2 saatte 3 radar cezası

Hocam yol derken önemli bir hususu atlamışım. Yolun şerit sayısından ziyade meskun mahallerden ve hayvan çıkma ihtimalinin olduğu bölgelerden geçip geçmediği belirleyicidir. Neden şerit sayısına takılınıyor bilmiyorum ama hız limitleri şerit sayısına göre belirlenmiyor. Tüm dünyada meskun mahallerde hızlı araba kullanmak suçtur. Böyle yerlerde yola insan çıkabilir, çocuk çıkabilir ve hayvan çıkabilir. İkinci husus ise yolun topoğrafyasıdır. Bol virajlı ve inişli-çıkışlı bir yol ile düz bir yolda aynı hız limitleri uygulanamaz. Üçüncü husus yolun geçtiği güzergahın iklimidir. Bol yağışlı bölgelerde hız limitleri daha düşüktür. Dördüncü husus ormandan geçip geçmediğidir. Burada da düşük hız limitleri söz konusudur. Beşinci husus yolun geçtiği güzergahtan izole edilip edilmediğidir yani otoyollar tel çitlerle kapatılmış, hususi yollardır ve buralarda hız limitleri o yüzden daha yüksektir, şerit sayısından değil. Altıncı husus genel olarak trafik güvenliğidir. Trafik güvenliği deyince hız yapan aracın güvenliğinden söz etmiyorum. Trafikteki yayaların ve diğer araçların güvenliğinden söz ediyorum. Yol boyunca kaldırım varsa yaya da vardır ve onların güvenliği aracın biraz daha hızlı seyredebilmesinden çok çok daha önemlidir. Elbette hızları belirlerken şerit sayısına da bakılır ama ilk bakılan yer orası değildir. Ayrıca trafikteki hız limitleri güvenlik donanımı en yüksek araca göre değil, trafikteki güvenlik donanımı en düşük araca göre belirlenir. Trafikte güvenlik donanımı yüksek araçlar olduğu kadar, Şahinler ve Torsolar da vardır. Daha önemlisi motosikletler, bisikletler, ne ararsan vardır. Dolayısıyla hız belirlenirken güvenliği en düşük araçlar baz alınır, en yüksek olanlar değil.

Yollarda bazen saçma bulduğumuz uygulamalarla karşılaşabiliriz. Bunlar ya gerçekten saçmadıırlar ve Karayolları hatalı yol imal etmiş ya da düzenlemiştir, ya da bizim bilmediğimiz bir sebebi vardır. Yol çevresindeki haneler bazen Karayollarına şikayet ederler araçlar buradan çok hızlı geçiyor diye. Karayolları böyle şikayetleri doğru ve yerinde bulursa gereğini de yapar, hızı oralarda düşürür. Bunları siz, ben bilemeyiz.

Ölümlü kazalardaki düşüşün nedenini tam olarak bilmiyoruz. Belki tüm yollar bölünmüş yol oldu, o yüzden kafa kafaya çarpışmalar ve dolayısıyla ölümlü kazalar azaldı? Belki denetimler çok arttı, o yüzden kazalar azaldı? Belki TÜVTürk sayesinde trafikteki arabaların durumu iyileşti? Belki otobüs firmaları daha düzgün çalışmaya başladı? Belki insanlar eskisine göre daha bilinçlendi? Bunu bilebilmek bizim işimiz değil, bu, kaza istatistiklerini analiz edip yorumlayacak uzmanların işi. O yüzden bunu hemen araçların güvenlik donanımlarına yoramazsınız. Belki bu da bir etmendir ama tüm etmenlerin içinde belki de en önemsizidir, belki de önemlidir, bilemeyiz.

Bu nedenle arabaların güvenlik donanımları arttı diye hemen hız limitlerini artıramayız. Trafikteki araçların ortalama yaşı yanılmıyorsam 13. Demek ki trafikte 0 yaşında 1000 araç varsa, 26 yaşında da 1000 araç var! Tabii bu çok kaba bir çıkarım ama trafikte çok yaşlı araçlar olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

Zaten aracın donanımına bakarak hız tayini yapılacaksa bunun sonu yok. O zaman Reno Megane için hız limiti 140 olsun isteniyorsa, Mercedes S class, BMW 7 sahipleri de "bize daha yüksek olsun, 180 olsun, bizim araçlar çok daha güvenli" diye ortaya çıkabilir. Bu durumda ne yapacağız, aracın marka-modeline göre hız limiti mi belirleyeceğiz?

Sonuç olarak; trafik bir bütündür. İçinden cımbızla kendi arabamızı ve kendi güzergahlarımızı çekip çıkarıp, hız limitlerini benim aracıma göre belirleyin deme lüksüne sahip değiliz. Bir kural saçma bile bulsak trafikteki herkes için geçerlidir ve bir sebebi vardır, keyfi olarak konmamıştır. Elbette hız sınırları duruma göre güncellenmelidir ve zaten son yıllarda güncellendi.

Bu memlekette 200 le giden, story çeken ceza yemiyor böyle 80 le 90 la ceza yıyor ya ben ona sinir oluyorum.

Hız limitleri araçlar veya teknolojilerine göre belirlenmiyor. Hız limitleri yolun durumuna göre belirleniyor. Yol 30 yıldır hiç değişmemişse, üzerindeki hız limitleri de değişmez.

Ayrıca mesele sadece hız yapan aracın güvenliği ile ilgili değil, yoldaki diğer araçlar ve yayaların güvenliği ile de ilgili. Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin otomobiller hala 35-40 metre bandında 100-0 yapıyor ve 30 yıl önce de durum buydu. Önümüzdeki 30 yıl da değişeceğini sanmıyorum çünkü otomobiller 130 yıldır lastik üzerinde gidiyor ve gelecekte de lastik üzerinde gittiği sürece değişen pek bir şey olmaz. marjinal ilerlemeler olabilir ama radikal bir ilerleme söz konusu olmaz.

Nerede hız limit başlıyor nerede bitiyor belirsiz, en büyük sorun burada. Çevre yolu yapmıyorsanız bu vatandaşın derdi değil. O kadar yol yaptık deniyor hala şehir içinden geçen anayollar mevcut.

Ayrıca günümüzde 3 seritli bir yolda 90 km altı saçmalık, araçlar gidiyor ve duruyor, eğer yaya hassasiyeti varsa üst geçitlere ağırlık verilsin. Zırt pırt araçların hızları düşürülerek hem daha fazla yakıt tüketimi oluyor hem de vakit kaybı.