''CASSETTE DECK'' kullananlar ve meraklıları ! (13. sayfa)

Özlemişiz hocam pikap bölümünden sonra burada da görmek güzel oldu sizi. 2 kafa giriş seviyesi deck'ten 3 kafa güzel bir deck'e geçince ben de bayağı farklara şaşırdım. Ekolayzır ile aldığım sesi yeni aldığımda ekolayzırsız alıyorum hiç kullanmak bile istemiyorum şimdi ekolayzırı :) Bu deck şu an satılsa almam imkansız diye düşünüyorum dinlerken bu bile güzel bir olay benim için.

Bana deneyimlerinizle , tecrübelerinizle gelin arkadaşlar.  Lafla peynir gemisi yürümez , tezlerinizi ispatlamaya çalışın. Bü yüzden bilim ve teknoloji var. Gerçekten milletimizin görsel algılama konusunda bi problemi olduğunu düşünüyorum (ben de dahil) o yüzden fotoları biraz daha büyük koyacağım. Lütfen siz de yaptığınız kayıtların spektrogramlarını paylaşın o zaman konuşalım boş yapmayalım. Hatta yakınlardaysanız gelin evime bütün testleri beraber yapalım , sohbet edelim , müzik dinleyelim , çay , kahve , bira.. 

( Üst resim üç kafa alttaki tek kafa.) Fizik affetmezse matematik te affetmez. 

İlerleyen günlerde aynı şarkıyı Plaktan , Cd'den , Md'den (Mdlp2 , Mdlp4 ve kayıpsız) , Dat'dan , ve Kasetçalardan (1 , 2 ve 3 kafa) kaydedip spektrogramları paylaşacağım. Üstteki mesajda bahsetmeyi unutmuşum rakı da var.  

Kaset deck’in veya herhangi bir teyp cihazının frekans tepkisini ölçmek istiyorsanız analog test bandı kullanır ve cihazın ses çıkışını ölçersiniz.

Eğer analog sesi bilgisayarınızda dijitale aktarıp işlenmiş sinyali bir spektrum üretici yazılımına verirseniz hatalı neticeler elde etmeniz olası.

Bu tür frekans tepkisi ölçümleri, tüm ölçüm cihazlarına haiz laboratuvarlarda yetkin kişilerce yapılmalı.

Ben kendi çapımda bişeyler yapıp paylaşmaya çalışıyorum. Doğru veya yanlış tam ya da eksik olması tabiki de muhtemel. Siz de bişeyler yapın , uğraşın test edin paylaşın arkadaşlar. Söylediklerinizi birşeylere dayandırın. Görsel olur video olur elle tutulur gözle görülür bişey olsun ortada. Benim odam kendi laboratuvarım. Kendi çapımda eğleniyorum .

Bir şeyler yapın arkadaşlar demişsiniz...

Benden birkaç örnek:

Class A stereo güç amfisi:

https://i.postimg.cc/tgtJPvWY/Image00004.jpg

https://i.postimg.cc/ZqFPRcqL/Image00007.jpg

https://i.postimg.cc/Pqzcj1sg/Image00008.jpg

https://i.postimg.cc/fbfwr3HL/Image00100.jpg

Phono preamp:

https://i.postimg.cc/GpPbK4Fz/Image02.jpg

https://i.postimg.cc/FKbJSs7X/Image03.jpg

https://i.postimg.cc/Jh3Ph88G/Image04.jpg

https://i.postimg.cc/8CBggxnb/Image05.jpg

3-Yollu hoparlör:

https://i.postimg.cc/PqzXRFR2/Dekopaj-2.jpg

https://i.postimg.cc/9fPK23Vw/mid-tweeter-panel.jpg

https://i.postimg.cc/zfwSv8y5/sd-900-11.jpg

https://i.postimg.cc/h4Vzw8S9/SD900-Mk-II.jpg

JLH kulaklık amfisi:

https://i.postimg.cc/yNyj66wg/Image00002.jpg

Isı kontrol cihazı:

https://i.postimg.cc/prZDMK2x/Image100.jpg

https://i.postimg.cc/8PpRBXHC/Image106.jpg

https://i.postimg.cc/ZYHVrQPc/Image108.jpg

Merhaba hocam,

Bu kafa işi biraz karışık. Zamanında bu işlerin teorik kısmına çok eğilmiştim ama şimdi o bilgilerin çoğu unutuldu tabii. Yıllardır ilgilenmiyorum ve daha kötüsü muhteşem bir lab test arşivimi çok yer kaplıyor diye çöpe atmıştım. Şimdi öyle pişmanım ki.

