Şimdi Ara

ŞİZOFREN BİR ANNE İLE YAŞAMAK

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
23
Cevap
5
Favori
11.574
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
9 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Merhabalar arkadaşlar. Çok dertliyim kime anlatsam anlamlandırması zor bir durum o yüzden forumda paylaşmak istedim:
    Arkadaşlar biz 4 kişiyiz Annem Babam kardeşim ve ben. Annem ben doğduğumdan beri şizofren.Kardeşim ben doğduğumdan beri yürüme,konuşma engelli. Hiç bir işini yardımsız yapamaz. Sorun olan nokta burası değil ben 3 yıl sonra doktor olacağım gerekirse işimi bırakır ona bakarım.Annem şizofren olduğu için bağırır çağırır kendi kendine konuşur. Yüz ifadesi mimikleri yoktur . Şizofreninin bir bulgusu olarak kapıları kapar. Gerekli gereksiz her şeyi saklar biriktirir. Yemek yapamaz. Temizlik yapamaz. Bunlar hastalığın doğal seyrinde görülen bulgular. Sorun olan nokta burası da değil Benim sorunum şu: Annem her bağırdığında (Babamın onu kovmak istediğini söylemesi. Benim ve kardeşimin hakkında kötü konuşması. Saçma olan aslında olmayan bir sürü nedeni varmış gibi sanması) Bunlar benim eğitim hayatımı sosyal hayatımı çocukluktan gelen psikolojik etkilenimimi belki ilerde aşk evlilik hayatımı etkilemesini geçtim. Kardeşim yürümediği ve bize muhtaç olduğu için Annemin her bağırışında korkması ve zamanla epilepsi hastası olması ve epilepsi ilacı kullanması gibi bir durum yaşıyoruz. Üstüne üstlük babamın yaklaşık 15 yıldır işten çıkıp eve gelip evde 2 3 saat yemek yapması onu yaşı hala ileri olmasa bile yormaya başladı. Ben yapamıyorum yoruldum diyerek yaşadığı çaresizlik. Dışardaki tüm ailelerden farklı olarak kardeşim ve ben annelik tanımını hiç yaşayamadık babam da hanımı olma tanımını hiç yaşayamadı. Gerekirse her hizmetini yaparım o ayrı bir şey ama her şizofreni atağında evde ayrı bir gerginlik ayrı bir korkuyla 22 yıldır böyle bir psikoloji ile büyüdüm. Kendini veya bizi öldüredebilirdi ve atak geçirirse hala öldürebilir. Sonucta anne o insan böyle bir durumla karsı karsıya kaldıgında akıl ve ruh sağlığı hastanesine tedavi için göndermekte istemiyorum. Çünkü yüksek riskli bir durum oluşturduğu için hastanede yatış işlemlerini gerçekleştirecekler. Evde kalırsa atak geçirmezse sorun yok ama geçirdiğinde ayrı bir kıyamet yaşıyoruz. Üniversitedeyken her gün ailem yaşadığı için mutlu oluyorum. Keşke benim de derdim beni bırakan sevgilim. Bütünlemeye kaldığım finalim. Düşük aldığım komitem. Geçici bir hastalık geçiren aile fertlerimden birinin üzüntüsünü yaşamam. Paramın olmayışı. Misafire rezil olmak. Halı sahada yenilmem. Peste yenilmem. Falan felan olsa. İnanın o kadar hissizleştim ki insanlara önemli gelen heyecan veren veya üzen şeyler başıma gelse hiç bir reaksiyon veremeyecek gibi hissediyorum. Ve bunu arkadaşlarımın akrabalarımın bilmiyor oluşu ile beraber benden normal olmam gereken durumlarda normal olmadığım zaman suclanmam. İçe kapanık biri olmam. Falan felan... Kısaca mutsuzum sizi de yordum ama okuyan arkadaşlara teşekkür ederim en azından derdimi paylaştım.

