< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nezcafe -- 23 Temmuz 2019; 23:43:42 > |
Bildirim
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nezcafe -- 23 Temmuz 2019; 23:43:42 > |
Yukarıdaki mesajımda da bahsettiğim gibi eğer ömrünün kalanında yapmak istediğin bir meslekse değer tabi ki. Tekrar söylüyorum, buna eminim diyebilmen lazım. Eğer diyebiliyorsan ben de derim hiç düşünme okumaya değer. Hayatta hiçbir şey kesin hatlarla çizilmiş ve garanti değil. Eğer para odaklı bakacaksak, sen 65-70k lık bi üniversiteye gidip yabancı dilin sayesinde avrupada yada amerikada iş bulmuşsundur diyelim odtü mezunundan daha çok kazanırsın. Eğer prestij ise bizim aradığımız şey, zaten sektördeki iş tecrüben arttıkça kimse senin okuluna bakmayacak. Dolayısıyla prestiji sağlamak da yine senin elinde, okulun buna engel olmayacak. Bu genel girişten sonra sorularını tek tek yanıtlasam iyi olacak.
Okuduğum şehir önemli mi? Evet, bana göre önemli. Büyükşehirlerde okumanın artısı büyük, hem iş çeşitliliğinin fazlalığı hem de staj/part-time imkanlarının çok olması tecrübe kazanma adına önemli detaylar. Bir de seminer/kurs gibi imkanların da şehirden şehire değişiklik göstediğini unutma. Bilgisayar bölümü için yeterli olduğumu nasıl anlarım? Yeterli olmaktan kastın bu meslek için gerekli teknik donanıma sahip miyim sorusu ise bunu mezun olmadan anlaman mümkün değil :) Bu mesleği sever miyim sorusuna yanıt arıyorsan da youtube'da bilgisayar mühendislerinin iş imkanların ve çalışma ortamlarına bakman faydalı olabilir. İş imkanları okuduğum şehir/üniversite ile orantılı mı? Hayır, istediğin bir yerde okuyup istediğin bir yerde çalışabilirsin tabi ki ama ne kadar tercih edersin bilemem. Ben mesela ankarada okudum, bursalıyım. İstanbul bursaya daha yakın olmasına rağmen, istanbuldaki iş ilanlarına çok bakmıyorum çünkü şu an için sıcak gelen bir şehir değil bana göre. Ne kadar ingilizce bilmeliyim? As much as possible :D ingilizcesiz olmaz, yarım ingilizce de olmaz. he kimse senden çıkıp küresel barışa dair yarım saatlik konferans verecek ingilizceyi beklemez belki ama biriyle çok rahat iletişim kurabilecek, yurtdışına çalışmaya gitse dili hiçbir zaman problem etmeyecek seviyede olmanı bekler. Bölüme gitmeden önce ne kadar bilgi birikimine ihtiyacım var? Belki de bilgisayar mühendisliğine dair en büyük yanılgı bu. Hiçbir şey bilmene gerek yok, eğer bilmen gerekseydi zaten ayrı bir sınav daha açarlardı değil mi, teknik yeterliliği ölçen. İnsanlar aynı muhabbeti niye diğer mühendislikler için yapmıyor anlamış değilim, mesela makine mühendisliği isteyen birine kalkıp da sen termo biliyo musun ki diye soran olmaz ama bilgisayar mühendisliğine gelince sen kodlama biliyon mu sorusu gelir insanların akıllarına, saçma :) Bölümü sevemem diye çok korkuyorum. Bu hissiyat sizce gereksiz mi? O tamamen sana kalmış ama insanı bilinmeyen korkutur. Biraz önce de dediğim gibi, git bilgisayar mühendislerini hayatlarını izle çalışma şartlarına ve yaptıkları işlere bak. Ancak o şekilde buna karar verebilirsin. Bölüm için hangj dersleri iyi bilmem gerekiyor? Bizim alan diğer mühendisliklere göre nispeten daha az temel bilim barındırıyor. Meslek derslerimizin çoğunun temelinde matematik, fizik gibi temel bilimler yatmıyor. Ama hangi temel ders olmazsa olmaz dersen matematik tabi ki. Matematiği ve analitik düşünmeyi sevmeden başarılı bir bilgisayar mühendisi olunmaz bana göre. |
Seneler ilerledikçe, sektörde 5-10 yılı geride bırakınca insanlar artık mezun olduğunuz okulla ilgilenmeyip yaptığınız işe bakmaya başlıyorlar. Fakat henüz daha junior seviyesinde iseniz üniversitenin farkını hissedebiliyorsunuz. Velev ki, yanınızdaki kötü bir üniversiteden mezun olup kendini çok iyi geliştirmiş bile olsa siz istediğiniz zaman istediğinizi öğrenebilme özgüvenine sahip oluyorsunuz. Bu da sizi her zaman bir adım önde tutuyor. Daha somut konuşmak gerekirse, işe alım yapılırken karşınızda ODTÜ, Boğaziçi vb. üniversitelerden mezun birisi varsa kendini çok geliştirmemiş bile olsa biliyorsunuz ki o adam çok hızlı bir şekilde hemen hemen her şeyi öğrenebilir. Zaten yeni mezun birisinden de bunun çok ötesinde bir şey beklemiyorlar. Diğer üniversitedeki adam da kendini o kadar çok geliştiremiyor genelde. Sonuç olarak "önemli olan kendini geliştirmek" iyi bir üniversitenin yanında doğruluğunu biraz kaybedebiliyor.