2 kafa dekle 3 kafa dek arasındaki farkı ölçmek çok kolay değil, bu biraz laboratuvar işi. Karşılaştırmanın sağlıklı olabilmesi için öncelikle aynı markanın aynı serisinin 3 ve 2 kafa deklerini kullanmak en mantıklısı. ikincisi, manuel kalibrasyon yerine varsa deklerin otomatik kalibrasyonlarını kullanmak daha iyi. Üçüncüsü üreticinin önerdiği marka ve model kaset kullanmak ve hatta o modelin ferrik, cro2 ve metal versiyonlarının tümünde denemek gerekir çünkü gerçekten sonuçlar kaset tipine göre değişebiliyor.

Ama bence en önemlisi müzik yerine "pink noise" tabir edilen sinyali kullanmak çünkü her bir şarkının enerji spektrumu farklı. Bazı şarkılar yüksek frekanslarda zayıf olurken bazıları baslarda zayıf olabiliyor yani şarkılar bir dekin kafasının tüm potansiyelini ortaya koyabilmekte yetersiz kalabilirler.

Bende yeterince waw ve FLAC formatında "pink noise" dosyası var, istersen gönderebilirim.

Son olarak bir bilgi vermek isterim. Bang & Olufsen 1982 veya 1983 yılında Dolby HX Pro yu ilk kez kullanan Beocord serisi kaset dekleri çıkardı. Becord 9000-5000 serisi. TOTL olan Beocord 9000 bu güne kadar üretilmiş en iyi 5-10 dek arasında sayılabilir, o kadar mükemmel bir dek. Bu dekten niye söz ediyorum biliyor musun? Bu dek 3 kafa. Evet 3 kafa ama monitor özelliği yok!

Peki monitor özelliği yoksa niye 3 kafa yapmışlar bu deki? Ayrıca 3 kafa olduğu halde monitor özelliği olmayan başka dekler olduğu gibi 3 kafa makara deklerin çoğunda monitor özelliği yoktur ki 3 kafa teknolojisi kaset deklere makara deklerden geçmedir.

Bunun teknik bir açıklaması var ama burada yazmak için çok uzun. 3 kafa deklerin temel esprisi 2 kafa deklere göre playback te daha yüksek frekanslara çıkabilmeleri ama çoğu müzik türünde çok fazla yüksek frekans enerjisi yoktur, zaten en yüksek frekanslı enstrumanlardan olan davul simbali ve hi-hat denilen ayak zili 5 khz civarında ses verir ama bunların 2., 3, vb. harmoniklerinin 20 khzin üzerine çıktığı bilinmektedir. Sorun şu ki insan kulağı çocukken ve ergenken 20 khz e kadar duyabilirken, 20-25 yaşından itibaren yüksek frekans işitme kaybı başlar ve 40'ından sonra 15 khz in üzerini duyamayız. Ben geçen sene yaptığım internet testinde 13 khz den sonrasını duyamadım. Gerçek bir KBB audiometirinde ölçtürsem belki 10 khzi bile duyamayabilirim.

Yani pratikte 3 kafa deklerin playback esnasında biraz daha yüksek frekanslara çıkabilmeleri çok da anlamlı değil. Çoğu müzik enstrumanı 200-3500 khz arası ses üretir.

Ben dek bakımından ve tamirinden hiç anlamam. Bütün bildiğim arasıra kafayı, kapstanı vs. alkol ile temizlemek ama bir ara manyetik kayıt teknolojisinin teorisine kafayı çok takmıştım, bilgilerim oradan. Dekten gelen yumuşak analog sesi çok beğeniyorum. CD çalar ve dijital ses bana çok metalik, sert ve yorucu geliyor. Kaset dekten gelen ses aynı plaktan gelen sese benzer kadife gibi. baslar rahatsız edici değil ve tok. Tek sıkıntı zeminde yer alan hışırtı, o da yeterince gürültülü müziklerde belli olmuyor zaten.

