Şimdi Ara

Apartman hayatı insanı delirtebilir (Müjde artık şikayet edebiliyoruz!!) (16. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
381
Cevap
13
Favori
33.015
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
394 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1415161718
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ben modern mimariye göre yapılmış, çok iyi bir sitede oturuyorum. Duvarlar gaz beton. Komsu duvarların hepsi çift tuğla döşenmiş, aralarında mesafe ve yalıtım malzemesi var. Yerden ısıtma olduğu için ekstra yalıtım var. Tavanların hepsi , kartonpiyerden havuz yapılmış. Gerçek tavan ile yaklaşık 30 cm mesafe var. Dış cephe keza , kat kat izolasyon malzemesi ile kaplanmış, alüminyum , çift cam , sürgülü çerçeve kullanılmış. (Sürgülü çerçeve başlı başına facia bence. İllaki ses ve ısı yalıtımında , vakumlu sistemler gibi fayda sağlamıyor. Çift cam sadece görünüşte işe yarıyor.) C40 ve C35 beton kullanılmış. Ama ses geliyor mu evet. Sokak kapıları , ağaç yani masif kaplama ile yapılmış, hafele giyotin sistemi ile kapıyı kapatınca alttan kapanan bir sistem var. Eşik yok, inanılmaz ses geliyor kapı altlarından. Ev içindeki oda ve tuvalet kapılarında eşik yok, giyotinde yok , dolayısıyla 1 cm alttan boşluk var. Eve baktığında çok kaliteli, ve süper malzemeler kullanılmış. Yalıtım yapılmış ama komsu duvarlardan ses geliyor mu evet. Çocuk ağlaması, müzik, öksürme sesleri maalesef geliyor.

    Apartman hayatı maalesef böyle. Müstakil ev yapacaklara bir iki tavsiyem var :


    Dış duvarları mutlaka çift olarak ve mesafe bırakarak yapın. Arasına koyacağınız her malzeme aslında iletken. Duvara çaktığımız çivi bile sesi iletir.


    Birde sürgülü vakumlu yada sadece vakumlu pencere kullanın. Yer kaybetme korkusu ile sürgülü kullanmayın. Hem birleşim yerlerinden hem alt ve üst taraflardan ses ve ısı kaybı yaşatıyor. En kaliteli malzeme kullanılsa bile.





  • command_4 kullanıcısına yanıt

    İşte üst katınızdaki komşu geldi işte bak aynı bu kafa yapısı aynı bu mantalite işte bu kafaya derdini anlatamazsın anca ağzında bir şey varmış gibi konuşur durur

  • çok şükür 5 yıldır bu dertten kurtuldum.

    önceki ev en üst kattaydı ama alttan ve soldan deli gibi ses geliyordu.hepinizi anlıyorum.

  • Üniversitede yaklaşık iki sene TOKİ denilen ruh ve sinir hastalıkları hastanesinden hallice binada kaldım. Üç dört sene geçti "Oğlum dursana! egemeeenn egemen, egemen yapma! oğlum rahat dur!" sesleri kulaklarımda hala. Üst katta savaş oluyordu resmen. Egemen denilen terör estiren çocukla bir türlü tanışma şerefine nail olamadım içimde uktedir.


    Aklıma "üst kattaki komşu çocuğu videosu geldi". Paylaşılmış zaten.

  • ahmetbayram5 A kullanıcısına yanıt

    o 25 metre olmuyor malesef 8-10 metre ötenize yanınıza arkanıza ev yaptıklarında göreceksiniz Apartman hayatı insanı delirtebilir (Müjde artık şikayet edebiliyoruz!!) 

    insanların doluşma özelliğini yıl geçtikçe gözlemlersiniz ama yine de apartmandan 10 kat iyidir.sadece bahçeye çıktıgınızda seslerini duyarsınız o da her zaman olmaz.özellikle düz bir araziyse 50 metre öteden konuşulanlar bile gider.eve girdiğinizde sorun kalmaz.

  • Dün gece üst, yan ya da alt komşum Belki Bir Gün Özlersin - Emre Aydın dinliyordu.


