Şimdi Ara

MATRIX filmi ile ilgili.. (12. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
734
Cevap
25
Favori
59.586
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1011121314
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Konudaki bütün mesajları okudum herkez gayet güzelce kendi düşüncelerini yazmış. Benim düşüncem ucu açık bir film herkez kendine göre yorum katıyor ve o şekilde yazıyor buraya. Ancak şöyle bir gerçek varki her iki teoride de mantıklı olmayan ve mantıklı olan açıklar mevcut. Benim kafamı kurcalayan bazı sorular var bunlarıda konuya hakim veya cevaplamak isteyen herkez yazabilir tabiki.

    Filmi ilk izlediğimde Zion'u gerçek olarak düşünüyordum kalan son insan şehri olarak ki hala böyle düşünüyorum. İlk filmde Neo , Dozer' sende neden giriş ve delikler yok diye sorduğunda ''Ben Zion da doğdum Matrix de değil'' demişti. Peki Matrix'de de girişler ve delikler kayboluyor değilmi? Bu girişler sayesinde insanlar beyinsel ve zihinsel olarak matrix'e bağlanıyor. Bu durumda Zion gerçekmi yoksa Simülasyonmu?

    Bir diğer konu Mimar daha önce 6 zion olduğunu söylemişti ve buraya yazan birçok kişi buna dayanarak Zion'a Simülasyon diyor. Mimar Neo ya psikolojik olarak etkilemek ve zihnini bulandırmak için bunu söylemiş olamazmı?

    Şimdide Zion'u simülasyon olarak düşünelim. Yani asi ve direnişci beyinlerin dizginlenmesi için yapılmış başka bir matrix. Lakin Trenci adlı program bu teoriyi güçlendiriyor birazda .Zion simülasyonu ile Matrix simülasyonu arasında geçiş yapmaya yarayan bağlantı.

    Bir diğer değinmek istediğim konuda; Kahin ile alakalı. 2.filmde Fransız a gidiyordu bizim elemanlar hatırlarsınız. Fransız orada çok can alıcı bir cümle kullanmıştı ''Sizin bana gelmeniz Kader değil, etki ve tepkidir, Buraya gelmeniz söylendi sizde buraya geldiniz'' demişti yani kahin söylediği şeyleri aslında psikolojik baskı ile yaptırıyor gibi gösterilmiş.

    Bunlar benim filmden yakaladığım bazı ince noktalar tabi birsürü var ve bunlarda elbette yeterli değil, Ancak şöyle bir gerçek var Zion simülasyon ise gerçek dünya hiç gösterilmediği için filmde ciddi bir açık var. Aynı şekilde Yukarda yazdıklarımda da çelişkiler var ve gerçek dünyada da neo nun yaptıklarıda göz önüne alınırsa, Matrix serisi ya bitmedi bir sürpriz ile seri devam edip soru işaretleri cevap bulacak , yada bu ucu açık senaryo ile matrix serisi gibi bir başyapıta yakışmayan soru işaretleri ile kalacak.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Nike

    bu zion sanalmı gerçek mi birde mimar neyin nesi ?


    Mimarda Sanal Arkadaşlar. Neo ile karşılaştıklarında anlatıyordu. Aslında 3 filmin tamamı Mimar ile kahin arasında bi oyunu anlatıyor sanki. Eğer Zion gerçek olsaydı Neo 2. filmin sonunda sentinalleri durduramazdı. Tam o anda demiştim ben '' Lan yoksa......????'' Diye.

