Şimdi Ara

Neden yarı iletken üretemiyoruz.?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
21
Cevap
0
Favori
712
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Türkiye neden bir diot,bir transistör vs. üretemedi.?



  • gerek var mı?
  • Üretmek kolay iş. Marifet, üretmeden tüketebilmekte. Bunu bizim kadar profesyonelce başarabilen bir ülke daha biliyor musunuz?
  • Elektronik ve bilişim sektöründe ülkemiz oldukça geride, devletin de bu konuda teşviği yok
    Her ülke herşeyi yapacak diye birşey yok tabiki ama bence suç genel olarak yöneticilerde ve sermaye sahiplerinde
    Eğer uğraşılırsa yapılacağına ve pazar da bulunabileceğine inanıyorum
  • Çünkü tüm dünya 80'lerde harıl harıl sanayilerini geliştirip çalışırken bizim abilerimiz ablalarımız görüş ayrılıklarına düştü ve ülke karıştı çalkalandı binlerce Üniversite'li genç yaşta öldü.

    Kısacası sorgulamayı bırak tren kaçtı bir kere ..

    Mesele şimdi ne yapabiliriz ? Elimizdekilerle neler yapabiliriz ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: superposition

    gerek var mı?

    Bu nasıl bir sorudur.?
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kemomando

    quote:

    Orijinalden alıntı: superposition

    gerek var mı?

    Bu nasıl bir sorudur.?

    gayet mantıklı bir soru.yarıletken üretimi çok ayrı bir sektör.illa herşeyi yapmak zorunda değilsiniz.elektronikte lider olmak için kendi elemanlarınızı yapmanız gerekmiyor,kritik elemanlar yaparsınız mesela ir sensör gibi . veya hazır elemanlar ile bir devre yapıp dünyaya satarsınız.sonraki aşama artık ekonomik üstünlüğü de ele alınca ticari olarak yarıiletken sektörüne girersiniz.işte bu böyle bir soru,gerek var mı?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Smoch

    Çünkü tüm dünya 80'lerde harıl harıl sanayilerini geliştirip çalışırken bizim abilerimiz ablalarımız görüş ayrılıklarına düştü ve ülke karıştı çalkalandı binlerce Üniversite'li genç yaşta öldü.

    Kısacası sorgulamayı bırak tren kaçtı bir kere ..

    Mesele şimdi ne yapabiliriz ? Elimizdekilerle neler yapabiliriz ?



    +1 , sonuna kadar haklısınız
  • quote:

    Türkiye neden bir diot,bir transistör vs. üretemedi.?


    Soruyu şöyle değiştirmek lazım.

    Türkiye neden bir b.k üretemedi.

    Konuyu açan arkadaş alınmasın ama ne üretiyoruz ki? Kendi geliştirdiği hiç bir şey olmayan, ithalatla, patent süresi geçmiş eski teknoloji ürünleri üreterek, en iyi ihtimalle yurtdışından lisans alarak üretim yapabilen, bilimi terk etmiş bir ülkeyiz.
  • Yukarıdaki mesajımı biraz açmak isterim.
    Konu çok uçlu olduğu için biraz karışık yazabilirim ve o yüzden de şimdiden özür dilerim.


    Yarı iletken üretmek ya da daha geniş bir açıdan bakarsak, herhangi birşey üretmek tamamen kültür, eğitim gibi etkenlere bağlıdır. Herhangi bir üretim şekli için herşeyden önce, yerleşik hayat kültürü gereklidir. Biz hala tam olarak kentli toplum olamamış durumdayız. Bu durumu açmak gerekirse; sanayi devrimini yaşamış olan toplumların ortak bir özelliği vardır; 7 nesil aynı kentte, mahallede ve hatta aynı evde yaşarlar. Başka bir ülkeye taşınmayı bırakın, aynı ülkede başka bir şehre bile taşınmaya gönüllü değildirler. Bu mesajımı okuyanlar geriye dönüp baksın, en fazla aynı şehirdeki üçüncü nesil olma ihtimali yüksektir çoğumuzun. Biz, sandalyeden sandalyeye geçer gibi, şehirden şehire taşınabiliriz, çünkü kültürümüz buna uygundur. Bu tarz bir yapı, uzun vadeli yatırımların önünde garip gelse de, engel olma özelliğine sahiptir. Çünkü bizim için önemli olan çoğu zaman değişiklik yapmak ve bu değişikliği tüm hayatımızda yapmaktır.

