Şimdi Ara

bilgisayar müh. mezunuyum (kafanız karışıksa konusabiliriz) (25. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
768
Cevap
98
Favori
74.029
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
50 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 2324252627
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • nezcafe kullanıcısına yanıt
    hocam öncelikle herkes adına teşekkür ederim cevaplarınıza baktığımda gerçekten yardımcı olmaya çalıştığınızı görüyorum.

    1)tobb etü hakkında ne düşünüyorsunuz, mezunu olan arkadaşlarınız var mı ?

    2)savunma sanayisinde yükselmek terfi almak gerçekten zor mu ? kendini geliştirmenin önünü kapatıyor mu bu büyük şirketler ? ekşide yazılanlar gibi kalite düşüyor mu ? örneğin tai ye çok sayıda "sıradan" okullardan alım yapılıyormuş. yönetici olabilmek için illa torpil mi lazım ? içerdeki tecrübeli mühendisler kaçmaya çalışıyor mu ?

    3)benim hedefim aselsan tai gibi savunma sanayisi şirketlerine girip aynı zamanda master/doktora yapmak ve şirket içersinde senelerce çalışıp yükselmek. ama yaşıtlarıma ve forumdaki kişilere baktığımda herkeste bir yurtdışına kaçma havası ve isteği var bu benim de moralimi bozuyor. geçen forumda hedefiniz yurtdışı olmasın diye bir konu açtım az daha linç yiyordum. açıkcası savunma sanayisine hevesliyim, sürekli projeleri takip ediyorum ama ülkenin havasına, haberlere ve etrafımdaki yaşıtlarıma üniversite okuyanlara baktığımda sanki afganistanda yaşıyormuş gibi hissediyorum. dediğimi anlamışsınız umarım, bu ders çalışma hevesimi de kaçırmaya başladı.




  • double or nothing kullanıcısına yanıt
    ODTÜ EE ve CENG için konuşacak olursak bence EE net bir şekilde daha zor bir bölüm. Ama insandan insana da değişir bu biraz. Herkes için aynı netlik de zor olmayabilir. Ben mesela fizik ve elektriği çok sevemeyen birisiyim. Elektrik derslerinde de devre çözmekten, lab da osilatörle uğraşmaktan keyif almazdım. Haliyle bu da benim o bölüme olan motivasyonumun düşmesine sebep oldu diyebilirim. Keyif alanlar elbette vardır, bu durum da onlar için artı anlam ifade ediyor tabi ki. EE 'nin iş dünyasında biraz daha fazla karşılığı var. Bazen de EE'ci nasılsa yazılımla da uğraşıyor kafasında olanlar oluyor, haliyle piyasadaki karşılık daha da artıyor. Ama şu anlamda da çıkmasın, o zaman EE'ci bilgisayarcının da işini yapar? Yapar yapamaz değil ama bir ee ci kadar yazılım yapar. Daha önceleri verdiğim bir örneği vermek istiyorum, tıp dünyasında var olan en basit ameliyatı düşün. Bunun videolarını izlesen saatlerce, onlarca farklı insanın ameliyatını takip etsen muhtemelen oradaki işleyişi ve neyin ne olduğunu az çok anlar hatta ve hatta neşteri alsan belki de yaparsın. Şimdi burada şunu sormak isterim, sen bir bilgisayarcı olarak o ameliyatı yapıyorsun; öte yanda da bir doktor 6 senelik tıp eğitimi sonucunda o ameliyatı yapıyor. Bir hasta olarak hangisine güveneceğini sormak heralde abez kaçar.