    Edit : Bir kız sevdimm her şey mükemmel ama annemden dolayı ailesi korkar da bana vermezse yıkım olur benim için...
    Ne yapacam bilmiyorum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi xasasasx -- 29 Temmuz 2018; 1:50:57 >







  • Hocam herkesin bir derdi var.Önemli olan güçlü olabilmek,bunların üstesinden gelebilmek.Benim de pek yüzüm gülmez,hep depresifimdir.6 yıl önce evimize,arabamıza haciz geldi,iflas ettik.Babam o günden beri işsiz.Kendi başbakanlık bursumla eve para gönderdigimi hatırlıyorum.Ekmek alacak paramızın olmadığı,mahalle bakkalına 1.5 bin TL borç yazdırdığımız oldu.Düşün bir de ben o psikolojiyle üniversite sınavına hazırlandım.Ben 5 yaşındayken ev sahibi bizi kirayı ödemedik diye evden atmıştı,zabıtalar tüm eşyalarımızı dışarı attı zorla.Ben o esnada ağlayan anneme sana büyüdüğümde ev alacağım üzülme demiştim.Bu sözümü de tutacağım.Yani herkesin derdi var muhakkak.Sen en azından doktor olacağın için maddi durumun daha iyi olur.İssiz kalma sorunun olmayacak bir de öyle düşün.Mutlu bir hayatın olur inşallah

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hocam seni çok iyi anlıyorum fakat öyle birşeyki nefes alıp veriyorsak yaşamımızı öyle yada böyle sürdürüp birgün gözümüzü kapatıncaya dek acılar ve hüzünlerle boğuşup dert çekmeye mahkumuz..

    Ben 2 seneye yakın antidepresan alıyorum ve hiç hastalığım tamamen geçmedi..2 sene öncesi yaşam dolu sevincim hastalığım sürecinde hayat bana ızdırap oldu..

    Hastalığımın ilk zamanlarında kalbim tekleyip düzensiz nabız atımlarında en önemlisi ruhsal çöküntümde çok korkardım allahım ölüyormuyum ben derdim hep kafamın içini kemirirdim..

    Ama 2 seneden beri bu rahatszlığı takmıyorum yani ölürsemde ölürüm diyorum korkmuyorum..kalbimde atsa..nabzımda düşse,fenada olsam o an içimden hadi bu sefer al beni diye dua ediyorum..

    Yani kısa lafın kısa özeti YAŞIYCAKSIN...Bnm hep bir lafım var Eğer nefes alıp veriyorsan Mücadeleye DEVAM...

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • Dünya da milyarlarca insan var..

    Ve milyarlarca dert sıkıntı..

    Milyarlarca sıkıntıyı tek bir insana yüklememiş Rabbimiz..insan çatlardı yoksa.. Her gün başka bir problemi olan insana rastlıyoruz..

    Ve Allah insana kaldıramayacağı yükü vermezmiş..



    Sen benden konuyu daha iyi biliyorsun kardeşim , bu hastalık kontrol altına alınabiliyor..



    Hastaneye alınabilir diye bunu öteleme .. Biliyorum ki çok zor ...

    Ama sen anneni bir huzurevine bırakıp arkanı dönüp gitmiyorsun..



    Hastaneye gitmek belki daha iyi olabilir ... Sonradan bazı şeyler maalesef geç kalinabiliyor..





    Kısa bir not....



    Şizofreni Tedavisinde Kullanılan Yöntemler:



