Şimdi Ara

Aracınızı uzun süre yıkamadan nasıl temiz tutarsınız..

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
22
Cevap
0
Favori
2.878
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Emek verip bin bir güçlükle temizlediğimiz çok sevgili arabamız, emin olun eğer dikkat etmezseniz 20 km sonra ilk kirli haline hemen dönüverir. Özellikle koyu renk araçların kısa sürede tozlanması ve kirli bir görünüme bürünmesi çok kolaydır. Bir iki saat uğraşıp şık şıkırdım çıkıyorsunuz yola, 10 dk lık bir yere gidiyorsunuz, bir bakıyorsunuz bir karış toz arabanın üstünde. Gönül istiyor ki her zaman pırıl pırıl olsun. Bunu da sağlamak biraz zor ama çok zor değil.

    Özellikle şehrimiz Ankara etrafı açık kurak bir araziyle çevrili. Ne kadar inşaat az da olsa çevreden kalkan toz soluğu şehrin için de bizim arabalarımızın üzerinde alıyor. Bundan yalnızca arabasına titiz olanlar değil ev hanımları dahil herkes şikayetçi. Emin olun çoğu kişi hemen her gün toz almak zorunda. Evde işte her yerde. Diğer şehirlerde de aynı problemler var. Bizim tek şansımız Ankara’nın havasının kuru olması. Ya nemli şehirlerde yaşayanlar ne yapsın. Toz geliyor nemden olduğu gibi yapışıyor. Kuru yerlerde ise yarısı kayıp gidiyor. Dış ülkelerin birinde üç saat yağmur altında yol aldım. Vardığım yerde güneş açtı. Tır battı çıktı derken birde baktım ki pırıl pırıl. Konteynır değiştikten sonra yine dönüşte yağmur yağıyordu, dikkat ettim öndeki araçtan tertemiz su geliyordu ön cama. Toz kir namına hiçbir şey yok tertemiz. Burda beş dakika yağmur yağıyor. Havadaki yoldaki bütün toz kir arabanın üzerinde. Nerdeyse arabanın rengi değişiyor. Bu yağmur kiri ancak yıkanarak temizlenir ona yapacak bir şey yok. Ülkenin adı lazım değil. Milletçe sinir olduğumuz bir ülke milli maçtan dolayı. Dış ülkelerde dikkatimi çeken özelliklerden biriydi bu. Ama hepsinde değil. Artık aşmış ülkelerde.

    Neyse konuyu dağıtmayalım;

