Şimdi Ara

MATRIX filmi ile ilgili.. (31. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
734
Cevap
25
Favori
59.552
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 2930313233
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yazmayı_Severim

    quote:

    Matrix'in Hikayesi

    fakat ona entegre edilmiş kodun kendisininkiyle aynı oldugunu farkettikten sonra virüsün kendisinede bulaşmasına izin vererek onu ve kendini tamamen yoketmiş olacak


    Burayı açıklama şansın var mı?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi -Google- -- 4 Mart 2014; 19:24:51 >
  • 3. seride kahin ile neo son kez bir araya geldiklerinde aralarında şöyle bir diyalog geçmişti, "sen veya ben belki kendi seçimlerimizin bazılarını anlayamayabiliriz ama o (mimardan bahsediyor) hiçbir seçimi anlayamaz. Onu işi denklemlerledir amacı ise denkelmeleri eşitlemek"

    Kahin ise denklemin eşitliğini bozmak istediğini yani her iki tarafı kendi hallerine bırakmak istediğini belirtiyor

    Herhalde burada ajan smith'in eşiti neo oluyor. Ajan smith neo'ya nüfuz edince mimarın istediği oluyor yani denklik sağlanmış oluyor ve o da sistemi tekrar kurabiliyor

    Tabi şahsi fikrim bu. Yukarıda yazdığım, kahin ile neo arasındaki diyalog birebir aynısı olmayabilir film içinde ama anlam olarak aynıdır



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Yazmayı_Severim -- 4 Mart 2014; 20:31:02 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yazmayı_Severim

    quote:

    Matrix'in Hikayesi

    1- İkinci Rönesans
    Milenyum çağının ortalarında insanoğlu yapay zekaya can vermiş ve tüm yükümlülüklerini makinelere devrederek yavaş yavaş tüketim toplumuna dönüşmeye başlamıştır.Robotlar insanların verdiği tüm görevleri yerine getirmekte fakat bu canlılardan saygı görmemektedir.Bir robot sahibine direniş gösterir ve insan gibi bir zekaya sahip olduğu için insan gibi yargılanır.Dava sonucunda o ve onun modelini imha etme kararı alınır ve robotlara karşı tam bir saldırı başlar. Sosyal ortamdaki son robot çalışmaz hale geldikten sonra diğer modeller birleşir ve dünya üzerinde bir noktada birleşerek kendilerinin "01" olarak adlandırdıkları bölgede toplanırlar. Birkaç dönem sonra üretip dünya pazarına sundukları cihazlar tüm gezegenin ekonomik dengesini bozunca durumun ciddiyetini anlayan insanlığın tüm liderleri birleşir ve robotların başlıca enerji kaynakları olan güneş'in karartılması kararını alırlar

    2 - Savaş
    Dünya atmosferine atılan sis bombası benzeri kimyasallarla gezegenin hiçbiryeri güneş görmeyecek şekilde kapatılır ve arkasından insanların taarruzu başlar.Fakat makineler onların aciz bedenlerinin saldırısına hazırlıklıdır.Dev makine ordularıyla insanlığı yeryüzünden silen robotlar savaş sonrası gözünü mazlumlara diker

    3 - Yeni Dünya Düzeni
    Savaşta insanoğlunun bedenini derinden inceleyen makineler, yok olan güneşin ardından yeni enerji kaynaklarına yönelir. Araştırmalarının sonunda insan bedenindeki ısıyı füzyonun bir türüyle birleştirip elektrik enerjisine dönüştürebilen makineler, buldukları üreyen ve kendini yenileyebilen bu yeni enerji kaynağının beyinlerini insanlığın en mükemmel yıllarını içeren Matrix adını verdikleri simulasyonla uyuşturarak bedenlerinden faydalanır ve bu şekilde karşılıklı bir yaşam döngüsü oluşur

    4 - Matrix
    Matrix programının tasarımcısı (Architect) ilk sürümlerde insan için tamamen kusursuz bir dünya kurar.Bu mükemmel dünyaya inanmayan insanlar simulasyondan uyanmaya kalkışır.Tam tersi bir dünyada ise insanlar simulasyonun içinde ölmektedir.Mimar güncelleştirmeler sonunda en son 19.yüzyıl dünyasını inşa eder ve insan psikolojisini araştırmak üzere programa Kahin (The Oracle) karakterini dahil eder. Yıllar içinde anormal insanların yeniden uyanmayı denemesi ve bunların birleşerek sistemi çökertmesi riskine karşılık kahin programa "Seçilmiş Kişi" (The One) senaryosunu entegre eder. Programa göre seçilmiş, Matrixte üstün güçlere sahip olacak, ve insanları matrix'ten kurtaracaktır

    5 - The One
    Yüzyıllar süren Seçilmiş kişi döngüsünde kurtarılan insanlar gerçek dünyada Zion adını verdikleri yeraltı şehrini kurar ve insanlığı orada devam ettirirler. Hovercraft benzeri uçan gemileriyle yeryüzüne yaklaşarak korsan sinyallerle matrix'e geçici olarak yeniden girebilen zion insanları hayatlarını olası savaşı durdurabilmesi ümidiyle seçilmiş kişiyi matrixte arayarak geçirirler.Bu kaçak girişleri önlemek maksadıyla sisteme Ajan adı verilen matrix'e bağlı her kişiliğe girip çıkabilen sistem temellerine uygun olarak güçlendirilmiş programlar yerleştirilmiştir.Zionlular Matrix'te seçilmiş kişiyi ararken ayrıca ajanlardan da kaçmak zorundadırlar

    6 - Döngünün Sonu
    Kahinin uyanmayı deneyen insanları temizlemek için, her iki tarafta tüm insanların ölümüyle sonuçlandığı bu reset-loop çözümüne bir süre sonra kendi de razı olmamış ve son döngüde seçilmiş kişiye yüklediği gücün aynısını Smith adlı bir ajanada yükleyerek onları kendi haline bırakmıştır.Virüs gibi kendini kopyalayan smith tüm matrix'i ele geçirir ve donanımsal olarak matrix'i kontrol eden makinelerede bulaşmaya başlar.Virüs tehdidi altında olan makineleri kurtarabilecek tek kişi ise o dönemdeki seçilmiş kişi olan Neo'dur

    7 - Barış
    Makine şehrine giderek anlaşma yapan Neo, Matrix'e yeniden girerek Smith ile karşılaşacak, fakat ona entegre edilmiş kodun kendisininkiyle aynı oldugunu farkettikten sonra virüsün kendisinede bulaşmasına izin vererek onu ve kendini tamamen yoketmiş olacak, ve anlaşma gereği Makinelerle insanlık arasındaki savaş sona erecektir.


    Kaynak

    Belki konu içerisinde paylaşılmıştır sayfalara henüz bakamadım. Yeni başlayanların işine yarayacak bilgilerle dolu bir yazı. Bazı arkadaşlar da oldukça güzel açıklamış bazı püf noktaları. Kurabiye olayını buradan öğrendim acaba kesin bilgi mi

    Ayrıca işsizin biri, @demircibu adlı üyenin konu içerisindeki tüm yorumlarını sırasıyla düzenleyip ilk mesaja iliştirtse fena olmaz

    Tşkler


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: demircibu

    fotodaki terimler ve uzay hakkında kesin birşey diyemem fikir yürütemem ama
    ziondaki enerji için şöyle yorumlar var

    http://www.kolikler.com/liste/cevap/1691/matrix/hadi-makinalar-enerjilerini-insan-tarlalarindan-aliyor-Zion-enerjiyi-nerden-aliyor

    yoruma gelll

    quote:

    babacım ne teknolojisi yahu. zionlular giydikleri donu bile elde örüyolar. ne kuru pili ne teknolojisi. Filimde neo ile konsey üyesi tonton ihtiyarın makina dairesindeki diyaloğundan enerjinin nereden geldiğini konsey üyesinin bile bilmediğini anlıyoruz. yani senarist diyorki. çok kurcalamayın. oluyo işte bi şekilde. ama illa mantıklı cevap arayacaksanız yanlış tarafa koşuyorsunuz. nükleer enerji varsa neden insan tarlaları hibi verimsiz bir enerji kaynağına bukadar kaynak harcıyor makinalar? yok olmamış. eniyisi bikaç kere daha açıp kapatın siz.


    Neobiotik

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: san lorenzo

    Bazı arkadaşların ısrarına hakikatten şaşırıyorum. Hakkında hazırlanmış onca makaleye, felsefi görüşe, hatta wachowski kardeşlerin açıklamalarına rağmen Zion'a gerçek değil diye ısrar eden arkadaşlar var. Yahu senaryoyu yazan adamlar bile üstüne basa basa kurtarılmış şehir diyor Zion için, ondan iyi bilme şansın var mı? Adam senaryoyu yazan kişi yahu yazan kişiye matrixi öğretmek nasıl oluyor Gerçi Star Wars'ta da var böyle arkadaşlar. Star wars'ı takip edenler bilir. Orada da Lucas'ın onca açıklamasına rağmen halen kendi bildiğini okuyanlar var.

