Volkswagen, araçlarında fiziksel düğmelere dönüş yapacak (2. sayfa)

Hocam çözülmüş, bitmiş, artık sorun olmaya şeylere başa dönüp tekrar çözüm üretmeye çalışmayın. neden sesli komut özelliğini geliştireceğiz anlamadım? mükemmel ergonomik fiziksel tuşlarımız vardı zaten, hatta gözümüzü yoldan bişle ayırmadan, bakmadan sezgisel biçimde kullanıyorduk herşeyi. 90'lardan 2010'lara kadar neredeyse her otomobilin ergonomisi şahane idi. bütün arayüzü mobil teknoloji ile tavizsiz entegre etme ve maliyeti düşürme uğruna yıllarca zor bela kazanılmış kullanışlılığın, ergonominin içine ettik.

Yanımda insan uyuyor, bebek uyuyor, uzun yoldayım, müzik dinliyorum vs. arabayla konuşacam onu yap, bunu kaldır onu götür, bu veriyi göster. saçma sapan işler kusura bakmayın.

Müşteri öyle istemiyor, maliyetten kısmak daha da çok para kazanabilmek için bunlar yapılıyor. Önceleri stepneleri çalmaya başladılar, eskiden her araçta tam boy stepne olurdu. Sonra baktılar alıcılar sesini çıkarmıyor türlü bahanelerle önce yer tasarruflu stepnelere, ondan da lastik tamir kitine geçtiler.

Benim golf 5'imde orjinal jantlı, tam boy, orjinal lastikli stepne vardı. Arkalar tam bağımsızdı. Golf 7 lerde yer tasarruflu stepne oldu. Arkalar torsiyon oldu. Golf 8lerde kaput amortisörü hatta motor kapağı bile gitti. Temel işlevler için butonları çıkarıp bir tane ekran koyup oldu bittiye getirdiler. Arka amortisör sistemi çoğu araçta dandik torsiyon artık. Renault stepneyi opsiyon olarak parayla satıyor. Yakında motoru da opsiyon olara para ile verecekler diye korkuyorum bu açgözlülerden. Doğuş araçlarına kol gibi zam yapmış, b sınıfı polo üst donanımı 2 milyon ama kaputa 200 liralık amortisör onu geçtim motor kapağı bile koymaktan imtina etmişler.

Sorsan araçta cep telefonu kullanmak tehlikeli ve yasak ama tüm fonksiyonların bir tane dokunmatik ekrandan yapılmak zorunda olması normal. Yeni tüm vw grubu araçları misal. Hepsi rezalet, ortada laptop ekranı gibi ekran. Ses, klima, fan düğmesi bile yok. Her ayar için gözünü yoldan ayırmalısın, trafikte de, uzun yolda da çok tehlikeli. Avrupa ve amerikanın bu tip temel fonksiyonların sadece dokunmatik ekrandan yapılmasını kesinlikle yasaklaması ve fiziksel tuşları zorunlu tutması gerekiyor. Bunlar oyuncak değil, en ufak dikkatsizlikte çok sıkıntılara sebep olabilecek 1,5-2 tonluk vasıtalar.

Tek düzgün araçlar Japonlar kaldı. Çünkü bunlar sorumlu, saygılı, karşısındakini adam yerine koyan şerefli insanlar. Arabalarının çoğu arkalar bağımsız misal. Temel kontrol üniteleri için fiziksel tuşlar her zaman var. Hatta seyir halinden güvenlik riskinden dolayı ekrandan araç ayarları menülerine bile sokmuyor, park halinde bakınız diyor. 6 sene garantiye sahip 1,5 milyonluk honda jazz'da standart olan trafik tabelası okuma sistemine, mercedes 3 milyonluk otomobilinde 25bin lira para istiyor opsiyon olarak , garantiyi de 2 sene veriyor. Bu da avrupalıların ne kadar şımardıklarının, ne kadar arsız ve açgözlü hale geldiklerinin bir örneği. Eskiden almancıydım, ama artık araba alacağım zaman alman aracı almayı düşünmek kendimi aptal gibi hissettiriyor japonlar varken. Bu çinliler, şımarmış ve semirmiş avrupalılara gerçekten çok iyi yapıyor otomotivde, böyle devam.

Demek istediğim şu, müşteri görsel olarak etkileyici gördüğü, moda olarak lanse edilen her şeyi ister. kendi güvenliğine, ihtiyacına, oluruna olmazına bakmaz. çünkü müşteri ar-ge yapmaz, çeşitli bilimsel güvenlik testleri, dizaynlar, ön prototipler falan üretemez. büyük ekran? alırım. dev ekran? oo daha güzel. boydan boya full interaktif ekran? en güzeli. peki gerçekten bu ekranlara ihtiyacın var mı? ihtiyaç olsun olmasın ben seviyorum der geçer.

