|
Bildirim
|
intiharı düşünecek kadar bir durum yok hocam o kadar abartmayın. şöyle düşünün, geçmişte birçok yerde yaşanmış bir olay var: savaş. bir anda şehirler yok oluyor, hayatlar yok oluyor. böyle bir şeyi yaşamış olsaydık, bilindik hayatımız her şeyiyle bir anda bitebilirdi. düşünün, savaş çıkmış, yaşadığınız yer yıkılmış, korunmak için başka yere göçmüşsünüz, kısa süre sonra geri dönüyosunuz. hayatınızın geçtiği yerde kimse kalmamış. herkes ölmüş, ölmeyenler başka yere göçmüş ve nerede oldukalrı belli değil. şehir yıkılmış. akrabalar, dostlar, artık hiçbiri yok.
şimdi biz evimizde oturuyoruz, sürekli kendi içinde bulunduğumuz yaşama odaklanıyoruz, dış dünyadan kopuyoruz. kitap okumuyoruz. durum böyle olunca da sürekli kendi eksiklerimizden hayıflanıp duruyoruz ve en sonunda da kendimizi çok kötü durumda görüyoruz ve depresyona giriyoruz. depresyona girmemize neden olan temel etken: "artık çıkış noktam yok, bu konudan nasıl kurtulacağım ki? yapabileceğim bir şey yok" gibi düşünüp kendi kendimizi umutsuzluğa sokmamızdır. kıtlık çıkmadıkça, savaş olmadıkça, böyle umutsuzluğa kapılmamak gerek. gerçekten o kadar kötü durudma mısınız bi düşünün? en fazla otomobili satarsınız. hâlâ bir aileniz var, dostlarınız var, akrabalarınız var. hâlâ sağlığınız var! elimizde aslında çok şey var değerini bilmemiz gereken. ben bunları biraz da kendime hitaben de yazıyorum aslında. çünkü ben de çoğu zaman gereksiz depresif olabiliyorum. herkes bunu yaşar. ama inanın bana gereksiz tasalar bunlar. yapmamız gereken şey, çalışmak. ben yazılım işi ile uğraşıyorum. youtube'dan takip ettiğim bir yazılımcı var, ABD'de çalışmakta olan bir türk. doktora yapmış olan birisi. hani "tuzu kuru" dersin. adam diyor ki, silikon vadisi denilen yere çok gittim, orada çalışmakta olan çok tanıdığım var, çok kez onlarla oturup uzun uzun sohbet ettik diyor. peki sizce bu silikon vadisinde çalışmakta olan kişiler sizce çok mu mutlular diye sordu. ve dedi ki, hayır, bence değiller, çünkü burada konuşulan şey hep para, hep iş. biizim alıştığımız aile ortamı, alıştığımız muhabbetler, burada yok diyor. herkes kendi yolunu kendi çizecek. bir şekilde motive olabilmemiz gerekiyor ve herkes bu motivasyonu kendi bulacak. dediğim gibi, ilk önce şu: "öldüm bittim çok çok kötü durumdayım herkes benden iyi durumda ben var ya bu yaşıam kadar hiçbir şey başarmadım mı acaba" psikolojisinden kurtulun. kötü düşündükçe morailiniz daha da bozulur ve moriliniz bozuldukça daha da "çalışmamaya" başlar ve vaktinizi daha çok heba edersiniz. ben 29 yaşına kadar ingilizce bilmiyordum. bu durumda heraldi oturup hüngür hüngür ağlamam gerekirdi. ancak bir değişiklik oldu ve ayağa kalkıp çalışmaya başladım. motive bir şekilde düzenli çalışarak ingilzice öğrendim. şu anda 33 yaşındayım ve kendi kendime: "bittim ben, ingilizceyi zaten herkes biliyor yahu, bu bir avantaj değil ki, ben ne yapacağım!" diye umutsuzluğa kapılıp ağlamalı mıyım? 29 yaşındayken böyle yapmış olsaydım şu anda ingilizce de bilmiyor olurdum. ya da şöyle düşünüp ağlamalı mıyım: "orta okuldan tanıdıklarım aile kurup üzerine bir de ev aldılar, bense hiçbirini yapamadım! üstüne üstelik akşam işten döndüğümde çocuk gibi oturup mesleki çalışma yapmak zorundayım! arkadaşlarım evde aileleriyle mutlu vakit geçirirken!" böyle karamsar düşünüp ağlayayım mı? 29 yaşındayken bunu yapmış olsam şu ana kadar gene sıfır olacaktım. üstelik son 4 senede akademik oalrak da birçok şey çalıştım. siz "borcum var yüksek maaşlı iş bulamıyorum" diye karamsarsınız. biz de böyle nedenlerle karamsar olup intiharı düşünelim mi? inanın bana karamsar olmak kolay. zor olan ise elimizde olan "artıları" görmek. mesela benim görmem gereken artılarım var, onları görüp değerlendirmeliyim. sizin sahip olduğunuz artılarınız da var. o kadar kötü hissetmeyin. en azından şunu söyliyim size, vasıfsız bir kişi olabilirdiniz. kardeşim yaz tatilinde pastahanede çalıştı, orada çok zor şartlar altında yövmiye ile çalıştırılan yaşını başını almış insanlar vardı. siz yüksek lisans mezunusunuz. "bu diplomaya kimse iplemiyor" diyorsanız, ben de size şunu söyliyim, kimsenin ipleyip iplememesi çok önemli değil, siz o diplomayı alacak çabayı gösterecek dirayete sahip biri olduğunuzun farkına varın. başka şeyler de başarabilirsiniz. |
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 18 Haziran 2019; 8:43:35 > |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|