GreenCard Çekilişi [2020 BAŞVURULARI] (134. sayfa)

Hocam diyelim ki başvurduk ve çıktı. Hemen gitmemiz şart mı yoksa birkaç yıl sonra falan gidebiliyor muyuz? Yani hakkımızın zaman aşımı oluyor mu?

Sağolun hocam  

Keşke 22 yıl önce sizin gibi düşünebilseydim, şimdiye kadar Kanada vatandaşı olmuştum...

Ülke böyle devam ederse Afganistan daki görüntüleri burada görmek mümkün olacak.

arkadaşlar fotoğrafta gözle çene belirli bir aralığın arasında olması gerekiyormuş

greencard photo checkten kontrol edilebiliyormuş bu ayar

bu aralıkta mı olması gerekir kesin

ben pasaporttaki biyometrik fotomu 700-700 px olarak ayarlayıp yükledim hemen. elendim galiba :D

sitesinde 600x600 ile 1200x1200 arasında olmalı diyor

bende 700x700 yaptım. yani bu sebepten elenmem

göz çene hizasından elenir miyim bilmiyorum. fotomda iyi gömlek kravat traşlı çektirmiştim

Normalde biyometrik olmayacaktı. Ben biyometrik çektirdim. Direk fotoyu düzenlemeden yükleyince göz çene hizası tutmuyor sitede. O yüzden biraz ayar çekmek lazımdı fotoya.

100 de bir ihtimalli bir şey arkadaşlar çıkmadı diye üzülmeyin.

Selamlar,

Konuya bir güncelleme, biraz iç dökme olsun. 2021 Mayıs ayında mübarek Kadir Gecesi 16xxx numarayla GC kazandım. Heyecandan ve sevinçten bir hafta uyuyamadım. Ama annem o gece öğrendiğinde beklemediğim kadar kötü bir tepki verdi. Haklı yanları vardı, kendisinin benden başka kimsesi yok. Bana da vicdan muhasebesi oldu. Kararlıydım ama annemi ezip geçmek istemedim. İkna etme süreci uzadı, çünkü konusunu dahi açınca üzülüyor ve sinirleniyordu.

GC kazandıktan sonra DS-260 formunu doldurmak gerekiyor. Forumlarda ve videolarda bu formun önemine değiniliyor. "Aman hata yapmayın, aman dikkatli girin, aman eksiksiz girin" diyorlar. Ancak numara sırasına göre acele etmeye gerek yok gibi bir algı oluşuyor. 16xxx numara ne demek ? Avrupa listesinin ortaları gibi düşünün. Aynı sıralarda kazanan Okan Serbes, 2018'de Mayıs ya da Haziran'da mülakata girmiş. Covid bitmek üzere, konsolosluklar açıldı. Haliyle ben de bu tarihlerde mülakata girmiş olurdum diye düşündüm. Formu doldurmak için annemi ikna etmeyi bekledim. Aksi takdirde vicdanım rahat etmeyecekti. Gizlice doldurup ikna ederim diyemedim, çünkü böyle büyütüldüm. İnsanın kişiliğini en erken etkileyen etken ailedir. Aileniz nasıl yetiştirirse kişiliğinizde bunun izleri oluyor.

Temmuz'da annem ikna oldu, formu doldurdum ve beklemeye başladım. Hayaller bedava. Forumlar, Telegram grupları, çevre edinme çabaları... Türkiye'de iyi bir işyerinde, ortalama üzeri şartlarda çalışıyorum. Maddiyat beklentim çok yüksek değil ama toplumsal problemlerim var. Yaş 30 üzerine çıkınca insanın hayattan beklentileri azalıyor. Ama Amerika demek yeni bir hayat ve yeni bir heyecan demek. Borç harç bitti, evden çalıştığım için para biriktiriyorum derken; tam en uygun zamanda GC çıktığını düşündüm. Bu tarz şeylere anlam yükledim. Yalnızım. Yani bunun avantajları ve dezavantajları var. Bir kere New York denersin, olmaz; başka eyalete geçersin. Birinin evinde küçük bir oda tutarsın, geçici olarak kalırsın. Yerini beğenmezsin, çantanı alır çıkarsın. Ama evli ve çocuklu olunca bunlar olmaz. Aileni düşünüp daha pahalı evlere, daha iyi okulların olduğu bölgelere bakmak zorundasın. Buluşmalar yaptık, 16xxx numaramı duyan herkes rahat gideceğimi söyledi. 24xxx-25xxx arkadaşlar daha umutsuzdu.

