< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > |
Bildirim
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > |
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı > |
Hele sen bi 5 k ya gir Allah kerim... < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sriiouss -- 16 Eylül 2021; 0:1:0 > < Bu ileti Android uygulamasından atıldı > |
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > |
bunları seversen tıp seç sevmezsen tıp seçme Ahmet Akgül Prof Dr 00 90 532 4884474youtube Toplardamarlar (venler) sadece kanın kalbe dönüş yolları olmayıp dolaşımın sürdürülmesini sağlayan diğer işlevleri de bulunmaktadır. Daralma ve genişleme yetenekleriyle fazla miktarda kanı depo edip, dolaşımın herhangi bir yerinde gerektiği zaman kullanıma hazır kanı bulundururlar.Toplardamarlar, venöz pompa mekanizması ile kanı ileriye doğru iterek, kalp debisinin düzenlenmesine de yardımcı olurlar. Genişledikleri zaman büyük venlerin dirençleri yok denecek kadar azalır. Büyük venler göğüs boşluğuna girişlerinde ve birçok noktada etraftaki dokular tarafından sıkıştırılır; böylece kan akımı engellenir. Bacak ve kollardaki venlerdeki basınç, yaklaşık 0 mmHg olan kalbinsağ odacığındaki (atriyum) basıncından 4-6 mm Hg daha yüksektir.
Bir kapta bulunan su kitlesinde, su yüzeyindeki basınç atmosfer basıncına eşittir, fakat yüzeyden aşağıya doğru her 13,6 mm mesafede 1 mmHg yükselir. Suyun ağırlığından kaynaklanan bu basınca hidrostatik basınç veya yerçekimine bağlı basınç adı verilir. Hidrostatik basınç damarların içinde bulunan kanın ağırlığı nedeniyle insanın damar sisteminde de ortaya çıkar. Şahıs ayakta dururken, sağ atriyumdaki basınç yaklaşık 0 mmHg düzeyinde kalır. Çünkü kalp bu noktada biriken kanı atardamarlara (arterlere) pompalar. Hiç hareket etmeden ayakta duran bir kişide ayak venlerindeki basınç, kalple ayaklar arasındaki mesafede bulunan kanın ağırlığı nedeniyle yaklaşık 90 mmHg kadardır. Vücudun öteki bölgelerindeki venöz basınç da bu düzeyle orantılı olarak 0-90 mmHg arasında değişir. Kol venlerinde subklaviyen venin birinci kaburga üzerinden geçerken sıkışması nedeniyle basınç +6 mmHg kadardır. El ile kaburga arasındaki hidrostatik fark 29 mmHg ise el venlerindeki basınç 35 mmHg olur. https://www.youtube.com/watch?v=z6ldsBygj9E&t=4sAhmet Akgül Prof Dr 00 90 532 4884474youtube Buerger (Thromboangiitis obliterans) hastalığı özellikle sigara kullanan genç erkeklerde görülen, kol ve bacaklarda küçük-orta boy atar ve toplardamarları etkileyen, ilerleyici bir periferik damar hastalığıdır. Hastalığın başlangıç ve ilerlemesinde sigara içiciliği en önemli yeri tutmaktadır. Hastaların büyük bir bölümünde uzuv kaybı olduğundan erken tanı ve tedavisi önemlidir.
Kimler risklidir?
Buerger hastalığı, Güneybatı Asya, Orta Doğu'da daha sık görülmekle beraber ülkemizde de görülme sıklığı artmaktadır. Hastalığa yakalananların büyük bir çoğunluğu 30-50 yaş arasında bulunan ve aktif veya pasif olarak sigaraya maruz kalan erkeklerdir. Sigara kullanımın kadınlarda artması nedeniyle günümüzde kadınlarda da görülmeye başlanmıştır.
Belirtileri nedir?
Bir periferik arter hastalığı olarak, Buerger hastalığında tutulan bölgeye - genellikle bacaklar- ait, özellikle hareket esnasında (kladikasyo) kendini gösteren ağrı olması tipiktir. Hastalık ilerledikçe istirahatte olan ağrı ilgili dokunun yeterli kanlanamamasına bağlı iskemik ülserasyonlar-yaralar, soğuk ortamda el ve ayak parmaklarının soluk renk alması durumu olarak bilinen Raynaud fenomeni, tromboflebit (toplardamarlarda gelişen iltihap ve tıkanıklık), soğuk hassasiyeti en sık görülen şikayet ve bulgulardır. Tedavi edilmediği takdirde gangren, parmaklarda ve bazen ayakta kesilmelere (amputasyon) yol açabilir.
Tedavisi nedir?
