Merhabalar. Bulunduğum caddede 3 tane karavan var cadde üzerinde ve aylardır, hatta yıllardır hareket etmeden yer işgal ediyorlar. Giriş çıkış kalabalık derken iyice rahatsız etmeye başladı son zamanlarda. Karavanların şehiriçinde alelade şekilde parkı yasal mı acaba? Eğer yasal değilse bu konuyla belediye mi ilgilenir yoksa polis mi ? Teşekkürler... |
Karavanların Şehiriçinde Parkı
-
-
Trafik Şube Müdürlüğü
-
millet pandemide gaza geldi aldı.
karavancılık kampçılık idealist insanların yapabileceği bir şey.
bizde hersene 5 yıldızlı otele tatile giden, ama pandemide gidemeyen ev hanımları eşlerine aldırdılar.
sonra tatile gittiklerinde anladılar ki otel tatiliyle alakası yok, elektrik bağla, kendi tuvalet atığını kendin boşalt, park edecek yer bul, çekme karavansa ona göre güçlü araç al.
o yüzden hepsi park etmiş duruyor.
2-3 seneye benzer bir olay olmazsa hepsi haraç mezat satılacak 2. el sitelerinde.
bizim vatandaşımız konforsuzluğa gelmez kolay kolay
çadır karavan bizim vatandaşın geneline ters.
ha zevk alan hoşlanan vardır onlarda bahsettiğim iadealist kişiler zaten.
hayırlı günler.
-
Bu iş son dönemde acayip kabak tadı vermeye başladı.
Alakalı alakasız herkes karavan alıp koydu kenara. Eskiden "karavancılık" vardı. Başka bi tarz, başka bir olaydı. Karavancı kitle bambaşka bi kitle idi. Maceracı, aykırı vesaire ne derseniz deyin.
Bizde millet aptal saptal bir "moda" yakalıyor, bi bakıyosun herkes peşinde.
Yahu bir ara farklı farklı arabalara aynı jantı koyan bir güruh vardı ya. Ulan o jant moda diye arabaya yakışsa da yakışmasa da gidip satın alınır mı? Bizdeki mal ordusu alıyor işte.
Benzer şekilde motosiklet de böyle.
Çalıştığım yerde bile ne öküzler, ne gerizekalılar yine sırf "moda" diye gidip motor almışlar. Birbirlerinden görüp gaza geliyorlar. Aralarında 2-3 kişi ciddi "motorcu"dur. Geri kalanı arabayla bile taksici gibi giden öküzler. Düşünün bunlar motora biniyor şimdi.
Otoparka gidiyorsun, karavan, sokağa geliyorsun, karavan.
Bir de mesela Maltepe tarafında sahilde duruyorlar, allahım gecekondu gibi ya. Ulan ne anlıyorsunuz ondan, dip dibe dip dibe, leş bi ortam böyle saçma sapan. Akşamları ışıkları açıp önüne sandalye atıp oturan tipler falan. Büyük komedi. Belediye karavan parkı yapıyor da, ne anladım o işten yani.. Karavanım olsa alıp giderim kimsenin olmadığı yere, keyfime bakarım. Adam kıç kıça oturuyor orada ya... Neymiş karavan. Yesinler öyle karavanı.
-
Bir ara haberlerde görmüştüm çekme karavanları sahillerden topluyorlardı park yeri işgal ediyor diye. Ama motokaravanlara bir şey yapmıyorlardı
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > -
Sitede var 4-5 tane aylardır kıpırdamadan duruyorlar. deprem dolayısıyla alındılar şimdi kıpırdamıyorlar... sorsan deprem sonrası kullanmak için iyi de depremin ne zaman olacağı belli mi. Belki yıllarca yatacak orada çürüyecek...
