Kuzey Koredede diktatör var ama enflasyon bizden daha düşük

Adamlarda enflasyon maks %55 yani çalıştığının karşılığını bize göre daha fazla alıyorlar kısaca. Yani bizim neyimiz eksik :D

Orda en azından bir kişi yiyo burda yüz binlerce.

dolandırıcılık orda serbest değil sanırım

Kuzey Kore'den gelen veriler sağlıklı ve doğru veriler değil.Gerçi hoş bizdeki verilerinde de ne kadarı doğru belli değil ya neyse...

K.Kore'ye geri dönecek olursak K.Kore'nin dışarıya yansıyan tüm açıklamaları tamamen propagandadır.Bu ülkede 1990'larda çok büyük bir kıtlık yaşandı.Evet,20.yüzyılın sonunda Çin,G.Kore ve Japonya gibi ülkelerin bulunduğu bir coğrafyada yüzbinlerce insan açlıktan öldü.K.Kore rejimi ise bu kıtlığı rejime zarar verir düşüncesiyle yıllarca inkar etti ve dış yardım almadı.Bu kıtlık 1994-1998 yılları arasında yaşandı.Yani tam dört sene boyunca insanlar kendi çabalarıyla hayatta kalmaya çalıştı.Bu kıtlık nedeniyle o dönem doğan çoğu K.Koreli çocuk yetersiz beslenmeden ötürü fiziksel olarak G.Koreli çocuklara göre daha zayıf,çelimsiz ve kısa boylu kaldı.Bu durum K.Kore ve G.Kore sınırında karşılıklı şekilde nöbet tutan askerlerin fiziksel görüntülerinde açıkça görülür.Yine hem G.Kore hem de K.Kore'yi ziyaret eden turistlerde iki ülkedeki insanların fiziksel görüntülerini karşılaştırır.

Hatta yanılmıyorsam birkaç yıl önce K.Kore'de tekrar bir kıtlık yaşanması söz konusu oldu.Şuan ise ülkede kıtlığın çok kuvvetli şekilde yaşandığı tahmin ediliyor;

www.aa.com.tr

Kuzey Kore'nin, gıda sorunu nedeniyle "ciddi" kıtlığın eşiğinde olduğu belirtiliyor

https://www.aa.com.tr/tr/dunya/kuzey-korenin-gida-sorunu-nedeniyle-ciddi-kitligin-esiginde-oldugu-belirtiliyor/2923211

Ayrıca K.Kore'de halk devlet tarafından üç'e bölünmüştür;

1-Rejime ve 'Kim' ailesine bağlılıklarından şüphe duyulmayan

2-Ne rejime ne de Kim ailesine karşı bir tehdit oluşturmayanlar

3-Düşmanlar

Bu ülkede K.Kore tarafından servis edilen görüntülerdeki kişilerin tamamı birinci maddede yer alan kişiler oluşturur.Hatta başkent Pyongyangta birinci maddede yer alabilen insanların ikamet etmesine ve çalışmasına izin verilir.Yani Pyongyangta çöpçü olarak çalışan bir işçi bile ülkenin geri kalanında çalışan tüm çöpçülerden daha üst mertebede kabul edilir.Tam anlamıyla bir kast sistemi vardır.Yine ülke içinde seyahat etmek hatta bir köyden bir köye geçmek bile devletten izin almaya bağlıdır.

Devletin işleyişini ise ikinci maddedeki insanlar gerçekleştirir.Eğer bunlar işlerini iyi yaparlarsa ve isimleri ile aileleri rejimin 'düşmanca' olarak değerlendirebileceği işlerde anılmazsa bir süre sonra birinci maddede yer alan insanlar grubuna yükselebilirler.

Bu rejimde ise bir kere düşerseniz tekrar yükselme şansınız yok denecek kadar azdır.Özellikle 'düşman' olarak kabul edilen gruba düştüyseniz geçmiş olsun...Sadece siz değil tüm ailenizin ve sülalenizin ipi anında çekilir.K.Kore'de cezalar 'bireysel' değil tüm aileyi ve sülaleyi kapsayacak şekildedir ve bu cezalar en az üç kuşak boyunca aileye dahil olan herkesi kapsar.Bu insanlar ülkenin en kötü yerlerinde yaşamaya ve en pis işlerde çalışmaya zorlanırlar.

