Şimdi Ara

6 ŞUBAT DEPREMLERİ IŞIĞINDA AFET HALLERİNE MOBİL ŞEBEKELERİN HAZIRLANMASI ve GELİŞTİRİLMESİ FORUMU

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
28
Cevap
4
Favori
1.563
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
15 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • 6 ŞUBAT DEPREMLERİ IŞIĞINDA AFET HALLERİNE MOBİL ŞEBEKELERİN HAZIRLANMASI ve GELİŞTİRİLMESİ FORUMU


    Bir yıl önce Kahramanmaraş merkezli 11 ilde yıkıcı etkide bulunan iki büyük depremin yıl dönümünde, 6 Şubat Depremlerinde yaşanların ışığında mobil şebekelerin başta deprem olmak üzere afet hallerine hazırlanması ve geliştirilmesi konusunda yeni fikirleri ve önerileri dile getirmek ve tartışmak amacıyla @XpressMusic34 ile birlikte bu konuyu hazırladık. Konumuzu okuyan sizlerin de katkıları çok önemli, yorum ve önerilerinizi bekliyoruz.


    OKUMADAN ÖNCE: Konuda pek çok terim ve teknik ifade yer almaktadır bu sebeple "spoiler göster" butonuna basarak açıklayıcı sözlüğe göz atmanız konunun rahat anlaşılabilmesi açısından önemlidir.



    Spoiler,

    mesajı görmek için tıklayın.
    Spoiler mesajınızı gönderdiğinizde gizlenecektir:

    SÖZLÜKAcil İletişim Aracı: Zorlu bölgelerde faaliyet göstermek üzere uydu yedekliliğine sahip, şebekeye ek kapasite, yedeklilik, sabit ses, WIFI desteği sunabilen araçlardır.Canlılık: Şebekenin servis sunabilirlik durumunu ifade eder.Core: Mobil şebekelerin, arama, internet erişimi, SMS gibi esas iletişim işlevlerinin gerçekleştirildiği kısmıdır, sahada baz istasyonlarında değil santrallerde bulunur.COW (Cell on Wheels): Mobil baz istasyonu, minibüs veya çekili romörk üzerine kurulmuş, taşınabilen mobilize baz istasyonlarıdır.MOCN (Multi Operator Core Network): Birden fazla operatörün aynı Core şebeke üzerinden çalışabilmesidir.MORAN (Multi Operator Radio Access Network): Farklı operatörlere ait mobil şebekelerin ortak şekilde çalışmasını sağlayan teknolojiRAN (Radio Access Network): Mobil şebekelerin baz istasyonlarından oluşan kısmını ifade eder.Roaming: Mobil hatların farklı şebekeler üzerinden çalışabilmesidir.



    1)DEPREM SONRASI DURUM ve ALINAN AKSİYONLAR

    Öncelikle 6 Şubat Depremlerinin gerçekleştiği andan itibaren depremi takip eden süre boyunca mobil şebekelerde gerçekleşenler ve alınan aksiyonlara göz atalım.


    Depremden etkilenen bölgelerde 3 operatöre ait toplamda 8900 adet baz istasyonu bulunmaktaydı. Depremin ardından 8900 istasyonun 2451'i ağır hasar alarak servis dışı hale geldi. Ağır hasar alan istasyonların haricinde depremin hemen ardından gerçekleşen enerji kesintisi sebebiyle sağlam kalan baz istasyonlarından enerji yedeklemesi (jeneratör ve aküye sahip olmayan istasyonlar) bulunmayan istasyonlar sonrasında ise akü ve jeneratörlü sahalarda akülerin boşalması ve akaryakıtın bitmesinin ardından servis kesildi. Enerji sürekliliği sağlanabilen istasyonlar ise servis sunmaya devam etti. Enerji sağlanaması sebebiyle servis dışı kalan baz istasyonlarının tekrar servise verilebilmesi amacıyla 3485 adet jeneratör operatörler tarafından bölgeye sevk edildi. Yıkılan ve ağır hasar gören baz istasyonlarını ikame edebilmek ve ek kapasite sağlamak amacıyla 190 adet cow (mobil baz istasyonu) ve Türk Telekom'un backhaul, sabit ses erişimi sunan 26 adet Acil İletişim Aracı deprem bölgesine gönderildi. Tüm operatörler, Ulak Haberleşme A.Ş ve Kuzey Kıbrıs Turkcell bölgeye 300'ün üzerinde COW gönderdi bu COW'lar MORAN olarak çalıştırılarak tüm operatörlere servis vermesi sağlandı. Depremi takip eden 5'inci günde yapılan onarımlar ve kurulan yeni sahalarla mobil şebeke canlılık oranları %90'ın üzerine çıktı. Aşağıda Türk Telekom'un mobil şebekesinin deprem anından itibaren gerrçekleşen canlılık oranını gösteren grafiğe göz atabilirsiniz.