    Neyse şimdi bazı arkadaşlar için kısaca örnekleri ile beraber sorularına kendimce cevap vereyim;

    -Matrix birbirini tekrar eden olaylardan oluşur. Mesela Matrix'i tasarlayan kişi yani Mimar, ilk insan-makine savaşını görmüş olan bir makina. Kendisi matrix'i tasaralarken tıpkı insanlrın makineleri tasarlarken düşündüğü gibi, kusursuz olacağını zannetmiş. Fakat Matrix'in içinde oluşan bir bug sonucu bir kişi Matrix'ten kurtulmayı başarmış. Bu kurtulan kişi Morpheus'un 1. filmde anlattığı Matrix'te doğmuş olan, kendi kendine bir şekilde matrix'ten kurtulan ve insanoğluna umut veren kişi. Bu kişi Matrix'te oluşan bug sonucu Matrix'in içinde bazı üstün özelliklere sahip. Film boyunca bu kişiden fazla bahsedilmiyor fakat anlatılanlara göre, bu eleman makinelerin başlarına fena halde bela oluyor. Herkesin genelde yanıldığı nokta burada ortaya çıkıyor, ilk insan hereketini başlatan bu kişi matrix'te ki diğer 5 seçilmiş kişiden biri değil. Matrix'te ki diğer 5 seçilmiş kişi bu kişi ile yaşanan sorunlardan ötürü kontrol altında tutulan ve bu kişiden sonra gelen makinelerin tabiri ile diğer buglar, insanların tabiri ile seçilmiş kişi-ler. İnsanlığın kurtarıcısı olan bu arkadaşımız ise bug sonucu güçlenen, kimse tarafından kontrol edilemeyen, matrix'ten bir çok insanı kurtaran, isyanı başlatan, makinelerin başına fena halde bela olan ve Kahin'in The One programını oluşturmasına sebep olan bir insan.Kendisi makineler tarafından bir şekilde alt ediliyor ve bunun üzerine mimar Matrix'te ki bu açığı kapatmak istiyor. Fakat bu bug'ın telafi edilemeyeceği ve belirli aralıklarla tekrar edileceğini anlaması üzerine Mimar, bütün hasatı kaybetme tehlikesi olduğu ve daha büyük kontrol edilemez bir bug oluşmaması için yeni bir matrix oluşturmayı göze alamıyor ve başka bir yöntem buluyor. Bir daha böyle bir olayın tekrarlanmaması için Kahin programını tasarlıyor.

    - Kahin programı sayesinde Matrix'te 100-150 yılda bir tekrarlanan bu bug sebebi ile güçlenen kişiyi, kahin tespit ediyor, bir kısır döngüye maruz bırakılıyor ve sonuna kadar insanların seçilmiş kişi zannettiği bu bug'ı kontrol altında tutulabiliniyor. Makinelerin istedikleri zaman yapabilecekleri halde Zion'u tamamen yok etmemelerinin asıl sebebi de bu. Matrix'te ki bu açığın başlarına tekrar bela olmaması için Zion'un ayakta kalması gerekli. Şayet Zion yıkılırsa, insanlar seçilmiş kişiyi hiç bulamayacak, bug sayesinde güçlenen seçilmiş kişi, kontrolden çıkarak ilk sefer kurtulan kişi gibi kendi kendine matrix'ten kurtularak bir ayaklanma başlatabilir ya da matrix'i içten çökertebilecek kadar güçlü bir duruma gelebilerek makinelerin bütün güç kaynağını yok edebilir. Fakat Kahin programının oluşturduğu The One programı ile bu kişi kontrol altına alınabiliniyor ve bir kısır döngüye maruz bırakılarak başa bela olması engellenebiliniyor.

    - Kahin programı, The One programını çeşitli güçlere sahip olan ve makinelerin başına bela olabilecek olan bu kişiyi kontrol etmek için geliştiriyor. Neo'ya ilk filmde verdiği kurabiye aracılığı ile bu programı yüklüyor. Neo'dan önce gelen diğer 5 seçilmiş kişi, yani diğer adıyla matrix bugları da bu şekilde kontrol altında tutulabilinmişler. Kahin'in The One programının içeriği ise kısaca şu şekilde; Kahin önce Zion'dan gelen insanlar ile yakınlık kuruyor ve insanlara yardımalrda bulunuyor. Daha sonra onlara bir kehanetten söz ediliyor. İnsanları Matrix'ten ilk kurtaran kişi geri dönerek Matrix'i yok edeceği hikayesi uyduruluyor. İnsanlar Matrix'te seçilmiş kişiyi aramaya koyuluyor. Matrix'ten çıkartılan her kişiyi seçilmiş kişi olması ümidiyle kahine getiriyor. Kahin bu kişiyi tespit edince insanlara onu bulabilmesi için ipuçları veriyor, insanlar onu bularak kahinin karşısına getiriyor. Kahin bulunan bu kişinin bug olup olmadığını tespit ediyor ve ona The One programını yüklüyor. Böylece seçilmiş kişi, hem kontrol altında tutulmuş olunuyor, hem de Matrix içinde Anahtarcıdan, Mimara kadar uzanan yolun haritası kendisine yükleniyor. Seçilmiş kişi yani Matrix bug'ı, bu yollardan geçerek Mimarın karşısına çıkıyor. Mimar ona ya Zion ile beraber yok olacağını ya da kendisinin seçtiği 23 kişi ile Zion'dan kaçarak kahraman olabileceğini ve Zion'u yeniden oluşturacağını söylüyor. Seçilmiş kişi yani bug The one programına uyarak 23 kişiyi seçip Zion'dan kaçırıyor ve kahraman oluyor. Her 150 yılda bir bu kısır döngü durmadan tekrar ediyor.

    -The One programı tam 5 kez problem olmadan tıkır tıkır işliyor. Fakat 6. seferinde yani Neo'ya gelince, Neo beklenmedik bir şekilde insani duyguları ağır basarak programı uygulamayı reddediyor. Ve olaylar gelişiyor.

    -Aslında Matrix'in ana hikayesinde çok büyük bir ironi bulunmakta. İnsanlar ilk defa makineleri tasarlarken Animatrix'te dediği gibi kendi yansımalarından yararlanıyorlar. Çünkü insanoğlu kendini kusursuz olarak görüyor. Tasarladıkları makineler ise tamamen tasarıcılarının yani insanoğlunun özelliklerine sahip oluyor. Ama insanoğlunun unuttuğu bir şey var. Kendileri kusursuz değil ve kendilerinin yansımalarını verdikleri, yani kendilerine benzer ürettikleri makineleri de kusursuz olmuyor. İnsanoğlu makinelere kötü davranıyor. B166ER isminde bir makine kendisini yok etmek isteyen sahibine karşı ölmemek için isyan ediyor ve kendi efendisini öldürüyor. B166ER isimli makine mahkemeye çıkartılıyor, mahkemede sahibinin kendisini, ona bunca yıldır hizmet etmesine rağmen öldürmek istediğini ve ölmemek için sahibini öldürdüğünü söylüyor. Adil olmayan bir karar ile idam ediliyor. Bunun üzerine ilk geniş çaplı makine isyanı başlıyor. İlk önce protestolarla başlayan bu isyan insanların makine katliamı yapması ile faciaya dönüşüyor. Katliamdan kurtulan makineler bir zamanlar insanoğlunun hayatının başlangıcı olan orta doğuya kaçıyor ve burada yepyeni bir medeniyet kurarak, gitgide insanoğlundan daha güçlü bir duruma geliyorlar. Bu süreç makine-insan savaşına kadar sürecek olan bir yola giriyor. Savaş oluyor ve insanoğlu kaybederek kendi tasarladığı varlığın kölesi durumuna düşüyor. Makineler insanların önüne bir anlaşma sürüyor. Bu anlaşmaya göre insanların enerjilerinden faydalanabilecek ve kendilerine bir iç dünya yaratarak orada yaşamalarına izin verileceği söyleniyor. İnsanoğlu yaşamak için mecburen bu anlaşmayı kabul ediyor.

    -Daha sonra ise makineler, kendilerini yaratıcıları gibi kusursuz görüyorlar ve ihtiyaçları için Matrix'in içinde kendi yansımaları olan bir çok program oluşturuyorlar. Makinler git gide insanoğluna benzeyerek başarısız olan veya işi biten her programı siliyor yani öldürüyorlar. Son olarak Matrix'i korumak için oluşturdukları Smith isminde bir programı, başarısız olduğu için silmek yani öldürmek istiyorlar. Sahibinden saygı görmeyen Smith, kendisini yok etmek isteyen yaratıcısına karşı isyan ediyor ve bir virüse dönüşüyor. Böylece önce Matrix'in kontrolünü ele geçiriyor ve sıra makine şehrine geliyor iken Neo'nun müdahalesi ile makineler kurtuluyor. Neo bunun karşılığında makineler ile bir anlaşma yapıyor. Bu anlaşmaya göre Neo Smith'in makineleri yok etmesini önleyecek, bunun karşılığında makineler matrix'ten çıkmak isteyen insanlara izin verecek ve sonsuza kadar bir barış içine girecekler. Makineler yaşamak için bu anlaşmaya evet demek zorunda kalıyor. Yani kısacası makinlerin başına gelen şey, yıllar önce insanların başına gelmiş olan şey ile aynı. Bir nevi tarih tekerrür ediyor.

    -Smith'in insan bedenine girebilmesi ve Neo'nun gerçek dünyada makineleri kontrol edebilmesi sorularının cevabı ise insan beyninin de bir bilgisayar, bir makine olmasında. İlk bilgisayarlar insan beyni örnek alınarak tasarlanmışlardır. İlk robotlarda insan bedeni örnek alınarak. Yani insan beyni ve bedeni de bir nevi etten bir makine. Belli bir işleyişi ve düzeni var. İnsanoğlu kendi beyni ile Matrix'e bağlanabildiği gibi Matrix içindeki bir vürüste insan bedenine bir şekilde kendini kopyalayabiliyor. Matrix'te makineler nasıl insan beynini kontrol edebiliyor ve onlara gerçek olmayan simülasyonları gerçek gibi gösterebiliyorsalar, MAtrix'i ele geçirerek git gide güçlenen smith virüsüde kendini insan beynine kopyalayabilmeyi başarıyor.

    -Neo'nun üstün güçleri meselesi de aynı şekilde. Dünyanın en güçlü bilgisayarlarından olan insan beynine, Matrix'te oluşan bug sonucu bazı özelliklerin yüklenmesi ile Neo makineleri kontrol edebiliyor. Bunu şöyle düşünün, nasıl herhangi bir laptopa veya masaüstü bilgisayara, devasa bir sanayi makinesinin ya da savaş makinesinin kontrolünü yükleyebiliyorsanız, nasıl ki tek tuşla devasa uyduları, savaş araçlarını kontrol edebiliyorsanız, Matrix'te oluşan bu bug da, Neo'ya makinelerin kontrolünü ele geçirme gibi özellikleri yükleyebiliyor.

