Profil: xxxsilver | DonanımHaber Forum

Üye Girişi

Bağlan

Yeni Kayıt

@xxxsilver

Takip Et 0 takipçi

Er

31 Ocak 2005
Tarihinde Katıldı

Takip Ettikleri
0 üye

Görüntülenme
Toplam: 17 (Bu ay: 0)

Fırsat Ekle

Gönderileri

Tümü (26)

Sadece Konular (26)

Sadece Bağlantılar (0)

xxxsilver (Özgür Özdemir) · Konu Dışı altına konu açtı. 20 yıl

Üslüp sert ama,Görüş enteresan adlı yazıda küfür var...(Mr.Sıpak)

Favorilere Ekle

0

xxxsilver (Özgür Özdemir) · Konu Dışı altına konu açtı. 20 yıl

KAPTAN KÖRK(yani ben) VE SAZ ARKADAŞLARI (KERHANES GEZEGENİ MACERASI )

KERHANES GEZEGENİ MACERASI

Kaptan'ın seyir defteri. Yıldız tarihi 3876.5. Birleşik Yıldız Federasyonunun emriyle 10 günlük tatile çıktık. Tatilde Federasyon'un eğlence gezegeni Kerhanes'e gideceğiz. Biraz da biz kafa dinleyelim bilader.

-Selamün aleyküm köprüaltı vakvakları.

-Aleyküm selam Kaptan. Bakıyomda bayağ neşelisiniz.

-Tabi lan Sulu, kırk yılda bi tatil yapacaz, sen sevinmiyon sanki.

-Sevinmez olur muyum Kaptan. Valla bu Attırgan'da dura dura kuruduk. Şimdi Kerhanes'te acayip acayip karılar vardır. Öff ulan öff.

-Ulan Mister Sulu, gene cıvıdın, ama hadi neyse şimdi tatile gidiyoz diye kızmıyom, ama daha da cıvırsan sana tatil yok. Yazarım sana hergün 2 tane 3-5 nöbeti, millet aşağıda göt gezdirirken sen burda kazzık gibi dikilirsin. Ona göre.

-Aman deyim Kaptan, sen benim sululuğuma bakma benim huyum böyle.

-Tamam lan kes, Mister Sıpak nerde Bayan Uhura?

-Bilmiyorum Kaptan. Demin buralardaydı, tatil için hazırlık yapıyo heralde.

-Ne hazırlığı kız, o salatalık tatilden falan anlamaz ki. Allah Allah.

Şşşşşşşşt, Şşşşşşşşşşt.

-Selam Cim.

-Aleyküm selam Doktor.

-Sonunda bi tatil hakkı kazandık Cim. Nasıl sevinçliyim bilemezsin yani.

-Bu son iki işi iyi becerince Federasyon bize bi kıyak geçti işte. Allah razı olsun. Aslında 3 gün vermişlerdi de ben bastırınca 10 güne çıkardılar.

-Vaaay aslan kaptanım benim..Nasılda düşünürmüş mürettebatını !!

-Mister Sulu sana son kere ihtar ediyorum, annadın mı ?

-Emredersiniz Kaptan.

-Hah şöyle adam ol. Yaa Bons bu Sulu kadarda tatil meraklısı yok yani, herif tatil tatil diye geberecek.

-Ne tatili Cim, O'nun derdi tatil-matil değil afferdersin karı becermek yani.
-Öyle mi lan Sulu.

-Eh işte Kaptan.

-Cim bu hıyara sakın izin falan verme, şimdi bu gezegende ne kadar ucuz orusbu var, hepsini sıradan geçirir.

-Olabilir Bons, bu O'nun tatili, ne isterse yapar.

-Ama Cim, bu hıyar her zaman hastalık kapar. Ondan sonra ben uğraşıyorum. Geçen seferde AIDS olmuştu. Zor kurtardık angutu.

-AIDS mi? O da ne lan?

-Eski bir Dünya hastalığı Cim. Şeederken bulaşıyomuş. Zaten bu herife bulaşmayan hastalık kalmadı ki.

-Mister Sulu bana bak lan, gezegende bi hastalık falan kaparsan malafatından SUŞİ yapar yediririm sana.

-Emredersiniz Kaptan.

-Bons, Sıpak nerde lan?

-Valla ne biliyim Cim. Ortalarda görünmüyo hiç...

-Uhura tatil için hazırlık yaptığını söylüyo, ama o ne anlar tatilden?

-Şunun yanına bi gidelim Cim. Ne haltlar karıştırıyo bu Vulkanlı acaba?

Şşşşşşt, Şşşşşşşt.

-Selamun aleyküm Sıpak, napıyon lan burda?

-Tatil için hazırlık yapıyorum Kaptan.

-Hazırlık mı? Allah, Allah, tatilde ne yapmayı düşünüyon söyle bakalım.

-Kerhanes Gezegeni hakkında bilgi topluyorum Kaptan. Gezegenin jeolojik yapısını inceleyeceğim. Gezegenin çok ilginç bir yapısı var. Her zaman Kerhanes'i incelemek istemişimdir.

-Ben sana demedim mi Cim? Bu hıyar tatilde bile araştırma yapacak. Hay kafana sıçıyım Sıpak.

-Ağzını bozma Doktor. Bu benim tatilim, ne istersem onu yaparım, ben senin yediğin haltlara karışıyor muyum?

-Kesin lan hırlaşmayı. Bıktım bu sizin kavgalarınızdan.

-Ama Cim.

-Kes Bons, benim asabımı bozma. Sıpak oğlum sen de iyice sapıttın yani, anladık Vulkanlısın ama, bi tarafında insan. Adamın canı arasırada başka şeyler çeker.

-Ne gibi Kaptan, sorabilir miyim?

-Karı gibi Sıpak. Senin canın arasıra hiç aganigi-saganigi yapmayı çekmiyo mu lan?

-Biz Vulkanlılar sadece belli zamanlarda çiftleşme yaparız Kaptan. O da soyumuzun sürmesi için.

-Gördün mü Cim, boşuna konuşuyon. Bu kepçe kulaklı ne anlar tangırdamaktan.

-Ama O'nun bi tarafı insan Bons. Sıpak insan tarafını hiç öne çıkarmıyo ama genede yarısı insan. Muhakkak insan yanı karı-kız istiyodur. Öyle değil mi Sıpak. Hadi çekinme anlat, biz yabancı değiliz.

-Evet Kaptan, arasıra oluyor tabii, ama ben bu insani içgüdülerimi bastırıyorum.

-Hah şöyle aslanım benim, gördün mü Bons? Sıpak da koç gibi erkek yani.

