|
BMW, iX5 için hidrojen yakıt hücresi üretimine başladı
-
-
Fuel cell teknolojisi henüz batarya teknolojisi ile rekabet edebilecek düzeyde değil. İlerde bu durum değişebilir mi bilmiyorum ancak zor görünüyor çünkü batarya ile yakıt hücresi arasındaki verimlilik farkı 2 katından fazla ve kısa zamanda kapatılacak bir fark değil bu.
Ayrıca üstesinden gelinmesi gereken başka sorunlar da var. Örneğin depolama ve güvenlik gibi
Ancak spesifik uygulamalar ve araçlar için yakıt hücresi teknolojisi daha uygun olabilir ve kendine niş pazarlar bulabilir.
Edit: İmla
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Torlak Kemal -- 1 Eylül 2022; 23:27:49 > -
Doğru ama Amerikan pazarında, özellikle batı yakasında ciddi satışlar var fuel cell araçlar nezdinde. Elektrikli araçların menzili, Amerika gibi devasa şehirleri olan ülkelerde büyük sıkıntı, bunu aşmak için yakıt hücresi güzel bir alternatif.
Son 100 yılda genelde inovasyonun Amerikan pazarının talebinden başladığını düşünürsek, yakın gelecekte, muhtemelen de 2020'lerin sonunda yakıt hücreli araçların ciddi bir satış başarısını göreceğiz gibi.
-
Katıldığım ve katılmadığım hususlar var. Menzil ABD için bir sorun olma potansiyeli var, katılıyorum ancak bu sorun 2 yolla aşılabilir:
- Her 5-10 km'de veya daha kısa mesafelerde otomatik şarj istasyonları kurmak
- Çinlilerin yaptığı ve halen başarıyla uyguladığı gibi bataryaların bir kısmını aynı standarda sahip değiştirilebilir batarya yapmak.
Innovasyonların ABD pazarından başlamasının bence temel nedeni ABD'nin süper güç oluşuydu. ABD artık 30-40 yıl öncesinin ekonomik gücüne sahip değil.
Dahası otomotiv sektöründe trendleri her ülkenin kendi öznel şartları ve enerji kaynakları belirler. ABD'de SUV, pikap ve D-E segment sedan çok satılırken Avrupada A-B-C segment HB çok satılıyor. ABD'de büyük hacimli benzinli atmosferik motorlar satılırken Avrupada küçük hacim turbolu dizel ve benzinli satılıyor. Japonyada kutu gibi otomobiller satılıyor. ABD'de LPG'li araç hiç satılmazken dünyanın pek çok ülkesinde LPG ve LGN bazlı otomobil satılıyor.
Fuel cell'de esas sorun yürütme maliyeti.
ABD'de yapılmış bir araştırmaya göre Toyoto Mirai mil başına 17,4 cent yakıt harcıyor. Benzer büyüklükte benzinli bir otomobil 16,3 cent yakıt harcıyor ama bir bataryalı otomobil mil başına ORTALAMA 3,9 cent harcıyor! Evet mil başına 3,08 cent harcayan EV de var, 11,32 cent harcayan EV (spor otomobil) de var ve bu rakam 277 farklı modelin ortalaması, yani 3,9 cent/mil. ama hidrojen yakıt hücreli 17,4 cent/mil harcıyor yani bir EV'nin hemen hemen 4,5 katı! Üstelik bu hesap Mirai gibi küçük bir EV baz alınarak yapılmamış. Piyasada satılan SUV'undan ultra spor otomobiline 277 EV'nin ortalaması baz alınarak yapılmış. Yani sadece Mirai gibi görece küçük EV otolar baz alınarak yapılsa maliyet 3 centin de rahatlıkla altına düşecek!
Ayrıca işin bir de bakım ve servis gereksinimi var. Hidrojen yakıt hücreli araçlar EV'ye göre çok komplike ve EV'ye göre çok daha fazla bakım gerektiriyor. Ayrıca yakıt hücresini de 2-3 yılda bir değiştirmek gerekiyor ki pahalı bir şey bu yakıt hücresi.
İşte bu ve benzer nedenlerle otomotiv üreticilerinin ezici çoğunluğu hidrojen yakıt hücresi yerine bataryaya yöneldi. Böyle devasa firmalar milyonlarca dolarlık araştırmalar yapmadan böyle stratejik kararlar vermezler. bataryaya yöneldilerse bir bildikleri vardır. Toyota dışında bu işe ciddi emek harcayan bir firma göremiyorum. Bir ara Honda da denedi ama sonra "OTOMOBİLLER İÇİN" doğru yol olmadığını düşünüp vazgeçti
Peki hidrojen üretmenin maliyeti ucuzlar mı? Evet güneş ve rüzgardan gelen elektrikle hidrojen üretilebilirse bir miktar ucuzlayabilir ama hiç bir zaman prize gelen elektriğin fiyatını yakalayamaz çünkü hidrojen üretimi ve sıkıştırıp depolaması çok verimsiz bir proses. Zaten hidrojeni güneş ve rüzgardan gelen elektrikten üretmezsen hidrojeni çevreci yakıt olarak kullanmanın anlamı da kalmıyor. Nedeni de çok basit: Elektrik %100 güneş/rüzgar/hidrodan gelirse hidrojjen verimi en iyi %40 oluyor. Elektriğin yarısı fosil yakıtlı santrallardan gelirse: (%50+%50/2)*0,4= hidrojen verimi %30'a düşüyor. Mesela Türkiye örneğini ele alalım. Elektriğin %65'i fosil yakıt, %35'i en iyi şartlarda YEK'ten geliyor. Verim: (%65/2+%35)*0,4= %27. Bu rakam ICE motorlardan 2-3 tık daha iyi olsa da aynı şartlardaki EV veriminin yarısı bile değil. Yani çok da çevreci değil eğer fosil yakıttan hidrojen üretip satarsan...
Neden böyle olduğu anlaşılsın diye aşağıya 3 grafik bırakıyorum:
BATARYA VERİMLİLİĞİ
HİDROJEN VERİMLİLİĞİ
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Torlak Kemal -- 2 Eylül 2022; 16:3:57 >
-
Şu teknolojiyi adam eden de vazgeçmeyip geliştiren de hep Toyota oldu. Yavaş yavaş ekmeğini yemeye başlıyorlar. Dilerim bu teknoloji daha da gelişir. Çevrecilik adına (zor bir teknik de olsa) batarya sisteminden çok daha fazlasını vaadediyor.
-
inşallah bu hidrojenli otomobiller tutar da şu elektrikli otomobil saçmalığından tamamen kurtuluruz.
www.cumhuriyet.com.trBMW iX5 Hydrogen üretime geçiyorhttps://www.cumhuriyet.com.tr/ekonomi/bmw-ix5-hydrogen-uretime-geciyor-2056271
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X