Konunun maksadı, Ütopyası olan kişilerin buraya düşüncelerini yazmaları ve düşünülen ideal dünya düzeninin eksiklikleri hakkında birbirimize destek çıkmak.
Benim kafamdaki Ütopyadan başlayalım örneğin;
Benim için dünyada düzenin olma durumu, ancak mutlu olmakla geçerlidir. Buda beni başlıca sorunumuz olan, savaşların durması gereken bir sisteme götürüyor.
'Hangi sistem zaten insanların birbirlerini öldürmesini ister ki' diyeceksiniz. Haklısınız, öyleyse asıl amaç insanların birbirlerini öldürme sebeplerini ortadan kaldırmak olmalı öyleyse.
Buda dünyada birbirini öldüren insanların sebeplerini ortaya koyup onları yoketmekten geçiyor, şöyle ki;
-Para yüzünden birbirilerini öldürüyorsa dünya üzerinde yaşayan 2 devlet, paranın ortadan kaldırılıp, alternatif bir sistem koyulmalı. -Ya da, sınırlar yüzünden insanlar birbirini öldürüyorsa buna bir çözüm bulunmalı.
Bence asıl problem, bütün bunları tetikleyen duyguları yoketmekten geçiyor. Yani birisi birisini, onun malı için öldürüyorsa, ondaki o açgözlülük ya da kıskançlık hissini yoketmek gerekiyor.
Psikolojik olarak kişilerin küçük yaşta o duygularının yok edilmesi gerekiyor öyleyse. Yada bu duyguları söndürecek bir ilaç alınmalı.
Devamında kimse birbirini belli duygular yüzünden saf dışı bırakmaya çalışmaz ve böylece diğer duygularla barış mutluluk devreye girer.
Benim ütopyamda anlayacağınız, kişilerin duygusal hareket etmesini sağlayan bütün değerler yokedilmeli.
Şimdilik bu kadar, görüşlerinizi bekliyorum. Saygılar
Enternasyonalizm
Yazarım bi ara
En ünlü ütopyalar Eflatun(Platon)'un "DEVLET" ve Farabi'nin "EL-MEDİNETÜL FAZILA" eserleridir.
Bu tür ütopyalar, ideal bir toplum ve devlet tasarımlarıdır. Bu özellikteki ütopyaların en önemlileri şunlardır:
Platon’un Ütopyası
Platon, "Devlet" adlı eserinde ideal devletin nasıl olacağını belirtmiştir. Bu devlette insanlar üç sınıfa bölünmüştür; Çalışanlar (işçiler, çiftçiler, zanaatkarlar), bekçiler (askerler) ve yöneticiler. İşçi sınıfı çalışıp üretimde bulunarak devletin maddi ihtiyaçlarını karşılar. Bekçiler sınıfı toplum içinde güvenliği ve dışarıya karşı devletin varlığını savunur. Yöneticiler sınıfı ise devleti yönetir.
Bu toplumda her sınıfın bir erdemi vardır. İşçi sınıfının erdemi kanaatkâr olmak, bekçi sınıfının erdemi cesaret, yöneticilerin erdemi ise bilgeliktir.
Platon’un açtığı bu ütopik devlet anlayışı yolu, gelecekte hem doğu hem de batı felsefelerinde temsilciler bulmuştur. Doğu felsefesinde böyle ütopik bir devlet anlayışını Fârâbî’de görmekteyiz.
Fârâbî’nin Ütopyası
Platon’dan etkilenen Fârâbî, "Medinet’ül Fâzıla" (Erdemli Şehir) adlı esrinde böyle ütopik bir devlet tasarlamıştır. Ona göre, insanlar yardımlaşarak bir arada yaşamalıdır. Sağlıklı bir organizmada bütün organlar nasıl uyumlu bir şekilde çalışıyorsa, toplum da böyle olmalıdır.
Kötü insanlar toplumdan çıkarılmalıdır. Erdemli şehirde gerçeklikler, doğruluklar, iyilik ve güzellikler birleşirler. Bunu sağlayan bu şehrin yöneticisidir. Yönetici, peygamber ile filozofun erdemlerini kendinde toplayan kişidir ve bu özeliklerini topluma yayarak devleti yönetir. Bireylerin de yöneticinin bilgilerine katılmasıyla mutlu bir şehir doğar.
Venüs Projesi
quote:
Orijinalden alıntı: Yeni Türkü
Venüs Projesi
Bu Venüs projesine baktımda biraz Matrix'e benziyor sanki...Makinalar bütün işleri yapacak vs. vs.