Şimdi Ara

AVM otoparkında yaşanan küçük kaza ve komikli değer kaybı davası... (9. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
342
Cevap
12
Favori
23.564
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
19 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • hocam bilgilendirme için teşekkürler, forumdaki troll ve anlama özürlülere gelince allah kolaylık versin diyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-FC3FB83DB -- 6 Ocak 2017; 10:56:6 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Huseyin-ZST


    quote:

    Orijinalden alıntı: ssuqunet

    şirket araclarına uygulanan imtiyaz kalkmalı, sokaklar otoparklar bu kasaplarla dolu. otoparkta araca vurmak nedir? alın teri, emek harcamadan alınan bu araclar potansiyel suclu trafikte.

    "Abi bugün harcadığım paracıklardan kazandığım bonuslarla diyorum ki bir 911 alayım. Ne de olsa emek harcamadık yahu..."

    Yukarıdaki gibi düşünen arkadaşlar neyin kafasında? Bizim parayı kolay kazandığımız fikrine nasıl kavuşuyorlar?

    Bak arkadaşım, ben bir araba alıyorum. Aldığımda 8 yıl, 300.000km biniyorum. Senin dediğin gibi parayı kolay kazanıyor olsam 2 yılda bir araba değiştiririm. Söz konusu Subaru Legacy 2011 model. Geldi 6 yaşına. Çalıştır saksıyı biraz. Eşek gibi çalıştık o arabayı almak için. Eşek gibi çalışmaya da devam ediyoruz. Sizden tek farkımız otomobil ile ilgili masraflarımızı gider gösteriyoruz. Bu kadar. Onun dışında şirket adına olunca nasıl kolay oluyor da, şahıs adına olunca zor oluyor açıklarsan sevinirim.

    Benim şirkette o parayı kazanmak için neler yaptığımı bilerek mi konuşuyorsun? Veya annemin? Veya babamın? Şirket deyince bir masa, başında bir para sayma makinesi, sırtı yüksek deri koltuğunda elinde purosu ile oturan bir kalantor hayal ediyorsunuz, çok güzel, hayaller Paris de, gerçekler Eminönü. Eşekler gibi çalışıyoruz biz de.

    Hocam sen bu konuyu niye açtın ki allah aşkına milletin böyle tepkiler vereceğini bilmiyor musun ? Bilgilendirme filan bırak yahu




  • Hüseyin abi Allah en iyisini vermesin, kişiye sindirebildiği kadar versin malı mülkü.Vezir de eder rezil de kardeşin olarak böyle şark kurnazlarına yüz vermeye gelmez.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Feindesland -- 6 Ocak 2017; 11:3:24 >
  • Kaza otoparkta da olsa trafik sigortası zararı karşılar.

    Ancak değer kaybı için bu kadar ufak çaplı hasarlar kabul edilmiyor. Evet, sigorta şirketleri değer kaybı için ödeme yapıyor ancak hafif bir çarpma, tampon değişimi, lokal boya vs. gibi ufak çaplı hasarları bu kapsamda değerlendirmiyorlar. Aşağı yukarı 5000TL ve üzerinde bir hasar sonrası 1000TL-15000TL dolayında bir tazminat ödemesi belki yapabilirler.

    En nihayetinde kıymeti ne kadar yüksek de olsa vasıta bu. Ne kadar istemesek de bir şekilde ufak veya büyük çaplı kazalar olabiliyor maalesef. Bu kadar büyütüp işi bu boyutlara taşımak çok mantıksız.

    2008 ya da 2009 senesinde (meşhur ÖTV indirimi zamanı) babam 28,000TL'ye Hyundai i30 1.6 dizel almıştı. Şimdi bu araç 80,000-90,000TL bandında. Nereden nereye Neyse, olayı daha da sulandırmadan devam edeyim
    Aracımız daha 2 aylık iken yeni ehliyet almış 18 veya 19 yaşında bir çocuk kırmızı ışıkta geçip aracın sol, sürücü kapısı ile çamurluğun olduğu kısıma vuruyor. Babam çok şükür ufak bir iki darbe ile atlatıyor ancak arabanın da anası ağlıyor. Bu durumdayken bile çocuğun babası olay yerine gelip üste çıkmaya çalışıyor, kırmızı ışıkta geçmemiştir diye çıkışıyor. Olayı görenler de olduğu için zahmet edip de olayı kabulleniyor. Normalde dava açmayacaktık ancak yaptığı bu çirkinlikten ötürü dava açtık ve sadece 1000 veya 1250TL kadar bir tazminat alabildik. Ama arabanın mekaniğinde dahi değişen onlarca parça vardı.

