YTÜ DERSLERİNDE YAŞADIĞIM TUHAFLIKLAR

Merhaba. Ben TLC Aşırı Pintiler 1. Sezon 1. Bölümdeki Japon ablayı idolü olarak gören ve TLC ile iş birliği yapmayan yütüologunuz. Artık bazı şeyler beni çileden çıkarıyor. Derste yaşadığım şeyleri yalnızca benim gibi yütülüler anlar. O yüzden bana damdan düşeni getirin.

Dün yaşadığım olaydan başlayacağım. İleride daha utanç verici şeyler de yaşarsam onları da eklerim.

Dünkü Hukuk dersinde hoca derse girer girmez, hoca daha hal hatır bile sormadan, birisi "GÜZ FESTİVALİ İSTİYORUZ HOCAM" diye bağırdı. Herif tam arkamdaydı. Utançtan yüzüm kızardı. Neyse ki hoca akıllı çıktı da herifle dalga geçti: "Burayı Almanya Münih mi sandınız da Oktoberfest istiyorsunuz? Burası Esenler  " Sonra bahar festivallerinin olduğundan bahsetti. "Onlara katılırsınız" dedi. Sonra arkamdaki herif imalı imalı "UMARIM BAHAR FESTİVALİNİ YAPARLAR" dedi. Hani yeni tarikatçi rektör geldi ya, festival falan yapmaz falan hani, caiz değil sonuçta, anlarsın ya  

YTÜ benim sınıf nefretimi artırdı. Normalde serbest piyasaya, özgürlüğe falan olumlu yaklaşan biriyim. Benden daha zengin züppeleri gördükçe iyice sosyalist görüşlere ısınmaya başladım. Şımarık burjuva çocukları, bir gün proleter devrim olacak ve hepinizin elinden bu zenginliği alacağız!

Tabi bu işin şakasıydı, asıl olaya geleyim: Geçen hafta İşletme dersimizin hocası sınıftan birine kapitalizm hakkında ne düşündüğünü sordu. Herif te "hocam ben apolitiğim" dedi.  Derste gülmemek için kendimi zor tuttum. (Bunu daha önce de anlatmıştım) Hocanın bilmediği şey ise yütü öğrencilerinin çoğunun apolitik (yersen) geri kalanının ise dümdüz AK Partili olduğu.

Bugün yine İşletme dersimiz vardı. Hoca iş etiğinden bahsediyordu. Sınıftakilerden konuyla ilgili örnek istedi. Ben de Stalinin torpille Komünist Partiye kendi adamlarını atayıp ülkenin başına geçmesini anlattım. Hoca da "Sonunda sınıfta bir komünist bulduk" dedi. Ne yalan söyleyeyim, iltifat gibi geldi bana.

Bu sözden sonra içim iyice DEVRİM aşkıyla kaynadı. Evet, yütüde bir DEVRİM yapacağım. Tabi yapacağım devrim tek kişilik olacak. Sadece derslerime çalışacağım ve alabildiğim kadar AA harf notu alacağım. Yütüde çan eğrisi olması tamamen işime geliyor. Onlar ne kadar düşük alırsa ben o kadar yüksek alırım demek oluyor.

Söylediklerim lafta kalsın istemiyorum. Bu yüzden işlediğim dersleri aynı günün akşamı tekrar ediyorum. Hatta üst sınıflarla sınavlar hakkında konuşuyorum. Aldığım bilgilere göre Lisede girdiğim sınavlardan daha kolaymış. Lisede 98 (sözlüler hariç 96) alabiiliyorsam üniversitede rahat 3.5 üstü ile seneyi kapatırım gibi. Yorum ve tavsiyelerinizi bekliyorum.

Bu arada rektör olayını da yarın anlatırım.

-------------

Ahanda anlatıyom. Yine İşletme dersi. Hoca eski rektör ile ilgili bir ağız yoklaması yapıyor. Malum, eski rektör hırsız ama öğrencilerde nasıl bir intiba bırakmış diye ölçüyor. "Kaç kişi Tamer Hoca (eski rektör) sayesinde burayı seçti?" diye sordu. Sınıfta 25 kişi vardı. 20'si el kaldırdı. Utanç... Sonra eski rektör nasıl biriydi diye sordu hocamız. Konser falan yapıyormuş. O yüzden iyiymiş. Yani böyle söyledi öğrenciler. Hoca cevaptan pek memnun kalmamıştı. Belli ki o da eski rektörü sevmiyordu. Malum olaylardan (Yıldız Teknoparkı soyma olayı) hafiften bahsetti. Tabi gerçekliğinden pek te emin olmadığını söyledi. Adı kadar emin ama öğrencileri kırmamak için böyle söyledi.

