Şimdi Ara

17.Günde tekrar pozitif

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
24
Cevap
0
Favori
1.443
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Merhaba, 22 Nisan'da test yaptirdim sonucu pozitif cikti. Geçen hafta ve dün gece itibariyle tekrar test yaptırdım yine pozitif çıktı. Favicovir ilaçlarını eksiksiz kullanmıştım.
    Bulaştırıciligim devam ediyor mu?
    Başına gelen oldu mu?



  • Hastamısın hala ?

  • Ne anlamı var ki pozitif negatif. Hastasındır yada dillsindir. Çok geçmiş olsun bu arada


    www.cumhuriyet.com.tr
    Üç kez negatif, iki kez pozitif çıktı, ölümden döndü
    https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/uc-kez-negatif-iki-kez-pozitif-cikti-olumden-dondu-1834677




  • Taylandlı Amerikan Alman Doktor Sucharit Bhakdi, covid testlerine hiçbir şekilde itibar edilmemesi gerektiğini söylüyor.
    Şu röportajı biraz dinle, tüm detayları net şekilde anlatıyor:

    https://153news.net/watch_video.php?v=BM7D1W2W2OKR
  • TTnetlover T kullanıcısına yanıt
    Evet hocam, devam ediyor.
  • Benim akciğerlere inmiş. Halen bulaştırıciligim devam ediyor mu acaba? Bunu merak ediyorum. Halen evime gidemedim.
    Edit: Videoyu izleyemedim hocam.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Avianca787 -- 10 Mayıs 2021; 5:24:49 >
  • fero01 kullanıcısına yanıt
    Teste pek güvenilmiyor. Tomografi daha başarılı sonuç veriyor. Benimde cigerlerde virüs. Semptomlar şükür kalmadi ama ne zaman gider belli değil.
    İyi dileğin için teşekkür ederim hocam.
  • Avianca787 kullanıcısına yanıt

    Cok gecmis olsun tekrar. Aynisini bizde yasadik test negatif olmasina ragmen ailemden hastanede yatan oldu 2 gun taa gecen sene nisanda. Haklisin tomografi daha kesin. Ama kafaya fazla takma bu bulastirma isini. Oyle sanildigi kadar kolay bulas olmuyor fazla korku pompalandi.

  • Avianca787 kullanıcısına yanıt
    
    Öncelikle bulaştırıcılık bir hikaye. Tıp Doktoru Thomas S. Cowan 'ın 2020 basımı 174 sayfalık The Contagion Myth belgesine bakmanı öneririm. Hastalıkların nasıl oluştuğunu detaylıca anlatıyor. Ondan 121 yıl önce, 1899'da Fransız prof Antoine Bechamp 268 sayfalık The Blood And Its Third Element belgesinde hastalıkların neden oluştuğunu sayısız deneyler ve dönemin başka birçok bilim insanının da çalışmaları desteğinde anlatıyor ve hastalıkların havada dolaşan virüsler bulaşarak olmadığını gösteriyor. Sözkonusu belge, sıkıştılmış bilgi hazinesi gibi. İlk okumada anlaşılabilecek basit bir belge değil. Ben ilk 50-100 sayfasındayım ve onu da bir iki okumadan sonra anlayabildim.

    Fakat virüs havadan gelerek bulaşmaz demek, havadaki hiçbirşey insanı hasta etmez demek değil. Örneğin dizel araç dumanı bulunan havayı sürekli solursanız, o hasta edebilir. Dizel duman zehirli ve miktarı yüksektir, kütlesi vardır cunku. Virüs ise ağırlıksız birer moleküldür.


