Şimdi Ara

Japon Otomobilleri ve ' Turbo ' Motor ... (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
212
Cevap
1
Favori
11.411
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: O.B.K

    Japon bitanedir. Japon candır.

    Maazallah japonlar olmasaydı şimdi at arabasına binerdik.

    Sultanahmet'teki japonları bile her gördüğümüzde alınlarından öpmek boynumuzun borcudur.


    Boşver hocam, zaten bilen biliyor.

    Burada herkes yüksek makina mühendisi olduğu için böyle iddialı konuşuluyor, senin rütbene talip çok üyemiz var.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: atituti

    quote:

    Orijinalden alıntı: ahmetergin35

    Motor teknolojisinde Honda ve Mazda en iyi firmalardır. Honda 2.0 240 HP, Mazda 1.3 230 HP atmsoferik motor bunlar. VW Turbo ekliyor supercharger uyguluyor ancak 2.0 TSI 200 HP. Honda zamanında 10-15 sene önce 1.6 160 HP çıkartıyor atmosferik, Opel 1.6 180 HP turboyla zar zor. Fark burada. Honda için Supercharger e, kompressor e filan gerek yok Honda arabalarına sadece bir turbo koysa ortada ne TSI kalır, ne Mercedes. Ferrari bile hp / lt oranında Honda dan gerideydi bir aralar yeni geçti, o da tek bir modeliyle.


    mazda 1.3 değildir , wankel teknolojisi yüzünden / satış politikası . aslı 2.5xx cc dir .
    honda turbo yapmaz vw yapamaz opel atmosferik hiç bierşey yapamaz ..olay bu değil . olay firmaların satış politikası / tercihi vs. türlü etkenler.
    bende japon otomobil hastasıyımdır , hatta mazda 323 kullanıyorum ama olaya taraf olarak değil objektif bakmak lazım , ayrıca vti lar 10 15 sene önce değil 1990 yılında civic ef kasaya koyulmuştur.

    Alıntıları Göster
    Toyota yariste de kullanılan 2002 model Yrv Turbo aracımda 1.3 motor ve 130 BG var.
    O yıllarda çoğu 1.6 araçta 80-90 BG ancak bulunuyordu.

    Adamlar isterse çok rahat turbolu araç yapıp hız ve ekonomiyi birlikte sunabiliyorlar.
    Ama genel olarak tercih ettikleri bir satış stratejisi değil.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: -YağmurAdam-

    Toyota yariste de kullanılan 2002 model Yrv Turbo aracımda 1.3 motor ve 130 BG var.
    O yıllarda çoğu 1.6 araçta 80-90 BG ancak bulunuyordu.

    Adamlar isterse çok rahat turbolu araç yapıp hız ve ekonomiyi birlikte sunabiliyorlar.
    Ama genel olarak tercih ettikleri bir satış stratejisi değil.

    Alıntıları Göster
    Arkadaşlar turbo iyidir, keyiflidir, güzeldir ama, keramet turboda olsaydı yıllardır turboya sarılan ve de ona yatırım yapan SAAB batmazdı. Yüksek satış rakamı ya da normal satış rakamı değil dikkatinizi çekerim, BATTI.

    Saygılar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Duratorq


    quote:

    Orijinalden alıntı: O.B.K

    Japon bitanedir. Japon candır.

    Maazallah japonlar olmasaydı şimdi at arabasına binerdik.

    Sultanahmet'teki japonları bile her gördüğümüzde alınlarından öpmek boynumuzun borcudur.


    Boşver hocam, zaten bilen biliyor.

    Burada herkes yüksek makina mühendisi olduğu için böyle iddialı konuşuluyor, senin rütbene talip çok üyemiz var.

    Her şey rütbe midir? Bu mudur yani? Öyleyse bir admin bir şey yazdığında "Haklısın abi" diyip susmamız gerekiyor. Forumda özel bir rütbesi ya da yetkisi olmayıp da 'dolu' yazanlar, bu kişilerden daha çok. Örneğin otomobil bölümünde on binden fazla mesajı olan bir isim var, onu da herkes biliyor. Diğer bölümlerde de bunun gibi isimler mevcut.

    Bu konuda ve diğer konularda yapılan en büyük hata araç kıyaslaması, özellikle farklı sınıf araçların kıyaslanması. Önceki sayfada WV-Japon tartışması vardı, şimdi olay Mercedes-Japon'a döndü. Konuyu açan arkadaşın sorusuna kah doğru, kah yanlış; herkes kendi görüşüne göre cevabını verdi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Paramedik 112

    quote:

    Orijinalden alıntı: Duratorq


    quote:

    Orijinalden alıntı: O.B.K

    Japon bitanedir. Japon candır.

    Maazallah japonlar olmasaydı şimdi at arabasına binerdik.

    Sultanahmet'teki japonları bile her gördüğümüzde alınlarından öpmek boynumuzun borcudur.


    Boşver hocam, zaten bilen biliyor.

    Burada herkes yüksek makina mühendisi olduğu için böyle iddialı konuşuluyor, senin rütbene talip çok üyemiz var.

    Her şey rütbe midir? Bu mudur yani? Öyleyse bir admin bir şey yazdığında "Haklısın abi" diyip susmamız gerekiyor. Forumda özel bir rütbesi ya da yetkisi olmayıp da 'dolu' yazanlar, bu kişilerden daha çok. Örneğin otomobil bölümünde on binden fazla mesajı olan bir isim var, onu da herkes biliyor. Diğer bölümlerde de bunun gibi isimler mevcut.

    Bu konuda ve diğer konularda yapılan en büyük hata araç kıyaslaması, özellikle farklı sınıf araçların kıyaslanması. Önceki sayfada WV-Japon tartışması vardı, şimdi olay Mercedes-Japon'a döndü. Konuyu açan arkadaşın sorusuna kah doğru, kah yanlış; herkes kendi görüşüne göre cevabını verdi.