    Hemen bir adet eski yüz havlusu ediniyorsunuz. Evde eskimiş bir havlu mutlaka vardır. İki litre kadar lamba gazı alıyorsunuz. Hani eskiden elektrik kesintilerinde kullanıyorduk ya, kokusundan hemen tanırsınız. Diğer adı da gaz yağıdır. İmkanlara göre değişir, ben bunu beş litrelik su şişesinde yapıyorum. Geniş ağızlı bidonda olabilir. Havlunun bir köşesinden ip bağlamak için delik açın ve şişenin dibinden dışına kadar ulaşabilecek sağlam bir ip bağlayın. İp naylon çamaşır ipi olursa iyi olur. Gazın içerisinde eriyip kaybolmaz. İki litre gaz yağını şişeye boşaltın, havluyu ip dışarıda kalacak şekilde kıvırıp şişenin ağzında geçecek şekilde içine salın. Havlu tamamen girdikten sonra dışarı sıçramayacak şekilde çalkalayarak havlunun gaza batmasını sağlayın. İpin kuru diğer ucunu şişenin ağzına bağlayıp mümkün olduğu kadar kapağını kapayın ki bulunduğunuz ortamı kokutmasın. Şişeyi iki gün unutun. Arada bir gidip çalkalayın ki havlu gazı iyice çeksin içine. Üçüncü günün başında daha önce bahsetmiştim arabaya eldiven koyacaktınız ya işte o eldivenleri kullanarak ipin yardımıyla havluyu çıkarmadan önce bir tanede yanınızda huni bulundurun ki havluyu şişeden aldıktan sonra havlunun üzerinde ki gazı içine rahat sıkabilesiniz. Gazınızın kapağını kapatarak saklayın ileride sık sık lazım olacak. Havluyu sıktıktan sonra üzerindeki ipi çözüp güneş gören bir yere ipe serin. Onun kuruması da eğer güneşi uzun süre görüyorsa iki yada üç gün sürer. Arada bir çıplak parmağınızla kontrol edin. Eğer parmağınız ıslanıyorsa kurumamış demektir. Parmağınızın ıslanmadığı gün kurumuş demektir. Nemli bile olmayacak yoksa arabanın üzerinde iz bırakır. Tamamen kuruduğundan emin olduktan sonra yeni yıkayıp kuruladığınız arabayı (su damlası bile olmaması gerekiyor) Yukarıdan aşağıya bir kez hafif olarak ön cam hariç her yerini silin. Üst parçalardan sonra arada bir havluyu araçtan uzak bir yerde silkeleyin. Silme işlemi bittikten sonra havluyu tekrar silkeleyerek bir migros yada Tansaş poşetine koyarak ağzını hava almayacak şekilde bağlayın. Tabi ki silme işlemini yaparken eldivensiz yapmayın, yoksa eliniz sizi rahatsız edecek bir ölçüde gaz kokusuna sahip olur. Aklınızda soru işareti oluşmuş olabilir. Niye sıkı sıkı poşeti bağladık. Bunun sebebi havlunun havayla temasını keserek, havlu üzerindeki gazın terlemesini sağlamak. Bu ter sayesinde bir sene boyunca günde iki defa aynı havluyu sağlıklı olarak kullanabilirsiniz.
    Yaklaşık yirmi yıldır aynı sistemle arabamı temiz tutuyorum. Ta ki yağmur yağana kadar. Her vakit bulduğumda havluyla arabayı üç dakika içinde yıkanmış kurulanmış halindeki görüntüsüne kavuşturmak hiç yorucu olmuyor, aynı zamanda aciliyet gerektiğinde ise kurtarıcı oluyor.

