Eski MİT Müsteşarı Cevat Öneş'in Açıklamalarına katılıyormusunuz?

quote:

Cevat Öneş CNN Türk'te yayınlanan Ankara Kulisi programında Fikret Bila ve Murat Yetkin'in sorularını yanıtladı.

İşte Öneş'in sözleri:

"Türkiye'nin barıyşa ihtiyacı var. Kürt sorunu nedir diye baktığımızda 80 yıllık süreçte bu sorunu çözemedik. Sorun yüzde 60 psikolojiktir.
Sorun 80 senedir devam ediyorsa 20 yılda büyük kayıp verilyorsak ve hala işin içinden çıkamıyorsak günümüzün şartlarıyla Türkiye'nin geleceği için yeni politikaların ve yeni yönelişlerin belirlenmesi lazım".

Murat Yetkin'in af girişimlerinin sonuç vermediğini hatırlatması üzerine Öneş,

"Ortak bir dilin yaratılması lazım. Resmi görevliden sivil uzantıya kadar herkes söylediklerine dikkat etmeli. Bütünlük içinde gördüğümüz zaman barışın istenildiği ortaya çıkıyor." diye cevap verdi.

Fikret Bila, PKK'nın eşit iki uluslu tezini hatırlattı. Öneş bu soruya "Çağımız nereye gidiyor? Çağımız İnsan haklarına demokrasiye doğru gidiyor. Geldiğimiz noktada cumhuriyetin kuruluşunda herkesin katkısı oldu. Türkiye'nin koşulları Türk-Kürt ayrılığını getirmez. Bu konuda şeffaflık yok. Demokrasinin yeterli olmamasından kaynaklanılor. Bir empati yapılarak katı yaklaşımların hemen görüyeceği inancındayım." dedi.

Yetkin'in "Ortak dile vurgu yapıyorsunuz, Bu nasıl kurulacak? Toplumda bunun ortasını bulacaklar var mı?" sorusuna Öneş,

"Her türlü şiddeti ve ayrımı reddediyorum. Ben o konferansta yetersizlikler ve olumsuzluklarla karşılaştım ama fotoğrafın bütününde çözüm için güçlü emareler vardı. Diyaloğun başlatılması için neden vardı. Toplumsal taleplerle oluyan siyasi iradeler çözümü getirir. Demokrasinin evrensel değerleri ve hukuk devleti altında oluşacak siyasi irade içinde sorunun çözüleceği inancındayım."dedi.

Yeni devlet anlayışını açın önerisine karşılık Öneş, "Çağdaş demokratik yapı" ile cevap verdi.

Somut öneriler söyleyin diyen Bila'ya "Bunların yapılabilmesi için toplumsal altyapının hazırlanması gerekli. Diyalog ve empati olmalı. Siyasi iradenin ortaya çıkması ve güven vermesi gerekli. Bölünme korkusunun ortadan kaldırılması lazım. Türkiye'nin potansiyeli güçlüdür. Ne mutlu Türküm diyen sözü esasında soya doyanmayan bir ifadeye dayanır. Anayasa ile niçin herkesi kucaklamayalım?"

"Bu bölünme korkusu ile nasıl başa çıkılır?" sorusuna Öneş, "siyasi irade ve proje eksikliği, iç politikanın istismarı var. Ortaya çıkan toplumsal talepler siyaseti de etkileyecektir." diye karşılık verdi.

Devletin bölünme tehdidi söyleminin yanlış olduğunu belirten Öneş, "Bu tehditler olacaktır ama sonuçlardır. Asli unsurlar değil. O halde Türkiye tehditlerini sonuçlar üzerinden değil sebepler üzerinden gitmeli.

Dağılan Osmanlı'nın devamıyız. Kurtuluş Savaşı'nda anti emperyalist bir savaş ile bağımsızlığımızı kazandık. Cumhuriyetin kuruluşunda bir hata yok. Ancak 1938 yılından sonra uygulanan politikalar bizi bugünlere getirdi."

İsyanlar ve Kürt siyasi hareketinin yabancı devletler tarfından yönlendirilmesi özerklik ve bağımsızlık taleplerini etkilemiştir. Bölgenin feodal yapının kırılamaması ve değiştirilememesi bugünkü sonuçları hızlandırmıştır.

Çağdaş bir entegraesyon olmadı. Orada devletin yetersizliği ile karşı karşıyayız. Bugün Türkçe konuşamayan kadınların sorunu varsa. Türkçeyi öğretememişsek bu bi sorundur. Geri kalmışlık devam ediyorsa bu bir sorundur. Feodal yapı kırılamamışsa bu da sorundur.

Ben Kürdüm diyenlere karşı inkar politikası geliştirirseniz ayrıştırma da beraberinde geliyor. Türkçenin temel dil olduğu tartışılmaz. Ana dilin konuşulması meselesi geliyor. Eğitim dili olarak kullanılması devletin imkan ve kabiliyetleri ile ilgili. Bu uzun vadede Türkiye'nin gelişmişliğine katkı yapabilir. Akılcı olacağız ve bireysel hakları en sonuna kadar eşit bir şekilde kullanmalıyız.

20. ile 21. yüzyıldaki ulus devletler farklı. Gelişmelere karşı uyum sağlayan ve değişimin yanında olan ulus devletlerin yanındayım. Kuzey Irak'ta olası bir Kürt devleti Türkiye'yi tehdit etmez.

Irak'ın işgali Saddam'dan kaynaklanan tehdit değildi. Petrol kaynaklarına ulaşma ve petrolün ulaşımına giden yolların denetimi meselesidtir. Dünyadaki güçlerin savaşıdır. Irak'ta etnik yapıya dayandırılan Anayasayı ABD çizdi, oradaki halklar değil.