Kısacası K.Kore'de mutlu bir yaşam sürebilmek için birinci maddedeki insan grubuna dahil olmanız gerekir...

kuzey kore yeryüzündeki en ütopik yer. kuzey korelilerin hayatta başarabilecekleri muazzam başarılar ölmemek, karnını doyurabilmek, çıplak gezmemek. acaba ülkede pirinçten başka birşey yiyip su dan başka bir şey içebiliyorlar mı. böyle bir ülkede mal ve hizmet var mı ki birde enflasyon hesaplıyorlar.

x (formerly twitter)

🎙 Muhbir (@ajans_muhbir) on X

https://x.com/ajans_muhbir/status/1812920849261076654

Çünkü dıj güçler onlarla uğraşmıyor.

Gerçekten ilginç bir ülke, yaşamında kolay olduğunu sanmıyorum. Hatta gerçek dünyayı ne kadar yaşadıkları bile aşikar.

Kuzey Kore'de bile karşılıksız para basmıyolardır bizimkisi kadar. Bizimkiler karşılıksız para basıp, sonra bu açık için yeni vergi kalemi çıkartıyorlar yıllardır.

Halkı bilinçli şekilde aç bırakıyorlar zira aç olan bir insan sadece hayatta kalmaya odaklanır.Başka birşey düşünemez.

K.Kore aslında Çin gibi olabilirdi ancak orada iktidarı elinde tutan 'Kim' ailesi ülkeyi adı konmamış bir krallığa çevirdi.Özellikle K.Kore'nin kurucusu Kim İl Sung,Kore Savaşında Koreyi birleştiremeyince K.Kore'de kendisine yönelik ciddi bir muhalif kesim ortaya çıkmıştı ve Kim İl Sung'un Kore İşçi Partisinden istifa etmesini talep ediyorlardı.Ancak Kim İl Sung muhaliflerle uzlaşmak yerine muhaliflerin tamamını yok etti.K.Kore ordusunda ve partide kendisine rakip olabilecek ne kadar general ve siyasi varsa hepsinden kurtuldu.1960'ların ortalarına gelindiğinde K.Kore'de tam kontrol sahibi oldu.

Yine de Kim İl Sung'un öldükten sonra iktidarın SSCB ya da Çin'de olduğu gibi el değiştireceği düşünülüyordu.Malum Stalin yaşarken SSCB'de mutlak güce sahipti ancak öldükten sonra iktidar ailesinde kalmamış ve partiye geçmişti.Çinde de Mao ölünceye kadar ülkeyi demir yumrukla yönetmişti ancak öldükten sonra iktidar ailesinde kalmamış ve partiye geçmişti.Bu nedenle genel görüş Kim İl Sung öldükten sonra K.Kore'nin Rusya ya da Çin gibi bir parti devleti şekline dönüşeceği yönündeydi.Ancak bu olmadı.

Kim İl Sung yaşlanınca kendisinden sonra iktidarı partinin almasından ziyade ailesinde kalmasını istedi ve oğlu Kim Jong İl'i halefi ilan etti.Oğlu hızlı bir şekilde hem Kore İşçi Partisinde hem de orduda yüksek mevkilere atandı.Bu durum K.Kore ordusunda ve partide rahatsızlık yarattığı biliniyor ama Kim İl Sung öldükten sonra oğluna ve ailesine karşı bir ayaklanma çıkmaması için oğluna muhalif ne kadar general ve siyasi varsa alayından kurtuldu.Yani ikinci bir temizlik yapıldı.Böylece Kim İl Sung 1994'te ölünce iktidar sorunsuz şekilde oğluna geçmiş oldu.Öte yandan Kim Jong İl iktidarı almadan önce K.Kore'de propaganda işlerini yürüten kişiydi.Bu mevkideyken hem babasını hem de 'Kim' ailesinin yüceliğini K.Kore halkının beynine kazıma için her türlü propaganda taktiğini uyguladı ve bunda tamamen başarılı oldu.Bu açıdan bir nevi K.Kore'nin Goebbels'i diyebiliriz.

K.Kore bu nedenle oldukça ilgi çekici bir yerdir.Ancak K.Kore 'ütopya'dan daha ziyade 'distopya'dır.Adeta 1984 romanının ete kemiğe bürünmüş halidir.

Evren döneminde zindanlarda işkence gören sadece belirli bir ideolojik görüş için hareket edenlerdi.

Faşistler baş tacı edidi, Evren' in hediyesi bu günleri görmemizi sağladı...