    Gerçekten çok uzadı biliyorum ama bahsetmek istediğim bir iki son konu var ondan sonra bitecek. Ankara’da benimle aynı mesleği yapan arkadaşlarım bu konuda mazotlu püskül kullanıyorlar. İlk günlerde aynı işlemi yapıyor gibi gözükse de mazotlu püskül kullanımından sonra mutlaka arabayı nemli bir bezle silmek gerekiyor. Çünkü mazottaki yağ oranı oldukça yüksek. Araç fazla tozluysa sıvaşıp kalıyor. Bezle geçincede parlıyor fakat bu şıvaşan çamur çiziklere yol açtığı gibi, zaman içinde boyanın matlaşmasına da neden oluyor. Gaz ise boyayı besleyen bir maddedir. Sizde göreceksiniz. Çok tozlu olduğu bir zamanda gaz uygulamaya imkanınız olmasa bile kaygan bir zemin oluşturacağından kısa bir süre sonra araç üstündeki tozun büyük bir bölümünün kayıp gittiğine gözlerinizle şahit olacaksınız. Yapmanız gereken vakit buldukça gazlı havluyla aracınızı bastırmadan hafif bir şekilde silmek. Sık sık araçtan uzak bir yerde silkelemeyi unutmayın ki aracınızda havluda toplanan tozlardan ötürü çizilme gerçekleşmesin. Diğer bir tavsiye bunu güneş ve salya akıtan ağaçların altında yapmayın. Sadece gölge yerlerde uygulayın. Ön cama mümkün olduğunca uygulamayın. Uygularsanız mutlaka nemli bezle ön camınızı siliniz. Eğer yağmur yağarsa silgeçler silerken arkasında iz oluşturur ve görüşünüzü engeller. İlerleyen zamanda faydalarını gözle fark edilir bir şekilde göreceksiniz. Çoğu zaman kalabalık caddelerde aracın yanında beklerken insanlar soruyorlar. Hele tanıdıklar bu arabayı gün de kaç kez yıkadığıma kadar soruyorlar. Emin olun bazen havalar düzgün giderde yağmur yağmazsa bu benim siyah karakaçanı bir hafta idare ediyor. Daha öncede bahsi geçti, sulamak yöntemiyle ıslanmış yollardan yavaş yavaş geçiyorum, Yinede kirleniyor. Belden yukarısını bu havlu ile hallediyorum. Arada sırada yarım kova su dört lastik yaparak aracın uzun süre temiz görünmesini sağlayabiliyorum. Yine ilerleyen zamanda uyguladığınız gaz aracın üzerinde bir tabaka oluşturarak, yıkadığınız zaman suyun akıp gitmesine yardımcı olduğu gibi silerken de size zevk veren bir görüntüye sahip oluyor. Eğer bir yaz boyunca bu işlemi gerektiği gibi uygularsanız, kışın bazı yıkamalarda donar diye yıkamadıkları yerlerde “siz yıkayın benim aracım donmaz diyebilirsiniz” Diğer bir taraftan boyanızın gözenekleri de daimi temiz kalıp yaşam süreci uzar. Fazla su durmayacağından ötürü çürüme riski en aza iner. Aracınıza damlayan kuş haltları daha az zarar verir. Ağaç salyalarını daha kolay temizleyebilirsiniz. Tüm yapmanız gereken müsait oldukça bu havluyla aracınızın tozunu bastırmadan almanız. Tozu toz üstüne bindirmeden yapabilirseniz çok daha iyi. Ne kadar katman fazlalaşırsa çizik oranı o kadar yükselir. Eğer çok tozlu yerlerde geziyorsanız, altı ayda bir havlunuzu önce suyla yıkayıp temizledikten sonra tekrar gazlama işlemi yaparsanız, havlunuz daha da verimli olur. Bu işlemi püskül dede yapabilirsiniz. Fakat püskülün kirlenme süresi daha kısa, çünkü silkmeye imkan vermediği gibi püskülü oluşturan iplerde biriken toz çiziklere yol açıyor.

    Arkadaşlar bu konu yaklaşık yirmi yıl önce edinilmiş bir bilgiye dayanıyor. Bu güne kadar faydasını gördüm zararını görmedim. Bazen unutup ön camı da silmekten başka. Kapı içlerine dahi uygulayabilirsiniz. Eskiden yaşı müsait olanlar hatırlar, iki üç ayda bir aracı gazla yıkatırdık. Boyanın rengi kendine gelirdi. Fakat bu bugün bir risk olabilir. Çünkü boyaların ve verniklerin formülleri değişti. Ama yukarıda bahsettiğim uygulamanın hiçbir riski yoktur. Bundan emin olabilirsiniz.

    Trafikte şıkır şıkır tertemiz, gözleri alacak kadar parlayan voslar görmek umuduyla hepinize iyi günler diliyorum. Yolunuz açık voslarınız yakışıklı olsun......!!!!!!

    vwturk sitesi üyesi UĞUR ÖZCAN'dan alıntıdır...







  • Enteresan ...
  • bir deneyelim bakalım güzel bir tarife benziyor.ama gazyağı artık öyle heryerde bulunmuyor
  • ilginç.bi sakata gelmeyelim



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi han01 -- 4 Eylül 2009; 10:59:53 >
  • enteresanmış gerçekten. Londra'da o kadar yağmur yağıyor otomobiller tertemiz. Bizde her yer toz içinde..
  • yağmurun önem yok,
    yoldan kalkan çamurlu su arabayı o hale getiriyo zaten..
  • Havlu istediğin kadar silkele içinde tozu tutar ve boyayı çizer.
    Bana inandırıcı gelmedi..
    Meguairs firmasının boya koruma yapıldıktan sonra kullanılan bir spreyi var. Hafif tozlu olduğu zamanlarda bu sprey sıkılıp siliniyor ve inanılmaz parlak gösteriyor arabayı. Yalnız kullanımını aldığınız bayiden iyi öğrenmek gerekir.
    Arkadaşın anlattığı konuyu ben denemeye cesaret edemem. O bezi gazdan çıkarıp nerede kurutacaksın.. Etraf leş gibi kokar.