    Machine learning ve artificial intelligence bana göre önümüzdeki 10 yıl içinde en önemli alanlar olacak. Çünkü bir zekadan bahsediyoruz, bunu her sektöre, her alana uygulaman mümkün. Yapay zeka ile geliştirilen uygulamalara şu an bile baksan "yok artık" diyeceğimiz şeyler mevcut. Ben mesela en yakın gelecekte asistan doktorların çıkacağını düşünüyorum yapay zeka olarak. Hastalığını, milyonlarca hasta ve yüzbinlerce hastalık arasından anlayacak belki örneği yoksa da bunun yeni bir tür olduğunu söyleyecek; var olan tedavileri inceleyerek sana belki de yeni bir tedavi söyleyecek bir zeka. Ama bunun türkiyeden çıkacağını sanmıyorum çünkü mevcut durum onu gösteriyor. Fakat şöyle de düşünebilirsin, türkiye bu alanda yapılacak çalışmalara çok muhtaç konumda şu an. Elbette çok fazla bu alanda çalışma üreten firma var ama yine de sektörün gelecek ihtiyacını karşılayacak kadar değil. Mühendislik bir bakıma hayatı kolaylaştırma işidir. Mevcut düzen ve iş akışı sen bu yapay zekaya sahip ürünü geliştirmeden de işler belki ama sen bunu yapar ve insanlara bazı şeylerin daha kolay, daha sağlam olduğunu gösterirsen insanlar onu talep eder ve kazanca dönüştürürsün. Özetle, ben erken ve riskli olduğunu düşünmüyorum. Hatta benim de planlarım arasında bu alanla uğraşmak var.




  • 11_serhat_11 kullanıcısına yanıt
    Dilin avantajı saymakla bitmez, bana göre bunu en güzel açıklayan ve en dolu özet cümle bir lisanın bir insana karşılık gelmesidir. İngilizceden sonra kesin öğren diyebileceğim bir dil yok açıkçası çünkü bu biraz sana bağlı. Dünyadaki güçlü dillere bakarak da seçebilirsin bunu, ileride yaşamak istediğin coğrafyayı inceleyerek de. Ben öğrenecek olsam Asya coğrafyasından bir dil öğrenirdim ama. Çünkü orada çok güçlü bir genç nüfus var. Önümüzdeki yıllarda bu daha da değerlenecek. Avrupanın kısmen yaşlandığı bir gerçek. Kaldı ki ingilizce avrupadaki hemen hemen her yer için geçerli bir dil. Fakat Japonya, Çin, Kore gibi yerlerde biraz daha yerel dilin önemi fazla. Buralarla iş yapan da ciddi firmalar var, hiç olmadı kendi başına iş yapma imkanın olur. Bir japon anlaşabilecek düzeyde japonca bildiğini düşünsene, güzel de bir eğitimin varsa Japon firmaların çoğunun Türkiye ayağında ciddi iş imkanın olur. Bu tabi bir örnek, bunu birçok dil ve ülke için genelleyebilirsin ama benim gözümde o taraf daha değerli şu an.

    Diş hekimliğinin daha garanti ve belki de daha paralı olduğunu kabul ederim ben de. Fakat yaptığın iş seni ne kadar tatmin eder, bunu da düşünmelisin. Okulun bittikten sonra hadi uzmanlığını da yaptın diyelim, muayene açıp hasta beklemeye başladıktan sonra işin sıradanlaşıp tekrara düşecek. Belki birkaç senede bir yeni çıkan teknolojileri denemeye çalışacaksın fakat her günün yeni bir şey öğrenmekle yada farklı bir hikayeyle, problemle geçmeyecek. Yani her şeyin artısı olduğu gibi eksisi de var, o yüzden zaten tercihlerimiz net ve bir yöne doğru değil ya. Diş hekimliği ve mühendislik için şu karşılaştırmayı yapmak yanlış olmaz ama; eğer çok iyi bir mühendislik gelmeyecekse, orta bir üniversitede mühendislik okumaktansa çok idealist biri değilsen diş hekimliği çok daha garanti olur. Katılıyorum buna. Tıp için de benzer kanı var, mesela birçok kişi ilk 10bin tutarsa mühendislik yazarım, olmazsa tıp tercih ederim diye düşünüyor. Haksız da diyemezsin eğer hiç idealist değil ve kendince haklı bulduğu parametrelere bakarak garanticilik yapıyorsa. Fakat garanticilikten korktuğumuz kadar bence yapacağımız işi sevmemekten korkmamız lazım. Kötü olan bu çünkü. Umarım kendini iyi tartar, ne istediğini bilir ve tercihini ona göre yaparsın.