Bir CD'de S/N oranı bit başına 6 dB civarındadır. O da kabaca 96 dB gibi bir şey yapar. Bir dekin ferrokrom kasette S/N oranı 58-60 dB civarındadır ama mesela DBX ile bunu 90 dB'e kadar çıkarmak mümkün. yani yeni veya yıpranmamış bir kaset dekten CD kalitesine yakın ses almak mümkün, özellikle metal kasetlerle. Bunlar işin teorik kısmı, pratikte her şeyi kulak belirliyor.

Bana göre 30 yıllık deklerde 2 kafa ile 3 kafa arasında ses farkını kulakla anlamak mümkün değil. Hele benim yaşımda olanlar için imkansız. Anlaıyorum diyene şüphe ile yaklaşırım.

Hülasa, 3 kafa dekin esas esprisi monitor özelliğinden çok "high frequency resolution power" olayıdır (sen ingilizce biliyorsun diye öyle yazdım -daha iyi anlaşılsın diye). Dedike bir okuma/playback kafası teorik olarak çift amaçlı bir kafaya göre yüksek frekansları daha iyi çözer denilmektedir. 3 kafalı bir dekte okuma kafasındaki manyetik yarık 0,8-1 mikron civarındayken, 2 kafalı bir dekte 3 mikron civarındadır.

Her double dek değil ama bazı az çok kaliteli double dekler bir taraf hem kayıt hem playback için, diğer taraf da sadece playback için kullanılacak şekilde imal edilmiş. Böyle bir deke denk gelirsen kafalarına bir göz atmanı tavsiye ederim. Sol taraf 2 kafa (kayıt/okuma), sağ taraf tek kafa (okuma). Sağ taraftaki kafanın yarığının jilet gibi ince olduğunu, sol taraftaki kayıt/okuma kafasındaki yarığın ise daha geniş olduğunu görebilirsin eğer dek kalitesiz ucuz bir dek değilse. Bunlar 2 ve tek kafalı dekler olduğu halde böyle. Yani 3 kafa olmadığı halde kayıt ve okuma kafaları farklı.

Ayrıca 3 kafa deklerde auto-reverse özelliğini kullanmak kafalar arasında azimuth farkı olabileceğinden bir sorun. Buna rağmen üreticiler 3 kafa auto-reverse dek yapmakta ısrar ettiler çünkü pazarlma için broşürlerinde 20 Hz- 22 Khz yazmak havalı oluyor, sattırıyordu.

Bunun teknik açıklaması kafanın manyetik fluxu ve kaset akma hızı ile ilgili. Detaylı bir konu, girmiyorum ama internette az da olsa bunla ilgili kaynak bulabileceğini düşünüyorum.

Saygılar hocam.

Süper ellerinize sağlık. Üretmek gerçekten harika.

"Bana göre 30 yıllık deklerde 2 kafa ile 3 kafa arasında ses farkını kulakla anlamak mümkün değil. Hele benim yaşımda olanlar için imkansız. Anlıyorum diyene şüphe ile yaklaşırım."

Kemal abi ben de tam bunu kastediyorum zaten. Durum tek kafalarda da aynı bence kulak ile anlamak imkansız gibi birşey. Kaset bandı teknolojisi zaten belli . İstediğiniz kaseti kullanın belirli bir khz değerini hiçbir şekilde geçmiyor. Bu yüzden değil mi mp3 yerine flac tercih ediyoruz , cd veya plak dinliyoruz kişisel zevkimize göre.

2 Kafa ile 3 kafa teyp farkını freedomfighter arkadaşımız kulakları ile gayet iyi fark etmiş.

Demek ki fark çok küçük, ihmal edilebilir düzeyde değil.

Kaldı ki hi-fi konusu, küçük farklar için büyük bedeller ödenmesi gerektiği bilinen bir konu.

İnsanlar yaşlandıkça özellikle tiz seslerde kulağın duyma yetisi azalıyor.

Yaş konusu kişiden kişiye değişebilir.

Bazı çevresel koşullar da bunu etkiliyor.