    Birlikte efkarlandık.

  • Neyse ki bizim apartmanda böyle sorun yaşamadım. Çifter daireli apartmanda en üst kattayım. İki yan dairenin sadece mutfakları, mutfak çıkışı ve ev kapısı girişi tarafındaki koridor kısmında küçük bir yer bitişik duvarlı. Salon dahil tüm odalar ters taraflarda kalıyor. Alt kattan çok az ses geldiği oluyor ama rahatsız edecek derecede değil, çok hafif. Çift daire apartmanlarda salon ve odalar ters taraflarda olmalı. Çok daireyse zor, yalıtım önemli.

    Şimdi konu üzerine düşündüm de bizim apartmanın planı iyiymiş ya.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-368EFBB24 -- 9 Aralık 2020; 16:39:27 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BlackLead

    iyi hoş demişsiniz onların koskocaman ülkesi var 2.5 tane türkiye sığar o yüzden yayılmışlar diyorsunuz ama abd nüfusu da 330 milyon. türkiye'nin nüfusundan 4 katından fazla.


    bunu da açıklayın o zaman ey atayizler.


    @-AhmetG- @-PoseidoN- @BF.Skinner



    Alıntıları Göster

    Abd kara yüz ölçümü : 9.147.593 km2


    Türkiye kara yüz ölçümü : 769.632 km2


    Her neyse olay sadece bu da değil. Olaya sadece ev olarak bakıyorsunuz ama burada sokakların böyle olduğunu düşünün


    https://www.google.com/maps/@39.9400098,-104.9317847,3a,75y,165.66h,90.8t/data=!3m6!1e1!3m4!1sDV0jIKdKXaDJ2cUKnhDZuA!2e0!7i13312!8i6656


    Ne kadar güzel değil mi? Peki evlerin önündeki araçlara bakıyor musunuz? Hadi diyelim onların yerine linea olsun. Peki o evlerin büyüklüğünü biliyor musunuz? 100 mt^2 dandik bir apartmanda bile kombi açamayan insanlar nasıl o evlerde ısınacak? Hadi diyelim ısındılar. Peki en basit ihtiyaçları için o linealarıyla kmlerce yol gitmeyi göze alacaklar mı? Burada yılda 15bin km göze batarken orada ortalamanın altı kalıyor.


    Yapılacak en optimum şey İngilizlerin ilk kurduğu Amerikan şehirlerindeki gibi teras evleri olabilir. Fakat bunlara da yine evin arkasına en kötü bir single deteched garage koyman lazım veya önünde veya arkasında parking pad olacak.


    https://www.google.com/maps/@39.2846781,-76.5749932,3a,75y,186.87h,90t/data=!3m6!1e1!3m4!1sm1FQnOUI2cpAd9e9cVGxnw!2e0!7i16384!8i8192


    Tabi ki normal insanların oturacağı evlerden bahsediyorum. Ortalama semtlerdeki apartmanların yerini en fazla böyle yapılar alabilirdi. Hoş yine apartmanlar olurdu ama bu kadar olmazdı. Daha iyi olur muydu evet tabi ama öyle çok fazla bağımsız geniş yapılar bu ülke için imkansız. İngiltere filan da ev dolu ama evler ya bu şekilde ya da yarı müstakil. Öyle über geniş de değiller. Ha komşu belasından kurtulursun ona bir şey diyemem. Ama öyle apartmansız şehirler yine imkansız. Glasgowda evden çok apartman var mesela. Flats diye aratırsanız 1000 küsür, house olarak aratırsanız 500 küsür sonuç çıkıyor.


    https://www.zoopla.co.uk/for-sale/flats/glasgow/?page_size=25&q=Glasgow&radius=0&results_sort=newest_listings&search_source=refine


    https://www.zoopla.co.uk/for-sale/houses/glasgow/?page_size=25&q=Glasgow&radius=0&results_sort=newest_listings&search_source=refine


    Bence amerikaya bakmak yerine binalarımızı daha sağlam ve daha az ucube yapsak daha iyi olur bizim için. Planlama düzgün olduktan sonra ve yalıtım iyi olduktan sonra apartman yaşamı da o kadar kötü değildir.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Slim Charles -- 9 Aralık 2020; 16:47:44 >




  • kıskandım valla şu güzelim sokaklara bak ya abd'de. toplu taşıma çilesi de yok herkesin arabası var. valla yaşamak isterdim buralarda. filmler de az görmedik böyle yerleri. çok sıcak geliyor bana. şehir yaşantısından kusucam artık. istanbul zaten suriyeli cenneti.

