bu benim nacizane görüşüm. ister kabul edin ister etmeyin. bir topluluğa sürekli baskı uygulanırsa bu durum geri teper ve daha büyük bir dirençle karşılaşırsın ve kitleler kenetlenir. bu ülkede dinini yaşamak isteyenede kürtlerede yok namaz kılamazsın, başörtüyle hiçbiryere giremezsin, dilini konuşamazsın gibi yöntemlerle devamlı baskı yapılmış ve bunun sonucunda hedef kitleler daha sıkı sıkıya birbirine bağlanmış ve günümüze kadar bu sorunlar gelmiştir. kimse bunların olmadığını söyleyemez veya inkar edemez. bu iş öyle ters tepmiştir ki bugün bu bastırılmış kitleler chpyi ele geçirmiştir. ve içinde bir tane kendilerine karşı baskı yapabilecek bir unsur bırakmamıştır. hatta chpye o seviyeye gelmiştir ki %1 etmeyecek oylarla siyasal islamcıların meclise girmesini sağlamış, kürtçülerin elini öpmeye, seccade ve kuran dağıtmaya başlamıştır. chpnin baskısından kurtulan kürtler ve siyasal islamcılar birbirlerini destekleyerek demokratik hamlelerle haklarını kazanmışlardır. bütün bunların sonucunda chp kendi ayağına sıkmış ve sonunu hazırlamıştır. belkide demokrasi adına iyi olmuştur. < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-8B4F802DB -- 30 Mart 2024; 19:18:15 > < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Türkiyedeki siyasal islam ve Kürt sorununun temelinde CHP zihniyetinin olması



-
-
1950 ye kadar bu ülke tek parti diktatörlüğüne mecbur bırakıldı.
Zihniyet kuruluşundan beri aynı zaten.
Din düşmanlığı.
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
Diyanet 2024 bütçesi dolar kuruyla 2 MİLYAR DOLAR civarında. Ülkedeki ekonomik krizin müsebbileri kim desen Diyanet en başa yazılır. Bir şişe bira avro kuruyla neredeyse 2 avro olmuş. Tarikatlar örgüt olmuşlar, Afgan ve Suriyeli islamist istilacılar her yerdeler. Bu ülkede mağdur olan biziz. Kürtler ve İslamcılar değil
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Son 20 yıldır da sözde mağdur taraf diğer taraflara baskı yapıyor onu ne yapcaz.
Üstteki bloklu da, şu mesajını açık açık yazsana. 1950 kadar diktatörlükmüş, yesinler senin diktatörlüğünü.
Kürt sorunu hakkında bilgisi olmayanlar gene uçuyor işte.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi samuray_x -- 30 Mart 2024; 19:8:42 >
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > -
işi daha berbat edip baş edemeyince geçmişe suç atmak tamda bu kafa işte
-
Siyasal islam, sadece isim degistirsede, Cumhuriyetin kurulusundan beri Cumhuriyete, Ataturk ilkelerine, laiklige dusman. Tek ideallari kendilerini gudecek ve dinini somurecek birilerinin basa gecmesi ve seriati getirmek. Otesi yok.. Laik kesim ise herzaman bunlara karsi gogus germis, ulkeyi bunlardan korumaya calismistir. Bugun cocuklarini ozgurse, bunu laik kesime borclusunuz.
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Türkiye'de rejimin İslamla veya Kürtlerle sorunu yok.Bu tamamen algıdan başka birşey değil.İslam düşmanlığı veya 'dindarlara baskı' dediğiniz şey tarikat ve cemaat karşıtlığıdır.Tarikat ve cemaat karşıtı olmak rejimi 'din düşmanı' yapmaz.Bu ülkede Cumhuriyetin ilanından beri namaz kılan,oruç tutan,kurban kesen,hacca giden,ölülerini dini usullere göre defin eden kimseye karışılmamıştır.'Mağdur' olarak ileri sürülenlerin alayının ya bir tarikat ya da bir cemaat geçmişi vardır.Bugün dahi Türkiye'de radikal dini örgütlenmelere müsaade edilmez.O yüzdendir ki bugün Fetö gibi devleti ele geçirmeye çalışan yapılar 'Dindar insanlara zulmediyorlar' söylemini ortaya atarlar.Halbuki ortada dindar insanlara yapılan bir zulüm yoktur.Baskı rejimi yıkmaya ya da dönüştürmeye çalışanlara karşı yapılır.Bu da her ülkede yapılan bir savunma refleksidir.Nasıl ki İran'da laiklik propagandası yapılamaz,Suudi Arabistanda Cumhuriyet güzellemeleri yapılamaz ise Türkiye'de bir dini yapılanmanın (tarikat,cemaat,silahlı terör örgütleri vs) rejimi tehdit etmesine müsaade edilmez.