    Hastalık, bir insanın bünyesindeki zayıflık, vücuttaki zehirli madde birikmesi, hareketsiz yaşam tarzı (sedentary lifestyle) veya cok aşırı spa or yapmak, genlerimize uymayan türde gıdaları, uzun vadeli almak, psikolojik şoklar yaşamak (bakınız Alman doktor Ryke Hamer new german medicine) gibi bir dizi sebeplerden kaynaklıdır. Bazen ortada hiçbir neden yokken durup dururken de geçici hafif hastalıklar yaşanabilir, cunku vücudun circadian rythm gibi döngüleri vardır. Uyku ve faaliyet döngüsü, güneşin batış ve doğuş zamanlarına uygun olmalıdır. Rusya'da ve kuzey ülkelerinde insanlar akşam cok geç olmadan yatar,ve güneş doğduktan bir süre sonra kalkarlar o sayede circadian rythm 'leri yerindedir, hastalıklara karşı bağışıktırlar. Onun dışında içilen su dahi cok önemli. Doktorlar bol su için der. Yazın spor yapmak gibi fiziksel faaliyetlerde su kaybetmek gibi durumlar dışında cok su içmek sağlıksızdır cunku içilen o su vucutta fazla durmadan vücuttaki mineralleri alarak , azaltarak vucudu terk eder. Vücutta tutulan su iyonize sudur. RO (ters ozmoz) cihazlarında filtrelenmiş, 100% arı su içmek vücuttaki mineralleri cok daha fazla aşındırır. İçilecekse doğal maden suyu içilmelidir. Kızılay 'ın yüksek magnezyumlu Erzincan maden suyu var, sadece bir şişe içince enerjik hissedersiniz cunku vücudun kaybettiği mineralleri düzenler.

    İşbu önerileri doktorlardan pek duyamazsınız cunku herkes öyle 1TL'lik zengin magnezyumlu soda ile kendini sağlıklı ve enerjik hissederse, onlar kime ilaç ve tedavi satabilir, değil mi yaa.

    Akcigerleri güçlendirmenin en kolay ve en etkili yolu, hayvansal yağ ağırlıklı beslenmektir. Köfteci yusufta ekmek arası köfte/döner değil. Lahmacun da değil. Onlarda etten cok hamur var. Ayrıca etin lezzetli olması cok pişirme var. Ekmek arası köfte/döner yediğinizde, yanında kola ayran vs içme sebebi de odur, fazla pişirilerek kurumuş et susatır cunku. Et az pişmiş olacak. Zenginlerin (ancak nesiller boyu zengin aileden gelen zenginlerin) gittiği restoranlarda et cok az pişirilir. Etin içindeki nem kalır. O nem, iyonize sudur ve iyonize su vücut tarafından tutulur. O şekilde bir porsiyon et yedikten sonra su kola vs içme ihtiyacı duymazsınız cunku vücudun sıvı dengesi korunur. Somon balığı gibi besleyiciliği yüksek balıkları da az pişirilmiş olarak , balığın kabukları dahil yerseniz vücudun tüm ihtiyacını en dogal sekilde karşılarsınız. Sonrasında su içmek dahi istemezsiniz. O şekilde bir somon balıgı yedikten sonra en sevdiğiniz çikolata, pasta, meyve, bira gibi şeyleri dahi cok istemezsiniz cunku vücudunuz tam manası ile doymuştur. Birçok kişi, özellikle alt sosyal-ekonomik kesimdeki kişiler, hamur ağırlıklı ürünler, fazla pişirilmiş et, köfte arası ekmek, vs vucut sadece doyduğunu sanır ancak gerçek manada doymadığı için açlığı bastırmak için aynısından daha da yer, geceleri de ellerinde kumanda TV kanalları vs gezer ve böylelikle vücut yağ biriktirir. Özellikle Amerika'da alt sosyal-ekonomik kesimdeki kişilerin obez olmasının sebebi budur.

    Videoyu tıklayınca açmadığı için mi izleyemediniz? 153news.net Türkiyeden engelleniyor, bu ayrıntıyı unuttum. Proxy/VPN üzerinden girmeyi deneyin. İnsanların bilgiye erişimi de engelleniyor.

    Gitmeden: covid testi olduktan sonra en yakın WC'de burnunuzu bol su ile içini çalkalayıp temizleyin.WC yoksa bir şise su ile aynısını yapın. covid test pamukları, burun mukozasına ince fiber parçacıklar bırakıyor ve bazı pamuklar morgellon denen mikro cisimcikler barındırıyor deniliyor. Bu konuda birbirinden bağımsız birçok kişinin araştırma videosu var. 153news engellei olduğu için Youtube 'ta covid swab contamination morgellon sözcükleri ile aratıp bir bakın.




