlamayacak galiba , kitapta böyleyse yandık
  • 
Sayfa: önceki 1718192021
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.