Şimdi Ara

MATRIX filmi ile ilgili.. (33. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
734
Cevap
25
Favori
59.399
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 3132333435
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cLk

    eğer wachowski kardeşler zion gerçektir diye açıklama yapmışlarsa matrix in büyüsünü bozmuşlar. bu açıklamayla ilgili link veren olursa sevinirim. zion gerçekse en büyük sorun şu, neo nun zion da anormal hareketler yapmasının açıklaması nedir o zaman?

    matrixle ilgili bana mantıklı gelenleri aşağıya yazıyorum

    1- matrix in doğasında olan matematiksel hata sonucu neo nun oluşması. .

    2- mimarın neo yu bulabilmesi için kahin programını oluşturması. kahin programı insanlara yardım ediyor gibi görünse de asıl amacı neo nun bulunması ve insanların kontrol altında tutulması. taktik ise "umut". kahin programı, morpheus, trinity, niobe vs. gibi insanlara umut ve görev dağıtıyor(seçilmişi bulun ve ona yardım edin, kurtulun!)

    3- serinin sonunda mimar ile kahinin konuşmasında ki "çok tehlikeli bir oyun oynadın" cümlesinin açıklamasını kendiimce şöyle düşünüyorum; kahin bir program olmasına rağmen matrix içinde tam yetkili gibi görünüyor. matrixin çökmesini göze alarak ajan smith i oluşturuyor. smithi oluştururken neo nun karşıtı olacak şekilde oluşturuyor. kahin, tıpkı insanoğlu gibi "kumar" oynuyor. neo nun zionu kurtarmak için kendilerine geleceğini tahmin ederek oynadığı kumarı kazanıyor. hatırlarsanız neo bir süre düşünüyor ve "bana bir gemi verin, makineler şehrine gideceğim" diyor. işte kahin programı bu olayı tahmin etmişti.

    insanlar işlerini yapması için nasıl robotları oluşturdularsa, robotlarda(mimar) kendi sorunlarına insan(kahin) oluşturarak çözüm buluyorlar. ne kadar ironik değil mi?


    sorunuza özetle cevap vereyim wachowski kardeşler filmde neoyu isah mesih gibi gösteriyorlar filmde yahudi din propagandası zaten varseçilmiş kişi /onun gücü bu diyarları aşar ve pek çok replik var 3.filmde ona resmen peygramber muamelesi yapıyorlar güç olarakda o sistemde en güçlü insan zaten neo onun karşılığıda ajan smith bir denge bu
    zionun gerçek olduğunu sadece film değil tevrat incilede bakarsanız görürsünüz tanım ve isim aynıdır. filmde geçen zion yeride bu kitaplara göre yapıldı mekan olsun son kalan kale insanlık şehri vs..

    ve neo zionda hiçbir sahnede anormal hareketi yok kare kare inceledim zamanında gözleri kapalı makinaları uçurması makine şehrine giderken oluyor...nebukadze gemisinde oluyor bu geminin adıda raslantı değil bilerek bu isim verilmiş bu konuda 10larca kez yazdım filmin senaryosu yazılırken alanında en iyileriyle çalışılmış ve aşırı detay ve gönderme var.. makine şahrinde gözleri körken kodları okuyor ama (ışığın kaynağı olarak) makine şehri gözüküyor zaten.
    neo sadece kodları görebiliyorken matrixde daha hızlı daha güçlü oluyor sonra kendini geliştirdikçe olacaklarıda görebiliyor uçması çok hızlı gitmesi zamanla oluyor ajan smith kahini kopyalarak olacakları önceden görebiliyor ve neoyu zorluyor
    makine şehri zion değildir yerler birbirinden farklı makine şehrinde ana makine server gibi düşünün onunla anlaşmaya yapıyor ve matrixde son savaşını yapıyor anlaşma yaparak... kazanıncada insanlara zarar vermiyor makineler çünkü ana makina server yapıyor herşeyi..

    />





  • demircibu kullanıcısına yanıt
    Zion ile makineler şehri aynı "dünyada" yer alıyor. Yazımda zion demedim sebebi bu. Makineler şehri, kanalizasyon, zion aynı dünya.

