|
Bildirim
|
|
Senin bu mantığın ile tüm dinlerin dünyaya neler getirdiği ortada diyebiliriz. Bira içip kız düşürmenin sağı solu mu vardır ve bira içip kız düşürme nedir nerede oluyor ve bunun konu ile alakası ney. Solcu olmamakla beraber siz bu işi böyle görüyorsanız sizin görüşünüzü merak ettim.
|
Haklı fakat şu devirde uygulayabilicek bi kitle varmı? Çok değerli söylediği sözler gerçekten. Genel olarak hep vardı bu düzen. Ama şu dönemlerde her zamankinden daha vahşi. Günümüzde 'gerçekten' kapitalizme başkaldırabilen bir lider varmıdır?
Ayrıca benim düşüncem insanların kapital sistemden memnun olduğu. Fırsatları olsa bile ( alt sınıf ülkeler hariç) kapitalizmi, kominizme ve sosyalizme tercih ediceklerini sanmıyorum |
Asau bi git Allah aşkına.
|
|
Yazdıklarınızın çoğuna katılmıyorum. Bir kere kölelik ile kapitalist ekonominin hiçbir alakası yok. Basitçe belli şeyler almak için belli şeyler üretmeniz lazım. Bu bilgi olabilir veya saf bir meta olabilir. Burada emeğinizin değerini belirleyen şey ise muazzam doğrulukta çalışan serbest piyasa. Yaşadığınız ülkedeki durum , siz , niteliğiniz vs. her şey bu emek değerini belirliyor. Bu ölçüde refahınız oluşuyor. Fakat her halükarda istifa edip göç edebilir , açlık içinde ölebilir veya dededen kalma bir yeriniz vs. varsa kendi komünal yaşam alanınızı inşa edebilirsiniz. Sonuçta bu sistem doğru işliyorsa bir yerde , bunların hepsini yapabilmede özgürsünüzdür - zaten bu sistem doğru işlerse refah içinde yaşarsınız - .
Komünizm ile ilgili okuduğum Komünist Manifesto ilk okuduğumda mantıklı gelmişti ama sonra sonra ilkel gelmeye başladı. Bir kere o kitapta yakınılan sorunların çoğu günümüz sosyal refah toplumlarında çözüldü. Hatta neredeyse hepsi. Ayrıca zenginliği bir pastanın dilimleri olarak düşünürsek bazen bu dilimler değişebilir. Fakat ihmal edilen şey bu pastanın sürekli büyüdüğüdür. Sanki bu da ihmal edilmiş gibi. Yani biri daha zengin oluyorsa biri daha fakir olmak zorunda değil. Pastadan aldıkları dilim değişse de ikisi de zenginleşebilir. Fakat Türkiye'de insanlar fakirliği sindirmiş gibi. Ben de öyle miyim bilmiyorum fakat bu insanlara hoş bakamıyorum. Ellerinde hiçbir şey kalmasa da gene şükür ediyorlar. Türkiye'de insanların şunu düşünmesi lazım , neden böyleyiz , nasıl bu durumdan kurtulabiliriz? Fakat herkes ya şükür bin şükür diyip duruyor. Şükretmeye devam o zaman o halde. Bu insanlar günde 10 saat çalışmaya memnunsa , diyecek bir şey yok. |
Avrupa'lı Karl Marx, Avrupa'lı fikirleriyle sosyal Avrupa'nın kurucularından oldu.
Tabii bu genel bir aydınlanmanın devamıdır. Spinoza olmasaydı Hegel, Hegel olmasaydı da Marx olmazdı. Sağ sol fikrinin sığ taraflarını bir tarafa bırakalım. iskandinavya'da kamu harcamaları toplam harcamaların %85-90'ı, batı Avrupa'da ~%70'i, ABD'de yarıdan fazlası. Bizi de liberalizm diye uyutup, en ufak bir liberasyon göstermeyip hepsinden çok vergi alıyorlar. Komunist gibi toplu konut yapıp solculardan nasıl koruduklarını anlatıyorlar... |
Sözlerinize katılmak ile birlikte kendi düşüncelerimi aktarmak istiyorum.
Komünistleri ben mevcut dönemde ki modern köleliğe isyan eden insanlar olarak görüyorum. Başkasının himayesi altında mevcut şartlar altında adaletsiz bir koşulda çalışmak köleliktir. Günümüzde modern kölelik yaşanmakta. Liberaller bu köleci sistemin farkındalar, fakat bu kesimin amacı "kölelerin" lideri olmak. Çünkü bu insanların çoğunluğu "Bizler hayata sadece bir kere geliyoruz, bırakın da özgürce zevkime göre yaşayayım." diye düşünürler. Parası olmayan bir insan liberteryen olamaz, çünkü o bir köledir. Bizim önümüz de iki seçenek var. Ya Komünistler gibi bu mevcut köleliğe isyan edeceğiz, ya da bu hayata bir kere geldim ben, başkasının mutluluğu için çabalamak zorunda değilim de diyebiliriz. Şahsen ben kimsenin mutluluğu için çabalamak zorunda değilim. İnsanların %90'ından fazlası köle almayı hak ediyor. Araştırmayan, sorgulamayan, ezildiği halde ezilenin yanında olmayan her insan köle olmaya muhtaçtır. Kapitalistler kölelerden zeki olmasalardı, şu an kapitalist değil, köle olurlardı. Karl Marx'ın öne sunduğu Komünist sistem mutlu yaşamayı vadeden, fakat özgürlüğü kaldıran bir sistem. Maalesef durum böyle. "Herkes çalışmak zorunda, çalışmayan ceza alır!" düşüncesi özgürlüğün hangi kesimin de var? Komünist rejim özgürlük vaat etseydi, Marksizmdeki tarihsel ve siyasalproleter düşünceye göre Komünizme geçiş aşaması olan "Proletarya Diktatörlüğü" benimsemezdi. Bizler doğamız gereği özgür yaşamayı tercih eden varlıklarız. Kapitalizm köle olmayı emretse bile, en azından özgür bir kölesin. Bence her iki türlüsü de Alt ve Orta sınıf için kötü. Ya özgür bir köle olacağız, ya da eli kolu bağlı mutlu(!) bir birey. |
bunu burdan alın
|
|
|
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > |
|
|
|
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Psychedelic Reflection -- 29 Aralık 2017; 18:43:44 > |
< Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı > |
|
|
|
|
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |