Şimdi Ara

Evrim ve Tesadüf (27. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
948
Cevap
9
Favori
20.193
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 2526272829
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: insunwetrust

    Ateist arkadaşlar "tesadüfen oldu" demekten çok "bilim aksini söylemedikçe, bilmiyoruz" derler. Ateizmin evrim teorisi ile hiçbir alakası yok. Ancak evrimin dinlerle çeliştiği doğru.


    Evrim teorisinin; türlerin zincir şeklinde çeşitlendiği konusundaki çalışmaları, yaratıcının "evreni ölçüler ve kanunlar üzerine yaratması" ile çelişmeyen ve araştırılması gereken bir konu olduğunu çekinmeden söyleyebilirim... Ama doğal seçilim ve tesadüf gibi hiçbir ispatı olmayan ve asla olmayacak görüşlerin, ve hatta inançların evrimin merkezine koyulması (ki bunu yapan ateistlerin ta kendisidir) evrim teorisinin meşruiyetini gölgelemekte ve evrim teorisini bilim olmaktan çıkarıp bir inanç şekline gelmesine sebep olmaktadır. Bu bağlamda, günümüzde temelleri doğal seçilim ve teadüf (amaçsız rastlantı) üzerine kurulu olan evrim teorisi, tüm inananlar tarafından reddedilmektedir.

    Evrim teorisi (doğal seçilim ve tesadüf temelli), Antik Yunan Filozofları (M.Ö. 600 lü yıllar) tarafından gündeme getirilmiş, ortaya atılmış ve hatta felsefi olarak geliştirilmiş, Darwin tarafından ise, zaten mevcut olan ve doğal seçilim temeline dayalı (ateist temelli) evrim felsefesine bilimsel güçlendirmeler yapılarak yayınlanmış, (tabiri yerindeyse) çalıntı bir teoridir. Evrim teorisinin kaynağı Ateist düşüncedir. Ateizmde yaratıcı inkar edildiği için insanlar, varlıkları açıklamaya çalışmış ve bulabildikleri en mantıklı kılıfın "tesadüf" olduğuna karar vermişlerdir.

    Ateizm, tanrı tanımamak veya tanrının varlığını reddetmek olarak bilinir. Bir insan bir nesneyi tanrı olarak görüyorsa ona ateist diyemeyiz sanırım. Ateist, yaratıcıyı ya kesin reddediyordur ya da varlığını önemsemiyordur. Varlığını önemsememek yanlış anlaşılabilir. Varlığı ile yokluğu bir demek, O'nun büyüklüğünü kabul etmemek anlamına gelir ki büyüklüğünü tanımamak da varlığını tanımamak ile aynıdır. Hatta tanrının varlığını sorgulayan bir insan bile, niyetine göre ateist olabilir. Olmadığını kanıtlamaya çalışıyorsa ona da ateisttir denebilir bence... Bu yazdıklarım sadece benim görüşlerimdir ve bilgi olarak algılanmamalıdır. Ama bir insan ben ateist değilim demeyle işin içinden çıkamaz. Yaratıcı kavramında gri renk olmaz. Ya siyah, ya da beyazdır. Yaratıcı var ise sonsuzluktur ve azameti de sonsuzdur. Aksini düşünen herkes ateisttir.

    Darwin dindardı demek çok yanlış bir tespittir. Kimilerine göre misyonerlik faaliyetleri için, kimilerine göre de yaratıcıyı aramak için çıktığı dünya turunda önceden bildiği veya seyahati sırasında öğrendiği bir antik yunan felsefesini benimsemiş, çeşitli gözlemler neticesinde kendisine çok da mantıklı gelen bu felsefeyi, dönemin modern bilimi ile gözlemleyerek bir senaryo yazmış ve bu senaryoyu yayınlayarak, bu felsefeyi dünyaya tanıtmıştır. Tekrar söylüyorum, canlıların mutasyonu, adaptasyonu, ve hatta belki evrimi bile belirli kanunlar çerçevesinde olabilir. Evrimin temel araştırma konusu "türleşme" olması gerekirken, ateist inançlı bilim adamları tarafından; "doğal selleksiyon" ve "tesadüf" kavramları adeta dayatma gibi teorinin kırmızı hattını belirlemiştir.