    Alıntıları Göster
    Japoncular çok fena




  • quote:

    Orijinalden alıntı: O.B.K

    Japonlar en düşük maliyetle araç üretip en yüksek fiyatla satan firmalar.



    hocam beni az buçuk tanırsın..bu sebepten dolayı "almancı caponcu değilim" muhabbetine girmeyeceğim hiç..

    yukarıda alıntı yaptığım yazının alıntı yaptığım cümlesi hariç gerisi için tamamen "ne diyorsan doğrudur, rütbesi otomobil uzmanı olan sensin" diyorum..

    ama yukarıdaki cümleyle ilgili bayağı bi yazacağım şey var..

    bu yazdığın cümle doğrudur değildir bilemem ama dünya üzerindeki herkesin amacı budur....ticaret yapanlar için "en ucuza aldığını en pahalıya satmak", üretim yapan için "en ucuza ürettiğini en pahalıya satmak", maaşlı çalışan için "en az emeğe, en kolay işe, en yüksek maaşı almak"..bitti..

    aslında herkesin amacı (farkında olarak veya olmayarak) "maxKar=Toplam Gelir-Toplam Gider" denklemindeki toplam geliri max, toplam gideri ise min etmek, böylelikle "MaxKar" amacını sağlamaktır...

    kimisi bunu "sorunsuzluk" adı altında geliri max, gideri min yaparak yapmaya çalışır, kimisi "lüks" imajıyla..vs

    hatta hocam sana çok daha acı birşey söyleyeyim mi, birçok otomotiv, tekstil, gıda devinin taşeronlarından istediği(hatta kimisinin "olmazsa olmaz" olarak gördüğü) SA 8000, Sedex gibi sosyal sorumluluk belgeleri, standartlarının da amacı ne yazık ki "max kar" dır..emin olabilirsin ki, üretim aşamalarında veya tedarikçilerinde ortaya çıkan insanlık dışı uygulamaların (bkz wall mart veya nike vakaları) kendi başına çorap örmeyeceğinden emin olan hiçbir firma "yok taşeronların çalışanları mutlumuymuş, yok sağlıklımıymış..yok mışmışmış, muşmuşmuş" ile ilgilenmez..amaaaa işin boyutu "taşeronların, tedarikçilerin yediği haltlar bizim başımıza patlar" 'e gelince hepsi kıçını kurtarmak için( kesinlikle bu konuda çok çok iddalıyım, sadece kıçını kurtarmak için) sosyal sorumluluk..vs, vs gibi yönetim araçlarından medet umar..

    yüksek lisansdaki bir hocam "insan hakları=tüketici haklarıdır" derdi..ozamanlar kafamda bazı soru işaretleri olsa da büyük oranla inanırdım bu önermeye..şimdi bu konuda en ufak bir soru işareti bile yok kafamda...insan hakları, sosyal sorumluluk projeleri, vs vs vs..bunların hepsi ama hepsi ne yazık ki "max kar" amacını güdüyor..yok etafına ağaç dikmiş benzinlik, yok kız çocuk okutmuş operatör..bunlar sadece ama sadece tüketiciyi kendine çekme hamlesi..kimi müşteri kalitye gelir, kimi müşteri fiyata kimi müşteri ise çevreye insanlara karşı daha duyarlı olana..

    yani yukarıdaki yazdığın eylemi en iyi yapanlar japonlardır veya değildir bilemem, ama herkesin rüyalarını süsler..işte buna adım gibi eminim...

    ha japonlar için dediğin "en düşük maliyete üretim en yüksek fiyata satanlardır" önermesi doğru ise, bunun sebebi bence sadece "turbo koymamak" değil, dünya geneline kazandırdıkları kaizen, matsushita liderliği gib kavramlardır...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: T_YılmaZ

    Japoncular çok fena

    Alıntıları Göster
    burada konu çok farklı yerlere çekilmiş konu sidik yarışına dönmüş benimki seninkini döver tarzda muhabbet yapılıyor.

    her marka ben bu motoru yapıyorum deyip bir motor yapma şansları yok, bunun patenti fabrikalarda ciddi yatırım gerekmektedir bunu ne için yapacaklar? türkiye pazarında pahalı olan yakıt yüzünden tasarruflu motor yapmak için mi?

    vw turboya çok ciddi yatırım yapmış bir markadır sebebi halkın arabası olmasıdır. az yakıt tüketen emisyon değeri düşük güçlü motor amaçlanarak üretilmektedir. tdi ile ne kadar sağlam olduklarını kanıtladılar bu teknolojilerini geliştirerek tsi teknolojisine geçtiler.

    aynı şekilde hyundai'de crdi motora ciddi yatırımlar yaptı. örnek verirsek 1.4 motor ile 90ps 225nm tork üreten motor yaptı hemde 3.9 yakıt tüketimi ile. peki bunu motor ömründen taviz vererek mi yapıyor? piyasada çoğu ticari taksi accent era oldu bunlar durmak nedir bilmeyen araçlar 300 400bin km aşan birsürü taksi iş yapıyor.

    özetle her markanın hedef kitlesi ayrıdır japonlar türkiyede satış az olsa umursamaz ama güney kore almanya fransa bunu önemser ve yatırımlarını bu şekilde yapar.

    bence japonlar bu saatden sonra turboya yatırım yapmaz elektrik destekli motorlara ciddi yatırımlar yaptılar çünkü buna mahkumlar emisyon değeri avrupada çok önemli bir konu emisyonu düşürmek için ya turbo kullanacaksın yada elektrik destekli teknolojiye yatırım yapacaksın.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: alikum

    quote:

    Orijinalden alıntı: O.B.K

    Japonlar en düşük maliyetle araç üretip en yüksek fiyatla satan firmalar.



    hocam beni az buçuk tanırsın..bu sebepten dolayı "almancı caponcu değilim" muhabbetine girmeyeceğim hiç..

    yukarıda alıntı yaptığım yazının alıntı yaptığım cümlesi hariç gerisi için tamamen "ne diyorsan doğrudur, rütbesi otomobil uzmanı olan sensin" diyorum..

    ama yukarıdaki cümleyle ilgili bayağı bi yazacağım şey var..

    bu yazdığın cümle doğrudur değildir bilemem ama dünya üzerindeki herkesin amacı budur....ticaret yapanlar için "en ucuza aldığını en pahalıya satmak", üretim yapan için "en ucuza ürettiğini en pahalıya satmak", maaşlı çalışan için "en az emeğe, en kolay işe, en yüksek maaşı almak"..bitti..

