Şimdi Ara

Azgelişmişliğin Sosyolojik Düalizmi ve Türkiye

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
14
Cevap
0
Favori
352
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bizim ülkemizde kültürün elitleşmemesi, yüksek bir kültürün sağlanamaması; bilim ve sanatın diğer tüm uğraşlardan, insanın ise devletten üstün olduğunun farkedilememesi, acaba aşağıdaki metinde söylendiği gibi, köyden yahut kasabadan kente göçen güruhun değişimi tamamlayamaması yüzünden midir? Yani şu sırayla bir mantık kurarsak:

    Azgelişmişlik -> Kentli nüfusun azlığı (kırsal alanda yaşam) -> Kırsal alanda eğitimsiz yaşam, yurtdışı tecrübesi olmaması, yaşam tecrübesinin eksikliği -> Gelişimi içselleştiremeyen "cahil" bir kesim

    sonrasında o "cahil" kesimin kente yönelmesi -> modern toplum yapısını kabûl edemeyiş ve geleneksel yolun devamı -> kültür çatışması -> sosyokültürel gelişimin yavaşlaması

    Sonuçta bugün yaşayan X neslinin çoğunluğunun (benim anam babam dâhil 1975-80 öncesi doğanlar), hâlâ kırsal kesimden geldiği varsayılabilir.Ve bugün teknolojiyi yanlış yorumlayan, bilimi kabûl edemeyenler en çok X neslidir.Onlar gidince daha modern bir toplum bizi bekliyor çıkarımı yapıyorum.Kitaptaki metin ise şöyle:

    "... Sosyal yönden gelişmiş fertler, büyük şehirlerde yaşayıp, büyük şehirlerde çalışırlarken, diğer kesim ise küçük şehirlerde ve köylerde yaşamakta, genellikle küçük işletmelerde çalışmaktadırlar.Bu nedenle azgelişmiş ülkelerde kırsal kesimden sanayi kesimine doğru bir emek transferi yaşanmaktadır.Kırsaldan sanayiye emek transferinin anlamı, geniş bir kitlenin dilini, görgüsünü ve yaşama şeklini baştan aşağı değiştirmektedir.Dolayısıyla bu durum, azgelişmiş ülkelerde sosyal ve siyasal barışın sağlanmasını zorlaştırmaktadır."

    Kaynak: "Kalkınma Ekonomisi" - Sami Taban & Muhsin Kar (3.baskı, sf 35)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fsdister -- 17 Nisan 2019; 0:15:48 >







  • Kentli olma kavramı hâlâ çoğu insanda yok. ( Bu tabi ki bam başka bi' konu, öyle bir konu açılırsa orada da konuşuruz)

    Kentlerdeki bir avuç kentli insan , kırsaldan gelenlere yenildi malesef.
    Bir başka gözle görebildiğim şey ise, toplum olarak Dünyanın küreselleşmesine gözüne far tutulmuş tavşan gibi aniden yakalandık ve kalakaldık.

    Diğer ülkelerde sanayi çok daha erken başladığı için, yavaş yavaş sanayinin gelişimiyle kırsal kesimden gelen işçilerin adaptasyonu daha yavaş olmuştur. Bu işçiler kente yavaş yavaş yavaş adapte olurken bunların çocukları da gelişen sanayi de karar alıcı olmaya başladı. Kültürel yapı da ona paralel olarak yavaş yavaş gelenekselden moderne doğru gitti.

    Biz bir anda çok büyük iş gücüne ihtiyaç duyduk. Bu iş gücü ihtiyacı için gelen insanlarımızı bir başına bıraktık. Evsiz, eğitimsiz, güvencesiz vs. Bu saydığım üç şey de bugün İstanbul'un büyük bir megaköy olmasına yol açtı.


    Yüksek bi' kültürden kastı anlayamadım ama ben?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • swarf kullanıcısına yanıt
    Evet, söylediklerine katılıyorum. Ve 21.yüzyılda, düzelmeyi bırak, öyle bir hükümetle ve halkla karşı karşıyayız ki, "kentli" olmak aşağılanır bir hâl alıyor.