    Filmin bna göre çok büyük bir felsefesi var. Hayal-gerçek Tanrı-insan Yaradılış-inanç gibi bi çok farklı açıdan doğrularımızı sınıyor bence.
  • Harun yahyada çok işliyor bu konuyu bilim adamlarının bazıalrıda herşey algıdan ibarettir diyor ama sonuçta olup olmaması neyi değiştirir yani matrixten hiç çıkamayacak birisi için matriksin yapısını bilmesi ona hiçbirşey kazandırmayacaksa bilmemesi daha mı iyidir. Matriksin içine dönmek isteyen adam o zaman akıllılık etmiş boşuna zion denen yerde sefillik çekiceğine matrixin içinde kral olmak daha iyi değilmi :)

    Yani kuantum kuramından yorum çıkarıp bu dünya gerçek değildir demek ne kazandıracak bize sonuçta yaşıyoruz ve Allah sanal da yaratsa gerçekte yaratsa yaptıklarımızdan sorumlu tutulacağımız gün hesaba çekileceğiz



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sybercomp -- 7 Kasım 2009; 11:12:01 >
  • Konuya alakalı bir yazı

    quote:

    Madde de gerçektir (#1365)
    Ruhçu öğreti ve onun izinden giden tüm oluşumlar aslında maddenin bir hayalden, bir ilizyondan ibaret olduğunu iddia ederler hep.

    Buna kanıt olarak öne sürdükleri şeylerden ilki maddenin aslında enerjiden oluştuğu, maddenin kökenine inilirse enerji dalgalanması vb. şeylerle karşılaşacağımızı söylemeleridir. Bir de işin içine ışığı falan sokarlar, akılları sıra maddenin aslının ilizyon, dumani ve hayaletvari bir şey olduğunu ispatlarlar.

    Ama hesaba katmadıkları bir şey var, enerji denilen şey de madde dışı bir şey değildir. Madde onun konsantre haliyse, enerji ise maddenin dağınık ve değişik halidir. Işık denilen şey de maddeden başka bir şey değildir. Yani maddenin kökenine inilince yine karşımıza madde ve gerçeklik çıkmakta.

    Maddeyi hayal zannedenlerin öne sürdükleri ikinci delil ise, madde âleminin aslında duyu organlarımızın oyunları sonucu varmış gibi algılandığını belirtmeleridir.

    Eğer biz bir şeyi görüyorsak o şey var olduğu için değil, gözümüz öyle algıladığı için gördüğümüzü, eğer bir şeyi duyuyorsak aslında yine kulak adlı alıcımızın yarattığı şeyi algıladığımızı söylerler.

    Yine burada hesaba katmadıkları bir şey var. Eğer söyledikleri gibi madem onlar gerçek değil, alıcılarımızın oluşturduğu bir ilizyon hepsi. Öyleyse niye bir alıcımız bozulunca hemen tamire yani tedaviye koşuyoruz. Madem alıcılarımın oynadığı oyun bütün bunlar öyleyse bir şaşının objeleri çift görmesi de, sağlıklı bir gözün tek görmesi kadar normal ve sağlıklıdır. Öyleyse neden sağlıklı gözün gördüğü teki kabul ediyorsunuz da şaşı gören gözü "sağlıksız" ve yanlış görüyor kabul ediyorsunuz.

    Veya niye kataraktlı bir gözün ışıkların etrafında hale görmesini "sağlıksız" ve "yanlış" kabul edip tedaviye başvuruyorsunuz. Madem gerçeklik denilen şey alıcılarımızın ilizyonundan ibaret niye bu durumu "hatalı" kabul edip ameliyatlara, ilaçlara veya bitkisel kürlere başvuruyorsunuz.

    Yine aynı şekilde kulağı ağır işiten birini niye "sesleri sağlıklı bir şekilde işitemiyor" deyip tedavi etmeye kalkıyorsunuz.

    Nedenini ben söyleyeyim. Çünkü madde gerçektir ve ilizyon değildir. Öyle alıcılarımızın oyunu falan hiç değildir ve evrensel değişmez ölçüleri vardır. Bu yüzden bu ölçüleri sağlıklı bir şekilde algılayamayınca, madde gerçekliğini sağlıksız bir şekilde algıladığınızı anlıyor ve hemen tedaviye koşuyorsunuz. Eğer madde bir hayal olsaydı buna gerek kalmazdı. Maddenin gerçekliği sabittir ve kişiden kişiye değişmez. Tabii alıcılarınızda bir bozukluk yoksa.