-Olamaz Cim, kulaklarıma inanamıyorum, Sıpağın şeyi kalkıyo ha, vay anasını.

-Kalkan şeyimi sana sokarsam görürsün ananın şeyini Doktor!!!

-Ne diyo bu Cim? Sıpak nasıl böyle konuşabilir, imkansız bu.

-Unutma Bons, Sıpak yarı Vulkanlı, yarı Kasımpaşalı. Fazla üstüne gidersen Kasımpaşalı damarı tutuverir Allah göstermesin.

-Evet Doktor, arasıra insan tarafım, Vulkanlı tarafımı bastırıyor ve böyle davranabiliyorum.

-Neyse sadede gelelim Sıpak. Sen hayatında hiç milli oldun mu sorması ayıptır?..

-Mantıksız Kaptan. Ben Futbolcu değilim ki.

-Futbol değil Sıpak, yani bi hatuna yumuldun mu ?

-Olumsuz Kaptan.

-Ohaaa Sıpak. Ulan ne yaptın bu yaşa kadar, otuzbir mi çektin? Sıpağı otuzbir çekerken düşünebiliyor musun Cim ? Hah hah hah.

-Mantıksız Doktor. Ben hep insani içgüdülerimi mantığımla bastırmaya çalıştım ve bunu da başardım.

-Bons adamın üstüne çok gidiyon, şimdi sana bişey yapacak.

-Sana bi karı bulalım Sıpak. Şöyle etli butlu.

-Ananızı mı vereceksiniz Doktor? Bu çok daha mantıklı..

-Lan bana bak anamı falan karıştırma, senin kepçe kulaklarını si...m.

-Kesin laaan, Sıçacam şimdi sizin muhabetinize, Bana bak Bons bi daha Sıpakla uğraşırsan rütbelerini söker bi tarafına sokarım annadın mı?

-Ben sadece yardım etmeye çalışıyorum Cim. O ise bana küfür ediyo.

-Ulan kocakarılar gibi birbirinizi yiyonuz. Sıpak, sende uyma şu Doktor'a.

-Emredersiniz Kaptan.

-Neyse Sıpak. Sen şu gezegenin jeolojik yapısını falan sittir et de , sana orda bi hatun bulalım. Biraz eğlenirsin. Ha, ne dersin?

-Olumlu Kaptan. Yalnız bu Doktor'un alayları benim canımı sıkıyor.

-Duydun mu Bons? Bi daha Sıpakla alay etmek yok. Annadın mı?

-Tamam Cim. Bi daha buna şaka falan yapmam.

"Kaptan Körk, Kaptan Körk. Acele köprüden bekleniyorsunuz. Kaptan Körk. Acele köprüden bekleniyorsunuz."

-Ne var lan, noluyo gene Uhura?

-Kimliği belirsiz bir cisimle karşılaştık Kaptan.

-Tamam geliyom, hadi Sıpak köprüye gidelim.

-Emredersiniz Kaptan.

-Ne var lan, gene noldu a...na koduğumun uzayında.

-Öhö, öhö Kaptan.

-Noldu lan Sulu, ne öksürüyon, boğazında kemik mi kaçtı.

-Hayır Kaptan, yalnız burda aile varda. Bayan Uhura yani.

-Hadi len, Uhura hepimizi sulu götürür, susuz getirir. Uhura az mı harman yeri dişlemiştir yani. Öyle değil mi kız?

-Evelallah Kaptan.

-Neyse kesinde noluyo ona bakalım. Zaten bize bi dakka rahat yok bu uzayda. Sözde tatile gidiyoz.

-4,3,5 yönünden kimliği belirsiz bir cisim bize doğru 9 hızında yaklaşıyor Kaptan. Böyle gidersek 1245 saniye sonra bize çarpacak.

-Kalkanları kapatın ve hızı 2 varpa indirin Mister Sulu,

-Tamam Kaptan.

-Bayan Uhura selamlama frakansından mesaj göderin, Sıpak sen de cisimin kimliğini çözmeye çalış.

-Emredersiniz Kaptan.

Şşşşşşşşt, Şşşşşşşşt....

-Selam Cim noluyo gene?

-Bi de sana mı anlatcaz Bons, Kör müsün? Bak işte. Zaten götümüz üçbuçuk atıyo. Bi de senle uğraşmıyalım. Sen git hemşireleri mıncıkla.

-Kızma Cim.

-Cismin görüntüsünü monütöre ver Sulu.

-Tamam Kaptan.

-Vay anasını bu ne lan?

-Bir uzay gemisi herhalde Kaptan.

-Evet olabilir. Bunu analiz ettiniz mi Mister Sıpak?

-Evet Kaptan, bu bir Hastiryen kargo gemisi.

-Bir Hastiryen kamyonu mu? Onların galaksinin bu tarafında ne işleri var? Allah, Allah..

-Bir sinyal alıyorum Kaptan.

-Nasıl bir sinyal Bayan Uhura ?

-Tuhaf bir sinyal Kaptan,

-Köprüye verin Bayan Uhura,

"Zart, zort, zart, zort, zart, zort, zart, pırrt, zort, zart, zort, pırrt,zart, zort, zart, pırrt,zort, zart, zort, pırrt,zart, zort, zart, pırrt,zort, zart, zort, zart, pırrt,zort, zart, zort, zart, zort, zart, zort, pırrt,zart, zort, zart, pırrt, pırrt,zort, zart, zort"

-Bu ne lan? Sıpak şunu çabuk analiz et.

-Bu bir imdat sinyali Kaptan.

-Bu ne biçim imdat sinyali, demek ki heriflerin götü zorda.Gemiyle iletişim kurun Bayan Uhura.

-Kuruyorum Kaptan.

-Allüüü, beni duyuyor musunuz, burası Birleşik Yıldız Federasyonu Gemisi Attırgan, ben de Kaptan Ceymis Körk. Allüüü.

"Evet duyuyoruz Kaptan, Ben Hastiryen Sistemi Kaptan Şöförlerinden Haydar Çüküdar. Tanıştığımıza memnun oldum"

-Lan ayı ne biçim geliyon öyle. Önceden farkına varmasak Attırgan'a kafadan girecen.

"Özür dilerim Kaptan bizim geminin freni patladı da."

-Geminin freni mi patladı ? Hay ağzına sıçıyım senin gibi şöförün. Nasıl patlattın geminin frenini lan?