Ekim ayı geldi, süreç başladı. Trump'ın değiştirdiği bazı kurallar dolayısıyla süreç biraz karmaşık hal almış. Tabi yıllardır bu işi takip eden biri değilseniz bilmiyorsunuz. Sizi nasıl yönlendirirlerse onlara uyuyorsunuz. Bu konuda yardımcı olan arkadaşlar ve forumlar var sağ olsunlar. Bir kurum sizden evrak isteyecek, evrak toplayıp göndereceksiniz. Sonra o evrakları onaylayacaklar. Binlerce insan için bu süreç işleyecek. Haliyle yavaş başladı. Ekim'den Mart'a kadar tek tuk mülakat verildi. Bu süre zarfında evrak isteme işi kalktı, iyiye yorduk. Tier denilen, öncelik kuralı vardı. Bu kuralara göre Afgan, Suriyeli vs. savaş mağduru insanların vize görüşmeleri öncelikli iken; GC kazananlarının vize görüşmeleri en son öncelikteydi. Bu kuralı da kaldırdılar, "tamam" dedik olacak. Ama süreç öyle işlemedi. Bir kısmın evrakları istendi ve onaylandı. Diğer kısmın istenmeden onay süreci kalktı. Peki mülakat dağılımları nasıl oldu ? Evrakları onaylanan ve numarası aktif olan, formu Mayıs ayında onaylayanlara olacak şekilde başladı. Böyle de devam etti.

Aylarca her şeye umut bağladık. Ankara çok büyük bir konsolosluk, diğer ülkelere göre gerçekten büyük ve etkin. Fakat Ankara, Türkiye kazananları dışında farklı ülkelere de çalışıyor. İşte Özbekistan, İran, burada oturumu varsa Afrika bölgesi vs. kazananlara da çalışıyor. Subat ayında Ankara bir gecede, Mart için 350 mülakat dağıttı. Bu en büyük umudumuz oldu. Çünkü Eylül'e kadar iki kez daha böyle mülakat dağıtsa hepimiz gidebilecektik. Her ay 70-80 dağıtsa yine hepimiz gidecektik ama Mart'a kadar 1-2-3-4 gibi küçük sayılarda mülakatlar dağıtıldı. Yine de Mart mülakatları büyük umut oldu. Hayaller devam bu arada... Evlere bakmak, eyalet araştırmak, iş araştırmak, arabalara bakmak çok güzel. Mart'tan sonra mülakatlar devam etti. Sayılar 20-30, hadi bilemedin 70. Ankara bu esnada Türklere 20 mülakat verirken, İranlılara 200 mülakat verebiliyor. İranlıların da hakkı elbette, onlar da coğrafyalarından kurtulma derdindeler. Ama bu 200 mülakatın yarısı ret yiyor. Çünkü askerliğini yapan İranlılar genelde ret yiyor. Siyasi etkenler devreye giriyor. Dolayısıyla zaten askere gittiği bilinen, elinde tüm bilgileri olan İranlıları mülakata çağırmaları ve ret vermeleri ne demek oluyor ? Mülakat bekleyen Türk vatandaşlarının mülakat alamaması ya da daha az alması demek oluyor. Haliyle beklemekten başka çare yok. Kendimizce bulduğumuz çareler sosyal medyadan yazmak ve dikkat çekmeye çalışmak. Mail atıp dikkat çekmeye çalışmak. Bu ve benzeri dikkat çekme çabaları. Mülakatlar 35-40 gün önceden veriliyor bu arada. Tek seferde veriliyor. Yani Subat'ta Mart için mülakat planlanınca, Mart için tekrar mülakat planlanmıyor. Dolayısıyla 35-40 gün önceden bir sonraki aya ya mülakatınız oluyor ya da umudunuz azalıyor.