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Sahil site içi vs yasaklanmalı
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Bizim evin önünde tatil öncesi geliyor bir tane çekçek karavan. 2-3 gün otopark girişinin hemen arkasına bırakıyor. Çok kötü park ettiği için, otoparka giriş çıkışı çok zorluyor. Ben çözümü üçüncü arabayı tam oraya bırakmakta buldum. Onun karavan yatacağına orada, benim araba yatsın.
Ankara'da da, sizinki kadar büyük bir kriz halinde olmasa da, çok yaygınlaştı. Ben tekneci adamım. Severim bu işleri. Karavan bir tık daha lame geliyor bana. Ama neden olmasın? Hiç uzak değilim de, beni darlayan iki şey var:
1) Ankara'dan yola çıkıp teeee Ege sahiline gideceğim tıngır mıngır. Alışmışım 170 ile kapatıp gitmeye. 90'la mı gideceğim? 14 saat? Karavan tatili yapacak olursam kiralarım. Bakımıydı falan uğraşmam. Tekneden biliyorum. Ömrünü çürütür adamın bakım tamir işleri. Hadi benim elim yatkın. Ben tekneyi komple söker geri takarım da, lan hepiniz mi Mc Gayver'sınız? Yoksa hepiniz mi dolar milyonerisiniz? Kaç gün tatil yapıyorsunuz da satın almayı kurtaracak? Kafamda deli sorular...
2) Nereye sokacaklar lan? Nereye sokacaklar? Karavanı sokacak yer bulmak lazım. Bizim sokakta, 3 gün işgal yapan adam bak ne kadar efendi? Herifin karavanı belli ki ebesinin nikahında bir yerde yatıyor. Tatile gitmeden önce evinin yakınına getiriyor. Yükleyip tatile çıkıyor. Sonra dününce de bir 3 gün kalıyor sokakta. Sonra yok oluyor karavan. Demek ki, şehrin dışında bir yerlerde yatıyor bu karavan. Park etmeyi bilse adamla bir derdim yok. Ben ne yapacağım mesela? Sahibi olduğum hiçliğin ortasındaki tarlanın ortasına bırakıp gitsem, 2 ay kıpırdamasa, çalarlar lan. Bir ay sonra haberim olur. Bir de ona güvenli bir sığınak lazım. Kim uğraşacak?
O yüzden sanki tekne daha güzel. Küçük olsun. Römork üstünde, bir yazlığın bahçesinde yatsın abi kışın. Kimseyi rahatsız etmez. Yaz başında at suya. Vıjjjt, 170'le git abi veya uçakla git. Bin teknene. Tertemiz. Karavancılar için yeni bir incir ağacı açmış olmayayım ha! İşten anlamıyorsanız ne kadar pahalı bir şey anlatamam. Euro ile kökle baba kökle. Usturmaça 100 Euro. İçi hava dolu boyalı kauçuk lan. Halat babaları 150 Euro. El vinci 600 Euro. Böyle köklüyorlar. Aman diyeyim. Ne yaptığınızı bilmiyorsanız asla girmeyin tekneye, benden gaza gelip. Ben eski tekne üreticisi bir ailenin çocuğuyum. Kendi yaptığımız teknenin üstünde büyüdüm. Ben yaparım onları. Para vermem. Siz yapamazsanız, iliğinizi kemiğinizi kurutur tekne.
----------------------------
Deprem için tutan enayiye de sorun, depremden sonra Arabasının çıçında karavan ile şehirden çıkmayı nasıl planlıyormuş? Şehirde kalacaksa, nasıl? Az düşünsün. Pek uygulanabilir olmadığını anlar. Şehrin kenarlarında yaşıyorsa kısmen mümkün. Göbeğinde ise olmaz o iş. Karavan şehir dışında dursun. O karavana koşsun. Çok daha mantıklı. Bir şekilde terk edersin şehri. Karavanla terk etmek ise adamı delirtir ve riskli.
