Şimdi Ara

Lütfen düşüncelerimi eleştirir misiniz?

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
12
Cevap
0
Favori
452
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Düşüncelerimin eleştirilmeye ihtiyacı var, belki yanıldığıma ikna olabilir ve ona göre hareket edebilirim.

    Bana en çok kimi özlüyorsun diye sorduklarında "kendimi" diye cevap veriyorum. Çünkü 2 sene öncesine kadar yaşama sevinci dopdolu, her şeye pozitif bakabilen ve yaşadıkları deneyimlerden ders çıkarabilen bir insandım. Aradan 2 sene geçti, şimdi her gün ölümü düşünen, inançsız, aşırı karamsar ve hayatı sorgular oldum.
    Son aylarda da bir bu eksikti dediğim bir düşüncenin kölesi oldum "zaten öleceğiz"
    Daha çok roman değilde bilgi içerikli kitaplar okumayı tercih ederim, ama ne gerek var ki? Sadece merakımı gideriyorum hepsi bu kadar, hem zaten öleceğiz.
    Hayatta bir kez olsun bir şey başar. Niye ki? Zaten öleceğiz.
    Hayatta mücadeleci ol. Niye ki? Bir amaç mı var?
    Yaşamalısın. Niye ki? Bir anlam mı var?

    Herkes bu hayatta inançlarıyla yetiniyor. Daha iyi bir hayat süreceğine dair inançlar, ileride daha mutlu olacağına dair inançlar, öldükten sonra cennete gidileceğine dair inançlar..
    Bu hayatta evrensel bir amaç yok, evrensel bir anlam yok. Varoluşumuz istem dışıydı, buna biz karar vermedik. Hayatta -doğ,okula git,çalış,para kazan,evlen,çoluk çocuk sahibi ol,öl- döngüsünden ibaret gibi eğitildik.
    Kısacası hayatta yaptığımız her eylem hayata tutunma çabasıdır, bu yüzden hayat ciddi alınacak kadar uzun değil, sus ve geçmesini bekle.







  • dostum normalde insan zaten hiç ölmeyecekmiş gibi yaşar, özellikle gençken nadiren hatırlar öleceğini.

    sana tavsiyem zaten hayat kısa bari iyi geçireyim, bu dünyada bir imzada benim olsun gibi basit motivasyonlarla gitmen, anı yaşaman, çok fazlada bu konuları düşünmemen.

    insanın genlerine işlenmiş birşey bu hayatta kalma içgüdüsü. aynen dediğin gibi hayata tutunma içgüdüsü ile hareket ediyoruz ve bence dinlerde toplumların en büyük motivasyon kaynakları. her ne kadar saçma gelsede dışardan bakınca uygarlığın devamlılığı için gerekli birşey gibi geliyor bazen.

    yaşın ufak muhtemelen, hayat karmaşası ilerde bir çöküyor insanın başına zaten düşünmeye fırsatın olmuyor bunları. inançsız bir insan olarak ölümden sonrası için beklentim sıfır ancak yinede insan merak ediyor acaba az önce öldürdüğüm sinekten bir farkımız varmı diye, mevcut teoride yok tabiki.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Freakk -- 9 Mayıs 2017; 13:19:49 >




  • Şu düşünce tarzında olduğum dönem çok sağlam fiziksel bir acı yaşamıştım , insanı kendine kısa süreli de olsa getiriyor.Hayattan zevk aldığın bir dönemde de bu düşüncelerin yersiz ve anormal olduğunu anlayacaksın şuanda sana tek gerçekmiş gibi gelse de ..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Oyun yüklüyorum birazdan oynarım
    Senin kafada düşünürsen bu oyunu hiçbir anlamı yok ne gereği varki yüklemeyeyim senin kafada düşünürsem put gibi durayım yada intihar edeyim
  • Ama gerçek hocam... Ben kendimi ne kadar zevklerle oyalasam da, bir çeşit hedef veya amaç edinsemde bu gerçeği değiştirmez ki.@Lüzumsuz Adam
  • nihilist olmuşsun ama neden?