    Deprem sonrasında alınan aksiyonlara ilişkin daha detaylı bilgiye şu konudan erişebilirsiniz: https://forum.donanimhaber.com/deprem-bolgesinde-mobil-altyapinin-guncel-durumu-hakkinda--155076530



    6 ŞUBAT DEPREMLERİ IŞIĞINDA AFET HALLERİNE MOBİL ŞEBEKELERİN HAZIRLANMASI ve GELİŞTİRİLMESİ FORUMU

    Görsel 1: Türk Telekom'un deprem anından itibaren mobil şebeke canlılık oranı




    2)SEBEPLER ve SONUÇLAR

    Deprem sonrasında gerçekleşenler ve yapılanların kısaca üzerinden geçtik. Şimdi ise sebep ve sonuçlara biraz göz atalım.


    Depremde mobil şebekeler neden kesintiye uğradı, neden haberleşemedik?

    Öncelikle mobil şebekele deprem ve ağır afet şartlarında kesintisiz servis sunmak amacıyla geliştirilmemiştir. Bu sebeple mobil şebekelerin tasarımında, baz istasyonlarının yerleşiminde öncelik sunulan servis kalitesi ve verimliliktir. Baz istasyonları hepimizin bildiği gibi elektrik ile çalışmaktadır. Elektriğin kesilmesi halinde ise baz istasyonu yedek güç kaynakları yoksa servis sunamamakta yani kapanmaktadır. Baz istasyonlarının hemen hepsi akü ünitesine sahiptir ancak bu aküler baz istasyonunun donanımı, akü setlerinin sayısı ve sağlık durumuna göre ortalama 2 saat ile 8 saat arasında baz istasyonunu servis sunabilir halde tutabilmekte, bu süre dolup aküler boşaldığında ise baz istayonu kapanarak servis dışı kalmaktadır.


    Bazı istasyonlarda ise akünün haricinde jeneratör de bulunmaktadır. Jeneratörlerde içlerindeki akaryakıt tükendiğinde baz istasyonuna enerji sağlayamayarak istasyonun servis dışı kalmasına yol açmaktadır. Ayrıca jeneratörlerin tüm istasyonlara eklenmesi de operasyonel imkanlar dahilinde mümkün değildir. Örneğin alan sıkıntısı, güvenlik ve maliyet etkenleri sayılabilmektedir. Ayrıca depremde de görülmüştür ki, jeneratörlere sürekli akaryakıt tedariği gerekmekte ve depremin etkilediği bölgelerde söz konusu operasyon ile vazifeli olacak personelin bulunabilmesi, Bu işe daha önceden atanmış olanların bölgede yaşıyor olması ve depremden doğrudan etkilenmiş olması da nedenlerden biridir.


    Ek olarak bu işle vazifeli ekipler bulunsa dahi akaryakıt temininin zorluğu ve yolların kapalı veya yıpranmış halde olmasından kaynaklanan ulaştırma sıkıntısı da 6 Şubat Depremlerinde yaşanan zorluklardan olmuştur. Toparlamak gerekirse depremde yaşanan erişim kesintisinin temel sebebi enerji kesintisi olmuştur. Eğer enerji kısa süre içerisinde tekrar sağlabilseydi ayakta kalan istasyonlar en azından temel seviyede iletişimi sağlanabilecektir.


    Binaların çatılarında bulunan baz istasyonları depremde geniş çaplı erişim kesintisine sebep oldu mu?

    Depremin arından medyada ve sosyal platformlarda en çok dillendirilen iddialardan birisi baz istasyonlarının bina çatılarında bulunduğu, binaların yıkılmasıyla baz istasyonlarının da yıkıldığı bu durumun erişim kesintisinin sebebi olduğu, eğer baz istasyonları şehrin belirli ve tenha bölgelerinde direkler üzerinde bulunsaydı erişim kesintisi yaşanmayacağıydı.