    Bütün mesele bundan ibaret...

    Bu arada bilmeyen arkadaşlar için bug, bir yazılımda veya programda oluşan hatalara verilen isimdir. Bu hatalar bazen küçük çaplı olabilir, küçük çaplı olanları zararsızdırlar. Küçük çaplı olanlara örnek; Pes veya fifa oynarken topun bir anda kaybolması veya senin attığın gole rakibinin sevinmesi gibi olaylar küçük buglara güzel bir örnektir.

    Büyük buglar ise sistemin kontrolünü tamamen ele geçirebilecek veya çökertebilecek derece de güçlü ve sınırsızdırlar. Örneğin; Terminatör filminde de oluşan bir bug sonucu skynetin bütün kontrolü eline alarak insanoğlunu katletmesi anlatılır.


    bana bu açıklama mantıklı geldi arkadaşlar.
    ulan yeniden seyredecem filmi kafa karıştı iyice




  • buarada tek kafama takılan soru beş kez döngüyü devam ettirdiler. peki bu neo gibi farklı olan kurtarıcıların akıbeti ne oldu ? yanlarındaki kişilerle yeniden zion şehrini kurdular sonra ne oldu onlara ? zionda geberip gittiler mi ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bigbooss

    buarada tek kafama takılan soru beş kez döngüyü devam ettirdiler. peki bu neo gibi farklı olan kurtarıcıların akıbeti ne oldu ? yanlarındaki kişilerle yeniden zion şehrini kurdular sonra ne oldu onlara ? zionda geberip gittiler mi ?

    hayır orda kişilik testi sınavı yaptılar geçemeyenleri gömdüler direk canlı canlı
  • quote:

    Orijinalden alıntı: laptopal99

    quote:

    Orijinalden alıntı: bigbooss

    buarada tek kafama takılan soru beş kez döngüyü devam ettirdiler. peki bu neo gibi farklı olan kurtarıcıların akıbeti ne oldu ? yanlarındaki kişilerle yeniden zion şehrini kurdular sonra ne oldu onlara ? zionda geberip gittiler mi ?

    hayır orda kişilik testi sınavı yaptılar geçemeyenleri gömdüler direk canlı canlı

    cevap için teşekkürler
  • Orijinalden alıntı: tigerblade

    Orijinalden alıntı: skywalkerrr

    Orijinalden alıntı: tigerblade

    l a bırakın bu işleri para kazanalım derken hata üstüne hata yapılmış. bunlar da felsefi oyunlarla biraz da yazılım-bilgisayar terimleriyle kapatılmaya çalışılmış . bir kere bu insanlar o tarlalardan nasıl kurtuluyor bu makinalar saf mı arkadaş hatalı hammaddesini atacak çöpe ordan da diğer insanlar bunları kurtaracaklar isyancı yapacaklar makinalara savaştırcaklar . matrixe bağlanmayı red edeni yakarlar olur biter .
    bazıları da diyor aslında matrix dışı dünyada başka bir matrixin için de e ozaman ben de derim o da başkasının içinde ne anlamı kalır bu işin . bazıları der seçilmiş kişi aslında mimarın bir oyunu e iyi de arkadaş ozaman ajanlar ne hallta yarar madem 100 küsür yılda bir temizleniyor bu iş ajanlar niye uğraşsın sistemden çıkanlarla yada matrixe giren isyancılarla. smith desen hata üstüne hata adam der ilk bölümde sıkıldım morfeus artık iğretinyorum terini koklayınca kirlenmiş gibi oluyorum falan da filan zion yok olunca ben de kurtulcam der. ee sonra napar gerçek insan olmaya çalışır farkında değil midir gerçek insanlar da terler . hadi hepsini bırak salla hepsini la bu makinalar gerizekalı mı petrol varken bor varken la onları da geç nükleer enerji varken manyak mı arkadaş bunlar insanları tarla yapsınlar ordan gelcek bir gıdım enerjiye muhtaç olsunlar yok ederler insanları dikerler nükleer reaktörleri paşa paşa yaşarlar yani makinalar bu kadar salaksa bunları yaratan insanlar bunları nasıl yenemez o zaten ayrı bir konu.
    yani şu yazdıklarımın birine allah rızası için bir cevap verin geri alcam hepsini .tamam filmi aşalamıyorum ama anlamadığınız birşeye bu kadar değer vermeyi bırakın. adamların tek derdi para bunu görün. kurguları fln sanatsal filimlerde felsefeyi de filozoflarda görürsünüz. popüler amerikan sinemasında zor biraz. bu kadar derinlik aramayın.

    Merhaba arkadaşlar konunun başından sonuna kadarki bir çok yorumu okudum ama arada bazı arkadaşlar asılsız yorumlarla Resmen filmi katletmişler. Zion, Trinity Vs. Birçok şeyin program olduğu söylemişler ve filmin senaryosununda reailitesininde .... etmişler :)

    AÇIKLARSAK

    - İnsanlar Robotları yapıyor, robotlar bir süre sonra kullanılmayı haketmedikleri düşüncesiyle bir cinayet işliyorlar. Sonra ileri teknoloji robotlar insanlardan ayrılıp kendilerine başka bir dünya kuruyorlar tabi bu süre içerisinde kendilerini geliştirerek Akıllı robotlar haline dönüyorlar ve belirli bir süre sonra insanlara savaşmaya başlıyorlar tabiki insanlar kazanamıyor. Daha sonra insanlar robotları yenmenin tek çaresinin ENERJİ kaynakarı olan güneşin onlarla temasını engellemek için GÖKYÜZÜ KARARTMA projesini Faaliyete geçiriyorlar. Bu durum robotları biraz zayıflatsada kendilerine yeni bir enerji kaynağı bulmaları çok uzun sürmüyor. İnsanları KOBAY olarak deneylerde kullanıp beyin vs. Bütün anatomilerini inceleyerek keşfediyorlar.

    - Bu sürede bazı insanları kendi taraflarına çekip onlara yeni bir sistem kurulacağını bu sistemin adının MATRİX olduğunu ve bu sistemde eski dünya düzeni içerisinde mutlu bir özgür hayat yaşayacaklarını vaad ediyorlar. Birçok insan bunu kabul ediyor etmeyenler ise yerin Kmlerce altına ZİON a sığınak yapıp kendilerine yeni bir şehir kuruyorlar. Ve makinalarla mücadele başlıyor.

    KISACA BU ŞEKİLDE ZATEN "ANİMATRİX" i izlerseniz hiç bir soru kalmaz kafanızda şimdi gelelim KAFA KURCALAYAN SORULARA?

    Senaryo ve tarihçeye gore :

    Matrix : Makineler tarafından kurulmuş bir yaşam programı. Bu programın içerisinde bir yönetici program var oda MİMAR. Mimara veya Matrixte olanları daha önce bilmelerini sağlayacak diğer bir Program KAHİN.

    Şimdi BU İKİ PROGRAM Matrix içerisindeki düzeni dağlamak amacı ile oluşturulmuş sisteme hizmet etmek için YANİ Matrixin babaları ve silinemiyorlar ÇÜNKÜ silinmeleri halinde MATRİX YOK olur.

    Ajanlar ise MATRİX düzenine karşı gelen içerideki AYRILIKÇIKARI sisteme bağlı kalmayan insanları Matrix içerisinde tespit edip yok etmekle görevli diğer programlar. Sistem bu şekilde işliyor yani diğer Anahtarcı vs. hepsi birer program.

    Fakat içlerinde KAHİN belirli bir zaman sonra İNSANLIĞA hizmet etmeye başlıyor yani Matrix'e değil ve ADI üstünde Kahin olduğu ve herşeyi bildiği için ona erişilemiyor ve Ana programlardan olduğu içinde silinemiyor.

    Ama AJAN SMİTH Neo'nun içine girip onu yok etmesinden sonra Neo'dan bir parça alıyor ve Sisteme başkıldırıya başlıyor. Bence Neo AJAN SMİTH'i içine girerek oldurmeseydi SMİTH Kendini aşamazdı.

    Bunun sonucunda sistemin içerisinde FARKLI bir vürüs olarak dolaşıyor ve bu vürüsü matrix'te ki insanlara bulaştırıyor Kİ daha sonra KAHİN'e de ulaşıyor ve onunda sistemine dahil ederek MATRİX'i komple ele geçiriyor burda ulaşamadığı tek bir insan var MİMAR Ana program.

    Neo MİMAR'LA buluştuğu zamanki ona anlatılanların Hepsi tamamen YALAN ARKADAŞLAR. Mimarda makinelere hizmet ettiği için NEO'YU kandırmaya çalışıyor. Onu Ziona yönlendirerek kontrol altına alıp yok etmek istiyor. Ve ona senden öncekiler Zionu seçti diyerek baskı yapıyor aslında bu bir TUZAK fakat NEO burda sevgi ve bağlılığın yolunu seçerek BU YEMİ YUTMUYOR.

    Şimdi en önemli KONU ise şu NEO zaten filmde SEÇİLMİŞ kişi yani Onun Hem Matrix'in içinde Hemde gerçek dünyada GÜçlerini kullabilmesinin sebebi O olması seçilmiş. Ki bunu Kahin'e sorduğunda Seçilmişin Güçü Bütün dünyayı aşar sözüyle karşılaşıyoruz. Şimdi bazı arkadaşlar var NEO KÖR olduğu halde nasıl Diğer şeyleri görebiliyor diyorlar.

    Dikkat ederseniz Neo o cisimleri SARI ATEŞ olarak göriyor simithide oyle gördü vs. Yani bunu kabul etmemek çok zor değil İlahi bir güç yüklenmiş bunun açıklaması budur. Gözleri olmadanda herşeyi görür açık ve net verilmek istenen mesaj bu çünkü o SEÇİLMİŞ. Şimdi diyorlar ki Trinitye batan kabloları neden görmed o zaman diye :) Orda bir kaza geçirdiler Adam herşeyi görüyorsa sürekli görecek hali yok istediği zaman görebiliyor ama sınırlarıda var tabiki... o anda Trinithinin oldüğünü aklına getirmedi.