    Yüksek kültür kavramı çok kullanılır aslında hocam, toplumun eriştiği müşahhas bir medeniyet noktası.Antik Yunanlar ve Araplar zamanında birkaç yüzyıl yakalamış ve kaybetmişlerdir diyelim.Bugün de Batı Avrupa bu noktaya yakındır.Hani kültürün hoşluğu güzelliği demiyorum, bilim kültürü oturmuş anlamında, yoksa şark kültürü çok güzeldir.

    Bugün sokakta, kafelerde, evlerde; kısır yenmek yerine, dedikodu yapmak, kız-erkek ilişkilerinden bahsetmek yerine sık sık sanat ve bilimden bahsediliyorsa, o kültür diğer milletlerinkinden üstün bir yüksek kültür'dür.

    Atatürk'ün söylediği söz aklıma gelir hep: "Medeniyyet, öyle kuvvetli bir ışıktır ki, ona bîgâne olanları yakar, mahveder."



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fsdister -- 17 Nisan 2019; 18:50:17 >




  • Evet anladım şimdi tam olarak ne kastettiğinden.

    İşte bu noktada da, olaylar yine bizim için çorap söküğü gibi her ilmek birbirini takip ederek ilerledi. Yukarıda bahsettiğim işçi göçüyle beraber gelen babalarımız,amcalarımız dedelerimiz, malesef kendi çocuklarını tam olarak kentli bir kültürle yetiştiremeden , herkes bu sefer internet ile tanıştı. İnternet sonrası oluşan durum herkes tarafından malum.

    Bunları söylememin sebebi ise ; suçu hep o anda Dünya' da gelişen zamanın ruhuna atmak değil. Bu gelişmeler sırasında hep yalnız bırakıldı çocuklarımız. Eğitimi bir türlü, geleceğin 5-10 senesine adapte olacak nesilleri yetiştirecek düzeye çıkartamadık.

    Biz de hep yalnız bırakıldık; popülist söylemlerle halkın yanında olduğunu söyleyen yöneticiler; bayağılığa övgüler dizdi. Kendi cehaletlerini de gizlemek için, cehaleti temiz ve masumlukla özdeşleştirdiler. Yine bunların sonrası herkes tarafından malum.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • İçi boş bir yazı. Medeniyet kentlerde değildir toplumun genelindedir. Kentte olmayan kırsalada ulaşamaz. Böyle olsaydı büyük sınıf farkları ortaya çıkardı. Bunu düzeltmenin yolu eğitimdir, kırsaldaki bir okulda çok iyi eğitim görmüş biriyle şehirde kötü eğitim görmüş biri arasında fark vardır. Bu da eğitimden kaynaklanır eğer sen iyi eğitirsen ve toplumun bazı dinamiklerini düzeltirsen muasır medeniyetlere ulaşırsın.

    Bu yazıda kavram karmaşası var. Kentli diyince büyük şehirler olarak ele alınmış ama şu bağdaşmıyor büyük şehirle çağdaşlığın ne alakası var şu an Istanbul bahsedilen kırsal kesimden farksız ne hukuku düzgün, ne belediyeciliği ne kültürel ve ahlaki saygınlığı düzgün. Burada kentli denilince çağdaş bir kesimden bahsedilseydi dedikleri doğruydu ama içi boş bir büyük şehirden bahsedilmiş.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: erkurt02

    İçi boş bir yazı. Medeniyet kentlerde değildir toplumun genelindedir. Kentte olmayan kırsalada ulaşamaz. Böyle olsaydı büyük sınıf farkları ortaya çıkardı. Bunu düzeltmenin yolu eğitimdir, kırsaldaki bir okulda çok iyi eğitim görmüş biriyle şehirde kötü eğitim görmüş biri arasında fark vardır. Bu da eğitimden kaynaklanır eğer sen iyi eğitirsen ve toplumun bazı dinamiklerini düzeltirsen muasır medeniyetlere ulaşırsın.

