Patlamış bir yıldızın daha önce görülmemiş bir görüntüsü yakalandı

Bu patlamaların veya ölen daha küçük yıldızlardaki katman atımlarının renk skalası, doygunluğu vs olarak memeli bir canlının gözünü bu kadar andırması yıldızlardan arta kalan materyalden meydana geldiğimizin kusursuz bir - elektromanyetizma / radyasyon tabanlı - göstergesi gibi gelir bana. Astrofizikçilerin dediği gibi hepimiz yıldız soyluyuz.

Resmen zaman makinesi gibi , biz de uzaya gideceğiz diye uğraşıyoruz .

Hamdolsun

Bir karadeliğin davranışının insan göz bebeğine benzemesine ne dersin

guldugum kisim o degil, bu benzerligi insanlarin yildizlardan arta kalan parcalarindan olusunun kusursuz bi kaniti demesi komik

devasa bir yıldız patlıyor ve saçılan maddelerden yeni yıldız sistemleri ve gezegenler oluşuyor, belki de canlılık oluşacak milyonlarca yıl sonra uygarlık kuracaklar. ölen bir yıldızın artıklarından oluşacak tüm bunlar gerçekten akıl almaz birşey. carl sagan'ın hepimiz yıldız tozuyuz dediği bu.

tamam en ateistimiz sensin  

peki bizler hatta bizim galaksimiz başka bir canlının gözünün içi ise sadece ve o canlıda bizim gibi başka bir evrende yaşayan milyarlarca canlıdan biriyse ?  

Yıldız kalıntıları gözle benzer - renklerde - görünüyorlar çünkü periyodik tablonun yaşamı teşekkül eden aynı elementlerinden meydana geliyorlar. Karbon, oksijen, sülfür, nitrojen vs. Burada gülen kullanıcıların her bir elementin kendisine karşılık düşen bir elektromanyetik / ışık tayf imzası olduğunu ve mesela astronomide uzay olgularının hangi maddelerden ne kadar miktarda meydana geldiğininin anlaşılmasında ilgili kaynağın tayfına bakmanın ne kadar önemli bir rol oynadığını bilmeyecek kadar bilgisiz olmaları, kendilerinin aynı elementlerden meydana gelen organizmalar olduklarını bilmemeleri hayret verici. Cehaletleri adına ben utandım. Temel fen lisesi bilgisi bunlar.

Sadece bu kadarla da kalmıyor; genel anlamda tüm bir uzay bilimleri, kozmoloji, astrofizik elektromanyetik spektrumun incelenmesi üzerine kurulu. James Webb Uzay Teleskobu'nun daha büyük dalga boylu yani daha uzaktan gelen daha az enerjili olan kızılötesini görebilme yetisi olmasaydı - nesneler bizden uzaklaştıkça kızılötesine kayacak biçimde sönükleşiyorlar - en uzak ve en eski evrenin derinliklerinden mevcut evren bilim modellerini sarsacak biçimde görüntüler yakalayamızdık. Güneşimizden önceki kuşak yıldızların füzyon süreçlerinin dünyayı ve yaşamı oluşturan elementlerin başlıca kaynağı olduğu bilgisi de gayet basit ve muhtemelen en yaygın astrofiziğe giriş bilgisi. Yani gerçekten yapmayın etmeyin. Şimdiye kadar beni alıntılayıp ciddiyetsiz biçimde gülenlerin sergilediği cehalet korkunç. Bilimden hiç haberdar olmayarak veya bilim hakkında hiçbir şey bilmeyerek şu çağda sadece kendinizi küçük düşürüyorsunuz.

 Kime karşı küçük düşüyorlar merak ettim? Sanırım Norveç'in çok elit bir köyünde, tüm dünyada teknolojinin globalleşen rezilliğinden uzakta bilim insanlarıyla beraber yaşıyorsun. Bende istiyorum o erdemli, bilgili masal alemini.

Küçük düştüm şimdi iyi mi  

Aşağıdaki gayet basit bir youtube videosunun içeriğiyle etkileşime geçebilen herkesin gözünde. İster beğenin, ister beğenmeyin; 1) uzay elektromanyetik spektrumla okunuyor; diğer bir deyişle uzayın en temel lisanların birisi farklı dalga boyları ve renkleriyle ışık 2) buna göre ve göktaşlarından, Ay'dan getirilen, Mars'ta toplanan örnekler gibi başka bulgulara göre uzay materyalindensiniz, uzay materyalinin de spesifik olarak yıldızlardaki nükleer sentezden geldiği ve evreni kimyasal yönden zenginleştirmiş biçimde yıldızlarda biriktiği kabul ediliyor 3) uzaydaki keşifler ve araştırmalar ister aşağıdaki videoda olduğu gibi olası dünya dışı yaşam formları hakkında olsun, ister uzay Çinlileri, ister astroidler, temel başvuru lisanını yani ışığı baz alan incelemelerle oluyor:

PBS Space Timeyoutube

PBS Member Stations rely on viewers like you. To support your local station, go to:http://to.pbs.org/DonateSPACE Sign Up on Patreon to get access to the Space Time Discord! https://www.patreon.com/pbsspacetime The first discovery of extraterrestrial life will almost certainly NOT be when it visits us, nor when we visit it. It won’t be when we see it’s stray TV signals. It’ll be in the excruciatingly faint changes in the color of alien sunsets glimpsed hundreds of light years away. Today we’re going to talk about the first such hint, why it's probably not aliens, and why there’s a tiny chance that it still might not not be aliens. Check out the Space Time Merch Store https://www.pbsspacetime.com/shop Sign up for the mailing list to get episode notifications and hear special announcements! https://mailchi.mp/1a6eb8f2717d/spacetime Search the Entire Space Time Library Here: https://search.pbsspacetime.com/ Hosted by Matt O'Dowd Written by Matt Caplan & Matt O'Dowd Post Production by Leonardo Scholzer, Yago Ballarini & Stephanie Faria Directed by Andrew Kornhaber Associate Producer: Bahar Gholipour Executive Producers: Eric Brown & Andrew Kornhaber Executive in Charge for PBS: Maribel Lopez Director of Programming for PBS: Gabrielle Ewing Assistant Director of Programming for PBS: John Campbell Spacetime is produced by Kornhaber Brown for PBS Digital Studios. This program is produced by Kornhaber Brown, which is solely responsible for its content. © 2023 PBS. All rights reserved. End Credits Music by J.R.S. Schattenberg: https://www.youtube.com/user/MultiDroideka Space Time Was Made Possible In Part By: Big Bang Sponsors Bryce Fort Peter Barrett David Neumann Sean Maddox Alexander Tamas Morgan Hough Juan Benet Vinnie Falco Fabrice Eap Mark Rosenthal Quasar Sponsors Glenn Sugden Alex Kern Ethan Cohen Stephen Wilcox Mark Heising Hypernova Sponsors Stephen Spidle Chris Webb Ivari Tölp Zachary Wilson Kenneth See Gregory Forfa Bradley Voorhees Scott Gorlick Paul Stehr-Green Ben Delo Scott Gray Антон Кочков Robert Ilardi John R. Slavik Donal Botkin Edmund Fokschaner Chuck Zegar Jordan Young Daniel Muzquiz Gamma Ray Burst Billy Holland Leonardo Schulthais Senna Lori Ferris James Sadler Dennis Van Hoof Koen Wilde Nicolas Katsantonis Piotr Sarnicki Massimiliano Pala Thomas Nielson Joe Pavlovic Justin Lloyd Chuck Lukaszewski Cole B Combs Andrea Galvagni Jerry Thomas Nikhil Sharma Ryan Moser John Anderson David Giltinan Scott Hannum Bradley Ulis Craig Falls Kane Holbrook Ross Story teng guo Mason Dillon Matt Langford Harsh Khandhadia Susan Albee Matt Quinn Michael Lev Terje Vold James Trimmier comboy Jeremy Soller Paul Wood Joe Moreira Kent Durham Jim Bartosh Ramon Nogueira John H. Austin, Jr. Diana S Poljar Faraz Khan Almog Cohen Daniel Jennings Russ Creech Jeremy Reed David Johnston Michael Barton Isaac Suttell Oliver Flanagan Bleys Goodson Mark Delagasse Mark Daniel Cohen Shane Calimlim Tybie Fitzhugh Eric Kiebler Craig Stonaha Frederic Simon John Robinson Jim Hudson Alex Gan David Barnholdt John Funai Bradley Jenkins Vlad Shipulin Cody Brumfield Thomas Dougherty King Zeckendorff Dan Warren Joseph Salomone Patrick Sutton Dean Faulk

https://www.youtube.com/watch?si=44N-sfQL0lDKEFZT&v=5LH1nKHIyjg&feature=youtu.be

Erdemli olmayabilirsiniz, sizi erdemli olmaya zorlayan yok ama şu çağda bilimsel bir konu hakkında konuşup bilimi ciddiye almayan insan gülünçtür ve bilimi bilimin konularında ciddiye almayı öğrenemiyorsa ciddiye alınmamalıdır. Tamamen out of topic veya out of discussion olmak ve bununla böbürlenecek ve dalga geçecek kadar bilgisiz, enayi ve kibirli olmak marifet değil; demek istediğim o. Meraklıysanız olun; ama bu şekilde sadece kendinizi küçük düşürdüğünüzü bilin. Latin temelli alfabelerin ilk üç harfinin A, B, C olduğunu reddetsem bana da gülerler. Haklı olarak gülerler. Ama yıldızlardaki füzyonla oluşmuş karbon temelli eller ve gözlerle mesaj atan birisinin ölen yıldız katmanları ve göz benzerliğine gülmesi - ki bu muhtemelen ilk benim yaptığım bir benzetme de değil - gerçekten su katılmamış bir şuursuzluk. Konu hakkında lise seviyesinde bile bilgin bulunmuyor demektir. Hoş mu bu, değil tabii ki. Beni de bilmeyene bir şeyler öğreteyim veya bilimi savunayım bilime şuursuzca kafa tutmaya kalkana haddini bildireyim diye cevap vermekle uğraştırıyor.