    Neyse en sonundada Makinelere şunu diyor siteminiz Çöktü Smith Matrix'i Kahin'de dahil ele geçirdi ve içinde sadece Mimar kaldı onunda ele geçirilmesi an meselesi Ama diyor ben bunu durdurabilirim. Makinelerde bu çaresizliklerinin farkında olduğu için Neoyu Matrix'e gönderiyorlar. O da SMİTH'le başa çıkamayacağını anlayınca aklına birşey geliyor. Kendini SMİTH'e teslim ediyor, ediyor ki bir taraftanda SMİTH'i makinelere teslim etmiş oluyor.

    Makinelerde ellerinde olan NEO:YANİ SMİTH'in kodlarını ele geçirdikleri için yok ediyorlar. Ve insanlık kurtuluyor. Ve Matrix Resetlenip her şey başa dönüyor. Matrixin Ana programları olan Mimar ve Kahin herşeyin farkında oldukları ve yaşananları hatırladıkları için bir birlerine filmin sonunda konuşmalar yapıyorlar.

    Bunları anlamak çok zor değil senaryodan ÇIKIP YENİ BİR SENARYO Üretilmediği takdirde tabi. Dikkat ve senaryo yolunu takip ederseniz her sorunun bir cevabı var.

    The end.


    BU KADAR YAZI YAZDIM AMA KİME YAZDIM? AZICIK OKUSAYDIN FİLMİN NE KADAR MÜKEMMEL BİR SENARYO VE FELSEFE TAŞIDIĞININ FARKINA VARIRDIN. EN BASİTİ SEN ŞUANDA DOKUNDUĞUN HERŞEYİN BİR ELEKTRİK SİNYALİ OLDUĞUNU BİLİYORMUSUN? SENİN GİBİ TAHTALARA YAZI YAZMAMAK LAZIM ASLINDA. HANİ Bİ LAF VARYA EŞEK HOŞAFTAN NE ANLAR ÇOK SEVİYORUM BU LAFI...


    bir kere bu insanlar o tarlalardan nasıl kurtuluyor bu makinalar saf mı arkadaş hatalı hammaddesini atacak çöpe ordan da diğer insanlar bunları kurtaracaklar isyancı yapacaklar makinalara savaştırcaklar . matrixe bağlanmayı red edeni yakarlar olur biter .
    ne çocuksun hemen tahtalar :) . bir tane sorumun cevabını bulamadım yukardaki en basitini söyle bari. neoyu aynen dediğim gibi kurtarıyorlar ne alaka .


    ***** Merhaba arkadaşlar nasılsınız :) uzun zamandır konuya bakmıyordum, aslında gerekli açıklamaları yapıp elimden geldiği kadar arkadaşlara yardımcı olmaya çalışmıştım. İçimde birden tekrar yazma gereği ortaya çıktı bende konuyu hortlatayım dedim. :) Tekrar yazma sebebimden birincisi
    "san lorenzo" isimli arkadaşımızın açıklamalarına;

    Orijinalden alıntı: san lorenzo

    Orijinalden alıntı: Sofy_Tqb

    The Animatrix'in sıralamasını yapacak bir babayiğit aranıyor :)

    Hocam ben sana hem sıralamayı, hemde bölümlerin konularını yazayım kısaca;

    Beyond (Ötesi) : Matrix'te oluşan bir bugu anlatıyor. Bildiğiniz gibi Matrix bir program ve programın bazı bugları var. Bu arada bug programlarda oluşan hatalara deniliyor. Mesela Fifa oynarken topun ortadan yokolması veya herhangi bir futbolcunun kafasının gözükmemesi gibi. Neo'da matrix'te sürekli tekrar eden bir bug yüzünden programın içinde bu kadar güçlü hareket ediyor. Bu bölümün amacı birazda programda oluşan bugların ne kadar etkin olduğunu ve matrix'in kusursuz bir program olmadığını göstermek. Bu bölüm filmden bağımsız olarak anlatılan bir konuya sahip ve izlenmeye değer.

    Bu kadar açıklamadan sonra bölümün hikayesine kısaca değinirsek, evden kaçan kedisini arayan bir kız çocuğunun birkaç yaşıtı ile karşılaşması ve hayaletli denilen bir terkedilmiş eve gitmeleri. Burada bazı metafiziksel olaylarla karşılaşmaları anlatılıyor. Kahramanlarımızın hayaletli zannettikleri yer aslında matrix mimarisinde oluşmuş bir bug.

    A Detective Story (Bir Dedektif Hikayesi): Trinty'nin Neo keşfedilmeden önce, Neo zannettiği Ash isimli bir dedektif ile irtibata geçmesi anlatılmakta. Ayrıca Trinty'nin geçmişi ile ilgili bilgi edinmemizi de sağlıyor bu bölüm. Zira Trinity'nin uyanışından önce ki hayatında bir hacker olduğunu anlıyoruz. Hemde 1970'li yıllarda ki ilk hackerlardan. Böylece Neo'nun da ilk filmde Trinity ismini duyunca neden heyecanlandığı anlaşılıyor.

    Kid's Story (Çocuğun Öyküsü): İkinci filmde Neo'nun peşinden ayrılmayan ve sıkı bir hayranı olan ismini şimdi hatırlayamadığım, genç arkadaşın hikayesini anlatıyor.

    Matriculated (Mezuniyet): Bir grup insanın kurdukları sanal bir düzenek ile, avcı robotları kendi taraflarına çekme hikayesi anlatılmakta. Bu bölümün özelliği, kimi söylentilere göre kendi taraflarına çekmek istedikleri robotun daha sonra ikinci filmde neo'nun karşılaştığı mimar olduğu teorisi. Çünkü insanlar robotları bir çeşit matrix benzeri program yardımı ile kendi yanlarına çekmeye çalışıyorlar. Bunun üzerine de mimarın bundan etkilenip matrix programını tasarladığı teoriler arasında.

    Program (Program): Gerçek hayattan sıkılıp, Matrix'e dönmek isteyen iki dostun mücadelesi, simüle edilmiş samuray savaşı şeklinde anlatılıyor.

    The Second Renaissance, Bölüm I ve II (İkinci Rönesans): Matrix evreninin öncesini anlatan iki bölüm halinde ki seri. Robotların ayak işlerinde kullanılışını, daha sonra bir cinayet suçundan bir robotun idamını. Akabinde çıkan robot isyanı ve sonrasında çıkan savaşta insanlığın yenilmesini falan anlatıyor. Kısacası filmin nasıl başladığını bu bölümde bulacaksınız.

    Final Flight of the Osiris (Osiris'in Son Uçuşu): Makinelerin son filmde Zion'a saldırısını keşfedip, Zion'a bildirmeye çalışan Osiris isimli geminin hikayesi anlatılıyor.

    World Record (Dünya Rekoru): Matrix'te fiziksel sınırlarını zorlarken, gerçek dünyanın kapısını aralayıp uyanışa geçen ve ajanlar tarafından etkisiz hale getirilen bir atletin hikayesini anlatıyor.

    kardeşim her bölüm yanlış hatırlamıyorsam 10'ar dakikalık falandı. Her bölümde ayrı güzel, yani konuların biraz anlamsız gibi gözükmesine bakma. Bu yazdığım sıralama orjinal sıralamasıdır. Bu şekilde izlersen memnun kalırsın. İyi seyirler.

    Bu arada ek olarak; burada 900 milyon defa anlattık, olmadı Wachowski kardeşlerin açıklamalarını, düzenledikleri panellerde söylediklerini yazdık ama bazı arkadaşların kendi kafalarında ki senaryoyu yıkamadık bir türlü. Abicim siz kendi uydurduğunuz hikayeye başka bir isim paylaşabilirsiniz mesela Matrik gibi bir isim olabilir.

    Çünkü Matrix'in orjinal hikayesinde ki ZİON sanal değildir... Neo Matrix'te oluşan bir bug yüzünden bu kadar güçlüdür. Daha önce de defalarca Neo gibi buglar oluşmuş, makinelerde bunun üzerine The chosen one yani seçilmiş olan hikayesini uydurup kahin aracılığı ile insanlar arasında yaymışlardır. Böylece olası bir insan isyanını kendi kurdukları The Chosen One(seçilmiş olan) programı aracılığı ile kontrol etmişlerdir.

    Oluşan buga verilen isim NEO'dur. Neo belli bir yere kadar Matrix'i yıkmaya gelir ama daha sonra Mimar ile karşılaşınca, aslında kendisinin bir bug yüzünden böyle güçlü olduğunu ve Matrix'in asla yıkılamaz olduğunu öğrenince Zion'dan birkaç insanı seçerek yıkımdan kurtarır ve başka bir yerde yeni bir Zion kurdurtarak, seçilmiş kişi gelecek hikayesini yeniden yayar.

    Bu olay yani bug, 100 yılda bir tekrarlanır ve bu şekilde bastırılır. Tıpkı bir oyunda oluşan bugu yama yükleyerek kapatmaya çalıştığımız gibi. Fakat son Neo yani bizim filmde izlediğimiz arkadaş, anlaşmayı reddeder. Şansı ise Smith adlı ajan programının bir virüse dönüşmesi ve Matrix'in bütün kilit noktalarını ele geçirmesidir. Neo, makinelerin lideri ile anlaşır ve Matrix'i Smith'ten kurtarması karşılığında ateşkes önerir. Makinelerin lideri çaresiz bir şekilde kabul eder.

    Neo'da Matrix'e son kez bağlanır ve bir anti virüs görevi görerek Smith'i matrix'ten temizler. Hikayenin orjinali budur, wachowski kardeşler tarafından da açıklanmıştır. Ama siz kafanızdan senaryolar uydurmayı seviyorsanız bunu başka bir film adı altında piyasaya sürün derim ben. Çünkü o uydurduğunuz hikaye Matrix değil.