    Bu yazıda kavram karmaşası var. Kentli diyince büyük şehirler olarak ele alınmış ama şu bağdaşmıyor büyük şehirle çağdaşlığın ne alakası var şu an Istanbul bahsedilen kırsal kesimden farksız ne hukuku düzgün, ne belediyeciliği ne kültürel ve ahlaki saygınlığı düzgün. Burada kentli denilince çağdaş bir kesimden bahsedilseydi dedikleri doğruydu ama içi boş bir büyük şehirden bahsedilmiş.
    Düşüncenin gelişimi kent yaşamının gelişimiyle ve onun sağladığı imkanlarla birebir ilişkilidir. Basit bir yönünden kentli gibi yaşamak, ekonomik ilişkilerden doğan uzmanlaşma sonucu herkesin kendi alanında belirli bir süre çalışıp kendine bir 'boş zaman' oluşturabilmesi şeklinde yorumlanırsa, bilimin de felsefenin de dinlerin de yaratılan bu boş zamandaki düşünce faaliyetlerinde ve dolayısıyla kentlerde ortaya çıktığı çıkarımına varılabilir. Kır ve köy yaşamında boş zaman bulmak zordur, hayat mücadelesi daha çetindir ve bu gibi uğraşlara vakit vermeyecek kadar yoğundur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: LORDFURKAN

    Düşüncenin gelişimi kent yaşamının gelişimiyle ve onun sağladığı imkanlarla birebir ilişkilidir. Basit bir yönünden kentli gibi yaşamak, ekonomik ilişkilerden doğan uzmanlaşma sonucu herkesin kendi alanında belirli bir süre çalışıp kendine bir 'boş zaman' oluşturabilmesi şeklinde yorumlanırsa, bilimin de felsefenin de dinlerin de yaratılan bu boş zamandaki düşünce faaliyetlerinde ve dolayısıyla kentlerde ortaya çıktığı çıkarımına varılabilir. Kır ve köy yaşamında boş zaman bulmak zordur, hayat mücadelesi daha çetindir ve bu gibi uğraşlara vakit vermeyecek kadar yoğundur.

    Alıntıları Göster
    Doğrudur ancak etkisinin çok olduğunu düşünmüyorum. Siyasiler toplumun yansımasıdır aradan bir dahi çıkmadığı sürece. Olanakları daha fazla olan büyük şehirlerde bu yansımanın parçasıdır. Yoksa hükümetin bazı yanlışları cezalandırılabilirdi. Ancak bu zinciri kıran iyi eğitimli bireylerin yetişmesidir. Malesef ülkedeki büyük şehirlerde eğitim iyi olmadıkça içi boştur.
    İlk cümlede bahsettiğim gibi kentle, kırsal arasında gelişmişlik farkı vardır ama uçurum yoktur.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Irk ve Milliyet kavramları
    16 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • İstanbul'da bana kentli gösterebilir misiniz? Ya da Ankara'da ?
    -çok çok zorlanırız göstermekte, bulduklarımız da nüfusa oranla çok az kalır.

    Kırsal'da çok iyi bir öğretim verebiliriz. Ancak toplum yaşamına ilişkin çok iyi bir eğitim veremeyiz. Dünyanın her yerinde böyledir, Fransa'da Gerberoy'da( KÖY) bir kentli yetiştiremezsiniz. Gerberoy'da doğan bir çocuk Paris'e, Strasbourg'a gitmeden, burada yaşamadan nasıl muasır medeniyete erişecek. Dünya'yı Gerberoy'da tanımış, kültürel olarak oradan beslenmiş birisiyle, Paris'te Strasbourg'ta Dünya'yı tanımış birisi arasında kültürel anlamda dağlar kadar fark olur.

    Gönül ister ki olmasın, gönül ister ki; Gerberoy'da yetişen ve hem maddi hem manevi olarak daha az imkânı olan bu çocuk Paris'tekiyle eşit bir pencereden Dünya'ya bakabilsin. Ama olmuyor, orası başka bir konu.