-Ben helaya gidince bizim muavin direksiyona geçip fazla gaz vermiş, ondan sonrada frene basınca fren patlamış. 2 yıldır uzayda son hızla gidiyoruz. Böyle gidersek ya bi gezegene toslayacağız, yada uzayın dışına çıkacağız. Lütfen bize yardım edin Kaptan.

-Tamam ederiz. Uzayda kalana yardım etmek bizim görevimiz. Bayan Uhura bana Sıkati'yi bulun çabuk.

-Emredersiniz Kaptan.

-Mister Sıpak hazırlanın, hep beraber Hastiryen kamyonuna gidiyoruz.

-Sıkati'yi bulamıyorum Kaptan.

-Ne demek bulamıyorum kız? Nerde olur bu obur, ya mutfakta tıkınıyodur, yada helada sıçıyodur.

-Şimdi buldum Kaptan. 503 no'lu heladaymış.

-Demedim mi ben. Çabuk buraya gel Sıkati. Freni patlak bi gemiye gidecez.

-Ama Kaptan şu anda heladayım. İşimi bitirince gelirim.

-Başlarım senin işine Sıkati, senin işkembeyi boşaltmanı beklersek altı ay bekleriz. Çabuk gel, benim tepemi attırma. Ayı yavrusu.

-Ama Kaptan tam işerken nasıl yarıda kesebilirim. Afferdersiniz biraz ishal olmuşum yani..

-Ulan ayı, az yede, az sıç.Hiç durmadan yiyon, hiç durmadan sıçıyon, senin götüne bi tıpa lazım. Ne dersin Bons?

-Bunun ya ağzını, yada götünü dikelim Cim. Gemiye kıtlık getirdi gavat.

-Çabuk lan Sıkati, çabuk sıç.

-Emredersiniz Kaptan, Çatırr, çatııırrr, zaaaaaarrrrrt. Ohhhhhh.!!!

-Tüüü, Allah belanı versin Sıkati. Herif heladan naklen yayın yapıyo lan. Kapat şu hattı Uhura. Herif tepemize sıçacak nerdeyse. Zaten ne demişler: Yüz verdik Sıkati'ye, geldi sıçtı gemiye.

-Hadi Sıpak, Bons, biz ışınlama oadasına gidelim, bu ayı anca gelir..

-Nerde kaldı bu Skati lan? Hala helada mı bu ?

-Geldim Kaptan. Kusura bakmayın biraz ishal olmuşum.

-Seninde hep götünle başın belada Sıkati. Askerliğin bitti hala ağzına sahip olmayı öğrenemedin. Ne yedin de böyle motoru bozdun lan?

-Soğanlı baklava yedim Kaptan. Çok iyi oluyo. Size de tavsiye ederim.

-Soğanlı baklava mı? Böğğğ.. Herifteki miğdeye bak.

-Şunu konuşturma Cim, Herifi ne zaman görsem miğdem bulanıyo zaten. Bunu Attırganın başmühendisliği görevinden al artık. Bunun kendi motoru bile bozuk, geminin motorları kimbilir ne haldedir.

-Haklısın Bons. Sıkati bu aralar iyice azıttı.

-Ama Kaptan.

-Kes lan Sıkati, yanıma gelme, şimdi senin ağzın leş gibi soğan kokuyodur.

-Hem de nasıl Cim, Öfff leş gibi valla....

-Işınlanana kadar sabret Bons. Işınlayın.

Hastiryen Kamyoununda............

-Merhaba Kaptan Körk, ben Hastiryen kargo filosu kaptan şöförlerinden Haydar Çüküdar.Gemimize hoş geldiniz.

-Merhaba Kaptan, bizi çabuk geminin motorlarının olduğu bölüme götüründe işimize bakalım.

-Derhal Kaptan. Şöyle buyurun.

-Bu ne biçim motor böyle.

-Ne var lan Sıkati nesi var motorun?

-Böyle bir motoru ilk defa görüyorum Kaptan.

-Napalım yani, çabuk şu freni tamir etde hemen gidelim şurdan..

-Tamam Kaptan. Yalnız bir sorunum var.

-Ne sorunu Sıkati, sorun morun çıkarma şimdi başıma.

-Çişim geldi Kaptan. Valla zor tutuyom, şimdi ortalığa yapacam.

-Ohhaa, hay götüne sıçıyım Sıkati. Kaptan Çüküdar, buralarda hiç hela var mı?

-Hayır Kaptan, Bu gemide bir hela var o da gemini taa öbür ucunda. Oraya yürüyerek gitmek 30 dakika alır, 30 dakikada gelmesi, 1 saat.

-Haydaa, lan bu Sıkatinin her 6.3 dakikada bir sıçması lazım.

-Bu da mantık olarak heladan hiç çıkmaması anlamına gelir Kaptan.

-Evet Sıpak. O anlama gelir. Bons, Attırgana döndüğümüzde ilk işin bu Sıkatinin götünü dikmek olacak. Annadın mı?

-Memnuniyetle Cim...

-Yalnız bi şeyi merak ediyorum Kaptan Çüküdar, niye koskoca gemide bi tane hela var?

-Biz Hastiryenliler senede yalnız bir kere sıçarız Kaptan. Bu da epey uzun sürer.Yani biz her sene bir haftamızı helada geçiririz. Zaten bu yüzden bizim muavin ben heladayken başımızı bu belaya sokma fırsatı buldu...

-Ulan bizdeki şansa bak, sıçmayan heriflerin gemisinde ishal bir adam. Tamda ishal olacak günü buldun Sıkati.

-Şanssızlık Kaptan, oysa dün kabızdım.

-Ne yedinde kabız oldun Sıkati?

-Acılı, yoğurtlu, revani yedim Mister Sıpak.

-Hımmm, Kaptan isterseniz Sıkatiye dün yediği acayip yemeği yedirelim.Belki gene kabız olur. Bu çok mantıklı.

-Evet haklısın Sıpak. Hemen gemiden bu yemekleri isteyelim. Allüüü Mister Sulu, buraya hemen acılı, yoğurtlu revani ışınlayın. Tamam.

-Yoğurt mu dedin ?

-Cıvıma Sulu, sırası değil, hemen dediğimi yap.

-Emredersiniz Kaptan.

-Hemen yumul Sıkati.

-Emredersiniz Kaptan. Şilürüp, şapırtöüp..

-Çüşş, herife bak Cim, nasıl yiyo. Domuz gibi.

-Yedi bile Bons. Tamam mı lan ayı?

-Tamam Kaptan, Geeeeerrrğğkk.

-Ulan Sıkati Attırgana gidince sana gösterecem, bizi rezil ettiğin yetmezmiş gibi bi de suratıma doğru geğiriyo pezevenk. Şimdi nasıl oldu, geçtimi lan ishalin?