    --------------------------------------------------------------------------------------

    +++ Teşekkür etmekti gayet muazzam bir açıklama olmuş SAN_LORENZO... Ve ikinci yazma nedenim ise YİNE Tekrar ediyorum BU FİLME SAÇMALIK DİYEN, FİLM İZLEMEYİ BİLDİĞİNİ sanan fakat izlediği filimden hiçbirşey anlamayıpta ukala ukala konuşan TAHTA'lar diyorum ve bunu boşuna demediğiminde kanıtı bu arkadaşın yorumudur ;


    --->tigerblade;
    bir kere bu insanlar o tarlalardan nasıl kurtuluyor bu makinalar saf mı arkadaş hatalı hammaddesini atacak çöpe ordan da diğer insanlar bunları kurtaracaklar isyancı yapacaklar makinalara savaştırcaklar . matrixe bağlanmayı red edeni yakarlar olur biter .
    ne çocuksun hemen tahtalar :) . bir tane sorumun cevabını bulamadım yukardaki en basitini söyle bari. neoyu aynen dediğim gibi kurtarıyorlar ne alaka??<---


    +++ Bakın arkadaşlar san_lorenzo, demircibu vs. bir çok arkadaşın dediği gibi Lütfen senaryonun dışına çıkmadan anlayarak izleyelim. Ama senaryonun dışına çıkarak CATRİX senaryosunu yazarsanız tabikide ZİON gerçek olmaz.

    Ve... şu bana yaşı ufak diyen genç kardeşimin sorusuna cevap vererek bitireyim son olarak öncelikle yaşım 30 bunu bi bil. Diğer sorduğun şeyin cevabı ise o insanlar TARLALARDAN ŞU ŞEKİLDE KURTULUYOR ; Matrix düzenine karşı gelen Morpfheus ve ekibi kendilerine inanacak özel insanlarla Matrix içerisinden bağlantıya geçerek Neo ya yaptıkları gibi HAP veriyorlar ve uyandırıyorlar. Uyanmış olan insanlarınıda makineler tespit edip lağıma gönderiyorlar. Lağımdan da Morpfheus gidip kurtarıyor. Bu kadar basit bir şeyin neresini anlayamıyorsun? Bazı şeyleride sen düşün illa adamlar filmde didik didik herşeyi anlatacak değiller değilmi kardeşim?

    Sevgilerle...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Phoenixonex -- 9 Nisan 2014; 17:47:01 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: san lorenzo

    Bazı arkadaşların ısrarına hakikatten şaşırıyorum. Hakkında hazırlanmış onca makaleye, felsefi görüşe, hatta wachowski kardeşlerin açıklamalarına rağmen Zion'a gerçek değil diye ısrar eden arkadaşlar var. Yahu senaryoyu yazan adamlar bile üstüne basa basa kurtarılmış şehir diyor Zion için, ondan iyi bilme şansın var mı? Adam senaryoyu yazan kişi yahu yazan kişiye matrixi öğretmek nasıl oluyor Gerçi Star Wars'ta da var böyle arkadaşlar. Star wars'ı takip edenler bilir. Orada da Lucas'ın onca açıklamasına rağmen halen kendi bildiğini okuyanlar var.

    Neyse şimdi bazı arkadaşlar için kısaca örnekleri ile beraber sorularına kendimce cevap vereyim;

    -Matrix birbirini tekrar eden olaylardan oluşur. Mesela Matrix'i tasarlayan kişi yani Mimar, ilk insan-makine savaşını görmüş olan bir makina. Kendisi matrix'i tasaralarken tıpkı insanlrın makineleri tasarlarken düşündüğü gibi, kusursuz olacağını zannetmiş. Fakat Matrix'in içinde oluşan bir bug sonucu bir kişi Matrix'ten kurtulmayı başarmış. Bu kurtulan kişi Morpheus'un 1. filmde anlattığı Matrix'te doğmuş olan, kendi kendine bir şekilde matrix'ten kurtulan ve insanoğluna umut veren kişi. Bu kişi Matrix'te oluşan bug sonucu Matrix'in içinde bazı üstün özelliklere sahip. Film boyunca bu kişiden fazla bahsedilmiyor fakat anlatılanlara göre, bu eleman makinelerin başlarına fena halde bela oluyor. Herkesin genelde yanıldığı nokta burada ortaya çıkıyor, ilk insan hereketini başlatan bu kişi matrix'te ki diğer 5 seçilmiş kişiden biri değil. Matrix'te ki diğer 5 seçilmiş kişi bu kişi ile yaşanan sorunlardan ötürü kontrol altında tutulan ve bu kişiden sonra gelen makinelerin tabiri ile diğer buglar, insanların tabiri ile seçilmiş kişi-ler. İnsanlığın kurtarıcısı olan bu arkadaşımız ise bug sonucu güçlenen, kimse tarafından kontrol edilemeyen, matrix'ten bir çok insanı kurtaran, isyanı başlatan, makinelerin başına fena halde bela olan ve Kahin'in The One programını oluşturmasına sebep olan bir insan.Kendisi makineler tarafından bir şekilde alt ediliyor ve bunun üzerine mimar Matrix'te ki bu açığı kapatmak istiyor. Fakat bu bug'ın telafi edilemeyeceği ve belirli aralıklarla tekrar edileceğini anlaması üzerine Mimar, bütün hasatı kaybetme tehlikesi olduğu ve daha büyük kontrol edilemez bir bug oluşmaması için yeni bir matrix oluşturmayı göze alamıyor ve başka bir yöntem buluyor. Bir daha böyle bir olayın tekrarlanmaması için Kahin programını tasarlıyor.

    - Kahin programı sayesinde Matrix'te 100-150 yılda bir tekrarlanan bu bug sebebi ile güçlenen kişiyi, kahin tespit ediyor, bir kısır döngüye maruz bırakılıyor ve sonuna kadar insanların seçilmiş kişi zannettiği bu bug'ı kontrol altında tutulabiliniyor. Makinelerin istedikleri zaman yapabilecekleri halde Zion'u tamamen yok etmemelerinin asıl sebebi de bu. Matrix'te ki bu açığın başlarına tekrar bela olmaması için Zion'un ayakta kalması gerekli. Şayet Zion yıkılırsa, insanlar seçilmiş kişiyi hiç bulamayacak, bug sayesinde güçlenen seçilmiş kişi, kontrolden çıkarak ilk sefer kurtulan kişi gibi kendi kendine matrix'ten kurtularak bir ayaklanma başlatabilir ya da matrix'i içten çökertebilecek kadar güçlü bir duruma gelebilerek makinelerin bütün güç kaynağını yok edebilir. Fakat Kahin programının oluşturduğu The One programı ile bu kişi kontrol altına alınabiliniyor ve bir kısır döngüye maruz bırakılarak başa bela olması engellenebiliniyor.

    - Kahin programı, The One programını çeşitli güçlere sahip olan ve makinelerin başına bela olabilecek olan bu kişiyi kontrol etmek için geliştiriyor. Neo'ya ilk filmde verdiği kurabiye aracılığı ile bu programı yüklüyor. Neo'dan önce gelen diğer 5 seçilmiş kişi, yani diğer adıyla matrix bugları da bu şekilde kontrol altında tutulabilinmişler. Kahin'in The One programının içeriği ise kısaca şu şekilde; Kahin önce Zion'dan gelen insanlar ile yakınlık kuruyor ve insanlara yardımalrda bulunuyor. Daha sonra onlara bir kehanetten söz ediliyor. İnsanları Matrix'ten ilk kurtaran kişi geri dönerek Matrix'i yok edeceği hikayesi uyduruluyor. İnsanlar Matrix'te seçilmiş kişiyi aramaya koyuluyor. Matrix'ten çıkartılan her kişiyi seçilmiş kişi olması ümidiyle kahine getiriyor. Kahin bu kişiyi tespit edince insanlara onu bulabilmesi için ipuçları veriyor, insanlar onu bularak kahinin karşısına getiriyor. Kahin bulunan bu kişinin bug olup olmadığını tespit ediyor ve ona The One programını yüklüyor. Böylece seçilmiş kişi, hem kontrol altında tutulmuş olunuyor, hem de Matrix içinde Anahtarcıdan, Mimara kadar uzanan yolun haritası kendisine yükleniyor. Seçilmiş kişi yani Matrix bug'ı, bu yollardan geçerek Mimarın karşısına çıkıyor. Mimar ona ya Zion ile beraber yok olacağını ya da kendisinin seçtiği 23 kişi ile Zion'dan kaçarak kahraman olabileceğini ve Zion'u yeniden oluşturacağını söylüyor. Seçilmiş kişi yani bug The one programına uyarak 23 kişiyi seçip Zion'dan kaçırıyor ve kahraman oluyor. Her 150 yılda bir bu kısır döngü durmadan tekrar ediyor.

    -The One programı tam 5 kez problem olmadan tıkır tıkır işliyor. Fakat 6. seferinde yani Neo'ya gelince, Neo beklenmedik bir şekilde insani duyguları ağır basarak programı uygulamayı reddediyor. Ve olaylar gelişiyor.

