Olur mu hiç? Fazla evi olan herkes elindeki evi zararına satışa çıkaracak, fakir fukara rahat rahat alacak. Evini satmayandan alınacak vergiler bir havuzda toplanacak, o paralarla da yüzbinlerce ev yapılacak. Müteahhitler de kiminin parası kiminin duası diyecek, onlar da karsız ev yapacaklar. Doğacak şafaklar evsizlerin olacak, ah bir siyasiler karar verseler. Nasrettin hocanın tellere takılacak yün hikayesi gibi düşünün... Masalda yaşıyor gibiyim < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Navi -- 28 Kasım 2024; 13:41:29 > < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Birden Fazla Sayıda Konutu Olana Neden Ek Vergi Gelmiyor? (5. sayfa)
-
-
Ülke nüfusu artmıyor bilakis düşüyor doğurganlık oranı 2.14 olmalı ki nüfus sabit kalsın ama artık 1.7ye düşmüş durumda . Şehirlerin nüfusu artıyorsa köyden kente göç ve yurtdışı göç nedeniyledir.. yeni doğana destek verilmezse yerli nüfus azalmaya devam eder ve ülke işgalci grupların olacaktır . Zaten akp adli parti yerli nüfusla kavgalı olduğundan ve sevmediği için ithal nüfus getiriyor Afgan Pakistan Suriyeli Arap Afrikalı vs bunların çok olduğu yerlerde hayat daha kötüdür mesele Esenyurt ev fiyatlarına bakıyorum Esenyurt'ta 500 binden başlıyor ev fiyatları İstanbul gibi yerde Esenyurt gibi bir yer oluşmasının nedeni düzensiz göç ve yanlış nüfus politikasıdır . İşte ranttan gelen para halka geçmediğinden , vergiler yanlış harcandığından yada yandaşa rant yaratmak için kullanıldığı için hem yerli nüfus azalıyor hemde şehirler daha güvensiz hale geliyor . Senin 3-5 evin var diyelim tehlikeli şehirde olsa bundan ne kadar memnun olabilirsin ki trafikte kavga, kiracıyla kavga ,sahte içki, sahte kebap vs halkın %80-90ı yoksulsa zenginde mutlu olamaz
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tek_Kisilik_Muhalefet -- 28 Kasım 2024; 13:45:25 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Ev dediğin şey tüketilmiyor ya oturduğun zaman 3-5 senede eskiyip harap bir duruma gelmiyor ya onu kastettim. 3-5 sene oturup sonra yıkıp yenisini almıyorsun. Bir kere yapılınca 40-50 sene oturuluyor.
O yüzden üretimin azalması önemli değil. Ev arzı üretimle alakalı değil sadece halihazırda bulunan ev sayısı ile alakalı.
Türkiye'de şu anda bile nufus artış oranından daha fazla ev yapılıyordur. Ama bu satılan evlerin önemli bir kısmı oturmak için alanlara değil yatırım amaçlı düşünenlere satılıyor.
Şu an ülkede birden fazla evi olan insanların yarısı bile fazla evlerini ilana çıktığında ev fiyatları en azından %40 düşecektir. Bu da gelliri 15-20bin olanların olmasa bile hem erkeğin hem kadının çalıştığı toplam geliri 30*2 60k olan bir aile ev alabilecek duruma gelir.
-
En kötü kural, en kötü yasa saldım çayıra mevlam kayıra mantalitesine sahip olmaktan iyidir. En azından bir yol çizer. Bu yol halkın üstün yararına olmak zorunda. Kim istemez ki en azından şimdiki kadar zor olmayan bir kolaylıkla minimum 1 tane ev almayı. Tok açın halinden anlamaz. Evli evsizin halinden anlamadığı gibi. Milletvekillerinin anlaması da zor. Çünkü canları ne zaman isterse; bir gece yarısı, kabul edenler kabul etmeyenler deyip sadece el kaldırıp indirerek maaşlarına yine canları ne kadar isterse zam yapabiliyorlar. Dolayısıyla milletvekillerinin halkın halinden anlayabilmesi için kendi maaşlarına kendilerinin zam yapabilme özgürlüklerinin ellerinden alınması gerekir. İşte o zaman, kafaları, halkının sonsuz yararına çalışmaya başlar milletvekillerinin. Diğer türlü forumlarda istediğin kadar yaz değişen birşey olmaz. Çünkü rahatlar. 4-5 yıl görev yapıp ömür boyu emekli mv maaşları da garanti..
Birden fazla evi olan insanlardan ve evini boş tutan insanlardan toplanan vergi eğer doğru harcanırsa Türkiye’de her ailenin mutlaka 1 tane evi olur. Doğru harcanması içinde doğru harcamayı bilen insanların yönetmesi lazım o parayı..