    Şimdi vereceğim ayetler konumuzla doğrudan ilgili değil. Çünkü birinci anlamları, Allah`ın gönderdiği ayetleri ve peygamberleri yalanlayanları eleştirmekte. Kendilerine getirilen apaçık kanıtlara rağmen sapkınlıklarını sürdürenlerden bahsedilmekte.

    Yalnız ayetlerin apaçık birinci anlamlarını kabul ettikten sonra, ayetlerin işaret ettiği başka anlamlara da kafa yorabiliriz öyle değil mi? Tabii bizim yükleyeceğimiz bu ikincil ve üçüncül anlamlar birer iddia ve varsayım olmaktan ileri geçemeyecektir. Bu yüzden şimdi bu söyleyeceklerimi sadece "bir beyin jimnastiği" olarak kabul ediniz lütfen. Bunun dışında bir amacım yok.

    —Sana kâğıt üzerine yazılmış bir kitap indirseydik, onlar da onu elleriyle yoklasaydılar, muhakkak o küfürlerinde inat edenler yine "Bu apaçık bir büyüden başka bir şey değildir. " diyeceklerdi. (Enam Suresi 7. ayet)

    Bu ayetin açık anlamı dışında başka işaretlerine bakacak olursak; size apaçık bir şekilde alıcılarınızla algılayabileceğiniz fiziksel şeyler sunduğumuz halde sizler bütün bu gerçekleri bir ilizyon ve hayal kabul etmekte ısrar ediyorsunuz anlamına da gelebilir mi?

    -"İşte bu sizin o yalan deyip durduğunuz ateş!" diye.


    —Bu da mı sihir, yoksa siz görmüyor musunuz? (Tur suresi 13 ve 14. ayetler)

    Yine bu ayetin birinci açık anlamı dışında beyin jimnastiği yapacak olursak; işte madde âlemine hep bir hayal, hep bir ilizyon dediniz durdunuz, şimdi tadın şiddetli ateşin azabını bakalım görün madde gerçekmiymiş yoksa ilizyon mu? Anlamında da dolaylı bir uyarı içeriyor olabilir mi acaba?

    Tur Suresi 44. Ayet: Onlar gökten bir parçayı düşerken görseler `Birbiri üstüne yığılmış bir bulut" diyecekler.

    Kamer Suresi 2. Ayet: Hala bir mucize görseler, yüz çevirip: "Süregelen bir sihir!" derler.

    Bu ayetlerde de, birinci anlamları dışında, acaba madde âlemini bir ilizyon olarak gören ve "maddenin kökeninde üst üste yığılmış enerji dalgalanmaları" falan var deyip gerçekliğini inkâr etmeye kalkanlara bir uyarı olabilir mi?

    -Hem görsen onları, Rablerinin huzuruna durdukları zaman! O: "Nasıl şu gördüğünüz gerçek değil miymiş? " diyecek, onlar da: "Evet Rabbimiz hakkı için gerçek!" diyecekler. O zaman: "Küfrettiğinizin cezası olarak azabı tadın!" buyuracak. (Enam Suresi 30 ayet)

    Yine bu ayette birinci ve gerçek anlamda şüphesiz ki kâfirlerin dini inkârlarının sonucu yaşadıkları hüsran anlatılıyor. Ama yine ayetlerin birinci anlamı dışında beyin jimnastiği yapacak olursak, dolaylı da olsa, madde âlemini tüm ispatlarına rağmen bir ilizyon kabul edenler eleştiriliyor olabilir mi?

    Dediğim gibi bütün bu ayetleri yazmamdaki neden zihin egzersizi yapmak sadece. Zaten ayetlerin ikincil ve üçüncül anlamları için çıkıp da kimse kesin olarak "şu şöyledir" diyemez. Diyenler yanılgı içerisindedir.