    -Aslında Matrix'in ana hikayesinde çok büyük bir ironi bulunmakta. İnsanlar ilk defa makineleri tasarlarken Animatrix'te dediği gibi kendi yansımalarından yararlanıyorlar. Çünkü insanoğlu kendini kusursuz olarak görüyor. Tasarladıkları makineler ise tamamen tasarıcılarının yani insanoğlunun özelliklerine sahip oluyor. Ama insanoğlunun unuttuğu bir şey var. Kendileri kusursuz değil ve kendilerinin yansımalarını verdikleri, yani kendilerine benzer ürettikleri makineleri de kusursuz olmuyor. İnsanoğlu makinelere kötü davranıyor. B166ER isminde bir makine kendisini yok etmek isteyen sahibine karşı ölmemek için isyan ediyor ve kendi efendisini öldürüyor. B166ER isimli makine mahkemeye çıkartılıyor, mahkemede sahibinin kendisini, ona bunca yıldır hizmet etmesine rağmen öldürmek istediğini ve ölmemek için sahibini öldürdüğünü söylüyor. Adil olmayan bir karar ile idam ediliyor. Bunun üzerine ilk geniş çaplı makine isyanı başlıyor. İlk önce protestolarla başlayan bu isyan insanların makine katliamı yapması ile faciaya dönüşüyor. Katliamdan kurtulan makineler bir zamanlar insanoğlunun hayatının başlangıcı olan orta doğuya kaçıyor ve burada yepyeni bir medeniyet kurarak, gitgide insanoğlundan daha güçlü bir duruma geliyorlar. Bu süreç makine-insan savaşına kadar sürecek olan bir yola giriyor. Savaş oluyor ve insanoğlu kaybederek kendi tasarladığı varlığın kölesi durumuna düşüyor. Makineler insanların önüne bir anlaşma sürüyor. Bu anlaşmaya göre insanların enerjilerinden faydalanabilecek ve kendilerine bir iç dünya yaratarak orada yaşamalarına izin verileceği söyleniyor. İnsanoğlu yaşamak için mecburen bu anlaşmayı kabul ediyor.

    -Daha sonra ise makineler, kendilerini yaratıcıları gibi kusursuz görüyorlar ve ihtiyaçları için Matrix'in içinde kendi yansımaları olan bir çok program oluşturuyorlar. Makinler git gide insanoğluna benzeyerek başarısız olan veya işi biten her programı siliyor yani öldürüyorlar. Son olarak Matrix'i korumak için oluşturdukları Smith isminde bir programı, başarısız olduğu için silmek yani öldürmek istiyorlar. Sahibinden saygı görmeyen Smith, kendisini yok etmek isteyen yaratıcısına karşı isyan ediyor ve bir virüse dönüşüyor. Böylece önce Matrix'in kontrolünü ele geçiriyor ve sıra makine şehrine geliyor iken Neo'nun müdahalesi ile makineler kurtuluyor. Neo bunun karşılığında makineler ile bir anlaşma yapıyor. Bu anlaşmaya göre Neo Smith'in makineleri yok etmesini önleyecek, bunun karşılığında makineler matrix'ten çıkmak isteyen insanlara izin verecek ve sonsuza kadar bir barış içine girecekler. Makineler yaşamak için bu anlaşmaya evet demek zorunda kalıyor. Yani kısacası makinlerin başına gelen şey, yıllar önce insanların başına gelmiş olan şey ile aynı. Bir nevi tarih tekerrür ediyor.

    -Smith'in insan bedenine girebilmesi ve Neo'nun gerçek dünyada makineleri kontrol edebilmesi sorularının cevabı ise insan beyninin de bir bilgisayar, bir makine olmasında. İlk bilgisayarlar insan beyni örnek alınarak tasarlanmışlardır. İlk robotlarda insan bedeni örnek alınarak. Yani insan beyni ve bedeni de bir nevi etten bir makine. Belli bir işleyişi ve düzeni var. İnsanoğlu kendi beyni ile Matrix'e bağlanabildiği gibi Matrix içindeki bir vürüste insan bedenine bir şekilde kendini kopyalayabiliyor. Matrix'te makineler nasıl insan beynini kontrol edebiliyor ve onlara gerçek olmayan simülasyonları gerçek gibi gösterebiliyorsalar, MAtrix'i ele geçirerek git gide güçlenen smith virüsüde kendini insan beynine kopyalayabilmeyi başarıyor.

    -Neo'nun üstün güçleri meselesi de aynı şekilde. Dünyanın en güçlü bilgisayarlarından olan insan beynine, Matrix'te oluşan bug sonucu bazı özelliklerin yüklenmesi ile Neo makineleri kontrol edebiliyor. Bunu şöyle düşünün, nasıl herhangi bir laptopa veya masaüstü bilgisayara, devasa bir sanayi makinesinin ya da savaş makinesinin kontrolünü yükleyebiliyorsanız, nasıl ki tek tuşla devasa uyduları, savaş araçlarını kontrol edebiliyorsanız, Matrix'te oluşan bu bug da, Neo'ya makinelerin kontrolünü ele geçirme gibi özellikleri yükleyebiliyor.

    Bütün mesele bundan ibaret...

    Bu arada bilmeyen arkadaşlar için bug, bir yazılımda veya programda oluşan hatalara verilen isimdir. Bu hatalar bazen küçük çaplı olabilir, küçük çaplı olanları zararsızdırlar. Küçük çaplı olanlara örnek; Pes veya fifa oynarken topun bir anda kaybolması veya senin attığın gole rakibinin sevinmesi gibi olaylar küçük buglara güzel bir örnektir.

    Büyük buglar ise sistemin kontrolünü tamamen ele geçirebilecek veya çökertebilecek derece de güçlü ve sınırsızdırlar. Örneğin; Terminatör filminde de oluşan bir bug sonucu skynetin bütün kontrolü eline alarak insanoğlunu katletmesi anlatılır.


    Süper ve ötesi inceleme... Resmen düşüncelerime tercüman olmuşsun kardeşim. Fırsat olursa seninle tanışmayı isterdim..




  • Yukarıda yazdıklarıma ek olarak film ile ilgili kafasında soruları olan arkadaşların sorularını cevaplandırabilirim. Fakat karışıklık olmaması sebebiyle TEK SORU VE CEVAP ŞEKLİNDE YAPARSAK DAHA ANLAŞILIR OLUR ZANNIMCA...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Phoenixonex -- 10 Nisan 2014; 15:32:06 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: X@ndeR

    [uyarı: http://denbeste.nu/Chizumatic/tmw/TheMatrix.shtml adresindeki steven den beste tarafından yapılmış matrix yorumunun çevirisidir. spoyler doludur]

    22 yüzyıl dolaylarında insanlarla makineler arasında savaş çıkar. savaşı makineler kazanır. makineler insanlara hizmet etmeleri için dizayn edilmişti. ama aşırı gelişmiş zekalarıyla insanlara isyan ettiler. makinelerin zaferi tamamıyla başarıya ulaşmamıştı çünkü hizmet etmek için dizayn edilmiş makineler için insanlar olmaksızın varolmanın bir anlamı kalmıyordu.

    ilk filmde insanların makinelere gerekli enerji kaynağı olarak kullanılması sebebi tamamıyla bir düzmece. insanlar enerji üretmez, tüketir. gerçek, matrix içinde tutsak bulunan insanlar sayesinde makinelerin kendilerine yapacak şeyler buluyor olması. bir yandan varoluş sebepleri olan "insana hizmet etmek"i yerine getirirken diğer yandan insanların boyunduruğu altında olmama paradoksuna makineler tarafından getirilmiş bir çözümdü matrix. insanlar makineler tarafından köleleştirildi ve böylece makineler insanlara "kendi istedikleri gibi hizmet etme tasarrufu"na sahip oldu.

    bu amaçla insanlar kontrolün tamamıyla makinelerin elinde olduğu sanal dünya matrix'e yerleştirildi.

    matrix'in 4 versiyonu vardı. ilk matrix (v1) architect tarafından dizayn edilmişti ve o kadar mükemmeldi ki hemen çöktü. çünkü sıkıcıydı. içerdeki insanlar kendi durumlarına isyan ettiler ve matrix'in yapı mantığı çerçevesinde ortamı yok etmeye başladılar. sistem mantığı isyanın bastırılması için bütün insanların öldürülmesi gerektiğine karar verdiğinde architect simülasyonu kapattı, insanları geçici bir koma içerisine soktu ve yeniden denedi.

    matrix v1'in sorunu insanları uğraştırabilecek düzeyde karmaşık olmamasıydı. ama baştan aşağı tutarlı ve yeterince karmaşık sanal gerçeklik yapabilmek architect'in yetenek sınırlarını aşıyordu ve elinde bulunan tek kaynaktan bir bölümünü ödünç aldı: insanlık tarihi. matrix v2 sanal gerçekliğe aktarılmış amerikan devrimi'yle başlayacak şekilde yeniden yüklendi ve bir süre devam ettikten sonra insan nüfusunda yine sıfıra inme baş gösterince başarısız oldu. tüm insanlar ölmeden architect yine sistemi kapattı.

    bir insan matrix'te öldüğünde gerçek hayattaki vücudu da yok ediliyordu çünkü artık o insanla yapılacak başka bir şey kalmıyordu. bu yüzden "vücut akıl olmaksızın yaşayamaz", bu felsefi bir cümle değil, architect'in matrix'i kodlarken yaptığı tercihti. her iki matrix versiyonundaki sorun insanların soyunun bir zaman sonra tükeniyor olmasıydı. matrix hep böyle çalışmaya başlarsa bütün insanlar yok olacak ve makinelerin de var olmasının bir anlamı kalmayacaktı.

    ne yapılması gerekiyordu? architect problemi kendisini çözemediğine karar verdi ve kendisinden farklı yetenekleri olan bir yardımcı olan oracle'ı yaptı. architect her zaman mantığı ile hareket eden bir hesaplayan adamdı. oracle ise tam tersine sezgileriyle hareket eden bir yapıya sahipti. architect ona istediği çözümün ana hatlarını gösterdi ve o da bir çözüm buldu.

    matrix v2'yi çöküşe götüren neydi?

    simülasyon içindeki insanların yeteri kadar özgür iradesi yoktu. olayların meydana geliş sırası büyük ölçüde önceden belirlenmişti. bazı çeşitliliklere bir derece izin verilse de v2 ve v3'teki olayların gelişim yönü insanlık tarihinin 19. ve 20. yüzyılını baz alacak şekilde belirlenmişti. kelebek etkisine maruz kalmamanın ve kontrolü elden kaybetmenin tek yolu buydu.