Benim Ankara'da doomsday planım var mesela. Yaşım 37. Attım 10 yıla savaş çıktı (Allah korusun). 47 yaşında olduğum için, askeri anlamda ıskartaya çıkmış olacağım. Ben örgütçülük, sızma işleri, yeraltı direnişi örgütleme, para aklama, bilgi taşıma, dezenformasyon yaratma gibi şeylerde acayip işlevsel olurum. Ama işlevsel olabilmem için önce ANKARA'DAN sağ çıkmam lazım. Sağım Çankaya köşkü. Altım Valilik. Meclis 1.5km. Bizim savunmayı aşmaları biraz sürer herhalde. Umuyorum. O sırada ben anında Kaç kişi isek o kadar araba yola çıkarım. Beklemeden. Ankara Çevre yoluna zart diye bağlanırım. 3 sapak sonra Yakupabdal yönüne doğru çevre yolundan çıkarım. Ondan sonra bir daha hiç ana yola girmem. Köyden köye atlaya atlaya, Bala, köy yollarından Sofular üstünden Kulu, Yeşilyurt, Zaferiye derken kendimi Saray üzerinden Yunak'a atarım abi. Sonrası kolay. Akşehir üstünden Eğirdir'e gelmeden (AMAN HA! KOMANDO EĞİTİM TUGAYI VAR) Akpınar üzerinden Sütçüler. Hiçbir stratejik önemi yok. Kendisine en yakın şehre 1 saat mesafede. Dağın tepesi. Nüfus çok az. Savaş hali, zombi salgını gibi durumlarda tertemiz. Benim hizmetlerime sonradan ihtiyaç duyulur. Onun için sağ kalmam lazım ki işe yarayayım.
-----------------------------
Depreme hazırlık olarak karavan alan koca yürekli Türk insanı ya... İstanbul'dan defolup gitmek aklına gelmiyor. Lan oğlum evini satsan ABD'de düzgün bir banliyoda düzgün bir müstakil ev alıyorsun. Konuşturma beni. Ne işin var İstanbul'da lan? Sen gene İstanbul'a çalış. Orada yaşama? Daha pratik değil mi? Karavan alacak paran varsa, muhtemelen buna uygun bir işlerde çalışıyorsundur. Üç lira beş lira düşsün gerekirse maaşın. Gerekirse iş değiştir. Defol git İstanbul'dan? Çok daha kolay değil mi lan?
Ama gözünü seveyim bak Ankarama gelme. Nereye gitsen, gittiğin yeri mocha çeviriyorsun İstanbuler kardeşim. Buraya gelme bak. Deprem olursa kapımızı açarız tabii ki, lafı bile olmaz da, deprem olmadan gelirsen öperim. Acımam. Bilgin olsun. Memleketimin içine etmenin bir bedeli olacak elbet yani. Ne sandın? Tabii öperim. Nereye gitseniz oranın ayarını bozuyorsunuz. O döt sizde olduğu sürece de gittiğiniz her yeri mocha sıvarsınız. İstanbuler'a farklı fiyat tarifem var mesela benim. Sen değil miydin yıllar önce Bodrum'da değnekçiye 50 lira bahşiş verip ayarlarını bozan? 10 lira veriyorduk biz. Mutluydular... O yüzden kusura bakma. Sana sokçam acuk. Sebep olduğun ahlaki tahribatın ve arttırdığın hayat maliyetimizin bedeli olarak düşün.
-
Helal. Çok iyi yazmışsın. 😂😂😂
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi korayesque -- 29 Eylül 2024; 9:0:41 >
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > -
Döktürmüşşünüz yine...