Örneğin, dalgıçlık sporu ile ilgilenenlerde bu kayıp çok genç yaşlarda başlıyor.

Dalgıçlık yapıp da birkaç kHz’nin üzerini duymayanlara şahit oldum.

Başka bir faktör kulakta kirlilik söz konusu olabilir.

On yılda bir kulak-burun-boğaz uzmanına muayene olmakta yarar var.

Kirlenme varsa kulağın yıkanması ile eski duyma yetisine ulaşanlar var.

Bu konu bana başımdan geçen eski bir olayı hatırlattı...

Tanıdığım değerli bir fizik öğretmeni evinde Philips kaset teyp kullanıyordu.

Bu o tarihlerde çok satılmış bir üründü...

Kendisi müzik enstrümanlarının verebileceği en yüksek frekanslı sesin 5 kilohertz’i geçmediğini, dolayısı ile bir cihazın bunun üzerindeki frekansları verebilmesinin bir önemi olmadığını söylemişti.

Yanıldığı konu, dediği doğru olmakla birlikte enstrümanların verdiği ana frekansın dışında, her enstrümanın karakteristik ses özelliğini belirleyen ve çok üst frekanslara uzanan armonikleri olduğu idi. Bu armonikler her ne kadar daha düşük seviyede olsa dahi kulaklarımıza çok önemli bilgiler iletir.

Evet hocam, bu 3 kafa 2 kafa mevzusunun pratik yanı monitor özelliği ki ben bu özelliği gayet kullanışlı buluyorum. Bunun ötesinde 3 kafa 2 kafa neselesi daha çok teorik bir mesele.

Her şeyden önce konuştuğumuz cihazların en yenisi 25 yıllık. Üzerine kayıt yaptığımız kasetler de öyle. Bu cihazların ilk günkü kondisyonlarında olduğunu ya da karşılaştırılan deklerin aynı kondisyonda olduğunu sanmak büyük bir yanılgı.

İkincisi her dek üreticisi cihazını referans bir kasete göre kalibre ediyor ve o referans kaset kullanılarak alınmış frekans tepkisi sonuçlarını yayınlıyor. Örneğin Nakamichi kendi referans kasetlerini kullanırken bazı üreticiler Philips'in, Basf'ın ya da TDK'nın referans kasetlerini kullanıyor ve haliyle en iyi frekans tepkileri o referans kasetlere göre üretilmiş kasetlerle elde ediliyordu ama kaset çağının son yıllarında referans kaset kullanımı işi cıvıdı çünkü kaset üreticileri IEC referanslarının dışına çıkan formulasyonlar denemeye başladılar. Böyle olunca da örneğin bir markanın Type I kasedi, diğer markanın Type I kasedini bire bir tutmaz oldu (kimi ferrichrome, kimi ferricobalt vs.) ve broşürlerde verilen frekans tepkileri önemini yitirmeye başladı. Özellikle metal kaset formulasyonlarında bir standarttan söz etmek neredeyse imkansızlaştı. Bu neye yol açtı? Mesela Philips referans kaseti için bias, eq ve hassasiyet seviyeleriyle DIN 0 ve Dolby 200 ve 250 nWb/m değerlerini veriyor. Üreticiler de buna uygun dek üretiyorlar ve böylece dekten deke az çok bir standart oluşuyordu ama kaset üreticileri IEC'nin belirlediği standartlardan daha fazla MOL, daha az hışırtı, daha geniş bir frekans tepkisi elde etmek amacıyla sapmaya başladılar. Zaten deklerde otomatik kalibrasyon özellikleri de esasen bu yüzden ortaya çıkmaya başladı. Böyle olunca da dekleri standart bir kasede kalibre etmek baş ağrıtıcı bir iş haline geldi. O yüzden bir dek bir marka model kasetle iyi sonuç verirken bir başka marka modelle daha vasat sonuç verir oldu. Bias ayarlanabildiği için sorun değildi ama IEC 2 tip equalizasyon belirlemişti 70us ve 120us. İşte bazı teyp formulasyonları ne 70 ne de 120'lik eq eğrilerine uymuyordu ama deklerde ara değer eq yoktu.