-Bilmiyorum Kaptan, birazdan belli olur.

-Neyse bekleyelim bu herifi. Hayatta Sıkatinin götü düzelsin diye bekleyeceğim aklıma gelmezdi. Tamam mı lan?

-Herhalde tamam Kaptan.

-Çabuk freni tamir et.

-Emredersiniz Kaptan.

-Tamam Kaptan, freni tamir ettim. Şimdi çalışıyo..

-Kaptan Çüküdar, şu freni bi deneyin.

Gaaaaarççççç.

-Tamam Kaptan Körk, çok iyi çalışıyo. Elinize sağlık..

-Tamam Kaptan. Hadi size iyigünler. Köprü, bizi çabuk ışınlayın...

Kaptanın seyir defterine ek: Yolda karşılaştığımız Hastiryen Kamyonundan zor bela sıyırıp yola koyulduk... Sıkatinin ağzını ve götünü 10 günlüğüne diktirdim... Şimdi rotamız Kerhanes Gezegeni..

-Yörüngeye girin Mister Sulu.

-Emredersiniz Kaptan.

-Sizde gezegenin valisini bulun Bayan Uhura.

-Emredersiniz Kaptan.

-Sonunda kazasız belasız gezegene ulaştık Doktor. Valla bişey çıkacakta tatile gidemeyecez diye korkuyodum.. Ama iyi yırttık.

-Çok şükür Cim. Yalnız bu Sıpak meselesini napacaz? Herifi milli takıma almamız lazım. Herif abazalıktan geberiyo affedersin.

-Yavaş konuş lan, Sıpağı millete rezil etme.

-Tamam Cim..İşte Sıpak'da geldi.

-Selam Kaptan.

-Aleyküm selam Sıpak. Hazırlıklarını yaptın mı?

-Evet Kaptan. Her türlü hazırlığımı tamamladım.

-Çubuğunuda aldın mı Sıpak? Keh keh keh..

-Ne çubuğu Doktor? Ben de mutluluk çubuğu falan yok, ama istersen benim kazzığı senin eline verebilirim.

-Şuna bak Cim, gene ağzını bozuyor.

-Susun lan. Uhura şu vali noldu? Hala bağlayamadın mı?

-Vali Bey hatta Kaptan.

-Alllüüü , allüüüüü, ben Federasyon Yıldız Gemisi Attırgan'ın Kaptanı Ceymis Körk, kiminle konuşuyorum..

-Ben Kerhanes Gezegeni başpezevengi pardon valisi Zurnik Gavatyan. Sizleri saygıyla selamlarım. Bütün gezegen, başta hatunlarımız olmak üzere emirlerinize amadedir Kaptan.

-Çok iyi vali bey. Bu arada gene de size bi soru sormak istiyorum.

-Buyrun Kaptan, istediğiniz soruyu sorabilirsiniz.

-Gezegende durumlar nasıl? Yani karılar iyi mi? İyi muamele çekiyolar mı?

-Ayıpsın Kaptan.Bütün galaksinin en iyi hatunları bu gezegendedir. Biz bunları findıkla, fıstıkla besliyoruz. Maşşallah hepsi şeyinize layık yani.Sizi sabırlıksızla bekliyoruz..

-Afferim lan işini iyi yapıyon,,,Tamam, pezevenkbaşı biraz sonra gezegene ışınlanacaz. Bekle biraz.

-Yaşadık Cim. Tam yerine düştük yani , şimdi yılların acısını çıkarırız..

-Tamam lan uzatma.Hiç mi karı görmedik?

-Bizim çubukları hazırladım bile Cim. Şimdi acayip işe yarıyacaklar.Allaaah.

-Çüş lan Doktor. Köprüde bağırıp durmada sıçmayım ağzına.

-Işınlanmaya hazırız Kaptan.

-Tamam Sıpak, şimdi dooru gezegene, karılar bizi bekliyo..

Gezegende........

-Merhaba Kaptan, gezegenimize hoş geldiniz, şeref verdiniz.

-Merhaba pezevenkbaşı, şu gezegende iyi bi alem yapalım dedik, bizi iyice bi eğlendir bakalım.

-Emredersiniz Kaptan Körk. Sizi önce rahatlamanız için saunaya alalım.

-Tamam lan. Hadi beyler şu saunaya bi gidelimde noluyo bi bakalım..

-Şu saunaya bak Cim, bütün millet dal-daşşak dolaşıyo, biz de soyunacak mıyız?

-Tabi lan, üniformayla terliyecek değiliz ya.

-Amaning booo !!! Karılara bak Kaptan...Hepsi lokum gibi..

-Gördük Sıkati, öyle mal gibi bakıpda bizi elaleme rezil etme. Çaktırmadan bak.

-Hadi soyunalım Cim. Sabırsızlanıyorum yani.

-Kaptan ben de soyunacak mıyım?

-Herhalde Sıpak, hıyarlığın alemi yok.

-Ama Kaptan bu çok mantıksız.

-Hadi len, Soyunulacak, soyunn!!!

-Emredersiniz Kaptan.

-Ciiim, şu Sıpak'taki malafata bak.

-Çüşşş, ohhaa, o ne lan öyle Sıpak, Eşşekten ödünç mü aldın, naaptın?

-Hayır Kaptan, Onu eşşekten organ nakli yaptırmadım. O benim kendi şeyim.

-Kaç metre o Mister Sıpak?

-Sana ne Sıkati. Biz Vulkanlıların şeyi böyle olur. Bu genetik bir durum.

-Tamam lan uzatmayın. Sen de onu bi tarafına sok Sıpak, bizi gezegene rüsva etme.

-Nereme sokayım Kaptan?

-Makaraya sar. Töbe töbe. Sen en iyisi donunu çıkarma Sıpak..

-Ben size soyunmayım demiştim Kaptan.

-Tamam, hadi şu saunaya bi gidelim bakalım nolacak.

-Ohhhh, bu sauna acayip bişey Kaptan, valla acayip gevşedim.

-Doğru söylüyo Cim. Kemiklerim bile eridi, ooohhhhhh.

-Ulan hayatta ne kıyak şeyler varmış be. Biz Attırgan'da ömür tüketiyoz valla. Sen ne dersin Sıpak?

-Benim için farklı bir şey yok Kaptan. Bu sıcak odada terlemenin ne anlamı var, hala anlayamadım.

-Hassiktir Sıpak, Cim şu salakla konuşma ya, Allah bunu insanın moralini bozması için yaratmış, şurda üç kuruşluk zevkimiz var onunda içine sıçacak kepçe kulaklı.