  • rerea kullanıcısına yanıt

    O kadar ruh hastası insanlar var ki... her yer boş olsa da illa bir binanın yakınına bina yaparlar. Otobüste her koltuk boş olsa ya önüne ya arkana otururlar, restoranda her masa boş olsa ya yan masaya ya ön masaya otururlar ve onların sigara dumanını solursun. Otoparkta boş yer olmasına rağmen arabasını arabanın yanına sıfır park ederler. Bu aptalca hareketler saymakla bitmez. Bu yüzden 4-5 dönüm alıp evi ortaya yapmayı düşünüyorum. Bizim insanın ruhu bozuk.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ahmetbayram5 -- 9 Aralık 2020; 17:31:31 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Evet şu pandemi süreci apartman hayatını daha zorlaştırdı. Hele de benım gıbı çocuklu bir ailen varsa bide aşağı katta yaşlı hasta varsa daha zor oluyor.


    Çocoular için zor geçen bu süreçte bütün ailelerin Allah yardımcısı olsun

  • Türkiye Amerika kadar büyük değilmişte, toprak mı yetermişte. Ulan 30.000 nüfuslu kıytırık kasabalarda toprak kıtlığı mı varda insanlar alt alta üst üste binalarda yaşıyorlar?


    Türkiye İstanbul'dan ibaret değil. Hadi İstanbul'a indirgedin. Bak bakalım nüfusun %80'inin yaşadığı ilçeler toplam İstanbul'un yüz ölçümünün ne kadarını kaplıyor?


    Gayette yeterdi. Şimdiki duruma göre yapmayacan değerlendirmeyi. Bu saatten sonra o apartmanlar yıkılıp müstakil eve dönemez bir deprem olup İstanbul yerle bir olmadıktan sonra.


    50'lerde Menderes denen şahıs İstanbul'un anasını bellemeye başladığında oldu bu. Onun sayesinde ipini koparan İstanbul'a gelmeye başladı. Aldığı marshall yardımlarını sadece İstanbul'a gömerek İstanbul'un bu hâle gelmesine neden oldu.


    Eski filmleri izlerseniz hep yatlar, katlar diye bahsedilir. Apartmanda daire sahibi olmak zenginlik göstergesi. Köyden göçen gecekonduda yaşar. Müstakil ev= gecekondu, zengin adam apartmanda yaşar.


    Apartmanda yaşamak bir statü göstergesi.


    Fatih, Bakırköy, Yeşilköy, Üsküdar, Kadıköy buraların eski ahşap cumbalı evleri hep bu algıya kurban gitti. Bir de bizim insanımızın para hırsına. Burayı yıktırırım müteahhit bana 3 tane daire verir, kira alırım kafası. Bugün de değişen birşey yok. Bu saydığım ilçelerdeki o dipdibe, balkonsuz, boktan apartmanlara bakın. 50'lerden sonra yapılan, 60 ve 70'li yıllarda iyice zirveye çıkan yapılaşmalar.


    Müteahhit salak mı? Bir evlik yere yapıyor apartmanı 5-6-10-12 artık ne kadar sığdırabilirse. Satıyor. Alan var çünkü.


    Çünkü bizim insanımız apartmanda oturarak şehirleşecek, köylülükten, fakirlikten, marabalıktan kurtulacak.


    Apartman hayatı insanı delirtebilir (Müjde artık şikayet edebiliyoruz!!)