    Bir insan sonsuzluğu asla ölçemeyecek ve asla deneylerle hesaplayamayacaktır. Bu sonsuzluk diye bir kavramın olmadığını veya mantıksız olduğunu göstermez. İnsanoğlu; evrenin oluşumunu asla, tam olarak açıklayamayacaktır. Teoriden öteye gidemeyecektir. 1 saat sonrasını asla bilemeyecektir. Ölümden sonrasını asla bilemeyecektir. Bunların gerçekleşmemesi, onların olmadığı anlamına gelmez. Bir insan aynı zamanda Tanrı'yı da asla kendi çabasıyla ve 5 duyu organıyla algılayamayacaktır. İnanmak veya inanmamak varıdır. Burdan gerisi din muhabbetidir ve forum kurallarına göre din kuralları? temizlenmesi gereken çöplüktür (!)

    Sabırla bunları anlatıyorum ama birileri sürekli sözlerimi başka taraflara çekip konuları tek tek sabote ediyor....

    Her ne kadar, yazdıklarımın adil olmayan kurallar tarafından sansürlendiğini görsem de, sabırla bu yaptığımı yapmaya devam edeceğim. Amacım; Evrim Teorisini körü körüne savunan arkadaşların neyi savundukların görmelerini ve düşünmelerini sağlamak.

    Selam ve saygılar...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Borsazede -- 8 Aralık 2013; 23:45:34 >




  • genel olarak konu hala Darwin etrafında dolaşıyor, 150 yıl geçmiş bilim bu kadar gelişmiş hala "türlerin kökeni" kitabı savunuluyor, Darwin kitabına isim verdiği "kökeni" açıklayacak tek bir somut mekanizma bulamadığı gibi
    o zamanki biyoloji bilgisinin kıtlığı yüzünden kimsenin farkedemediği fikirleri zaman ilerledikçe bulunan bilimsel gerçeklerle çoktan çürütüldü.

    Darwin'in kitabı da bir süre sonra tutarsızlıktan dolayı revizyona uğradı zaten, mesela ilk baskıda Darwin türlerin arasındaki kesin genetik ayrımlardan habersiz olduğundan
    "Ayı neslinin bir kısmının giderek daha fazla suda yaşayan hayvanlarla beslendiğine, böylece giderek daha büyük ağızlara sahip olduğuna ve sonunda bazı ayıların balinalara dönüştüğüne inanıyorum ve
    bunda da hiçbir güçlük görmüyorum" demişti.

    Darwin'in bu zekice fikri yine teoriyi sahiplenenler tarafından hızlı bir manevra ile kitabın sonraki baskılarından çıkarılmıştı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    quote:

    Orijinalden alıntı: insunwetrust

    Ateist arkadaşlar "tesadüfen oldu" demekten çok "bilim aksini söylemedikçe, bilmiyoruz" derler. Ateizmin evrim teorisi ile hiçbir alakası yok. Ancak evrimin dinlerle çeliştiği doğru.


    Bu bağlamda, günümüzde temelleri doğal seçilim ve teadüf (amaçsız rastlantı) üzerine kurulu olan evrim teorisi, tüm inananlar tarafından reddedilmektedir.


    Mesela size tesadüfün ilk anlamının ne olduğunu, ne anlamda kullanıldığı defalarca ve defalarca anlatıldı. Birileri aynısını teori kelimesi için yapıyor, sizin gibi birileri tesadüf kelimesi için yapıyor. İnsanlar ne anlatırsa anlatsın aradan bir şey seçilecek ve bu ısrarla ve bilerek yanlış anlaşılıp, saçma saçma muhabbetler dönecek üzerine.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    quote:

    Orijinalden alıntı: insunwetrust

    Ateist arkadaşlar "tesadüfen oldu" demekten çok "bilim aksini söylemedikçe, bilmiyoruz" derler. Ateizmin evrim teorisi ile hiçbir alakası yok. Ancak evrimin dinlerle çeliştiği doğru.


    Bu bağlamda, günümüzde temelleri doğal seçilim ve teadüf (amaçsız rastlantı) üzerine kurulu olan evrim teorisi, tüm inananlar tarafından reddedilmektedir.


    Mesela size tesadüfün ilk anlamının ne olduğunu, ne anlamda kullanıldığı defalarca ve defalarca anlatıldı. Birileri aynısını teori kelimesi için yapıyor, sizin gibi birileri tesadüf kelimesi için yapıyor. İnsanlar ne anlatırsa anlatsın aradan bir şey seçilecek ve bu ısrarla ve bilerek yanlış anlaşılıp, saçma saçma muhabbetler dönecek üzerine.


    Amaçsız rastlantı lafına mı takıldın? Yoksa evrimin temeli olduğunu söylememe mi?