|
Açıkçası ben özele (Bilkent, Sabancı, Koç olmadıktan sonra) çok sıcak bakmıyorum. Elbette bunlar dışındaki özel üniversitelerde de çok değerli çalışmalar yapılıyordur fakat öğrenci profillerini o kadar iyi görmüyorum. Bana sorarsan İTÜ ile Yıldız arasında reel anlamda özel hiçbir üniversite yok. Birkaç tane tam burslu öğrenci alıyorlar diye tam burslu programları üstlerde gözüküyor fakat ortalama öğrenci profiline baktığında çok daha aşağılarda olduğunu görüyorsun. Ben olsam devleti tercih ederdim fakat yine de ben böyle söylüyorum diye ikna olma :D Araştırmaya devam et, bilgiden ve araştırmadan zarar gelmez, başarılar dilerim
|
Ben üstünkörü yazılım mühendisliğinin lisans programını inceledim ve bilgisayar mühendisliğinin yanında kurs gibi bişi kaldığını düşünüyorum. Biraz da özel üniversitelerin uydurma bölümlerini andırdı. Elbette verilen derslere ve akademik çalışmalara saygım sonsuz fakat bunu bilgisayar mühendisliğinden farklı bir şeymiş gibi lanse etmek de yanlış. Ben okumaya hata demeyi doğru bulmuyorum ama bilgisayar mühendisliği varken de yazılım mühendisliği okumam herhalde. Ama şunu da söyliyim piyasada yazılım mühendisinin yapıp da bilgisayar mühendisinin yapamayacağı bir iş yok.
|
Ulan be şu yazıya bak. Sınavdan 10 gün önce yazmışım. 60-80k yazıyor. Ben şu an 120k gelmeyecek diye korkuyorum. Sınav çok acımasız.
|
hocam hacettepe ile ilgili ben araya girmek isterim. bence özellerdense hacettepe çok daha iyi bir okuldur bence. bizim şirkette pek çok hacettepe mezunu var ve bilgi ve donanım olarak çok iyiler. %100 ingilizce eğitimi olması da baya avantajlı. savunma sanayi şirketlerinde de baya saygınlık görüyor. ben ODTÜ bilkent İTÜ vs tutmayanlara direk hacettepeyi öneriyorum, bence hak ettiği sıralamanın daha altında şu anda. fransızca yüzünden ben galatasarayı pek önermiyorum açıkçası, ingilizce cidden çok önemli bizim alanda.
|
* "savunma sanayisindeki maaşlar, iş ortamı (mobbing, adam kayırma vs..)"
