Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
Bildirim
Çalışmaktan iğreniyorum (19. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
1 Misafir - 1 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
"Çalışmak abartılmış bir erdemdir." demiş Bertnard Russell. Entellektüellerin düşünceleri avam tarafından yanlış yorumlandığında büyük sıkıntı çıkıyor. "Modern kölelik, sistemin kölesi olma, sistemin köleleştirmesi" kavramları entellektüelite hiyerarşisinde daha tepede olanların aralarında tartıştığı mevzular. Çözümü de gene oradan gelir. Hiyerarşinin aşağısında bir adamın değiştirdiği dünya yaşanabilir olmuyor. Var önümüzde örnekleri. Sovyetler Birliği var. Çin var. Olmuyor o iş. Çözümü halkın orta tabakalarından gelen okumuş cahillerden değil, bilgi hiyerarşisinin tepesindekilerden bekleyin. 
Bertnart Russell da "Çalışmak abartılmış bir erdemdir." derken tembelliğe övgüde bulunmuyor. Sadece eşekler gibi çalışmanın övülecek bir şey olmadığını anlatıyor. Yani diyoruz ya, "çok çalışkan 14 saat çalışıyor günde." yani? Alkışlayalım mı? Bu da az çalışıyor mesela. Ne yapalım? Yuhalayalım mı? Saçma. Anladın? Demeye çalışılan şey bu.
Medeniyet dediğin doğaya karşı gelmektir. Yaşadığın hayatın hemen hiç bir tarafı doğal değildir. 35 yaşındasın. Hala ölmedi isen doğal değil mesela. İnsanın yaşamını ortalama 85'e çıkardı isek, eşek gibi çalışarak çıkardık. "Tarım yaparım, bahçeme domates ekerim." Onu doğal sanıyorsan yedik ayvayı. Tarım, medeniyetin ilk basamağı idi. İnsanoğlunun gıdasının kontrolünü eline almasının ilk aşaması... Kaldı ki, domates... ABD'nin keşfinden önce bu coğrafyada domates yoktu. Patates de yoktu. O yediğin 300 yıllık soslu kebapların alayı biber salçası soslu idi... İşte bunlar hep eşek gibi çalışmanın ürünü.
Daha 1940'larda ABD'ye gemi ile iki haftada giderken, 50'lerde uçakla zart diye 18 saatte gider oldu isek bu eşek gibi çalışmanın ve tabii ki iki dünya savaşının neticesi.
Ortaçağda veremden şehirler yok olurken, milyonlarca insan veremden ölmüşken bugün verem iyi beslenme, bir ilaç ile ayakta tedavi ediliyorsa, bu eşek gibi çalışmanın ürünü.
"Çalışmak" ile "sistemin kölesi olmak" arasında doğrudan bir bağlantı yok. Sen çalış. Gene gecekonduda otur. Alma. Borçlanma. Sistemin kölesi olmazsın. Özgürlüğün elinde olur. İstediğin an o işyerinden basıp çıkabilir misin? Evet. Seni tutan bir şey yok. Bekarsın. Harcaman yok. Borcun yok. O zaman köle değilsin ki? "Sistemin kölesi olanlar" çok harcayanlar, çok alanlar, borçlu olanlar. Onlar muhtaç o işe. Zorunda. Bu zorunluluk köleleştiriyor insanı. Sen harcama. Borçlanma. Gene çalış. Köle olmazsın?
Tembelliği sistemin kölesi olmak olarak yorumlamayın o yüzden. Tembellik edecekseniz "Ben tembelim, çalışmayacağım" deyin. Üstünde derin düşünmediğiniz büyük fikirleri söylem olarak ortaya atıp onların arkasına saklanmayın. Dünyayı değiştirecek bu fikirleri kirletmeyin. Fikirler ortada çünkü. Çözümü bulduğumuzda değişim başlar. Sen fikri kirletirsen değişim yaşanmaz. O yüzden saklanma arkasına. Çık dürüst bir biçimde "tembelim, yapım böyle, çalışmayacağım" de. Seni de sırtında taşıyacak adam bulunur.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huseyin-ZST -- 6 Ekim 2017; 10:6:31 >
-
Konuya nokta koyuyorum.