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mystiery_ -- 28 Kasım 2024; 14:2:51 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
iş yeri zarar ettiğinde patron da bu ay zarar ettik maaş falan yok zarardan sizin payınıza düşen 50k hadi sökülün paraları dediğinde işçiler sökülecek mi paraları?
-
Bir kanun çıkmışsa geçmişe doğru değil geleceğe doğru uygulanır yoksa bu durumda eski kazanımları yok saymak zorla kamulaştırmak anlamına gelir . Bundan sonra alınacak vergi de ev üretimini azaltacaktır
İnsanlar devamlı kendisinin çalışıp para kazanması için değil başkasının kazancını nasıl el koyarız diye bakıyor . Bir hırsız da benzer mantıkla çalışır mahallede kim zengin dolaşır durur ve evde olmadığı zamanı kollar sizin bu düşünceniz de buna benzer ülkede kim varlıklı ve bunun malına nasıl çökeriz mantığı var. O adamın mal varlığında haksız kazanç varsa çökebilirsin ama yoksa buna hakkın yok
Birde yerli nüfus azalıyor olsa da yılda belki 500-600bin evlilik var ve bunlar ayrı ev istiyor bu nedenle en az bu sayıda ev gerekiyor yapılmış evler yeter diyorsun ama bu mümkün değil eskiden evde 5-6 kişi yaşarken şimdi 1-2-3kisi yaşıyor artık
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Kendim oturmadığım sürece memnun olurum hocam. Orada Esenyurt varsa, burada da Zeytinköy var. Hatta orada da evim var. Kirada.. 2 adet Lara'da, 1 adet Sinan Mahallesi'nde, 1 adet Meydan Kavağı'nda ve 1 adet Zeytinköy'de evim var. Eskisi kadar sakat değil zaten, Zeytinköy son birkaç senede çok gelişti. Zaten sokaklar sanki polis eğitim merkezi falan gibi. Adım başı motosikletli polise denk geliyorsun. Polisler oradayken kimse bir şey yapamıyor. Türkiye'nin en güvenli yeri haline getirmişler resmen. Hahaha. Oradan da kira geliri elde ediyorum. Sen oturmuyorsan, yatırım amaçlı, evin kötüsü olmaz. Esenyurt mu neyse oradan da 2 tane ver..
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Headlong Into Carnage -- 28 Kasım 2024; 14:47:26 > -
bence bu tur onerilerin temelinde arz ve talep sisteminin nasil calistigini bilmemek yatiyor.
parasi olanlarin ev almasi ev kitligi cikarmiyor ortaya. tam tersi, ev sahipleri arasinda rekabete yol aciyor.
eger ki siz, ev sahibi olmayi dezavantajli bir konuma getirirseniz; bu durumun sonu kiralarin yukselmesi ile sonuclanir.
birden fazla konut almanin caydirilmasi = konut talebinin dusmesi = fiyatlarin kisa/orta vadede dusmesi = konut yapimina olan talebin azalmasi = daha az konut uretilmesi = tekrar yukari yonlu bir kira ve ev talebi
ancak devlete verdiginiz vergi ile kalirsiniz malesef. o vergi de maybach'lara harcanir artik...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hesher -- 28 Kasım 2024; 14:45:3 > -
Bu vergiye karşı çıkanların savunma şekli şu sen adam varlıklı diye vergi alamazsın herkes eşit olmalı kafası.
Bu mantıkla 2 arabası olandanda fazla vergi al fazla tarlası olandanda fazla vergi al her şeye yansıtılabilir bu uygulama. Adamın birden fazla ayakkabısı varsada fazla vergi al 2-3 montu varsa ondanda fazla vergi sonu gelmez diyorlar.
Ama ben mantıken azdan az çoktan çok vergi alınmasını savunuyorum. Ama bazı muhaliflerin bu mantığını anlayamıyorum. 1 evi olan 1 TL vergi veriyorsa 100 evi olanda 1 erde 100 TL vergi vermeli diyorlar. Yaa neden 100 evi olan 1000 versin işte ! Ama yok eşitlik bozulurmuş. Bu Sol kafası ve sol eşitliği çok farklı bir şey...
-
Kiracılara kira vergisi gelmesi lazım. Hem ev almıyorlar hem de başkalarının evlerini kullanıyorlar. Birde böyle mi baksak konuya.
-
Ev fiyatları düşerse kiralarda düşer.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Türkiyede aklını çalıştıran birşeylere sahip olur. Mesele aileden çulsuz olmak değil. Hatta okumakta değil. Okumadın tamam o zaman iş yapan bir meslekte çırak ol. Sanayide 5 kuruşu olmadan mesleğe başlayanlar 5 sene sonra usta olunca ev-araba sahibi olmadı mı? Sanayideki kaporta ustası 2 dil bilen mühendisten çok daha kolay iş buluyor. Bir kepçe operatörü iş seçiyor.