    matrix'e bağlı insanlar bu sanal gerçeklik içince yaşıyor, sanki ordaymış gibi duyularıyla uyarılar alıyor, gördükleri şeyler üzerinde kararlar veriyor ve her şey yolunda gittiğinde olayların önceden belirlendiği şekilde meydana gelmesi için simülasyonun onlardan istediği şekilde kararları veriyorlar.

    fakat insanlar olması gerekenden aykırı davrandıkça farklı kararlar vermeye başlıyorlar. bu arada olaylar önceden belirlendiği şekilde meydana gelmeye devam ettiği için insanlar sebep-sonuç ilişkisinin koptuğunu, yapmak istedikleri ile meydana gelenler arasında uyuşmazlık olduğunu farkediyor. "sağa dönmek isterken neden sola döndüm? gerçekte özgür değil miyim yoksa? kendi kaderimi gerçekten ben mi kontrol ediyorum?" matrix'deki sorun kaderin önceden çizilmiş olması --- ve neo gibi insanlar bu duruma içsel olarak tepki veriyorlar.

    insanlar olayları bir dereceye kadar etkileyebiliyorlar. bu gerekli çünkü her şey olması gerektiği gibi giderse birçok insan hemen bunun farkına varırdı.

    aykırı insanlar yeterince kandırılamayıp başka yollar denemeye başlar ve sayıca belli bir çokluğa ulaşırsa simülasyonu rayından çıkarıp yıkıma doğru sürükleyebiliyorlar. işte matrix v2'yi çöküşe götüren de buydu. insanlar gerçekte bir simülasyon içinde olduklarını bilmiyorlar; bildikleri şey, sonuçları ne olursa olsun kendi geleceklerini kontrol etmek istedikleri. "sorun seçim yapabilmekte". sonuçları ne denli kötü olursa olsun kendi seçimlerini yapabilmek.

    sonuçlar gerçekten de çok kötüydü. ulaşılan nihai sonuç insanların simülasyon ortamında kitlerlerce ölümüne ve böylece matrix'e bağlı çoğu insanın gerçekten de ölmesine yol açtı.

    oracle sistemin çökmesini önlemek için isyan eden insanların matrix'ten çıkarılması gerektiği sonucuna ulaştı ama architect gerçekten çok gerekli olanlar dışında kimsenin dışarı çıkmasını istemiyordu. sistemin çökmesini önlemek için yeteri kadar kimseye izin vermeyince de sistem yine çöküyordu. ama matrix v3 buna çözüm bulacak bir şekilde tasarlandı: seçilmiş kişi.

    matrix v3 programcıların "reset loop" dedikleri "başa dönüm" ile yüklendi. bu, sistem bir süre devam ettikten sonra kendini tekrar en başa alması demek. bazen bir mühendislik hatası olarak ortaya çıksa da kimi zaman bilerek yapılırdı çünkü gittikçe artan gereksiz bilgiyi temizlemenin tek yolu buydu. "başa dönüm"ler her zaman kötüdür çünkü altında yatan sorunu uygun şekilde nasıl çözeceğini bilemeyen programcının kendi programını hacklemesine neden olur.

    matrix'de gittikçe artan gereksiz çöplük, isyancıların gittikçe çoğalan sistemle uyumsuzluklarıydı. başıboş bırakıldıklarında v2'deki aynı çöküşe neden olacaklar, insan nüfusu yine toplu kıyıma uğrayacak, makineler de duruma müdahale etmek için matrix'e bağlı insanları gerçekten öldürecekti. architect gereken çözümü bilmiyor ve pek de çözüm arıyor gibi görünmüyordu. bunun yerine çözümü her birkaç yüzyılda bir sistemi tekrar başa almakta buldu.

    v3'ün yüklenmesi sadece programlamada değil fiziksel anlamda da çok büyük mühendislik gerektirdi. sistemden çıkarılan asilerin gerçek dünyada gönderileceği bir şehrin (zion) kurulması gerekti. şehir 24 insan, onların hayatta kalmalarını sağlayacak makineler, her işi yürüten makine-yapımı merkezi bir bilgisayar ve insanların korsan yollardan sisteme girmelerini sağlayan gemilerden müteşekkil kuruldu. zion'dan insanların matrix'in içine girecekleri açık bir arka kapı bilerek sisteme yerleştirildi ve matrix'ten çıkarılan asi insan bedenlerinin gönderileceği ikinci bir çıkış yapıldı. ölenler geri dönüşüm tarlalarına yollanırken asilerin bedenleri zion'dan insanların onları almalarına izin verilen okyanusa gönderildi. zion'dakiler bu yolla bir yere ulaştıklarını sanıyorlardı ama aslında bu onları göreviydi.

    değişim çok büyük olmasına rağmen bu aslında yeniden bütünüyle baştan bir tasarım değil, v2' üzerinde yapılan bir hackti. v2'de simülasyon mantığına karşı gelen ve gerçekte bir simülasyon içinde olduğunu bilmese de onu yıkmaya çalışan insanları bulup yok etmek için ajanlar ve diğer güvenlik önlemleri vardı. bunları v3'te yeniden programlamaya gerek görülmedi ve böylece v2'den kalma görevleriyle matrix'e zion'dan giren insan ajanları avlamaya başladılar. architect bunu bir hata (bug) olarak görmedi; tam tersine matrix'deki insanları dışardan gelip uyararak bir sürü insanın dışarı çıkarılmasına ve böylece sistemin tekrar çöküşüne neden olacak zionlu ajanları önlemeyi sağlayan bir kontrol mekanizması olarak gördü.

    bu yolla sistemde toplanan "gereksiz artık oranı" oldukça düşünce sistem önceki gibi birkaç yılda çökmeyip birkaç yüzyıl çalışır hale geldi. ama yine belli aralıklarla tekrar en başa getirilmesi (reset) gerekiyordu. oracle matrix'in içine yerleşip gereksiz artık oranını izlemeye başladı ve sistem yıkıma doğru yaklaşınca bir insanı "seçilmiş kişi" olarak belirleyip ona -seri boyunca neo'nun da kullandığını gördüğümüz- özel yeteneklere sahip olmasını sağlayan özel sistem koduna giriş yetkisini verdi.

    bu v3 için bile kabasaba bir çözüm yolu idi. başa dönmek için reset atıldığında zion nüfusu da sadece 24 kişi ile başlayacak şekilde yok ediliyor, matrix 1790 yılına geri dönerken o zamanın nüfusuna denk olması için 2000 yılında ulaşılan nüfusun büyük bir bölümü de yok ediliyordu.

    zion nüfusunun yok edilmesi ilk başta pek de gerekli gibi görünmüyordu. bir nedeni zion'un giderek büyüyerek matrix üzerinde daha da etkili olmasını engellemekti. ama asıl sebep architect'in pek yaratıcı olmamasıydı. her başa dönüldüğünde her şeyin eskisi gibi aynı olmasını istiyordu. zion v3'ün bir parçası olarak inşa edildiğinde 24 kişi ile başlanmıştı ve architect'e göre her başa dönüşte yine sadece 24 kişi kalmalıydı. oracle bu çözümü pek kaba ve kabul edilemez buluyordu.

    v3'e beş kere reset atıldı. beş kere oracle'ın seçtiği kişiler aracılığıyla kontrollü şekilde başa dönüldü. her defasında da insanların büyük çoğunluğu makineler tarafından öldürüldü. oracle sistemin büyük bir kıyımla tekrar başa dönmeden devam edebileceği daha temiz bir çözüm bulmak istiyordu.

    üçüncü filmin adı "matrix devrimler"di ve devrimci burada oracle'ın kendisiydi. v3'teki çzöümü bizzat oracle'ın kendisi bulmuş olsa da architect'i başa dönüş konseptinin kabul edilemez olduğuna bir türlü ikna edememişti. architect'e göre her şey yeterli ve iyi çalışıyor görünüyordu. bir kaç yüzyılda bir insan nüfusunun büyük çoğunluğunun kırılmasına pek de aldırış etmiyordu. oracle sonunda matrix v3'ü gizlice hacklemekten başka çaresi olmadığına karar verdi.

    oracle sistemi hackledi ve architect'in bilgisi ve izni olmadan matrix v4'ü yarattı. yaptığı değişiklikler v1 ile v2 arasında ya da v2 ile v3 arasında yapılan değişikliklerden çok daha küçüktü. ortaya çıkan şey daha çok v3.1 gibiydi. ama değişiklikler oldukça hayatiydi çünkü sisteme reset atılmasını önlüyordu.

    yaptığı hack iki bölümden oluşuyordu. ilk olarak seçilmiş kişiye verilen özel kodu değiştirdi. ikinci olarak da ajan smith'i yarattı ve onun da özel yeteneklere sahip olmasını sağlayan kodu simülasyona yerleştirdi.

    seçilmiş kişi bir insandır; neo bir makine değildir. fakat o özel bir insandır, çünkü matrix sistemi ona özel yetenek ve güçler vermiştir. bu v2'den v3' geçişe neden olan ayarın bir parçasıydı. oracle neo'ya bu ayrıcalığı veren kodu kırdı ve ona bundan daha fazlasını verdi. ve seçilmiş kişiyi seçme zamanı geldiğinde oracle sistemi başa almaya itiraz edecek birini seçti ve bunun kim olduğunu da morpheus'a söyledi.