    Tesadüfün (gerçek) anlamını ben zaten biliyorum. Bana anlatılan sadece evrimci çocukların tesadüfe nasıl bir anlam yükledikleri idi ve "amaçsız rastlantı" kelimesi de sizin anlattığınız tesadüfün ta kendisi. 10 üzeri bilmem kaç olasılıktan rastgele (amaçsız olarak) seçilimler oluyor ve ortama uygun olmayanlar elenip güçlü olanlar macerasına devam ediyor. Yani gelinen noktada insanın oluşması tesadüf ama bizim anladığımız (gerçek) anlamda tesadüf demek için olması beklenen (istenen) bir durumun gerçekleşmesi gerekiyor. Sizin yüklediğiniz anlama göre ise, hiçbir amaç olmadan olasılıkların sürekli olarak (random) gerçekleşmesi sonucunda biz şu anda buradayız. Yani size göre tesadüf, hayret edilecek birşey değil. Çünkü o olmasa başka birşey olacaktı, insan olmasaydı başka bir gelişmiş canlı olacaktı...

    Saçma saçma muhabbetin mimarları, anlam karmaşası içinde olan insanlar.

    Evrenin dışından bakan bir göz için tesadüf kelimesine sizin yüklediğiniz anlamı vermek mümkün olabilir, hatta o kelimeye gerek bile olmayabilir. Göreceli bir durum söz konusu yani... Söylediğiniz gibi "bir amaç" olmasaydı, tesadüf diye bir kelimeye ihtiyaç da olmazdı. Bilet alırken kazanmak amacımız var. Aldığımız 3 bilete de hiçbirşey çıkmasa biz ona tesadüf demeyiz. Ama üçüne de ikramiye çıksa bizim için o tesadüftür...

    Tekrar yazıyorum, evrim teorisi, türlerin çeşitliliği konusunda araştırılması gereken önemli bir teoridir ancak kanıtlanması mümkün olmayan inançların bilimin temelini oluşturması, sorgulanması gereken bir durumdur. Yaratıcının varlığı, deneyler ile kanıtlanamayacağı gibi yokluğu da asla kanıtlanamayacaktır. Tüm bilinmeyenlerin bir gün çözüm bulması mümkün olursa, işte o zaman kesin cevap verilebilir. Ama bunun olması mümkün değildir.

    Selam ve saygılar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    quote:

    Orijinalden alıntı: insunwetrust

    Ateist arkadaşlar "tesadüfen oldu" demekten çok "bilim aksini söylemedikçe, bilmiyoruz" derler. Ateizmin evrim teorisi ile hiçbir alakası yok. Ancak evrimin dinlerle çeliştiği doğru.


    Bu bağlamda, günümüzde temelleri doğal seçilim ve teadüf (amaçsız rastlantı) üzerine kurulu olan evrim teorisi, tüm inananlar tarafından reddedilmektedir.


    Mesela size tesadüfün ilk anlamının ne olduğunu, ne anlamda kullanıldığı defalarca ve defalarca anlatıldı. Birileri aynısını teori kelimesi için yapıyor, sizin gibi birileri tesadüf kelimesi için yapıyor. İnsanlar ne anlatırsa anlatsın aradan bir şey seçilecek ve bu ısrarla ve bilerek yanlış anlaşılıp, saçma saçma muhabbetler dönecek üzerine.


    Amaçsız rastlantı lafına mı takıldın? Yoksa evrimin temeli olduğunu söylememe mi?

    Tesadüfün (gerçek) anlamını ben zaten biliyorum. Bana anlatılan sadece evrimci çocukların tesadüfe nasıl bir anlam yükledikleri idi ve "amaçsız rastlantı" kelimesi de sizin anlattığınız tesadüfün ta kendisi. 10 üzeri bilmem kaç olasılıktan rastgele (amaçsız olarak) seçilimler oluyor ve ortama uygun olmayanlar elenip güçlü olanlar macerasına devam ediyor. Yani gelinen noktada insanın oluşması tesadüf ama bizim anladığımız (gerçek) anlamda tesadüf demek için olması beklenen (istenen) bir durumun gerçekleşmesi gerekiyor. Sizin yüklediğiniz anlama göre ise, hiçbir amaç olmadan olasılıkların sürekli olarak (random) gerçekleşmesi sonucunda biz şu anda buradayız. Yani size göre tesadüf, hayret edilecek birşey değil. Çünkü o olmasa başka birşey olacaktı, insan olmasaydı başka bir gelişmiş canlı olacaktı...

    Saçma saçma muhabbetin mimarları, anlam karmaşası içinde olan insanlar.