    Yazıyı okurken bir şeyde dikkatimi çekti. Gazyağını anlatırken bayağı ayrıntılı anlatmış. Çoğu yaşı genç olan kokusunu bile bildiğini zannetmiyorum. 70 li yıllarda sobalarda, banyodaki termosifonlarda kullanılırdı. Akaryakıt istasyonlarında satılırdı. Bazen mahalle arasındaki bakkallardan da alınabilirdi... Şöyle düşündüm en son ne zaman kullandım diye.. 1992 yılında asteğmen olarak görev aldığım Ankaradaki subay banyosunun termosifonunda kullanmıştım...




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • güzelmiş ama gazyağını nereden buluruz acaba?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: shadow99tr

    Silme işlemi bittikten sonra havluyu tekrar silkeleyerek bir migros yada Tansaş poşetine koyarak ağzını hava almayacak şekilde bağlayın.

    Bim poşetine koysak olmaz mı?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: toggy06

    güzelmiş ama gazyağını nereden buluruz acaba?


    Evet, gazyağı artık eskisi gibi kolay bulunmuyor. Benzin istasyonlarında satışı yasaklandı diye biliyorum.

    Bizim işyerinde ağzı kapalı 1 litrelik pet şişede "parafin" yada "kandil yağı" adı altında satılıyor. Bildiğimiz gaz yağının aynısı ama kokusuz. Kandillerde yanarken is ve koku yapmasın diye kokusu ayrıştırılmış. ( bize satan toptancının söylediği )

    Ben kendi araba çok defa denedim. Zift lekelerini felan çok güzel çıkartıyor. Başka müşteriler de arabasına sürmek için aldılar ve memnun kaldılar.

    Ben Antalya'dayım. Burdaki satış fiyatımız ; Yaklaşık 1 litrelik ağzı kapalı pet şişe = 6 TL

    Bulunduğunuz şehirde bulamaz iseniz, kargo ücreti size ait olmak kaydıyla ; litresi 6 TL den, istediğiniz kadar gönderebilirim.

    Genellikle hediyelik eşya satan büyük mağazalarda, kandiller ( gaz lambaları için ) satılır. Bu tip mağazalara bir sorun derim.




  • sıfır bir aracın boyasını yaptığınız işlemle 1 sene içerisinde mat ve soluk bir hal kazandırıp 10 yaşındaki bir araç görüntüsü verirsiniz.

    Ben arabamı bol suyla yıkayıp süngerle köpürtüm daha sonra duruluyorum ve sonax hızlı cila uygulayarak. Mükemmel parlaklık ve geç kirlenme sağlıyorum .
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gökhan40

    sıfır bir aracın boyasını yaptığınız işlemle 1 sene içerisinde mat ve soluk bir hal kazandırıp 10 yaşındaki bir araç görüntüsü verirsiniz.

    Ben arabamı bol suyla yıkayıp süngerle köpürtüm daha sonra duruluyorum ve sonax hızlı cila uygulayarak. Mükemmel parlaklık ve geç kirlenme sağlıyorum .


    Vallaha kardeş ben denemedim araba alacagım bu aralar araştırırken ilginç böyle konulara denk geldikçe forum açıyorum,altta bir link daha var bu linkte boya işiyle uğraşan bir arkadaş senin dediğin yöntemi tavsiye etsede yıllardır gaz yağı kullanıpta hiç bir sıkıntı yaşamayan insanlarda olnaylıyor ben bu işi diş macunu uygulaması gibi yapacagım :) Ufak bir böyle seçip oraya arada bir sürerek deneyeceğim.Çünkü bizim komşumuzda uyguluyordu kendi aracına yıllardır parlak duruyor.Yaptığım araştırmalarda bu işi uygulayıpta memnun kalan çok insan var...

    http://www.turkeyforum.com/satforum/archive/index.php/t-500611.html

    cilayı nasıl uyguluyorsunuz acaba biraz bilgi verebilir misiniz?




