Tesettürlü, yani müslüman ve dinine bağlı bir kadın ile Ateist veya Deist bir insanin evliliğinde sizce ne gibi problemler yasanabilir? Aileleri de göz önünde bulundurursak(tabiki tesettürlü kadinin ailesi muhafazakar olacaktir). < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Tesettürlü ile Ateistin veya Deistin Evliliği
-
-
Evleriniz iki aileye de uzak olursa çok sorun yaşamazsınız. Dindar aile en fazla abdestsiz, namazsız der ama çok takacağını sanmıyorum. Özellikle de damat başarılı biriyse hiç takmazlar. Zaten dert edecek olsalar evliliği engel olurdu. Evliliğe onay verdiğine göre çok yorucu olacağını sanmam. Öte yandan diğer aile bağnaz seküler ise gelinden utanıp saklayabilir durumu. Veyahut psikolojik şiddet gösterebilir. Modern ve eğitimliyse saygı duyacaktır. Unutmayın ki dindar kadın diğerlerinden daha görünürdür. Ateist biri beyanda bulunmadıkça kimse onun ateist olduğunu anlamaz ancak kapalı biri başörtüsünden ötürü ilk görüşte kendini belli edecektir.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-06D4C1909 -- 24 Ağustos 2020; 0:31:22 > -
yani kadinin yasayacagi problemler daha mi fazla olacaktir?
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Şartlara bağlı. Kadın her türlü daha çok problem yaşar zaten. Gelin kaynana çatışması meşhur ama damat kayınbaba çatışması pek konuşulmaz.
-
En fazla 1 yıl sonra sonuç iki ateist/deist olur.
-
Müslüman/Müslüman evliliğinden sonra erkek tarafın "illallllaaaaaah karı" diye haykırarak fikir değişikliği sebebi ile ilişkinin Müslüman/Ateist ilişkisine dönmesinden daha hayırlı, en başından kabullenilmiş bir durum olduğundan sorun olmaz.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi utkuversus -- 24 Ağustos 2020; 2:1:50 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Her türlü sıkıntı yaratır. Farklı partileri desteklemek bile sorun yaratıyor. İlk başlarda aşk, sevgi dorukta iken hiçbir şey önemli gelmez ama zaman geçtikçe ve aşk yok oldukça farklılıklar gün yüzüne çıkacaktır. Kim ne derse desin benim çevremden gördüğüm budur.
Eşinizle ne kadar uyum içerisinde olursanız o kadar mutlu olursunuz.
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
Müslüman kadın müslüman olmayan biriyle evlenemez. Bile isteye evlendiyse dinine bağlı kısmı yok olur geriye kalan tesettürdür göstermelik ibadettir falan bunlar geleneğini yaşatma güdüsü olarak açıklanabilecek hallere dönüşür. Artık üç aşağı beş yukarı kendin gibi biriyle evlisindir.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Kusura bakma ve bu bakış açısı gerikafalılık. Sırf bu yüzden babalarımızla sorun yaşıyoruz. Babalarımız da kendileri gibi düşünmemizi, aynı partiye oy vermemizi istiyor. Farklı fikir beyan edince de çatışma çıkıyor. Sizin belirtmiş olduğunuz argümandan ilerlersek iyi bir baba-oğul ilişkisi için de babamız gibi düşünmemiz lazım. Oysa babalarımız eğitimli ve modern olsa bireylerin düşüncelerine saygı duysa bunları asla yaşamayız. Konuya özne olan çiftin hangi ortak noktada birleştiği önemli. Ateist biri kapalı eşinin tatilde onunla beraber denize giremeyeceğini veyahut gece kulübüne dans etmeye gitmeyeceğini kabulleniyorsa bu çatışmaya dönüşmez. Oy vereceği partiye de dert etmemesi lazım. Önemli olan ilişkiyi ayakta tutan ortak noktalara odaklanmak. En başta o noktalar zayıfsa zaten evliliğin olmaması lazım.
Günümüzde evliliklerde problem yaşanmasının en temel sebeplerinden biri yine bu bakış açısıdır. İki taraf aynı ideolojinden gelse bile ortak noktada buluşmakta zorlanıyor. Evlilik ortak bir kültür inşa etmektir. Eğer siz kendinizden taviz vermeyip karşı tarafından size uymasını isterseniz çatışma doğar ve evlilik çöker. Misal ben dışarı çıkmayı sevmiyorum. Eşimse dışarı çıkmayı seviyor. Hafta sonu ben dışarı çıkmak istediğimi belirtip bunun üzerine inatçılık yaparsam karşıyı hiçe saymış olurum. Diğer bir örnek ise izinsiz fotoğraf paylaşılması. Benim fotoğrafımın benden izinsiz Instagram'da paylaşılmasını istemiyorsam karşı taraf buna saygı duymalı. Kocam diye paylaşır ve tercihime saygı duymazsa çatışma doğar yine. Kısacası evlilik ortak noktada buluşma sürecidir. Bunun için bol bol iletişim kurulmalı, işbirlikçi olup kapsayıcı adımlar atılmalı. Her iki taraf da birbirini kendine benzetmeye çalışırsa kıyamet kopar.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-06D4C1909 -- 24 Ağustos 2020; 1:34:49 >
-
Saygıdan bahsediyorsun ama daha karşındakinin düşüncesine saygı gösteremiyorsun. Üstelik ben forumda herhangi biriyim sadece. Sürekli katlanmak, görmek zorunda olmadığın biriyim. O halde.. Neden? Nedenini de yazında belli etmişsin zaten. Yani buradan hareketle aşağıdaki düşüncelerime inanışım daha da arttı. :)quote:
Orijinalden alıntı: Guest-06D4C1909Kusura bakma ve bu bakış açısı gerikafalılık. Sırf bu yüzden babalarımızla sorun yaşıyoruz. Babalarımız da kendileri gibi düşünmemizi, aynı partiye oy vermemizi istiyor. Farklı fikir beyan edince de çatışma çıkıyor. Sizin belirtmiş olduğunuz argümandan ilerlersek iyi bir baba-oğul ilişkisi için de babamız gibi düşünmemiz lazım. Oysa babalarımız eğitimli ve modern olsa bireylerin düşüncelerine saygı duysa bunları asla yaşamayız. Konuya özne olan çiftin hangi ortak noktada birleştiği önemli. Ateist biri kapalı eşinin tatilde onunla beraber denize giremeyeceğini veyahut gece kulübüne dans etmeye gitmeyeceğini kabulleniyorsa bu çatışmaya dönüşmez. Oy vereceği partiye de dert etmemesi lazım. Önemli olan ilişkiyi ayakta tutan ortak noktalara odaklanmak. En başta o noktalar zayıfsa zaten evliliğin olmaması lazım.