Anlamadığınız mesele ne sizin, ne de benim bilimsel bilginin kendini anlatan hakikati karşısında bir önemimizin bulunmadığı. Yeni somut veriler elde etmeden bilimin mevcut gerçekliğine paşa keyfince veya cahilce kafa tutmak kimsenin haddine değildir. Ne sizin haddinizedir, ne de benim. Bilim - profesyonel, medyatik veya popüler aslında çok fark etmeksizin - gayet ciddi iştir. Bilimin bulgularının ve ulaştığı sonuçların başka bulgular aramaya yönelik bir çaba ve araştırma sergilenmediği ve yeni verilerle gelinmediği sürece şakası yoktur. Son olarak bilime sergilenen yaklaşım veya tutum kişinin karakterini de gösterir.

Yoksa tek mesajda istediğiniz kadar emoji atın. Burada mesele ben değilim. Siz de değilsiniz. Burada mesele bilim. Aslında benle dalga geçtiğini düşünenin o an söylediğim literatürdeki herkesçe tanınan gayet temel bilimsel bilgilerle dalga geçmesi esas problem olan. O zaman söyleyin bakalım: Gözünüze renk veren melaninlerden fotoreseptörlere diğer hücrelere kadar vücudunuzdaki oluşumları meydana getiren elementler - görüldüğü kadarıyla bilimdeki hakim yaklaşımın önerdiğinin aksine, yani nükleer sentez yapan yıldızlardan değil de - nereden geliyor? Bu konudaki veriniz nedir? Norveçli, erdemli, Koreli, köylü, kentli, Eskimo, ateist ve benzeri olmanızdan bağımsız olarak? Bilime kafa tutmaya bu kadar istekliyseniz o zaman gelin, bir mezurayla bu konuda boyunuzun ölçüsünü bir alalım. @osarkibt @noir06

peki nukleer sentez yapan yildizlar nerden geliyor sayin norvecli irlandali bilim adamlariyla yatip kalkip donanimhaberde takilan ust duzey bilim insanimiz? yildizlari gezegenleri havayi karayo olusturan elementlerden insanda da bulunmasi nasil insanin yildizlarda arta kalan tozlardan olustugu anlamina geliyor? senin gittigin yoldan gidersek yildizlara elementlere falan girmene hic gerek yok, butun maddeler atomdan olusuyor taslar da atomdan olusuyor toprak da atomdan olusuyor ates de atomdan olusuyor, o zaman ben de cikip hepimiz atesten olustuk dersek ve ya hepimiz tastan topraktan olustuk dersem senin yildiz sacmaliginla ayni anlama geliyor. neyse kanka en ateist sensin tamam

bunlarin hic bi anlami yok gozumde. ister coklu evren de ister paralel evren de. hepsi tek bir noktaya cikiyor. en basta ne vardi ve nasil olustu? bu sorunun cevabini asla bulamayacagiz. hiclikten varlik olusamaz bu fizik yasalarina ters. ancak fizik ustu bir varlik tarafinda olusturulduguna inaniyorum ben ve olene kadar da bu inancim degismeyecek

Ad hominem nedir, duymuş muydunuz? Bu bilgi düzeyi ile duyacağınızı sanmam. Bana ateist diyorsunuz ama inancım sizi ilgilendirmez. İnancım hakkında konuşmak esasında haddiniz değildir.

Yıldızlar klasik anlamda uzaydaki gaz ve toz bulutlarının kendi kütleçekimsel yoğunlaşmaları altında yüksek basınç ve ısı ile sıkışıp yakıtları bitene kadar zincirleme füzyon reaksiyonu tetiklemeleriyle meydana geliyorlar. Bunlar benim veya ateistlerin söylediği şeyler değil. Belki farkında değilsiniz ama modern astrofiziğin, bu konudaki ilgili akademik literatürün, astrofizikçilerin söylediği şeyler.

o zaman yildizlardan olusmuyoruz? uzaydaki gaz ve toz bulutlarindan olusuyoruz??? yildizlardan olusuyoruz demen icin yilzdizin tek basina hicbirseyden olusmayan elektron gibi birsey olmasi gerekiyor?? dogru mu dostum