-Hadi beyler şimdi de saunadan çıkıp havuza girelim.

Cuuupppp, cuuppp, cuuuppp, cuuuppp.........

-Oooooohhh beeeee dünya varmış. Ulan amma da rahatladım haa.

-Ben üşüdüm Kaptan. Bu su çok soğuk, biliyorsunuz benim kanım soğukda donar.

-Tamam Sıpak, şimdi burdan çıkıp, sıcak su havuzuna girecez. Hadi beyler.Bir, iki, üüç.

Cuuupppp, cuuppp, cuuuppp, cuuuppp.........

-Hayatımda ilk defa yaşadığımı hissetim Cim. Bu sauna ammada kıyak bi şeymiş.

-Ne demezsin Bons. Keşke şu gezegende vali olsaydım.

-Bir tehlike var Kaptan.

-Ne tehlikesi Sıpak? Şurda rahatlamaya çalışıyoz, adamın asabını bozma.

-Havuzun içinden normal olmayan titreşimler algılıyorum Kaptan. Çok garip.

-Ne titreşimi lan, burda da mı rahat yok be.

-Lahmacun Gezegenini unutma Cim, biliyorsun orada az daha kelleyi kaptırıyorduk. Burdada benzeri bişey olmasın.

-Çok tuhaf titreşimler Kaptan. Bazen azalıyor bazen çoğalıyor. Frekanslarıda çok değişik spektrumlarda farklılıklar gösteriyor.

-Vay anasını, peki nerden geliyo bu titreşimler?

-Daha çok sol tarafdan Kaptan.

-Sen bişey hissediyon mu lan Sıkati?

-Hayır Kaptan. Sıpak yanılıyo herhalde.

-Değişik bir yaşam formu olabilir Kaptan.

-Ben şimdi anlarım ne olduğunu. Şöyle bi dalayımda.

-Dikkat et Cim.

Glurk, glurk, glurk..

-Tamam meseleyi çözdüm beyler.

-Neymiş Cim, çok merak ettim, hayatımız tehlikede mi yoksa?

-Ne tehlikesi Bons, Sıpağın algıladığı titreşimler Sıkati'nin götünden geliyo.

-Sıkati'nin götünden mi? Bu nasıl olur Cim?

-Sıkati, suyun altında çaktırmdan zangır-zangır ossuruyo Bons. Su, sesi yok ettiği için biz duyamıyoz tabii, o da fırsat bu fırsat deyip lokur lokur sallıyo, götüne sıçtığımın Sıkatisi.

-Ben geçen gün bunun götünü dikmiştim ama Cim. Nasıl Olur?

-Herife dikiş mi dayanır Bons, bu hıyar sıçacam diye zorlayıp dikişi patlatmıştır. Öyle mi lan ayı?

-Evet Kaptan, zorlayınca dikişler patladı.

-Kıpırdamayın Kaptan !!!!

-Noldu gene Sıpak?

-Suyun yüzeyinde ilkel bir canlı yüzüyor Kaptan. Zararlı olabilir. Size doğru geliyor. Dikkat!!!

-Evet Sıpak gördüm, tehlikeli bi canlıya benziyo. Keşke fazerlerimizi yanımıza alsaydık, şimdi silahsız napacaz? Hay Allah!!

-Ben malafatımı kamçı gibi vurarak onu vurabilirim belki Kaptan.

-Yapabilirmisin Sıpak? Sana bi zarar vermesin..

-Evet Kaptan, yapabilirim. Bana zarar vermesi önemli değil. Size bir şey olmasın.

Şırrraaak, şııırrraakk, şııırrraakk, şıııırrraaaaakk,

-Tamam Kaptan, canlı dört parçaya bölündü.

-Öldü mü acaba Cim?

-Bilmiyom Bons, herhalde ölmüştür, şuna bi bak bakalım Sıpak , amman dikkat!!

-Çok ilginç Kaptan.

-Ne var Sıpak, noldu, neymiş o?

-Bu bir canlı değil Kaptan, bu insan dışkısı, yani bok.

-Ne boku lan. Bokun burda ne işi var. Kim sıçtı? Ha, söyleyin kim sıçtı?

-Kim olacak Cim, tabiiki Sıkati ayısı. Ossururken arada da sıçtı demek ki pezevenk.

-Tüüüü, Allah belanı versin Sıkati, naapıyım seni lan? Ha napıyım seni,

-Çok özür dilerim Kaptan, dikişler patlayınca göt kontrolünü iyice kaybettim.

-Bunun götüne gemiye gidince çelik tıpa sok Bons. Bi daha sıçamasın dallama.

-Tamam Cim, büyük bir zevkle yaparım o işi.

-Yalnız burada olanlar aramızda kalacak beyler, Sıpağın çüküyle Sıkatinin bokunu parçaladığını kimse duymayacak, Valla bütün galaksiye kepaze oluruz. Ne demek lan, çükle havuzda bok kovalamak. Galaksi tarihinde yoktur böyle bişey. Ulan Sıkati gene zevkimizin içine sıçtın. Çabuk çıkın lan şu cenabet havuzdan.

-Şurada doğru-dürüst bi yıkanalım Cim, ama bu Sıkati ayısı gelmesin.

-Tamam Bons, sen kapıda bekle lan.

-Hamamcı teyze, hamamcı teyze.............

-Bu ne biçim şarkı böyle Bons ?

-Bunu Hasan Kaptan'ın gemisi Yavuz'da görevliyken oradaki mürettebattan öğrenmiştim Cim.

-Hasan Kaptan mı? O'nu ne zamandır görmedim Bons. Acaba şimdi ne yapıyo?

-En son Beta Quadrant'da görevliydi Cim. Hala ordadır herhalde.

-Neyse hadi çıkıp giyinelim beyler. Biraz da hovardalık yapalım.

-Okey Dasti.

-Merhaba pezevenkbaşı.

-Merhaba Kaptan, saunamızı beğendiniz mi?

-Evet beğendik, şu çok övdüğün hatunları bi görelim bakalım.

-Emredersiniz Kaptan. Nasıl hatunlardan hoşlanırsanız ona göre liste çıkaralım.

-Valla ben esmer hatunlardan hoşlanırım, mavi gözlü, uzun saçlı, baldır-bacak, göt-göbek yerinde olacak. Sen nasıl istersin Bons?

-Ben sarışın isterim Cim. Ufak boylu ve kocamemeli gibi olacak.

-Sen nasıl istersin Sıkati?