Kürt sorunu olarak lanse edilen 'yapay' sorun ise PKK terörüdür.Bugün Kürtler Cumhuriyetin kurulmasından beri tüm devlet kademelerinde görev alır.Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde istediği yerde yaşama,okuma ve iş yapma haklarına sahiptir.Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde etnik köken ayrımına uğramaksızın 'Türk' olarak muamele görür ve yasalar çerçevesinde ya hakkını arar ya da suç işlediyse yargılanır.Bu nedenle Kürtlerin herhangi bir hak kaybı,ayrımcılığa uğramaları gibi bir durum yoktur.Bugün Kürt sorunu adı verilen sorun Türkiye'yi parçalama siyasetinin paravan edilmiş halidir.Geçmiş dönemde AKP bunlara tıpkı istedikleri tarzda birçok hak tanıdı.Andımız kaldırıldı,milli bayramların stadyumlarda kutlanması yasaklandı,Kürtçe konuşmak,şarkı söylemek,Kürtçe isimler almak vs serbest bırakıldı.Buna rağmen Kürt sorunu denilen paravan ne hikmetse çözülmedi.Zira bahsettiğim üzere memlekette bir Kürt sorunu yoktu.Sorun olmayan birşeyinde çözülmesi mümkün değildir zira ortada sorun yoktur.Bugün ise Kürt sorunu adı altında Türkiye'yi parçalama siyaseti yapılmaktadır.PKK ve PKK'yı destekleyenler için Kürt sorunu denilen 'uydurma' sorunun çözümü ise ya eyalet sistemine geçiştir ya özerklik verilmesidir ya da G.Doğu'nun Türkiye'den ayrılmasıdır.
Kısacası bu ülkede İslam ve Kürt sorunu yoktu ve hiçbir zaman olmamıştır.Sadece bu tür palavralar üzerinden rejim ve üniter yapı yıkılmak,dönüştürülmek istenmektedir.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Long Nightt -- 30 Mart 2024; 19:35:49 >
-
Siyasal İslam diye bir şey yok. Anayasal hak olan din özgürlüğü var. Kaldıki bu ülkede Diyanet resmi kurum.
Kürt sorunu diye bir şey yok, Anayasal hak olan eşit vatandaşlık var. O yüzden Türk Kürt'ün önüne geçirilemez.
Bu ülkede Türk ve seküler makul vatandaş, Kürt ve dindar ise makul olmayan vatandaştır.
İşte belli olan bu sorunların çözümü;
Türk de olmayacak Kürt te. Seküler de olmayacak dindar da, sadece vatandaş olacak. Tanım sadece vatandaş olunca
makul tanım oluyor ve eşitlik oluyor. Ama insan kendini makul vatandaş olduğunu kanıtlamak için ben varya ben laikim, hemi de Türküm diyor. Bu da sorun teşkil ediyor.
Herkes Türktür ya da herkes Türk olmak zorunda. Herkes de laik olacak zihniyeti çözüm olarak dayatılıyor. Türk olmanın laik olmanın ASIL DOĞRU olan olduğu dayatılıyor. CHP zihniyeti bu dayatmaya deniyor. Burada parti olan CHP değil, devlet aygıtının ideolojisi kastediliyor.
Doğru olan erkek mi, kadın mı sorusu gibi. Doğru cevap; insan
CHP zihniyeti bu soruya ya erkek veya kadın diye cevap veriyor. Bunu ülkeye uyarlarsak aslında doğru cevap erkek ama kadın cevabını da yanlış saymayız gibi. Veya doğru cevap kadın ama erkeği de yanlış cevap olarak kabul etmeyiz gibi.
Laik mi dindar mı,
Türk mü, Türk olmayan mı
sorusuna...