    aslında herkesin amacı (farkında olarak veya olmayarak) "maxKar=Toplam Gelir-Toplam Gider" denklemindeki toplam geliri max, toplam gideri ise min etmek, böylelikle "MaxKar" amacını sağlamaktır...

    kimisi bunu "sorunsuzluk" adı altında geliri max, gideri min yaparak yapmaya çalışır, kimisi "lüks" imajıyla..vs

    hatta hocam sana çok daha acı birşey söyleyeyim mi, birçok otomotiv, tekstil, gıda devinin taşeronlarından istediği(hatta kimisinin "olmazsa olmaz" olarak gördüğü) SA 8000, Sedex gibi sosyal sorumluluk belgeleri, standartlarının da amacı ne yazık ki "max kar" dır..emin olabilirsin ki, üretim aşamalarında veya tedarikçilerinde ortaya çıkan insanlık dışı uygulamaların (bkz wall mart veya nike vakaları) kendi başına çorap örmeyeceğinden emin olan hiçbir firma "yok taşeronların çalışanları mutlumuymuş, yok sağlıklımıymış..yok mışmışmış, muşmuşmuş" ile ilgilenmez..amaaaa işin boyutu "taşeronların, tedarikçilerin yediği haltlar bizim başımıza patlar" 'e gelince hepsi kıçını kurtarmak için( kesinlikle bu konuda çok çok iddalıyım, sadece kıçını kurtarmak için) sosyal sorumluluk..vs, vs gibi yönetim araçlarından medet umar..

    yüksek lisansdaki bir hocam "insan hakları=tüketici haklarıdır" derdi..ozamanlar kafamda bazı soru işaretleri olsa da büyük oranla inanırdım bu önermeye..şimdi bu konuda en ufak bir soru işareti bile yok kafamda...insan hakları, sosyal sorumluluk projeleri, vs vs vs..bunların hepsi ama hepsi ne yazık ki "max kar" amacını güdüyor..yok etafına ağaç dikmiş benzinlik, yok kız çocuk okutmuş operatör..bunlar sadece ama sadece tüketiciyi kendine çekme hamlesi..kimi müşteri kalitye gelir, kimi müşteri fiyata kimi müşteri ise çevreye insanlara karşı daha duyarlı olana..

    yani yukarıdaki yazdığın eylemi en iyi yapanlar japonlardır veya değildir bilemem, ama herkesin rüyalarını süsler..işte buna adım gibi eminim...

    ha japonlar için dediğin "en düşük maliyete üretim en yüksek fiyata satanlardır" önermesi doğru ise, bunun sebebi bence sadece "turbo koymamak" değil, dünya geneline kazandırdıkları kaizen, matsushita liderliği gib kavramlardır...

    Alıntıları Göster
    yukarıda cok sey yazdım ancak bu konu ile ilgili bir sey daha ilave etmek istiyorum, japonla yaparsa en iyisini yapar örnek turbo evo10 2 lt 295 ph sc scricco R ise 2.0 255 ph al sana 2 turbo örneyi yapmak isterlerse yapıyolar ama gerekli yerde 40 milyarlık bi araca turbo koyup sonradan da başlarını agrıtmıyorlar ..yapılması gereken yerde yapılıyor ve bugune kadar siz hiç motoru görüneneden güçsüz japon aracı duydunuz mu ben ph testlerinde cok gördüm alman fransız aracı mazda 3 le audi a3 ü dün gece kapıstırdık (1.6 105 ph 1337 kilo kasa artı 4 kisi) audi a3( 1.6 115 ph 1248 kilo kasa 3 kişi) 200 e kadar cıktık ve mazda bittigi yerde 100 mtre öndeydi... arkadaş sonrada teknik bir hata var bence dedi:)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: musch-lee

    biz savununca fanatik oluyoruz mercedes i bende severim ama ne audi ne vw ne bmw ne yapmıs bügüne kadar atmosferik motorda tek yaptıkları hemen turbo koy vw cıkabildimi 102 ph ın üsüne hyr bi 115 ph koydu deli gibi yaktı fark bile edilmedi nerdeyse güç olarak hemen turbo ya sarıldı mercedes in yol tutusu konforuna lafım yok asla edende ztn sadece kirletmek için yapar bu işi... ancak ya yapmayın size örnek 100 binde civic en ufak seyi yok 55 bindeki golf vitesi titreme safasına girmiş motordan tuaf sesler geliyor her tarafı ayrı oynuyor aracın arza lambası bir türlü sönmüyor turbo bu mu ? 1.6 105 ph lık mazda 3 üm var bana 50 bin tl ye mal oldu bunu alırken babamda cıktı bana gel 2 el bmw yada vw golf alalım daha ii olur mazda türkiyede pek yok diyeaylarca arastırdım test sürüsüne cıktım bu aracı almak için ve belki bana kızacaklar ve fanatik dicekler ama vw o turbo 122 ph lık motoru ile mazda nın 5 te biri bile olamaz benim gözümde...

    Aynen Mazda3 konusunda sana katılıyorum. Ayrıca iç hacmi de Golf'ten daha geniş. Yeni Mazda3'ün tasarımı da Golf'e on basar. Saygılar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: musch-lee

    yukarıda cok sey yazdım ancak bu konu ile ilgili bir sey daha ilave etmek istiyorum, japonla yaparsa en iyisini yapar örnek turbo evo10 2 lt 295 ph sc scricco R ise 2.0 255 ph al sana 2 turbo örneyi yapmak isterlerse yapıyolar ama gerekli yerde 40 milyarlık bi araca turbo koyup sonradan da başlarını agrıtmıyorlar ..yapılması gereken yerde yapılıyor ve bugune kadar siz hiç motoru görüneneden güçsüz japon aracı duydunuz mu ben ph testlerinde cok gördüm alman fransız aracı mazda 3 le audi a3 ü dün gece kapıstırdık (1.6 105 ph 1337 kilo kasa artı 4 kisi) audi a3( 1.6 115 ph 1248 kilo kasa 3 kişi) 200 e kadar cıktık ve mazda bittigi yerde 100 mtre öndeydi... arkadaş sonrada teknik bir hata var bence dedi:)


    her zaman aynı hata drag yarışında torku yüksek olan araç kazanır.


    Tork değeri aslında motorların en önemli ve Kw/saat cinsinden üretilen maksimum devirdeki iş enerjisi hesaplamaları da aslında tork ölçümlerinden yola çıkılarak yapılır. Bir motorun maksimum torkunu düşük motor devirlerinden itibaren oluşturması ise bu motoru üreten teknolojinin başarısı olarak kabul edilir. Çünkü düşük motor devirlerinde üretilen bir maksimum tork, zor elde edilebilen ve motorların da ekonomik yakıt tüketim sağlayabildiği bir ortamdır.

    Motorun HP (Horse Power; Beygir Gücü) gücünün yüksek olması ise, sadece motorun maksimum devrinde üretebildiği bir birim değeridir ki normal araç kullanım şartlarında belki de bu maksimum devir sayısında üretilen maksimum gücü kullanmamanız da olasıdır. Ancak maksimum tork günlük kullanımda sürekli elimizin altında olan, aracın akselerasyon veya büyük viteslerde belli devirlerde hızlanması ve devir arttırmasını sağlayan ana öğedir. Aşırı besleme sistemlerinin en belirgin özellikleri maksimum tork değerlerinin oldukça yüksek düzeylerde üretilebilmesidir.

    http://www.tuning53.com/tuning-bilgileri/tork-nedir-ne-ise-yarar.html

    Bu tork neye yarar.
    Arabaya meraklı olanlar torku şu bu diye hava atarlar. Yani ne oluyor.
    Araba söz konusu olunca daha doğrusu bir dönme hareketi olunca önemli
    olan devir sayısıdır, kıyaslamayı aynı devirde yapmak lazımdır. Aynı devirde
    dönen iki motorda tork'u daha büyük olan daha çok yük taşır,
    daha iyi yokuş tırmanır. Transmisyon eşit ise daha hızlı gider.
    Yani ; ‘Çoksa torkun olmasın korkun‘ denilebilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi SAMET/ -- 16 Ağustos 2010; 1:57:24 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: SAMET/

    quote:

    Orijinalden alıntı: musch-lee

    yukarıda cok sey yazdım ancak bu konu ile ilgili bir sey daha ilave etmek istiyorum, japonla yaparsa en iyisini yapar örnek turbo evo10 2 lt 295 ph sc scricco R ise 2.0 255 ph al sana 2 turbo örneyi yapmak isterlerse yapıyolar ama gerekli yerde 40 milyarlık bi araca turbo koyup sonradan da başlarını agrıtmıyorlar ..yapılması gereken yerde yapılıyor ve bugune kadar siz hiç motoru görüneneden güçsüz japon aracı duydunuz mu ben ph testlerinde cok gördüm alman fransız aracı mazda 3 le audi a3 ü dün gece kapıstırdık (1.6 105 ph 1337 kilo kasa artı 4 kisi) audi a3( 1.6 115 ph 1248 kilo kasa 3 kişi) 200 e kadar cıktık ve mazda bittigi yerde 100 mtre öndeydi... arkadaş sonrada teknik bir hata var bence dedi:)


    her zaman aynı hata drag yarışında torku yüksek olan araç kazanır.


    Tork değeri aslında motorların en önemli ve Kw/saat cinsinden üretilen maksimum devirdeki iş enerjisi hesaplamaları da aslında tork ölçümlerinden yola çıkılarak yapılır. Bir motorun maksimum torkunu düşük motor devirlerinden itibaren oluşturması ise bu motoru üreten teknolojinin başarısı olarak kabul edilir. Çünkü düşük motor devirlerinde üretilen bir maksimum tork, zor elde edilebilen ve motorların da ekonomik yakıt tüketim sağlayabildiği bir ortamdır.

    Motorun HP (Horse Power; Beygir Gücü) gücünün yüksek olması ise, sadece motorun maksimum devrinde üretebildiği bir birim değeridir ki normal araç kullanım şartlarında belki de bu maksimum devir sayısında üretilen maksimum gücü kullanmamanız da olasıdır. Ancak maksimum tork günlük kullanımda sürekli elimizin altında olan, aracın akselerasyon veya büyük viteslerde belli devirlerde hızlanması ve devir arttırmasını sağlayan ana öğedir. Aşırı besleme sistemlerinin en belirgin özellikleri maksimum tork değerlerinin oldukça yüksek düzeylerde üretilebilmesidir.

    http://www.tuning53.com/tuning-bilgileri/tork-nedir-ne-ise-yarar.html

    Bu tork neye yarar.
    Arabaya meraklı olanlar torku şu bu diye hava atarlar. Yani ne oluyor.
    Araba söz konusu olunca daha doğrusu bir dönme hareketi olunca önemli
    olan devir sayısıdır, kıyaslamayı aynı devirde yapmak lazımdır. Aynı devirde
    dönen iki motorda tork'u daha büyük olan daha çok yük taşır,
    daha iyi yokuş tırmanır. Transmisyon eşit ise daha hızlı gider.
    Yani ; ‘Çoksa torkun olmasın korkun‘ denilebilir.



    Yazdıklarına bi anekdot ta ben ekleyeyim: Çok erken elde edilen yüksek tork yüksek devirlerde torkun çok fazla oranda düşmesi anlamına gelir ki bu da o araçta yüksek devirli kullanımlarda çekiş kaybı yaşamanıza sebep olur. Düşük devirdeki yüksek tork şehir içi kullanımlarda iyi avantaj sağlar. Saygılar.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Duratorq


    quote:

    Orijinalden alıntı: O.B.K

    Japon bitanedir. Japon candır.

    Maazallah japonlar olmasaydı şimdi at arabasına binerdik.

    Sultanahmet'teki japonları bile her gördüğümüzde alınlarından öpmek boynumuzun borcudur.


    Boşver hocam, zaten bilen biliyor.

    Burada herkes yüksek makina mühendisi olduğu için böyle iddialı konuşuluyor, senin rütbene talip çok üyemiz var.

    İyi o zaman kimse fikrini paylaşmasın, biriniz zaten otomobil uzmanı, biriniz de admin, istediğiniz gibi yazın silin, birbirinizi teselli edin!!! Olmaz böyle...

    O.B.K otomobil uzmanı olarak birşeyler yazmış sonra biz japoncu yada almancı değiliz diyorsunuz... Tabi ya japon düşmanlığınız mesajlarınızdan hiç belli olmuyor...

    Neden bu tür mevzular hemen japon-alman kıyaslamasına dönüşür anlamam...
    Hele bu işin uzmanları bilgi dağarcığını paylaşıp ve insanlara doğruyu anlatması gerekirken... onlarda bu tür kıyaslamalara girerlerse ve bilgilendirmeyi gerektiği gibi değilde insanların fikirlerini alaya alarak;
    "130 küsür beygiri görüyormuş..."
    "turboya ihtiyaç duymuyorlarmış..."
    gibi mışlı mişli alaycı bir tavırla yazarlarsa
    ne anlamı kalır forumun ve paylaşmanın...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: kptsedat


    quote:

    Orijinalden alıntı: SAMET/

    quote:

    Orijinalden alıntı: musch-lee

    yukarıda cok sey yazdım ancak bu konu ile ilgili bir sey daha ilave etmek istiyorum, japonla yaparsa en iyisini yapar örnek turbo evo10 2 lt 295 ph sc scricco R ise 2.0 255 ph al sana 2 turbo örneyi yapmak isterlerse yapıyolar ama gerekli yerde 40 milyarlık bi araca turbo koyup sonradan da başlarını agrıtmıyorlar ..yapılması gereken yerde yapılıyor ve bugune kadar siz hiç motoru görüneneden güçsüz japon aracı duydunuz mu ben ph testlerinde cok gördüm alman fransız aracı mazda 3 le audi a3 ü dün gece kapıstırdık (1.6 105 ph 1337 kilo kasa artı 4 kisi) audi a3( 1.6 115 ph 1248 kilo kasa 3 kişi) 200 e kadar cıktık ve mazda bittigi yerde 100 mtre öndeydi... arkadaş sonrada teknik bir hata var bence dedi:)


    her zaman aynı hata drag yarışında torku yüksek olan araç kazanır.


    Tork değeri aslında motorların en önemli ve Kw/saat cinsinden üretilen maksimum devirdeki iş enerjisi hesaplamaları da aslında tork ölçümlerinden yola çıkılarak yapılır. Bir motorun maksimum torkunu düşük motor devirlerinden itibaren oluşturması ise bu motoru üreten teknolojinin başarısı olarak kabul edilir. Çünkü düşük motor devirlerinde üretilen bir maksimum tork, zor elde edilebilen ve motorların da ekonomik yakıt tüketim sağlayabildiği bir ortamdır.

    Motorun HP (Horse Power; Beygir Gücü) gücünün yüksek olması ise, sadece motorun maksimum devrinde üretebildiği bir birim değeridir ki normal araç kullanım şartlarında belki de bu maksimum devir sayısında üretilen maksimum gücü kullanmamanız da olasıdır. Ancak maksimum tork günlük kullanımda sürekli elimizin altında olan, aracın akselerasyon veya büyük viteslerde belli devirlerde hızlanması ve devir arttırmasını sağlayan ana öğedir. Aşırı besleme sistemlerinin en belirgin özellikleri maksimum tork değerlerinin oldukça yüksek düzeylerde üretilebilmesidir.

    http://www.tuning53.com/tuning-bilgileri/tork-nedir-ne-ise-yarar.html

    Bu tork neye yarar.
    Arabaya meraklı olanlar torku şu bu diye hava atarlar. Yani ne oluyor.
    Araba söz konusu olunca daha doğrusu bir dönme hareketi olunca önemli
    olan devir sayısıdır, kıyaslamayı aynı devirde yapmak lazımdır. Aynı devirde
    dönen iki motorda tork'u daha büyük olan daha çok yük taşır,
    daha iyi yokuş tırmanır. Transmisyon eşit ise daha hızlı gider.
    Yani ; ‘Çoksa torkun olmasın korkun‘ denilebilir.



    Yazdıklarına bi anekdot ta ben ekleyeyim: Çok erken elde edilen yüksek tork yüksek devirlerde torkun çok fazla oranda düşmesi anlamına gelir ki bu da o araçta yüksek devirli kullanımlarda çekiş kaybı yaşamanıza sebep olur. Düşük devirdeki yüksek tork şehir içi kullanımlarda iyi avantaj sağlar. Saygılar.




     Japon Otomobilleri ve ' Turbo ' Motor ...


    Grafiği yorumlarken ilk başta şu temel bilgiyi bilmek gerekir: “Bir motorun tork eğrisi ne kadar düz bir çizgi şeklinde ilerliyorsa, motor o kadar verimlidir.” Motorun verimli olması kullanılan yakıttan minimum ısıl kayıpla optimum kazanç elde edilebildiği anlamına gelir ki, bu bir motor için en belirleyici kalite faktörlerinin başında gelir.
    Grafikteki her iki motor da benzinlidir. 1.4 litrelik TSI motor 1500 devir seviyelerinden başlayarak 3500 devre kadar aynı tork değerini koruyabilmiştir. Bu demektir ki otomobil bu devir aralıklarında kendinden beklenen en atak(esnek) sürüşü mümkün kılıyor. 1.6 litrelik FSI motor ise, maksimum torkunu 4000 devirde üretmiş ve bu devirden sonra 6300 devirlere kadar fazla bir çekiş kaybetmeden çekişini korumuş. Atmosferik bir motor için gerçekten güzel bir değer fakat 4000 devire kadar otomobilin uyuşuk bir tavır sergilemesi hem yakıt ekonomisi hem de sürüş keyfi açısından kötü bir durum. Bu motordan performans alınabilmesi için yüksek devirde kullanmak şart, bu da çok yüksek ısıl kayıplarla beraber verimsizliği ve yüksek yakıt tüketimini beraberinde getirir. Peki 1.4 TSI motor harika mı? Tabiki değil; onun da 3500 devirden sonra aniden nefesi kesilmeye başlıyor ve FSI motor kadar yüksek devirle motoru çeviremiyor. Bu durumda rampada TSI motor FSI’ya rahatlıkla toz yutturacaktır ve kıyas götürmez şekilde performansını gösterecektir. Düz yolda ise FSI motor, TSI’yı hem hızlanma değeri olarak hem de maksimum sürat anlamında geride bırakacaktır. Ama yakıt ekonomisi ve sürüş keyfi açısından TSI motorun tercih edilebilirliği daha fazla. FSI motorun eğrisi grafiğin hiçbir yerinde düz bir çizgi olarak ilerlemediğinden ilk bakışta başarısız olduğu anlaşılıyor zaten. Bu grafikte kırmızı çizgiyle gösterilen TSI motor tork anlamında da güçlü zaten ama bazı grafiklerde tam tersi olur ve eğri tepe gibi olan mavi grafik kırmızının üzerine çıkar. İşte o durumda da düz ilerleyen grafiğe sahip aracı tercih etmek daha mantıklı olacaktır. Maksimum torku az olsa da o torku değişken devir aralığında sürekli üretebilen motor daha başarılıdır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı:



    Bu tork neye yarar.
    Arabaya meraklı olanlar torku şu bu diye hava atarlar. Yani ne oluyor.
    Araba söz konusu olunca daha doğrusu bir dönme hareketi olunca önemli
    olan devir sayısıdır, kıyaslamayı aynı devirde yapmak lazımdır. Aynı devirde
    dönen iki motorda tork'u daha büyük olan daha çok yük taşır,
    daha iyi yokuş tırmanır. Transmisyon eşit ise daha hızlı gider.
    Yani ; ‘Çoksa torkun olmasın korkun‘ denilebilir.





    Peki sana şunu sorayım. Turbo 2.0 ve benzinli 2.0 araç farzedelim. İkisi de 200hp. Turbolu olanın torku 300nm atmosferik olan da 200nm. Turbolu torkunu 2000 ile 4000 devir arası veriyor ve kesiciye 7000de giriyor. Atmosferik ise torkunu 6500d-de veriyor ve 8000 çeviriyor. Şimdi düşün? Turbolu araç max hızlanma yapabilmek için 5500-7000 aralığını kullancak. Atmosferik ise 6500-8000 aralığını. Bize lazım olan turbolu araçta; 5500den sonraki tork. Atmosferik de ise 6500den sonrası.

    Çoksa torkun olmasın korkun değil, varsa yüksek devirde torkun, olmasın korkun denir. Yoksa 174nm'e sahip aracım, nası 320nm torkluk(dizel) aracı geçecek? Torkun yüksek olması yetseydi herkes dizel araç alırdı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Jeandan -- 16 Ağustos 2010; 2:31:23 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rice-R




    quote:

    Orijinalden alıntı: musch-lee



    Bu tork neye yarar.
    Arabaya meraklı olanlar torku şu bu diye hava atarlar. Yani ne oluyor.
    Araba söz konusu olunca daha doğrusu bir dönme hareketi olunca önemli
    olan devir sayısıdır, kıyaslamayı aynı devirde yapmak lazımdır. Aynı devirde
    dönen iki motorda tork'u daha büyük olan daha çok yük taşır,
    daha iyi yokuş tırmanır. Transmisyon eşit ise daha hızlı gider.
    Yani ; ‘Çoksa torkun olmasın korkun‘ denilebilir.





    Peki sana şunu sorayım. Turbo 2.0 ve benzinli 2.0 araç farzedelim. İkisi de 200hp. Turbolu olanın torku 300nm atmosferik olan da 200nm. Turbolu torkunu 2000 ile 4000 devir arası veriyor ve kesiciye 7000de giriyor. Atmosferik ise torkunu 6500d-de veriyor ve 8000 çeviriyor. Şimdi düşün? Turbolu araç max hızlanma yapabilmek için 5500-7000 aralığını kullancak. Atmosferik ise 6500-8000 aralığını. Bize lazım olan turbolu araçta; 5500den sonraki tork. Atmosferik de ise 6500den sonrası.

    Çoksa torkun olmasın korkun değil, varsa yüksek devirde torkun, olmasın korkun denir. Yoksa 172nm'e sahip aracım, nası 320nm torkluk(dizel) aracı geçecek? Torkun yüksek olması yetseydi herkes dizel araç alırdı.


    sorunuza cevap yukarıda grafiksel olarak var.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: SAMET/

    quote:

    Orijinalden alıntı: Rice-R




    quote:

    Orijinalden alıntı: musch-lee



    Bu tork neye yarar.
    Arabaya meraklı olanlar torku şu bu diye hava atarlar. Yani ne oluyor.
    Araba söz konusu olunca daha doğrusu bir dönme hareketi olunca önemli
    olan devir sayısıdır, kıyaslamayı aynı devirde yapmak lazımdır. Aynı devirde
    dönen iki motorda tork'u daha büyük olan daha çok yük taşır,
    daha iyi yokuş tırmanır. Transmisyon eşit ise daha hızlı gider.
    Yani ; ‘Çoksa torkun olmasın korkun‘ denilebilir.





    Peki sana şunu sorayım. Turbo 2.0 ve benzinli 2.0 araç farzedelim. İkisi de 200hp. Turbolu olanın torku 300nm atmosferik olan da 200nm. Turbolu torkunu 2000 ile 4000 devir arası veriyor ve kesiciye 7000de giriyor. Atmosferik ise torkunu 6500d-de veriyor ve 8000 çeviriyor. Şimdi düşün? Turbolu araç max hızlanma yapabilmek için 5500-7000 aralığını kullancak. Atmosferik ise 6500-8000 aralığını. Bize lazım olan turbolu araçta; 5500den sonraki tork. Atmosferik de ise 6500den sonrası.

    Çoksa torkun olmasın korkun değil, varsa yüksek devirde torkun, olmasın korkun denir. Yoksa 172nm'e sahip aracım, nası 320nm torkluk(dizel) aracı geçecek? Torkun yüksek olması yetseydi herkes dizel araç alırdı.


    sorunuza cevap yukarıda grafiksel olarak var.