Bu hikaye çok uzar. uzatmak istemiyorum.

Üçüncüsü, 3 kafalı bir dekin kayıt kafasıyla okuma kafası arasında azimuth ve zenith farkı zamanla oluşabiliyor. Akai bunu önlemek için ortak housing kullanan amorf kafalar üretmişti zamanında. Neyse, eğer azimuth farkı oluşmuşsa dek kendi kaydını iyi okuyamaz hale gelebiliyor. 2 kafalı deklerde bu sorun yok.

Dördüncüsü, auto-reverse 3-kafa deklerde azimuthu sabit tutmak ciddi bir mühendislik sorunu. Nakamichi bunun için NAAC denilen otomatik azimuth düzeltme sistemini Dragon dekinde kullandı. Benzer bir sistemi Marantz da MAAC adıyla SD-930 dekinde kullandı. Nakamichi bu sorun yüzünden daha da ileri gidip kafayı döndürmek yerine kasedi döndüren RX serisi dekleri geliştirdi. Amaç 3-kafa auto-reverse deklerin zamanla artan yüksek frekans kaybını telefi etmekti.

Beşincisi, günümüz insanının kulağı yüksek frekanslara gerçekten çok hassas değil çünkü eski insanlara göre çok gürültüye maruz kalıyoruz. Trafik gürültüsü, korna gürültüsü, iş makinesi gürültüsü, fabrika gürültüsü vb. Ayrıca gürültülü müzik dinleme, kulaklıkla yüksek volümlü müzik dinleme akustik travmaya yol açıyor ve yüksek frekans işitme kaybı katlanarak artıyor. Ben gençliğimde walkmanle yüksek sesle sürekli hard rock dinlediğim için yüksek frekans işitme kabiliyetimi kaybetmişim, 28 yaşında yaptırdığım odiometre testlerinde acı gerçeği KBB doktoru söylemişti bana.

Altıncısı,bir dekte yalnızca kafa önemli değildir, kafayla birlikte elektronik de çok önemlidir. Ben yıllarca kaset dek modellerinin lab testlerini takip ettim. Lab testlerinde mükemmele yakın frekans tepkisi veren 2 kafa dekler olduğu gibi vasat kalan 3 kafa dekler de vardı. Yani kategorik olarak her 3 kafa dek 2 kafa deklerden iyidir demek doğru değil. Bazı 2 kafa dekler bazı 3 kafa deklere nazaran yüksek frekasnları gerçekten daha iyi çözebiliyor (mesela 3 kafa dekte Dolby HX Pro yoktur ama 2 kafa dekte vardır).

Dahası, 3 kafalı bir dekin kayıt kafası daha güçlü bir manyetik akı için 6 mikrona kadar geniş olsa bile, optimum bias seviyesi ve optimum amplifikasyon seçilmemişse, 3 mikron yarığa ama optimum bias seviyesine sahip bir kombine kafadan daha yüksek MOL ile yüksek frekansları kaydedemeyebilir

Velhasılı bu 2 kafa 3 kafa işi çok su kaldırır. Teorik olarak yani kağıt üzerinde 3 kafa dekin 2 kafa dekten her zaman daha iyi yüksek frekans çözmesi beklenir ama pratikte bu her zaman böyle değildir. Mesela Sharp'ın ucuz yollu Optima serisi dekleri 3 kafa bile olsalar kaliteli bir 2 kafa dekten iyi değildirler.

Son olarak, ben bariz fark ediyorum gibi kişisel ve öznel anekdotlar pek bir şey ifade etmezler. sahada yapılmış belki yüzlerce "double-blind" testler var. Bir çok testte plasebo etkisi veya psikolojik etki bariz görülmüş durumda. Arada fark olmadığı halde fark olduğunu iddia eden bir çok denek görüldü. Aynı şey farklıymış gibi dinletilerek evet farklı diyen denekler görüldü.

Bariz fark ediyorum diyen birinin karşılaştırdığı deklerinin durumu, kondisyonları, kaliteleri ne? Elmayla armudu mu kıyaslıyor, elmayla elmayı mı kıyaslıyor? Neyi dinledi de bariz fark gördü? Hangi protokole ya da prosedüre uyarak kayıt yaptı? Nasıl kayıt yaptı? hangi kasede kayıt yaptı? Kayıt yaptığı kaset 2 kafa dekin "recommended" listesinde yer alıyor muydu? ve daha böyle bir çok parametre...

