Şimdi Ara

yaygın anksiyete, güvensizlik hisleri ve potansiyelimiz üzerine

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
105
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • selamlar. ben bir terapist değilim. ama terapi alan biriyim. ve bugün size kendi anksiyetemi aşmaya çalışma şeklimden bahsedeceğim.

    özellikle pandemiden sonra, içinde bulunduğumuz şu güncel durumda kaygılanmanın ne kadar yaygınlaştığını bilmeyen ve fark etmeyen yoktur sanırım. belki aynı durumda olanlara yardımcı olur.

    geleceğe dair bilinmezlik öngörüyorum. Bu öngörü beni hayata karşı güvensizleştiriyor.

    ihtiyaçlarım da karşılanmıyor olabilir.

    Örneğin Maslow’un ihtiyaçlar piramidindeki özellikle de güvenlik ihtiyacı gibi. Ya da güvenilir bir toplumda bulunma ihtiyacı gibi…

    zaman zaman topluluk içinde bulunmaya dair bir korkum oluyor, aynı zamanda buna dair bir saplantım da olabiliyor.

    belirli topluluklarda güvensiz hissedip topluluklardan kaçabiliyorum ama toplum içinde bulunmak isteyen biriyim.

    Bir potansiyel var, ancak bu potansiyelin nasıl değerlendirileceği ve nasıl heba olmayacağı bilmiyor gibiyim.

    şöyle düşünüyorum ki kaybedecek hiçbir şeyi olmayan biri, hayatın olağan akışındaki bir belirsizliğin içindeyken kaygılanmaz.


    etkisi bir travmanın veya travma yaratan birinin üstümde yarattığı etkiye benziyor olabilir.

    Anksiyete beni kaygılı ve korkak yapıyor. bir işe başlamaktan yani adım atmaktan korkuyorum. e çünkü peşinden başarısızlık gelebilir.

    Aslında içten içe, bana olumsuz kehanetler yapan bir iç ses var gibi. Bu da beni hiç denemediğim şeylerde başarısızlığa ve gecikmeye götürebiliyor.

    Anksiyeteyi anlamanın, onun yüzünden nelerden kaçındığımı ve o olmasa neler başarabileceğimi anlamak olduğunu düşünüyorum.


    gölgesinde hareket ettikçe beni zorbalayan ve gelişimimi engellemeye çalışan birini mutlu etmiş gibi oluyorum aslında.

    Bazen hayat güvensiz bir yer olur ve kendi düşüncelerimiz bize, bizi ve potansiyelimizi en çok aşağılayan düşünceleri aşılar, çıkarımları yapar.

    Potansiyel sadece içsel de değildir. Dıştaki yaşantı da potansiyelimizi belirler.

    Ev yaşantımız, maddi durumumuz, okul ve iş hayatımız gibi. Anksiyete iç ve dış potansiyele ilişkin olumsuz kehanetler düşündürebilir bize.

    Veya iç potansiyelimizi bize olduğundan büyük gösterip, dış potansiyeli içinden çıkılamaz gibi gösterebilir.


    Anksiyeteye ankastre bozukluğu diyip geçsek bile bunu hafife almayı bırakıp, aslında onu çirkin ve bizi kıskanan bir insan gibi görürsek, iç sesimiz olduğunu bildiğimiz olumsuz düşüncelerden de kurtulabiliriz belki.

    Kim çirkin ve kıskanç bulduğu bir insanın hakkımızda dediğine inanır ki?

    Elbette belli bir dozda kaygı yaşamak normaldir.

    Ancak bu gündelik işlerimizden bile bizi alıkoyuyorsa, bizi bir şekilde kötü etkiliyorsa, anksiyetemize sahip olunan bir şey gibi değil de, bize ait olmayan ve kırılması gereken bir zincir gibi bakmak daha doğru olabilir diye düşünüyorum.

    o yüzden benim anksiyetem yok. ben sadece “kaygı hissediyorum.”

    -strategicbrat.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi strategicbrat -- 25 Eylül 2024; 3:39:5 >
    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >







  • depresyonum var sonra okurum

  • 2 senedir ilaç kullanıyorum bazen kullanmayı aksatıyorum stres seviyem çok yükseliyor. Dediklerin bence profosyonel bir yardım alınmadan aşılacak şeyler değil. Tabi bu yardım ilaçta olmamalı düzenli terapi ama bu hayat şartlarında zor...

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.