  • Hocam iyi bir üniversitede bilgisayar mühendisliği okusak akabinde boğaz içi yönetim bilişim sistemlerinde yüksek lisans yapsak , bir bilgisayar mühendisi olarak projelerdeki konumumuz nasıl değişir ne gibi faydaları olabilir? (Yüksek lisans yaparken aynı zamanda çalışarak tecrübe kazandığımızı da düşünürsek)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi K0NF300 -- 24 Haziran 2019; 21:8:54 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Hocam Odtu bilgisayar istiyodum ama Tobb bilgisayara puanim anca yetecek gibi,Tobb hakkinda bilginiz var mi yardımcı olabilir misiniz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Aynen hocam bende tobb düşünüyorum bilgisayar ya da ee bi yardımcı olsan şu öğrenci kardeşlerine

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hocam bir kaç sorum var yardımcı olabilirseniz çok hoş olur.

    Yıldız Teknik bilgisayarın ingilizce olmaması Hacettepe bilgisayarı tercih etmek için bir sebep midir?

    Matematik tarzı bir bölümde okuyup bilgisayar çap yapmak realistik bir plan mı?

    Boğaziçi, ODTÜ, Bilkent, İTÜ gibi üniversitelerin bilgisayarı ile Yıldız Teknik, hacettepe arasındaki fark ne kadar?(Sınava bir kere daha girmeye yetecek kadar çok mu)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nezcafe

    Dilin avantajı saymakla bitmez, bana göre bunu en güzel açıklayan ve en dolu özet cümle bir lisanın bir insana karşılık gelmesidir. İngilizceden sonra kesin öğren diyebileceğim bir dil yok açıkçası çünkü bu biraz sana bağlı. Dünyadaki güçlü dillere bakarak da seçebilirsin bunu, ileride yaşamak istediğin coğrafyayı inceleyerek de. Ben öğrenecek olsam Asya coğrafyasından bir dil öğrenirdim ama. Çünkü orada çok güçlü bir genç nüfus var. Önümüzdeki yıllarda bu daha da değerlenecek. Avrupanın kısmen yaşlandığı bir gerçek. Kaldı ki ingilizce avrupadaki hemen hemen her yer için geçerli bir dil. Fakat Japonya, Çin, Kore gibi yerlerde biraz daha yerel dilin önemi fazla. Buralarla iş yapan da ciddi firmalar var, hiç olmadı kendi başına iş yapma imkanın olur. Bir japon anlaşabilecek düzeyde japonca bildiğini düşünsene, güzel de bir eğitimin varsa Japon firmaların çoğunun Türkiye ayağında ciddi iş imkanın olur. Bu tabi bir örnek, bunu birçok dil ve ülke için genelleyebilirsin ama benim gözümde o taraf daha değerli şu an.

    Diş hekimliğinin daha garanti ve belki de daha paralı olduğunu kabul ederim ben de. Fakat yaptığın iş seni ne kadar tatmin eder, bunu da düşünmelisin. Okulun bittikten sonra hadi uzmanlığını da yaptın diyelim, muayene açıp hasta beklemeye başladıktan sonra işin sıradanlaşıp tekrara düşecek. Belki birkaç senede bir yeni çıkan teknolojileri denemeye çalışacaksın fakat her günün yeni bir şey öğrenmekle yada farklı bir hikayeyle, problemle geçmeyecek. Yani her şeyin artısı olduğu gibi eksisi de var, o yüzden zaten tercihlerimiz net ve bir yöne doğru değil ya. Diş hekimliği ve mühendislik için şu karşılaştırmayı yapmak yanlış olmaz ama; eğer çok iyi bir mühendislik gelmeyecekse, orta bir üniversitede mühendislik okumaktansa çok idealist biri değilsen diş hekimliği çok daha garanti olur. Katılıyorum buna. Tıp için de benzer kanı var, mesela birçok kişi ilk 10bin tutarsa mühendislik yazarım, olmazsa tıp tercih ederim diye düşünüyor. Haksız da diyemezsin eğer hiç idealist değil ve kendince haklı bulduğu parametrelere bakarak garanticilik yapıyorsa. Fakat garanticilikten korktuğumuz kadar bence yapacağımız işi sevmemekten korkmamız lazım. Kötü olan bu çünkü. Umarım kendini iyi tartar, ne istediğini bilir ve tercihini ona göre yaparsın.
    Yazdıklarınız çok açıklayıcı olmuş hocam bunu değerlendireceğim. Aynı şekilde düşünüyorum diş hekimi olursam her ne kadar para kazansam da hayatım sıradan olacak. Neyse şimdi sonuçlar açıklanmadan da çok konuşmak istemiyorum. Sonra hayal kırıklığına uğramak da istemem. O yüzden 18 Temmuza kadar bunları kafaya takmamak benim için daha yararlı olacak sanırım :) Yardımınız için teşekkürler.




