Korkunç İlginç Olaylarınız. (20. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: 3Korner1Penaltı

Karabasan olayına farklı yaklaşalım isterseniz.

Ben de size 7-8 yıl önce yaşadığım şeyi anlatayım.

Zamanında bizim evdeki kuşu boğup bırakan, annemin tepesini attıran ve misafirlere kök söktüren kapkara bir kedimiz vardı rıza. Ben pek hatırlamıyorum çünkü ben 5 yaşındayken kovmuşlar evden. Tabii şimdi olsa yürek ister öyle hayvanı tut kuyruğundan sokağa at. Yıkarım la ortalığı.

BURAYA EDİT AKBAYRAM: Rıza bana çok düşkünmüş, annemin eyyorlamasına göre. Eve teyzemler gelip beni kucağına aldıklarında mutlaka o da aynı odada olmak istermiş, ağlar zırlarmış. Benim beşiğime zıplayıp girer yanımda yatarmış. Bir keresinde annem benim beşiğimde sadece rızayı görmüş, sakin sakin oturuyormuş, sonra beni aramış evde, teyzemin aldığını sanmış. meğer o benim kafamın üstüne oturmuş. Nefessizlikten gidiyormuşum annem dikkat etmese. Bu editi yapmak istedim. Yani onla ayrı bir bağımız varmış annemin dediğine göre. Şöyle düşünün aslanın kuyruğunu bırak çekmeyi yanına yaklaşsanız sizi parçalar, ben kuyruğunu çekip mıncıkladığım halde sesini çıkarmazmış. Klasik hayvan davranışı gibi ama başkası yapsa KANIRTACAK KAPASİTEDE PSİKOPAT.

Her neyse hayvan git gel kapılarda sürünüyor, apartmanda yatıyor. Babamın sonradan haberi oluyor (nasıl oluyor demeyin o zaman babam felaket av muhabbetlerine düşkünmüş. Ayrıca babamı ben dilsiz bilirdim çocukken o kadar az konuşurdu ki. Ya da çok az gördüğümdendi. Hala da az konuşur ketumdur.)

Ama hayvan bulunmuyor. Tam 4 sene sonra evden atıldığının 1 hafta öncesi kapıya gelip yine yalvarıyor. Babam içeri alıp besliyor ama hayvan huzursuzlanıp bağırmaya başlayıp duvarlara zıplıyor. Babam apartmana salıyor ancak apartmanda da durmak istemiyor. Salıyor tekrar mahalleye. O gün neden huzursuz olduysa bilmiyorum. Mahallede dolaşıyor o günden sonra. Ama 2 yıl sonra kimseler görmez oldu ölmüştü herhalde.

Yahu bunu niye anlattın şimdi diyeceksiniz. Evet geliyorum oraya. Ben o aynı günün akşamı erken saatte yatıyorum lakin uyuyamıyorum. Odamda tek uyuyorum çünkü kardeşim anneannemlerde kalıyor (rahmetli) yahut yengemlerde de olabilir tam hatırlamıyorum. Nasıl bir ürperti bastı birden içimi ve çocuğum, ne dua bilirim ne başka. Hani o zaman müslümanık ama çocuğuz yani. Bir şeyden haberimiz yok konuyu bilmiyoz.

Kolumda birşeyler hissettim. Karıncalanma gibi hmmmm diye bir ses duvarlar göçüyor. Sonra kolumda tüyler hissediyorum. Bir bakıyorum gözleri açık ama çukur, içi bomboş göz çukurları olan kapkara bir kedi. Daha sonra o iniyor kolumdan ve ben öbür elimde kolumdaki tüyleri silkelemeye çalışırken derim dökülmeye başlıyor ama kanamıyor. Bense tek tüy kalmayana dek sürekli yoluyorum. Ama bir türlü uyanamıyorum. Bu sefer mahalledeyiz ve yine bir karakedi, ilerde de insan kalabalığı. kedi arkamdan yürüyerek geliyor ve ön ya da arka ayağı seke seke geliyor, sanırım kanıyordu. Ben bağırmaya çalışıyorum ama sesim çıkmıyor. Koşmaya çalışıyorum koştukça uzaklaşıyor.

Arkamı döndüğümdeyse şimdi size tarif etmemin mümkün olmadığı bir silüet görüyorum ve uyanıyorum gözlerimi açıyorum ama yataktan kalkamıyorum. Gökyüzü kıpkırmızı olmuş belli ki sabah, birazdan ezan okunuyor ve sesi duyduğumda o yataktan kalkıyorum sanki zincirlerinden kurtulmuş gibi.

Ve daha da ilginci ben bu kabusu/uyku felcini yaşamadan önce rızanın evimize girdiğinden habersizdim. Anneme kabus gördüm dediğimde anlatma uğursuzluk getirir falan dedi ama ben rızayı gördüm deyince o da bir donakaldı.

BU DA BÖYLE BİR ANIMDIR BEYLER BAYANLAR. BİRAZDAN ÇAKMA İMAM İSMAİL YÜZÜNDEN BAŞIMA GELEN CİNLİ OLAYI ANLATACAĞIM. ZATEN TOPLASAN 4-5 TANE İLGİNÇ OLAYIM VARDIR HAYATIMDA. ŞİMDİ BURALARI OKUYORUM DA İYİ Kİ DE OLMAMIŞ

quote:

Orijinalden alıntı: Teslaman

Ben 2 kere farklı rüyalarda kendimi kontrol edebilmiştim. İlki 2-3 ay önce oldu 2.si geçen hafta.