    Şimdi bu türden durumlar da var, ufak çaplı, istemeden de olsa gerçekleşen kazalar da. Allah can sağlığı versin ve hayırlı insanlarla karşılaştırsın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Roland Deschain -- 6 Ocak 2017; 11:4:26 >




  • Gecen sene benim arabaya park halinde vurup kactilar.Komsu gormus herifin arabasinin onu pert olmus.Geldi komsu kaldirdi normalde geceleri uyumam o gun uyuyasin tutmus garip sekilde oyle uyuyakalmisim yoksa disari cikar pis kavga ederdim daha once yapmadigim is degil.Neyse polis cagirdik adamin arabasinin plakasi dusmus olay yerine tutanakta polis belirtti bunlari.Sikayet icin ayrica karakola gittim.Sikayetci oldum.2-3 ay sonra savciliktan kagit geldi sorusturmaya yer yoktur diye.Pasa pasa kendim yaptirdim.Savci mavci hikaye kovusturmaya gerek yoktur deyip gonderiyolar adam 100 le gelip park halindeki aracima carpip kaciyor plakasini dusuruyor tanik olarak komsu var butun bunlara ragmen hicbisey yokmus gibi devam etti durduk yere masrafa girdik degiseni boyasi olmayan aracimin arka tamponu ve 1 fari degisti simdi.Odedigimizi geciyorum satmak icin ilan verecek olsam eskisi gibi tertemiz degisen boya yok yazamicam.

    Konuya gelince anneniz jeepiyle aynasina bakmadan elin tertemiz 2 haftalik mercedesine vuracak sonra sigortadan kaskodan yaptir gec gibi bi durum olacak herkes isine mi bakacak.Alti ustu tampon deyip gecilmesi normal bisey mi.Yasalarda yoksa yasa cikmali yada kanuni duzenleme yapilmali.Bir hata yapilirsa bedeli odenmeli deger kaybini odeyince adalet yerini bulabilir.Kaza dalginlik herzaman olabilir yanlis anlasilmasin annenize bisey dedigim yok ama karsi tarafin talebini de normal karsilamak lazim.




  • Konuyu acana karsi yapilan yorumlar saka gibi hele birde bilmem kac arti almis. Her seyin bir edebi var. Karsi taraf ahlak yoksunu oldugu once uzlasma aramadan catir catir dava acmis ve kafasina gore %50 deger kaybi bicmis. Yokya isterse bedavaya getirsin sark kurnazina bak hele.



    Bu tur avukatin isi numarasi olsun olmasin kontra bir dava acarim ebesinin horekesini gorur. %50 neymis diye. Tampon nereye giderseniz gidin zaten dunyada yokta Turkiyedeki abidiklikten biri deger kaybi yasatmaz muhtemelen kirilmamistir bile kirilsa dahi deger kaybi yok bi taneside yazmis fari degismis 150 bin bilmemnesi degismemis 150 diye arkadas adi ustunde bumper bamlatmis degisir. O kadar. Baska yerde hasari bile yok.



    Bi tane surmeyi bilmeyen vurmusmus? Hakkidir davaymis. Sanki herkes lewis hamilton burada aptal saptal surtmelerden ici sizlayip buraya konu acmaya utanacaklar gelmis kicikirik arabasi bilmem ne yargilamaya gecmis. Burasi bir forumda olsa konusmasini ogreniniz kimse kimsenin akrani dengi degil




  • Dava açan kişi haklıyken %50'lik değer kaybı diyerek haksız duruma gelmiş. Şark kurnazlığının adı ne zamandan beri mağduriyet oldu?
  • Biri de yazmis adamlar disinden tirnagindan ayirip mercedes alsin daha 2 haftalikken biri gelip tamponu indirsin



    Lan sanarsin asgari ucretli adam mercedes almis. Bu memlekette kimlerin bu tarz 200 binlik araclara bindigini herkes biliyor.



    Neymis satarken 150 ye orijinali varsa bu 150 etmezmis. Ulan sanki hic biriniz bilmiyorsuniz 2.el piyasasini. Bu kadar ufak bir kazadan tamponu degistirip araci oldu fiyata verecek sanki. Karsida ki adam eger gercekten aliciysa zaten olayin detayini ogrenince sorun etmez ha orijinal aractan 5-6 bin daha az fiyat cekersin o olur da bu 5-6 bin de sizin yaygara kopardiginiz kadar o aracin sahibini etkilemez.



    Ya 200 binlik mercedese biniyorsun 2.el deger kaybini dusunuyorsun ciddi anlamda komik.



    Ayrica bu otomobil bolumunde kullandigi araci anasindan, babasindan, esinden, cocuklarindan daha cok seven tipler var, yazik.




  • Kendi açınızdan bakmışsınız olaya sadece
  • Huseyin-ZST kullanıcısına yanıt
    quote:

    Okuduğumu anlayabiliyorum çok şükür. İki üniversiteyi boşa bitirmedim. Aynen şöyle yazıyor:


    bak işte yine ego :)
    okumak ,zengin olmak yüksekten uçmayı gerektirmiyor :)

    konuya dönecek olursak avukatın % 50 demesi bir şey ifade etmiyor ,buna bilirkişi vs. karar verir
    o anlayabildiğim kadarıyla ne koparırsam kardır demiş yada bir acemiliği var (gerçi bunun okulunu bitiren birisi nasıl böyle saçmalayabilir o da ayrı mevzu)

    konuyu esprili anlatman güzel ona bir sözümüz olamaz ama yazdığın mesajlar buram buram ego kokuyor :)
    benden bir abi /kardeş tavsiyesi
    tevazu+tevazu+tevazu :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cemal CEMİL

    quote:

    Okuduğumu anlayabiliyorum çok şükür. İki üniversiteyi boşa bitirmedim. Aynen şöyle yazıyor:


    bak işte yine ego :)
    okumak ,zengin olmak yüksekten uçmayı gerektirmiyor :)

    konuya dönecek olursak avukatın % 50 demesi bir şey ifade etmiyor ,buna bilirkişi vs. karar verir
    o anlayabildiğim kadarıyla ne koparırsam kardır demiş yada bir acemiliği var (gerçi bunun okulunu bitiren birisi nasıl böyle saçmalayabilir o da ayrı mevzu)

    konuyu esprili anlatman güzel ona bir sözümüz olamaz ama yazdığın mesajlar buram buram ego kokuyor :)
    benden bir abi /kardeş tavsiyesi
    tevazu+tevazu+tevazu :)

    Abi, Türkiye'de 102 üniversite var. İki üniversite mezunu olmak bir anlam ifade etmiyor ki artık. Sadece okuduğunu anlayabildiğini ifade ediyor. O kadar. Üstün olmak, yüksek olmak değil ki üniversite mezunu olmak. Hayatın standardı oldu. "Konuşabiliyorsun, ortalama bir zekan var ve okuduğunu anlarsın muhtemelen"i garanti altına alıyor. Ancak okuyamayan, kendini ifade edemeyen, okuduğunu anlayamayan aşağı mı? Bence kesinlikle değil.

    Hemen egoya vurmaya gerek yok. Hepimiz eşitiz. Üstelik çoğumuz yıldız tozuyuz. Ama bazılarımız leblebi tozu. Vurmaya başlama hemen, bir dinle: İsim verelim madem, Nihat Doğan mesela. Kesin leblebi tozu. Sanayideki emekçi ilkokul mezunu çalışkan kaportacım pırıl pırıl bir adam. Kesinlikle yıldız tozu. Dün bombacının üstüne kapanarak onlarca kişinin hayatını kurtaran trafik polisi şehidimiz kesinlikle yıldız tozuydu. Hamile protestocuyu darp eden polis? Leblebi tozu. Cehaleti savunan profösör amca vardı ya hani, "okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor" diyen. Kesinlikle leblebi tozu o. Ordinaryus olsa kesmez. Eşek gene eşektir. Okuma yazması bile yoktur belki, yeşil yolu protesto eden bir nine vardı. Kesinlikle yıldız tozu o.

    Bu noktada denecek tek bir söz var, başını söyleyeyim: "Katranı kaynatmakla olur mu şeker? ..."