    inancı kaybetmenin kaçınılmaz olarak nihilizme götüreceği söylenir bazı kişilerce ama ben pek katılmıyorum.



    ben de inancımı kaybettim, net ateistim. ama inancımı kaybedince hayatı yaşama aşkım geldi. önceden geçici hayatını yaşayan bir robot idim. şimdi, ölümden sonrasına inanmayan biri olarak hayattan haz alıyorum. amaç mı? amaç, haz almak. evet ben de senin gibi bilgi içerikli kitaplar okuyor ve okurken kendi kendime "sadece meraktan okuyorum ve ne kadar öğrenirsem öğreneyim öldüğümde hepsi gidecek" diyorum ama bu merakımı ve isteğimi törpülemiyor. amaç öldükten sonrası değil, amaç haz almak. madem bu evrimin sonucu olarak robot gibi doğdum ve robot gibi genlerimin bana "bunu yapınca zevk al" dediği şeylere ilgi duydum, öyleyse ben de bunu yaparım. yapacak bir şey yok. bunun mantığını sorgulayarak ömrümü geçirmek yerine elde olanın bu olduğu gerçeğine odaklandım. bununla zevk almaya bakacağız.



    yüzde yüz inançsız biri olarak yüzde sıfır nihilist yapıya sahibim kesinlikle. ben bu yaşamı tüm güzellikleri ile yaşamak için, her şeyi yapacağım. ama inancını kaybeden iki arkadaşım nihilist oldular senin gibi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 01001101 -- 10 Mayıs 2017; 1:34:59 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Ne öğrenirsen öğren , ne kadar anı biriktirirsen biriktir , evrensel bir eser ortaya çıkarmadığın müddetçe ne üretirsen üret öldüğün anda hepsi senle birlikte gidecek , bir tarih yok olacak bu konuda sana katılıyorum. Ancak nasıl olsa hiç'e gidecek diyerekten her seyi bırakmak bence çok yanlış. Merakımı karşıladığım anda , ya da başarılı olduğum anlarda , bir şeylerden keyif aldığım anlarda o 3-5 saniyelik haz bile yaşamaya değer. Bütün bu içinde bulunduğumuz gerçekten var mı , gerçekten somut ve cisimsel mi yoksa biz mi öyle görüyoruz asla bilemeyiz lakin mutlu olduğumuz anlarda içimize kıpraşan bir şey var ki farklı farklı düşüncelerdeki hepimiz bunun gerçek olduğuna ve hissettiğimize yemin edebiliriz. O kıpraşmaya değer.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Sitemi eleştirir misiniz ?
    11 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Teşekkürler..

    @01001101
    @Ireneo
  • Monotonluktan, cahilce yaşam süren milyarlarca kitle arasından sıyrılan hemen hemen herkesin yaşadığı bir geçiş dönemindesin, bu düşüncelerin çok normal olmamakla birlikte, yaşanılması kaçınılmaz düşüncelerden bir kaçı. Bu nokta bir nevi hangi yolu seçerek devam edeceğine karar vereceğin o yol ayrımı.

    İnanç olarak; Nihilizm, ateizm, deizm, panteizm, agnostisizm ya da dinlerden birini hayat felsefen olarak seçeceksin. (Şuan da olduğunu düşündüğün şeyi tam olarak olmamışsın, geçiş dönemindesin.)

    Hayata karşı ya pozitif ya da negatif bakan tarafta yer alacaksın. Negatif bakan kitlenin sonu genellikle intihar ile sonuçlanmakta. Pozitif bakan taraf ise "amacımız ne" gibi soruların cevabını bulmak için dört elle sarılan taraf.



    2015 yılında bu düşünceler içinde boğulan bir kişi olarak görüşüm bu yönde. Şimdi boğulmaktan kurtuldum ve bu hayatın amacını, insanlığın amacını, nereden geldik, nereye gittiğimizin sorusuna ve evreni anlamaya cevap bulmaya çalışıyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tastarakay -- 12 Mayıs 2017; 12:51:58 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tastarakay

    Monotonluktan, cahilce yaşam süren milyarlarca kitle arasından sıyrılan hemen hemen herkesin yaşadığı bir geçiş dönemindesin, bu düşüncelerin çok normal olmamakla birlikte, yaşanılması kaçınılmaz düşüncelerden bir kaçı. Bu nokta bir nevi hangi yolu seçerek devam edeceğine karar vereceğin o yol ayrımı.