  • fero01 kullanıcısına yanıt
    Teşekkür ederim hocam. Bilemedim bende, bir kaç gün sonra tekrar teste gideceğim.
    Medyada denildiği kadar büyüttüler mi yoksa gerçek mi bilmiyorum. Sizlere de geçmiş olsun.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tuğkan-0153

    
    Öncelikle bulaştırıcılık bir hikaye. Tıp Doktoru Thomas S. Cowan 'ın 2020 basımı 174 sayfalık The Contagion Myth belgesine bakmanı öneririm. Hastalıkların nasıl oluştuğunu detaylıca anlatıyor. Ondan 121 yıl önce, 1899'da Fransız prof Antoine Bechamp 268 sayfalık The Blood And Its Third Element belgesinde hastalıkların neden oluştuğunu sayısız deneyler ve dönemin başka birçok bilim insanının da çalışmaları desteğinde anlatıyor ve hastalıkların havada dolaşan virüsler bulaşarak olmadığını gösteriyor. Sözkonusu belge, sıkıştılmış bilgi hazinesi gibi. İlk okumada anlaşılabilecek basit bir belge değil. Ben ilk 50-100 sayfasındayım ve onu da bir iki okumadan sonra anlayabildim.

    Fakat virüs havadan gelerek bulaşmaz demek, havadaki hiçbirşey insanı hasta etmez demek değil. Örneğin dizel araç dumanı bulunan havayı sürekli solursanız, o hasta edebilir. Dizel duman zehirli ve miktarı yüksektir, kütlesi vardır cunku. Virüs ise ağırlıksız birer moleküldür.


    Hastalık, bir insanın bünyesindeki zayıflık, vücuttaki zehirli madde birikmesi, hareketsiz yaşam tarzı (sedentary lifestyle) veya cok aşırı spa or yapmak, genlerimize uymayan türde gıdaları, uzun vadeli almak, psikolojik şoklar yaşamak (bakınız Alman doktor Ryke Hamer new german medicine) gibi bir dizi sebeplerden kaynaklıdır. Bazen ortada hiçbir neden yokken durup dururken de geçici hafif hastalıklar yaşanabilir, cunku vücudun circadian rythm gibi döngüleri vardır. Uyku ve faaliyet döngüsü, güneşin batış ve doğuş zamanlarına uygun olmalıdır. Rusya'da ve kuzey ülkelerinde insanlar akşam cok geç olmadan yatar,ve güneş doğduktan bir süre sonra kalkarlar o sayede circadian rythm 'leri yerindedir, hastalıklara karşı bağışıktırlar. Onun dışında içilen su dahi cok önemli. Doktorlar bol su için der. Yazın spor yapmak gibi fiziksel faaliyetlerde su kaybetmek gibi durumlar dışında cok su içmek sağlıksızdır cunku içilen o su vucutta fazla durmadan vücuttaki mineralleri alarak , azaltarak vucudu terk eder. Vücutta tutulan su iyonize sudur. RO (ters ozmoz) cihazlarında filtrelenmiş, 100% arı su içmek vücuttaki mineralleri cok daha fazla aşındırır. İçilecekse doğal maden suyu içilmelidir. Kızılay 'ın yüksek magnezyumlu Erzincan maden suyu var, sadece bir şişe içince enerjik hissedersiniz cunku vücudun kaybettiği mineralleri düzenler.

    İşbu önerileri doktorlardan pek duyamazsınız cunku herkes öyle 1TL'lik zengin magnezyumlu soda ile kendini sağlıklı ve enerjik hissederse, onlar kime ilaç ve tedavi satabilir, değil mi yaa.