    ------------

    Özetle, lafları cımbızlamaya kalkacaksak, doğru şekilde cımbızlarsak içimizden adam çıkmaz. Gerek yok.

    Ancak avukatın %50 demesinin bir şey ifade etmediğini belirtmiştim zaten. O konuda hemfikiriz. Uyanıklık ediyor avukat aklı sıra. Etsin. Siz yanlış anlamış olmayasınız diye siz dediniz. Ben de bunun üzerine "lan, çok basit ifadelerle yazılmıştı; ama bir daha okuyayım" dedim. Tekrar okudum. Buraya yazdım. Yazarken bir terslik fark ettim. Cümlede anlatım bozukluğu var... Dur dedim bununla da kafa bulayım. Madem okumuş 4 yıl avukat bey, resmi evrak hazırlıyor, mahkemeye sunuyor, 1 yıl staj yapmış, üstelik 6 ayı adliyede, bir zahmet güzel Türkçemize hakim olsun, sahip çıksın.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huseyin-ZST -- 6 Ocak 2017; 17:10:40 >




  • Bir ulkede her sey mi yanlis gider ya. Bir suru acik var, hep sacma sapan yasalar onumuze geliyor. Gecen hafta bende arkadan bir araca carptim ama elemanlar full sarhostu, uzerime yuruduler kacmak zorunda kaldim. Ters yonden de onume girmislerdi bana yesil yanarken... Neyse burasi Turkiye, burada her sey olur. Gecmis olsun umarim uzamaz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Huseyin-ZST


    quote:

    Orijinalden alıntı: ssuqunet

    şirket araclarına uygulanan imtiyaz kalkmalı, sokaklar otoparklar bu kasaplarla dolu. otoparkta araca vurmak nedir? alın teri, emek harcamadan alınan bu araclar potansiyel suclu trafikte.

    "Abi bugün harcadığım paracıklardan kazandığım bonuslarla diyorum ki bir 911 alayım. Ne de olsa emek harcamadık yahu..."

    Yukarıdaki gibi düşünen arkadaşlar neyin kafasında? Bizim parayı kolay kazandığımız fikrine nasıl kavuşuyorlar?

    Bak arkadaşım, ben bir araba alıyorum. Aldığımda 8 yıl, 300.000km biniyorum. Senin dediğin gibi parayı kolay kazanıyor olsam 2 yılda bir araba değiştiririm. Söz konusu Subaru Legacy 2011 model. Geldi 6 yaşına. Çalıştır saksıyı biraz. Eşek gibi çalıştık o arabayı almak için. Eşek gibi çalışmaya da devam ediyoruz. Sizden tek farkımız otomobil ile ilgili masraflarımızı gider gösteriyoruz. Bu kadar. Onun dışında şirket adına olunca nasıl kolay oluyor da, şahıs adına olunca zor oluyor açıklarsan sevinirim.

    Benim şirkette o parayı kazanmak için neler yaptığımı bilerek mi konuşuyorsun? Veya annemin? Veya babamın? Şirket deyince bir masa, başında bir para sayma makinesi, sırtı yüksek deri koltuğunda elinde purosu ile oturan bir kalantor hayal ediyorsunuz, çok güzel, hayaller Paris de, gerçekler Eminönü. Eşekler gibi çalışıyoruz biz de.

    Şöyle bir de gerçek var, "arabanın bir tarafına koyayım, anamın canı sıkılmasın." İnsanız çünkü biz. Sevdiklerimiz üzülmesin, sıkılmasın isteriz. Mal mülk zor kazanılıyor yoksa. Ama bir sevdiğinin canı sıkılacağına, koyayım arabaya. Mutlu olacaksa benzin döküp yakarım.

    Bırak kardeşim bu ayakları,
    Bizler çok iyi biliyoruz şirket arabalarını ve şirket sahiplerini. Hiç mi televizyon seyretmiyorsun hangi dizi de yada film de şirket sahibi çalışıyor veya terliyor????????
    Altında deri koltuk, arkanda para kasası, masanda en son model bilgisayar ve para sayma makinesi, kapında model model arabalar, cebinde har an yazıp vereceğin (hatta ne kadar istersen yaz diyebileceğin) çek karnesi, en az 2 sekreterin, özel kalemin, çok özel kalemin vs. vs. var. Bizler böyle gördük böyle biliriz.