    Neo hakkındaki metafizik açıklamaları biliyorum. Ancak peygamber şeklinde değil de bilimsel bir açıklaması var mı onu merak ediyorum. Neo peygamber demek kolay. :-)

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • İzledikçe anlaşılır :)

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cLk

    Zion ile makineler şehri aynı "dünyada" yer alıyor. Yazımda zion demedim sebebi bu. Makineler şehri, kanalizasyon, zion aynı dünya.

    Neo hakkındaki metafizik açıklamaları biliyorum. Ancak peygamber şeklinde değil de bilimsel bir açıklaması var mı onu merak ediyorum. Neo peygamber demek kolay. :-)

    Dinde şüpheciliğe yer yoktur bilirsiniz bilimde ise kanıt ve sorgulamacı yaklaşım vardır...
    İşte bu yüzden filmin felsefi yaklaşımı ön plana çıkıyor bu sebeble alanında en iyi 2 felsefeci ile çalışmış zaten yapımcı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Benim anlamadığım makinalar niye barış yapıyorla ,tamam Neo girdi Matrixe yok etti düzeldi neden bir barış yapıyorlar aynı tas aynı hamam deyip devam etsinler.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: G. House

    Benim anlamadığım makinalar niye barış yapıyorla ,tamam Neo girdi Matrixe yok etti düzeldi neden bir barış yapıyorlar aynı tas aynı hamam deyip devam etsinler.

    Seriyi tam hatırlamıyorum ancak şöyle bir muhabbet geçiyordu en sonda,



    3. filmin sonunda kahin güneşin doğuşunu izlerken yaratıcı geliyor ve yapılan barışı iğneliyordu.Tam dönüp giderken kahin sözünü tutacak mısın diye sorduğunda yaratıcı ''beni insan mı sandın ? '' gibisinden bir cevap veriyordu.Senin sorunun cevabı da bu sahnede veriliyor sanırım.




  • Beyler yeni bir seri çekilecek diyolardı doğrumu bu doğruysa devam filmlerimi olacakmış ?
  • Bilgisayarlar komutlarla çalışır neo barış istiyorum dediği için ve gereğini yerine getirdiği için "yapıldı" diyorlar ve komuta bağlı hareket edip barışı devam ettiriyorlar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Aslında matrix çok yoruma açık bir film herkes kendi dünyasından yorumluyor ki hemen hemen her yorum doğru gibi geliyor orjinini bulmak zor

    Şu açıdan bakabiliriz aslında marangoz kardeşler(wachowski)polonya asıllı yahudiler ve filmdeki bir çok isim yer alet erdavat ismi en çok tevrattan ve yine aslında bir yahudi dini devamı gibi olan hristiyanlıktan alıntılar dolu ama aynı şekilde karmadan islamdan sofizimden ve tabi bir çok mitılojiden alıntılar var aslında kendilerine göre doğru olabilecek her kaynaktan beslenmişler o yüzden kafalar karışıyor ama neticede çok beğensemde bir arz-ı mevud mesajı var gibi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Aslında yanlış hatırlamıyorsam 1894 te yazılan theodor herzl imzalı yahudi devleti isimli kitabı okursanız oradaki yahudiliği tanımlayan ifadeler zionda yaşayanların genel özelliğine uyuyor. Klasik semitizm lafları etmek değil derdim. O kitabı okurken kitabın bir yerine şu notu almıştım matrix te neo ve tayfası yahudileri (onlarca üstün ırkı) makineler ise diğer yüm insanları temsil ediyor gibi ama burada kendi tezimi eleştiriyor ve cevap bulamıyorum yahudiler tüm insanlıkla barış mı imzalamak istiyorlar yoksa acaba hollywood yahudilere bir mesajmı göndermek istiyor yaşamımızı devam ettirmek için diğer insanlara ihtiyacımız mı var demek istiyorlar? Theodor herzl kitabında bir yerde şunu aktarıyor " geçimimiz karnımızın doyması için HİZMETÇİLERİMİZ OLAN uluslara güveniyoruz. Ve eğer bize bakacak hizmetçilerimiz olmasaydı açlıktan ölebilirdik..."