Ben kahramanmaraşta yaşıyorum...deprem sonrası doğal olarak bir karavan sevdası oldu millette. İlk zamanlar mantıklıydı, artçılar sıktı, kişiler evlere girmeye çekiniyordu vs. Ama artık neredeyse 2 sene geçti herkes evinde mis gibi yaşıyor. Karavanlar yük olmaya başladı artık..üniversitenin, sitelerin bahçesi ve otoparkında yatıyor bir çoğu...millet hevesini aldı şimdi şişti ellerinde.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi YouGotThatRight -- 29 Eylül 2024; 10:25:27 >
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Kahramanmaraş'ta falan o an mantıklıydı abi. Ona zerre lafım yok. Konteyner ev bulamıyorsun. Bulsan koyacak yer bulamıyorsun. Yazdısı çizdisi çok. Karavan öyle değil. Cart diye alıyorsun bitiyor. Bir de sahibinden'de birbirinden mal karavanlar var leş parasına. Karsan servisten dönme karavan var.
Düzen tekrar oturunca da, geri satarsın. Zaten ikinci el almışsın leş parasına. Leş parasına geri satarsın. Aradaki parasal kayıp da seni hiç üzmez. Çünkü en çok ihtiyaç duyduğun anda işini çözmüştür veya ihtiyaç duymasan da, bir şey olunca orada olduğunu bilir, içini ferahlatırsın. İki türlü de mantıklı. Bir doğal afet sonrası geçici süre bir şehrin LasVegas'a dönmesi çok doğal (LasVegas'ta nüfüsun üçte biri karavanda yaşar. Görseli çok cıngıllı olsa da, içi seni, dışı beni yakar. Evler falan ucuzdur; ama striptizci kızların para biriktirmesi lazımdır. Karavan daha ucuzdur.)
Ancak, doğal afet olmadan, önlem olarak karavanı otoparkta tutmak (İstanbul) komik. İstanbul gibi über çarpık kentleşmiş bir şehirde senin o karavan procesi fena patlar. Yağma riskinden bahsediyoruz. Sen o karavanın tepesine bir de mitralyöz koy bence. Ara sokaklarda yaşıyorsunuz. Bir ev yıkılsa arabanız mahsur kalır. Bir ev bakın.
O yüzden ben olsam yatırımı bir tatil evine yapardım. Karavana değil. Ruhsatlı falan, minik bir ev abi. Tinyhouse falan değil. Diyelim ki şehirden ayrılamayacaksın işin gereği, anlıyorum, olabilir. Esnafsındır mesela. Şehrin dışında Şile'nin dışında, Ağva'nın dışında, tercihen bir köyde falan kendine TEK KATLI VEYA TEK KAT + ÇATI MAL BİR EV BUL. Yarı metruk durumda olsun ki, duvarlarını kazımaya üzülme. KÜÇÜK OLSUN. KAREYE YAKIN OLSUN. Temelini kontrol et. O bölgenin zemin durumunu kontrol et. BETONARME OLMASIN. YIĞMA OLSUN. ESKİ, KÖY EVİ. Şimdi git abi kendine bazalt elyaf mesh bul (deprem güçlendirme malzemesi). Binanın dış duvarlarını içten ve dıştan kazı. 60mpa yapı tamir harcı, bazalt elyaf mesh ile iki yüzü de kapla. Bunların püsküllü dikmeleri de satılıyor. Metrekarede 4 adet de duvara delik açacaksın. Bu püsküllü zımbırtıyı sokacaksın. mesh kapladığın iki yüzeyi birbirine bağlayacaksın.
Büyük açıklıklar olan yerlere (büyük kapı, büyük pencere) ekstra dikkat edeceksin. Ev metruk durumda olsun ki, tüm pencerelerini sök. Sökünce tüm açıklıkların etrafını dönebilir, yapıyı bohçalayabil. Evde büyük boşluklar olmasın. ASLA DUVAR YIKMA. Salon küçük. Odalar küçük. Boşluk az, bol duvar olsun. Ev yeterince küçük olursa, sadece dış duvarları bohçalayarak oldukça iyi bir sonuç elde edersin. Birazcık büyükse, Evin içinde de gene mesh ve yapı tamir harcı ile bir + çiz. Böyle bir ev, büyük bir depremin merkez üssüne yakınsa en kötü ihtimalle hasar alır. Yığma olduğu için, tuğlalar arasına dikiş atarak, sonra da üstünü gene mesh ve yapı tamir harcı ile kaplayarak tamir edersin. Eskisi kadar sağlam olur. Küçük ve alçak bir yığma ev zemini sağlamsa tekrar tekrar tamir edilebilir. Düzgün yapılmış bir betonarme daha iyi olmakla birlikte, öyle bir evi köyde alamazsın diye tahmin ediyorum. Amaç mevcutu alıp adam etmek ise, en makul çözüm bu olacaktır.