İlkinde New York'dayım. Dolaşıyorum. Bildiğiniz dolaşıyorum yani sanki uymuyor muşum gibi bilinçliyim. Times meydanı civarında dolaşıyorum. Ama çok az insan var, tek tük. Başta anlamadım ne olduğunu ama sonradan farkettim "ulan ben uyudum rüya görüyorum dedim" kendime. Şok oldum herhalde uyanmaya başladım hafiften her yer karardı ama sesler gitmedi kulağımdan." Uyanma laaaan uyu geri" dedim kendi kendime hiç açmadım gözlerimi, tekrar döndüm rüyaya. Bu sefer times meydanına yakın başka bir sokaktaydım. Neyse heyecanlandım baya bildiğin bilinçliyim, rüyamı kontrol ediyorum. Bir tane klinik gibi bir yer vardı. Altı restorandı. Dedim bi dolaşayım şuraları diye. Kliniğe çıktım. Biraz kalabalıktı. Bi tane kız vardı. Dedim rüyadayım şunu bi elleyeyim bakayım dedim. Tam elimi uzattım, yan taraftan birisi beni altıpatlar silahla vurdu. Uyandım. Dedim tüh. Keşke yeltenmeseydim.

----------------------------------------------

Geçen haftakinde de, tımarhane bahçesine benzer bir bahçedeydim. Bahçe bakımsızdı. Patikalar bile vardı. Bina vardı bir tane yanında sandalyeler, bir de yarısı enine kırılmış bir duvar vardı. Başta rüyayı kontrol edemedim. Rüyamda binanın duvarına asılı panoya bakıyordum. Sonra içimde bir dürtü oluştu. DAha yakından bakmak istedim panoya. Ve daha yakından baktım. Sonra bilincim aşırı derecede açıldı rüya içinde. Bildiğiniz monitöre girmek deyimin yaşadım. Neyse yine heyecanlandım. Etrafa baktım. Kırk duvarın orada obez olmuş bir kadın ile normal cüssede bir adam konuşuyorlardı. Öteki taraflarda da tek tük insan duruyordu. Rüyada olduğuma inanamıyordum. Dedim şu panoyu parçalayayım bakayım ne olucak diye. Söktüm panoyu, üstünde ne varsa yırttım. Panoyu da ayağımla kırdım. O obez kadın bana bakmaya başlamıştı. Dedim gidip şuna yumruk atsam ne olur acaba dedim. Gittim, tam yumruk atıcam yine birisi vurdu. Y,ne uyandım.

---------------------------------------------------

Bir de arkadaşıma kalmaya gitmiştim Arkadaşımın küçük kardeşi var konuşmayı yeni sökmüştü. Neyse gece geç oldu yattık. Rüyamda arkadaşımın kardeşini dövüyordum. Ama öyle böyle dövmedim. Suratına tekme filan atıyordum rüyamda. Neyse sabah uyandım. Bir baktım rüyamda gördüğüm çocuk ağlıyor. Gittim dedim "nooldu".. Arkadaş "rüyasında seni görmüş, çok kötü dövüyormuşsun, ona ağlıyor" dedi. Ahan bu sağdaki ifadeyi aldı yüzüm --->

quote:

Orijinalden alıntı: OrganikYazar

Daha iki gün önce başımdan geçen olayı anlatayım.

KORKUNÇTUR OKUNMAMASI TAVSİYE EDİLİR

Arkadaş ile bisikletle dolaşmaya karar verdik.Nereye gideceğimizi düşünürken benim aklıma eskiden birçok kez piknik yaptığımız ormanlık bir yerdeki toprak yol geldi.Neyse saat 7 gibi yola çıktık uzun bir yokuşun ardından rotayı dediğim yere çevirdik sonra yolun başlangıcında tabelada yangın tehlikesi içerdiği için yolun araba ve yayalara kapatıldığı yazıyordu.Arkadaş tereddüt etti devam etmek konusunda kısa bir ikna sürecinden sonra toprak yoldan aşağıya doğru salındık neyse ilk başta herşey güzeldi ama mekan tam bir korku filmi gibiydi.Tam olarak canlanmıştır kafanızda nasıl biryer olduğu.Hafiften içim pırpır etmeye başladı.Sonra ilerideki çeşmede durduk su falan içtik dinlendik çeşmenin 25 metre altında dere var oraya baktığımda bir adam gördüm balık tutarken ama kıyafetleri falan simsiyahtı arkadaşa gösterdim bak falan dedim o da neye dedi aşağıda ki adamı görmüyor musun dediğimde kafamı aşağıya çevirdim ve orada kimse olmadığını farketmem ile bir anda kan beynime sıçradı mı desem başımdan aşağı kaynar sular mı döküldü desem öyle bir durumdu bisiklete atladım hadi gidelim buradan dedim.Korkmasın diye birşey çaktırmıyorum.biraz daha ilerledikten sonra Caner durdu ve sesi duyuyor musun dedi iki yanımızda ormanlık ağaçların arasında dereyi görebiliyoruz.Ne sesi dedim kulaklığı çıkardım ağaçların arasından köpek hırlaması gibi bir ses geliyordu.Kurt falandır dedim ama zor duruyorum ne olursa olsun durma devam et dedim.biraz daha ilerleyince yine o ses geliyordu sağ tarafımızdan.Neyse ki birşey olmadan ilerideki köye varmıştık ama hayatımda geçirdiğim en kötü 20dk idi.

Dediğim yerin başlangıcından ss