Böyle onlarca değişkenin mevcut olduğu şartlar altında kişisel/öznel anekdotlar bir şey ifade etmezler. Gerçek testler laboratuvarlarda ve müzik kullanılarak değil - çünkü müzik dinamik ve değişken/homojen olmayan kompozit bir sinyaldir - pink noise/brown noise/white noise vs. sinyaller kullanılarak yapılır.

Kişisel fikrim sadece çocukların, ergenlerin veye 20 yaş civarı gençlerin aradaki farkı belki hissedebileceği yönünde. Onun dışında örneğin benim gibi en fazla 10-12 khz duyan bir adam 18 khz e kadar çözen 2 kafa bir dekle 20 khz e kadar çözen 3 kafa bir dek arasındaki yüksek frekans farkını nasıl ayırt edecek? Mümkün mü?

Edit:

Yüksek frekanstaki farkı anlamak pek mümkün olmayabilir ama sesteki berraklık, duruluk, ferahlık, basların ve tizlerin tonalitesi ile tokluğu, sesin ve sahnesinin derinliği, midlerin aslına uygunluğu vb. gibi müzikal kaliteyi etkileyen bir sürü unsur var. Adil ve eşit şartlarda yarıştırılan 2 dek arasında böyle farklar varsa, insanlar bunu öznel olarak yüksek frekanslar daha iyi şeklinde algılayabilir. Yani bir dek diğerinden daha iyi ses veriyor demek, yüksek frekansları daha iyi çözüyor demek değildir. Bunda kafalar kadar kafaları besleyen elektroniğin ve mekaniğin de önemi büyüktür. İş sadece kafayla çözülüyor olsaydı bütün 3 kafalı dekler eşit ses verirdi ama değiller. Nakamichi'yi Nakamichi yapan, Tanderg'i Tanberg yapan, Revox'u Revox yapan sadece kafaları değildi. Yukarıda sözünü ettiğim Bang & Olufsen Beocord 9000 3 kafayı sadece yüksek frekansları daha iyi çözsün diye değil, kendi otomatik kalibrasyonunun düzgün çalışması için de kullanıyor örneğin. Yine bir örnek Technics'ten. technics'in tartışılır ama belki de en iyi deki 1978 yılında çıkardığı RS-9900US modelidir. Technics bu modelde 3 kafayla, çift kapstanla, direct-drivle yetinmemiş, transport ve amfi/prosesör katlarını ayrı kasalara yerleştirmiş, aynı günümüzde yüksek kalite Cd transportlarda olduğu gibi ve en yüksek kalitede elektronik bileşenleri kullanmış. Sadece 3 kafa bir deki iyi yapmaya yetseydi, Technics bu zahmete neden girmiş olsun ki?

Edit 2:

Aşağıya çoğu müzik aletinin hem ana frekanslarını hem de harmoniklerini veren bir grafik koyuyorum. Grafikte görüleceği üzere 17 Khz'in üzerinde kayda değer, dikkate alınacak bir müzikal enerji yok. Bu nedenle bir dek yüksek frekansları 20 Khz e kadar çözebilirken diğerinin 22 Khz e kadar çözebilmesi pek anlamlı bir avantaj değil. Aksini iddia edenler var, 20 khz'i aşan frekansların 20 Khz altındaki sesin kalitesini olumlu yönde etkilediğini iddia edenler var ama bu iddiayı kanıtlamak hemen hemen olanaksız çünkü bu bir algı meselesi ve algıyı fiziken ölçmek mümkün değildir.

Not: Kırmızılar ana notalar, sarılar da harmoniklerdir.

2 kafada görülen 2 aadet kafanın 1 i silme diğeri hem okuma hem yazmadır. 1 kafa da ise sadece okumadır. Ben mi yanlış biliyorum acaba?