    ( Gerberoy: Fransanın bir köyüymüş.Bildiğimden değil, Faransa'dan örnek verdim,internette fransada bir köy yazınca ilk çıkan isimden birini kullandım
    memleketimizin herhangi bir köyünün ismini vermek içime sinmedi. Siz uyarlayın ülkemizdeki benzer bir yere. )



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi swarf -- 19 Nisan 2019; 11:40:53 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • bir x kuşağı ve öncesine ait, istanbul ve çevresinde doğmuş ve yaşamış, ataya sahibim. kentli olmanın ne demek olduğunu iyi bilirim. kentli olmanın tek üstün olunan özelliği daha tolere bi yapıya sahip olmaları. ee bununda kozmopolit olmasıyla alakası var. yani bu bile çok değerli sayılmaz bağlamında değerlendirildiğinde.

    bir istanbullu x kuşağına ve ben de z kuşağında dünyaya gelen biri olarak söyleyebilirim ki kentli olmak üstünlük filan değildir. kent daha karmaşık, suç oranları daha yüksek, güven ortamı daha azdır. kırsal alanda ise organize yaşam daha mümkündür.

    ayrıca teknoloji, bilim, sanat üstünlük filan değildir. teknoloji ve bilimin eksikliğindeki götürüler, teknoloji ve bilimin varlığındaki götürülerden daha azdır. teknoloji ve bilimin götürüleri daha kötüdür. ha onların getirileri de çok değerlidir o ayrı dava fakat bana kalırsa tahribatı getirisinden daha fazladır. Olmasa bile sadece getirileriyle bu kadar sığ bir değerlendirmeye tabi tutmak bilgece bir davranış değildir.

    En basitinden teknolojinin beraberinde getirdiği kendini teşhir etme hareketinin çocuklarda ve toplumlarda yarattığı bu psikolojik vakaya bakın. Bu yüzden intihar eden, toplumdan kendini soyutlayan ve hayatta başarısız olan bir çok insan var. Bu sadece psikolojik vakalardan birisi. Bunların yüzlerce örneği ve farklı farklı fiziksel vakaları da var.



    Ayrıca hepsi bir kenara gelişmişlik tamamen görecelidir. Kimisi için adalet, kimisi için maddiyat, kimisi için maneviyat, kimisi içinde teknolojidir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-FF1B88FA0 -- 19 Nisan 2019; 13:15:34 >




  • erkurt02 kullanıcısına yanıt
    Eğitimden kastınız matematik fen gibi bilimler ve analitik zeka gelişimi ise bu çok önemli birşey değildir. Daha geçen hukuk öğrencisinin hocasını öldürmesini haberlerde okumuştuk. Bu vakalar dünyanın her bir tarafında eğitim sistemi övüle övüle bitirilemeyen Finlandiya da bile oluyor. Ayrıca durum sadece öldürmeden ibaret değildir. Ahlaklı olmak da erdeme dahildir. Nice ahlaksız dahilere şahit olmaktayız. Bunun bize hiçbir faydası yoktur.

    Uzun lafın kısası önemli olan iyi bir ferd olmaktır. Bunun için vicdan ve ahlak eğitimi gereklidir. Bunun yolları da okul gibi kurumlardan geçmez
  • swarf kullanıcısına yanıt
    Adaptasyonla gelişmişliğin alakası yok. Kentlerin muasır medeniyet seviyesinde bir basamak olarak görülmemesi gerekir. Sen İstanbuldan kalkarsın dünyanın en medeni ve gelişmiş şehrine gidersin orda gördüklerini gelip burda uygularsın. Kimse durup dururken muasır medeniyet seviyesine ulaşmaz.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Peki muasır medeniyet seviyesine nasıl çıkacağız.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • erkurt02 kullanıcısına yanıt
    Ben tam olarak anlayamadım , yazdıklarıma cevaben ne demek istediğinizi?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.