    Maalesef uzun bir cümleye sığdırabildiğimiz bu iddia gerçeklere dayanmıyor. Öncelikle yukarıdaki verileri hatırlayalım, üç operatöre ait toplam 8900 baz istasyonunun 2451 tanesi servis veremeyecek derecede hasar gördü. Yani bunların tamamının yıkılan binaların çatısında yer aldığını varsayarsak bile yıkılan binaların çatısında yer alıp servis dışı kalan istasyon oranı %28'de kalıyor, bununla birlikte ağır hasar alan 2451 istasyonun da en az %25'i depremi izleyen günlerde onarılarak tekrar servise sunuldu, bunu göz önünde bulundurursak yıkılan binaların sebep olabileceği erişim kesintisinin ancak bölgesel olarak kısıtlı şekilde kapsama ve kapasite zaafiyetine yol açabileceğini ancak genel çaplı erişim kesintisinin sebebi olamayacağını ifade edebiliriz.


    Şehirleri gören hakim tepelere her türlü enerji yedekliliği sağlanmış, yüksek donanımlı baz istasyonları kurulursa deprem anında iletişim sorunsuzca sürdürülebilir mi?

    Maalesef hayır. Bunun sebebi mobil teknolojinin yapısından kaynaklanıyor. Mobil şebekeler her bir baz istasyonunun sınırlı bir kapsama ve kapasiteye sahip olduğu bir yapıya sahiptir, hakim tepelere kurulacak baz istasyonlarının tüm şehir üzerinde kapsama sağlaması mümkün değildir. Mobil şebeke ne kadar sıklıkta baz istasyonu barındırıyorsa o kadar sağlıklı çalışır bu sebeple şehir merkezlerinde, binaların çatılarında, direklerde baz istasyonlarının bulunması kaçınılmaz bir gerçektir. Konunun başında belirttiğimiz gibi mobil şebekeler afet durumları önceliklendirilecek tasarlanmamış bir teknolojdir, telsiz ve FM Radyo gibi acil durumlarda efektif çalışmaya fazlaca elverişli değildir.


    Cep telefonları afet hallerinde uydu üzerinden haberleşebilir mi?

    Mobil şebeke iletişimi çift yönlü yapılan bir iletişimdir. Ancak örneğin FM radyo yayını tek yönlü bir iletişimdir. Daha doğrusu iletişim ifadesi yerine yayın ifadesi kullanılmalıdır zira ileti tek yönlüdür. Mevcut teknolojide cep telefonları aslında uydular ile bağlantı halindedirler. Bunlar GPS uydularından oluşmakta, GPS uyduları telefonlarımıza ileti gönderebilirken cep telefonlarımız uydulara veri iletememektedir. Yakın zamanda basit metinleri içeren iletişimler için uydu tabalı teknolojiler geliştiriliyor olsa da verimli ve temel düzeyde uydu üzerinden iletişim şuan cep telefonları ile sağlanmamakta ve yakın bir gelecekte de mümkün gözükmemektedir.


    Konserlerde, maçlarda operatörler çok sayıda COW gönderiyor, neden deprem bölgesine tamamı gönderilmedi?

    Ülkemizdeki operatörler Ulak'ı hariç tutarsak 3 ayrı RAN üreticisi ile çalışıyor. Ericsson, Huawei ve Nokia. Operatörler şebekelerini tasarlarken ülkemizi de bölgelere ayırarak bu bölgelerde farklı üreticilerin donanımlarını kullanmaktadırlar. Depremin etkili olduğu illerde 3 operatörün de tercih ettiği donanım üreticisi Huawei'dir. COW'lar da üzerlerinde kurulu donanımın üreticisine göre ayrılmaktadır. COW'lar ile kurulu şebekenin verimli ve uyumlu çalışabilmesi için üreticilerinin aynı olması gerekmekte bu sebeple örneğin İstanbul'da faaliyet gösteren Ericsson donanımlı bir COW'u deprem bölgesine göndermek her ne kadar temel seviyede çalıştırılabilir olsa da uyumsuzluk problemleri ortaya çıkartarak deprem bölgesindeki operasyonu amaçlanın aksine sekteye uğratabilir bu sebeple uyumsuz olan COW'ları zorunluluk hali olmadıkça göndermek mantıklı değildir. Ancak bu noktada ülkemizdeki envanterdeki COW sayısının böyle afetler gözetilerek artırılması, mevcutların sayılarının yeterliliği tartışmaya açılabilir bir meseledir.