    Bunun yanısıra, birçok arkadaşımı kızdıracağını düşündüğüm, ama bana göre en önemli neden hala "barbar" kimliğimizden kurtulamamış olmamızdır. Barbar olmak, önüne geleni kesmek, kadınlara tecavüz etmek değildir; üretmeden tüketmektir. Tarihte istediğiniz zaman dilimine dönün ve bakın zengin olduğumuz dönemler, ülke sınırlarını genişlettiğimiz dönemlerdir. Eğer ülkenin boyutları küçülürse ya da yerinde sayarsa, fakirleşme başlamıştır. Bu sadece Osmanlı için geçerli değildir. Hunlar'dan tutunda, bugünkü Türkiye'ye varana kadar üretmeden tüketmenin yollarını aramışızdır. Bu durumu kabul etmek belki çok gelecektir ama biz askeri gücüyle, sanatıyla ya da herhangi başka bir özelliği ile tarihte anılan ama asla üretim şekli, üretim miktarı gibi tamamen üretmeye dayalı herhangi bir olguyla anılmayan bir toplumuz ve hala dünya üzerindeki hangi Türk devletine bakarsanız bakın, bu durum değişmez.

    Bir önemli başka neden, anonim şirkete karşıyız. "Ortaklık güzel olsa, iki kardeş bir avrat alırdı" sözü, sanırım önemli bir görüşü de beraberinde ortaya koyuyor; "Ortak olmak belki de en yapılmayacak şeydir." Avrupa, Amerika ya da Japonya'da şirketlerin geçmişleri hep birkaç küçük şirketin ortaklaşa yola devam etme kararı üzerine başlar ama bizde ise "Küçük olsun benim olsun" yaklaşımı vardır ve ne anonim bir şekilde, kendi alanlarında uzman birkaç kişi, ne de birkaç sermayedar biraraya gelip güçlerini birleştirmez. Aynı eski Türk devletleri gibi, Türk şirketleri de babadan oğula geçen bir yönetim şekli ile ve baba ölünce çocuklar arasında dağılma özelliğine sahiptir.

    Yine diğer nedenler kadar etkili bir başka neden, kısa vadeli düşünmemizdir. Eğer bir işten çok kısa sürede gelir elde edemeyeceksek, o iş bizim için ölü yatırımdır. İngilizlere ait olan Grand Princess adlı gemi, denize indikten 51 yıl sonra kara geçmeye başlayacak ve bu gemiye para ödeyen sermayedarların tahminen hiçbiri bu durumu yaşayamayacak ama onların yaşadıklarını dedeleri, torunlarının yaşayacaklarını ise onlar yapmış olacak. Bizde bunu kabul edebilecek bir kafa yapısı maalesef henüz oturmadı.

    Eğer sorunu biraz daha güncel hale getirirsek, Türkiye'deki gerçek sermaye sahipleri bana göre iki sınıfta toplanır; Gayrimüslimler ve devletin sırtından zengin olanlar.

    Gayrimüslimler, hala Türkiye'nin en büyük sermaye gruplarıdır ve kurumsallaşma açısından Avrupa ve Amerika düzeyine yakın bir yapıya sahiptirler. Ülkemizde yer alan ağır sanayi sektörlerinde sadece onların sözü geçer ve bu grubun geçmişi çok eskiye dayanır. Türkiye'de herhangi birşey üretilecekse veya üretilmeyecekse, kararı bu grup verir. Siyasi iktidar kim olursa olsun, asıl iktidar herzaman onlardır.

    İkinci grup ise evlere şenlik bir gruptur ve dünün Kayserili tüccarı, bir şekilde iktidara yakın olması sayesinde aldığı ihalelerle palazlanır ve rekabet ortamından uzak bir şekilde, sadece çevre sayesinde sermaye sahibi olur. Genelde iktidarın gösterdiği alanlarda iş yapar ve yaptığı işin kaliteli olmaya asla ihtiyacı olmaz, çünkü talep arzı belirlemiştir ve gerisi önemsizdir. Bu tip sermayedarların en büyük özelliği ise, iktidarla gelip iktidarla yok olmalarıdır. Bu durumun en güncel örneği Halis Toprak'tır. Özal tarafından Eczacıbaşı'na rakip olması için devlet kaynakları sonuna kadar kullandırılmış, Bozüyük'ten Eskişehir'e kadar olan tüm devlet arazileri kendisine hibe edilmiş ve fabrika kurabilmesi için de devlet bankaları sıraya sokulmuştur. Bunun sonucunda ise, devasa büyüklükte ama üretmeyen fabrikalar yaratılmıştır. Sonuçta, Halis Ağa şu anda en baştaki halinden bile daha geriye düşmüştür.