Çok basit bir örnek, forumda android auto'da video oynatma konusu var. çoğu kişi yolda video izlemek için istiyor bu uygulamayı yapmayı. adam resmen yolda giderken açıp tiktok izleyecek, youtube izleyecek. birileri dur demez ise "müşteri ister". buna yol çizecek olan nasıl otomobil dizayn edeceğini bilen mühendislerdir.

Şu üstteki Idrive ve MMI sistemleri son nokta idi mesela. kafa patlatılmış, ustaca ve en sade biçimde, en kullanışlı olacak biçimde dizayn edilmiş, ayrı bir rotary kontrolü olan, gözünü yoldan ayırmadan elini kaldırmadan, fiziksel kısayollarla da herşeyi kontrol edebildiğin ideal sistemlerdi. tabi ki karmaşıklar, pahalılar, kompleks sistemler, terk edildiler. şu an hiç bir marka şu düzeni kullanmıyor, sadece Mazda var bildiğim kadarıyla ısrar eden.

Japonlar mevzuna katılıyorum. bana da ot gibi gelirdi otomobilleri, hiç sevmezdim, hiç de satın alıp kullanmadım. ama artık bu keşmekeşte geleneksel otomobilleri hoşuma gitmeye başladı. güncel Honda civic'e falan bakıyorum da, içi falan Golf 8'e bin basar kullanışlılık ve akılcı, sezgisel dizayn olarak. sıfır popülizm, maksimum ergonomi. 10 sene önce şunu söyleyeceksin deseler bir tarafımla gülerdim.

Kolları olmayan otomobil kullanamaz ama sesi olmayan kullanabilir. Sadece sese bağlı fonksiyon çalıştırma her sürücü için uygun değildir.

Torpido sesli komut ile açılıyor. Ben de yeni öğrendim. Sonra aklıma geldi dikizleri katlamayı denedim, aynalarda katlanıp açılabiliyor. Sonra Klimayı 21 derece yap dedim onuda yaptı. Aslında dokunarak işlem yapmak alternatif bir yöntemmiş Onu anladım. Sesli komutla her şey yapılabiliyor.

Mercedes gibi sesli asistan emir tekrarı yapsa daha mı iyi olabilir bilemiyorum.

euro ncap zorunlu tuttu, çok da iyi yaptı. Gelgelelim tesla vitesleri bile ekrana aldı  

Şu kadran varken hayalet ekrana bakmam bile. Audi de bozdu bu akıma uyarak.

Kesinlikle katılıyorum, ambians aydınlatmaları otomobilleri ucuz gösteriyor. Nedir öyle mor renkler, mavi renkler falan.

Bir motosiklet meraklısı olarak benzer bir dertten muzdaribim. Güzelim analog göstergeler terkedilip, arkadan güneş ışığı aldığında görmekte ve değerleri okumakta zorlayan saçma sapan TFT renkli ekranlarla donatmaya başladılar bütün motosikletleri. Motosiklette dikkat otomobilden de önemli ve bu ekranlar gözümüzü daha fazla yoldan ayırmamıza sebep olarak fazladan güvenlik riski yaratıyorlar.

Kesinlikle. Pavyon ışığı istesem pavyona giderim.  

Uzun yolda giderken şu ibrenin 150-160'ta duruşunu izlemek bile keyif. mekanik hareketleri, her fontu, her dokusu, "gerçek" olması. Audi ince ince cerrah gibi işliyordu kadranlarının her detayını.

Gerçek BMW kadranı mesela,

Bunları alıp şu rezilliği verdiler bize,

Arkadan ışık vurur, hiç birşey okuyamazsın, zamanla toz içinde, bezle sile sile çizik içinde kalır gazinoda 37 ekran pis tv'ye bakar gibi gezersin. siyah siyah değil, gece ışık sızdırır sağdan soldan Lcd olduğu için. hele o Volvo'ların yenileme hızı berbat, takıla takıla giden, kontrastı berbat ekranlarına bakamıyorum bile.

Bu konuda alfa romeo güzel iş çıkarıyor. Klasik kadranı dijitale uyarlamışlar. Tonaleden bir görsel

El Freni de manuel olsun artık. Tuşlu el freni araç hareket halinde iken çalışmıyor. Bu da acil durumlarda büyük tehlike oluyor

BMWnin bu kadranları da çok iyiydi. Daha klas ve kaliteli duruyor şu anki modellere göre. Yine de hayalet ekranın gösterge detaylarında en iyisi şu an BMW premium markalarda. Mercedes yıllardır iğrenç fontlu göstergelerden bıkmadı. Premium havası vermiyor.

Audi deki kadran arası doldurma ekran, hayalet ekran olayından daha da üst bir teknoloji bana göre. Analog kadranlı araç kullanmayı seven biri olarak akıllı saat takmayı da sevmiyorum. Bazı şeyler mekanik olmalı.