    6 ŞUBAT DEPREMLERİ IŞIĞINDA AFET HALLERİNE MOBİL ŞEBEKELERİN HAZIRLANMASI ve GELİŞTİRİLMESİ FORUMU

    Görsel 2: Türk Telekom'a ait deprem alanında faaliyet gösteren bir acil iletişim aracı



    6 ŞUBAT DEPREMLERİ IŞIĞINDA AFET HALLERİNE MOBİL ŞEBEKELERİN HAZIRLANMASI ve GELİŞTİRİLMESİ FORUMU

    Görsel 3: Deprem bölgesinde faaliyet gösteren Turkcell'e ait bir COW



    6 ŞUBAT DEPREMLERİ IŞIĞINDA AFET HALLERİNE MOBİL ŞEBEKELERİN HAZIRLANMASI ve GELİŞTİRİLMESİ FORUMU

    Görsel 4: Deprem bölgesine yerleştirilmiş, uydu bağlantılı çekili COW


    6 ŞUBAT DEPREMLERİ IŞIĞINDA AFET HALLERİNE MOBİL ŞEBEKELERİN HAZIRLANMASI ve GELİŞTİRİLMESİ FORUMU

    Görsel 5: Deprem bölgesine kurulmuş ULAK'a ait bir COW




    3)TARTIŞMA ve ÖNERİLER

    Deprem anı ve sonrasına ait meseleleri gözden geçirdikten sonra şimdi mobil şebekelerin depremlere ve diğer afetlere hazırlanması için olası önerileri tartışabiliriz. Sizlerin katkıarı çok önemli, lütfen yorum ve önerilerle tartışmayı geliştirelim.


    Ulusal Roaming

    Depremin hemen ardından operatörlerin ve karar alıcı otoritelerin de kendi aralarında müzakere ettikleri belki de en çok tartışılabilecek öneri afet hallerinde ulusal roaming'in aktif edilmesi önerisidir. O dönem müzakerelerden çıkan sonuç ulusal roaming'in faydalı ancak riskli olduğu yönündeydi bu sebeple ulusal roaming aktif edilmezken COW'lar arasında roaming benzeri şekilde MORAN aktif edildi. Ulusal roaming'deki ana risk, ulusal roaming aktif iken üç operatörün herhangi birisinde Core şebekenin çökmesi veya servis dışı kalması halinde diğer iki şebekenin de serviş dışı kalacak olması riskidir. Ukrayna'da Rus işgali başladığında Ukrayna'da faaliyet gösteren operatörlerden birisi olan Lifecell otoritelere Ulusal Roaming önerisinde bulunmuş önerinin onaylanmasıyla beraber Ulusal Roaming aktif edilmiştir. Ukrayna'daki diğer operatör olan Vodafone ve Kyivstar'ın işgal edilen çatışma sahalarında kritik altyapıları kısmen vurulmasına rağmen şebekelerin bütünüyle servis dışı kaldığına dair uluslarası basına düşmüş bir haber veya raporlama bulunmamaktadır.


    Voice Over Üzerinden Acil Durum Çağrıları Protokolünün Oluşturulması

    Deprem anında çokça dile getirilen deprem anında mümkün olduğunca sesli çağrı yapmaktan kaçınılması gerektiği yönündeki telkinleri herkes hatırlar. Bunun temel sebebi sesli görüşmelerin Voice Over teknolojileri (VoLTE, VoWIFI, VoIP) olmaksızın anahtarlamalı şebeke üzerinden çalışıyor olmasıdır. Anahtarlamalı şebekenin aynı anda belirli sayıda çağrı gerçekleştirebilme kapasitesi vardır. Çağrıların anahtarlamalı şebeke kullanan 3G ve 2G üzerinden yapılması şebekenin çağrı kapasitesini işgal etmektedir. Buna çözüm olarak VoLTE ve VoWIFI teknolojileri kullanılıyor, operatörler maalesef destekleyen tüm cihazlara VoLTE ve VoWIFI desteği vermese de güncel pek çok telefonda aktif şekilde kullanılıyor. Ancak Voice Over (VoIP hariç) teknolojileri acil durum çağrılarını (112) desteklememektedir. Bu duruma yol açan teknik imkansızlık bulunmasa da standartları belirleyici uluslararası otoritelerin henüz bu konuda bir standart belirlememiş olması bu eksikliğe yol açmaktadır.



    ODAK AĞACI

    *Açmak için lütfen "spoiler göster" butonuna basınız.