  • 1) TOBB Etü'den mezun tanıdığım var ama kendisi mühendis değil. O okulu başta ben de istemiştim, evet odtü tutarken istemiştim :) Sebebi heralde beni çekmesiydi, odtü'de mesela pek fazla yüzümüze bakan olmazken biz ankara'yı tobb'dan ayarladığımız arabayla gezip konaklamayı da onun yurdunda yapmıştık. ölücü zamanlarımız işte aksjdhajkd Ama benim şu anki bakışım nasıl diye sorarsan, burslu ve burssuz sıralaması arasındaki uçurum eğitime yansır diye düşünüyorum. O seviyelerdeki devlet üniversiteleri belki de daha iyi bir seçenek olabilir. Örnek veryiroum, X üniversitesi bilgisayar mühendisliği 10bine kadar alıyorken, TOBB burslu 4bine kadar alınca sen de puanıma yazık(!) gibi düşünüp tobb seçiyorsun. Ama unutma ki, tobb'un burssuzu da mesela 49binlerde. Hadi ortalamasını al, 20-25 bin sıralamaya sahip öğrenci profili var. Diğer okulun ise max 10bin. Ve tabi devlet üniversitesi olması sebebiyle de hem oturmuş bir eğitimi, hem de köklü bir profile sahip diyebilirim.

    2) Yükselmek ve terfi almak kolay, güç değil fakat yönetici seviyesine geçmek zor. Siz +10 yıllık çalışan olabilirsiniz fakat altınızda çalışan ekipler yoktur ama yine de seviyeniz yüksektir mesela. Kendini geliştirmene çok olanak vermiyor büyük şirketler, bu doğru. Aksi ancak çok kısıtlı sayıda örnekle savunulabilir, geneli için konuşursak bizim dediğimiz gibi düşünebiliriz. Ekşide yazılanları çok takip etmiyorum açıkçası, o yüzden doğru yada yanlış demek istemem ama evet son zamanlarda çok fazla alım yapıldı ve haliyle okul tercihlerinde de bir düşüş olduğu aşikar. Biz "torpil" ifadesini çok yanlış anlıyoruz malesef. Akademide referans adında bir olgu vardır ve ciddi manada işler bu şekilde döner. Mesela bir hocayla çalışmışsınızdır ve hoca sizden memnundur. O size referans olabilir. Ardından bir şirkete başvuru yaparsınız, size referanslarınız sorulur. Siz de söylersiniz, sonra o referansları ararlar ve sorarlar. Nasıl bir projede çalıştığınızı ve gerçekten o kişinin size referans olup olmadığını. Ona göre de mesela size iş verirler falan. Tabi ki burada bahsettiğim referans milletvekili, bakan, müsteşar gibi alakasız isimler olamaz. Varsa da zaten savunma sanayinde ciddi yönetim sahibi yerlere gelemezler bu şekilde. Evet birisi bir milletvekili yada bakan tanıyor olabilir ama bu liyakatının önüne geçemez. Benim şu ana kadar gördüğüm yönetici kadrosunun hemen hemen hepsi liyakatı yüksek kimselerdi. O yüzden bu dediğiniz torpil kısmına katılamayacağım. İçerideki tecrübeli mühendisler de biraz farklı işler kovalıyor tabi. Çünkü harcamalarınız artıyor mesela, birikim yapmak istiyorsunuz. O şartlarda ciddi birikimler pek mümkün değil, normal bir işçi olarak çalışıyorsunuz çünkü. Maaşınız sadece biraz yüksek. Bir de tabi sıkılma olayı var, insana değişiklikler iyi gelir genelde. 5-6 yılda bir iş değiştirirler genelde bu sektördeki kimseler, normaldir bu.

