Şimdi Ara

Ortaçağ hayvanlar aleminden ve tüm çağlardan daha tehlikeli ve ölümcülse allah niye ortaçağı yarattı

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
7
Cevap
0
Favori
69
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Popüler Konular listesinde
44. Sırada  bugün en iyi #4
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bir tarihçi ortaçağda cinayetle ölme oranınız kazayla ölme oranınızın 5 katıydı demiş.başka bir tarihçide ortaçağda herkesin silahı olsaydı tüm insanlık birbirini yok ederdi demiş.madem öyle ortaçağ tüm çağlardan dönemlerden hayvanlar aleminden cinler aleminden ve hatta dinozorlar zamanından bile daha tehlikeli ve ölümcül o zaman allah niye ortaçağı yarattı? allahın ortaçağı yaratmasındaki amaç ne? allah ne diye ortaçağı dünyaya koydu? hala aklım almıyor hatta kafamı duvarlara vurucam allah ne sebepten ortaçağı yarattı? lütfen açıklayın LÜTFEN LÜTFEN LÜTFEN!!!




  • Belki de sadece son 200 yıldır bir simulasyondayız diğer her şey anlatılan ibaret

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • aynen

  • sen hastasın

  • ibret almamız için

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Cahil misiniz, trollük mü yapıyorsunuz bilmiyorum. Yazılanlar daha ilk cümleden itibaren deli saçması. Ben de müslüman değilim ama bir şeye saldırılacaksa bilgi ile, ilim ile saldırılmalı.


    Konu tanrı, daha doğrusu İslam merkezli ise bahsini ettiğiniz orta çağ karanlığı Avrupa merkezlidir. Göreceli olarak Hıristiyan tarih felsefesinden de etkilenen çizgisel ve aydınlanmacı tarih tezinde Kilise hegemonyası, engizisyon mahkemeleri, cadı avları, insanlara işkence edilerek cin çıkarma ayinleri, kitapların yakılması ve bilim insanlarının susturulması gibi pek çok örnekte temsil edilen Ortaçağ Avrupası adeta zifiri karanlıktı.


    "Ortaçağ Karanlığı" kavramı Avrupa tarihçileri açısından da tartışılan bir kavram. Pek çok Avrupa tarihçisi bu kavramın kendilerinden önceki dönemi kötülemek için Rönesans ve Aydınlanmacı tarihçiler tarafından abartılarak uydurulduğunu, aslında Rönesans'ın bilimsel kökenlerinin Ortaçağ'da olduğunu ifade ederler.


    İslam açısından bakarsak; Batılı tarihçiler Ortaçağ kavramını İslam Tarihi açısından pek kullanmazlar ve tam tersine tarih kitaplarında İslam Tarihi bölümleri "İslâm'ın Yükselişi" (Rising of Islam) şeklinde ifade edilir. 5. ile 15.yüzyıllar arasındaki Avrupa tarihi için kullanılan Ortaçağ'da Ortadoğu, Kuzey Afrika, Endülüs ve Orta Asya'da İslam'ın en parlak dönemi "Altın Yılları" yaşanmaktaydı.


    Ortaçağ'a "İslam'ın Altın Çağı" adını verenler 19. yüzyılda İslam dünyasına seyahat eden Avrupalı seyyahlardı. Bu kullanım 20. yüzyıl Batılı tarihçileri tarafından da devam ettirildi. Ancak biz kemalist/ideolojik sebeplerle bunu görmeyip, üzerinde çok tartışılan, Avrupa'nın Karanlık Ortaçağı kavramıyla kendimizi yaftaladık.


    Bu dönemde, hepimizin bir şekilde işittiği dünyaca meşhur İbn Sina, Harezmi, Biruni, İbnü'l Heysem, Cabir İbn Hayyan ve Râzi gibi ilim insanları fen bilimleri, matematik ve tıp alanlarında harikalar yaratıyorlar ve bugün Batı dillerinde bu isimlerle anılan ilimleri kuruyorlardı. Cebir, algoritma, kimya bunlardan sadece birkaç tanesi.

    Matematik, fizik optik, tıp, astronomi, felsefeye Müslümanların katkılarını göz ardı etmek ise mümkün değildir. Özellikle 9. yüzyılda Abbasilerin kurduğu ve bugün elimize ulaşan antik çağın felsefe ve bilim mirasının Arapçaya tercümesini yapan Beyt'ül hikme'nin dünya ilim tarihine katkısı herkesin malumudur. İslam'ın Altın Çağ'ında Kindi, Farâbi, İbn Bacce, İbn Rüşd ve Sühreverdi gibi filozoflar da İslam dünyasında bugün dahi ele alınmayan yaratılış, ilk hareket, Allah'ın sıfatları gibi netameli konuları tartışabiliyorlardı. İbn Haldun sosyoloji ve tarih felsefesi ilimlerini Batı'dan yüzyıllar önce kuruyordu.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Sebastos Ozius -- 15 Ocak 2025; 7:17:11 >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.