    Evrenin dışından bakan bir göz için tesadüf kelimesine sizin yüklediğiniz anlamı vermek mümkün olabilir, hatta o kelimeye gerek bile olmayabilir. Göreceli bir durum söz konusu yani... Söylediğiniz gibi "bir amaç" olmasaydı, tesadüf diye bir kelimeye ihtiyaç da olmazdı. Bilet alırken kazanmak amacımız var. Aldığımız 3 bilete de hiçbirşey çıkmasa biz ona tesadüf demeyiz. Ama üçüne de ikramiye çıksa bizim için o tesadüftür...

    Tekrar yazıyorum, evrim teorisi, türlerin çeşitliliği konusunda araştırılması gereken önemli bir teoridir ancak kanıtlanması mümkün olmayan inançların bilimin temelini oluşturması, sorgulanması gereken bir durumdur. Yaratıcının varlığı, deneyler ile kanıtlanamayacağı gibi yokluğu da asla kanıtlanamayacaktır. Tüm bilinmeyenlerin bir gün çözüm bulması mümkün olursa, işte o zaman kesin cevap verilebilir. Ama bunun olması mümkün değildir.

    Selam ve saygılar.

    Bana göre tesadüf paranın yazı ya da tura gelmesidir, ihtimaller eşitken. Hesaplanayacak olan milyarca değişkenin ifade biçimidir.

    Olayı sandığınız kadar olasılık hesabından kurtaran şey birikimli seçilim olayı. Yani elinizdeki canlı bir önceki nesillerde hayatta kalacak özelliklere sahip olmuş. Yani elinde bir şeyler var. Havuzunuz sonsuz genişlikte değil. Bu olasılıklar havuzu bir şeylerin rastgele oluştuğunu iddia edeceğiniz durumda değil. En basit örnek üzerinden hepimiz ebeveynlerimize benzer canlılar oluyoruz, rastgele gerçekleşen crossing over sonunda yamuk yumuk bireyler ortaya çıkmıyor. Yine ebeveynlerimize benziyoruz.

    3 bilete birden ikramiye çıkması benim için şanstır. Onun dışında ikramiye çıkması ya da çıkmaması tesadüftür.

    Agnostik yaklaşımınız konusunda aynı şeyi düşünüyoruz zaten.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    quote:

    Orijinalden alıntı: insunwetrust









    Bana göre tesadüf paranın yazı ya da tura gelmesidir, ihtimaller eşitken. Hesaplanayacak olan milyarca değişkenin ifade biçimidir.

    Olayı sandığınız kadar olasılık hesabından kurtaran şey birikimli seçilim olayı. Yani elinizdeki canlı bir önceki nesillerde hayatta kalacak özelliklere sahip olmuş. Yani elinde bir şeyler var. Havuzunuz sonsuz genişlikte değil. Bu olasılıklar havuzu bir şeylerin rastgele oluştuğunu iddia edeceğiniz durumda değil. En basit örnek üzerinden hepimiz ebeveynlerimize benzer canlılar oluyoruz, rastgele gerçekleşen crossing over sonunda yamuk yumuk bireyler ortaya çıkmıyor. Yine ebeveynlerimize benziyoruz.

    3 bilete birden ikramiye çıkması benim için şanstır. Onun dışında ikramiye çıkması ya da çıkmaması tesadüftür.

    Agnostik yaklaşımınız konusunda aynı şeyi düşünüyoruz zaten.


    Birikimli seçilime gelmeden öncesiyle ilgili konuşmuştum ben. Yani 600 milyon yıllık süre sonunda meydana gelen amaçsız olasılık. Zaten ilk canlı (dna) oluştuktan sonra mutasyonlar ve bilmediğim olaylar ile türlerin çeşitlenmesinin açıklaması bilim için daha kolay. Kaldı ki ilk DNA'nın gelişerek bilinçli bir insana evrilmesi, labratuvar ortamında bile birkaç milyar yılda başarılabilecek olay değilken, doğadaki beklenmeyen afetler, göktaşları, buzul çağ, ... vs gibi olumsuz şartlar altında istediği kadar birikimli olsun, 2-3 milyar yılda bu noktada olması imkansız. Kaldı ki sizin mantığınızla (yani birikimli seçilim) olmuş olsaydı, evrimin büyük bir ivme ile günümüze kadar gelmiş olması ve bugün belki birkaç nesilde, şimdiki halimizden çok daha gelişmiş bir türe dönüşmüş olmamız gerekmezmiydi?