    Akcigerleri güçlendirmenin en kolay ve en etkili yolu, hayvansal yağ ağırlıklı beslenmektir. Köfteci yusufta ekmek arası köfte/döner değil. Lahmacun da değil. Onlarda etten cok hamur var. Ayrıca etin lezzetli olması cok pişirme var. Ekmek arası köfte/döner yediğinizde, yanında kola ayran vs içme sebebi de odur, fazla pişirilerek kurumuş et susatır cunku. Et az pişmiş olacak. Zenginlerin (ancak nesiller boyu zengin aileden gelen zenginlerin) gittiği restoranlarda et cok az pişirilir. Etin içindeki nem kalır. O nem, iyonize sudur ve iyonize su vücut tarafından tutulur. O şekilde bir porsiyon et yedikten sonra su kola vs içme ihtiyacı duymazsınız cunku vücudun sıvı dengesi korunur. Somon balığı gibi besleyiciliği yüksek balıkları da az pişirilmiş olarak , balığın kabukları dahil yerseniz vücudun tüm ihtiyacını en dogal sekilde karşılarsınız. Sonrasında su içmek dahi istemezsiniz. O şekilde bir somon balıgı yedikten sonra en sevdiğiniz çikolata, pasta, meyve, bira gibi şeyleri dahi cok istemezsiniz cunku vücudunuz tam manası ile doymuştur. Birçok kişi, özellikle alt sosyal-ekonomik kesimdeki kişiler, hamur ağırlıklı ürünler, fazla pişirilmiş et, köfte arası ekmek, vs vucut sadece doyduğunu sanır ancak gerçek manada doymadığı için açlığı bastırmak için aynısından daha da yer, geceleri de ellerinde kumanda TV kanalları vs gezer ve böylelikle vücut yağ biriktirir. Özellikle Amerika'da alt sosyal-ekonomik kesimdeki kişilerin obez olmasının sebebi budur.

    Videoyu tıklayınca açmadığı için mi izleyemediniz? 153news.net Türkiyeden engelleniyor, bu ayrıntıyı unuttum. Proxy/VPN üzerinden girmeyi deneyin. İnsanların bilgiye erişimi de engelleniyor.

    Gitmeden: covid testi olduktan sonra en yakın WC'de burnunuzu bol su ile içini çalkalayıp temizleyin.WC yoksa bir şise su ile aynısını yapın. covid test pamukları, burun mukozasına ince fiber parçacıklar bırakıyor ve bazı pamuklar morgellon denen mikro cisimcikler barındırıyor deniliyor. Bu konuda birbirinden bağımsız birçok kişinin araştırma videosu var. 153news engellei olduğu için Youtube 'ta covid swab contamination morgellon sözcükleri ile aratıp bir bakın.
    Yazınızı dikkatle okudum, bilgiler için çok teşekkür ederim.
    Evet, videoyu acmamisti telefonum. VPN ile deneyip izleyeceğim.
    Yazdıklarınızı ben dahil çoğu kişi bilmiyordur. Keşke daha fazla kişiye hitap edebilseniz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Avianca787

    Evet hocam, devam ediyor.

    Semptomun yoksa, pozitif çıksan da büyük mesele değil ama sen hastaysan eğer semptomların yok olana kadar kendini izole etmende fayda var. 17 gün sürdüyse büyük ihtimal yakında geçecektir zaten.

  • TTnetlover T kullanıcısına yanıt
    İnsaAllah hocam. Teşekkür ederim. Bir kaç gün sonra tekrar teste gideceğim.
  • TTnetlover T kullanıcısına yanıt

    Kesinlikle doğru semptomun yoksa zaten bulaştıramazsın

  • quote:

    Orijinalden alıntı: fero01

    Kesinlikle doğru semptomun yoksa zaten bulaştıramazsın

    Semptom yoksa bulaş riskinin olmaması arasındaki bağlantıyı anlayamadım?


    Temaslı olsanız bile semptom göstermeye başlamadan bir kaç gün içerisinde bulaşıcı olabilirsiniz o yüzden temas şüphesi olanlar 14 gün karantina da kalsın diyordu bilim kurulu üyelerimiz

    Bana da mantıklı geliyor tabiki bilgilerimizle değerlendirince


    Kaçırdığım bir şey var mı öğrenmek için soruyorum bunun dayandığı bilgi nedir acaba?

  • quote:

    Orijinalden alıntı: FoxitcL

    Semptom yoksa bulaş riskinin olmaması arasındaki bağlantıyı anlayamadım?


    Temaslı olsanız bile semptom göstermeye başlamadan bir kaç gün içerisinde bulaşıcı olabilirsiniz o yüzden temas şüphesi olanlar 14 gün karantina da kalsın diyordu bilim kurulu üyelerimiz

    Bana da mantıklı geliyor tabiki bilgilerimizle değerlendirince


    Kaçırdığım bir şey var mı öğrenmek için soruyorum bunun dayandığı bilgi nedir acaba?



