TIPI GERÇEKTEN İSTEMEYEN ARKADAŞLAR CİDDEN YAZMAYIN (5. sayfa)

hocam okuyabilmek için sadece puanı tutturmak yetmiyor kişinin o mesleği sevmesi ve ilgi duyması lazım

saçmalamışsın burada, malpraktis olayı bu kadar yoğun hasta baktığın bir meslekte kılıç gibi boynunda dolanıyorken hadi cerrah ol şu paraya diyemezsin.

neyin malpraktis olduğunu neyin komplikasyon olduğunu avukat da hakim de hasta da bilmiyor, o iş uzuyor sakız gibi, psikolojik yük oluyor doktorun omzuna.

Hekimin çok major bir hatası olmadıkça bunlar saçmalık. Avukatlar gelir kapısı haline getirmiş, para kazanmak için orayı oydukça oyuyor.

Hastanelerde iş yükünden dolayı epikrizde eksik yazdığın 2-3 şey senin davada karşına geliyor. Hasta başına verilen süre oralarda da 30 saniye mi? 2-3 dakikada kusursuz bir fizik muayene, anamnez ve epikriz alabiliyorsan tebrik ederim seni.

yok bak tek yönlü bakmıyorum, avrupada öyleyse bu avrupanın hatalı bir uygulamasıdır. Büyük olasılıkla avukatlar için sektör haline gelmiştir. Doktorun bıraktığı kalıcı hasarda bu olay haklı olabilir ama öyle iyi davrandı mı falan demek artık işin ucuz sektörleşmesidir. Siz bir avukata gittiğinizde de size iyi davranıp davranmadığını soran bir başka avukat olsun o zaman? Hatta öğretmenler de böyle denetlensin, manavlar, market kasiyerleri...

Doktora karşı bu art niyetli para kazanmaya yönelik hukuki yaklaşım tamamen hasta-hekim güvensizliğini pekiştirmeye yarıyor. Hekimlerin kimseye garezi yok, doktora güvenmeli herkes.

Kafanızda her gün 1 milyon liralık tazminat davası ile ilgili gelip giden mahkeme yazıları dönüp dururken 36 saat nöbet tutup yeni bir hata yapmamanız mümkün değil.

bu söylediğin çok saçma ya. doktor mükemmel davransa da hasta onun hakkında kötü şeyler söylerse ve haksız yere doktor yargılanırsa ne olacak? bunu bi düşün. bu anlattıkların da çok abartı geldi ama şunu diyim zaten hastalara kötü davrananlar paragöz tipler oluyor onlar sonuna kadar hak ediyor bu söylediklerini ama az da olsa tıpı seven insanlar var yani onların hakkı da yenmesin.

harbi avukatlara yarar o zaman. bu sefer de avukat açığı olur ülkede 

o doktor para için seçmiş belli böylelerinden ne zaman kurtulacaz acaba? o yüzden bilinçli tercih diye bağrıyorum hep.

çünkü öyle hocam senin başından da geçmiş benim başımdan da geçti buna benzer olay ayrıca ünide de görüyom. ben tek amaç para olmamalı diyom tabi para da düşünülsün ama 2. planda olmalı. keşke anlasan şu dediğimi

Bir "hekim" ve bir "abi" olarak ben de biraz anlatayım

1 sene tekrarla tıp fakültem 7 yıl sürdü şimdi kazanırsak 5 yıllık asistanlık var eder 12 yıl.

Evet asistanken para kazanıyorsun ama ahım şahım paralar değil doktor ve nöbet sayısına göre 7000-12000 arası ne kadar çok çalışırsan o kadar alıyorsun ama onun da limiti var devlet belli bir saatin üstünü sana beleşe çalıştırtıyor.

Saatlik hesaplayınca doktorların maaşı düşündüğünüzden çok çok azdır 9000 alan bir dahiliye asistanısınız haftada 3 gün 24lük nöbetiniz 5 gün mesai 2 nöbet mesaiye gitsin 1nöbet haftasonuna eder mi 96 saat günde kaç saat eder? 13,5 saat. Günlüğün kaç tl 300 tl. saatin kaç etti?maalesef 21 lira.

Bir de asistanken hocalar senin yaşına, çoluğuna çocuğuna bakmaz azarlar o da sıkıntı. 30 yaşında 2 çocuklu adam azar yemek istemiyor haliyle.

Bu iş sadece uzman olunca güzel ama artık uzmanlar da dertli çünkü onlar yurtdışı ile içli dışlı görüyorlar aynı bilgi seviyesinde aynı yetenekteki meslektaşları 6-7 bin euro alırken kendileri 2000 euro alsalar seviniyorlar.

Benim fakülte yaşantım boyunca gördüğüm 3 tip var

1-hiçbir şey görmemişler, bunlar genelde muhafazakar çevrede büyüyor tıp fakültesindeki ortamı görünce çok mutlu oluyor bu tür insanlar çokça başarılı oluyorlar.

2-Zenginler, tıp fakültesi yazan çok zengin gördüm VL çanta giyen mi dersin, iphone X'ı ilk çıktığı gün getirten mi dersin, haftasonu Avrupa turu yapan mı dersin,doğumgünü partisinde şampanya patlatan mı dersin vs. vs., bunların genel olarak derdi tasası olmadığı için okulda başarılılar ama başaramazlarsa da tak diye okul değiştiriyorlar bu kesim de genel olarak başarılı.

3-Orta halliler :( maalesef bu tıp fakültelerinin ceremesini çeken varlık ve yokluk arasında sıkışıp kalmış, hayatı yaşamayı çok isteyen ama parası buna yetmeyen memur, işçi, küçük esnaf çocukları.

Bunlar için tıp fakültesinde hayat zor kimisi yurtta kalır, kimisi evde ama ne iyi bir yurtta kalabilir ne de öğrenci evinde istediği hayatı yaşayabilir. Dünya görüşleri zengin arkadaşlara benzer, eğlenmek, akşam bara gidip 2 bira içip 2-3 saat muhabbet etmek ister ama parası yetmez. Sürekli bunalımlı geçer bu arkadaşların hayatları, okulu da bırakamazlar çünkü ailesinin yüklediği bir anlam vardır velhasıl yuvarlana yuvarlana bitirirler fakülteyi

ama bi bakarlar akrabası basit bir çiğköfteci ayda 7800 lira net kazanıyordur işte o zaman sorgularlar acaba ODTÜ mü yazsaydım?

lisesi kötü olabilir, mezun olunan liseye büyük önem veriyorlar consulting şirketleri. genel olarak PE, IB, MC gibi şirketler elitist oluyor. türkiyede de elitizm lisedir.