    İlaç tedavisi: Şizofreni tedavisinde kullanılan ilaçlara antipsikotikler denir. Bu ilaçlar şizofreniyi ortadan kaldırmaz, fakat delüzyonlar, halüsinasyonlar ve düşünme problemleri gibi semptomları hafifletmeye yardım eder. Eskiden beri kullanılan ilaçlar; Thorazine, Prolixin, Haldol, Navane, Stelazine, Trilafon ve Mellaril, yeni ilaçlar ise; Abilify, Clozaril, Geodon, Invega, Risperdal, Saphris, Seroquel ve Zyprexa’dır . Psikososyal terapi: İlaçlar belirtileri hafifletmeye yardımcı olurken, çeşitli psikososyal tedaviler de hastalıkla alakalı davranışsal, psikolojik, sosyal ve mesleki problemlerde faydalı olabilir. Terapi yoluyla hastalar semptomlarını kontrol etmeyi, erken uyarı işaretlerini fark etmeyi ve nüksetmeyi önleyici bir plan yapmayı öğrenebilirler. Psikososyal tedaviler şunları kapsar:



    Rehabilitasyon: Şizofreni hastalarının toplumda faaliyette bulunmalarına ve mümkün olduğunca bağımsız yaşamalarına yardım etmek için sosyal beceriler ve meslek eğitimine odaklanır

    Bireysel psikoterapi: Kişinin hastalığını daha iyi anlamasına, başa çıkmayı öğrenmesine ve problem çözme becerisini geliştirmesine yardımcı olur.

    Aile terapisi: Ailelerin şizofreni hastası olan yakınlarına daha iyi yardımcı olmalarını ve onlarla daha etkin bir şekilde ilgilenmelerini sağlar.

    Grup terapi/destek grupları: Karşılıklı yardımın sürekliliğini sağlar.

    Hastaneye yatma: Şizofreni hastalarının çoğu ayakta tedavi edilir. Bununla beraber şiddetli semptomları olanlar veya kendilerine ya da diğerlerine zarar verme tehlikesi olanların durumlarının dengelenmesi için hastaneye yatırılmaları gerekebilir. Elektrokonvulsif Terapi (EKT): Bu kişinin kafasına yüzeysel elektrotların yerleştirilerek bir dizi elektrik şokunun beyne gönderildiği bir prosedürdür. Şoklar beyinde nörotransmitterlerin salınmasına sebep verir. Bu tedavi şekli günümüzde şizofrenide nadir olarak kullanılır. İlaçlar yetersiz geldiğinde veya katatoni veya depresyon hastalığın tedavisini zorlaştırdığında, EKT faydalı olabilir. Beyin cerrahisi: Beyindeki belirli sinir bağlantılarının kesilerek ayrıldığı lobotomi önceleri şiddetli, kronik şizofreni hastalarında kullanılıyordu. Günümüzde ise çok nadir durumlarda kullanılır, çünkü bu ameliyat ciddi kişilik değişikliklerine yol açabilir ve esasen daha iyi sonuçlar genellikle daha az şiddetli ve tehlikeli işlemlerden elde edilebilir.



    Şizofreni hastaları tehlikeli midir?



    Kitaplar ve filmler çoğunlukla şizofreni hastalarını tehlikeli ve vahşi gösterir. Oysa bu her zaman geçerli değildir. Çoğunlukla çevrelerinden uzaklaşmayı ve yalnız olmayı tercih ederler, fakat hastalığın yanında madde veya alkol bağımlılığı olanlar tehlike ve şiddet içeren davranışlarda bulunabilir. Öte yandan şizofreni hastaları kendilerine zarar verebilir. Şizofreni hastaları arasında genç yaşta ölümün birinci nedeni intihardır. Doğru tedaviyle şizofreni hastaları psikiyatri hastaneleri yerine, aileleriyle veya toplum içinde üretici bir hayat yaşayabilirler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Mavisevda -- 31 Mayıs 2017; 23:44:55 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Çok bilinçli bir insan olduğunuz belli. Bunlarda geçecek hocam, umarım istediğiniz psikolojiye kavuşursunuz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hayat bugün alır yarın verir. Kendinize dikkat et, akıl sağlığına ve beden sağlığına dikkat et, kendini ihmal etme. Gençken kendini geliştir, yarın sana sen lazım olacak, başkası değil.
  • Kardeşim Allah yardımcın olsun. Yaşadıkların gerçekten çok zor , emin ol bugünlerde geçecek bir gün. Annenin tedavi olma ihtimali yok mu hiç? En azından hafifler belki durumu.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Allah yardımcın olsun,kardeşim sakın pes etme sakın...yüzmüşün yüzmüşün kuyruğuna getirmişsin..doktor olduğunda imkanların dahada gelişecek inşl. daha kolay bakarsın annene
  • quote:

    Orijinalden alıntı: AloneAssassin


    Kardeşim Allah yardımcın olsun. Yaşadıkların gerçekten çok zor , emin ol bugünlerde geçecek bir gün. Annenin tedavi olma ihtimali yok mu hiç? En azından hafifler belki durumu.

    İlaç tedavisi var ama ne yazıkki bu hastalığı tümüyle silebilecek bir yöntem yok ilaçlar hastalığı tedavi etmez oluşan semptomları azaltır teşekkür ederim düşünceleriniz için sağolun
  • quote:

    Orijinalden alıntı: arimaya1

    hic mutsuz olma..siz elinden geleni yapiyosunuz.her sey icinde Alah razi olsun sizden.bu dunya gelip gecici zaten.Allah kuluna cekemeyecegi bi yuk vermezmis.annen ve kardesin cok sansli sen gibi abi ve babaya sahip oldugu icin.3 yil gecsin sen doktor olunca daha kolay olur emin ol ki bazi seyler simdi ogrenci olunca bazi isler zor geliyo biliyorum.gerekirse bi yardimci tutarsiniz ev islerinde vb.bazi islerde yardimci olur.kardesine bakmada annene göz kulak olmada.sadece 3 yil kalmis onuda atlatırsanız belki her sey daha iyi olacak.gonlunu hep ferah tut ve guclu dur baska birisi olsaydi bunlari kaldiramazdi bile belki.ama herkesin bi imtihan sekli var belki sizinki biraz daha zordur ama cok daha kotusu de olabilirdi yinede bunada sukur.hepsi hayatta olsunlarda yeter.annenede hep sevgi goster belki o da bu durumlardan en az sen gibi mutsuzdur belkioyalayacak ve biraz daha sakinlesmesini sagliyacak uğraşlar bulsanız örgü ormek gibi yada kucuk süslemeler yapmasi gibi bazi islerle mesgul etmeye calissaniz ilaclarini duzenli kullaninca nobetleri azalir ilaclarinida duzenli filan kullaninca.zaten bunlari dememe bile gerek yokta siz benden daha iyi bilirsiniz. insallah hemen duzelir her sey yoluna girer allah yardimciniz olsun

    Çok teşekkür ederim düşünceleriniz için dinlenip bir tavsiye almak bile rahatlatıcı sağolun




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gandalff

    İfade biçiminden, ne kadar akıllı bir insan olduğun belli. Ne kadar sorun yaşasanız da tüm aile, için için birbirini çok seviyor gibi gözüktü bana okurken. Şunu merak ediyorum, anneni kliniğe göndermiyorsun. Peki bunu annen için mi yapıyorsun, kendin için mi? Annen içinse, bir düşünsene: Aklı yerinde olsaydı, size böylesine zarar vermek isteyebilir miydi? Sen böyle bir durumda olsan, ailen için, ailenden uzak olmayı seçmez miydin?

    Bu çok zor biliyorum, ama düşün ki siz değil de komşunuz bu tür bir hayat yaşıyor. Ona ne önerirdin? Şimdi kendini hiçe sayaraktan "benim için önemli değil ama" diyorsun da, sen de bir insansan; nasıl başkasına acıyorsan, kendine de acımalısın. Kardeşine de, babana da, annene de hatta. Gözüktüğü kadarıyla o da mutlu bir hayat sürmüyor zaten. Gitmesi, hem bir tedavi imkanı hem de hepinize iyi gelecek bir seçim. Annen evde iyileşiyor olsa, yine onun için devam ederdiniz elbet ama öyle bir durum da yok ki.