Metruk evde çatı da çok kötü durumdadır. Çatıyı aç. Cabrio olsun. Hafif ve sağlam bir yolla yeni çatı yap.
Tüm bunlar için proje vs. gerekmez. Zira yapı oradadır. Evrakı da mevcuttur. Sadece basit tadilat izni ile tüm bina dört duvara kadar sökülüp yeniden yapılabilir. Basit tadilat izni de belediye bir dilekçe ile başvurup, 4000TL falan para ödeyerek çıkar.
Bir diğeri ise hafif çelik modüler yapıyı sıfırdan yapmaktır. İş görecek en küçük yapı mantığı ile gidilirse pahalı değildir. Sağlam bir temel üzerinde, depreme karşı çok dayanıklı olacaktır. Ben olsam Karavan'a değil, buna yatırım yapardım. Ancak bu metodda yeni bir ev yaptığınız için, ev inşaatı ile ilgili tüm yasal süreçten geçmeniz gerekir. Beni bunaltan şey de bu. O yüzden ben Ayvalık'ta yukarıda anlattığım metodla bir ev yaptım. Pratikte evi yeniden yaptım; ama ev 1972 model. Elektrik, su, pis su yeni. Pencereler, zemin, çatı, veranda, gölgelikler, hepsi yeni.
Binayı tuğlaya kadar soyduk. çift taraflı mesh kapladık. 60mpa sıva ile sıvadık. Yeni bir çatı yaptık. Ben klasik adamım. Ters tavan ahşap sundurma çatı yaptım. Çok şık, modern, sade ve aynı zamanda klasik oldu. Çatım ahşap, 20 yıl sonra su kaçırır falan diye tavandan aydınlatma koymadım. Olmaz olmaz, kaçak akım rölesinin bozulacağı tutar, kısa devre olur, sigorta atmaz falan, ahşap çatı kütür kütür yanar. Ben elektriği duvar içinde tuttum. Evde çoğu çoğu ılgıt ılgıt bir dumanla elektrik yangını olur. Üst katta aydınlatmalar bu yüzden duvarda. Gölge yapmasın diye karşılıklı duvarlarda çifter çifter. Evde her şeyi yeniledim. Basit tadilat izni ile. Evin içi trifazeye hazır. Bir tek trifaze hat çekemedim panodan. 2 yıl önce 60.000TL falan tutuyordu. Pano çok uzakta. Yoktu ona verecek param. O yüzden şimdi evde kural şu: Üst klimalar çalışıyorsa alt klima kapalı olacak. Ocak çalışıyorsa tüm klimalar kapalı olacak. Evde şofben dahil herşey elektrikli. 4 klima var evde. Ocak da elektrikli. Ama panodan sayaca gelen elektrik kablom 1972 model monofaze. Yangın çıkarmaz. Yerin altında ve evin dışında. Ama yanarsa bana 100.000TL girer. O yüzden iyi bakalım kablomuza... Yan arsaya inşaat yapılacağı zaman müteahhite "benim kabloyu da açtığın kanalın içine atsana? Kalanı da sana para vereyim, benim eve kadar çek proceli? Ha hacıt?" deyip, maliyetin çoğunluğunu yan eve yıkmayı planlıyorum. Zaten girecek yan ev bu maliyete... Biz de nemalanalım yani. Proje de tek seferde çıkar. Müteahhit de tek seferde yapar. Yan eve kadar tek çukurdan iki hat gelir. Bir tek yan evden bana bir çukur gerekir. Tertemiz.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huseyin-ZST -- 30 Eylül 2024; 15:45:36 >
-
Bu aralar kamp ve karavan gruplarında 2025 te bütün karavanlara okkalı vergi, her yıl muayene gibi sürprizler geleceği yazılıyor.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Alphace -- 8 Kasım 2024; 23:14:17 > -
ankarada nereye baksam park etmiş karavan adamlar reklam için konmuş her yerinde isim yazıyor alakasız yerlerde birinin olsa evinin orada olur çalıp götürürler diye korku yok koyanlarda.