    Fakat bazı ayetler doğrudan da, maddenin-yaratılmışların gerçek olduğu bilgisini bizlere vermektedir:

    AHKAF


    3. Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak gerçek ile ve belli bir süreye göre yarattık. İnkar edenler, uyarıldıkları şeyden yüz çevirmektedirler.

    Allah "gerçek"-"hak" olarak yarattığını da belirtiyor ayetlerinde.

    Ayrıca bazı ayetlerinde yarattığı varlıklar üzerine yemin ediyor. Örneğin:

    TIN

    1. Yemin olsun incire, zeytine,

    2. Tûr-i Sîna`ya,

    3. Ve şu güvenli kente ki,


    Rabbimiz bir hayalin üzerine yemin etmez. Gerçekler ki üzerlerine yemin etmekte.


    Kısacası ruhçu öğretinin insanlara benimsetmeye çalıştığı "herşey algılarımızın bir oyunu, gerçekte madde bir hayalden ibarettir" inancı doğru değildir.

    Yine her zaman ki gibi ruhçuluk, insanları yanlış inanışlara ve hatta inkara yönlendirmek için çırpınmaktadır.

    Bunu fark etmenin yolu yine "yalnız Kuran" deyip İslam`a yönelmekten geçmektedir



    Selam ve sevgiler.



    http://www.diniyazilar.com/dy/oku/1365/madde-de-gercektir.htm




  • Olay Din-Felsefe denkleminde döndüğü için, kişilerin dünya görüşleri-inançları algıyı etkilemekte. Bu filmin senaryosunun merkezinde başta Hristiyan din felsefesi bulunmaktadır. Çeşni olarakta teknolojik dekorasyonla filmin albenisi kabartılmıştır.

    - Zion olayı; mimarın Neo'ya yaptığı açıklamaların birinde : - "Var git şu kadar kadın erkekle, biz orayı yok ettikten sonra tekrar kur!" demekte. Sebep olarakta, herhangi bir hesaplanamayan hata olasılığına karşın sistem küllüm çökerse yanisi tüm piller cortlarsa, sen oradan tekrar şenlendir ki ortalığı, pil ihtiyacımızı giderelim. Zion'un film içerisindeki gerçekliği simgelediğine bu kadar takılmamanız gerekmekte. Bu birçok örnekle de desteklenebilir.

    - Ajan Smith; burada şeytan olarak betimlenmekte. Şeytan dini anlatımlarda; Yaratıcı ve melekler nazarında ilim ve itibar sahibiydi. Ne zaman ki insan yaratıldı ve tüm meleklerin ona secde edip hürmet göstermesi emredildi o zaman şeytan kibrine yenilip asi oldu ve karşı geldi. İnsanların nefislerini (vicdan- özbenlik) fiskoslarıyla yanıltmak, yaratıcının dediklerinden saptırmak için de kıyamete kadar vakit aldı. Burada Ajan Smith'imiz biraz jargonun dışında makyajlanarak Neo'nun karşısına dikiliyor.

    - Neo'nun nasıl aşka gelip gerçek dünya da doğaüstü ekşınlarda bulunduğunu anlamlandırma çabalarınız, azcık spiritüalist değilseniz boşuna olacaktır. Neo burada Mesih İsa olarak betimlenmiştir. Eğer siz özellikle 1. bölümde ki "- I believe ...; - He is starting to believe ..., - Free your mind, don't think what you are ... " gibi gibi birçok repliği sadece konuşma dolgusu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bu repliklerde seyirciye de, tıpkı Neo'nun kendisinin "He is the one" olduğuna inanması gerektiği gibi, bir coşku veriliyor. 3. bölümün sonunda böcüklerin peyda ettiği silüette ki mimar ile anlaşma yapıp Zion'u ( İman edenlerini) ve tüm insanlığı kurtarmak için kendini feda edişi sırasında sahnede dikkat etmeniz gereken bir sekans var. Çarmıha bir insanın nasıl gerildiğini hatırlayınız. Trinity ve Morpis!'imiz ise Maria Magdelena ve Vaftizci Yahya'yı betimlemektedir. İkonografi ve ikonoloji derslerimizden hatırlamaktayım :P

    Bu kadar girizgah yeter, eğer sorular gelirse artıkın devam ederiz.