    Spoiler,

    mesajı görmek için tıklayın.
    Spoiler mesajınızı gönderdiğinizde gizlenecektir:

    -Enerji Kesintisi -Enerji Dağıtım Şebekesi -Afet Öncesinde Kesintiyi Önleyici Tedbirler -Afet Sonrası Enerji Arzında Telekomünikasyon Şebekesine Öncelik Tanınması -Jeneratör -Jeneratör Sayısı -Jeneratörlerin çalınması -Akaryakıt Tedariği -İlgili personel temini -Deprem Bölgesinde Yaşayanlar -Deprem Bölgesi Dışından Gelecekler -Akaryakıt Temini -Akaryakıtın Jeneratörlere Ulaştırılması-COW -COW Nicel Yeterliliği-Sabit Erişimin İkame Edilmesi -Afet Sonrası Toplu Alanlarda Uydu Erişimi -Arama Kurtarma/Acil Durum/Teknik Operasyon Ekiplerine Hızlı Erişim Temini -Sivil Alanlarda Erişim -Kamu Kurumlarında Erişim -Askeri/Kolluk Tesislerde Erişim -Hastane ve Sağlık Tesislerinde Erişim -Diğer Kamu Kurumlarında Erişim -Geçici Barınma Alanlarında Erişim



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ö1f1 -- 9 Şubat 2024; 10:32:23 >







  • https://forum.donanimhaber.com/6-subat-depremlerinde-mobil-sebekeler-neden-coktu-afet-durumlarinda-iletisimin-devami-icin-neler-yapilabilir--157977157



    Konunun forum anasayfasına taşınmasındaki desteklerinden ötürü değerli haber editörlerimize ve kaleme alan editörümüz@deniz_1903 hocamıza teşekkür ediyoruz.

  • Elinize sağlık

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Tamamını okumaya çalıştım, son derece güzel bilgiler ve mantıklı düşünceler var. Elinize sağlık.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • Deprem ve sonrası iletişime meraklı olan telsiz sınavına girsin, telsizciğini alsın. Son depremde de deprem bölgesinde deprem sonrası en kullanılan frekans 430 MHz telsiz bandı imiş...

    Operatörlerin birden fazla zayıf noktası olabiliyor. İstanbul depreminde bina üstü baz istasyonları, yıkılan binalara erişim ve yıkılan binaların yolları kapaması yüzünden erişim vs. şeyler baya zor olacak. Telsiz, APRS vs. daha bile önemli olabilir.


    Ha bana kalsa devlet 500 metre ara ile şehirlerde yer belirleyip kule diksin. Tüm operatörler de baz istasyonlarını buralara kursun, kiracığını da ödesin. Kule kurulumlarında jeneratör de kullanmak daha kolay. Yedeği hazır tutmak ve ikamesi de kolay, erişim de görece daha kolay olabilir. Tabi böyle de bir imkan yok, biliyoruz. Bir de deprem sonrası L800 ve temel 2G, 3G frekansları dışında diğer frekansların kapatılıp baz istasyonunda güç tüketen aktif radyoların sayısı da azaltılmalı. Eskiden 10 saat akü ile idare eden baz istasyonları artık yeni donanımlarla birkaç saatten sonra devre dışı kalıyorlar.





  • Baz istasyonlari sağlam binalar ve kuleler üzerine kurulup elektrik beslemeleri standart hat yerine ayrı bir hattan ana şebeke üzerinden ayrılırsa bu sorundan kurtuluruz.

    Şuan standart elektrik hatları üzerinden çalışiyorlar.
    Yapması maliyetli ama deprem anında ilk şok geçtikten sonra elektrik santrali ve dağıtımın ilk önceliği bu hatta tekrar elektrik vermek olur

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet dilerim.
    Operatörlerimiz iyi kazanıyorlar , neredeyse her ay otomatik zam yapıyorlar fakat bunu yatırıma dönüştürme noktasinda aynı hassasiyeti gösterebilseler keşke..

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Güzel bilgiler olmuş. Konudan biraz bağımsız olarak jeneratör hırsızlığı dışında akü ve klima hırsızlıkları da yaşanıyor bu arada. Klima için ne alaka diyenler olabilir, yazın o baz istasyonları cayır cayır ısı üretiyor, bazılarında klima olmayınca baz istasyonu servisi kesebiliyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kartal Göz -- 6 Şubat 2024; 13:59:29 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • 6 ŞUBAT DEPREMLERİ IŞIĞINDA AFET HALLERİNE MOBİL ŞEBEKELERİN HAZIRLANMASI ve GELİŞTİRİLMESİ FORUMUTÜBİTAKyoutube
    6 Şubat Afet Bölgesinde Artçı Deprem & Sismik Tehlike Çalışmalarımız ve Paleosismoloji Araştırma …
    https://www.youtube.com/watch?v=SF9xh0GUEY8
  • Müthiş bilgiler teşekkürler

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • Öncelikle konu için teşekkürler hocam. @Ö1f1 Benim de katkım oldu ise ne mutlu bana.


