Şimdi Ara

Turkiye için yuzde yuz yenilenebilir enerji ve yesil araba uretimi olasi midir ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
49
Cevap
2
Favori
1.130
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Meraba arkadaslar , Ben yurtdisinda yasiyorum ve turkiye yi her konuda takib etmeye calisiyorum.Bildiginiz uzere Ulkemizin en buyuk sorunlarindan bir tanesi Enerji sorunu. Kullandigimiz enerji nin yuzde 73 gibi yuksek bir oranini disardan dolar bazinda aldigimiz fosil yakitlardan sagliyoruz , Bu da ekonomimize buyuk bir yuk getiriyorki her sene 60 milyar dolar dan fazla odedigimiz gaz ve petrol un yarisi enerji uretimi icin termik santrallerde kullaniliyor.Gecen gun almanya nin yenilenebilir enerji potansiyelini , kurulu gucunu ve uretimi ni arastirdim ve su sonuc kesinlikle ortaya cikiyor ki Turkiye nin gunes , hidroelektrik ve ruzgar potansiyeli almanya dan daha fazla , ozellikle hidroelektrik ve gunes konusunda.

    2012 senesinde almanya nin ruzgar , gunes ve hidroelektrik kaynaklarinda elde ettigi elektrik uretimi yaklasik olarak 92 Teravatsaat , bu da bizim elektrik tuketimimizin yaklasik yuzde 34 u ne denk geliyor.

    Turkiye de hidroelektrik enerji potansiyeli ekonomik olarak 120 bin MW , ruzgar potansiyeli ekonomik olarak 50 MW , gunes potansiyeli istenildigi kadar kullanibilir zira Turkiye de belcika nin yuzolcumu kadar yer kapsiyan bir gunes pillerinden olusan santral yapilsa , bu santral turkiye nin butun yillik enerji tuketimini karsilar hatta fazla dan eletriktrik uretir.

    Sorum su , Turkiye de elektrik uretimimi ve tuketimimizi yuzde yuz yenilenebilir kaynaklardan sagliyabilirmiyiz ? Bu kaynaklarin her zaman elektrik uretmedigi icin bir kac termik santral kurulmasi halinde , ve sebekelerin yeniden donusumunu sagladiktan sonra bu mumkun mudur ?

    Bence su an icin yuzde yuz yenilenebilir kaynaklarda elektrik uretimi mumkun olmasa bile , bu kesinlikle uzun vadede hukumet in amaci bu yonde olmasi gerek.En azinda azami olçude yenilenebilir enerjilerde fayda saglamamiz gerek ,Potansiyeli bizden en az iki kat daha az olan Almanya nin yenilenebilir enerjilerden urettigi elektrik miktari icin biz her yil milyarlarca dolar petrol ve gaz ithal ediyoruz,( 30 milyar dolar ).Demek oluyorki bizde Almanya kadar yenilenebilir enerjilerden elektrik uretseydik , en az 10-15 milyar dolar her yil tasarruf edebilirdik.


    Biliyorusunuz Turkiye yerli otomobil projesini konusuyor , sizce azalan fosil kaynaklardan dolayi bu proje tamamen elektrik motorlu bir arac olarak ulkmizde uretilebilir mi ? Amerika bir firma , Tesla , 420 beygirlik elektrik motor lu araba uretti ve cogu yerden siparis aliyor artik. Sizce Turkiye nin fosil yakitlarla calisan arac yerine , elektrik motorlu arac uretimine daha cok onem vermesi gerekmiyor mu ?

    Simdiden yanitlariniz icin tesekkurler .







  • Elektrikli araç tek şarzla 100 km gider.Tekrar şarz olması 8 saat sürer.Yani Ankaradan İstanbula gitmek 3 gün sürer.Elektrikli araç diye bişey yok.Bunu anlayın artık.Sadece hibrit araç var.O da elektrik motoru sayesinde yakıt tüketimine katkı sağlamak dışında bi numarası yok.Zaten elektrik de fosil yakıtlardan üretiliyo.Dünya kullandığı elektriğin %80 inini fosil yakıtlardan üretiyo.Almanya yenilenebilir enerji kullanıyo falan bunlar hikaye.Almanyada 5 futbol sahası büyüklüğünde , iki apartman yüksekliğinde kazı makinesi hergün binlerce ton kömür çıkarıyo.Almanyanın dev fabrikalarına anca elektrik üretiyo.Fosil yakıt olmazsa elektrik de olmaz.Güneş enerjisi falan anca evindeki lambaları yakmaya yeter.Tabi yeterse.

    Bi zahmet youtube a girip akıbetimiz petrol bitince diye aratın.Nat geo nun belgeselini izleyin.Fosil yakıtların 100 sene ömrü kaldı.Yerine koyabilecek de bişey yok.Şu an yaşadığımız teknoloji çağı bir rüya ve çok yakında bu rüya bitecek.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kingman29 -- 8 Ekim 2014; 1:11:07 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kingman29

    Elektrikli araç tek şarzla 100 km gider.Tekrar şarz olması 8 saat sürer.Yani Ankaradan İstanbula gitmek 3 gün sürer.Elektrikli araç diye bişey yok.Bunu anlayın artık.Sadece hibrit araç var.O da elektrik motoru sayesinde yakıt tüketimine katkı sağlamak dışında bi numarası yok.Zaten elektrik de fosil yakıtlardan üretiliyo.Dünya kullandığı elektriğin %80 inini fosil yakıtlardan üretiyo.Almanya yenilenebilir enerji kullanıyo falan bunlar hikaye.Almanyada 5 futbol sahası büyüklüğünde , iki apartman yüksekliğinde kazı makinesi hergün binlerce ton kömür çıkarıyo.Almanyanın dev fabrikalarına anca elektrik üretiyo.Fosil yakıt olmazsa elektrik de olmaz.Güneş enerjisi falan anca evindeki lambaları yakmaya yeter.Tabi yeterse.