  • filmi tekrar izledim; Morpheus Neo'ya matrix'in gerçek olmadığını anlattı. duyulardan bahsetti ama gerçek dediği dünyada duyularla algılanıyordu yani gerçek dediği dünyanın gerçek olup olmadığını asla ispatlayamaz ama
    bence zion gerçek değil çünkü Neo gerçek dedikleri dünyada makinaları bir el hareketiyle dudurdu bu herşeyi açıklıyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kutsalar


    Olay Din-Felsefe denkleminde döndüğü için, kişilerin dünya görüşleri-inançları algıyı etkilemekte. Bu filmin senaryosunun merkezinde başta Hristiyan din felsefesi bulunmaktadır. Çeşni olarakta teknolojik dekorasyonla filmin albenisi kabartılmıştır.

    - Zion olayı; mimarın Neo'ya yaptığı açıklamaların birinde : - "Var git şu kadar kadın erkekle, biz orayı yok ettikten sonra tekrar kur!" demekte. Sebep olarakta, herhangi bir hesaplanamayan hata olasılığına karşın sistem küllüm çökerse yanisi tüm piller cortlarsa, sen oradan tekrar şenlendir ki ortalığı, pil ihtiyacımızı giderelim. Zion'un film içerisindeki gerçekliği simgelediğine bu kadar takılmamanız gerekmekte. Bu birçok örnekle de desteklenebilir.

    - Ajan Smith; burada şeytan olarak betimlenmekte. Şeytan dini anlatımlarda; Yaratıcı ve melekler nazarında ilim ve itibar sahibiydi. Ne zaman ki insan yaratıldı ve tüm meleklerin ona secde edip hürmet göstermesi emredildi o zaman şeytan kibrine yenilip asi oldu ve karşı geldi. İnsanların nefislerini (vicdan- özbenlik) fiskoslarıyla yanıltmak, yaratıcının dediklerinden saptırmak için de kıyamete kadar vakit aldı. Burada Ajan Smith'imiz biraz jargonun dışında makyajlanarak Neo'nun karşısına dikiliyor.

    - Neo'nun nasıl aşka gelip gerçek dünya da doğaüstü ekşınlarda bulunduğunu anlamlandırma çabalarınız, azcık spiritüalist değilseniz boşuna olacaktır. Neo burada Mesih İsa olarak betimlenmiştir. Eğer siz özellikle 1. bölümde ki "- I believe ...; - He is starting to believe ..., - Free your mind, don't think what you are ... " gibi gibi birçok repliği sadece konuşma dolgusu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bu repliklerde seyirciye de, tıpkı Neo'nun kendisinin "He is the one" olduğuna inanması gerektiği gibi, bir coşku veriliyor. 3. bölümün sonunda böcüklerin peyda ettiği silüette ki mimar ile anlaşma yapıp Zion'u ( İman edenlerini) ve tüm insanlığı kurtarmak için kendini feda edişi sırasında sahnede dikkat etmeniz gereken bir sekans var. Çarmıha bir insanın nasıl gerildiğini hatırlayınız. Trinity ve Morpis!'imiz ise Maria Magdelena ve Vaftizci Yahya'yı betimlemektedir. İkonografi ve ikonoloji derslerimizden hatırlamaktayım :P

    Bu kadar girizgah yeter, eğer sorular gelirse artıkın devam ederiz.





    4 sayfadır tartışılan kOnuya süper bir giriş yaptınız ..Bir tezimiz daha oldu HAdi burdan yakın...