    Bu sadece en mantıklı seçenek değil, en içten ve duygusal seçenekte aynı zamanda. Aileniz için, olması gereken bu hocam. Onu ziyaret eder, uzun uzun vakit geçirirsiniz. Belki günün birinde daha iyi bir halde tekrar katılır aranıza. Anlattığın tablonun devam etmemesi gerekiyor, en azından kardeşin için. Bence babanla konuşmalısınız. Zor olacak ama üstesinden geldiğiniz, her şeyin iyiye gittiği günler göz açıp kapayıncaya dek gelecek.

    Çok sağolun düşünceleriniz için yalnız şöyle bir durum var Hastaneye tedavi altına almak beni üzse de doğru olanın bu oldugunu biliyorum yalnız kardeşim bakıma muhtac oldugu için ben de üniversitede okudugum için yalnız kalması mutsuz olması bu sefer onun hastalanma riskinin artması demek. Yaşanılabilecek son noktaya geldiğimizi hissettiğimizde mecburen öyle yapmamız gerekecek. Bir de derslerde gördüğüm ve araştırdığım kadarıyla bu hastalığın tedavisi yok ve nedeni bilinmiyor. Sadece ilaçlarla ve psikoterapi ile bu hastalığı geçici baskılamaya ve onla yaşamayı öğrenme ile gidiyor süreç. Kurduğunuz cümlelerin her biri için ayrı ayrı teşekkür ederim




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kızgın boğa

    Hocam herkesin bir derdi var.Önemli olan güçlü olabilmek,bunların üstesinden gelebilmek.Benim de pek yüzüm gülmez,hep depresifimdir.6 yıl önce evimize,arabamıza haciz geldi,iflas ettik.Babam o günden beri işsiz.Kendi başbakanlık bursumla eve para gönderdigimi hatırlıyorum.Ekmek alacak paramızın olmadığı,mahalle bakkalına 1.5 bin TL borç yazdırdığımız oldu.Düşün bir de ben o psikolojiyle üniversite sınavına hazırlandım.Ben 5 yaşındayken ev sahibi bizi kirayı ödemedik diye evden atmıştı,zabıtalar tüm eşyalarımızı dışarı attı zorla.Ben o esnada ağlayan anneme sana büyüdüğümde ev alacağım üzülme demiştim.Bu sözümü de tutacağım.Yani herkesin derdi var muhakkak.Sen en azından doktor olacağın için maddi durumun daha iyi olur.İssiz kalma sorunun olmayacak bir de öyle düşün.Mutlu bir hayatın olur inşallah

    Sizin de durumunuz çok zor psikolojik savaş diğer tüm savaşlardan daha zor. Çünkü bitmeyen bir şey. İnşallah annenize en güzel evi alırsınız. O mutlulugu görür ve yıllardır verdiğim çabama değmiş dersiniz. Düşünceleriniz için çok sağolun




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mavisevda

    Dünya da milyarlarca insan var..

    Ve milyarlarca dert sıkıntı..

    Milyarlarca sıkıntıyı tek bir insana yüklememiş Rabbimiz..insan çatlardı yoksa.. Her gün başka bir problemi olan insana rastlıyoruz..

    Ve Allah insana kaldıramayacağı yükü vermezmiş..



    Sen benden konuyu daha iyi biliyorsun kardeşim , bu hastalık kontrol altına alınabiliyor..



    Hastaneye alınabilir diye bunu öteleme .. Biliyorum ki çok zor ...

    Ama sen anneni bir huzurevine bırakıp arkanı dönüp gitmiyorsun..



    Hastaneye gitmek belki daha iyi olabilir ... Sonradan bazı şeyler maalesef geç kalinabiliyor..





    Kısa bir not....



    Şizofreni Tedavisinde Kullanılan Yöntemler:



    İlaç tedavisi: Şizofreni tedavisinde kullanılan ilaçlara antipsikotikler denir. Bu ilaçlar şizofreniyi ortadan kaldırmaz, fakat delüzyonlar, halüsinasyonlar ve düşünme problemleri gibi semptomları hafifletmeye yardım eder. Eskiden beri kullanılan ilaçlar; Thorazine, Prolixin, Haldol, Navane, Stelazine, Trilafon ve Mellaril, yeni ilaçlar ise; Abilify, Clozaril, Geodon, Invega, Risperdal, Saphris, Seroquel ve Zyprexa’dır . Psikososyal terapi: İlaçlar belirtileri hafifletmeye yardımcı olurken, çeşitli psikososyal tedaviler de hastalıkla alakalı davranışsal, psikolojik, sosyal ve mesleki problemlerde faydalı olabilir. Terapi yoluyla hastalar semptomlarını kontrol etmeyi, erken uyarı işaretlerini fark etmeyi ve nüksetmeyi önleyici bir plan yapmayı öğrenebilirler. Psikososyal tedaviler şunları kapsar:



    Rehabilitasyon: Şizofreni hastalarının toplumda faaliyette bulunmalarına ve mümkün olduğunca bağımsız yaşamalarına yardım etmek için sosyal beceriler ve meslek eğitimine odaklanır

    Bireysel psikoterapi: Kişinin hastalığını daha iyi anlamasına, başa çıkmayı öğrenmesine ve problem çözme becerisini geliştirmesine yardımcı olur.

    Aile terapisi: Ailelerin şizofreni hastası olan yakınlarına daha iyi yardımcı olmalarını ve onlarla daha etkin bir şekilde ilgilenmelerini sağlar.

    Grup terapi/destek grupları: Karşılıklı yardımın sürekliliğini sağlar.

    Hastaneye yatma: Şizofreni hastalarının çoğu ayakta tedavi edilir. Bununla beraber şiddetli semptomları olanlar veya kendilerine ya da diğerlerine zarar verme tehlikesi olanların durumlarının dengelenmesi için hastaneye yatırılmaları gerekebilir. Elektrokonvulsif Terapi (EKT): Bu kişinin kafasına yüzeysel elektrotların yerleştirilerek bir dizi elektrik şokunun beyne gönderildiği bir prosedürdür. Şoklar beyinde nörotransmitterlerin salınmasına sebep verir. Bu tedavi şekli günümüzde şizofrenide nadir olarak kullanılır. İlaçlar yetersiz geldiğinde veya katatoni veya depresyon hastalığın tedavisini zorlaştırdığında, EKT faydalı olabilir. Beyin cerrahisi: Beyindeki belirli sinir bağlantılarının kesilerek ayrıldığı lobotomi önceleri şiddetli, kronik şizofreni hastalarında kullanılıyordu. Günümüzde ise çok nadir durumlarda kullanılır, çünkü bu ameliyat ciddi kişilik değişikliklerine yol açabilir ve esasen daha iyi sonuçlar genellikle daha az şiddetli ve tehlikeli işlemlerden elde edilebilir.



    Şizofreni hastaları tehlikeli midir?



    Kitaplar ve filmler çoğunlukla şizofreni hastalarını tehlikeli ve vahşi gösterir. Oysa bu her zaman geçerli değildir. Çoğunlukla çevrelerinden uzaklaşmayı ve yalnız olmayı tercih ederler, fakat hastalığın yanında madde veya alkol bağımlılığı olanlar tehlike ve şiddet içeren davranışlarda bulunabilir. Öte yandan şizofreni hastaları kendilerine zarar verebilir. Şizofreni hastaları arasında genç yaşta ölümün birinci nedeni intihardır. Doğru tedaviyle şizofreni hastaları psikiyatri hastaneleri yerine, aileleriyle veya toplum içinde üretici bir hayat yaşayabilirler.