-Benimki farketmez Kaptan, yalnız kocagötlü ve kocagöbekli olsun. Yani şişko bişey.
-Vay ayı vay, ya sen Sıpak?

-Bilmiyorum Kaptan. Ben kadınlardan anlamam. Sizin beğendiğiniz herhangi biri olabilir. Sizin zevkinize güveniyorum Kaptan.

-Tamam Sıpak, sana iyi bi karı buluruz. Duydun mu Pezevenkbaşı?

-Tamam Kaptan, siz şimdi odalarınıza buyrun ben hatunları size gönderirim.

-Merakla bekliyoruz.

-Karilar hazır Kaptan. Bu sizinki, bu Doktorunki, bu Sıpağınki bu da Skatininki.

-Vay anasını, karılara bak Cim!

-Gördüm Bons, bu tam benim istediğimden. Ağzıma layık yani. Sıpağınki de iyiymiş, hadi gene iyisin Sıpak. Hadi şu karıları alalımda yumulalım beyler.

-Ama Kaptan ben nasıl yapacam bu işi. Hiç tecrübem yok.

-Hatun sana öğretir Sıpak, bu onun işi.

-Hadi yavrum biz odamıza gidelim

-Tabi kocacım.

-Bu kadın Doktorun karısı mı Kaptan? Senin karın oruspuluk mu yapıyor Doktor?

-Ne karısı lan, o oruspuların kullandığı bi deyimdir. Öğren artık bunları Sıpak..

-Hadi kocacım biz de gidelim.

-Anlamsız bayan, ben sizin kocanız değilim.

-Aaa ne diyo bu herif, ne kocası, bu hiç mi bişey bilmiyo yani?

-Öhhö, öhhö. Bayan Mister Sıpağa biraz yardımcı olun, ilk defa milli olacak.

-Hadi ya, bu yaşa kadar ne yaptı acaba?

-Sana ne, ne yaptıysa yaptı. Sen işine bak.

-Gel kocacım, ben soyunuyorum, hadi sen de soyun.

-Ayıp olmasın bayan.

-Ne ayıbı kocacım, bu işte ayıp mı olur, bak ben soyundum, sen hiç böyle şeyler gördün mü? Ayvalar nasıl?

-Ohhşş, o ne öyle? Bu çok mantıksız, ama çok güzel bişeye benziyor.

-Bunun mantığı olmaz kocacım, elle bak taş gibi di mi?

-Evet bayan, ben memelerin çok yumuşak olduğunu zannederdim, ama bunlar çok sert, aynen bazalt gibi. Çok garip.

-Bazalt da ne kocacım?

-Volkanik bir taş çeşidi bayan.

-Elle, elle hatta sık kocacım.

-Ohhşşş bayan. Bir tuhaf oluyorum. İçimde bir şeyler bir tuhaf oluyo.Bir bir bir....

-Donumu da çıkarıyım "GÖR BAK NELER OLACAK".

-O da ne be, OOOOHHHHŞŞŞŞŞ, vay canına.

-Arkamı da dönüyümde bi de karpuzlarımı gör..

-Amanıng booo, hayatımda böyle şey görmedim, affedersiniz dokunabilir miyim bayan?

-Dokunmak mı ? İstersen gömebilirsin kocacım. Vazelin getiriyim mi?

-Bunlar daha da ilginç, Daha büyük ve daha sert. İyice elleyim. Yani araştırayım.

-İyice araştır kocacım, bakalım ne bulacaksın..

-Çok ilginç bişey buldum, burada daha önceden görmediğim bazı organlar var bayan.

-Ona bazı organlar denmez kocacım. Hadi sen de soyun da işi bitirelim.

-Soyunmadan olmaz mı? Yani ellerim de eldiven yok ki?

-Olmaz kocacım, bu işler hep elle olmaz. Bu işte başka organlar kullanılır.

-Mantıksız ama, madem öyle, ben de soyunuyorum.

-Çüşş yani kocacım, kaç metre o şey ?

-1.38 metre bayan.

-Napalım, bizim meslekte böyle işte, ne çıkacağı hiç belli olmaz. Şimdi yavaş-yavaş gel bakalım..

-Nasıl yani bayan.

-İşte böyle.

-Noluyo, noluyo,noluyo,noluyo bana bişeyler oluyo , bu hiç mantıklı değil.

-Çok mantıklı kocacım, bu hep böyle olur. Hem şimdi boşver mantığı falan da git-gel.

-Nereye gidiyim bayan.

-Biyere gitme kocacım, bak işte böyle git-gel...

-Ohhhşşş, ohhhşşş çok ilginç ve çok maktıksız. Sıçmışım mantığına lan. Ohh beee.

-Ha şöyle kocacım bak nasıl öğrendin işi, afferin.

-Ohhhşşş, ohhhşş, ohhhhşşşş.OOOOOOHHHHHHŞŞŞŞŞŞŞ.

-Oldu da bitti maşşallah. Peçeteyi al kocacım.

-Napacam yavrum peçeteyi, hadi bi daha yapalım.

-Sen nasıl istersen kocacım.

-Ohhhşşş, ohhhşş, ohhhhşşşş.OOOOOOHHHHHHŞŞŞŞŞŞŞ.

-Tamam mı kocacım?

-Ne tamamı lan, 2 kereyle olur mu? Daha yapacam, daha yapacam.

-Yavaş ol kocacım.

-Ohhhşşş, ohhhşş, ohhhhşşşş.OOOOOOHHHHHHŞŞŞŞŞŞŞ.

-Tamam yeter kocacım. Bizimki de can yani.

-Çok konuşma lan karı. Arkanı dön bakalım. Bi de götünün tadına bakalım.

-Höst ayı, siktir git. Göt-möt yok. Bu iş bu kadar. Yüz verdik iyice azdın.

-Ben anlamam kaltak karı, çabuk domal.

-Ne diyon lan sen sibop.

-Şıırrrak, şırrak, al sana, al sana, manyak karı.

-İmdaat, imdaaat.

-Al sana, ben işte adama böyle geçiririm. GAAARRRÇÇÇ..

-Aaaaahhhh, ulan ayı ben sana sordururum bunu hesabını. Boynumu bi çevirebilsem.

-Ohhhşşş, ohhhşş, ohhhhşşşş.OOOOOOHHHHHHŞŞŞŞŞŞŞ.

-Ohhhşşş, ohhhşş, ohhhhşşşş.OOOOOOHHHHHHŞŞŞŞŞŞŞ.

-Ohhhşşş, ohhhşş, ohhhhşşşş.OOOOOOHHHHHHŞŞŞŞŞŞŞ.