Liseye kadar okuyup gemiye falan girenler yüksek maaş almadı mı?
10-20 sene önce dağbaşı denen yerlerde arsa alanlar bugün daire sahibi değil mi? Yapan yapıyor. Ben uğraşmadım ama devlet versin diye birşey yok. Devletin yapması gereken ev yapıp ucuza kiralamaktı. Beğenilmeyen sovyet blokları binalar yapıp ucuza ihtiyaç sahiplerine kiralayabilirdi. Bunu yapmadı.
-
Sol kafası tam tersi fazla evi olandan fazla vergiyi savunur.
Ev alırken insanlar zaten vergi veriyorlar. Fazla kazanandan fazla vergi de kağıt üzerinde alınıyor. Alınmış evden tekrar fazla vergi almak hukuken sıkıntılıdır ama toplum ve de ülke olarak işimize gelmediğinde hukuku pek iplemeyiz.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Sanayi herkesin yapacağı sey değil. Ağır ve pis istir. Dayak ve bullying vardır.
Gemidekiler de cok pis adamlar ben şimdi o konulara girmeyeyim ama biliyorum 90'ların sonunda isteyen pat diye gemi adamı belgesi alıyordu o zaman bir abimiz vardı sırf Rusya'ya hatunlara gitmek icin gemiye binerdi yani motivasyon para değildi o abimizle bir gemi olayımız da olmustu hatta
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Headlong Into Carnage -- 28 Kasım 2024; 18:59:16 >
-
Dünyada ki Solcular öyledir :)
Bizim ülkede her şey gibi oda ters. Bu ülkede zengine vergi koy ilk tepki Solcu diye geçinenlerden gelir.
Sen bizim ülkede Solcu geçinip fakir olan kaç kişi gördün mesela ? Hepsi Kadoköyde Beşiktaşta Bebekte oturur. :) İzmir'in En lüks yerlerinde oturup solc edebiyatı yaparlar.
Ömrünce çifçi görmemiş Hayvan görmemiş kişiler çifçinin köylünün hakkını savunuyor sanarak işler yaparlar. ( Bu yüzden zaten işçi sinıfı köylü sınıfı veya çifçisi hayvancılıkla uğraşan en çok AKP'ye oy veriyor. Ülkede ve dünyadan kopuk bir Sol kitle var bizim ülkede. )
-
Onu yapamam bunu yapamamla olmuyor o işler. Bende sanayi adamı değilim ama zamanında muhasebecide işe girmiştim tüm mükellefler sanayideydi. Oto tamirhanelerinden çıkamıyordum. İnsan alışıyor.
Benim zamanımda okulda da dayak vardı. Şimdi sanayide bile yok. Çocuğu dövsen sonra akrabaları dükkana dolup seni döver. Benim neslim sokakta büyüdü herşeye alışkınız.
Devlet memuru olayım diye başvurmadığım kadro kalmadı. İcra müdürlüğünden, adli tıp memurluğuna, cezaevi idare memurluğuna kadar türlü türlü herkesin yapamayacağı bir sürü iş. Çıkmadı ama çıksaydı çalışırdım.
Ofis ortamı da güzel bir yer değil. Yüzüne gülüp dedikodu yaparlar, kovdurmak isterler. İşyerinde kimse arkadaşın değil ki.
-
Akrabalar evrim mi geçirdi hocam? Çocuk dövüldü diye okulu falan basıyorlar artık. Sanayide hiç duymadım. Ben Ankara'da ergen yaşlardayken, sanayiden arkadaşlarım da vardı, bana bunlarla takılma derlerdi ama ben okuldan gelince takılırdım, neyse sigarayı parmağında söndürmüşler, kim yaptı dedim, kalfa yaptı dedi
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Headlong Into Carnage -- 28 Kasım 2024; 19:23:48 >
-
O eskidendi. Artık herkesin çocuğu değerli. Önceden okulda öğretmen döverdi kimse ses çıkarmazdı şimdi öyle değil. Sanayide öyle.
Gemide biraz farklı yürür. Gemide tayfayla takışırsan isterlerse seni denize atarlar görmedik duymadık olur. Düştü derler.
-
Hayır hayır tayfayla takışma değil seviye düşük, ortam pis, o şekil bir kavgadan bahsetmedim. Hepsi bunalımlı çünkü yol uzun aylarca süren ülkeler var ve bir süre sonra her şey çok bayık..
Ama çocukların neden değerlendiğini gerçekten anlamadım. Bence sanayide dayaklar hala devam ediyordur. Dayak, sigara iskencesi, küfür ve hakaret.. Sanayide bunlar değişmez.
Standart hitap çeşitli hayvan isimleri şeklindedir..
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Headlong Into Carnage -- 28 Kasım 2024; 19:41:17 >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X