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Filmde konsül gece neo yu makine dairesine götürüyor ve aslında makinelere ihtiyacımız var diyor neo kontrol bizde istersek kapatırız diyor konsül cevabı yapıştırıyor kapatırız ama o zaman yaşayamayız diyor. Yahudiler hiç gücünü göstermez sadece hissettirir derler, belkide güç göstermeyerek insanlığın yaşayıp kendilerine hizmet etmeye devam etmeleri gerektiğine inanıyorlar... Zaten sanırım neo num aklına tam o esnada barış fikri düşüyor azınlık olarak makinelere üstün gelemeyeceklerini ama barış içinde birlikte yaşabileceklerini düşünüyor olabilir

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Zionda bir simulasyondu diyen arkadaşlara olabilir diyerek katılıyorum çünkü yukarıda paylaştığım aynı mantıkla yahudiler ne olursa olsun sistemin dışına çıkamazsınız her pozisyonda kontrolümüz altındasınız demek istiyor olabilirler hatta bizimle mücadele edip kazandığını düşündüğünüz anda bile sistemin sadece bir katmanını almış olursunuz ama yine bizim kapalı sistemimizdesiniz diyor olabilirler

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • En başta da yazdığım gibi film her dünya görüşüne çekilebilir bir yapıda çünkü her inançtan her sistemden parçalar var kurgusunda, mesele ben :) zionun türkiye olduğunu zionda yaşayan beyaz siyah japonvari her vatandaşın Türkiyenin mozaik yapısının yansıması olarak düşünürüm ve tabi ki neo yu öyle inandığım için geleceğin dünyasını kuracak olan seçilmiş bir Türk olarak görürüm ama bu yolda fedakarlıklar gerektir biraz kendi yaşantımızdan ödünler vererek bu ülke için mücadele etmek olarak görürüm. Hz.Ali nin bir sözü vardır "insanlar uykudadır ölünce uyanırlar" yani hep ne deriz "fani dünya" asıl dünya ahirettir ve biz anadolu insanını dünya adına çektiğimiz çeşitli sıkıntılarla hep uykuda tutarlar biz kendi geçim derdimizden ünv kpss :)) vs gibi olması gereken ama sistemin olmazsa da olmaz bir hale getirdiği türlü türlü meşgalelerle bir türlü uyanamayız halbuki karartılmış gökyüzünün bulutları üstünde güneş var ama bir türlü uykudan uyanıpta seçilmiş kişiler olmanın gereklerini yerine getiremeyiz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Neyse konu çok dağıldı matrix en sevdiğim filmdir sonra v for vendetta sonra şehrin azizleri filmi gelir dün ve bugün matrixi 9.kez izlemiş oldum her seferinde farklı bit bakış açısı ile izliyorum bir daha kine makinelerin patronunu Allah neo yu deccal ajanları melekler smithi huzurdan kovulunca fikirlerini diğer insanlara kopyalayan şeytan nazarı ile izleyeceğim ve tabi ki mimara kader gözüyle bakacağım kırmızı hap yasak elma evet evet bir de bu gözle izleyelim bakalım mantık kurgusu oturuyor mu :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • çok şey yazılmış çizilmiş...

    neo'nun matrix dışında da özel güçlerini kullanmasını çoğu arkadaş anlamamış.

    bu yazacaklarım, hayal ürünü ve/veya kurmaca değildir. tamamen bilimseldir. bu sadece bir atıftır. anlamak size kalmış,,,,,,,

    nasıl görüyoruz?
    nasıl duyuyoruz?
    nasıl tadıyoruz ve kokluyoruz? hissediyoruz?

    hayatımızı aslında beynimizin içinde yaşıyoruz... bütün gördüklerimiz, duyduklarımız, hissettiklerimiz aslında beynimizin sinyalleri yorumlamasıdır. biz kafamızın içinde sinyallerle yaşıyoruz.

    bardağa bakıyoruz, ve bardak beynimizin arka kısmında oluşuyor. gözlerimiz beynimizin arka kısmına sinyaller gönderiyor. yani biz gerçek bardağı hiç bir zaman göremiyoruz. biz sadece beynimizin içindeki kopyasını algılıyoruz.