    Bi zahmet youtube a girip akıbetimiz petrol bitince diye aratın.Nat geo nun belgeselini izleyin.Fosil yakıtların 100 sene ömrü kaldı.Yerine koyabilecek de bişey yok.Şu an yaşadığımız teknoloji çağı bir rüya ve çok yakında bu rüya bitecek.
    Evet elektrkli araclar su an icin tek sarjla uzun mesafe gidemiyorlar ama ben bu alanda da teknoloji gelisimi olucagina inaniyorum , zira ilk elektrikle çalisan arabalarla simdiki ayni arabalar arasinda bu konuda bayagi mesafe alindi , mesela IBM sirketinin 800 km gidebilen Lithium-hava aku su uzerinde calisiyor , ilk elektrkli arabalar 50 km gidebiliyodu sadece , bugun ise 300km kadar gidebilen akuler uretildi. Bu alanda evet teknoloji nin daha gelismesi gerek.

    Su an icin evet , Almanya her ne kadar yenilenebilir enerji konusunda ileri bir ulke olsa da , cok fazla enerji tukettigi icin , termik santrallerden elektrigini temin ediyoz . Yalniz uzun vadede , 80% yenilenebilir enerji ye gecis programini hazirladilar. Eger bu Almanya da yapilabiliyorsa , Turkiye de de kesinlikle uzun vadede yapilabilir.

    Gunes in yeterince enerji vermediginden sozettin , ama dogru degil , bu konuda Turkiye nin gunes enerji potansiyeline bakarsan Gunes enerjisinin gelecegin enerjisi olucagini anlarsin. Butun dunyanin bir sene de tukettigi toplam enerji miktarini gunes sadece yarim saatte dunya ya isinlama olarak gonderiyor , butun bir yilda ise tam 7700 misli enerjiyi. Butun mesele bu kaynagi en iyi bicimde kullanmakta. Ama tabi bu sadece eletrik uretiminde degil , ayn zamanda enerjinin tasarruflu tuketiminde , yapitlarin buna gore insa edilmesi , toplumun bilinclenmesi vesair..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Gokturk87

    Evet elektrkli araclar su an icin tek sarjla uzun mesafe gidemiyorlar ama ben bu alanda da teknoloji gelisimi olucagina inaniyorum , zira ilk elektrikle çalisan arabalarla simdiki ayni arabalar arasinda bu konuda bayagi mesafe alindi , mesela IBM sirketinin 800 km gidebilen Lithium-hava aku su uzerinde calisiyor , ilk elektrkli arabalar 50 km gidebiliyodu sadece , bugun ise 300km kadar gidebilen akuler uretildi. Bu alanda evet teknoloji nin daha gelismesi gerek.

    Su an icin evet , Almanya her ne kadar yenilenebilir enerji konusunda ileri bir ulke olsa da , cok fazla enerji tukettigi icin , termik santrallerden elektrigini temin ediyoz . Yalniz uzun vadede , 80% yenilenebilir enerji ye gecis programini hazirladilar. Eger bu Almanya da yapilabiliyorsa , Turkiye de de kesinlikle uzun vadede yapilabilir.

    Gunes in yeterince enerji vermediginden sozettin , ama dogru degil , bu konuda Turkiye nin gunes enerji potansiyeline bakarsan Gunes enerjisinin gelecegin enerjisi olucagini anlarsin. Butun dunyanin bir sene de tukettigi toplam enerji miktarini gunes sadece yarim saatte dunya ya isinlama olarak gonderiyor , butun bir yilda ise tam 7700 misli enerjiyi. Butun mesele bu kaynagi en iyi bicimde kullanmakta. Ama tabi bu sadece eletrik uretiminde degil , ayn zamanda enerjinin tasarruflu tuketiminde , yapitlarin buna gore insa edilmesi , toplumun bilinclenmesi vesair..

    Alıntıları Göster
    Güneş ve rüzgar enerjisi henüz çok yeni teknolojiler, ve fiyat/performans olarak çok verimli sayılmaz.
    ancak tabii ki böyle kalmayacak ve gelecekte dünyanın enerji ihiyacının tamamını olmasa da büyük kısmını karşılayacaklar.
    ancak hala başka enerji kaynaklarına ihtiyacımız var.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: dgo_cr7

    Güneş ve rüzgar enerjisi henüz çok yeni teknolojiler, ve fiyat/performans olarak çok verimli sayılmaz.
    ancak tabii ki böyle kalmayacak ve gelecekte dünyanın enerji ihiyacının tamamını olmasa da büyük kısmını karşılayacaklar.
    ancak hala başka enerji kaynaklarına ihtiyacımız var.

    Alıntıları Göster
    Fosil yakıtlar bitmeye yüz tuttuğunda, yeni enerji kaynakları hızla gelişecektir. İhtiyaç olmadığı sürece teknolojik gelişme pek mümkün değil.

    Burada da dünyanın yönelebileceği alternatifler,
    Ya nükleer reaktöre yüklenilecek ,binlercesi yapılacak. Ama günümüz gelişmiş ülkelerinin bu enerjiyi artırmak istemediğini biliyoruz.
    ya da yenilenebilir enerji kaynakları, son haddine kadar geliştirilecek.
    Zeitgeist belgesellerini izleyenler bilir orada, dünyanın mağma tabakasına ulaşılıp ,buhar enerjisi elde edilme fikri vardı ama biraz uçuk bir fikir.

    Burada bir de hidrojen kullanımı var , fosil yakıtlardan sonra H gazı üretimine geçilebilir. Ama H gazının üretimi de biraz enerji gerektirecektir, suyu ayrıştırmak için en azından.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kingman29

    Elektrikli araç tek şarzla 100 km gider.Tekrar şarz olması 8 saat sürer.Yani Ankaradan İstanbula gitmek 3 gün sürer.Elektrikli araç diye bişey yok.Bunu anlayın artık.Sadece hibrit araç var.O da elektrik motoru sayesinde yakıt tüketimine katkı sağlamak dışında bi numarası yok.Zaten elektrik de fosil yakıtlardan üretiliyo.Dünya kullandığı elektriğin %80 inini fosil yakıtlardan üretiyo.Almanya yenilenebilir enerji kullanıyo falan bunlar hikaye.Almanyada 5 futbol sahası büyüklüğünde , iki apartman yüksekliğinde kazı makinesi hergün binlerce ton kömür çıkarıyo.Almanyanın dev fabrikalarına anca elektrik üretiyo.Fosil yakıt olmazsa elektrik de olmaz.Güneş enerjisi falan anca evindeki lambaları yakmaya yeter.Tabi yeterse.