Silme kafası ayrıdır. 2 kafalı deklerde 1 kafa silme kafası, diğer kafa hem okuma hem yazma kafasıdır. Aşağıdaki şekil 3 kafalı bir Nakamichi CR-7A transportuna aittir. "Erase head" yazan silme kafasıdır. "Playback head" yazan çalma/okuma kafasıdır. Hemen onun bitişiğindeki ayrı bir kasa içinde duran "Record head" de kayıt kafasıdır. Sarma makarası dönerken sıralama şu şekildedir: Manyetik şerit önce silme kafasının üstünden geçer ve silme kafası manyetik bilgiyi siler, ardından kayıt kafasının üstünden geçer ve kayıt kafası kayıt yapar. Hemen sonra gelen bitişiğindeki çalma kafası da kaydı çalar. kayıt ve çalma arasında monitor düğmesiyle anlık geçiş yapılarak kayıt kalitesi kontrol edilebilir.

Aynen öyle.

Arkadaşlar merhaba. 5 adet kayıt yaptım . Orijinal plak kaydı , rotary kafa , 1 kafa , 2 kafa ve 3 kafa . Bunları karışık olarak A-B-C-D-E şeklinde yükledim. Şimdi kulağı kuvvetli arkadaşlardan ricam eğer mümkünse bi dinlemeleri. Eğer ayırt edebilen varsa da lütfen paylaşsın. Ona göre KBB'den randevu alacağım.  

soundcloud

E

https://soundcloud.com/toughguy77/e-1/s-HcdDDO9PyUH?si=a47be144f2024928b03f79885bf9250b&utm_source=clipboard&utm_medium=text&utm_campaign=social_sharing

soundcloud

B

https://soundcloud.com/toughguy77/b-1/s-sJbYxmOvIec?si=a47be144f2024928b03f79885bf9250b&utm_source=clipboard&utm_medium=text&utm_campaign=social_sharing

soundcloud

D

https://soundcloud.com/toughguy77/d-1/s-LzgOFPFyraF?si=a47be144f2024928b03f79885bf9250b&utm_source=clipboard&utm_medium=text&utm_campaign=social_sharing

soundcloud

A

https://soundcloud.com/toughguy77/a-1/s-oa9k2fnjkfB?si=a47be144f2024928b03f79885bf9250b&utm_source=clipboard&utm_medium=text&utm_campaign=social_sharing

soundcloud

C

https://soundcloud.com/toughguy77/c-1/s-8iGNGzLLS16?si=a47be144f2024928b03f79885bf9250b&utm_source=clipboard&utm_medium=text&utm_campaign=social_sharing

Ben yüksek frekanslarda bir fark hissedemedim ama tabii benim kulaklar iç güveysinden hallice. Kulağı zarar görmemiş gençlerin fikirlerini almak lazım.

Ne var ki, ben kolay kolay hiç kimsenin yüksek frekanslardaki farkı anlayacağını sanmıyorum çünkü zaten gerçekte fark da olmayabilir. Neden?

1. Sezenin şarkısındaki enstrumanlar ve notalar mesela en fazla 16 Khz e kadar çıkıyordur ama hemen tüm hifi dekler bu frekansları çözer.
2. Testte kullanılan tüm dekler yüksek frekansları çözme konusunda benzer performanstadır.

Konumuz yüksek frekanslar olduğu için birinin sesi diğerlerinden daha iyi gibi değerlendirmeler konumuzun dışında kalmak zorunda.

Selam dostlar Pioneer set buldum tertemiz adeta kutudan yeni çıkmış gibi, orjinal dolabı ve kumandası ile beraber. Setin parçalarını tek tek yazayım alınır mı alınmaz mı, bilginiz varsa mutlaka yorumunuzu bekliyorum.

Turntable - PL-Z460

Tuner - F-Z460L

Equalizer - GR-Z460

Amfi - A-Z360

Disc - PD-Z560T

Kaset- CT-Z360WR

Hoparlör - S-Z360

Fiyatı uygunsa alınır ancak "audiophile" mertebesinde bir sistem değil tabii. Yani Pioneer'ın en üst modelleri değil. Modellemede orta veya orta-alt seviyede yer alan bileşenlerden oluşuyor dek.

Fakat tatmin edici hifi ses verir mi? Yanında gelen hoparlörleri bilmiyorum ama iyi bir hoparlör setiyle bence verir.