    3. tezimiz- Matrix Serisinin dini boyutuyla egzoterik anlamlar taşıyarak paralellik yaratması ve Hristiyanlığın felsefesini makyajlıyarak Matrixle birleştirmesi...
    Bu arada 3.tezimize bir kanıtta ben veriyim.Neo'nun (esasında Morpeus'un)gemisinin ismini hatırlayan varmı?
    Nebuchadnezzar!!!!
    Peki nedir Nebuchadnezzar_?

    Babil'in en güölü kralıdır.Babil'in asma bahçelerini yaptırmış Suriye'ye kadar ilerlemiş Kudüs'ü ele geçirmiş ve yahudileri sürgüne yollamıştır.
    Daha fazla bilgi için..NEBU LINK



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sendenbenden -- 8 Kasım 2009; 15:35:20 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: sendenbenden

    quote:

    Orijinalden alıntı: kutsalar


    Olay Din-Felsefe denkleminde döndüğü için, kişilerin dünya görüşleri-inançları algıyı etkilemekte. Bu filmin senaryosunun merkezinde başta Hristiyan din felsefesi bulunmaktadır. Çeşni olarakta teknolojik dekorasyonla filmin albenisi kabartılmıştır.

    - Zion olayı; mimarın Neo'ya yaptığı açıklamaların birinde : - "Var git şu kadar kadın erkekle, biz orayı yok ettikten sonra tekrar kur!" demekte. Sebep olarakta, herhangi bir hesaplanamayan hata olasılığına karşın sistem küllüm çökerse yanisi tüm piller cortlarsa, sen oradan tekrar şenlendir ki ortalığı, pil ihtiyacımızı giderelim. Zion'un film içerisindeki gerçekliği simgelediğine bu kadar takılmamanız gerekmekte. Bu birçok örnekle de desteklenebilir.

    - Ajan Smith; burada şeytan olarak betimlenmekte. Şeytan dini anlatımlarda; Yaratıcı ve melekler nazarında ilim ve itibar sahibiydi. Ne zaman ki insan yaratıldı ve tüm meleklerin ona secde edip hürmet göstermesi emredildi o zaman şeytan kibrine yenilip asi oldu ve karşı geldi. İnsanların nefislerini (vicdan- özbenlik) fiskoslarıyla yanıltmak, yaratıcının dediklerinden saptırmak için de kıyamete kadar vakit aldı. Burada Ajan Smith'imiz biraz jargonun dışında makyajlanarak Neo'nun karşısına dikiliyor.

    - Neo'nun nasıl aşka gelip gerçek dünya da doğaüstü ekşınlarda bulunduğunu anlamlandırma çabalarınız, azcık spiritüalist değilseniz boşuna olacaktır. Neo burada Mesih İsa olarak betimlenmiştir. Eğer siz özellikle 1. bölümde ki "- I believe ...; - He is starting to believe ..., - Free your mind, don't think what you are ... " gibi gibi birçok repliği sadece konuşma dolgusu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bu repliklerde seyirciye de, tıpkı Neo'nun kendisinin "He is the one" olduğuna inanması gerektiği gibi, bir coşku veriliyor. 3. bölümün sonunda böcüklerin peyda ettiği silüette ki mimar ile anlaşma yapıp Zion'u ( İman edenlerini) ve tüm insanlığı kurtarmak için kendini feda edişi sırasında sahnede dikkat etmeniz gereken bir sekans var. Çarmıha bir insanın nasıl gerildiğini hatırlayınız. Trinity ve Morpis!'imiz ise Maria Magdelena ve Vaftizci Yahya'yı betimlemektedir. İkonografi ve ikonoloji derslerimizden hatırlamaktayım :P

    Bu kadar girizgah yeter, eğer sorular gelirse artıkın devam ederiz.