  • Ne önerirsiniz? Yan komşumla konuşup ortak bir şey yaptıralım. Yıkılan evimde alt katın televizyon sesi bana geliyordu. Yeni binadan asmolen tavan olacakmış sesi bu keser mi yoksa laminat parke altına döşeyebileceğim yalıtım malzemesi var mı?


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BlackLead

    kıskandım valla şu güzelim sokaklara bak ya abd'de. toplu taşıma çilesi de yok herkesin arabası var. valla yaşamak isterdim buralarda. filmler de az görmedik böyle yerleri. çok sıcak geliyor bana. şehir yaşantısından kusucam artık. istanbul zaten suriyeli cenneti.

    Valla ben düzgün bir baltimore mahallesi tercih ederdim. Evet şehir yaşamı boğucu olabilir ama getirileri de var. Sadece evlerden oluşan şehir büyüklüğünde suburbler bana sıkıcı geliyor. Tabi şehirden kastım yine İstanbul olmuyor. Amerika için Boston Baltimore olmadı Chicago filan. Ha böyle Stephen King romanlarından fırlamış bir Maine kasabası olursa işler değişir. O zaman 5bin nüfuslu yerde de yaşarım. Arabam olsun ama her şey de kmlerce uzağımda olmasın. Ufak da olsa bir grocery shop olsun yakında. Ya da ne bileyim yakınlarda pub olsun yürüyerek gidip kafa dağıtayım vs vs.



    Edit : Bazı insanlar hala apartman olayını savundum diye ideal olarak tarif ettiğim şeyin şu anki İstanbul olduğunu filan sanıyor. Apartman hayatı insanı delirtebilir (Müjde artık şikayet edebiliyoruz!!) 


    https://www.google.com/maps/@55.8487795,-4.3545813,3a,60.3y,133.53h,87.02t/data=!3m6!1e1!3m4!1sMaaX7BLKeC0ehFGw4URnTA!2e0!7i16384!8i8192


    Bakın bunlar da cottage flat diye geçiyor yani yine apartman. Hiç bizim İstanbul'a benzemiyor ama.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Slim Charles -- 9 Aralık 2020; 17:54:36 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Slim Charles

    Valla ben düzgün bir baltimore mahallesi tercih ederdim. Evet şehir yaşamı boğucu olabilir ama getirileri de var. Sadece evlerden oluşan şehir büyüklüğünde suburbler bana sıkıcı geliyor. Tabi şehirden kastım yine İstanbul olmuyor. Amerika için Boston Baltimore olmadı Chicago filan. Ha böyle Stephen King romanlarından fırlamış bir Maine kasabası olursa işler değişir. O zaman 5bin nüfuslu yerde de yaşarım. Arabam olsun ama her şey de kmlerce uzağımda olmasın. Ufak da olsa bir grocery shop olsun yakında. Ya da ne bileyim yakınlarda pub olsun yürüyerek gidip kafa dağıtayım vs vs.



    Edit : Bazı insanlar hala apartman olayını savundum diye ideal olarak tarif ettiğim şeyin şu anki İstanbul olduğunu filan sanıyor.  


    https://www.google.com/maps/@55.8487795,-4.3545813,3a,60.3y,133.53h,87.02t/data=!3m6!1e1!3m4!1sMaaX7BLKeC0ehFGw4URnTA!2e0!7i16384!8i8192


    Bakın bunlar da cottage flat diye geçiyor yani yine apartman. Hiç bizim İstanbul'a benzemiyor ama.