-
Çekme karavanlar motorsuz kara taşıtı olarak geçer ve diğer araçlar gibi uygun olan yerlere park edebilir.Anayasal olarak insanların seyahat özgürlüğü vardır.İş bu durumdan dolayı herkes karavan alabilir ve normalde araçların park ettiği yere park edebilir.
Asıl sorun şudur:'Ben sokağımda karavan görmek istemiyorum',' Yok bu karavan görüntüyü bozuyor ' tarzı yaklaşımlar.
Bu konuya yakın yargıtayın Tiny house'lar ile ilgili kararı da mevcut.Hiç bir yerel yönetim Kara taşıtı olan bir aracın belli bir bölgeye girişi ve parkını engelleyemez.(Tüm araçların girişini kapatabilir ama Karavan veya tiny house giremez yazamaz)
Dolayısıyla Örneğin nasıl ben kırmızı renkteki otomobillerin görüntü kirliliği yaptığını söyleyip ,Kurallara uygun park edilmiş bi aracı çektiremiyorsam ,siz de bu hakka sahip değilsiniz.
Birbirimize daha çok tahammül etmeli ve anlayışlı olmalıyız dostlar
En Beğenilen Yanıtlar
Tüm Yanıtları Genişlet
millet pandemide gaza geldi aldı. karavancılık kampçılık idealist insanların yapabileceği bir şey. bizde hersene 5 yıldızlı otele tatile giden, ama pandemide gidemeyen ev hanımları eşlerine aldırdılar. sonra tatile gittiklerinde anladılar ki otel tatiliyle alakası yok, elektrik bağla, kendi tuvalet atığını kendin boşalt, park edecek yer bul, çekme karavansa ona göre güçlü araç al. o yüzden hepsi park etmiş duruyor. 2-3 seneye benzer bir olay olmazsa hepsi haraç mezat satılacak 2. el sitelerinde. bizim vatandaşımız konforsuzluğa gelmez kolay kolay çadır karavan bizim vatandaşın geneline ters. ha zevk alan hoşlanan vardır onlarda bahsettiğim iadealist kişiler zaten. hayırlı günler. |
Bu iş son dönemde acayip kabak tadı vermeye başladı. Alakalı alakasız herkes karavan alıp koydu kenara. Eskiden "karavancılık" vardı. Başka bi tarz, başka bir olaydı. Karavancı kitle bambaşka bi kitle idi. Maceracı, aykırı vesaire ne derseniz deyin. Bizde millet aptal saptal bir "moda" yakalıyor, bi bakıyosun herkes peşinde. Yahu bir ara farklı farklı arabalara aynı jantı koyan bir güruh vardı ya. Ulan o jant moda diye arabaya yakışsa da yakışmasa da gidip satın alınır mı? Bizdeki mal ordusu alıyor işte. Benzer şekilde motosiklet de böyle. Çalıştığım yerde bile ne öküzler, ne gerizekalılar yine sırf "moda" diye gidip motor almışlar. Birbirlerinden görüp gaza geliyorlar. Aralarında 2-3 kişi ciddi "motorcu"dur. Geri kalanı arabayla bile taksici gibi giden öküzler. Düşünün bunlar motora biniyor şimdi. Otoparka gidiyorsun, karavan, sokağa geliyorsun, karavan. Bir de mesela Maltepe tarafında sahilde duruyorlar, allahım gecekondu gibi ya. Ulan ne anlıyorsunuz ondan, dip dibe dip dibe, leş bi ortam böyle saçma sapan. Akşamları ışıkları açıp önüne sandalye atıp oturan tipler falan. Büyük komedi. Belediye karavan parkı yapıyor da, ne anladım o işten yani.. Karavanım olsa alıp giderim kimsenin olmadığı yere, keyfime bakarım. Adam kıç kıça oturuyor orada ya... Neymiş karavan. Yesinler öyle karavanı. |