    3) Her insanın kafasındaki plan ve gördüğü yaşam farklıdır. Ben de senin gibi düşünerek geldim okulumu bitirip iş sahibi oldum. Benim de çevremde çok fazla yurtdışına çıkan oldu fakat ben düşünmedim. Hala da düşünmüyorum. Artısı olmaz mı, elbette olur. Bir arkadaşım mesela yükseğini yapıp hemen dönme derdin türkiyeye. Sen insanlar hakkında hedef çizme, bırak onların hedefi yurtdışıysa gitsinler bunda seni iyi yada kötü etkileyen hiçbir şey yok ki. Aynı şekilde insanların da senin hakkında hedef çizmesine izin verme. "Ya ağbi, türkiyede kalınır mı .s" laflarına mesela hiç aldırış etme çünkü çok duyma ihtimalin var. Gayet de kalınır, nasıl kalınır, neden kalınır sorularına ilişkin sayfalarca yazabilirim belki ama çok şişirir gerek yok. Emin ol, savunma sanaayinde onbinlerce insan çalışıyor ve yetmiyor. Çok daha fazlasına ihtiyaç var, büyüme de yer yer exponential oluyor linear den çıkıp. O sebeple, ciddi manada düşünülmesi gereken bir alan. He ama kimseyi de milli olmak için zorlamayazsın, sen mesela oralarda milli duyguların önderliğinde çalışırsın bir başkası tamamen profesyonel yaklaşır ve sadece parasına bakar. Buna da kimse yanlış diyemez. Bence çok güzel bir hedefin var, bu hedefi çizen ve uygulayan emin ol yüzlerce mühendis var. Çoğu da şimdi çok iyi yerlerde, sağdan soldan esen rüzgarların senin hedefini şaşırtmasına izin vermezsen eminim ki çok başarılı olursun.




  • Üstadım belkide kızacaksın ama lütfen kızma..
    Zira düşündükce işin icinden cıkamaz bir hale düştüm..!

    Tahminen sıralamam 90K/120K arasında gelecek gibi..

    Soru ve sorun şu ki;

    Bu sıralama aralıklarında (Gönlünden Bilgisayar Mühendisliği gecen) birisi sizce nereyi tercihlerine eklemeli?

    Yök Atlastan bakınca zaten pekte bir secenek olmadıgı aşikar..Devlet Ünv.(Erciyes-Isparta-Balıkesir vb.)

    Sizce günümüz şartlarında malumunuz oldugu üzere görece cok daha üstte Ünv.den mezunlar bile iş bulmakta zorluklar yaşarken bir erciyes, bir Isparta ne bileyim bu gibi yerlerde Bilgisayar okumak bile bile lades mi olur?

    İşin icinde olan biri olarak buraları kesinlikle yazma mı dersiniz?
    Buraları yazana dek atıyorum görece daha yüksek başarı sırasında YAZILIM ya da ENDÜSTRİ mühendisliği mi yazılmalı?

    Ya da ne bileyim yukardaki örneklere benzer yerlerde Bilgisayar Müh.ği okumak yerine atıyorum bir Ankara ya da Gazi vb. yerlerde Hemşirelik ya da ilköğretim Mat. Öğretmenliğini mi yaz dersiniz?

    Bir de KIBRIS ta özellikle bu yıl bir cok Bilgisayar Müh.ği acılmış..Sizce TR de Isparta Erciyes Balıkesir vb. yerlerde Bilgisayar mı tercih edilmeli yoksa atıyorum KIBRIS ta %75 ya da ne bileyim % 50 indirimli bir Bilgisayar ya da YAZILIM mı tercih edilmeli?