    Bi zahmet youtube a girip akıbetimiz petrol bitince diye aratın.Nat geo nun belgeselini izleyin.Fosil yakıtların 100 sene ömrü kaldı.Yerine koyabilecek de bişey yok.Şu an yaşadığımız teknoloji çağı bir rüya ve çok yakında bu rüya bitecek.

    Biraz araştırırsanız Tesla Model S gibi başarılı elektrikli bir aracın olduğunu görebilirsiniz.Hatta buyrun ben detay vereyim;

    Model S 85 Kwh Bataryalı Model Özellikleri;

    - Tam şarjla 420-430 Km menzil.
    - 200-210 Km/h maks hız.
    - 270 kw motor
    - 8 yıllık kilometre limitsiz batarya garantisi.
    - 730 litre arka bagaj hacmi , 150 litre de ön bagaj hacmi
    - ABD içinde ücresiz şarj istasyonları.

    Standart 110 V - 220 V AC-DC dönüşümlü şarj kitleri ile dediğiniz gibi 8 saat gibi uzun sürelerde şarj olurken tesla'nın çok sayıda açtığı supercharger istasyonlarında 20 dakikada bataryanın %50'sini doldurabiliyormuş.Yani en fazla 1 saatte bataryayı tam kapasite doldurabilmek demek bu.400 km git bataryayı fulle 1 saat mola ile hem bir temiz hava almış olursun dinlenirsin ihtiyaçlarını karşılarsın.İşte tek sıkıntı pahalı fiyatı ve kullanıma bağlı oldukça azalan batarya ömrü.Yinede 8 yıl batarya garantisi,değişim hakkı versede pil bu elbet zamanla kullanılamayacak hâle gelir.Garanti bittikten sonra zaten bataryaları yenileyebilmek imkansız olur sanırsam




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Gokturk87


    Meraba arkadaslar , Ben yurtdisinda yasiyorum ve turkiye yi her konuda takib etmeye calisiyorum.Bildiginiz uzere Ulkemizin en buyuk sorunlarindan bir tanesi Enerji sorunu. Kullandigimiz enerji nin yuzde 73 gibi yuksek bir oranini disardan dolar bazinda aldigimiz fosil yakitlardan sagliyoruz , Bu da ekonomimize buyuk bir yuk getiriyorki her sene 60 milyar dolar dan fazla odedigimiz gaz ve petrol un yarisi enerji uretimi icin termik santrallerde kullaniliyor.Gecen gun almanya nin yenilenebilir enerji potansiyelini , kurulu gucunu ve uretimi ni arastirdim ve su sonuc kesinlikle ortaya cikiyor ki Turkiye nin gunes , hidroelektrik ve ruzgar potansiyeli almanya dan daha fazla , ozellikle hidroelektrik ve gunes konusunda.

    2012 senesinde almanya nin ruzgar , gunes ve hidroelektrik kaynaklarinda elde ettigi elektrik uretimi yaklasik olarak 92 Teravatsaat , bu da bizim elektrik tuketimimizin yaklasik yuzde 34 u ne denk geliyor.

    Turkiye de hidroelektrik enerji potansiyeli ekonomik olarak 120 bin MW , ruzgar potansiyeli ekonomik olarak 50 MW , gunes potansiyeli istenildigi kadar kullanibilir zira Turkiye de belcika nin yuzolcumu kadar yer kapsiyan bir gunes pillerinden olusan santral yapilsa , bu santral turkiye nin butun yillik enerji tuketimini karsilar hatta fazla dan eletriktrik uretir.

    Sorum su , Turkiye de elektrik uretimimi ve tuketimimizi yuzde yuz yenilenebilir kaynaklardan sagliyabilirmiyiz ? Bu kaynaklarin her zaman elektrik uretmedigi icin bir kac termik santral kurulmasi halinde , ve sebekelerin yeniden donusumunu sagladiktan sonra bu mumkun mudur ?

    Bence su an icin yuzde yuz yenilenebilir kaynaklarda elektrik uretimi mumkun olmasa bile , bu kesinlikle uzun vadede hukumet in amaci bu yonde olmasi gerek.En azinda azami olçude yenilenebilir enerjilerde fayda saglamamiz gerek ,Potansiyeli bizden en az iki kat daha az olan Almanya nin yenilenebilir enerjilerden urettigi elektrik miktari icin biz her yil milyarlarca dolar petrol ve gaz ithal ediyoruz,( 30 milyar dolar ).Demek oluyorki bizde Almanya kadar yenilenebilir enerjilerden elektrik uretseydik , en az 10-15 milyar dolar her yil tasarruf edebilirdik.


    Biliyorusunuz Turkiye yerli otomobil projesini konusuyor , sizce azalan fosil kaynaklardan dolayi bu proje tamamen elektrik motorlu bir arac olarak ulkmizde uretilebilir mi ? Amerika bir firma , Tesla , 420 beygirlik elektrik motor lu araba uretti ve cogu yerden siparis aliyor artik. Sizce Turkiye nin fosil yakitlarla calisan arac yerine , elektrik motorlu arac uretimine daha cok onem vermesi gerekmiyor mu ?

    Simdiden yanitlariniz icin tesekkurler .

    Anadolu toprakları çok değerli.Ülkemizde rüzgarda var güneşde.Ama yaptırmıyorlar.İlaç şirketlerinin hastalığı iyileştimek yerine hastayı ilaca bağımlı yapması gibi buda... Dünyadaki en büyük bor rezervlerine sahibiz.Belkide bilmediğimiz enerji kaynakları var.Diğer ülkelerin topraklarımızı istemesinin bir sebebi var.

    Elektrikli araçta mümkün.Ülkemiz yılda 200+ gün güneş görüyor.Elektrikli arabanın sadece şarz istasyonlarına bağlı olmasıda gerekmez.