    Alıntıları Göster
    Evet gördüm, teşekkürler grafik için. Benim yazdıklarımla da uyuşuyor kendisi




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Jeandan

    Evet gördüm, teşekkürler grafik için. Benim yazdıklarımla da uyuşuyor kendisi

    Alıntıları Göster
    Amerika'da turboyla kazanılan güce "cheap power" yani ucuz güç diyorlar ve genel tercih atmosferik yönünde. Honda ve toyota satışlarının çoğunu bu piyasaya yönelik yapmakta ve dolayısı ile turbo olaylarına pek girmemekteler. kaldı ki önceki aracım turbo dizeldi şimdi honda kullanıyorum ve ekliyorum hakikaten hayat 5500'de başlıyor. bu keyfi turbo bir araçtan alamazsınız.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: W_R_11

    Amerika'da turboyla kazanılan güce "cheap power" yani ucuz güç diyorlar ve genel tercih atmosferik yönünde. Honda ve toyota satışlarının çoğunu bu piyasaya yönelik yapmakta ve dolayısı ile turbo olaylarına pek girmemekteler. kaldı ki önceki aracım turbo dizeldi şimdi honda kullanıyorum ve ekliyorum hakikaten hayat 5500'de başlıyor. bu keyfi turbo bir araçtan alamazsınız.


    amerika turboya ucuz güç diyorsa efsane ford araçlarla drag yarışları ne peki? ucuz yarışlar mı?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: SAMET/

    quote:

    Orijinalden alıntı: W_R_11

    Amerika'da turboyla kazanılan güce "cheap power" yani ucuz güç diyorlar ve genel tercih atmosferik yönünde. Honda ve toyota satışlarının çoğunu bu piyasaya yönelik yapmakta ve dolayısı ile turbo olaylarına pek girmemekteler. kaldı ki önceki aracım turbo dizeldi şimdi honda kullanıyorum ve ekliyorum hakikaten hayat 5500'de başlıyor. bu keyfi turbo bir araçtan alamazsınız.


    amerika turboya ucuz güç diyorsa efsane ford araçlarla drag yarışları ne peki? ucuz yarışlar mı?

    Alıntıları Göster
    TORK VE BEYGİR GÜCÜ

    en basit ifadeyle

    tork =kuvvet / beygir =güç anlamını taşır

    güç ise = birim zamanda uygulanan kuvvettir

    zaten beygir hesaplarında motorun devir dakika oranıyla hesaplanır.
    5500dd/150 beygir gibi. yani dakikada uygulanan kuvvetin sonucu beygir gücü oluşur.

    arabalarda genelde tork önemsenmez toplumumuz arasında ama aracta gaza basıldıgında insanları koltuga çivileyen kuvvet tork sayesinde olur.

    tork hızlanma ve çekişte önemli rol oynar.

    eski motor teknolojileri uygulanırken yani motor teknolojisi günümüzde gibi alıp başını gitmemişken bi laf vardır.TORK YARIŞ KAZANDIRIR / BEYGİR ARABAYI KOLAY SATTIRIR.

    eski amerikan araçlarına baktıgınızda arabada devasa bi motor var fakat beygiri düşüktür.
    eski bi ford mustang ele alalım.arac 4000cc fakat 200 beygir güç üretir.ama torku cok fazladır.bu yüzden araç kalkışlarda ve anlık hızlanmalarda ok gibi fırlar.

    mesela böyle bi araçla 4.viteste 120-130 km hızla giderken önünüze aniden bi araç çıktı ve yavaşlamanız gerekli.
    50-60 kmye kadar yavaşladıgınızda vites küçültmeseniz bile araç motoru bogulmaz.motor zorlanmadan çekiş devam edicektir.

    ama günümüz araçlarında bunu yapamazsınız.vites küçültmeniz şarttır.

    veya kamyonları ele alalım.kocaman bi motoru olmasına ragmen 150-200 beygir güç üretirler.ama torkları devasadır.bu yüzden yük ceken araçları dizel yaparlar.

    bi mercedes kamyonu ele alalım.misal 150 beygir güç üretir iken , 2500 devirde 507nm/ tork üretir.

    o mercedes kamyonun kullandıgı motoru söküp yerine bi 5000cc 500 beygirlik bi ferrari motoru taksanız motor 500 beygir olmasına ragmen o kamyonu hareket ettiremez.

    bu örnekleri torkun önemi için yazdım

    beygir ise yüksek hıza cıkmalarda önemli rol oynar.

    misal iki araba yarış yapıcak olsa biri 100 beygir 120nm/tork üreten bi motor kullanıyo olsun
    digeri ise 120 beygir 80nm/tork üreten bi motor kullanıyo olsun.

    bu ik araç yarış yapsa torku yüksek olan araç 3. ve 4. vitese gelene kadar torku az alan aracı geçicektir.

    ama yarıs çizgisini ilk olarak beygiri yüksek olan araç geçer.

    yani torku yüksek olan araç hızlı kalkıp belli bi süre torkun avantajı ile yarışı önde götürür.
    ama belli bi hızdan sonra beygiri daha yüksek olan araç beygir gücünün yardımıyla daha fazla hızlanıcaktır.ve yarışı kazanan taraf olur.

    uzun mesafeli yarışlarda beygiri yüksek olan araçların kazanma yüzdesi herzman daha yüksektir.

    ama kısa mesafeli ,kalkış (drag) yarışlarında torku fazla olan araç daha avantajlı olur.

    torkun düşük devirlerde maksimum performansı vermesi şehir içi kullanımlarda avantaj saglar.

    araç alırken beygirine baktıgınız gibi motorun hangi devirler arasınada maksimum torkunu verdiginede bakınız.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: SAMET/


    quote:

    Orijinalden alıntı: kptsedat


    quote:

    Orijinalden alıntı: SAMET/

    quote:

    Orijinalden alıntı: musch-lee

    yukarıda cok sey yazdım ancak bu konu ile ilgili bir sey daha ilave etmek istiyorum, japonla yaparsa en iyisini yapar örnek turbo evo10 2 lt 295 ph sc scricco R ise 2.0 255 ph al sana 2 turbo örneyi yapmak isterlerse yapıyolar ama gerekli yerde 40 milyarlık bi araca turbo koyup sonradan da başlarını agrıtmıyorlar ..yapılması gereken yerde yapılıyor ve bugune kadar siz hiç motoru görüneneden güçsüz japon aracı duydunuz mu ben ph testlerinde cok gördüm alman fransız aracı mazda 3 le audi a3 ü dün gece kapıstırdık (1.6 105 ph 1337 kilo kasa artı 4 kisi) audi a3( 1.6 115 ph 1248 kilo kasa 3 kişi) 200 e kadar cıktık ve mazda bittigi yerde 100 mtre öndeydi... arkadaş sonrada teknik bir hata var bence dedi:)


    her zaman aynı hata drag yarışında torku yüksek olan araç kazanır.