  • Kardeş, adam gibi araba sürmeyi öğrenin, kimseyi mağdur etmeyin.
  • adıdı kullanıcısına yanıt
    Hahaha! Aynı dizilerin bir başka versiyonunda da Kanuni haremden çıkmıyor. Adam 46 yıl hüküm sürmüş, bunun 10 yılı seferde, İstanbul'a uğramadan geçmiş. Üstüne bir de 46 yıl boyunca büyücenek (Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük 5 imparatorluğundan biri) bir imparatorluğu yönetmiş. Nasıl bir adamsa, uyumuyordu herhal... "Sülüman sülüman" diye peşinde gezen Alman aksanlı; ama Ukrayna asıllı bir gacıyla gönül eğlendirmiş...

    Sonuçta dizidir. Gerçeğe yakın olmasına bile gerek yok. Ancak bunu ayırt edemeyecek kitle izleyince tabi biraz garip sonuçları oluyor.

    Dur Pertev'e söyleyeyim de Maybach'ı hazırlatsın. Bak, uşağa arabayı hazırlatmasını söyledim. Şoförle muhatap dahi olmuyorum. O derece...

    Dizilerden birinde de Ziyagil amca evinden kat kat sarınarak hazırlanmış arabasının arka koltuğuna kuruluyordu... Evin kapısı ile arbanın kapısı arası 3 metre. Adam içindeki boğazlı kazağı tepeye kadar çekmiş, montu sonuna kadar kanırtmış, atkıyı dolamış da dolamış... "Çekimler uzun sürdü amca üşüdü herhal" demiştim.

    Bu işler yaş. Çünkü şöyle de bir gerçek var:

    Bir gün zengin bir adam suratı diz kapağına dönmüş vaziyette eve girmiş. Karısının yanına gitmiş demiş ki "Durumlar çok kötü, yemek yapmayı öğren de aşçıyı işten çıkaralım." Tamam demiş kadın. Sonra bir ay sonra adam gene gelmiş bir karış surat: "Araba kullanmayı öğren de şoförü işten çıkaralım" demiş. Kadın "tamam" demiş. Aradan bir süre geçtikten sonra, adam iyice dağıtmış, yaka bağır bir yerde eve gelmiş "Çamaşır yıkamayı, ütüyü öğren de hizmetçiyi işten çıkaralım." demiş. Kadın da "Sen de sevişmeyi öğren de bahçivanı da işten çıkaralım..."




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rindaman

    Kardeş, adam gibi araba sürmeyi öğrenin, kimseyi mağdur etmeyin.

    Tamam.
  • Ben buna kaza demem. Dikkatsizlik derim. Ha, bizde geri geri gelirken, kaçırdığımız, atlattığımız badireler oldu ama insanları da küçük düşürmeye çalışmak saçma. Yani milletin gözünde doğana şahine mi binince normal oluyor. Mercedes'e biniyorsun, zenginsin, boş ver yeaa diye salyaları aka aka, hayatında hiç para kazanmamış, evde oturan, veya hazır baba parası ile iş yeri işletenler bilmez emek nedir. (istisnalar hariç) Veya aldığı maaştan ötürü böyle bir aracı olmadığı için komplekse girmiş tiplerde bol keseden konuşur..

    Burada kişi tek taraflı anlatıyor. Herkesde buna riayet ediyor. Ne belli eksik anlatmadığı? Karşı tarafı da dinlediniz mi? Herkes kendi işine geldiği gibi anlatır. Öyle bir havalı anlatım ki, yok anonim şirketiz de, bunlar devede kulak hahah filan, Cem Yılmaz'ın show programı gibi..
  • Geçmiş olsun,

    Anneniz hatalı, o konuda söylenecek söz yok lakin durumu karşı tarafın kötü niyete sürüklediğine inanıyorum. Milletin bu lüks arabaları nasıl aldığı belli oldu, bu kazayı birçok kişi yapabilir ama çarptığı Mercedes sürücüsünün bu kadar çingenelik yapacağını çok az kişi tahmin ederdi sanıyorum. Para pul bir yere kadar cidden, Mercedes'e de binseler içindekiler insan değil.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Stones

    Ben buna kaza demem. Dikkatsizlik derim. Ha, bizde geri geri gelirken, kaçırdığımız, atlattığımız badireler oldu ama insanları da küçük düşürmeye çalışmak saçma. Yani milletin gözünde doğana şahine mi binince normal oluyor. Mercedes'e biniyorsun, zenginsin, boş ver yeaa diye salyaları aka aka, hayatında hiç para kazanmamış, evde oturan, veya hazır baba parası ile iş yeri işletenler bilmez emek nedir. (istisnalar hariç) Veya aldığı maaştan ötürü böyle bir aracı olmadığı için komplekse girmiş tiplerde bol keseden konuşur..