    Birsürü fosil var ortalıkta ve herkesin bir hikayesi var ama biryerlerden, insan denilebilecek bir ırkın 400.000 yıl önce yaşadığına dair bulgular mevcutmuş. Kimisi DNA diyor, kimisi ateşi kullanma diyor... vs...

    65 Milyon yıl önce dinozorların yok olmasına sebep olan göktaşı muhtemelen bazı bakteriler dışındaki bütün canlıları ve ortamı telef etmiş olsa gerek... Yani 65 milyon yıl öncesinden evrimin baştan başladığı varsayılırsa, gelişme ve birikimli seçilim, çok büyük bir ivme ile gerçekleşmiş. 64,5 milyon yılda insan oluşmuş ise, 65 milyon yılda bu insanın çok daha gelişmiş olması gerekmez mi? Yanlız dikkat edin birikimli seçilimde gelişim büyük ivme ile olur (bu sizin hipoteziniz)




  • Ayrıca benim yaklaşımım agnostik değil... sadece yaratıcının olmadığını iddaa etmenin yanlış olduğunu anlatmak istemiştim. Ben yaratıcının var olmadığına değil, var olduğuna inanıyorum. Yaratıcıyı 5 duyu organları ile algılayamazsın demek agnostisizm demek değildir.

    Agnostisizm, uydurma bir terimdir. Yaratıcının var olduğuna inanmayan veya en ufak bir şüphesi olan herkes ateisttir. Ateist demek hakaret değildir. Ateist olduğunu söyleyen insan en azından ne olduğu hakkında fikri olan bir insandır. Şüpheleri olduğu halde ben ateist değilim diyen insan ise ne olduğunu bile bilmeyen cahil insandır.

    Selam ve saygılar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Borsazede

    Ayrıca benim yaklaşımım agnostik değil... sadece yaratıcının olmadığını iddaa etmenin yanlış olduğunu anlatmak istemiştim. Ben yaratıcının var olmadığına değil, var olduğuna inanıyorum. Yaratıcıyı 5 duyu organları ile algılayamazsın demek agnostisizm demek değildir.

    Agnostisizm, uydurma bir terimdir. Yaratıcının var olduğuna inanmayan veya en ufak bir şüphesi olan herkes ateisttir. Ateist demek hakaret değildir. Ateist olduğunu söyleyen insan en azından ne olduğu hakkında fikri olan bir insandır. Şüpheleri olduğu halde ben ateist değilim diyen insan ise ne olduğunu bile bilmeyen cahil insandır.

    Selam ve saygılar.

    Ben de tanrı yoktur demiyorum ancak var olduğunu da söyleyemiyorum.
  • Interludium kullanıcısına yanıt
    Biraz geç oldu cevap vermek için kusura bakma, dün gece çıkmak zorunda kaldım. Sabahta uyku sersemi bildirimlere cevap atmayı unutmuşum. Hazır tartışmalar başlamışken yine cevap vereyim dedim.

    Evet tanrı fikri mantıken bir çok açıdan sağlam ve tutarlıdır. Ama tanrı fikrinin bile zorlanacağı, çok basit sorular vardır felsefede. "Tanrıyı kim yarattı?" veya "Tanrı nasıl ortaya çıktı?" gibi çok basit sorular aslında cevap vermesi en zor sorulardır. Konuyu daha fazla dağıtmadan asıl cevabıma geçeyim. Dinler işin içine girdiğinde tanrı kavramı evrimle pek tabii çelişebilir. Çelişmektedir. Evrime dair hiçbir bulgu yoktur, tam tersine canlıların ilk yaratıldıkları olduklarını savunur. Ve onların mükemmel yaratıldığını savunur. Ancak insan veya diğer canlılar mükemmel değiller. Bu konuda çelişiyor din ve bilim.

    Tanrı metafiziksel bir kavramdır. Tanrı yoktur demek metafizik değildir. Metafiziği reddetmektir. Bu şeye benzedi, "Tanrı yoktur" derken Tanrı'nın varlığını kabul ediyorsun demek gibi. Ruh yoktur demek metafiziksel bir kavram değildir mesela. Ama ruh metafiziksel bir kavramdır. Pek tabii siz de biliyorsunuz bunları.

    Ben selam ederim size. Tekrar özür dilerim geç gelen cevap için.




  • archozi kullanıcısına yanıt
    "Topraktan geldiysek, şimdiki topraklar neden insan olmuyor?" bu paradoksa bayılıyorum. Yeri gelmişken söylemek istedim.