Kısaca size de hırsızlık olayını anlatayım: Eski rektör Tamer Yılmaz, paravan bir şirket vasıtasıyla Yıldız Teknoparkı vakumluyor. Sonrasında üniversitede büyük bir bütçe açığı ortaya çıkıyor. Tamer Yılmaz okula gelmeden önce en iyi Teknokent ünvanına sahip olan Yıldız Teknopark, her ne hikmetse her yıl kademe kademe sıralamasını düşürdü. Bütçe açığından bahsetmiştim, devam edeyim. Yeni rektör, bu açığı kapatmak için aşırı gereksiz olan Beşiktaş-Davutpaşa ringlerini azaltıyor. Ayrıca yemekhaneye cüzi bir miktarda zam yapıyor ki yine İstanbulun en ucuz yemekhanesi. Öğrenciler suçu eski rektörde görmek yerine yeni rektörü suçluyorlar. Meyve veren ağaç...

Üslubun cirkinlik saka mi

biz öyle anlaşıyoruz sen karışma.

Derin yütü

Her masada varız  

Sen ilk önce küçük infernike abilik yap  

İçimdeki sınıf nefretimin dışavurumu. YKS gibi sınavlarda parası olan her zaman daha avantajlıdır. Top Tier üniversitelere gidenlerin neredeyse hepsi ortalama üstü, hatta zengin bile sayılabilecek ailelerden çıkma. Yani ben öyle düşünüyorum. Bu görüşe katılmayanlar da var.

Üniversitede ise durumlar farklıdır. Parası olan rahat bir üniverisite hayatı yaşar, 4 veya 5 sene eğlenip diplomasını alır. Parası olanın zaten iş bulması da kolay olur. Parası olanın geniş bir ağı vardır sonuçta.

Parası olmayanın durumu daha kötüdür. Muhtemelen iyi bir ortalama yapamayacaktır. Kendini geliştirecek durumu da yoktur. İş bulmak için geniş bir ağı da yoktur. İş başvurularından hep ret yer. Fakirse fakir kalır yani.

Kendi gözlemlerim bu yönde. İşte ben bunu değiştirmek istiyorum. Yani diğerlerinden daha yüksek not alarak iyi bir üniversite ortalaması için paranın değersiz bir meta olduğunu kanıtlayacağım. Belki benden sonrakiler için bir motivasyon kaynağı olabileceğimi düşünüyorum.

Yine senin dediğine gelecek millet gezerken sen ders kasacaksın mezun olunca onlar senden daha iyi konumda olacak  

Dediğin gerçekleşmiyor ve gerçekleşmeyecek. Bunu 2 sene sonra görüşelim diyecektim ama hesabı kapatmışsın.

Rektör olayını da yazdım. Biraz da rektörün hırsızlığından bahsettim.

bir ara ytü teknopark başka bir özel üninin kullamına bırakılacak deniyordu. o olaydan haberin var mı doğrusu ne

Dediğin şeyi ilk defa duydum ama bütçe açığını kapatmak için YTÜye bağlı özel okulların satıldığını duymuştum. Belki bu özel okullar bahsettiğin gibi bir üniversiteye devredilmiştir ama dediğim gibi, Teknopark ile ilgili bir şey duymadım.

şöyle birşey bulabildim o konuyla ilgili hala var mı bilmiyorum ama böyle birşeyin olmasının söz konusu bile üniversite itibarını çok zedeleyecek birşey

x (formerly twitter)

no context yıldız (@nocontextytu) on X

https://x.com/nocontextytu/status/1286775808170823681

istün

İstün Bilgilendirme

https://www.istun.edu.tr/tr/duyurular/istun-bilgilendirme

Anladığım kadarıyla İSTÜN, Teknoparkın NEUTEC için ayrılmış sponsor kısmında Ar-Ge çalışmaları yapıyormuş. Yani o kadar da abartılıcak bir şey yok gibi. Sonuçta hem sponsor firma, hem İSTÜN, hem de YTÜ bundan fayda sağlıyor. Aradan 4 sene geçmiş. Şu an öyle bir şey olduğunu sanmıyorum. Dün oradan geçmiştim ama İSTÜN ile ilgili bir şey göremedim. Belki benim gözümden de kaçmış olabilir.