    İşin birde bu yıl ilk kez acılmış tam 350 adet YENİ BÖLÜM kısmı var ki oralara baktıkca iyice işin icinden cıkamıyorum...

    Şayet sorulara cevap verme inceliğinde bulunursanız inanın üzerimden büyük bir yükü almış olacaksınız..Bu satırları ve vereceğiniz cevapları okuyacak bir cok arkadaşta eminim size minnettarlık duyacaktır..

    Saygılarımla..




  • Hocam yıldız hakkında ne düşünüyorsunuz ? İtü odtü seviyesinde olmasada gidilebilir mi ya da mezuna kalıp daha iyi bir üni mi denenmeli?
  • K0NF300 kullanıcısına yanıt
    Okullar, aldığın eğitim vb. faaliyetlerin hiçbir sihirli bir hap değildir yada bir şeyleri garanti etmez senin adına. Mesele senin nereye varmak istediğin ve nasıl bir kariyer hedeflediğin. Yüksek lisans tabi ki yükselmek için yada pozisyonunu değişmesi için iyi bir sebep oluyor ama garanti gibi görmemek lazım. Faydası, daha farklı alanlar görmüş olman olabilir, daha fazla şey öğrenmiş olman olabilir ve tez yazdıysan akademik olarak da kendine bir şeyler katmış olman olabilir.
  • hcnbz H kullanıcısına yanıt
    Yakında cevapladım bunu, bu konuda TOBB diye aratırsan denk gelir. O cevabım seni tatmin etmezse, yine sor. Daha fazla açıklık getirmeye çalışırım, aklında soru işaretleri kalırsa.
  • Avcı Bekılayv kullanıcısına yanıt
    Yakında cevapladım bunu, bu konuda TOBB diye aratırsan denk gelir. O cevabım seni tatmin etmezse, yine sor. Daha fazla açıklık getirmeye çalışırım, aklında soru işaretleri kalırsa.
  • Tats T kullanıcısına yanıt
    Yıldız Teknik bilgisayarın ingilizce olmaması Hacettepe bilgisayarı tercih etmek için bir sebep midir?
    - Evet, bence yeterli bir sebeptir. Ne yap et, ingilizce oku derim bu bölümü. Mutlaka ingilizce okunması gereken bir alan bana göre.

    Matematik tarzı bir bölümde okuyup bilgisayar çap yapmak realistik bir plan mı?
    - ODTÜ matematikte okuyup bilgisayar mühendisliğinden çap yapıp ardından yazılımcı ülkedeki en iyi kurumlarından birinde yüksek maaşla çalışan bir tanıdığım var. Ama sadece bir tane biliyorum böyle. Elbette daha fazla vardır ama matematik okuyanların yüzde kaçı bunu başarabiliyordur bilmiyorum. Çünkü bilgisayar mühendisliğinin ders yükü çok ağır. Realistliği bilemem de bunu yapacak kişinin idealist olması çok gerekli.

    Boğaziçi, ODTÜ, Bilkent, İTÜ gibi üniversitelerin bilgisayarı ile Yıldız Teknik, hacettepe arasındaki fark ne kadar?(Sınava bir kere daha girmeye yetecek kadar çok mu)
    - Sınava bir daha girince garanti gibi görüyorsan bence değer. Bu garanti görmek nasıl olur, mesela derece yapmaya oynuyosundur. Kendini ilk 2 bin garanti gibi görürken, sınav sırasında bir talihsizlik yaşarsın, bişi olur falan 8-10 bin gerilerine düşersin. Yani aslında normal koşullardan çok daha iyi yerler tutarken talihsizlik sonucu daha düşük bir yer yazmaktansa bi sene beklemek mantıklı. Ama zaten çok çok iyi bir çalışma sergiledin 1 sene boyunca ve sınavında beklediğin gibi geçti diyelim. Seneye çok daha iyisini yapacağını kendinde görüyor musun, bence böyleyse kimse bunu görmez. O yüzden gelen sonuca göre tercih yapılabilir. Arada cidden fark var. Mezunları aynı yerde çalışıyor olabilir, aynı parayı alıyor olabilir. Biri ODTÜ'de eğitim görmüş diğeri ise daha başka üniversitede. Dolayısıyla illa ki farkı çalışma ortamlarında yada aldıkları parada aramamak lazım, üniversite kültürü, aldıkları eğitimin kalitesi, hocaların değeri, edindikleri network,.. bunların hepsi bir bütün.