    @sis651 hocamızın dediği gibi, belirli metre aralıkları ile kule dikmek çözümlerden birisi ama şehir içerisindeki baz istasyonlarına ve kulelere vatandaşın tepkisi var. Bu sebeple kamufle ediliyorlar ya da şehir içerisine koyulmuyorlar. Hakim tepelere kurulan bazların da, şehir içerisindeki mikro bazlar devre dışı kalınca yoğunluk kaynaklı verimli çalışamayacağı ya da yoğunluk sebepli devre dışı kalacağı da aşikar. Bu sebeple mikro baz istasyonları şehir içerisinde önemli role sahip. Tabi bu mikro baz istasyonlarına vatandaşın tepkisi sürüyor.


    Belki vatandaşa baz istasyonlarının çalışma şekli ve canlılara zararının olup olmadığı hususlarında daha fazla bilgi paylaşımı yapmak gerekli özellikle tv lerde kamu spotları şeklinde. Kısa tanıtım filmleri de olabilir.


    Bu hususta Bilgi Teknolojileri Kurumu nun çalışma yapmasını talep ediyoruz.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi XpressMusic34 -- 7 Şubat 2024; 0:7:38 >




  • Hocam olur mu sen ev sahibisin konunun senin emeklerin olmazsa olmazsa olmaz.

    Kule dikilmesi evet operatörler için de güzel bir durum çünkü mülk senin en fazla araziye kira ödüyorsun, karışanın yok, edenin yok. Ancak güncel hayatın bir gerçeği olarak çatılar şebekenin ayrılmaz bir parçası olacak sürekli. Keşke binalar yıkılmasa da ne insan hayatı ne de erişim kaybedilmese.

    Evet, şunu söylemek lazım. Olası Marmara depreminde yine erişim kesilecek, 6 Şubat'ta ne olduysa onlar olacak. Yine operatörlere sınıfta kaldınız denecek. İnsanların beklentisi çünkü her halükarda kesintisiz iletişim ancak bu da işin doğasına aykırı.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Değerli görüşleriniz için teşekkür ederim.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • batkent B kullanıcısına yanıt
    Teşekkür ederim öneriniz için. Ancak bunun için ayrı bir OG şebeke, ayrı trafolar gerekmez mi? Benzer bir uygulama var mı buna yakın?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Harika bilgiler hocam emeğiniz için çok teşekkür ederim.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • attığınız resimleri bile açarken 45 saniye geçiyor hocam.
    deprem bölgesinde tt mobile rezilliği hala devam ediyor.
    0.56 mbit bağlantı hızı var 4.5 g ve güya tonla şikayete rağmen sorun yok diyorlar.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ö1f1 kullanıcısına yanıt

    Estağfurullah hocam. Değerli görüşlerin için teşekkür ediyorum. Harika bir içeriğe imza atılmış oldu bu konu ile. Var olasın.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi XpressMusic34 -- 6 Şubat 2024; 21:51:3 >
  • batkent B kullanıcısına yanıt

    Böyle bir şey için şehir altyapılarında ve acil durum süreçlerinde mobil operatörlerin ve sabit altyapıya özel bir öncelik ya da ayrıcalık sağlanıyor olması lazım. Deprm döneminde de söylenmişti bu. En basitinden akaryakıta erişim konusunda öncelik istemişlerdi.


    Böyle bir şey olmadıkça dediklerinizin olması mümkün değil. Nice yoğun yerler var. Operatör baz istasyonu kuracak sağlam bina bulmak değil gece kondu bulsa kuracak oraya. Malum bizdeki baz istasyonu korkusunu biliyorsunuz. Kimse etrafında olsun istemiyor ama sürekli çeksin de istiyor.


    Elektrik hattı konusu farklı bir şey. Dağıtım şebekesinde bunu yapmanız kolay değil. Çünkü farklı voltaj kademelerinde kesinti olabiliyor ve böyle bir şey için bunların hepsini yedeklemeniz mümkün değil. Sırf baz istasyonları için ayrı bir 34.5KV/380v trafo postası çalıştıramazsın, maliyeti baz istasyonu maliyeti kadar. Ona döşenecek altyapı, kablolar ıvır zıvır...





  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.