    Şimdi mesajınıza gelirsek, zaten evrimin temel sebebi, insan vücudunun Kur'an'da belirtildiği gibi mükemmel olmaması ve hatalar olmasıdır. Evrimi mutasyonla karıştırmayın. Evrimi devam ettiren, doğal seçilimdir. Evrim, birden bire olmaz. Çok uzun süreli dönemlerde, ufak ufak değişimlerle meydana gelir. Bu dönem, gerçekten çok uzun. Adaptasyon evrimde etkilidir, mutasyon değil. Adaptasyon doğanın bir gerçeğidir.

    Tesadüfen oluşması veya oluşmaması, bir yaratıcının olup olmaması evrim teorisini hiç ilgilendirmemektedir. Ayrıca evrim bir canlı türünün nasıl oluştuğuyla ilgilenmez. Evrim, bir canlının değişimlerini inceler. İlk canlılığın nasıl oluştuğu gibi şeyleri Abiyogenez inceler.

    Kuşların dinozorlardan evrilmesi konusunda çok fazla ara geçiş türü ve bilimsel kanıt var. Bunun en büyük örneği tüylü dinozordur. İnceleyebilirsiniz. Bir de şunu unutmamak gerekiyor, bilim sürekli değişim gösterebilen bir şeydir. Katı kuralları yoktur. Bir kanıt tüm bilim dünyasını sarsabiliyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi insunwetrust -- 9 Aralık 2013; 17:58:59 >




  • @archozi
    down sendromunu anlat bize çok mükemmel komplike'yizya anlat bakalım .
  • insunwetrust kullanıcısına yanıt
    Şimdi en çok yapılan 2 hatayı degerlendirelim.

    1-Tanrı'dan bahsederken biz bir Tanrı var orada öyle duruyor diye bahsetmiyoruz,eminim ki inanan kimsede öyle tanımlamaz.Tanrıdan bahsederken bir yaratıcıdan bahsediyoruz,senin bir yaratıcı yok olasılıklarla geldik demen metafizikseldir,big bang'ın öncesinde ne oldugunu kimse bilemez,o yüzden o acıdan yapılan fikirlerin tümü metafizik'e girer.Yani senin bir yaratıcı yok demende metafizikseldir.

    2-Tanrıyı kim yarattı ? Bu soru felsefi açıdan kendi icinde çelişen bir sorudur,Materyalistler 20.yy ya kadar evrenin bir başlangıcı olmadıgını evrenin sonsuz oldugunu varsayıyorlardı,evreni kim yarattı sorusuna,evren yaratılmadı hep vardı diye cevap veriliyordu,Ancak bu soru yıllar sonra evrenin bir baslangıcı olduguna Tanrıyı kim yarattı sorulmaya başladı,işin garip kısmıda bunu evrenin sonsuz oldugunu savunanlar yapıyorlardı.Yaratılmış bir Tanrı,kimsenin Tanrısı değildir,kimse Tanrının yaratıldıgına inanmaz,onun hep var olduguna inanır,düz mantık düşünürsek bizim icin böyle birşey mümkün olamaz,cünkü herşeyin bir başlangıcı olması gerek değil mi ? ancak zaman kavramıyla oynadıgımızda beynimizde cevaplar daha iyi canlanabilir.

    Felsefede varlık ve yokluk birbirine olanak vermeyen şeylerdir,varlık bir an icin olmuşsa yokluk sonsuza kadar elimine olur.

    Eğer biz buradaysak ve yaşıyorsak,sonsuz olan birşeyin var oldugu kaçınılmaz.

    Yani Tanrıyı kim yarattı sorusu,felsefi açıdan kendiyle çelişen ve tutarsız bir sorudur.

    Yorumun icin tesekkur ederim,geç cevap vermen hic önemli değil,bu üslupla yazdıgın surece 1 ay sonrada cevap verebilirsin :)

    Selamlar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: archozi

    Evrime yani milyonlarca yıldır oluşumun kontrolsüz bir şekilde kendiliğinden tesadüflerle ilerlediğine inananlar yaratılışa inanmazlar. Yaratılışa inananlar bilgi varsa bir sahibi de var diye düşünür. Bilim doğadaki mevcudu araştırıp ortaya çıkarır.
    Darwinin ortaya attığı görüş canlıların yaratılmış olduğunu inkar edenler ve doğanın kendi kendisini var ettiği iddiasına inananlar için sözde bilimsel bir temel oluşturdu.
    Özeltle Darwinizm ateizm demektir.

    Darwin agnostizmdir ateizm ile arasında bir uçurum vardır
  • Interludium kullanıcısına yanıt
    Tabii ki tanrı varsa öylece durmuyordur. Bunu diyenler deistlerdir zaten. :) Biraz felsefeye girmişiz ama olsun.