Bu işlerin istatistiklerini tutanlar var. Bu işi çok da güzel yapıyorlar. Ankara, Temmuz-Ağustos-Eylül aylarına hep yüksek sayılarda mülakat vermiş. Bu süreçte Mayıs'ta formu gönderenlere mülakat dağıtılmaya devam edildi. Numaralar aktif oldukça işler iyice karıştı. 2300 numaralı kazanan mülakat alamazken, 16000 numaralı kazanan almaya başladı. Ben Temmuz'da formu gönderdiğim için elbette alamadım. Bu arada 2300 numaralı kazanan "nasıl olsa numaram düşük ve sıra gelecek" diye düşünüp haliyle formu hatasız ve eksiksiz doldurmak için acele etmemiş oluyor. Bu bir süreç ve yıl. Mayıs'ta açıklanıyor, Ekim'e kadar formu doldurmanız gerekiyor. Temmuz-Ağustos numaralar aktif olmaya başlıyor. Ekim'de mülakatlar başlıyor.

Temmuz için yüksek mülakat beklerken, Mayıs ayında açıklanan mülakat sayısı 20 civarında oldu. Umudum iyice azalmışken, dün Ağustos mülakatları açıklandı. İnsanın içinde içten içe bir umut kalıyor. Bu umut sizi her gün tüketiyor. Belki öldürmüyor ama süründürüyor. Ev taşımak istiyorsunuz, taşıyamıyorsunuz. Yeni bir eşya bile alamıyorsunuz. Çünkü mülakat geldiğinde o eşyayı boşuna almış olacaksınız. Ciddi bir ilişkiye başlayamıyorsunuz, çünkü o sürede evlenirseniz evliliğinizin gerçekliğini ispat etmek gibi ekstra bir çabaya girmeniz bekleniyor. Ha sonradan evlenirseniz ya da tek gitmeye karar verirseniz, eşinizi yanınıza almanız 3-4 sene sürüyor. Yeni bir kıyafet almak bile dert. Türkiye ekonomisinde zaten dert ama Amerika'da 30 dolara alırım diyorsunuz. Bavul sınırı var, yük olmasın diyorsunuz. İş teklifi alıyorsunuz, reddediyorsunuz. Çünkü insanları yarı yolda bırakma ihtimaliniz var. Tüm 1 yıl bu düşüncelerle geçti. Bu süre zarfında 2023 çekilişine katılan arkadaşlarımız da oldu. İkinciye kazanan da oldu. Ama ben katılmadım. Çünkü gideceğime hep inandım ve 1 kişinin dahi olsa hakkını yememiş olurum diye düşündüm.

Dün gelen Ağustos mülakat sayısı 96. Geride hala 400-450 civarı kazanan kalıyor. Diğer ülkeler çatır çatır dağıtırken, Türkiye'de hala bekliyorsunuz. Bunun için bir açıklama da yok. Dağıtmayacağız da demiyorlar. Dağıtmayacağız deseler; yukarıda saydığım şeyleri yaparsınız. Ev değiştirirsiniz, iş değiştirirsiniz, borca girersiniz. Hayatınızı daha fazla ertelemezsiniz. Simdi sadece Eylül kaldı. Eylül son ay, haliyle beklentimiz yok. Formu doldurma tarihine göre devam edildiği için bana sıra gelmesi için 200 küsür mülakat dağıtılması gerek. Bunca ay gelmedi, Eylül'de gelir mi ? Bana kalırsa yeniden GC çekilişine katılıp kazanma ihtimali daha yüksek. Bu saatten sonra bir mucize bekleyeceğim. Bugüne kadar hep iyi ve doğru bildiğim şeyleri yaparak kendimce doğru bir insan olmaya çalıştım. Bir yerde bunun ödülünü alırım diyordum, olmadı. Bu süre zarfında birçok insana yardım etmeye çalıştım. Oraya gittiğimde de gelecek arkadaşlara yardım edeceğimi biliyorum. Ama olmadı mı olmuyor. Bir pişmanlığım da bu konuyu insanlarla paylaşmak oldu. Her gün herkesin aynı şeyleri sorması ve açıklamak zorunda hissetmek beni çok yıprattı. Kazananlara önerim vizeniz basılana kadar kimseye söylemeyin. Simdi cok büyük bir mucizeye ihtiyacım var ve biliyorum bu mucize gelmeyecek. 33 seneme sığdırdığım pek çok hayal kırıklığı var. Bu da en büyüklerinden biri olarak eklenecek. Çok üzgün ve moralsizim. Belki ileride kazananlara da yol gösterici olur diye paylaşmak ve içimi dökmek istedim.

Sevgiler.