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Gökbilge

    quote:

    Orijinalden alıntı: Gokturk87


    Meraba arkadaslar , Ben yurtdisinda yasiyorum ve turkiye yi her konuda takib etmeye calisiyorum.Bildiginiz uzere Ulkemizin en buyuk sorunlarindan bir tanesi Enerji sorunu. Kullandigimiz enerji nin yuzde 73 gibi yuksek bir oranini disardan dolar bazinda aldigimiz fosil yakitlardan sagliyoruz , Bu da ekonomimize buyuk bir yuk getiriyorki her sene 60 milyar dolar dan fazla odedigimiz gaz ve petrol un yarisi enerji uretimi icin termik santrallerde kullaniliyor.Gecen gun almanya nin yenilenebilir enerji potansiyelini , kurulu gucunu ve uretimi ni arastirdim ve su sonuc kesinlikle ortaya cikiyor ki Turkiye nin gunes , hidroelektrik ve ruzgar potansiyeli almanya dan daha fazla , ozellikle hidroelektrik ve gunes konusunda.

    2012 senesinde almanya nin ruzgar , gunes ve hidroelektrik kaynaklarinda elde ettigi elektrik uretimi yaklasik olarak 92 Teravatsaat , bu da bizim elektrik tuketimimizin yaklasik yuzde 34 u ne denk geliyor.

    Turkiye de hidroelektrik enerji potansiyeli ekonomik olarak 120 bin MW , ruzgar potansiyeli ekonomik olarak 50 MW , gunes potansiyeli istenildigi kadar kullanibilir zira Turkiye de belcika nin yuzolcumu kadar yer kapsiyan bir gunes pillerinden olusan santral yapilsa , bu santral turkiye nin butun yillik enerji tuketimini karsilar hatta fazla dan eletriktrik uretir.

    Sorum su , Turkiye de elektrik uretimimi ve tuketimimizi yuzde yuz yenilenebilir kaynaklardan sagliyabilirmiyiz ? Bu kaynaklarin her zaman elektrik uretmedigi icin bir kac termik santral kurulmasi halinde , ve sebekelerin yeniden donusumunu sagladiktan sonra bu mumkun mudur ?

    Bence su an icin yuzde yuz yenilenebilir kaynaklarda elektrik uretimi mumkun olmasa bile , bu kesinlikle uzun vadede hukumet in amaci bu yonde olmasi gerek.En azinda azami olçude yenilenebilir enerjilerde fayda saglamamiz gerek ,Potansiyeli bizden en az iki kat daha az olan Almanya nin yenilenebilir enerjilerden urettigi elektrik miktari icin biz her yil milyarlarca dolar petrol ve gaz ithal ediyoruz,( 30 milyar dolar ).Demek oluyorki bizde Almanya kadar yenilenebilir enerjilerden elektrik uretseydik , en az 10-15 milyar dolar her yil tasarruf edebilirdik.


    Biliyorusunuz Turkiye yerli otomobil projesini konusuyor , sizce azalan fosil kaynaklardan dolayi bu proje tamamen elektrik motorlu bir arac olarak ulkmizde uretilebilir mi ? Amerika bir firma , Tesla , 420 beygirlik elektrik motor lu araba uretti ve cogu yerden siparis aliyor artik. Sizce Turkiye nin fosil yakitlarla calisan arac yerine , elektrik motorlu arac uretimine daha cok onem vermesi gerekmiyor mu ?

    Simdiden yanitlariniz icin tesekkurler .

    Anadolu toprakları çok değerli.Ülkemizde rüzgarda var güneşde.Ama yaptırmıyorlar.İlaç şirketlerinin hastalığı iyileştimek yerine hastayı ilaca bağımlı yapması gibi buda... Dünyadaki en büyük bor rezervlerine sahibiz.Belkide bilmediğimiz enerji kaynakları var.Diğer ülkelerin topraklarımızı istemesinin bir sebebi var.

    Elektrikli araçta mümkün.Ülkemiz yılda 200+ gün güneş görüyor.Elektrikli arabanın sadece şarz istasyonlarına bağlı olmasıda gerekmez.
    @Rain.Man;

    +1

    İnsanımız çok güzel uyuyor ne yazık ki.Güneş enerjisininde elbette olumsuz yanları vardır ama bu enerjiye ülkece gelişim anlamında yönelmek ülkeye çok şey katar ama nerde kim ülkeyi geliştirmek istiyor ki.Almanya gibi bir kış memleketi 6 Haziran'da 24.24 Gigawattlık güneş enerjisi üretim rekoruna ulaşıyor.Nükleer santralde yapılsın ama bunada önem verilsin.Nükleer'in getireceği silah gücü falan ayrı ama biz ve silah gücü aynı cümlede geçince üzülüyorum.1960 model tanklara sahip biz ve silah gücü.Bizim ne zaman silah gücümüz oldu ki.Güvenlik güçlerimiz terör örgütünü kontrol edemiyor merak ediyorum mühendislerimiz nasıl 4 tane nükleer santrali kontrol edebilecek hakim olabilecek.

    Anlayana sivri sinek saz,anlamayanada davul zurna az ne yazık ki




  • Bilgisayar Bağımlısı kullanıcısına yanıt
    Kimse başkalarının yapamadığını yapabileceğine inanmıyor yada birisi şöyle bir şey yapacağım dediğinde hadi lan diyorlar.Maddi manevi destek yok.Herkes tıp kazanıp rahat yaşama derdinde.Öğrenciler meslek seçerken ilgisine göre değil çalışma koşullarına maaşına göre seçiyor.Japonlar 8 saat kendileri için 1 saatte ücretsiz devlet için çalışıyor.Eskiden facebookta şöyle bir şey görmüştüm

    Japon : Kimse yapamıyorsa ben yapmalıyım
    Türk : Kimse yapamıyorsa ben nasıl yapayım

    Malesef çoğumuzun düşüncesi bu.Tabi böyle olmasının nedeni toplum.Eğitim sistemimiz çok kötü.Ezberciliğe dayanıyor.Öğretilen her şey teoride kalıyor.Çok fazla ders var çok ayrıntı var sınavdan sonra kimse hatırlamıyor.Sınava çalışmaktan ilgi alanına zaman ayıramıyor yada neye yeteneği var onu bile bulamıyor.18 yaşına gelmiş bir bireyin tek yapabildiği test çözmek oluyor.Bir şeyler yapanların çoğuda yurtdışına gidiyor.