Bizim ülkemizde çalışmak köleliktir evet. İsviçrede, norveçte, kanadada çalışanlar bizim gibi kölelik yapmıyorlar çünkü emeklerinin karşılığını alıyorlar. Onların ülkelerinde emekliler dünyayı geziyor, bizde milli piyango satıyorlar. Bizde asgari ücret açlık sınırının bile altında. Bizde her şey pahalı. Ev araba almak çok zor. Alsan masrafı bitmez. Ülken insanının çoğu borç batağında. Velhasıl çalışmak bizim ülkede kölelik. Yaşamak da kölelik köle gibi yaşıyoruz. Sömürü devletiyiz. Bu ülke zor düzelir. -
Sistemin kölesi olmayım deyip kendi çapında kendini geliştirip bir şeyler üretiyorsan amenna ama göbeğini kaşıyıp bütün gün uyuyorsan o iş sıkıntılı, kendini kandırıyorsun. Sen bir tembelsin.
İnsana çok değer verilen bir ülkeden hakkını fazlasıyla olacak bir işin olsa bile çalışmazsın :)
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
HEr zaman derim. Sevdiğin işi yapmayacaksan hiç çalışma daha iyi..
Senin gibi yaptığından nefret eden milyonlarca insan var zorunluluktan çalışan. bakması gereken insanlar olduğundan dolayı.
allaha bin şükür ki sevdiğim bi işi yapıyorum, bu nedenle işimde başarılıyım ve kimsenin de kölesi değilim. -
Tüm mesajları okumadım. Zaten de onun için yeterince vaktim yok!
Kardeş açtığı konuda haklı ama maalesef ki kaçar yol yok. Üstelik bu sömürü sistemi yalnızca ülkemizde değil, tüm dünyada geçerli bir sistemdir. Tüm dünya ülkeleri aynı sisteme oturtulmuş bir ağacın kolları gibidir aslında. Bu kolların bağlı olduğu gruplar ise hiç değişmez.
Sistem size önce birşeyler empoze ediyor. Sonra da siz, empoze edildiği gibi o şeyler için yanıp tutuşmaya başlıyorsunuz. Elde etmek için türlü yollar deniyor, türlü işlerde çalışıyorsunuz. Hepsi de aslında derelerin aktığı büyük havzaları! doyurmak için.
Sistem önce kendisine hizmet edecek üst düzey zenginler yaratır.
Ardından bu zenginlere hizmet etmesi için orta gelir grubunu yaratır.
En son da bu orta gelir gurubunun düşmek istemeyeceği seviye olan alt gelir grubunu yaratır ki orta gelir grubu işini en iyi şekilde yapsın ve ayağını denk alsın.
Sistemin kısaca tam tarifidir bu..
Çalışmamak çözüm mü peki ? Hayır, maalesef değil. Büyük şehirlerde yaşayan insan, biraz da doğası gereği -ki bunu çok iyi bildiklerinden zaten sistemi ayakta tutabiliyorlar- açgözlüdür, bencildir, hasettir, özentidir!
Çözüm ise aslında çok basit ama uygulaması da bir o kadar imkansız. Tek yol, tüm insanların bir olarak çalışmayı bırakması. Aynı gün sistem çöker.
Aksi durumda yani bireysel, cılız tepkiler ise yalnızca insanın dünyayı kendine zindan etmesinden başka bir işe yaramaz ve ancak insan kendini kandırır.
Şimdi bu konuyu açan kardeşim çalışmıyorsa, büyük olasılıkla anasının babasının parası yada maaşı ile geçiniyordur. Peki dayandığı dağlar göçtüğünde yada kendisi yaşlandığında ne yapacak ?
Öyle ya sigorta yok, dayanak yok, meslek yok, çalışma g.tü yok! Nasıl savaşacak dünyada ayakta ve hayatta kalmak için!