    4 sayfadır tartışılan kOnuya süper bir giriş yaptınız ..Bir tezimiz daha oldu HAdi burdan yakın...

    3. tezimiz- Matrix Serisinin dini boyutuyla egzoterik anlamlar taşıyarak paralellik yaratması ve Hristiyanlığın felsefesini makyajlıyarak Matrixle birleştirmesi...
    Bu arada 3.tezimize bir kanıtta ben veriyim.Neo'nun (esasında Morpeus'un)gemisinin ismini hatırlayan varmı?
    Nebuchadnezzar!!!!
    Peki nedir Nebuchadnezzar_?

    Babil'in en güölü kralıdır.Babil'in asma bahçelerini yaptırmış Suriye'ye kadar ilerlemiş Kudüs'ü ele geçirmiş ve yahudileri sürgüne yollamıştır.
    Daha fazla bilgi için..NEBU LINK




    İyide bu tez değilki zaten wacoski kardeşler bunları söyledi söylemese bile zaten açıkça belli oluyor isimlerden hikayenin işleniş açısından oradaki maksadı sadece hrıstiyanlık konusunu anlatmak değil adam hrıstiyan, bir türk yapsaydı filmi bizde bizim kültürümüze ve dinimize göre olayı yorumlardık ama onun gibi hrıstiyanlığın inançlarını boşa çıkararak değil orada birazda insanlara ve dine saldırıyor hrıstiyanlık üzerinden bakın boş şeylere inanıyorsunuz kehanetin gerçek olmadığı konusu gibi din önemli değil önemli olan kendinize inanmanız kaderiniz sizin elinizde gibi islama aykırı fikirleri ve düşünceleride dile getiriyor bazı yerlerinde o yüzden masonluğun izlerini taşıyor yahudilerin izlerini taşıyor filim ama anlatmak istediği sadece bumu tabiki değil başka şeylerlede harmanladığı için pek aşırı göze batmıyor o yüzden filmi izlerken yere düşen çikolata misali kirli yerlerini görmemezlikten gelip izledim onların istediği vermek istediği mesaj yönünde değil kendime göre kültürümüze göre yorumladım almak istediğim mesajı aldım ben






  • ainen orda bi görüş ortaya atmamışsın ki yani 3. tez dediğin şey ne?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi _eXi_ -- 12 Kasım 2009; 17:41:46 >
  • ben size cevapları verdim



  • ya bu kadar yazı yazılırmı arkadaşlar nolcak şimdi ben okuyamadım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Se®PiL

    ya bu kadar yazı yazılırmı arkadaşlar nolcak şimdi ben okuyamadım

    sana özet anlatcam ben minnoş
  • Tüm bunları düşündüğümüz zaman 3 film boyunca gerçek dünyadan hiç görüntüler olmuyor mu ?
    Yani yeraltındaki Zion'un da simülasyon olduğunu varsaydığımız zaman yeryüzündeki makine karargahları ve tarlalarda simülasyon olmuş oluyor.
    O zaman matrix'ten uyanıp gerçek dünyaya yani Zion'a geldiğini sananların gördüğü makineler,sentineller falan da simülasyonsa gerçek dünya nerde kardeşim ?




    Diğer bi sorumda Kahin ve Mimar gerçek dünya da var olan kişiler mi ?
  • Seriyi zilyon kez izledim ama her seferinde başka bir teori üretiyor insan. Senaristler 3.filmde kafayı karıstırıyor. Her seferınde bir kat daha yukarı çıkarıyorlar. İlk iki film çok iyiydi ama 3.film sadece zion üzerine kurulu.