    Yenilenebilir enerjiye dönüştürebileceğimiz çok kaynağımız var ama kullanılmıyor.Askeri silahlarımızın çoğu yabancı yapımı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rain.Man

    Kimse başkalarının yapamadığını yapabileceğine inanmıyor yada birisi şöyle bir şey yapacağım dediğinde hadi lan diyorlar.Maddi manevi destek yok.Herkes tıp kazanıp rahat yaşama derdinde.Öğrenciler meslek seçerken ilgisine göre değil çalışma koşullarına maaşına göre seçiyor.Japonlar 8 saat kendileri için 1 saatte ücretsiz devlet için çalışıyor.Eskiden facebookta şöyle bir şey görmüştüm

    Japon : Kimse yapamıyorsa ben yapmalıyım
    Türk : Kimse yapamıyorsa ben nasıl yapayım

    Malesef çoğumuzun düşüncesi bu.Tabi böyle olmasının nedeni toplum.Eğitim sistemimiz çok kötü.Ezberciliğe dayanıyor.Öğretilen her şey teoride kalıyor.Çok fazla ders var çok ayrıntı var sınavdan sonra kimse hatırlamıyor.Sınava çalışmaktan ilgi alanına zaman ayıramıyor yada neye yeteneği var onu bile bulamıyor.18 yaşına gelmiş bir bireyin tek yapabildiği test çözmek oluyor.Bir şeyler yapanların çoğuda yurtdışına gidiyor.

    Yenilenebilir enerjiye dönüştürebileceğimiz çok kaynağımız var ama kullanılmıyor.Askeri silahlarımızın çoğu yabancı yapımı.

    Ne yazık ki öyle hocam ne yazık ki.Zorla görülen eğitim mi dersiniz.Ülkede bu kadar olay kargaşa varken yarın okulda anlatılacak olan cosinüs,sinüs mü dersiniz milyonlarca yanlış var gören yok.Şöyle bir Atatürk daha çıksa şimdi ülkede çekip alsa bu durumdan geliştirse etse kötü mü olurdu :(




  • Yenilenebilir enerji diye bişey yok.Fosil yakıtın yerine konulacak bişey de yok ve olmayacak.Şu an dünya ciddi derecede küresel ısınma tehdidi altında ve biz hala daha fosil yakıt kullanmaya devam ediyoruz.Eğer yerine konulabilecek bişey olsaydı çoktan koyulurdu.Atmosfere karbondioksit salmak yapılan en büyük ahmaklıktır.Dünyanın felaketidir.Şu an saniyede atmosfere bilmem kaç metreküp karbondioksit salıyoruz.Çünkü buna mecburuz.Bunu yapmayı kestiğimiz anda modern yaşam tarzımız sona erecek , fabrikalar duracak , elektrik kesilecek.Şu anki endüstri ve teknoloji çağının devamı için fosil yakıt şart.Bitene kadar da devam edecek.Bittiği zaman da teknoloji çağının sonu gelecek.Elimize oraklarımızı alıp tarlada harman yapmaya gidicez.Belki biz görmeyiz ama torunlarımızı bekleyen akıbet budur.Artık çoktan bunu kabullenme zamanı gelmiştir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • kingman29 K kullanıcısına yanıt
    Yenilenebilirden kasıt sürekli olan güneş,rüzgar gibi.Fosil yakıtın yerine koyulabilecek şeyler bulunur.Aklına gelmeyecek şeyden enerji çıkar.Çok fazla CO2 üretimine sebep oluyor olabiliriz.Ama bu bizim elimizde.Yine modern yaşamımıza devam edip CO2 miktarını azaltabiliriz.Örn:elektrikli araba.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bilgisayar Bağımlısı

    @Rain.Man;

    +1

    İnsanımız çok güzel uyuyor ne yazık ki.Güneş enerjisininde elbette olumsuz yanları vardır ama bu enerjiye ülkece gelişim anlamında yönelmek ülkeye çok şey katar ama nerde kim ülkeyi geliştirmek istiyor ki.Almanya gibi bir kış memleketi 6 Haziran'da 24.24 Gigawattlık güneş enerjisi üretim rekoruna ulaşıyor.Nükleer santralde yapılsın ama bunada önem verilsin.Nükleer'in getireceği silah gücü falan ayrı ama biz ve silah gücü aynı cümlede geçince üzülüyorum.1960 model tanklara sahip biz ve silah gücü.Bizim ne zaman silah gücümüz oldu ki.Güvenlik güçlerimiz terör örgütünü kontrol edemiyor merak ediyorum mühendislerimiz nasıl 4 tane nükleer santrali kontrol edebilecek hakim olabilecek.

    Anlayana sivri sinek saz,anlamayanada davul zurna az ne yazık ki



    Hocam sen bayagi umitsizlige dusmussun , Dogru ulkemizde daha cok yapilacak is var , ve herseyden bu sorunlari cozmek icin toplumsal anlamda bir zihniyet degisimi gerek ama ben senin kadar umitsiz degilim zira son yillarda okul mufredatlarindan tut , okullasma orani , kentsel donusum , yerli silah sanayi , birkac iyi adimda atiliyor . En azindan yurtdisindan boyle gorunuyor belki de turkiye de medya herseyi ak veya kara gostermek istediginden hukumet yanlisi medya bunlari sisiriyor olabilir ama yinede cozumlere yonelik adimlar atiliyor diye dusnuyorum.

    Bence Turkiye nin her alanda potansiyeli mevcut , ccografyasi , nufusu . Mesela cocuklar da ustun zekali cocuk sayisinin nispeten ayni oldugunu gordum , bu da aslinda potansiyelin var oldugunu gosteren bircok ornekten biri , Sonucta onlarda insan ustu varliklar degil , bizim gibi insanlar. Turkiye de de rant pesinden kosma, kolaycilik , meraksizlik , kisa yoldan para edinme vesair zihniyetinden kurtulur ve degisimin onu acilirsa bence Turkiye gelismis ulkeler sinifina kolayca girer. Bunun icin de en iyi kaldiracin Avrupa birligi sureci olduguna inananlardanim . Cunku hukuk ( avrupa insan haklari sozlesmesini imzalamis ve bu hukuk un bizim yasalarimizla celistigi taktirde bizim hukukumuzdan ustun oldugunu anayasamiza koydugumuz halde ,aihm e giden kararlarin , ki bu kararlarin yuzde 90 i turkiye de ki sozum ona yuksek yargidan hakimciklerden geciyor, avrupa insan haklari sozlesmesinin bir veya bircok maddesine ihlal den ceza ile geri donuyor) tan tut , egitime , mali politikilara( kayitdisi ekonomi ve ulkeye buyuk zararlari ) , kamu ihalelerine , demokratiklesme ( herkes turkiye demokratik saniyo ama dunya demokrasi endeksinde 88 ciyiz, halen partiler kucuk diktatorlukler , ve milletvekillerini genel baskanlar seciyor , halk degil , baraj sorunu falan )varincaya kadar bizi adam gibi insan eksenle bir devlet duzenine sokucak reformlarin cogu avrupa surecinde mevcut .Ama Tabi bunlar bizim rant ve guc makam mevki pesinden kosan siyasetcilerimize ters geldigi icin AB meselesini siyasi bir mesele olarak sunuluyor , ve neden sosyal politikalar kamu ihale fasli ni turkiye acmiyor diye soruldugunda ,Ulusal cikarlarimizi bahane ediyolar.

    Bu ve bunun gibi bircok konuda tam anlamiyla zihniyet degisimi gerek ama umitsizlige dusmeyelim yinede .




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rain.Man

    Yenilenebilirden kasıt sürekli olan güneş,rüzgar gibi.Fosil yakıtın yerine koyulabilecek şeyler bulunur.Aklına gelmeyecek şeyden enerji çıkar.Çok fazla CO2 üretimine sebep oluyor olabiliriz.Ama bu bizim elimizde.Yine modern yaşamımıza devam edip CO2 miktarını azaltabiliriz.Örn:elektrikli araba.

    Dünya ilk yaratıldığında atmosferi yüksek oranda karbondiokside sahipti.Nefes almak imkansızdı ve dünya cehennem yeri gibi bir yerdi.Mavi yeşil alg'ler yaratılıp fotosentez yapmaya başladı.Arkasından bitkiler yaratıldı.Bütün bitkiler fotosentez yoluyla atmosferdeki karbondioksidi emerek , CO2(karbondioksit)'in C(karbon)'unu bünyelerinde hapsedip O(oksijen)'i atmosfere saldırlar.Böylece atmosfer karbondioksitten arındırılır oksijence zenginleşmeye başladı.Bu sayede milyonlarca yılda atmosfer solunabilir ve dünya yaşanabilir hale geldi.Bitkiler Karbonu bünyelerinde hapsedip öldüler ve yerlerine yenileri geldi.Ölen bitkiler toprağın altına gömülüp petrolü oluşturdu.Bizim şu an yaktığımız bu petroldür.İşte biz bitkilerin milyonlarca yılda temizlediği atmosferi 100 yılda kirletmeyi başardık.

    Karbondioksit atmosferde yüksek oranda bulunduğunda battaniye etkisi görüp dünyayı ısıtır.Denizlerin yükselmesi çok önemli olmayabilir ancak sibirya buzullarının altında hapsolmuş devasa boyutlardaki metan gazı , buzulların çözülmesiyle atmosfere salınırsa çok daha kötü şeyler olacak.Zaten kirlettiğimiz atmosferi bir de metan'la kirleticez.Küresel ısınma çok büyük boyutlara gelecek.Bilmem farkında mısınız ama fosil yakıt yakmak dünyaya çok büyük zarar vermekte.

    Siz diyosunuz ki petrol yerine başka enerji kaynakları var.Dünya bu derece tehlikedeyken ellerinde başka kaynak olsa kullanmazlar mı?Biraz mantık yürütün.

    Batı medeniyetleri bütün güçlerini fosil yakıtlara borçlu.Bütün sanayileri , ekonomileri , savaş güçleri petrole bağlı.Eğer petrol olmasa ne fabrikalar çalışır , ne de gemiler yürür.Amerikada ürettiği İphone'u sana neyle getirecek.Yelkenli gemiyle mi taşıyacak?Şu an yaşadığımız teknoloji çağı bir rüya ve rüyanın sonu pek de mutlu sonla bitmeyecek.Kabusa az kaldı.Herkes eline orağı , karasabanı alıp şehirleri terkedip köyde tarla sürmeye gidecek.Hawking geçenlerde uyardı.Artık dünyanın kaynaklarını tükettik diğer gezegenlere ulaşmanın bir yolunu bulamazsak medeniyetin sonu geldi.

    Yuva belgeselini izleyin , Aptallık çağı belgeselini izleyin , Nat Geo'nun akıbetimiz petrol bitince bölümünü izleyin.Yukarıda yazdıklarımı ben uydurmuyorum.Bütün bu teknolojiyi elinde bulunduranlar itiraf ediyor.Güneş enerjisiyle evindeki ampulleri bile yakamazsın.Petrolün yerine konulacak bişey yok.Uçaklar elektrikle uçamaz.Devasa yük gemileri rüzgar gücüyle yürüyemez.Bir rüyaydı bitti.Kendinizi şimdiden hazırlayıp köyden arsa koparmaya bakın.




  • Gokturk87 kullanıcısına yanıt
    Okul müfredatlarının değişmesi bir şey ifade etmez.Sistem yine aynı.Yıllarca çalış liseye geç sonra 4 yıl daha çalış üniveriteye geç.Bu süreç sonunda Türkiye'nin en iyi üniversitelerine gitmek isteyen birinin ders çalışmaktan başka bir şey yapmaması gerek.Sorun müfredat değil sistem.Sistemin eleme yöntemi şu : En çok ezberleyeni en çok test çözen en iyisidir.Ezberlenenler işe yarasa yine iyi.Kaç kişi önüne koyulan araç-gereçle basit bir kimya deneyini yapabilir ? Fizikte bir çok şey görülüyor hepsi teori.Ben hepsi uygulamalı yapılsın demiyorum ama çok gereksiz şey var.Kimya ile ilgili bir mesleğimiz olmayacaksa neden organik kimyaya kadar gelişmiş konuları göreyim ? Hayatıın ileriki evrelerinde kimyayı kullanmayacaksam hiç hatırlamayacaksam gereksiz bilgiler olmuş oluyor bunlar.Temel kimya konuları yeterli.Bence eğitim sistemi şöyle olmalı [Binlerce kişiye uygulandığında ne kadar doğru olur bilemem]