    duyuyoruz. ama gerçekte o sesin ne olduğunu bilemeyiz. bizim bildiğimiz sadece, kulaklarımızdan giren o ses frekansının beynimiz tarafından yorumlanması.

    yani etraftaki her şey aklınıza gelecek her şey hatta sizin kendi bedeniniz bile. sadece beynimizdeki kopyalar. gerçek bardağa bakmıyoruz. beynimizdeki kopyasına bakıyoruz.

    peki hal böyleyse... bir odaya girdiğimizde, acaba biz mi odanın içindeyiz yoksa oda mı bizim beynimizin içinde? oda bizim beynimizin içinde olmuş oluyor. çünkü odayı yine 5 duyu organımız yardımıyla beynimizde yorumluyoruz.

    bir ömür boyu hayatı küçücük beynimizin içinde yaşıyoruz. buna mecburuz. ve buradan asla çıkamayacağız. beynimizin içinde olmaya devam edeceğiz.


    ister matrix olsun, ister gerçek dünya... hayat beynimizin içindedir arkadaşlar. yani gerçek hayat dediğimiz şey de bir o kadar sanal ve kopyadır... ve bunu daha fazla kavrayabilirsek, bize her yer matrix gibi gelir...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: brnsltk

    çok şey yazılmış çizilmiş...

    neo'nun matrix dışında da özel güçlerini kullanmasını çoğu arkadaş anlamamış.

    bu yazacaklarım, hayal ürünü ve/veya kurmaca değildir. tamamen bilimseldir. bu sadece bir atıftır. anlamak size kalmış,,,,,,,

    nasıl görüyoruz?
    nasıl duyuyoruz?
    nasıl tadıyoruz ve kokluyoruz? hissediyoruz?

    hayatımızı aslında beynimizin içinde yaşıyoruz... bütün gördüklerimiz, duyduklarımız, hissettiklerimiz aslında beynimizin sinyalleri yorumlamasıdır. biz kafamızın içinde sinyallerle yaşıyoruz.

    bardağa bakıyoruz, ve bardak beynimizin arka kısmında oluşuyor. gözlerimiz beynimizin arka kısmına sinyaller gönderiyor. yani biz gerçek bardağı hiç bir zaman göremiyoruz. biz sadece beynimizin içindeki kopyasını algılıyoruz.

    duyuyoruz. ama gerçekte o sesin ne olduğunu bilemeyiz. bizim bildiğimiz sadece, kulaklarımızdan giren o ses frekansının beynimiz tarafından yorumlanması.

    yani etraftaki her şey aklınıza gelecek her şey hatta sizin kendi bedeniniz bile. sadece beynimizdeki kopyalar. gerçek bardağa bakmıyoruz. beynimizdeki kopyasına bakıyoruz.

    peki hal böyleyse... bir odaya girdiğimizde, acaba biz mi odanın içindeyiz yoksa oda mı bizim beynimizin içinde? oda bizim beynimizin içinde olmuş oluyor. çünkü odayı yine 5 duyu organımız yardımıyla beynimizde yorumluyoruz.

    bir ömür boyu hayatı küçücük beynimizin içinde yaşıyoruz. buna mecburuz. ve buradan asla çıkamayacağız. beynimizin içinde olmaya devam edeceğiz.


    ister matrix olsun, ister gerçek dünya... hayat beynimizin içindedir arkadaşlar. yani gerçek hayat dediğimiz şey de bir o kadar sanal ve kopyadır... ve bunu daha fazla kavrayabilirsek, bize her yer matrix gibi gelir...

    Sadece senin yorumuna binaen yazıyorum;
    Tamam her şey kendi beynimizde bitiyor. O zaman diyelim ki Neo robotları durduruyor gibi görüyor yada kaşığı büküyor gibi görüyor ve bunlar Neo'nun beyninde oluyor sadece. Peki Neo'unnu bu yaptıklarının diğer insanlar nasıl görüyor arkadaş?