Alınmayın ve darılmayın ama bomboş bir konu açan bomboş bir insan gibi geliyor bana konu sahibi.
< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
-
TR_001
kullanıcısına yanıt
Hiç kıvırma adama hem haklı demişsin hem boş demişsin bu nasıl çelişki. Bende Çalışıyorum yarın ne olacağım bellimi adamın yaşlanacağı bellimi bizim gibi eşek gibi çalışanlar emekli olduktan sonra kaç sene yaşıyor sıkıntı stres hayat zorluğu 10 yıl taş çatlasın. Asıl bomboş insan bence senin gibiler..
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Dostum çalışmadan yani para kazanmadan nasıl hayatta kalabiliyorsun. Sabit masraflarını nasıl karşılıyor. Karnını en az 3 öğün nasıl doyuruyorsun? Bizde az paralara meraklı değiliz çalışmaya. Sen tüyo ver bizde çalışmayalım. -
Mandıra Filozofu filmiyle paralellik gösteriyor ama o filmin bir mantığı vardı.quote:
Orijinalden alıntı: Noxramma
Tebrik ederim amcacım büyük oyunu görmüşsünüz.
Ben bu sistemin içinde olmak istemiyorum diyor ve kendini, istediği hayatın kucağına bırakıp,
Doğa ana ile barışık yaşıyordu. Keşke hepimiz öyle yapsak ama 8 milyar insan benzerini yapmaya kalksa
1700lü yıllara kadarki zaman diliminde yaşayanlar gibi olmalıydık.
Hatta o dönemde bile şehirler vardı ve arkadaşın dediği "köle hayatı" yaşanıyordu.
Haricen bakınca haklısın ama fiiliyatta karşılığı yok malesef.Evde oturmakla sistemin dışına çıkmıyorsun.
sen de elektrik, internet, bunları yazdığın elektrokik alımı, su, ısınma faturası ödüyorsun.
Karnını doyurmak ve giyinmek gibi minimum yaşam standartı için ya köyüne gidip ,toprağı kazacaksın ya da senin yaptığın gibi baba parası ile bunu yapacaksın.
Herkesin baba parası olmadığı için çalışmak zorunluluğu var ve senden kat kat üstün yaşayabiliyorlar.bunun için çalışmak zorundalar ve çalışıyorlar.
Yazdıkların yeni birşey değil, sen keşfetmedin.endüstri devriminden beri var olan birşey ve alternatifi yok (kitleler için).
Hele Evde pineklemek asla alternatif değil. Madalya takılacak birşey değil senin yaptığın.Git köyüne ek-biç, takdir edelim.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi realgs -- 6 Ekim 2017; 11:33:15 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: abdullahors84
quote:
Orijinalden alıntı: misafir sevmeyen adam
quote:
Orijinalden alıntı: bombacimülayim
quote:
Orijinalden alıntı: misafir sevmeyen adam
Ben çalışıyorum araba yok ev yok hala kira tatil çok çok yılda 2 hafta oda en ucuz oteller 5 yıldızlı olsa ne olur bütün yıl biriktirdiğim 10 günde biter. Çalışmak kadar boş birşey yok hayatta buradaki köleler yüzünden bende eşek gibi çalışmıyorum ulan bir sorgulayın adama giydireceğinize. Ama nerde adam gelmiş çalışmakla övünüyor kölelikleri ile övünüyor
ulan patron olursam bunları 18 saat çalıştıracam yeminle adamlar zaten gönüllü köle.
Vaooaavvvv
Saygılar sevgiler selamlar olsun hocam
Sanada saygılar hocam kafayı yedirecek buradakiler adamlar köleliği savunup adama giydiriyor. Ulan var ya para olunca bunları 18 saat çalıştıracam adam zaten Allahtan gönüllü vur kırbacı
Bak para olunca 18 saat çalıştıracakmışsın. Sen işveren olsaidin anlardın demek istediğimi. Arkadaşım bakın çalışırken durumun zorluğundan bahsetmek başka. Hayattan tamamen kopmak bambaşka. Bu adamın savunulacak noktası nedir. O zaman Atatürk uğraşmasaydı vatan için. Oda bir çalışmak değilmi. Hatta hayatları feda edecek kadar bir çalışma. Asıl azcık siz mantıklı düşünün derim.