    8 yıl normal eğitim verilmeli.
    9.yıl temel fizik,kimya,biyoloji eğitimleri verilmeli ve bu yıl meslek seçilmeli.
    Matematik ve tarih hep olmalı.
    Daha sonraki yıllarda öğrenciler ders seçmeli.Kimyager olmak istiyorsa kimya seçsin mühendis olmak istiyorsa fizik seçsin.Ama bunların yanında seçtiği mesleğe uygun derslerde olmalı.Mesela bilgisayar mühendisi olmak istiyorsa yazılım,donanım dersleri olmalı.3 yılın sonunda bu kişi seçtiği meslek ile ilgili az sayılmayacak bilgiye ulaşmış olur.Daha sonra aldığı derslerden sınava girsin ve ona göre seçim yapsın.Mesela ben bilgisayar mı istiyorum matematik-geometri-fizik-bilgisayar dersleri sınavlarına girmeliyim.En sonunda aldığımız puanların ortalamasını alsınlar[Ağırlık mesleki derslerde olmalı].Sınavlarına girdiği bölümü seçebilsin sadece.Böylece herkes ilgi alanına yönelmiş olur.Lisede aldığımız ders sayısı azalır boşluklara üniversitede alacağımız mesleki dersler eklenebilir.Üniversite süreside kısalmış olur.Gereksiz bir yarışta olmaz.Herkes kendi mesleğini seçenler arasında sınava tabi tutulmuş olur.Böyle olunca herkes meslek seçmiş kimse elenmemiş gibi oluyor ama son sınavda herkes kendisiyle aynı mesleği seçenlerle sınava girecek ve yine birileri elenecek.En iyiler seçilmiş olacak.



    Avrupa birliğine gelince avrupa birliğine girmemiz yaptığımız en büyük hata olur ve bize en çok zarar veren şey olur.Almanya batan ülkelere para yardımı yapıyor buda Almanya'ya zarar veriyor.Bizden bunuda isteyeceklerdir.Ayrıca avrupa birliği bir hristiyan birliğidir.Bizi almazlar alsalar bile belirli kurallara uymamız gerekecek buda asimile olmamıza neden olacak.Zaten batılılaşma yanlış anlaşılıp bilimi yerine kültürü yaşam tarzı alınmış.Bir daha yapılırsa çok kötü olur.Bunun yerine kendi eğitim ve hukuk sistemlerimizi yeniden en uygun şekilde düzenlemeliyiz.Avrupa yavaş yavaş gücünü kaybediyor.Doğu devletleri gittikçe güçleniyor.Bitmek üzere olan bir avrupa yerine yükselen doğuya yönelmemiz bizim için en iyisi olacaktır.




  • kingman29 K kullanıcısına yanıt
    Kullanmazlar.Gücü elinde bulunduranlar buna izin vermezler.İlaç firmaları artık hastayı iyileştirmek amacıyla değil hastalığı bastırarak hastayı ilaca bağımlı hale getirmeye başladı.Amaç ne ? Para.GSM şirketleri viber,whatsapp gibi uygulamalara karşı çıkıyor.Neden? Sadece internet paketi satmaya başladılarda o yüzden.Bunun gibi insanlar bir sefer para harcayıp uzun süreli bedava enerji elde etmeye kalksa enerji şirketleri buna tamam yapın hadi derler mi ? Demezler.Nasıl oluyor bu diye sorarsan bu tür şirketlerin elinde bulundurduğu para gücü sayesinde.

    Güneş enerjisiyle ampül bile yakılamaz demişsin.Bu yanlış olmuş.Çatılara yerleştirilecek güneş panelleriyle bir evin elektrik ihtiyacı karşılanıyor.Petrolün yerini alabilecek enerjiler var.Bor madeni çok değerli bir maden ve biz dünyanın en büyük bor rezervlerine sahibiz.Aynı zamanda atomdan elde edilecek güçte çok büyük.Bunlar kullanıldığında enerji sorunu çözülür.Bir şimşeğin yada yıldırımın enerjisi depo edilebilseydi tek bir yıldırım bir şehrin yıllık elektrik ihtiyacını karşılardı.Bunlarda bilimadamlarının söylediği şeyler...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Gökbilge -- 9 Ekim 2014; 11:21:25 >




  • Bu ayın Bilim Teknik dergisinde 1.5 V luk pil ile bile su elektroliz etmenin yolunu bulmuşlar.Bu sayede sadece güneş enerjisini kullanarak su hidrojen ve oksijene ayrılabilir.İşte eğer ülkemizde hidrojen yakıtlı araçlar yaygınlaştırılabilir ise bu sayede %100 yenilenebilir enerji ile yeşil bir araç kullanabiliriz.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bu kadar kötümser olmayın ben elektrik elektronik mühendisliği okuyorum şu anki elektrik teknolojisiyle her şey yapılabilir. Mesela arabanın bataryası 10 dakikada doldurulabilir, evin çatısına güneş paneli döşenip bütün elektrik ihtiyacı karşılanabilir, rüzgardan ve güneşten üretilen enerji depolanabilir (almanya aktif olarak kullanmakata, yenilenebilir enerjiye yatırım yapmasının nedeni bu) ama bunu ülkemizde yapılması için halkın, devletin desteklemesi gerekiyor yapılamayacak şeyler değil.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: emre0111