    Alıntıları Göster

    https://eyewire.news/news/asymptomatic-spread-of-coronavirus-is-very-rare-who-says/


    WHO söyledi. Zaten paradox burda başlıyor herkes her an isole ve maske takmalı dimi insan soyu devam ettilkçe...




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fero01 -- 16 Mayıs 2021; 16:52:32 >




  • fero01 kullanıcısına yanıt

    'Semptomun yoksa kesinlikle bulaştıramazsın' şeklinde bir söylemin hiçbir şekilde doğruluk payı olmadığı kanaatindeyim. Bu konuda yalnızca semptomatik vakalardan daha az bulaşa neden olduğunu söyleyebiliriz ancak daha az olması, hiç olmadığı anlamına gelmez.



    Network Open'da yayınlanan bir araştırmaya göre, bulaşmanın yaklaşık% 59'u semptomsuz kişilerden geliyor.

    Buyrun makale linki: https://jamanetwork.com/journals/jamanetworkopen/fullarticle/2774707?utm_source=For_The_Media&utm_medium=referral&utm_campaign=ftm_links&utm_term=010721

    haber: https://www.webmd.com/lung/news/20210110/59-percent-of-covid-cases-stem-from-asymptomatic-spread



    Yine farklı bir makaleye göre, Görüşümüze göre, bu veriler, asemptomatik vakaların viral yüklerinin de SARS-CoV-2 enfeksiyonunun asemptomatik kişilerden bulaştığını varsaymak için yeterli olabileceğinin altını çizmektedir.

    Link: https://translational-medicine.biomedcentral.com/articles/10.1186/s12967-021-02762-0





  • practisedd P kullanıcısına yanıt

    Bulaş riski çok az. Bu uzaydan gelmiş bir virüs değil. Zaten kuzenleri binlerce yıldır bizimle. Grip, nezle, halk arasında soğuk algınlığı vs bunların hepsi hasta değilsen ( vucudunda virusleri olabilir ) bulaşmaz. Burnu akan adamı öpersen bulaşır. Maalesef çok ileri derecede önlem alınıyor. Dediğim gibi zaten paradox a dönüşüyor olay. Doğumdan ölüme kadar maske mesefa hijyen. Nasıl biliceksin ki ortalama 75 yıllık ömründe her saniye vucudunda covid olmadını ?

  • quote:

    Orijinalden alıntı: fero01

    Bulaş riski çok az. Bu uzaydan gelmiş bir virüs değil. Zaten kuzenleri binlerce yıldır bizimle. Grip, nezle, halk arasında soğuk algınlığı vs bunların hepsi hasta değilsen ( vucudunda virusleri olabilir ) bulaşmaz. Burnu akan adamı öpersen bulaşır. Maalesef çok ileri derecede önlem alınıyor. Dediğim gibi zaten paradox a dönüşüyor olay. Doğumdan ölüme kadar maske mesefa hijyen. Nasıl biliceksin ki ortalama 75 yıllık ömründe her saniye vucudunda covid olmadını ?

    Hocam, önlemler konusunda açık havada mesafe korunduğu takdirde maskeye gerek olmadığı konusundan bahsediyorsanız haklısınız. Ancak virüsün kapalı ortamlarda, maske takıldığı halde dahi virüs yükünden dolayı bulaş olabileceğini gösteren birçok çalışma mevcut. Ölüme kadar maske demişsiniz ancak öyle değil, gördüğümüz gibi İsrail'de açık alanda maske zorunluluğu kalktı. Yani ölüme kadar değil, aşılama süreci bitene kadar maske diyoruz. Aşı ile kitlesel bağışıklığa ulaştıktan sonra zaten vucudumuzda virüs olsa dahi bulaş olmayacağı yönünde araştırmalar mevcut. Örnek vermem gerekirse, biontech aşısı olanlarda semptomatik enfeksiyon riski ve aynı zamanda bulaş riskinin %90'larda önlendiği görüldü. Yani asemptomatik birisi virüsü az daha bulaştırdığı için maske mesafe hijyen kurallarına uymamasını savunamayız, ancak aşı olduğu taktirde bunu savunabiliriz diye düşünüyorum.





  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.