CHP zihniyeti doğru cevap olarak "vatandaş" kelimesidir diyemiyor. Doğru cevap olarak Laik ve Türk diyor. Ama Türk olmayan ve dindarı da yanlış saymayız diyor. Yani bi zahmet lütfediyor
Konuyu açan üye HARD yerine Soft CHP Zihniyeti öneriyor.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi asau -- 30 Mart 2024; 20:38:53 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Hocam yazdığınız paragrafı sonuna kadar okudum. Olayı çok güzel açıklamışsınız. Tebrik ederim. Ondan sonra diyorlar yok ırkçılık var. Alakası yok arkadaş. Türkiye Cumhuriyeti, bir hukuk devleti. Devleti kuran Atatürk ulus devletinin kuruluş felsefesini nitelendiren kurallar ve yasalar koymuş. Bu kuralları karşı çıkanları eleştirince hemen ırkçı damgası yiyorsun.
-
Osmanlı da padişahlık babadan oğula geçerken ve tahta geçecek kişi beşikteki kardeşlerini öldürürken demokrasi vardı
-
Tabii ya tek partiden önce de ülkede demokrasi vardı. Hatta bütün dünyada demokrasi vardı da bir Türkiye'de tek parti iktidarı vatandaşından demokrasiyi esirgemişti.
Böyle kafaları, kafa deyişim de lafın gelişi, hemen blokluyorum çünkü böylelerinin kim olduğunu, dertlerinin asla demokrasi olmadığını çok iyi biliyorum. Bambaşka ve çağdışı motivasyonlarla Atatürk'e saldırıyorlar.
BLOK
-
Atatürk e saldırmaya paçası yemeyip işin içine İnönü ye katarak saldırmak.☺️
Desene bu işin baş sorumlusu Atatürk dur. Rahatla biraz.😎
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Yapabileceğiniz tek şey blok yapmak zaten.
Diyorum zaten çok heveslenme ;)
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > -
Chp zihniyetini kısaca anlamanıza yeterli olacak resmi tarihsel belgeler ...
Şimdi yok efendim kimseye karısılmamış falan yalanlarını belgeleri görselerde devam edecekler ama yinede gösterelim
Sadece müslümanlar için değil
Devletin o senelerdeki din politikasının temeli sadece Müslümanlar’ı değil, Türkiye’de mevcut diğer dinleri de kontrol altında tutmaya dayanıyordu! Meselâ, Türk vatandaşı olan Yahudiler’in de izinsiz dinî eğitim vermeleri yasaklanmış ve çocuklarına İbranice okutan Yahudi vatandaşlar mahkemeye sevkedilmişler, hattâ bu ailelerin evde Fransızca öğretmeleri bile suç olarak görülmüştü! Kontroller ve yasaklamalar bu kadarla da sınırlı kalmamış, Türkiye’de yaşayan ama Türk vatandaşı olmayan papazlar bile takip edilmiş, meselâ Edirne’deki İtalyan Konsolosluğu’nda görevli bir papaz ile din dersi verdiği çocukların gizlice fotoğrafları çekilmiş ve İçişleri Bakanlığı bütün bu takibatın neticesinden Cumhurbaşkanlığı’nı da haberdar etmişti
MUM YAKMAK BİLE YASAKTI!
Cumhurbaşkanlığı Arşivi’nde mevcut böyle dosyalar dolusu belgenin yanısıra Cumhurbaşkanlığı’na her ay sunulmuş “dirlik ve düzenlik raporları” da bulunuyor ve illere göre ayrı ayrı düzenlenen bu raporlarda yeralan hadiselerin ekseriyetini “Arapça ezan”, “Arapça kamet”, “çocuklara Kur’an okumayı öğretmek”, “âyin yapmak” gibi “suçlar” teşkil ediyor.
Hattâ, halkın evliya türbesi kabul ettiği mekânlara mum dikmesi bile suç olarak görülüyor ve mum yakarken yakalananlar da adliyeye sevkediliyorlar!