Maaşlar ve iş ortamı olarak Türkiye'de daha iyi şartlara sahip az meslek grubu vardır diye düşünüyorum. Torpil, mobbing vb. durumlar insanın olduğu her yerde olacaktır ama bu tamamen sizin nasıl insanlarla bir araya düştüğünüzle ilgili. Çok kötü bir takımınız da olabilir sürekli birilerinin torpille geldiği yada mobbing sebebiyle ayrıldığı; çok harika bir ekibe de sahip olabilirsiniz mesai sonrası bile birçok aktivite yaptığınız. Ama günün sonunda sektör hızla büyümeye devam ediyor, öyle yada böyle. * "yapılan işler türkiyede yaşamaya katlanılır kılıyor mu ? yurtdışına yerleşme seçenekleri varken" Bu da çok göreceli bir cevaba sahip. Eğer kafaya yurtdışında yaşamayı koyduysanız neredeyse her iş için yurtdışını düşünebilirsiniz. Sadece bilgisayar mühendisi değil, diğer birçok mühendislik disiplini için de yurtdışında imkanlar çok fazla. Açıkçası yurtdışında yaşama düşüncesi insanda belirdiğinde dikkat ettiği parametreler arasında "Türkiye'de iş var mı?" sorusu olmuyor. Çünkü yurtdışındaki birçok insana burada harika işler de teklif etseniz dönmeyecektir. Mesele burada biraz daha toplumsal yaşam, kurallar, insan kalitesi, siyasi otorite vb. kavramlar üzerinde yoğunlaşıyor. Ama tüm bunları es geçip bana burada iş var mı diye soracak olursan, evet Türkiye'de de çok ciddi iş var. Ve giderek de artıyor, artacak da. Ben kendimi değerlendirdiğimde, burada her zaman çok daha fazla mutlu olacağımı düşündüğümden yurtdışını hiç kurcalamadım. Hala da kurcalayasım gelmiyor çünkü burada yapılacak çok iş var. Katılırsınız, katılmazsınız bilemem ama Princeton'lı bir hocamıza "Buraya neden döndünüz?" diye sorulduğunda kendisi, "Oturduğunuz sıralarda bu ülkedeki çiftçinin, işçinin, emekçinin hakkı var. Ben buraya o hakkı ödemeye geldim" demişti. İşin bir de bu boyutu var ama bu rasyonellikten çok uzak olduğu için herkesin böyle düşünmesini bekleyemezsiniz. Beni etkileyen ve çok mutlu eden bir cevap olmuştu, belki böyle düşünen de olur diye sizinle de paylaşayım dedim. |
"3 ortalama ile mezun olanlar Aselsan'a alınıyormuş" özelinde söylemiyorum ama bu gibi kısıtlı ifadelere güvenip de bir yer seçmeyin. İş dünyası bambaşka bir yer, sen sırf daha iyi bir yere girebilmek için ortalama kasarsın ama senden daha düşük adam da seninle aynı yere girebilir. Bunlar olağan şeyler.
|
Gayet doğru. Seneler ilerledikçe geçmişte çok önemli görülen birçok şey önemsizleşiyor. Mesela şu an buradaki birçok kişi için 17k ile 13k arasında çok büyük fark var değil mi? Üniversiteye başladığında mesela aslında bunların sadece iki farklı sayıdan ibaret olduğunu ve hiç de öyle önemli olmadığını görüyorsun. Üniversiteden sonra da, yaptığın işlere odaklandıkça "sen X üniversitesinden mezunsun" gibi bir söylem duymuyorsun. Ama elbette senelerini harcadığın okul sana çok farklı şeyler katıyor, buradan "üniversite önemsiz" gibi saçma bir düşünce çıkmasın asla. Sadece, iş hayatıyla beraber üniversite eğitimi noktalandığı ve artık işin çok daha ön planda olmaya başladığı zamanlarda kimin hangi okuldan mezun olduğu anımsanmıyor. Bunu demek istiyorum.
"Hacettepe Bilgisayar hakkında düşünceleriniz nedir?" Orada okuyan ve oradan mezun arkadaslarım var. Hatta iş yerimde, 2 arka masamda oturan bir hacettepeli arkadasım var :) Bana göre Ankara'daki en güçlü lobiye sahip ikinci üniversite. Havelsan, TÜBİTAK, TAI, Roketsan gibi yerlerde çok ciddi hacettepeli var. Bu da ister istemez orada bir Hacettepeli ekolü oluşturuyor. Bana göre rahatça tercih edilebilir bir bölüm, eğer bilgisayar mühendisliğinde karar kılınmış ve sıralama oraya denk geliyorsa. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Artyom A. C. -- 20 Haziran 2018; 10:38:3 > |
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hesher -- 20 Haziran 2018; 11:14:56 > |
|