Türkiye de Kuzen Evlilikleri Yasaklanıyor (8. sayfa)

Yani ben %3'ten 5'e çıkıyor çok da önemli değil argümanına katılmıyorum. 100 kişide 3'ten 5'e, 1 milyon kişide 30 binden 50 bine çıkıyor; zaten doğum oranı sorunu yaşamaya başlamış bir ülke için önemli rakamlar olabilir. Bir şeye karşı önlem alınması için kabul edilemez olması gerekmez. Ya hep ya hiç mantığı her şeyde geçerli değildir, mümkün mertebe zararı en aza indirip elinden geleni yaparsın.

Yani mesela emniyet genel müdürlüğü trafik kazalarının azalması için çalışmalar yapıyor. Burada kaza sayısı belli bir sayının altına indiği zaman tamam yeterli demek mümkün değildir kaza sayısı yılda 5 de olsa onu 4'e indirmek için çalışılır. Çalışılması gerekir. Ne yaparsan yap trafiği tamamen kapatmadığın sürece kazaların olacağını bilmek bu konuda bir şey yapmaya gerek olmadığı anlamına gelmez.

Aynı şey burada da geçerli. Türkiye'de akraba evliliği oranı %8,2'ymiş. 2020 verilerine göre bu 3 milyon evliliğe tekabül ediyormuş. Doğum oranını şu an 1.9 olarak kabul edersek bu 3 milyondan toplamda 5,7 milyon çocuk demek. Kaldı ki bu, düşen doğum oranını da hesaba katınca en iyi senaryo oluyor. Bunların %3'ü 171.000 yapıyorken %5'i 285.000 yapıyor. 110.000 çocuk demek. Dile kolay.

Avrupa'da yasak olması/olmaması da bir kıstas değildir Avrupa'da zaten böyle bir kültür yok. Olmayan şeyin yasağını neden koysunlar ki?

Alkol alıp araç kullanıp kullanmamak kişinin kendi elinde yani önlenebilir bir durum. Akraba evliliği sonucunda oluşacak genetik hastalık ise önlenemez.

Bu mantıkla teorik olarak hiçbir şeyin yasaklanmaması gerekiriyor. Gerçekte olan ise yere izmarit atmak bile yasakla engellenebiliyor. Yaşadığı ülkede yere çöp atamayan gurbetçilerin Türkiye'de arabadan yola atmasının sebebi nedir sizce?

SMA hastalığı ülkemizde görülme sıklığı 6000'de bir iken dünyada 10000'de bir. Yani Türkiye'deki herkesin akraba evliliği ile doğduğunu, dünyanın geri kalanının hiç akraba evliliği yapmadığını varsaydığımızda senin 3'e 5'e oranın doğru çıkıyor :)

Hangi genetik hastalığın görülme sıklığı yüzde 3'müş de akraba evliliklerinde %5'miş, makalesini göster de görelim.

Kendin diyorsun ki akraba evliliği hastalık oranını şu kadarda bu kadara çıkartıyor. Tabiki çekini olarak alt soya aktarılan hastalıklarınkatmıyordun. Öte yandan akraba evliliği yapan birnn çocukları bir daha akraba evliliği yaparsa durum çok daha vahimleşiyor.

Şimdi sen akraba evliliğini normal -doğal - sağlıklı gibi yansıtırsan. Ailede kişiler birbirine yabancılardan çok daha yakın oldugundan aile içi üremek alışkanlık haline gelir. Buda bizim insanlıktan çıkmış, hastalıklar dünyada cehennemi yasayan pekçok çocuk üretmemize neden olur.

Bu sapıklık bunu zorlamayın artık ütfen. Çnkü acı çeken, yeryüzünde cehennemi yasayan sizn çocuklarınız. Bunu neden görmüyorsunuz? Bunu ortadan kaldıralım insanlar aile içi üremenin ahlaksızlık oldugunu bilsin ki fizji olarak belki milyonlarca çocugu korkunç bir kaderden kurtarmış olalım.

Hangisi hocam o?

Adam insanların zararını / riskini bilerek kullandığı maddeler ile doğuştan gelen, kişinin müdahale şansının olmadığı hastalıkları bir tutuyor akraba evliliğini aklamak için. İyi argüman sunduğunu sanıyor. :))

Bakın yanlışları normalleştirmiş ardından topu devlete atmak doğru değil. Devlet sizin yanlış evliliğini in sonuçları yüzünden ekstra önlem almak zorunda da değil. Dünyada zibilyon tane kalıtımsal hastalık var. Bizim yapmamız gereken en azından bunun yanlış olduğunu, bunun hafif bile olsa bir çeşit ensest olduğunu ve ensest ilişkinin her türlü zararını daha hafif boyutta bile olsa taşıdığını halka anlatmamız gerekiyor.

Ahlak birilerinin savunduğu gibi tamamen keyfi değildir. Emin olun biyolojik ve toplumsal temelleri de bulunur pekçok ahlak kuralının. Biz bu ilişki biçimini ahlaken sıkıntılı noktaya tekrar çekebilirsek zaten yasaklamak zorunda bile kalmayabilir. Batıda akraba evliliği zaten en temelde sakıncalı görüldüğü için pek fazla sorun olmuyor ama bizim gibi ülkelerde tam tersine normalmiş sünnet iş gibi algılandığı dan bunun sonuçları ile çok ağır biçimde yüzleşmek zorunda kalıyoruz.

Bakın kalıtımsal hastalıklar nezle, grip gibi şeyler değil. Bunlar özünde hastalık bile değil vucudun kendi kusurları o nedenle iyileştirilmeleri imkansıza yakın dolayısıyla bunlarla mücadele etmek yakalandıktan sonra tedavi etmeye çalışmakla olmaz tersine kaynağında engellemek ile olur.

Bugun şizofren hastalığının bile kalıtımsal olduğunu biliyoruz dolayısıyla akraba evliliği denilen şeyin normal olmadığını, sakıncalı olduğunu, bir çeşit ensest olduğunu topluma kabul ettirmek bu hepimizin faydasına olacak birşeydir.

Bu dünyada hiç kimse kalıtımsal hastalıklı bir çocukla insanı başbaşa bırakmasın çünkü çok zor birşey dir. Hem çocuk hem aile için bir felakettir dolayısıyla bu konularda bu kadar rahat davranmayı, sadece özgürlük tarafından bakmayız çünkü ortada biyolojik sonuçlar var.