Bizim evin önünde tatil öncesi geliyor bir tane çekçek karavan. 2-3 gün otopark girişinin hemen arkasına bırakıyor. Çok kötü park ettiği için, otoparka giriş çıkışı çok zorluyor. Ben çözümü üçüncü arabayı tam oraya bırakmakta buldum. Onun karavan yatacağına orada, benim araba yatsın. Ankara'da da, sizinki kadar büyük bir kriz halinde olmasa da, çok yaygınlaştı. Ben tekneci adamım. Severim bu işleri. Karavan bir tık daha lame geliyor bana. Ama neden olmasın? Hiç uzak değilim de, beni darlayan iki şey var: 1) Ankara'dan yola çıkıp teeee Ege sahiline gideceğim tıngır mıngır. Alışmışım 170 ile kapatıp gitmeye. 90'la mı gideceğim? 14 saat? Karavan tatili yapacak olursam kiralarım. Bakımıydı falan uğraşmam. Tekneden biliyorum. Ömrünü çürütür adamın bakım tamir işleri. Hadi benim elim yatkın. Ben tekneyi komple söker geri takarım da, lan hepiniz mi Mc Gayver'sınız? Yoksa hepiniz mi dolar milyonerisiniz? Kaç gün tatil yapıyorsunuz da satın almayı kurtaracak? Kafamda deli sorular... 2) Nereye sokacaklar lan? Nereye sokacaklar? Karavanı sokacak yer bulmak lazım. Bizim sokakta, 3 gün işgal yapan adam bak ne kadar efendi? Herifin karavanı belli ki ebesinin nikahında bir yerde yatıyor. Tatile gitmeden önce evinin yakınına getiriyor. Yükleyip tatile çıkıyor. Sonra dününce de bir 3 gün kalıyor sokakta. Sonra yok oluyor karavan. Demek ki, şehrin dışında bir yerlerde yatıyor bu karavan. Park etmeyi bilse adamla bir derdim yok. Ben ne yapacağım mesela? Sahibi olduğum hiçliğin ortasındaki tarlanın ortasına bırakıp gitsem, 2 ay kıpırdamasa, çalarlar lan. Bir ay sonra haberim olur. Bir de ona güvenli bir sığınak lazım. Kim uğraşacak? O yüzden sanki tekne daha güzel. Küçük olsun. Römork üstünde, bir yazlığın bahçesinde yatsın abi kışın. Kimseyi rahatsız etmez. Yaz başında at suya. Vıjjjt, 170'le git abi veya uçakla git. Bin teknene. Tertemiz. Karavancılar için yeni bir incir ağacı açmış olmayayım ha! İşten anlamıyorsanız ne kadar pahalı bir şey anlatamam. Euro ile kökle baba kökle. Usturmaça 100 Euro. İçi hava dolu boyalı kauçuk lan. Halat babaları 150 Euro. El vinci 600 Euro. Böyle köklüyorlar. Aman diyeyim. Ne yaptığınızı bilmiyorsanız asla girmeyin tekneye, benden gaza gelip. Ben eski tekne üreticisi bir ailenin çocuğuyum. Kendi yaptığımız teknenin üstünde büyüdüm. Ben yaparım onları. Para vermem. Siz yapamazsanız, iliğinizi kemiğinizi kurutur tekne. ---------------------------- Deprem için tutan enayiye de sorun, depremden sonra Arabasının çıçında karavan ile şehirden çıkmayı nasıl planlıyormuş? Şehirde kalacaksa, nasıl? Az düşünsün. Pek uygulanabilir olmadığını anlar. Şehrin kenarlarında yaşıyorsa kısmen mümkün. Göbeğinde ise olmaz o iş. Karavan şehir dışında dursun. O karavana koşsun. Çok daha mantıklı. Bir şekilde terk edersin şehri. Karavanla terk etmek ise adamı delirtir ve riskli. Benim Ankara'da doomsday planım var mesela. Yaşım 37. Attım 10 yıla savaş çıktı (Allah korusun). 