Çalıştırırım tabi bilader.. Buraya bakmak yeter birsürü gönüllü köle var öyle savunuyorlar ki köleliği müstehak Herşey.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Asgari ücreti adam ballandıra ballandıra savunuyor köleliği savunuyor. Ulan bu ücretler ülkede kurulmuş olan modern kölelik sisteminin insanlara yaşamaması için verdiği yavaş ölüm ücretidir,birden öldürmez yavaş yavaş öldürür..
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Konunun bir tarafının "tembel insan" öteki tarafının ise "sistem kölesi" olarak yaftalanması çıkış noktasının yanlış olduğunu gösteriyor.
Burada asıl bahsetmemiz gereken "ihtiyaç" kavramıdır. Burada birçok insan gerek eğitim hayatında gerekse hayatlarının belli bir bölümünde "ekonomi" bilimini tanımlarken "sınırsız insan ihtiyaçları" kavramına teoride ya da pratikte illa ki rast gelmiştir.
Konunun her iki tarafı için de "yeteri kadar" çalışmak gerçeği farklıdır. 37 yaşında, bekar, ailesinin desteğini alan bir kişinin "yeten" i ile 2 çocuklu ve tek başına çalışmak zorunda olan bir babanın "yeten" i arasında dağlar kadar fark vardır. Bahsi geçen tek tabanca arkadaş çalışmaktan iğrenirken, diğer taraftan öncelikleri olan bir aile babası şartlara bakmadan çalışmak zorundadır.
Bu örneklerin haricinde kalan, maddi anlamda beklentileri yüksek olan kişiler için de "yeteri kadar" kavramı değişecektir.
Bahsi geçen konular tamamiyle zorunlu ya da tercihe bağlı durumlar. Ancak bunların haricinde de bir saptama yapmak gerekirse; geçtiğimiz 10 yıl içerisinde maddi kaynaklara (kredi vs) ulaşmada getirilen kolaylıklar ve tüketim üzerine büyüme konusundaki devlet politikası malesef biz vatandaşları da lüks tüketimden vazgeçememe noktasına getirmiştir. Her zaman verilen örnek olan asgari ücretle çalışan birinin 3000-TL lik telefon kullanmak istemesinde olduğu gibi. İnsan doğasında, alıştığını kaybetmek istememe durumu olduğundan bu sefer de daha fazla çalışma isteği-zorunluluğu ortaya çıkıyor.
Sonuç olarak tercihlerimize ve zorunluluklarımıza bağlı olarak bana "yeten", bir başkasının "yeteni" ile mukayese edilmemeli her ne kadar birbirinin sebep-sonucu olsa da. Devlet-hükümet politikası, sistem vs. tartışmak istersek orası başka bir mecradır.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AdReNaLiNe -- 6 Ekim 2017; 11:45:36 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: misafir sevmeyen adam
Asgari ücreti adam ballandıra ballandıra savunuyor köleliği savunuyor. Ulan bu ücretler ülkede kurulmuş olan modern kölelik sisteminin insanlara yaşamaması için verdiği yavaş ölüm ücretidir,birden öldürmez yavaş yavaş öldürür..
Aslında insan emeği meta değildir. asgari ücretle işçi çalıştırmayı hiç bir kapitalist tercih etmez sıfır ücretle çalıştırmayı tercih eder. pratikte bu mümkün olmazsa sıfıra en yakın çalısmayı kim kabul ederse onu tercih eder. ve malesef devletler köleci çakallardan milleti korumak için böyle bir alt sınır belirlemek zorunda.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: ne diyorum
quote:
Orijinalden alıntı: misafir sevmeyen adam
Asgari ücreti adam ballandıra ballandıra savunuyor köleliği savunuyor. Ulan bu ücretler ülkede kurulmuş olan modern kölelik sisteminin insanlara yaşamaması için verdiği yavaş ölüm ücretidir,birden öldürmez yavaş yavaş öldürür..