    İnanç olarak; Nihilizm, ateizm, deizm, panteizm, agnostisizm ya da dinlerden birini hayat felsefen olarak seçeceksin. (Şuan da olduğunu düşündüğün şeyi tam olarak olmamışsın, geçiş dönemindesin.)

    Hayata karşı ya pozitif ya da negatif bakan tarafta yer alacaksın. Negatif bakan kitlenin sonu genellikle intihar ile sonuçlanmakta. Pozitif bakan taraf ise "amacımız ne" gibi soruların cevabını bulmak için dört elle sarılan taraf.



    2015 yılında bu düşünceler içinde boğulan bir kişi olarak görüşüm bu yönde. Şimdi boğulmaktan kurtuldum ve bu hayatın amacını, insanlığın amacını, nereden geldik, nereye gittiğimizin sorusuna ve evreni anlamaya cevap bulmaya çalışıyorum.

    Bu düşüncelerden nasıl kurtuldunuz hocam, kurtulmak için ne düşündünüz?

    Hayatın amacı insanlığın nasıl geldiği ve gidişi hakkında bilgiler toplayabilirsiniz, peki ya sonrası? Yani bu bilgiler ne işe yarayacak? Sadece seni bilgilendirmeni sağlayacak, ve bu bilgiler başka insanların düşünceleri ve deneylerinden çıkan sonuç.
    Öğrendiğiniz bilgiler üzerinden bir soru sordunuz, bunu nasıl cevaplayacaksınız? Bunu araştıracak, deney ekipmanına sahip misiniz yoksa yine bilim sitelerinden mi cevap arayacaksınız?

    Aslında işte benim canımı eeennnn çok sıkan durum bu. Öğrendiğimiz bilgilerin bir işe yaramaması. İnsanlığın nereden geldiği konusunda onlarca kitap okuyabiliriz, belgesel izleyebiliriz, akademik şeylerle ilgilenebiliriz, bu şeyler zaten ortaya çıkmış bilgiler, sadece biz yeni öğreniyorsunuz, hemde başkasının elinden. İşte benim en büyük isteğim, bu bilgiler sadece merakımı gidermesin, bir işe yarasın. Mesela mesleğimde, günlük hayatta bir işe yarasın, işe yaramayan bilgiyi öğrendiğimi farketince öğrenerek geçirdiğim zamanı ve çabaya üzülüyorum. Belki de beni kahreden en büyük şey bu. Çünkü bilimle uğraşmak istiyorum, hayyatta gerçeğe giden bir yol, fakat sadece öğrenmek canımı çok sıkıyor.

    Bu arada agnostiği çoktan seçtim




  • Dostum bendensin. Agnostik değilim ama.

    Bana da çalışmak çok anlamsız geliyor. Ne için çalışıyoruz? Ne zaman parayı bırakacağız?

    Birşeyleri elde etmek için neden para gerekli. Niye böyle bir düzen kurmuşuz?

    Şu hayatta karnımı doyursam yeter bana. Niye kendimize bu eziyeti yapıyoruz?

    Benim sorunum daha derin galiba seninkinden.
  • Tanrıyı ve metafiziği red edersen eğer bunun kaçınılmaz sonucu bu olur sayın Şengör.
    Nihilizm senide kucaklıyor yavaş yavaş. Sana tavsiyem biraz deist teist filozofları oku.
    Descartes, Kant, Spinoza gibi gibi...

    Nihilist olursanda ki gidişatın öyle
    1)kafayı sıyırırsın
    2)intihar edersin
    3)kafanı kuma gömüp primat iç güdülerinle içki seks para üçgeninde uyuyabilirsin.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-B15AE3FD1 -- 4 Haziran 2017; 2:20:3 >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.