Günümüzde evliliklerde problem yaşanmasının en temel sebeplerinden biri yine bu bakış açısıdır. İki taraf aynı ideolojinden gelse bile ortak noktada buluşmakta zorlanıyor. Evlilik ortak bir kültür inşa etmektir. Eğer siz kendinizden taviz vermeyip karşı tarafından size uymasını isterseniz çatışma doğar ve evlilik çöker. Misal ben dışarı çıkmayı sevmiyorum. Eşimse dışarı çıkmayı seviyor. Hafta sonu ben dışarı çıkmak istediğimi belirtip bunun üzerine inatçılık yaparsam karşıyı hiçe saymış olurum. Diğer bir örnek ise izinsiz fotoğraf paylaşılması. Benim fotoğrafımın benden izinsiz Instagram'da paylaşılmasını istemiyorsam karşı taraf buna saygı duymalı. Kocam diye paylaşır ve tercihime saygı duymazsa çatışma doğar yine. Kısacası evlilik ortak noktada buluşma sürecidir. Bunun için bol bol iletişim kurulmalı, işbirlikçi olup kapsayıcı adımlar atılmalı. Her iki taraf da birbirini kendine benzetmeye çalışırsa kıyamet kopar.
Baba-oğul ilişkisinin karı-koca ilişkisi ile uzaktan yakından hiçbir alakası yok bana göre. Orayı geçeceğim direkt.
Bir evlilik tabi ki saygı temelli olmalıdır ama hiçbir evlilik sorunsuz değildir. Her zaman mutlu olamazsınız. İlişkiniz hiç pürüz yaşamadan devam ediyorsa zaten daha büyük bir sıkıntıniz vardır çünkü bir tarafin sürekli alttan aldığını gösterir ve bu kemiğe dayandı mi hiç iyi şeyler olmaz. Bazı zamanlar olur iki taraf da çok gergin olur, en ufak şeyden patlamalar yaşanabilir ve o zaman farklılıklar sorun olmaya başlar. İşte o zaman uyumlu bir çift olmanın önemi ortaya çıkar. Uyumlu bir cift olmak her ilişkinin olmazsa olmazidir. Bu kadar basit. Her konuda tıpatıp aynı olamazsiniz, elbet farklılıklarıniz olacaktır ama bu farklılıklar dini görüş, siyasi görüş gibi farklılıklar olmamalı. Hadi dini görüş bir halledilebilir. Ama parti farklılıkları çatışmaları er ya da geç doğurur ama kesin doğurur, kusura bakma da gerçekleşlerle yüzleş. Olması gerekenlerle değil olağan şeylerle yaşıyoruz. Bunun yaşanmaması için arada sırada haber takip eden, partiyi tutmak için tutan insanlar olması lazım amaaa ikisi de tuttukları parti için koyu bir seçmen ise...
Dediğim gibi ruh sağlığımızı her zaman koruyamiyoruz. Bazen ruh sağlığımız yaşadığımız sıkıntılar nedeniyle bozulabiliyor ve kadınlarda zaten sık olan bir şey bu. Yani aynı anda iki ruh sağlığı bozulmuş insanın yanyana gelmesi zaten çok olağan bir şey olmuş oluyor. Ee bu zamanlarda hoşgörü, alttan alma vs. seviyen çok düşüklerde seyrediyor.
Diğer verdiğin örneklere bir şey demeyeceğim, işte fotoğraf meselesi, dışarı çıkma meselesi vs. Oralarda haklısın ama bunlar zaten siyasi görüş gibi önemli olamayacak pürüzler. Bunlar çok kolay bir şekilde kavga başlamadan çözülebilir. Ki bunların kavgası olsa bile en fazla, taş catlasa 24 saat sürer. Ki bunun gibi önemsiz tartışmalar da zaten ilişkinin tuzu biberidir. Tartışma bitip her şey normale döndüğünde ilişkinizde bir rahatlama gerçekleşir, bir resetleme gerçekleşir tabiri caizse. Bu yüzdendir bu kavgalar ilişkinin tuzu biberidir derler.
Ama atıyorum eşiniz ırkçı ve siz de ırkçı değilsiniz. Siz hayvanseversiniz, eşiniz hayvan sevmeyen biri. Bunlar hep önemli farklılıklar.
Ben bu düşünceye oturduğum yerden de ulasmadim, onu da söyleyeyim. Buna kendi deneyimlerim, sevdiklerimin bana aktarmış oldukları tecrübeler ve çevreden gozlemlediklerim ile ulaştım, buna göre de bir yol çizdim hayatımda ve şuan gayet sağlıklı bir ilişkim var.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BF.Skinner -- 24 Ağustos 2020; 3:28:53 >
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X