47 yaşında olduğum için, askeri anlamda ıskartaya çıkmış olacağım. Ben örgütçülük, sızma işleri, yeraltı direnişi örgütleme, para aklama, bilgi taşıma, dezenformasyon yaratma gibi şeylerde acayip işlevsel olurum. Ama işlevsel olabilmem için önce ANKARA'DAN sağ çıkmam lazım. Sağım Çankaya köşkü. Altım Valilik. Meclis 1.5km. Bizim savunmayı aşmaları biraz sürer herhalde. Umuyorum. O sırada ben anında Kaç kişi isek o kadar araba yola çıkarım. Beklemeden. Ankara Çevre yoluna zart diye bağlanırım. 3 sapak sonra Yakupabdal yönüne doğru çevre yolundan çıkarım. Ondan sonra bir daha hiç ana yola girmem. Köyden köye atlaya atlaya, Bala, köy yollarından Sofular üstünden Kulu, Yeşilyurt, Zaferiye derken kendimi Saray üzerinden Yunak'a atarım abi. Sonrası kolay. Akşehir üstünden Eğirdir'e gelmeden (AMAN HA! KOMANDO EĞİTİM TUGAYI VAR) Akpınar üzerinden Sütçüler. Hiçbir stratejik önemi yok. Kendisine en yakın şehre 1 saat mesafede. Dağın tepesi. Nüfus çok az. Savaş hali, zombi salgını gibi durumlarda tertemiz. Benim hizmetlerime sonradan ihtiyaç duyulur. Onun için sağ kalmam lazım ki işe yarayayım. ----------------------------- Depreme hazırlık olarak karavan alan koca yürekli Türk insanı ya... İstanbul'dan defolup gitmek aklına gelmiyor. Lan oğlum evini satsan ABD'de düzgün bir banliyoda düzgün bir müstakil ev alıyorsun. Konuşturma beni. Ne işin var İstanbul'da lan? Sen gene İstanbul'a çalış. Orada yaşama? Daha pratik değil mi? Karavan alacak paran varsa, muhtemelen buna uygun bir işlerde çalışıyorsundur. Üç lira beş lira düşsün gerekirse maaşın. Gerekirse iş değiştir. Defol git İstanbul'dan? Çok daha kolay değil mi lan? Ama gözünü seveyim bak Ankarama gelme. Nereye gitsen, gittiğin yeri mocha çeviriyorsun İstanbuler kardeşim. Buraya gelme bak. Deprem olursa kapımızı açarız tabii ki, lafı bile olmaz da, deprem olmadan gelirsen öperim. Acımam. Bilgin olsun. Memleketimin içine etmenin bir bedeli olacak elbet yani. Ne sandın? Tabii öperim. Nereye gitseniz oranın ayarını bozuyorsunuz. O döt sizde olduğu sürece de gittiğiniz her yeri mocha sıvarsınız. İstanbuler'a farklı fiyat tarifem var mesela benim. Sen değil miydin yıllar önce Bodrum'da değnekçiye 50 lira bahşiş verip ayarlarını bozan? 10 lira veriyorduk biz. Mutluydular... O yüzden kusura bakma. Sana sokçam acuk. Sebep olduğun ahlaki tahribatın ve arttırdığın hayat maliyetimizin bedeli olarak düşün. |
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X