-Ohhhşşş, ohhhşş, ohhhhşşşş.OOOOOOHHHHHHŞŞŞŞŞŞŞ.

-Ohhhşşş, ohhhşş, ohhhhşşşş.OOOOOOHHHHHHŞŞŞŞŞŞŞ.

-Ohhhşşş, ohhhşş, ohhhhşşşş.OOOOOOHHHHHHŞŞŞŞŞŞŞ.

-Ohhhşşş, ohhhşş, ohhhhşşşş.OOOOOOHHHHHHŞŞŞŞŞŞŞ.

-Ohhhşşş, ohhhşş, ohhhhşşşş.OOOOOOHHHHHHŞŞŞŞŞŞŞ.

Kaptan'ın seyir defteri. Yıldız tarihi 3876.7. On günlük tatilimiz maalesef iki günde bitti. Biraz açılsın diye Kerhanes Gezegenine götürdüğümüz Sıpak tam açıldı. Gezegende becermediği karı kalmadı. Gemiye zar-zor ışınladık. Bu sefer de gemideki kadın mürettebatı, ardından erkekleri becermeye başladı. Bütün tıbbi imkanları kullandık ama onu engelleyemedik. Sıpağın Vulkanlı yapısı meğer bu işlere uygun değilmiş. Bunu anladık ama iş işten geçti. Onu hapse atmak zorunda kaldık. Şu anda bütün Attırgan mürettebatı tedavi görüyor.

(Ulan Sıpak, insan kırk yıllık arkadaşına bunu yapar mı? Senin yüzünden saçlarım ağardı, götümün üstüne bile oturamıyorum, bu yaşta namustan da ettin beni. Allah cezanı versin.)

Favorilere Ekle

0

xxxsilver (Özgür Özdemir) · Konu Dışı altına konu açtı. 20 yıl

Sansürsüz forum istiyorum!!!(Fikir ve düşünce özgürlüğü derneği başkanı)

Favorilere Ekle

0

xxxsilver (Özgür Özdemir) · Konu Dışı altına konu açtı. 20 yıl

Bir zamanlar yeşilçam...(Muhahaahahahh!!!)

Bir zamanlar Yeşilçamda ne güzel filmler çekilirdi . Rahmetli Ayhan Işık, rahmetli Sadri Alışık, rahmetli Belgin Doruk, rahmetli Hulusi Kentmen, rahmetli Vahi Öz, rahmetli Öztürk Serengil, rahmetli Danyal Topatan. Ne güzel filmlerdi onlar. Şimdiki artistlere bakıyorum hepsi hıyar kabuğu gibi. Yönetmenlere bakıyorum bakıyorum, birşey göremiyorum.

Belgin Doruk Sadri Alışık

Şimdiki artistlere dikkat hiç ettiniz mi sayın okuyucular? Okan Bayülgen, Memet Ali Erbil v.s. Heriflerde ne tip var ne de kabiliyet. Bir Ayhan Işığı ele alın bir de Okan Bayülgeni.

Ayhan Işık-Filiz Akın Türkan Şoray

Ayhan Işığı yirmialtı parçaya böl, hepsini de güneşte kurut, bu Okan'dan daha iyi olmazsa gel suratıma tükür. O zamanların kadın artistleri de taş gibiydi yani sayın okuyucular. Türkan Şoray mesela. O boy, o pos, o kaş, o göz, o ayva göbek şimdikilerin hangisinde var? Zaten şimdi sinema oyuncusu da yok ki karşılaştıralım. Birtakım paçoz mankenleri doldurmuşlar filmlere. Neymiş, artistmiş. Hadi ordan! Bu mankenlerden artist mi olur? Hepsi kazzık gibi karı. Ne göt var ne göbek. Zannedersin oklava yutmuşlar, öküzün uzay mekiğine baktığı gibi bönbön bakıyorlar. Millet ne diye para verip bunların filmlerine gider anlamam. Oysa bir filmin ham maddesi film değil, baldır-bacaktır. Ben içinde lokum gibi karı olmayan filme film mi derim sayın okuyucular.

Nerde eski filmlerdeki hatunlar. Bir zamanlar bir Zerrin Egeliler vardı, o ne göttü birader! Aydemir Akbaş Zerrinin arkasında kaybolurdu. Uçaklar nasıl Bermuda Şeytan Üçgeninde kayboluyorsa, Zerrin'in arkasına geçende işte öyle kaybolurdu. Biz o zamanlar bu fenomene "Zerrin Egeliler Şeytan Karpuzu" derdik. O karpuz öyle bişeydi yani.

Aydemir Akbaş Zerrin Egeliler

O zamanların filmleri de şimdikiler gibi hava-civa konulu değil, toplumsal içerikliydi. Mesela "Bazılar Cacık Sever" adlı film, cacığın toplumsal hayatımıza yaptığı bol sarımsaklı katkıyı inceler, "Kartal-Pendik Gittik Geldik ve Beş Dakikada Beşiktaş" gibi filmler ise, taa o zamanlardan trafik sorununa parmak basardı. Bunlar eğitici, öğretici ve gösterici filmlerdi sayın okuyucular. Sinemalar eğitilmek isteyen abazalarla dolup taşar, filmciler de para basardı.

Şimdiki filmciler film çekmek için yana-yana sponsor arıyorlar. Böyle içeriksiz filmelere kim sponsor olur sayın okuyucular. Oysa bir zamanlar Yeşilçamda para sorunu falan yoktu. Biz bu nadide filmleri ibret ve hayretle seyreder, uygulama yapmak üzere doğru kerhaneye koşardık. Yaşı tutmayanlar ise o zamanlar "Hacı Şakir" adıyla bilinen uygulamayı yapmak üzere evlerinin banyosuna kendilerini zor atarlardı. O zamanlar filmlerin baş sponsorları kerhaneciler ve sabunculardı. Adamlar filmcilerle ortak-yaşar konumundaydılar. Şimdi millet sinemadan çıkınca nereye koşuyor sayın seyirciler? Otobüs durağına! Aklı olan işadamı bunlara para verir mi? Adam para kazandırmayan filme ne diye sponsor olsun ki. Filmin içinde adamın malının reklamını yapacaksın, adam da sana sponsor olacak.

Farz-ı mualla (örneğin) işkembecileri sponsor yapmak istiyorsanız, filmin içine bol işkembeli, kellepaçalı, kokoreçli sahneler koymalısınız.