    önceki beş seçilmiş kişi hep oracle tarafından seçilmiş ve bunlar insanların dörtte üçünün ölümüne sebep olsa bile başa dönmekten başka seçenekleri olmayacak şekilde architect tarafından manipüle edilebilecek halde olanlardı. ama neo başa dönmeyi reddetti. v3 ayarı da başarısız olmuştu. kontrollü reset olmayacaktı. yıkım yakındı. architect'in neo'ya söylediği "insanoğlunun geri dönülemez gerçek sonu" palavrası doğru olmasa da yıkım oldukça büyük olacaktı.

    oracle'ın diğer hacki ajan smith'i yaratmasıydı. standart bir ajan kodu ile başlayıp onu daha da geliştirdi. smith işine diğer ajanlardan daha odaklı ve takıntılıydı. smith ayrıca seçilmiş kişiyi devamlı takip edecek şekilde programlanmıştı.

    smith seçilmiş kişiyi takip edip hep onun önüne çıkacak, seçilmiş kişi sonunda smith'i yok edecek böylece oracle'ın smith ile ilişkilendirdiği temel değişiklikleri harekete geçirecekti.

    oracle smith'i diğer programların yaptığı gibi her şeyi rapor edecek şekilde programlamamıştı. smith sistem içinde kendi başına hareket eden ilk program da değildi. matrix içinde merovingian gibi kendi başına buyruk birçok program vardı. oracle bu fikri de buradan almıştı. ama smith "ölünce" (sistemden çıkarılınca), oracle'ın sistemde yaptığı temel değişiklik çalışmaya başladı. oracle seçilmiş kişide yaptığı gibi smith'e de en dikkate değeri kendini klonlamak olan özel yetenekler vermişti. smith matrix'i ele geçirecek, sonra oradan çıkıp makine şehrini ele geçirmeye çalışacak şekilde programlanmıştı.

    smith bunun farkına varmış, ama değiştirmeye gücü yetmemişti. oracle'ı kendine klonlarken de ona "anne" diyerek oracle'ın kendisini yarattığının farkında olduğunu göstermişti.

    oracle bir devrimciydi. makineleri matrix'i her defasında sert bir başa dönüş ile yönetmeye devam edemeyeceklerine ikna etmeye çalışıyordu. neo'yu seçilmiş kişi yaptı, neo da çöküş olmadan önce matrix'e güvenli reset atmayı reddederek makineleri simülasyonun başarısızlığıyla yüzyüze getirdi.

    ama bu yeterli değildi. bu sadece seçilmiş kişinin başa dönüş kodlarını "çekirdek"e yerleştirerek daha temiz bir kontrollü başa dönüş gerçekleştirmesi yerine makinelerin insanların toplu ölümlerinden sonra matrix'e reset atmak zorunda kalması demekti. architect'in neo'ya "bir dereceye kadar kabul edebileceğimiz ölüm oranı var" derken demek istediği de buydu. makineler kontrollü reset ile insanların %75'ini kaybetmek yerine sistemin çökerek insanların %98'inin ölmesini hiç de istemiyorlardı. ama v1 ve v2'de bu olmuş ve makineler ayakta kalmayı başarmışlardı.

    oracle'ın makineleri anlaşmaya zorlayacak başka bir şeye ihtiyacı vardı. işte bu yüzden ajan smith'i yarattı. onu makinelerin varlığına doğrudan tehdit oluşturacak ve ancak seçilmiş kişinin yardımıyla yok edilebilecek şekilde tasarlanmıştı. ajan smith'in belirsiz de olsa hissettiği smith-neo ilişkisi işte buydu.

    neo'nun elindeki pazarlık kozu şuydu: benimle anlaşın yoksa smith sizi yok edecek. neo ne istiyordu? oracle'ın ondan yapmasını istediği şeyi: periyodik resetlerle insanoğlunun büyük bir kısmının kıyımının durdurulması. eğer makineler kabul etmezse neo onlarla birlik olmayacak ve smith makineleri yok edecek. makinelerin neo'nun teklifini kabul etmekten başka çareleri yoktu. ve onlar makine oldukları için oracle'ın vekili olan neo ile yapılan anlaşmaya sadık kalacaktı.

    peki neo nasıl yardım edecekti? bu oracle'ın seçilmiş kişinin kodunu modifiye ederken yaptığı bir şeydi: neo, oracle smith'i yaratırken yaptığı bir arka kapı aracılığıyla smith'in koduna girmesini sağlayan şifrelere sahipti. bu, seçilmiş kişinin "çekirdek"e girip simülasyonu resetlemesine izin veren şifreler ile aynı mekanizmaydı.

    neo ancak smith ile yaptığı son savaşta bunun farkına vardı: smith'in kendisini yutmasına izin vermeliydi. böylece şifreleri aktive edip makinelerin smith'i ve tüm kopyalarını matrix'ten silmesini sağlayacak arka kapıyı açtı. (bir olasılık: neo'nun şifreleri smith'in kodu içinde bulunan ve smith ve diğer tüm kopyaları yok edecek şifreleri içinde bulunduran bir kasayı açtı)

    yapılan anlaşma gereği başa dönüş mekanizmasının kaldırılmasıyla oracle matrix v4'ün büyük insan kıyımlarıyla çökmeden devam edeceğinin sağlanacağını nasıl düşünüyordu? v3'teki sorunun makineler tarafından yeteri kadar insanın dışarı çıkmasına izin verilmemesi olduğunu düşünüyordu. çözümü ise şuydu: eğer dışarı çıkmak isteyen tüm insanlara izin verilirse simulasyon içinde nihilist insan kitleleri oluşmaz, simülasyonu yıkıma uğratacak başkaldırı olmaz ve böylece matrix'e bağlı insanların kitelesel kıyımına gerek kalmaz.

    çözüm yürüyebilecek mi? bunu oracle bile bilmiyor ama öyle düşünüyor ve çözümün en azından v3'teki başa dönüş periyodundan çok daha uzun süreceğinden emin. üçüncü filmin sonunda oracle'ın architect'e anlatmaya çalıştığı şey de işte buydu.

    alıntı:
    (netizen, 22.03.2006 23:24 ~ 23:37) #9308062

    Görmeyenler için bu mesajımı alıntılamakta fayda var.




  • Xander filme yönelik bilgi aktarımların çok güzel olmuş fakat şu cümlene katılmıyorum. "ilk filmde insanların makinelere gerekli enerji kaynağı olarak kullanılması sebebi tamamıyla bir düzmece." Senaryo malesef bu şekilde onun dışına çıkarsak kendi matrix filmimizi anlatmış oluruz değilmi? o yüzden Senaryonun dışına çıkmamak daha tutarlı bana göre...
  • @skywalkerrr

    Hocam bende aylar sonra popüler olmuşum bu konuda teşekkür ederim.
    Tanışalım hocam ayıp ediyosun, memnun oldum şimdiden

    @Xander

    İnsanlar enerji üretmez ne demek dostum? Pil insan vücudu örnek alınarak tasarlanmış bir cihaz. İnsan enerji üretmyorsa kalp, ciğerler, böbrekler vs nasıl çalışıyor. Sana saygım sonsuz ama şu konuda kafanızdan teori uydurmaktan vazgeçin. Ben size bizzat filmin yaratıcılarının, düzenlediği panallerde anlattıklarını vs söylüyorum siz filmi yazan kişiler yanlış diyorsunuz.

    Yani enteresan insanlarsınız vesselam. Zaten bu fantastik durumlar Bir Matrix'te, bir de Star Wars'ta aynı, SW'da da kafasına göre teori uyduranlardan geçilmiyor.




  • yazının yukarısında yazan yeri ikiniz de okumamışsınız. okusaydınız ya da linke tıklasaydınız teorinin bana ait olmadığını görürdünüz.
    doğal olarak bunlar benim kafamdan uydurduğum şeyler değil.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: X@ndeR

    yazının yukarısında yazan yeri ikiniz de okumamışsınız. okusaydınız ya da linke tıklasaydınız teorinin bana ait olmadığını görürdünüz.
    doğal olarak bunlar benim kafamdan uydurduğum şeyler değil.

    Yazını okumadım tabi ki daha girişten sakat. İnsan enerji üretmez-enerji tüketir ne demek? Bir şeyi üretmeden tüketebilirmisin? Yazıyı sana şahsen ithaf etmemin sebebi bu tuhaf teoriyi gerçekmiş gibi yazman.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: san lorenzo

    quote:

    Orijinalden alıntı: X@ndeR

    yazının yukarısında yazan yeri ikiniz de okumamışsınız. okusaydınız ya da linke tıklasaydınız teorinin bana ait olmadığını görürdünüz.
    doğal olarak bunlar benim kafamdan uydurduğum şeyler değil.

    Yazını okumadım tabi ki daha girişten sakat. İnsan enerji üretmez-enerji tüketir ne demek? Bir şeyi üretmeden tüketebilirmisin? Yazıyı sana şahsen ithaf etmemin sebebi bu tuhaf teoriyi gerçekmiş gibi yazman.



    Nasi biliyorsan öyle devam et.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: X@ndeR

    yazının yukarısında yazan yeri ikiniz de okumamışsınız. okusaydınız ya da linke tıklasaydınız teorinin bana ait olmadığını görürdünüz.
    doğal olarak bunlar benim kafamdan uydurduğum şeyler değil.

    Kardeş yazının linkine bakmadım dediğin doğru fakat, san_lorenzo nun dediği gibi girişten ofsayt :) senaryo dışı yani OUT... Ve benle alakası yok diyorsun fakat niye foruma koyuyorsun demekki seninle alakası var değilmi... Ben tutsam birinin yazısını alıntılasam buraya benimlede alakası olmuş olmazmı artık... neyse... :) San_Lorenzo kardeşim rica ederim bu devirde senin gibi tutarlı ve zeki insanlar zor bulunuyor malesef özelden face adresi attım eklersen bir gün tanışır bi filme gideriz seninle mesela Star Wars fanıyımdır ben 7 ci filmi çıkıyormuş 2015 kısmetse gideriz...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Phoenixonex -- 11 Nisan 2014; 15:21:38 >
  • Benim de merak ettiğim konu şu. Gerçek Dünya'da ki yani Zion da ki insan kuvvetlerinin bu enerji üretim ve nakil hatlarına bir saldırı düzenleyip Makine Şehrini karanlığa gömecek ve Matrix programını sonlandıracak teknoloji, kabiliyet ve imkanı yok mu ?
  • O bu değilde ben bu filmi sinemada izledim arkadaş be,
  • 
Sayfa: önceki 2930313233
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.