    Alıntıları Göster

    tam tarif ettiğin yeri istiyorum ben işte. etrafımda evlerden başka şeyler pek olmasın ama arabayla max 10-15 dakikalık mesafelerde pub'lar olsun, marketler olsun, park bahçeler olsun, şehir içine gitmek uzun sürmesin. zaten istanbul trafiğinde saatlerimiz geçiyor arabada bomboş yolda araba sürmekten daha güzel ne var ki. işe gitmek 1 saat bile olsa problem olmaz öyle bir yerde yaşasam. aha da burada yaşamak istiyorum işte Apartman hayatı insanı delirtebilir (Müjde artık şikayet edebiliyoruz!!)  bahçem olsun havuzum olsun. yan evlerden komşularım olsun vesaire. garajım olsun. park derdim olmasın, geniş sokaklar olsun, ferah olsun vesaire vesaire....


    baltimore diyince de aklıma hep niggalar geliyor. the wire dizisinden kalmış aklımda, her köşe başında , apartman başı merdivenlerinde torbacı zenciler falan Apartman hayatı insanı delirtebilir (Müjde artık şikayet edebiliyoruz!!) 


    hayaller hayatlar resmen Apartman hayatı insanı delirtebilir (Müjde artık şikayet edebiliyoruz!!) 




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BlackLead -- 9 Aralık 2020; 17:34:46 >




  • hocam fırın için şikayette bulunabilirsiniz. üst katıda Allaha havale edin :)

  • quote:

    Orijinalden alıntı: BlackLead

    tam tarif ettiğin yeri istiyorum ben işte. etrafımda evlerden başka şeyler pek olmasın ama arabayla max 10-15 dakikalık mesafelerde pub'lar olsun, marketler olsun, park bahçeler olsun, şehir içine gitmek uzun sürmesin. zaten istanbul trafiğinde saatlerimiz geçiyor arabada bomboş yolda araba sürmekten daha güzel ne var ki. işe gitmek 1 saat bile olsa problem olmaz öyle bir yerde yaşasam. aha da burada yaşamak istiyorum işte   bahçem olsun havuzum olsun. yan evlerden komşularım olsun vesaire. garajım olsun. park derdim olmasın, geniş sokaklar olsun, ferah olsun vesaire vesaire....


    baltimore diyince de aklıma hep niggalar geliyor. the wire dizisinden kalmış aklımda, her köşe başında , apartman başı merdivenlerinde torbacı zenciler falan  


    hayaller hayatlar resmen  



    Alıntıları Göster

    Baltimoreda bile düzgün yerler var. Her yer the pit ya da 3. sezondaki hamsterdam gibi değil Apartman hayatı insanı delirtebilir (Müjde artık şikayet edebiliyoruz!!) 





  • ahmetbayram5 A kullanıcısına yanıt

    en doğrusu 4-5 dönüm olacaktır.dibine girmeye meraklı hepsi

  • quote:

    Orijinalden alıntı: RevengeRain

    Bizim yanlardan bir komşu da sürekli ya eşya çekiyor ya bir şeyler tıkırdatıyor. Geceleri bile tıngırdıyor, ne halt yiyor merak ediyorum gerçekten.

    Bazen gidip dalmamak için zor tutuyorum kendimi. (3-4 kez sözlü şekilde uyardık.)

    Benzer durum bende de var şu an, üst komşum 2 çocuklu bir aile, duvara tak tak vurmalar ve sürekli bir şeyler itip çekme atma vs gibi sesler..ilk başlarda kendiliğinden olan bir şey sandım, sesleri özelikle uyuduğum sırada çıkardığını anladıktan sonra kasıtlı yaptıklarını anladım, ailece beni kasıtlı rahatsız ediyorlarmış farkedememişim, zamanla çözdüm,

    yıllardır çocuklarının çıkardıkları seslere bir şey demeyen, koca evde sessiz tek takılan bana kafayı takmışlar ve rahatsız edip evden çıkarmaya çalışıyorlar, sinirden kafayı yedim, sanırım sessiz ve medeni olmamak gerek böyle bu gundi tiplere.

    şu an davalığız, sanırım hala kendilerinden şikayetçi olduğumdan haberleri yok hala ses çıkarıyorlar, delil toplamaya çalışıyorum, delilleri iigili makamlara sunup avukat parası, mahkeme masrafı ve gürültü çıkarma para cezası gibi toplamda 4000 liraya yakın bir masrafı onlara ödetmeyi planlıyorum, hayatımda ilk defa şikayetçi oldum bu lanet insanlardan dolayı





  • 
Sayfa: önceki 1415161718
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.