Sigara içmeye (aktif veya pasif içici olarak) devam edilmesi şikayetlerin devam etmesine ve hastalığın ilerlemesine yol açar. Sigara bırakıldığında hastalığın ilerlemesi durmakla beraber o zamana kadar oluşan hasar kalıcıdır. Şikayete yol açan atardamarın lokal olarak uyuşturulan deriden ‘katater' yolu ile girilerek anjioplasti (damar genişletici) işlem yapılması gerekebilir. Bu işlemler ile damar açılımı sağlandıktan sonra hastanın mutlaka sigarayı bırakması gerekmektedir. Aksi halde damar yeniden tıkanır. Bazı durumlarda, sempatektomi denilen operasyon ile sinirler ameliyatla bloke edilir. Aynı seansta KÖK HÜCRE tedavisi veya OKSİPLAZMA uygulanmalıdır. https://www.youtube.com/watch?v=GqJy82kqV3o&t=290sAhmet Akgül Prof Dr 00 90 532 4884474youtube Periferik arter (atar damar) hastalığı nedir?
Kalpten pompalanan kanı diğer tüm doku ve organlara (beyin, bacak, kol, karın içindeki tüm organlar) götüren atar damarlara (arter) genel olarak ‘periferik arter' denir.
Periferik arter hastalığı, sıklıkla damar duvarları arasında yağ birikintilerinin fazla olması ile oluşan damar sertleşmesi (ateroskleroz) nedeniyle damarların daralması ve bunun sonucunda damarın beslediği bölgeye yeterince kanın, -dolayısıyla oksijenin- uzun süreli ve ilerleyici olarak gidememesi durumudur.
Her atar damar bu durumdan etkilenebilse de, genellikle bacak atar damarlarında gelişen tıkayıcı hastalığı ifade etmek için bu terim kullanılmaktadır. Artan yaşla birlikte toplumda görülme sıklığı %20-30 düzeylerine kadar yükselebilmektedir.
Periferik arter hastalığının önemi nedir?
Günümüzde artmış ölüm oranları ve kalp-beyin damarlarında da aynı mekanizma ile darlık oluşması nedeniyle ‘kalp-damar hastalıkları' bir bütün olarak ele alınmaktadır. Dolayısıyla, periferik arter hastalığı, ilgili organlarda beslenme bozukluğu yapması dışında, tüm sistemleri etkileyen ciddi bir hastalıktır.
Özellikle 35 yaşın üstündeki kişilerde, en sık nedeni ateroskleroz denilen damar sertliği iken, nadiren damar duvarının iltihabi hastalıkları, romatizmal hastalıklar, doğuştan gelen kan hastalıkları veya pıhtılaşma bozuklukları da bu hastalığa yol açabilir.
Periferik arter hastalığı için kimler risklidir?
1. Erkeklerde sık olmakla beraber, ileri yaş (erkeklerde 45 yaş, kadınlarda 55 yaş ve üstü veya erken menopoz)
2. LDL-kolesterolün (kötü) yüksek ve HDL-kolesterolün (iyi) düşük olması
3. Sigara kullanımı
4. Şeker hastalığı
5. Yüksek kan basıncı varlığı (hipertansiyon)
6. Ailede damar sertliğine bağlı hastalık hikayesinin olması
7. Başka bir bölgede -örneğin kalp damarlarında- hastalık olması
8. Şişmanlık (obezite)
9. Yetersiz fizik aktivite
10. Düzensiz ve yağlı beslenme
Periferik arter hastalığının belirtileri nelerdir?
Periferik damar hastalığı olan hastaların yaklaşık yarısında şikayet yoktur. En sık saptanan şikayet, özellikle bacaklarda artan talebe karşılık yeterli kan alamadığı durumlarda, örneğin yürüme veya bisiklete binme gibi aktiviteler sırasında bacaklarda ağrı (klaudikasyo) ve daha ileri durumlarda ise bacak istirahatte iken bacak ağrısıdır. Bunlara ek olarak yara iyileşmesinde gecikme, bacakta yara (ülser) ve gangren görülebilir. Baldır kaslarının gittikçe zayıflaması ve çapının incelmesi, bacaklarda ve ayaklarda üşüme hissi ve soğukluk olması, ayaklarda renk değişikliği ile beraber ayak kıllarının dökülmesi ve tırnaklarda kalınlaşma ve hatta isteksizlik (impotans) olması diğer belirtilerdir. https://www.youtube.com/watch?v=3oLdUT0R0T4Bupa Health UKyoutube Deep vein thrombosis (DVT) happens when a blood clot forms in a deep vein and is most common in the deep veins of your lower leg. Find out more here: http://bit.ly/MZGxsq
The content is intended for general information only and does not replace the need for personal advice from a qualified health professional. https://www.youtube.com/watch?v=0QEo9QAqA3k |
cerrahlık kesinlikle bir sanattır, doktor olacaksan cerrah mı olmak istiyorum dahili mi seçeceğim yoksa bilim adamı mı olacağım(temel bilimler), ilaç firmasında mı çalışacağın, aile hekimi mi olacağın onu karar ver sonra tıp seç ---------------------------- yani mühendislik ya da tıp kararını verdikten sonra eğer tıp seçeceksen yukarda saydıklarımı düşün ilk önce |
< Bu ileti Android uygulamasından atıldı > |