Bu belgeleri yayınlarken, daha önce de temas ettiğim bir hususa tekrar dikkat çekmem gerekiyor:
Belgelere konu olan hadiselerin, yani senelerce devam etmiş olan yasakların, takiplerin, tutuklamaların ve mahkeme safahatının hiç de hoş hatıralar olmadığını söylememe zaten gerek yoktur
habertürk
Tek Parti zamanında yasak olan sadece Arapça ezan değildi; hem Müslümanlar, hem de diğer dinlerin mensupları çok sıkı takip altındaydı!https://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/2217307-tek-parti-zamaninda-yasak-olan-sadece-arapca-ezan-degildi-hem-muslumanlar-hem-de-diger-dinlerin-mensuplari-cok-siki-takip-altindaydi
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
En Beğenilen Yanıtlar

Türkiye'de rejimin İslamla veya Kürtlerle sorunu yok.Bu tamamen algıdan başka birşey değil.İslam düşmanlığı veya 'dindarlara baskı' dediğiniz şey tarikat ve cemaat karşıtlığıdır.Tarikat ve cemaat karşıtı olmak rejimi 'din düşmanı' yapmaz.Bu ülkede Cumhuriyetin ilanından beri namaz kılan,oruç tutan,kurban kesen,hacca giden,ölülerini dini usullere göre defin eden kimseye karışılmamıştır.'Mağdur' olarak ileri sürülenlerin alayının ya bir tarikat ya da bir cemaat geçmişi vardır.Bugün dahi Türkiye'de radikal dini örgütlenmelere müsaade edilmez.O yüzdendir ki bugün Fetö gibi devleti ele geçirmeye çalışan yapılar 'Dindar insanlara zulmediyorlar' söylemini ortaya atarlar.Halbuki ortada dindar insanlara yapılan bir zulüm yoktur.Baskı rejimi yıkmaya ya da dönüştürmeye çalışanlara karşı yapılır.Bu da her ülkede yapılan bir savunma refleksidir.Nasıl ki İran'da laiklik propagandası yapılamaz,Suudi Arabistanda Cumhuriyet güzellemeleri yapılamaz ise Türkiye'de bir dini yapılanmanın (tarikat,cemaat,silahlı terör örgütleri vs) rejimi tehdit etmesine müsaade edilmez. Kürt sorunu olarak lanse edilen 'yapay' sorun ise PKK terörüdür.Bugün Kürtler Cumhuriyetin kurulmasından beri tüm devlet kademelerinde görev alır.Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde istediği yerde yaşama,okuma ve iş yapma haklarına sahiptir.Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde etnik köken ayrımına uğramaksızın 'Türk' olarak muamele görür ve yasalar çerçevesinde ya hakkını arar ya da suç işlediyse yargılanır.Bu nedenle Kürtlerin herhangi bir hak kaybı,ayrımcılığa uğramaları gibi bir durum yoktur.Bugün Kürt sorunu adı verilen sorun Türkiye'yi parçalama siyasetinin paravan edilmiş halidir.Geçmiş dönemde AKP bunlara tıpkı istedikleri tarzda birçok hak tanıdı.Andımız kaldırıldı,milli bayramların stadyumlarda kutlanması yasaklandı,Kürtçe konuşmak,şarkı söylemek,Kürtçe isimler almak vs serbest bırakıldı.Buna rağmen Kürt sorunu denilen paravan ne hikmetse çözülmedi.Zira bahsettiğim üzere memlekette bir Kürt sorunu yoktu.Sorun olmayan birşeyinde çözülmesi mümkün değildir zira ortada sorun yoktur.Bugün ise Kürt sorunu adı altında Türkiye'yi parçalama siyaseti yapılmaktadır.PKK ve PKK'yı destekleyenler için Kürt sorunu denilen 'uydurma' sorunun çözümü ise ya eyalet sistemine geçiştir ya özerklik verilmesidir ya da G.Doğu'nun Türkiye'den ayrılmasıdır. Kısacası bu ülkede İslam ve Kürt sorunu yoktu ve hiçbir zaman olmamıştır.Sadece bu tür palavralar üzerinden rejim ve üniter yapı yıkılmak,dönüştürülmek istenmektedir. |
Son 20 yıldır da sözde mağdur taraf diğer taraflara baskı yapıyor onu ne yapcaz.
Üstteki bloklu da, şu mesajını açık açık yazsana. 1950 kadar diktatörlükmüş, yesinler senin diktatörlüğünü. Kürt sorunu hakkında bilgisi olmayanlar gene uçuyor işte. |
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X