    Özetle, biz üretmedik ve üretmeyi sevmiyoruz. Ancak, dünya değişiyor ve üretmeden yaşamanın verdiği zararların bir kısmını babalarımız, dedelerimiz gördü ama asıl büyük zararı biz görüp, bizden sonraki nesilden bu durumu toparlamasını bekleyeceğiz. Coğrafi konum, kaynak, beşeri sermaye olarak birçok işi yapmaya gücümüz yetecek durumdayken, bir transistör bile üretememek, üzerinde düşünülmesi gereken ve hatayı başkasında değil, kendimizde aramamız gereken bir konudur.

    Yukarıdaki görüş tamamen kişiseldir ve hatalı olabilir. Ama bırakın da bizi biz eleştirelim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: superposition

    quote:

    Orijinalden alıntı: kemomando

    quote:

    Orijinalden alıntı: superposition

    gerek var mı?

    Bu nasıl bir sorudur.?

    gayet mantıklı bir soru.yarıletken üretimi çok ayrı bir sektör.illa herşeyi yapmak zorunda değilsiniz.elektronikte lider olmak için kendi elemanlarınızı yapmanız gerekmiyor,kritik elemanlar yaparsınız mesela ir sensör gibi . veya hazır elemanlar ile bir devre yapıp dünyaya satarsınız.sonraki aşama artık ekonomik üstünlüğü de ele alınca ticari olarak yarıiletken sektörüne girersiniz.işte bu böyle bir soru,gerek var mı?

    Olaya ekonomik açıdan bakınca böyle sakat fikirler ortaya çıkıyor.Ben olaya bilgi üretmek ve geliştirmek açısından bakıyorum.Bu ülke artık montajdan kurtulmalı,bu dönem elektrik müh. mezun oluyorum ama inanın ki mühendislik yapamayacağım,çünkü firma adını vermek istemiyorum, büyük yerli bir aydınlatma firması daha geçen sene ar-ge bölümünü açtık diyince "pes" dedim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 31.taner

    quote:

    Türkiye neden bir diot,bir transistör vs. üretemedi.?


    Soruyu şöyle değiştirmek lazım.

    Türkiye neden bir b.k üretemedi.

    Konuyu açan arkadaş alınmasın ama ne üretiyoruz ki? Kendi geliştirdiği hiç bir şey olmayan, ithalatla, patent süresi geçmiş eski teknoloji ürünleri üreterek, en iyi ihtimalle yurtdışından lisans alarak üretim yapabilen, bilimi terk etmiş bir ülkeyiz.

    Ben de bir şey üretemediğimizin farkındayım kendi alanımla ilgili bir soru-eleştiri konusu açtım.
  • Bu ülkede en son konuştuğumuz şey "bilim" ve "eğitim kalitesi",içine ideoloji girmezse onu da ağzımıza almıyoruz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kemomando -- 6 Nisan 2012; 14:48:07 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: onlyone

    Elektronik ve bilişim sektöründe ülkemiz oldukça geride, devletin de bu konuda teşviği yok
    Her ülke herşeyi yapacak diye birşey yok tabiki ama bence suç genel olarak yöneticilerde ve sermaye sahiplerinde
    Eğer uğraşılırsa yapılacağına ve pazar da bulunabileceğine inanıyorum

    Devletin yeni açıkladığı teşviklerde bu konu öncelikli sektörlerden birisi olarak ele alındı.

    Ayrıca bölgelere ve sektörlere verilen teşvikleri görünce parmak ısırdım gerçekten. AKP'yi ve RTE'yi sevmeyen birisi olarak bu icraatlarını alkışlıyorum. Umarım teşvikler sadece yandaşlara değil her kesimin kullanacağı şekilde uygulanır. Aksi halde zaten bir işe yaramaz.
  • quote:


    Devletin yeni açıkladığı teşviklerde bu konu öncelikli sektörlerden birisi olarak ele alındı.

    Ayrıca bölgelere ve sektörlere verilen teşvikleri görünce parmak ısırdım gerçekten. AKP'yi ve RTE'yi sevmeyen birisi olarak bu icraatlarını alkışlıyorum. Umarım teşvikler sadece yandaşlara değil her kesimin kullanacağı şekilde uygulanır. Aksi halde zaten bir işe yaramaz.