    53

    Mimar, matrixi yarattığına göre gerçektir. Gerçek olmasa o ortamı yaratmasa baska bir yaratmıs olacak.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: demircibu


    quote:

    Orijinalden alıntı: Se®PiL

    ya bu kadar yazı yazılırmı arkadaşlar nolcak şimdi ben okuyamadım

    sana özet anlatcam ben minnoş

    yuuppi




  • @Cane®

    Bence de öyle de o zaman bu mimarın falan olduğu gerçek dünya nerde ya
  • Zion gerçek değil similasyon içinde similasyon. Bunun ispatı da Mimarın Neo dan önce Zionu altı kez kurduk demesidir teorisi var. Bu zionun gerçek olmadığını kanıtlamayabilir.
    Makineler ziona saldırır bir kaç kişi haricinde tüm herkesi öldürür ve çekip giderler. Mimar bahsediyor şu kadar şu kadar insan ile zion kuruldu diye şuan tam hatırlamıyorumsayılarını. İsyan bastırmak gibi birşey düşünün. İnsanların sayısı oldukça fazlalaştıktan matrix için artık tehlike oluşturmaya başladıktan sonra seslerini kısmak isteyebilirler. Gerçek dünyada.

    Neo'dan önce altı tane daha vardı diyenler için de şunu söyleyebilirim. Önceki 6 matrix te neo yoktu. 6 tane filmdeki tabiriyle "the one" vardı. Fakat film bize seneryolar(yaşananların)
    veya kararların aynı olduğunu söylemiyor. Yani daha önceki versiyonlarda seçilmişler Ajan Smithin virüs haline gelmesini sağlamıyordu. Mimar hiç smithin tüm matrixi ele geçirdiğinden bahsetmiyor. Ya da Fransız Neo ya senden öncekilerden hayatta kalmayı başardım senden de başaracağım tarzında bir söylemde bulunuyor. Yine Mimar bir seçim yapmak zorundasın eğer trinityi kurtarırsan zion yok olacak diyor. Demek önceki seçilmişler hem trinityi hem zionu kurtaramamışlar ki böyle birşey söylüyor.Ama Neo ikisini de başarıyor. Neo'nun diğer seçilmişlerden farklı olduğunu söyleyebiliriz bu açıdan.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MinikYas

    Zion gerçek değil similasyon içinde similasyon. Bunun ispatı da Mimarın Neo dan önce Zionu altı kez kurduk demesidir teorisi var. Bu zionun gerçek olmadığını kanıtlamayabilir.
    Makineler ziona saldırır bir kaç kişi haricinde tüm herkesi öldürür ve çekip giderler. Mimar bahsediyor şu kadar şu kadar insan ile zion kuruldu diye şuan tam hatırlamıyorumsayılarını. İsyan bastırmak gibi birşey düşünün. İnsanların sayısı oldukça fazlalaştıktan matrix için artık tehlike oluşturmaya başladıktan sonra seslerini kısmak isteyebilirler. Gerçek dünyada.

    Neo'dan önce altı tane daha vardı diyenler için de şunu söyleyebilirim. Önceki 6 matrix te neo yoktu. 6 tane filmdeki tabiriyle "the one" vardı. Fakat film bize seneryolar(yaşananların)
    veya kararların aynı olduğunu söylemiyor. Yani daha önceki versiyonlarda seçilmişler Ajan Smithin virüs haline gelmesini sağlamıyordu. Mimar hiç smithin tüm matrixi ele geçirdiğinden bahsetmiyor. Ya da Fransız Neo ya senden öncekilerden hayatta kalmayı başardım senden de başaracağım tarzında bir söylemde bulunuyor. Yine Mimar bir seçim yapmak zorundasın eğer trinityi kurtarırsan zion yok olacak diyor. Demek önceki seçilmişler hem trinityi hem zionu kurtaramamışlar ki böyle birşey söylüyor.Ama Neo ikisini de başarıyor. Neo'nun diğer seçilmişlerden farklı olduğunu söyleyebiliriz bu açıdan.




  • serinin manyağı olarak diyorumki filmde kurgu hatası var melesef

    yoksa 4. film çıkardı.

    yada açıklanmayan birçok şey açıklanırdı.
  • 
Sayfa: önceki 1011121314
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.