    Bu kadar kötümser olmayın ben elektrik elektronik mühendisliği okuyorum şu anki elektrik teknolojisiyle her şey yapılabilir. Mesela arabanın bataryası 10 dakikada doldurulabilir, evin çatısına güneş paneli döşenip bütün elektrik ihtiyacı karşılanabilir, rüzgardan ve güneşten üretilen enerji depolanabilir (almanya aktif olarak kullanmakata, yenilenebilir enerjiye yatırım yapmasının nedeni bu) ama bunu ülkemizde yapılması için halkın, devletin desteklemesi gerekiyor yapılamayacak şeyler değil.
    Dimi hocam yani , Turkiye de yenilenebilir enerji den elektrik uretimi potansiyeli almanya dan daha fazla oldugunu içsellenmemiz gerek , almanya gecen sene sadece hidroelektrik , ruzgar ve fotovoltaik gunes panellerinden tam 90 teravatsaat elektrik uretti , bunu gorunce insan sinirleniyor neden Turkiye de hala bu donusum icin ydaha fazla yatirim yapilmiyor da halen 80 termik santral yapilmak isteniyo , yazik ya.
    Yani tamam santral kolay , kuruyosun , arz guvenligi var , 24/24 saat 365/365 elektrik uretiyo , yenilenebilir den her zaman elektrik arz olmuyor ve depolama sorunlari da olabilir , ama onlar bu kadar uretiyosa bizim de uretmemiz gerek. Yazik degil mi , biz 90 teravatsaat elektrik uretmek icin bilmem kac milyar dolar gaz petrol ithal ediyoruz ve komur tuketiyoruz , yok efendim kilovatsaati daha ucuz mus , peki cevresel ve insan uzerindeki kotu etkilerini de hesaba katiyormusun ? o santraller yuzunden kac bin insan olucek gelecek yillarda , ve bizde kanser e cok iyi tedavi uygulayan hastahanelerimiz var diye ovunucez yine . Siyasilerin artik , yuzde yuz enerji ye yavas yavas nasil geçilebilirin hesabini yapmalari gerek , ama tabi termik santral ihalelerinde mali goturuyolar . Isin aslinda toplumsal siyasi ekonomik yonu de var , Rant pesinden kosan millet e boyle siyasetciler anca .2023 hedeflerinde yuzde 30 yenilenebilir enerji den eletrik uretimini amacliyorlar ama benim anlamadigim , zaten uretimin yuzde 20 den fazlasini hidroelektrik ten sagliyoruz ,senin hedefin yuzde 50 60 olmali . Bir de tabi sadece bunlarla is olmaz , halkin enerji nasil tasarruf edilirin yontemlerini anlatican . Buzdolabindan yapilarin yalitimi na kadar .Yazik insanin içi gidiyo , oysa her sene milyar dolarlar tasarruf edilebilir ..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rain.Man

    Okul müfredatlarının değişmesi bir şey ifade etmez.Sistem yine aynı.Yıllarca çalış liseye geç sonra 4 yıl daha çalış üniveriteye geç.Bu süreç sonunda Türkiye'nin en iyi üniversitelerine gitmek isteyen birinin ders çalışmaktan başka bir şey yapmaması gerek.Sorun müfredat değil sistem.Sistemin eleme yöntemi şu : En çok ezberleyeni en çok test çözen en iyisidir.Ezberlenenler işe yarasa yine iyi.Kaç kişi önüne koyulan araç-gereçle basit bir kimya deneyini yapabilir ? Fizikte bir çok şey görülüyor hepsi teori.Ben hepsi uygulamalı yapılsın demiyorum ama çok gereksiz şey var.Kimya ile ilgili bir mesleğimiz olmayacaksa neden organik kimyaya kadar gelişmiş konuları göreyim ? Hayatıın ileriki evrelerinde kimyayı kullanmayacaksam hiç hatırlamayacaksam gereksiz bilgiler olmuş oluyor bunlar.Temel kimya konuları yeterli.Bence eğitim sistemi şöyle olmalı [Binlerce kişiye uygulandığında ne kadar doğru olur bilemem]

    8 yıl normal eğitim verilmeli.
    9.yıl temel fizik,kimya,biyoloji eğitimleri verilmeli ve bu yıl meslek seçilmeli.
    Matematik ve tarih hep olmalı.
    Daha sonraki yıllarda öğrenciler ders seçmeli.Kimyager olmak istiyorsa kimya seçsin mühendis olmak istiyorsa fizik seçsin.Ama bunların yanında seçtiği mesleğe uygun derslerde olmalı.Mesela bilgisayar mühendisi olmak istiyorsa yazılım,donanım dersleri olmalı.3 yılın sonunda bu kişi seçtiği meslek ile ilgili az sayılmayacak bilgiye ulaşmış olur.Daha sonra aldığı derslerden sınava girsin ve ona göre seçim yapsın.Mesela ben bilgisayar mı istiyorum matematik-geometri-fizik-bilgisayar dersleri sınavlarına girmeliyim.En sonunda aldığımız puanların ortalamasını alsınlar[Ağırlık mesleki derslerde olmalı].Sınavlarına girdiği bölümü seçebilsin sadece.Böylece herkes ilgi alanına yönelmiş olur.Lisede aldığımız ders sayısı azalır boşluklara üniversitede alacağımız mesleki dersler eklenebilir.Üniversite süreside kısalmış olur.Gereksiz bir yarışta olmaz.Herkes kendi mesleğini seçenler arasında sınava tabi tutulmuş olur.Böyle olunca herkes meslek seçmiş kimse elenmemiş gibi oluyor ama son sınavda herkes kendisiyle aynı mesleği seçenlerle sınava girecek ve yine birileri elenecek.En iyiler seçilmiş olacak.



    Avrupa birliğine gelince avrupa birliğine girmemiz yaptığımız en büyük hata olur ve bize en çok zarar veren şey olur.Almanya batan ülkelere para yardımı yapıyor buda Almanya'ya zarar veriyor.Bizden bunuda isteyeceklerdir.Ayrıca avrupa birliği bir hristiyan birliğidir.Bizi almazlar alsalar bile belirli kurallara uymamız gerekecek buda asimile olmamıza neden olacak.Zaten batılılaşma yanlış anlaşılıp bilimi yerine kültürü yaşam tarzı alınmış.Bir daha yapılırsa çok kötü olur.Bunun yerine kendi eğitim ve hukuk sistemlerimizi yeniden en uygun şekilde düzenlemeliyiz.Avrupa yavaş yavaş gücünü kaybediyor.Doğu devletleri gittikçe güçleniyor.Bitmek üzere olan bir avrupa yerine yükselen doğuya yönelmemiz bizim için en iyisi olacaktır.

    Ne yazık ki haklısınız.Yani o derslerdeki boş bilgileri savunanlar var bir de.Hani bazı yararlı,faydalı ve pratiğe yakın konular var lafım yok ama binde bir.Bir de üniversiteler minik fabrikalar gibi olmalı.Ve bazı dallar birleştirilmeli.Misal yurt dışındaki gibi Bilgisayar Mühendisliği & Elektrik-Elektronik Mühendisliği tek bir çatı altında olmalı çünkü birbirine çok yakın alanlar.Ve asıl iyi şeyler ikisi beraber yapıldığında ortaya çıkıyor.




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.