    Olay teşvikle bitmiyor malesef. Devlet ne yaparsa yapsın Türk girişimcisi garanti olmadıkça hiç bir işe girmiyor. Bugün Tüpraş'ın sahibi Koç grubu bile Tüpraş'ın kapasitesi Türkiye için yetersiz kaldığı halde yeni bir rafineri kurmak yerine yurtdışından işlenmiş petrol ürünleri ithal ediyor. Düşünün ülkenin en büyük holdinglerinden birisi tekel konumunda olduğu ve bir kaç milyar dolar kar getiren sektöre 1-2 milyar dolar yatırım yapmıyorken bu ülkede geri dönüşü 10 yılı bulan teknolojik yatırımları beklemek saflık olur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: X Files

    quote:

    Orijinalden alıntı: onlyone

    Elektronik ve bilişim sektöründe ülkemiz oldukça geride, devletin de bu konuda teşviği yok
    Her ülke herşeyi yapacak diye birşey yok tabiki ama bence suç genel olarak yöneticilerde ve sermaye sahiplerinde
    Eğer uğraşılırsa yapılacağına ve pazar da bulunabileceğine inanıyorum

    Devletin yeni açıkladığı teşviklerde bu konu öncelikli sektörlerden birisi olarak ele alındı.

    Ayrıca bölgelere ve sektörlere verilen teşvikleri görünce parmak ısırdım gerçekten. AKP'yi ve RTE'yi sevmeyen birisi olarak bu icraatlarını alkışlıyorum. Umarım teşvikler sadece yandaşlara değil her kesimin kullanacağı şekilde uygulanır. Aksi halde zaten bir işe yaramaz.



    Teşvik metnini yanlış okumuşsunuz sanırım yada ben yanlış okumuşum
    Otomotiv uzay ve savunma sanayi teşvik verilen başlıca sektörler elektonik olarak birşey yok

    Bölgelere gelecek olursak bu teşvik kürtleri istihdam etme teşviğidir, pkk yı dizginlemek adına refahı sağlamak için mantıklı bulabilirsiniz
    Fakat ben Türkiyenin onurlu Türk vatandaşlarının hakkının besleme Kürt vatandaşlarına peşkeş çekildiğini düşünüyorum
    Zaten istedikleri kadar onlara refah sağlayın onlar ayrılıkçı düşüncelerini bırakmayacaklardır ancak ellerini güçlendirmiş oluyoruz, sorun böyle çözülseydi istanbuldaki pkk sempatizanlarının olmaması gerekirdi, sonuçta Türkiyenin fırsat açısından en iyi şehrinde yaşıyorlar

    Özetle eğer ki Kürtleri istihdam etme projesiyse bence yanlış değilse Diyarbakırı 6. bölgeye koyan sistem Artvini nasıl 4. bölgeye koyar ?

    Umarım başarılı olur ama Kürtleri semirtip palazlandırmak ve Türk devletinde daha etkili hale getirmekten başka işe yarayacağını düşünmüyorum




  • @onlyone

    Özür dilerim, onların insan olduğunu ve bu ülkenin vatandaşı olarak yaşadıklarını bilmiyordum...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kemomando

    quote:

    Orijinalden alıntı: superposition

    quote:

    Orijinalden alıntı: kemomando

    quote:

    Orijinalden alıntı: superposition

    gerek var mı?

    Bu nasıl bir sorudur.?

    gayet mantıklı bir soru.yarıletken üretimi çok ayrı bir sektör.illa herşeyi yapmak zorunda değilsiniz.elektronikte lider olmak için kendi elemanlarınızı yapmanız gerekmiyor,kritik elemanlar yaparsınız mesela ir sensör gibi . veya hazır elemanlar ile bir devre yapıp dünyaya satarsınız.sonraki aşama artık ekonomik üstünlüğü de ele alınca ticari olarak yarıiletken sektörüne girersiniz.işte bu böyle bir soru,gerek var mı?

    Olaya ekonomik açıdan bakınca böyle sakat fikirler ortaya çıkıyor.Ben olaya bilgi üretmek ve geliştirmek açısından bakıyorum.Bu ülke artık montajdan kurtulmalı,bu dönem elektrik müh. mezun oluyorum ama inanın ki mühendislik yapamayacağım,çünkü firma adını vermek istemiyorum, büyük yerli bir aydınlatma firması daha geçen sene ar-ge bölümünü açtık diyince "pes" dedim.

    uzun uzun yazmıştım ama sildim,gerek yok.

    gerçekten ar-ge demek,tonla parayı sokağa atmak demek.biz hala o montaj dediğinden para kazanamıyoruz ki yarıiletken işine para dökelim?

    derdin bilgi üretmekse üniversiteler var,yanlış yere bakma.o bahsettiğin firma da ar-ge demişte ne yapmış? öyle tabelayı asınca ar-ge olmuyor.%90 verimli led mi geliştiriyorlarmış ar-ge de?




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.