  • 2009 yılından kalma çoğu yorumu okudum, özellikle heronidas arkadaşımızın yazdıkları sayesinde film daha bi anlaşılır oldu. Mesela:

    - Matrix 1'de Neo ilk defa kahine gittiğinde küçük cocuk kaşığı büküyor, Neo'ya "Aslında kaşık yok" diyor, Neo'da o kaşığı bükebiliyor.
    - Matrix 2'de de Zion'daki başka bir çocuk Neo'ya kaşık veriyor. Gerçek dünyada kaşığı bükemezsin, ama gerçek değil, Zion'da simülasyon. O çocuk aslında Neo'ya gerçek hayatta olmadığını, kaşığı isterse yine bükebileceğini yani simülasyonda olduğunu anlatmaya çalışıyor.

    Aynen devam edelim:

    - Neo, Matrix 2'de robotları hissettiğini söylüyor. Tıpkı Matrix 1'in sonunda ajanları hissettiği gibi. Yani güya gerçek hayattaki robotların da bir program olduğunu anlamaya başlıyor ve Matrix'deki gücünün aynısını gerçek hayatta da kullanıyor ve başarılı oluyor. Demek ki gerçek hayat diye bildiği şey de bir Matrix.
    - Neo'nun kör gözlerle Bane'nin yerine geçen Smith programını aynen Matrix'deki yüz ifadesiyle görmesi de gerçek hayatın simülasyon olduğunu gösteriyor. Aynı şekilde makinaları ışıl ışıl görmesi de. Çünkü hepsi program, Neo'nun da gözleri kör olunca gerçek hayat diye tabir edilen diğer Matrix'de yine özel güçlerini kullanmak zorunda kalıyor ve gerçekleri görmeye başlıyor.
    - Dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama Matrix 3'te Neo ile Trinity makinalar şehrine giderken robotlardan biri geminin camına yapışmıştı, daha sonra kamera robotların ışıklı hallerini gösterdiği esnada, bahsettiğim robot ışıklı haliyle Neo'nun içinden geçiyor ve Neo'yu etkiliyor. Fiziksel ve gerçek dünyada böyle bir şey mümkün değil. Demek ki gerçek dünya simülasyon.
    - Telefonla Matrix'den çıktığını sananlar aslında başka bir Matrix'e geçiş yapıyor. Ama onlar çıktıklarını sanarak rahatlıyorlar. Böylece asi ruhlar dizginlenmiş oluyor. Tabi bunlara bir de amaç vermek lazım: Kahin, Mimar, Morpheus, Trinity ve kurtarılması gereken bir şehir. Böylece ruhlar amaçları uğrunda çalışıyorlar. Hiç matrix'den çıkmadan, matrix'den çıktıklarını sanıyorlar ve amaçlarını gerçekleştirmeye koyularak kısır döngü içerisinde robotlara hizmet ediyorlar.

    Son olarak:

    - Matrix'de Neo'nun gördükleri değişik sembollerden ibarettir. Ancak gerçek hayat sandığı Zion Matrix'inde gözleri körken gördüğü ışıldamalar ise çok daha orjinal, gerçekçi olan, sembollerden ibaret olmayan grafiklerden oluşuyor. Bu da ilk Matrix'in çok daha basit bir yapıda, ikinci Matrix yani güya gerçek hayat diye bilinenin ise çok daha gelişmiş, kompleks bir yapıda olduğu anlaşılıyor. Hatta buna kanıt olarak, gerçek hayat diye tabir edilen Matrix'de, Trinity bulutların üstündeki güneşi görünce "Çok güzel" diyor; burada da anlaşılıyor ki gelişmiş Matrix'de güneş çok daha güzel görünüyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi furkangunes04 -- 12 Ocak 2015; 1:35:54 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: -Google-

    quote:

    Orijinalden alıntı: brnsltk

    çok şey yazılmış çizilmiş...

    neo'nun matrix dışında da özel güçlerini kullanmasını çoğu arkadaş anlamamış.

    bu yazacaklarım, hayal ürünü ve/veya kurmaca değildir. tamamen bilimseldir. bu sadece bir atıftır. anlamak size kalmış,,,,,,,

    nasıl görüyoruz?
    nasıl duyuyoruz?
    nasıl tadıyoruz ve kokluyoruz? hissediyoruz?