    Burada kişi tek taraflı anlatıyor. Herkesde buna riayet ediyor. Ne belli eksik anlatmadığı? Karşı tarafı da dinlediniz mi? Herkes kendi işine geldiği gibi anlatır. Öyle bir havalı anlatım ki, yok anonim şirketiz de, bunlar devede kulak hahah filan, Cem Yılmaz'ın show programı gibi..

    Karşı tarafı kötü görmüyorum. Göremem, çünkü hiç konuşmadık. Zaten bana gerip gelen de bu. Sigortadan para alamadığında arar insan. Sadece olay anındaki saçma durumu annemin anlatımı ile biliyorum. Onda da annem "çok üzüldüm, kız ağladı o kadar, bağırdı çağırdı. Yazık oldu kıza da, ben de gerildim." falan diye anlattı. Kötü bir dille anlatmadı.

    Neticede Bizans ailesi değiliz. Böyle bir olay yaşandığında mağdurun etrafında çember olup Erol Taş kahkahası atmıyoruz.

    Milletin de ne yarası varmış arkadaş... Şirketi belirtmemin sebebi de gene bilgi vermek. Davanın 3 muhatabı var. Ruhsat sahibi olan şirket, şoför olan annem, sigorta firması. Araç şirket adına olduğu için şirketin konusu açıldı. Ne yapayım abi, aracın sahibi annem olsaydı konunun içinde şirket geçmezdi. Ama değil. Ben ne yapayım?

    Anonim şirket açmak da zor değil beyler. Küçücük bir sermaye ile açılıyor. Herhangi biriniz arabasını satsa anonim şirketi açar. Amma büyüttünüz be. 300 kağıtlık evlerde oturup, 80 kağıtlık arabalara biniyorsunuz, benim anlattığım hikayede şirkete takılıyorsunuz... Çoğunuzdan da fazla kazandığımı sanmıyorum ha bu arada. Sadece ben kendi işimi yapıyorum, siz daha garanti olanı yapıp riske girmiyorsunuz. Karşılığında benim hesap verecek kimsem yok, sizin de eve gittiğinizde kafanızı kemiren kaygılarınız, riskleriniz yok. Tercih meselesi tamamen. Ek olarak aldığım risk karşılığı bir gün voleyi vurabilirim. Ama batabilirim de. Siz ise ne vole vurursunuz, ne batarsınız. Bir hayat tarzı meselesi tamamen. Aslen, şu anki aklım olsa bu işlere girmez, üniversitede kalırdım. Okumayı araştırmayı seviyorum zira. Paraya da pek önem vermem ben. Para gelir gider. Yaşadığım hayat standardına yetecek parayı da her türlü kazanırım ben. Çok sakin, efendi bir hayat sürüyorum zira.

    Şirket deyince Holding binası hayal etmeyi bırakın. Sanayideki ustan da şirket. Benim Subaru'nunki "Argos mekanik Ltd." mesela. LPG ustan da şirket. "Kayra otogaz sistemleri LTD." Köşedeki çiğ köfteci de şirket "Hakkı gıda ürünleri ltd." Aşağıdaki bakkal da şirket, gittiğin berber de şirket. Ve evet, Arçelik de bir şirket. Yani saçını kesen amca da bir şirketin müdürü. Arçelik'in CEO'su da bir şirketin müdürü.