  • http://www.hepsiburada.com/productdetails.aspx?categoryid=26001&productid=otson288200

    bu ürünü diyorsunuz sanırım fiyatı son derece makul..Bir şişeyle 4-5 defa yıkayanlar varmış..

    arabanızı yıkadıktan sonra soguk ve ıslak kapotaya gölgede sprey camsil boş kutusuna su doldurup kaportaya su sıkıp arkasından sonax cilayı püskürtün ve ıslak süngerle iyice yayın.su ve cila kendiliginden kaportada kuruyacaktır.Hemen arkasından temiz bir bezle kurulayın.Cilayı bölgesel uygulayın.En son tüylü bir bezle parlatın ve bu arabayı yenimi aldım diye kendinize sorun

    Sanırım en iyi uygulama tekniğide bu gibi..Genelde herkes yazın çabuk kuruduğunu ve leke bıraktığını söylüyor




  • gazyağı havlu şişe ip fitil falan derken hayırdır ne yapıyo bunlar diye düşünmedim değil
  • Bu yöntemle bizim peder bey 2002 model corollaya tepeden tırnağa bi girişti araba fabrikasyon galerideki haline geri döndü ve caddede arabanın gidişine bakanlar bi hayran bakamayanlar bin pişman valla...müşterisi bile çıkmıyor değil...
  • Askerde şöförlük yapanlar derdi. Bezi mazota daldırıp güneşe atarlarmış. Sonrası anlattığınız gibi
  • böyle bir şey bizde vardı eskiden kullanırdık bilinen bişey yani ama ben yinede bol su ile çizilmeyecek şekilde yıkamayı tercih ederim yoksa varsın pis kalsın ne kadar dikkat etsekte kuru silme işlemi çizecektir veya matlaştıracaktır boyayı
  • yöntem ilginçmiş fakat oto şampuanı microfiber bezle yıkayıp duradıktan sonra kapalı garaj bu iş için birebir hemde çok rahat uyku keyfi veriyor
  • quote:

    Orijinalden alıntı: vincentvega


    quote:

    Orijinalden alıntı: shadow99tr

    Silme işlemi bittikten sonra havluyu tekrar silkeleyerek bir migros yada Tansaş poşetine koyarak ağzını hava almayacak şekilde bağlayın.

    Bim poşetine koysak olmaz mı?







  • quote:

    Orijinalden alıntı: plantamax

    Aracımın iki rengi var. Eskiden tek renk olması için uğraşırdım, ama uğraşmaktan bıktım Eskiden orjinal rengi olan sedefli derin siyah ile gezerdim trafikte Şimdi çamur kahve rengini tercih ediyorum 20 günde bir yıkama görüyor araç. İçi temiz kalıyor 20 gün fakat dışı 1 gün sonra çamur oluyor, çamurdan öncede otobanda her yerine bilumum böcek çeşitlerinin karması şeklinde böcek cesetleri doluşuyor Ön cam, plaka, ön farlar, yan aynaların dış yüzeyi böcek tarlası gibi oluyor Ondan dolayı artık temiz tutuma gibi bir kaygım yok. Toz olmadığı zamanlarda bile her yer sinek, arı, kelebek, vb böcek dolu...Hızlı gidince doğal olarak bunlar arabaya çarpınca yapışıyor


    İçim acıyor o katliamı yaparken. Ön cam yapış yapış ıyyyh. Benzinliğe girip LPG tankına 5 ya da 10TL'lik gaz attırıp kenardaki cam-sil tarzı çekçekle ön camı temizlettirip bi 100km daha gidiyorum




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.