    Tork değeri aslında motorların en önemli ve Kw/saat cinsinden üretilen maksimum devirdeki iş enerjisi hesaplamaları da aslında tork ölçümlerinden yola çıkılarak yapılır. Bir motorun maksimum torkunu düşük motor devirlerinden itibaren oluşturması ise bu motoru üreten teknolojinin başarısı olarak kabul edilir. Çünkü düşük motor devirlerinde üretilen bir maksimum tork, zor elde edilebilen ve motorların da ekonomik yakıt tüketim sağlayabildiği bir ortamdır.

    Motorun HP (Horse Power; Beygir Gücü) gücünün yüksek olması ise, sadece motorun maksimum devrinde üretebildiği bir birim değeridir ki normal araç kullanım şartlarında belki de bu maksimum devir sayısında üretilen maksimum gücü kullanmamanız da olasıdır. Ancak maksimum tork günlük kullanımda sürekli elimizin altında olan, aracın akselerasyon veya büyük viteslerde belli devirlerde hızlanması ve devir arttırmasını sağlayan ana öğedir. Aşırı besleme sistemlerinin en belirgin özellikleri maksimum tork değerlerinin oldukça yüksek düzeylerde üretilebilmesidir.

    http://www.tuning53.com/tuning-bilgileri/tork-nedir-ne-ise-yarar.html

    Bu tork neye yarar.
    Arabaya meraklı olanlar torku şu bu diye hava atarlar. Yani ne oluyor.
    Araba söz konusu olunca daha doğrusu bir dönme hareketi olunca önemli
    olan devir sayısıdır, kıyaslamayı aynı devirde yapmak lazımdır. Aynı devirde
    dönen iki motorda tork'u daha büyük olan daha çok yük taşır,
    daha iyi yokuş tırmanır. Transmisyon eşit ise daha hızlı gider.
    Yani ; ‘Çoksa torkun olmasın korkun‘ denilebilir.



    Yazdıklarına bi anekdot ta ben ekleyeyim: Çok erken elde edilen yüksek tork yüksek devirlerde torkun çok fazla oranda düşmesi anlamına gelir ki bu da o araçta yüksek devirli kullanımlarda çekiş kaybı yaşamanıza sebep olur. Düşük devirdeki yüksek tork şehir içi kullanımlarda iyi avantaj sağlar. Saygılar.




     Japon Otomobilleri ve ' Turbo ' Motor ...


    Grafiği yorumlarken ilk başta şu temel bilgiyi bilmek gerekir: “Bir motorun tork eğrisi ne kadar düz bir çizgi şeklinde ilerliyorsa, motor o kadar verimlidir.” Motorun verimli olması kullanılan yakıttan minimum ısıl kayıpla optimum kazanç elde edilebildiği anlamına gelir ki, bu bir motor için en belirleyici kalite faktörlerinin başında gelir.
    Grafikteki her iki motor da benzinlidir. 1.4 litrelik TSI motor 1500 devir seviyelerinden başlayarak 3500 devre kadar aynı tork değerini koruyabilmiştir. Bu demektir ki otomobil bu devir aralıklarında kendinden beklenen en atak(esnek) sürüşü mümkün kılıyor. 1.6 litrelik FSI motor ise, maksimum torkunu 4000 devirde üretmiş ve bu devirden sonra 6300 devirlere kadar fazla bir çekiş kaybetmeden çekişini korumuş. Atmosferik bir motor için gerçekten güzel bir değer fakat 4000 devire kadar otomobilin uyuşuk bir tavır sergilemesi hem yakıt ekonomisi hem de sürüş keyfi açısından kötü bir durum. Bu motordan performans alınabilmesi için yüksek devirde kullanmak şart, bu da çok yüksek ısıl kayıplarla beraber verimsizliği ve yüksek yakıt tüketimini beraberinde getirir. Peki 1.4 TSI motor harika mı? Tabiki değil; onun da 3500 devirden sonra aniden nefesi kesilmeye başlıyor ve FSI motor kadar yüksek devirle motoru çeviremiyor. Bu durumda rampada TSI motor FSI’ya rahatlıkla toz yutturacaktır ve kıyas götürmez şekilde performansını gösterecektir. Düz yolda ise FSI motor, TSI’yı hem hızlanma değeri olarak hem de maksimum sürat anlamında geride bırakacaktır. Ama yakıt ekonomisi ve sürüş keyfi açısından TSI motorun tercih edilebilirliği daha fazla. FSI motorun eğrisi grafiğin hiçbir yerinde düz bir çizgi olarak ilerlemediğinden ilk bakışta başarısız olduğu anlaşılıyor zaten. Bu grafikte kırmızı çizgiyle gösterilen TSI motor tork anlamında da güçlü zaten ama bazı grafiklerde tam tersi olur ve eğri tepe gibi olan mavi grafik kırmızının üzerine çıkar. İşte o durumda da düz ilerleyen grafiğe sahip aracı tercih etmek daha mantıklı olacaktır. Maksimum torku az olsa da o torku değişken devir aralığında sürekli üretebilen motor daha başarılıdır.

    Sen benim dediklerimi grafikle açıklamaya çalışmışsın. Bende yüksek devirde tork düşer dedim farklı bişey söylemedim ki. O yüzden turbolu araçlar yüksek devir çevirmeye pek elverişli değillerdir(Evo hariç). Turbolu motoru sürekli yüksek devir kullanan arkadaşlar varsa şayet pek tavsiye etmiyoruz. Motorun içine etmek istemiyorlarsa ağer. Saygılar.




  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.