    hayatımızı aslında beynimizin içinde yaşıyoruz... bütün gördüklerimiz, duyduklarımız, hissettiklerimiz aslında beynimizin sinyalleri yorumlamasıdır. biz kafamızın içinde sinyallerle yaşıyoruz.

    bardağa bakıyoruz, ve bardak beynimizin arka kısmında oluşuyor. gözlerimiz beynimizin arka kısmına sinyaller gönderiyor. yani biz gerçek bardağı hiç bir zaman göremiyoruz. biz sadece beynimizin içindeki kopyasını algılıyoruz.

    duyuyoruz. ama gerçekte o sesin ne olduğunu bilemeyiz. bizim bildiğimiz sadece, kulaklarımızdan giren o ses frekansının beynimiz tarafından yorumlanması.

    yani etraftaki her şey aklınıza gelecek her şey hatta sizin kendi bedeniniz bile. sadece beynimizdeki kopyalar. gerçek bardağa bakmıyoruz. beynimizdeki kopyasına bakıyoruz.

    peki hal böyleyse... bir odaya girdiğimizde, acaba biz mi odanın içindeyiz yoksa oda mı bizim beynimizin içinde? oda bizim beynimizin içinde olmuş oluyor. çünkü odayı yine 5 duyu organımız yardımıyla beynimizde yorumluyoruz.

    bir ömür boyu hayatı küçücük beynimizin içinde yaşıyoruz. buna mecburuz. ve buradan asla çıkamayacağız. beynimizin içinde olmaya devam edeceğiz.


    ister matrix olsun, ister gerçek dünya... hayat beynimizin içindedir arkadaşlar. yani gerçek hayat dediğimiz şey de bir o kadar sanal ve kopyadır... ve bunu daha fazla kavrayabilirsek, bize her yer matrix gibi gelir...

    Sadece senin yorumuna binaen yazıyorum;
    Tamam her şey kendi beynimizde bitiyor. O zaman diyelim ki Neo robotları durduruyor gibi görüyor yada kaşığı büküyor gibi görüyor ve bunlar Neo'nun beyninde oluyor sadece. Peki Neo'unnu bu yaptıklarının diğer insanlar nasıl görüyor arkadaş?


    Bingo! İşte doğru soru bu ... İşte burada devreye bir çok faktör giriyor ... Daha önceki yazılarımda da yazdığım gibi. Çünkü Zion'da sanal. Matrix içinde Matrix ... Hala Ziona gerçek deyip "ama sen animatrix izlemedin mi?" diyen arkadaşlar, ne içiyorlar merak ediyorum doğrusu ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi brnsltk -- 13 Ocak 2015; 8:24:21 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rambo_FT

    2009 yılından kalma çoğu yorumu okudum, özellikle heronidas arkadaşımızın yazdıkları sayesinde film daha bi anlaşılır oldu. Mesela:

    - Matrix 1'de Neo ilk defa kahine gittiğinde küçük cocuk kaşığı büküyor, Neo'ya "Aslında kaşık yok" diyor, Neo'da o kaşığı bükebiliyor.
    - Matrix 2'de de Zion'daki başka bir çocuk Neo'ya kaşık veriyor. Gerçek dünyada kaşığı bükemezsin, ama gerçek değil, Zion'da simülasyon. O çocuk aslında Neo'ya gerçek hayatta olmadığını, kaşığı isterse yine bükebileceğini yani simülasyonda olduğunu anlatmaya çalışıyor.

    Aynen devam edelim:

    - Neo, Matrix 2'de robotları hissettiğini söylüyor. Tıpkı Matrix 1'in sonunda ajanları hissettiği gibi. Yani güya gerçek hayattaki robotların da bir program olduğunu anlamaya başlıyor ve Matrix'deki gücünün aynısını gerçek hayatta da kullanıyor ve başarılı oluyor. Demek ki gerçek hayat diye bildiği şey de bir Matrix.
    - Neo'nun kör gözlerle Bane'nin yerine geçen Smith programını aynen Matrix'deki yüz ifadesiyle görmesi de gerçek hayatın simülasyon olduğunu gösteriyor. Aynı şekilde makinaları ışıl ışıl görmesi de. Çünkü hepsi program, Neo'nun da gözleri kör olunca gerçek hayat diye tabir edilen diğer Matrix'de yine özel güçlerini kullanmak zorunda kalıyor ve gerçekleri görmeye başlıyor.
    - Dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama Matrix 3'te Neo ile Trinity makinalar şehrine giderken robotlardan biri geminin camına yapışmıştı, daha sonra kamera robotların ışıklı hallerini gösterdiği esnada, bahsettiğim robot ışıklı haliyle Neo'nun içinden geçiyor ve Neo'yu etkiliyor. Fiziksel ve gerçek dünyada böyle bir şey mümkün değil. Demek ki gerçek dünya simülasyon.
    - Telefonla Matrix'den çıktığını sananlar aslında başka bir Matrix'e geçiş yapıyor. Ama onlar çıktıklarını sanarak rahatlıyorlar. Böylece asi ruhlar dizginlenmiş oluyor. Tabi bunlara bir de amaç vermek lazım: Kahin, Mimar, Morpheus, Trinity ve kurtarılması gereken bir şehir. Böylece ruhlar amaçları uğrunda çalışıyorlar. Hiç matrix'den çıkmadan, matrix'den çıktıklarını sanıyorlar ve amaçlarını gerçekleştirmeye koyularak kısır döngü içerisinde robotlara hizmet ediyorlar.

    Son olarak:

    - Matrix'de Neo'nun gördükleri değişik sembollerden ibarettir. Ancak gerçek hayat sandığı Zion Matrix'inde gözleri körken gördüğü ışıldamalar ise çok daha orjinal, gerçekçi olan, sembollerden ibaret olmayan grafiklerden oluşuyor. Bu da ilk Matrix'in çok daha basit bir yapıda, ikinci Matrix yani güya gerçek hayat diye bilinenin ise çok daha gelişmiş, kompleks bir yapıda olduğu anlaşılıyor. Hatta buna kanıt olarak, gerçek hayat diye tabir edilen Matrix'de, Trinity bulutların üstündeki güneşi görünce "Çok güzel" diyor; burada da anlaşılıyor ki gelişmiş Matrix'de güneş çok daha güzel görünüyor.

    Sana aynen katılıyorum... Ben de önceki yorumlarımda Zion sanal demiştim (hala öyle düşünüyorum), çok olumsuz eleştiri aldım.

    Verdiğin örnekler çok güzel ... Mesela şunlar da var,

    Trenci. Bu adam boyutlar arası geçişler sağlıyor. Bu nasıl mümkün olur.

    Kaşık. Sanal olan bu kaşık nasıl Zion'a geri geldi.

    Mr.Smith. Nasıl bedene büründü.

    Kahin neo'yla konuşurken "program" olduğunu kabul etti ... Mimar "ben babasıysam o da annesidir." diyordu. O zaman mimar da program.

    Neo mimara "bize ihtiyacınız var." dediğinde, mimar "hayır yok ben yaşarım" gibisinden birşey söylemişti. Bu doğruluyor zaten.
    Yine mimarın lafı "matrix bildiğinden daha yaşlı, insan aklı bunu alamaz"

    Neo, mimarın odasına girdiğinde aslında bir boyut daha atladı. Bunu görebildik. Evrende bir yıldız.




  • Doğrusu üçüncü Matrix filmini ilk ez izlediğimde, özellikle Neo'nun ışıklı yapıları gördüğünde yine sanki Matrix'teymiş gibi bir hisse kapılmıştım ama gerçek diye diretiyordum. O günden bugüne filmi ne kadar izlesem anlamıyordum. Ama sanal olduklarını mantıklı açıklamalarla anlayınca filmden daha yeni zevk almaya başladım

    Matrix'in yeni filmlerinin gelmesini çok isterim. İşin içine bir de insanların Matrix'ten tam anlamıyla kurtulması eklenirse en mükemmel filmler olur. Bir de asıl Matrix'in ne kadar kompleks ve gelişmiş olduğu işlenirse sanırım hem önceki Matrix filmlerindeki senaryo boşluğu giderilir, hem d tüm yanıtlar verilip yeni gizemler eklenirse üstüne film tanımam



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi furkangunes04 -- 13 Ocak 2015; 10:39:48 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 3132333435
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.