    Tanrı yoktur demek bana metafiziksel bir kavram gibi gelmiyor. Ancak tabii ki, şans, kader veya tesadüf dersem bunlar metafiziksel kavramlardır. Olasılık kelimesini de bunların yerlerine kullanırsam, o da metafiziksel olacaktır. Açıkçası ben evrenin, evrimin ve diğer şeylerin arkasında bir yaratıcı olmadığını düşünüyorum. Buna karşılık sunacak bir iddiam yok. Tesadüf demektense, uygun şartlar sonucu evrenin ve Dünya'da yaşamın oluştuğunu düşünüyorum. Ama dediğim gibi bunun arkasına Tanrı'yı koymamak metafiziksel olmamalıdır. Ancak işin illa arkasına kurcalayacaksak, metafiziksel şeyler çıkacaktır. Ama ben "tanrı yoktur" kelimesini "tesadüfen olduk" anlamında kullanmamaya özen gösteriyorum. Hep diyorum, bilmiyorum. Bilmeyeceğimde. Belki Tanrı'dır, belki de sadece çevresel uyumun sonucu ortaya çıkmışızdır.

    İhtimal ve olasılığa metafiziksel yaklaşmamamın sebebi, gerçekleşme ihtimalinin her zaman olmasıdır. Yani Big Bang'in olma ihtimali olasılıklarla açıklanabilir. Günümüz matematiği ve bilimi elverişlimi bilemiyorum. Ama meselenin özetine bakacak olursak, Big Bang'in ve Dünya'da yaşamın oluşması, ilk canlılığın ortaya çıkması gibi şeyler tesadüften çok olasılık ile açıklanabilir. 10000/1 ihtimal vardır. Ama gerçekleşebilir. Bunun arkasına Tanrı veya tesadüfü koymak metafizikseldir. Bu konu da katılıyorum size.

    "Tanrı'yı kim yarattı" sorusu ne kadar çelişkiliyse cevapları da o kadar çelişkilidir. Benim orada değinmek istediğim, sizi tatmin eden, size yeten cevaplar azınlık dahi olsa bazı kişilere yetmeyebilir. Bu yüzden Tanrı, evrensel anlamda tutarlı bir kavram değildir. İşin içine normatif dinler girince tutarsızlık oranı daha çok artmakta. Tabii bu dediklerim sizin için farklılık gösterebilir. Size göre oldukça tutarlı olabilir. Çünkü sizin verdiğiniz cevaba karşılık, madem hiçbir şey kendiliğinden oluşmaz, Tanrı'nın kaynağı nedir diyebilirim.

    Çok karıştırdık.

    İyi akşamlar.




  • insunwetrust kullanıcısına yanıt
    Dedigim gibi şuan buradaysak bir yaratıcımızın olması gerek,hicbirsey yoktan varolamayacagı icin bir temel sonsuz varlık olması gerekir.Olasılıkların kullanılamayacagı şeyler var.Mesela big bang'ın öncesinde hicbir olasılık kullanamayız,cünkü o 1 saniyelik anda ne bizim fizigimiz kalır ne matematigimiz,onlar o an çöküşe uğrar,dolayısıyla bir tahmini rasyonel zemine oturtamazsın,sadece inanc cercevesinde kendi icinde tahminde bulunursun,ötesi olamaz.Bazı bilim adamları,bilim sıfatından önce felsefeyi kullandıkları icin tahminde bulunurlar,ancak bunları pek anlamayan bir insan icin onun felsefi görüşü bilimi temsil ediyor olarak algılanır,bu yüzden referans göstermeleri olasıdır.Ancak objektiflik sınırları icerisinde degerlendirdigimizde,hickimsenin argüman olarak kullanamayacagı olaylar vuku bulur.Dolayısıyla inanc dedigimiz kavram,tamamen kendi fikirlerinden olur,ne ateizmi ne teizmi rasyonel bir zemine oturtamazsın,ki buda özgür irademizi kullanmamızda büyük etken oynar,bu yüzden teolojik olarak hayatın bir imtihan oldugu söylenir.

    İyi akşamlar.




  • evim ve tesadüf diye okudum.

    dipnot:evrim diye birşey var o kesin tartışmaya gerek yok
  • insunwetrust kullanıcısına yanıt
    Evrim teorisinin doğadaki hataların araştırılmasıyla doğduğunu yazmışsınız yanlış anlamadıysam?
    Doğada herşey zıttı ile yaratılmıştır, iyi ve kötü zıttır çünkü biri olmazsa diğerinn kıymeti kalmaz.
    Biz mutasyona uğramış bir canlı gördüğümüzde doğru işleyişin nasıl olduğunu bildiğimiz için bunu hatalı olduğunu anlarız. Ayrıca detaya girmeden belirteyim bir imtihan konusudur.