    Anonim şirkette de 1'i başkan toplam 5 yönetim kurulu üyesi gerekiyor. Bizde bunlar annem, babam, amcam, abim, şirketimizde çalışan aynı zamanda ortak olan bir mühendis dostumuz. Yani, Anonim Şirket olunca da anında Holding binanı dikmiş değilsin. Hazmedin bazı şeyleri. "Şirket sahibiyim ben" denince neden tüyün tersine dönüyor? Sen de ev sahibisin, araba sahibisin. Şirket dediğini yarın sen de kurarsın. Kurması 3 gün sürer. Bu konuda şirketin bahsinin sık geçme sebebi davanın muhataplarından biri olması ve aracın şirket adına olması. Bunun dışındaki muhabbet tamamen geyik muhabbetidir. Şaka ile gerçeği ayırt edemeyen yığınla bir kitle gördüm bu konuyu açtığımdan beri. Davanın ilerleyen aşamalarında enteresan işler çıkacak kesin. Gelecekte biri benzer bir durumda kalırsa neler yaşayacağını peşinen öğrenir. Temel amaç bu. Benim başıma gelende çok bilinmeyen var.

    1) Öncelikle ruhsat sahibi tüzel kişilik olduğu için, şoför ile ruhsat sahibi aynı kişi değil. Müteselsilen sorumlular. Bakalım başlarına ne gelecek?
    2) Karşı taraf sigortamdan ödeme talep etmemiş. Değer kaybı talep etmiş ve reddedilmiş. Sonrasında dava açmış. Bakalım davanın sonucu ne olacak?
    3) Sigortanın "hasar talebi yapılmayan kazanın değer kaybını ödemem" deme lüksü var mı?
    3) Karayolları dışında yapılan kaza diye sigorta ödemeden kaçmaya çalışacak mı? Beni mağdur edecek mi? Benimle sigorta firması ayrıca davalık olacak mıyız?
    4) Sigortam ödemezse kaskomun hukuki sorumluluk klozundan ödeme yaptırabilecek miyim?

    Sorular bunlar. Şirket bilgisi ondan geçiyor. Gerisi geyik muhabbetidir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huseyin-ZST -- 6 Ocak 2017; 23:14:39 >




  • Huseyin-ZST kullanıcısına yanıt
    İlk sayfadaki anlatımlarınızda, dalga geçer mahiyetinde mesajlarınız vardı. Şimdi, aman şaka yaptım, geyik yaptım demenin manası yok. İnsan mimiklerinden anlıyoruz çok şükür..

    Karşı taraf pimrilikli çıkmış, o tampon düzeltilirdi, sıfır gibi de olurdu. Bazı tipler vardır öyle. Serviste servis derler. 20 yaşında aracı olup hala servise gidenler var. Yani kötü mana da demiyorum gider, para onun parası. Demek istediğim, aracını sağda solda tamirciye ellettirmez. Vw olsaydı araç, onlarda düzeltme ile uğraşmıyor, direkt değiştiriyorlar. Ben 5 kasa Bmw aracımı mantar taşa vurdum. Alt ızgara yamuldu bayağı. Kaskom vardı. Borusan tamponu komple değiştirirler, nereden baksan 6-7 bin hasar kaydı yazar. Yarın bir gün bu aracı 230 bine satacağın zaman, gider hasar kayıtsız olanı alırlar. Bende gittim kendim yaptırdım 1.400 lira mı ne tuttu. Aynen dedikleri gibi şimdi sattım aracı, gitti yani.

    Açılan davayı da kazanamazlar. Çünkü araçta değer kaybına uğramış bir parça vs yok. Hele trafik mahkemesinde açıldı ise hiç alamazlar. Adamlar, şaşe, direk sağlamsa gönder gitsin diyormuş ne tamponu bunlar daha. Farz edelim, aksi bir durum oldu, alacakları 500 lira, 1000 lira.

    Herkes olayın etkisi ile sinirlenebilir, geçicidir. Ama hala aynı tutumu sergiliyorsa, yapacak bir şey yok. Benimde aracıma vurdular, sağlık olsun dedik yaptırdık sigortadan. Emanet araca biri geldi vurdu yine, 14 bin hasar var araçta. Aracın gerçek sahibine, 2-3 bin değer kaybı işte adı neyse ver dedik. Forumdakiler dalga geçmeye başladı. 14 binlik hasar olan araçta 3 bin istenmezmiş. Bal gibi de istenir, önden kazalı araç. Ağzı olan konuşur burada, onun önüne geçemezsin. Cins de bol, bilmem ne tiplerde bol..




  • 
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.