    Düşünceleriniz için çok sağolun verdiğiniz örnekler ve ilaçlar hastalığın tanımı ve seyri hakkında gösterdiğiniz örnekler için teşekkür ederim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Te Amo Querido

    Hocam seni çok iyi anlıyorum fakat öyle birşeyki nefes alıp veriyorsak yaşamımızı öyle yada böyle sürdürüp birgün gözümüzü kapatıncaya dek acılar ve hüzünlerle boğuşup dert çekmeye mahkumuz..

    Ben 2 seneye yakın antidepresan alıyorum ve hiç hastalığım tamamen geçmedi..2 sene öncesi yaşam dolu sevincim hastalığım sürecinde hayat bana ızdırap oldu..

    Hastalığımın ilk zamanlarında kalbim tekleyip düzensiz nabız atımlarında en önemlisi ruhsal çöküntümde çok korkardım allahım ölüyormuyum ben derdim hep kafamın içini kemirirdim..

    Ama 2 seneden beri bu rahatszlığı takmıyorum yani ölürsemde ölürüm diyorum korkmuyorum..kalbimde atsa..nabzımda düşse,fenada olsam o an içimden hadi bu sefer al beni diye dua ediyorum..

    Yani kısa lafın kısa özeti YAŞIYCAKSIN...Bnm hep bir lafım var Eğer nefes alıp veriyorsan Mücadeleye DEVAM...

    Antidepresan alıp yaşamak ta zor yan etkileri bir tarafa direnç gelişmesi ile zamanla etkisinin de azalması gibi bir durum var. Allah yardımcınız olsun. Kronik ilaç kullanımı herhangi bir hastalıkta seyri ve yaşam kalitesini düşüren bir durum. Siz de kendinize iyi bakıp mutlu olmaya calısın. Dışardaki insanların hayalleri istekleri ve yaşamının esas olarak maddi durumunu ve egosunu yükseltmeye yönelik bir içgüdüsel çaba oldugunu unutmayın(Mevki,meslek,her yönden güzel bir eş bulma isteği,ideolojik fikirleri herkese kabullendirerek tatmin olma isteği,başkasının kuyusunu kazarak kendine çıkar sağlama...) Temiz olarak kalmak her şeyden önemli. Siz ilaç kullanıyorsunuz evet ancak ilaç kullanmayıp sağlıklı oldugunu sanan insanlar ruhsal bozukluk içerisindeler bunun bilincinde olup insanları pek de fazla dert etmeyip aslında çok da önemsememelisiniz. Hiç bir insan hür karar veremediği dışardaki insanlara bağımlı kararlar ve yaşam şekli çizip yaşadığı için mutlak iyiyi insanlarda aramayın. Çok geçmiş olsun




  • Allah yardımcınız olsun .dert sahibine büyük gelir ne kadar empati yapsakta derdini tam manasıyla anlayamayız . Başarılı birisin galiba.ve yolun çok büyük kısmını halletmissin , biraz daha sabret allah kullarına üstesinden gelemeyecegi sıkıntı vermez .biliyorum edebiyat gibi geliyor ama metanetli olmak sabırlı olmak iyidir .Allah sana da ailene de sağlık sıhhat huzur nasip etsin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • benim de annem aynı şekilde... sadece küçük kardeşim yok. psikiyatriye götürmek istiyoruz kabul etmiyor. insanın sinir sistemini o kadar çok yıpratıyor ki, bunu bir tek sen anlarsın. geçmiş olsun.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Te Amo Querido kullanıcısına yanıt
    Hastaliginiz nedir?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: asosyal02

    Hastaliginiz nedir?

    Kaygı bozukluğu
  • Derdi veren Allah dermanıda veriyor demekki.
    Anne şizofren ama evlat ve koca hayırlı çıkmış kadıncağıza bakıyor.
    Allah sizin gibi insanların sayısını arttırsın ve sabır versin kardeşim.
  • Te Amo Querido kullanıcısına yanıt
    oh be bende kanser falan sandım bende ankıseyete ve hıpokondrıyazıs hastasıyım çok zor gecıyor

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.