    Doğada ve insan vücudunda saniyelerle işleyen o kadar mükemmel bir organizasyon var ki bunu rastgelelikle, doğal seçilim veya adaptasyonla açıklamak bilime göre mümkün olmayan bir konudur.

    Evrimle ilgili çok fazla kulaktan dolma bilgiler dolaşıyor ortada, tüylü dinazor diye birşey yoktur, bu konuda ortaya atılan iddia bilimsel delillerle kanıtlanmıştır,
    Sciende dergisi “Plucking the Feathered Dinosaur” (Tüylü dinazorun tüylerini yolmak)başlıklı bir makalede, Darwinistler tarafından tüy olarak gösterilmiş olan yapıların tüylerle ilgisiz olduğu açıkça belirtilmiştir.

    O kadar çok sahte fosil var ki önce çıkarılıp sonra geri çekilen, evrim konusu başlı başına bir komedidir, buna inanmak da bir mucizedir.
    Sadece DNA daki şifreleme sistemini anlayan bir kişinin evrime inanması mümkün değildir.
    Minicik bir hücre sadece mikroskop altında gözlemlenebilirken nasıl şuurlu bir şekilde görevini yerine getirebiliyor, ya da minicik bir arının yaptıkları nasıl akıl almaz derecede disiplinli?

    o kadar basit ki sadece bunu düşünmek bile yeterli ama bakmak ile görmek arasında fark oluyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: archozi






    Down sendromunu acıklarmısın bekliyoruz .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Gia Milinovich -- 10 Aralık 2013; 0:00:36 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • cevap yazmıştım ama taslakta kalmış nedense, her neyse tekrar iletiyorum..

    anlatalım bakalım madem çok merak ediyorsun :)

    down sendromu nun tek nedeni kromozom sayısının bir tane fazla olması, burada çok büyük bir mucize var iyi düşünürsen bak anlayacaksın;

    sadece bir tane kromozom bile fazla olursa zeka ve beden özürlü bir örnekle karşılaşıyorsun.
    Evrimle herşey milyonlarca yıldır rastgele olmuş diyenleri milyarlarca tane ara geçiş örneği gösterebilmeleri lazım ama bir tane bile yok değil mi?

    İşte tek bir koromozom ile fazla olursa sonuç budur, bu da zaten mutasyon sebebiyle olmaktadır yani mutasyonlar her zaman zarar verir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: archozi

    cevap yazmıştım ama taslakta kalmış nedense, her neyse tekrar iletiyorum..

    anlatalım bakalım madem çok merak ediyorsun :)

    down sendromu nun tek nedeni kromozom sayısının bir tane fazla olması, burada çok büyük bir mucize var iyi düşünürsen bak anlayacaksın;

    sadece bir tane kromozom bile fazla olursa zeka ve beden özürlü bir örnekle karşılaşıyorsun.
    Evrimle herşey milyonlarca yıldır rastgele olmuş diyenleri milyarlarca tane ara geçiş örneği gösterebilmeleri lazım ama bir tane bile yok değil mi?

    İşte tek bir koromozom ile fazla olursa sonuç budur, bu da zaten mutasyon sebebiyle olmaktadır yani mutasyonlar her zaman zarar verir.

    (Normalde, 46 kromozoma sahip olan insanın üreme hücrelerinde (yumurtasında ve sperminde) 23 kromozom bulunur ve bunlar birleştiğinde, yeniden 46 kromozomlu bir birey elde edilir. Ancak kimi zaman mayoz sırasında 46 kromozom eşit olarak ikiye bölünemez ve bu durumda, anöplodi (anormal kromozom sayısı) durumu oluşur. İşte bunun sonucunda, böyle anormal bir üreme hücresiyle (olması gerekene göre 2 kat kromozoma sahip bir hücreyle) normal bir hücre birleştiğinde, 21. kromozomdan 3 parçaya sahip bir zigot oluşur)

    Sen şimdi bunun mucizemi oldugunu düşünüyosun bunu yaratılışla tasarımla bir tanrıyla nasıl bagdaştırıyor'sun onlarında sınavı buymuş'mu diceksin 9 safya konu olmuş hala ara geçiş diyosun kimle neyi tartışıyoruz .




  • 
Sayfa: önceki 2526272829
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.