Aslında insan emeği meta değildir. asgari ücretle işçi çalıştırmayı hiç bir kapitalist tercih etmez sıfır ücretle çalıştırmayı tercih eder. pratikte bu mümkün olmazsa sıfıra en yakın çalısmayı kim kabul ederse onu tercih eder. ve malesef devletler köleci çakallardan milleti korumak için böyle bir alt sınır belirlemek zorunda.
Doğru..
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Bir sürü mesaj yazılmış.
Hepsini okuyacak vaktim yok, gerek de yok.
Konuyu açanla aynı kafada olanların ortak özelliği tembelliklerine çeşitli savunma mekanizmaları geliştirmektir.
Yan gel yat, hiç bir şey üretme, kendin ile olan sorunlarını da
"oww yeaaa sistemin kölesi olmam, bu paraya kölelik yapmam, çekecem gidecem bu ülkeden yeaaaaa !" diye örtmeye çalış. -
quote:
Orijinalden alıntı: sistemli adam
Bir sürü mesaj yazılmış.
Hepsini okuyacak vaktim yok, gerek de yok.
Konuyu açanla aynı kafada olanların ortak özelliği tembelliklerine çeşitli savunma mekanizmaları geliştirmektir.
Yan gel yat, hiç bir şey üretme, kendin ile olan sorunlarını da
"oww yeaaa sistemin kölesi olmam, bu paraya kölelik yapmam, çekecem gidecem bu ülkeden yeaaaaa !" diye örtmeye çalış.
Tabi tabi sen kendini böyle kandır
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Dilenen insanlardan nefret ederim ancak 1 aylık kazançları 10-15 bin tl yani orta düzey ik veya genel müdür den fazla hal böyle olunca bu sistemi savunanların aklından şüphe etmemek mümkün değil!
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: sistemli adam
Bir sürü mesaj yazılmış.
Hepsini okuyacak vaktim yok, gerek de yok.
Konuyu açanla aynı kafada olanların ortak özelliği tembelliklerine çeşitli savunma mekanizmaları geliştirmektir.
Yan gel yat, hiç bir şey üretme, kendin ile olan sorunlarını da
"oww yeaaa sistemin kölesi olmam, bu paraya kölelik yapmam, çekecem gidecem bu ülkeden yeaaaaa !" diye örtmeye çalış.
Sen hak yiyenleri,torpille işe girenleri,girdirenleri,ülkenin parasını çarçur edenleri,milyonlarca suriyeliyi ülkeye alıp,etnik,toplumsal sorun ithal edenleri destekleyen pişkin bir akplisin.O yüzden üç kuruş için yapılan köleliği de,bu düzeni de savunacaksın elbette.Sen boyun eğen,hiçbir uygulamaya,eyleme ses etmeyen köleler istiyorsun.Bu çarkın içine girmemek için diretenlere olan kinin,öfkenin nedeni de bu.Neden bana ve benim sahiplerime boyun eğmiyorsunuz,neden bu çarkın içine girmiyorsunuz,neden yapılanlara ses ediyorsunuz.
-
Aslinda haklisin bazi aptallar dalga gecmis mesela gelismis ulkelerin cogunda calisma saatleri iyi ve maasi guzel,burda 12 saat kole gibi calis sonra 1400 tl maaş.
< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı > -
quote:
Orijinalden alıntı: misafir sevmeyen adam
Sen adamı boşver kendi sefil Hayatına bak.
Sefillik sende hacı abi çok şükür iyi bir işim vede gelirim var. Sevmiyorsan çalışmazsın uğraşmazsın hayatın boyunca. Da kim aç karnını doyuracak havadan para verenin olacak mı? Kölelikmiş hadi yiyorsa büzüğün çalışma
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