  • nezcafe kullanıcısına yanıt
    Hocam tobb daki şu 3 donem eğitim çok kafamı karıştırıyor nerdeyse yaz tatili yok gibi birşey bu verimliliği düşürmezmi sence birde tobb ceng le ilgili ekşi ve forumda zorluğundan dolayı okulu bırakan çok kişi olduğunu duydum bilginiz varsa biraz aydınlatırmısınız

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • nezcafe kullanıcısına yanıt
    Teşekkür ederim. Hacettepe bilgisayar yazacağım gibi. Bir daha girersem daha iyi yaparım bu yıldan ama ODTÜ bilgisayar kazanacak kadar daha iyi yapar mıyım bilmiyorum.
  • yayamaschocuk kullanıcısına yanıt
    Merhaba,

    Sana vereceğim cevap belki de senin sıralamalarında olan ve senin gibi düşünen birçok kişi tarafından da okunabilir. Açıkçası o sıralamalarında bilgisayar mühendisliği yada başka herhangi bir mühendislik yazmak bana göre senin deyiminle "bile bile lades" olur. Elbette her zaman işimizde mutlu olmayı hedeflemeli ve gönlümüzdeki işleri kovalamalıyız. Ancak o şekilde başarılı olabiliriz, bir işte istemeden birinin başarılı olması beklenemez. Ama bir de günümüz gerçekleri var, bir realite yani. Sen tabi ki o seviyelerde bir mühendislik yazabilir, belki üniversite yıllarında aklına gelen bir fikri ürüne dönüştürerek altında bir sürü odtülü, boğaziçili çalıştırabilirsin. Ama bunu yapacak kadar idealist misin, her başarısız olduğunda tekrardan kovalayacak mısın; günün sonunda hiçbir zaman başarıya ulaşamamış olsan dahi çalışmalarına bakıp en azından denedim ve sevdiğim işle uğraştım, emek verdim olmadı diyebilecek misin? Bunlar ciddi sorumluluklar çünkü. Daha önceleri birçok kişiye dediğimi diyorum yine, istemediğin bir tercih yapma ama alternatif olabilecek şeyleri de isteyebileceğini düşün. O sıralamalarda nereler var bilmiyorum ama sen dedin diye diyorum, hemşirelik, öğretmenlik daha garanti. Hele de keyif alırsan cidden kötü işler değil. Yakın bir öğretmen tanıdığım var, karı koca çalışıyorlar. Doğuda öğretmenler, aylık 10bin liranın üstünde gelirleri ve senelik hiç yoksa kafadan 2 ay tatilleri var. Ben şu an imreniyorum onlara mesela :) Demem o ki, iyi araştırıp neyi isteyip neyi kesin istemeyeceğine karar ver. Ve bu kararı verirken de reel dünyadan sapma.




  • nezcafe kullanıcısına yanıt
    hocam ben boğaziçi makine veya itü bilgisayar yazacağım gibi duruyor. İTÜ'yü bu kadar kesin sona atmanızın belirli bi sebebi var mı onu soracaktım yoksa sadece sıralama farkından mı? Birde makine mühendisliği gerçekten geri planda kalmış bir mühendislik mi? makinede çalışma alanı bulamamaktan korktuğum için İTÜ bilg. yazabilirim
  • nezcafe kullanıcısına yanıt
    hocam boğaziçi yönetim bilişim sistemleri okuyup yazılım mühendisi olmak hakkında ne düşünüyorsunuz ? sayısaldan girip ortalama bir okulda bilgisayar okumak yerine eşit ağırlıktan boğaziçi ybs ye girip yazılımcı olma niyetim var.
  • 
Sayfa: önceki 2324252627
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.