Diyelim ki filmde bir parti sahnesi var. Zenci garson misafirlere viski yerine işkembe çorbası ikram ediyor, ev sahibi fabrikatör Kenan Bey, kızı Ayla'nın doğum gününü kutlamak üzere şampanya yerine işkembe patlatıyor, sevişme sahnelerinde esas oğlan, esas kızın vücuduna çilek, çikolata gibi gıdalar yerine, kokoreç veya beyin salatası sürüyor, kavgacılar birbirlerine pişmişkellenin çene kemiğinden tornistan silahlarla saldırıyorlar, ölmek üzere olanlar "seni seviyorum Nnnalan, intikamımı komayın" gibi laflar yerine "artık damar tuzlama yiyemiycem, onlara işkembeyi haram etmezseniz iki elim yakanızdadır" gibi şeyler söylüyor, vurulanlardan kan yerine sirke akıyor, sevgililer birbirlerinin gözünün içine romantik romantik bakarken, sarımsaklı sarımsaklı geğiriyorlar, esas oğlan Ediz Hun, figüran yerine mutfakta sarımsak dövüyor veya satırla çat çat çat işkembe kıyıyor. Daha film bitmeden seyirciler doğru işkembeciye koşuyor ve işkembecileri zengin ediyor. İşte mutlu son.

Sponsorluk sistemi bütün dünyada böyle çalışır sayın okuyucular. Sanat manat hikaye. Filmde reklamını iyi yaparsan, adam sana parayı verir. Sen git Borusan'a "sanat için bize sponsor olsana dayı' de. Olacak şey mi yani? Hem o kadar boruyu filmde nasıl kullanacaksın? Adam doğum gününde sevgilisine çiçek yerine galvanizli boru mu hediye edecek? Limonata içerken kamış yerine lağım borusu mu kullanacak? Mümkün değil! Esas oğlan Ferit'le esas kız Nalan boruların bol bulunduğu helada sıçarlarken (affedersiniz) görüntülenebilir ki, bu da film açısından çok nahoş bir sahne olur yani. Bu sahneye imrenen seyirciler Borusan yerine doğru tuvaletlere hücum eder, ondan sonra da Borusan alsın o kadar boruyu ne yaparsa yapsın.

Maalesef hala film çekmeyi öğrenemedik sayın okuyucular. Elin gavuru çekiyor filmleri, satıyor dünyaya. Gerçi artık Holivut'da da iş kalmadı. Kafaya takmışlar bilgisayar efektlerini, filmleri bunlarla dolduruyorlar.

Bir zamanlar Holivut'da da iyi filmler çekilirdi, mesela Sezarla Antonyüs, Spartaküs, Kleopatraküs, Kızgın Damdaki Anüs. Hepsi kelli-felli filmlerdi, Oyuncular da koç gibiydi maşşallah. Bir Elizabet Taylor, bir Körk Daglıs, bir Antoni Kuin, bir Gres Kelli, bir Klark Keybıl çok iyi oyunculardı. Hepsinde de kelle-kulak yerindeydi.

Bir zamanlar kovboy filmleri vardı mesela. Bilmeyenler için söyleyim, ata binen, sığır güden, kurufasulye yeyip yeyip ossuran, tütünü çiğneyip çiğneyip tüküren, tozlu kasabalarda düello yapan, sürekli ata binmekten götü nasır tutmuş adamlara halk arasında kısaca kovboy denilirdi. Bu filmlerin en baba aktörü Con Veyn adlı bir adamdı. Atatürk'e çok benzerdi. Sonradan öldü rahmetli.

Korku filmlerinin babası Alfred Hiçkok, hepsi birbirinden korkunç, adamı altına sıçırtan filmler çeker, sinemalar umumi helaya dönerdi. Ne günlerdi o günler.... Sapık adlı bir filmi vardı ki, sonradan klasik olmuştur, bütün korku filmlerinin anasıdır yani.

Bu filmde Normın Beyts isimli bir çocuk vardır. Bu Normın, anasıyla beraber kasabanın dışında "Hotel Kaliforniya" adlı bir otel işletip, Romen hatunları pazarlamaktadır. Normın acayip derecede röntgenci bir çocuk olup, otelin her yerine açtığı deliklerle müşterileri röntgenlemektedir. Röntgenliye röntgenliye iyice sapıklaşan Normın, anasının donunu kafasına geçirip oteldeki karıları bıçakla oymaya başlar. Filmin en etkileyici sahnesi olan "banyoda oylum-oylum fidan boylum" sahnesi, sonradan onbinlerce filmde kullanılmıştır. Anasının da zorlamasyla iyice tırlatan Normın, sonunda tırlakhaneyi boylar. Biz o zamanlar bu filmi Newhampshire' daki Goncagül sinemasında seyretmiş, korkudan donumuza doldurmuştuk. Bu filmden etkilenen bizler, sokaklarda sapıkçılık oynar kafamıza çabut geçirir, elimize sopaları alır, birbirimize saldırırdık. Filmden en çok etkilenen Necati Ağbiydi ve Necati Ağbi işin bokunu çıkartmıştı.

Necati Ağbi anasının çiçekli basma donunu kafasına geçirmiş, eline aldığı havuçla karılar hamamına dalmıştı. Daha önceden de anlattığım gibi o zamanlar banyo falan yoktu sayın okuyucular. Sapıklık bile işte böyle ilkel şartlarda yapılıyordu. Şimdi öyle mi? Geçir kafana bikiniyi, tangayı, al eline Rambo bıçağını, dal istediğin banyoya, yap paşa paşa sapıklığını! Şimdi herşey var, ama kaliteli sapık yok. Oysa bir zamanlar sapık çoktu, ama tesis yoktu sayın okuyucular.

Favorilere Ekle

1

xxxsilver (Özgür Özdemir) · Konu Dışı altına konu açtı. 20 yıl

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ ?

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ ?

İbrahim Tatlıses'in TOP olduğunu,

İşte İbo'nun kestaneyi çizdirme hikayesi :

İbo, ilk meşhur olduğu yıllarda İstanbul'un en zenginlerinden birinin kardeşinin TOP olduğunu öğrenir.Ve bunu büyük bir zevkle, alay ederek herkese anlatır. Bu laflar o ailenin de kulağına gider ve İbo'yu bir eve çekerler. Yurt dışından Özel "VURUCU TİM" getirilir. İbo'nun "KESTANESİ" alışana kadar bir süre bu vurucu tim tarafından çizilir.

Asansörlere Öyle Zart Diye Binilemeyeceğini,

Asansör kapılarında "Kullanma Talimatı" diye bişey vardır. Bu Kullanma Talimatlarında asansörle ilgili herşeyin yazılı olduğunu zannediyorsanız yanılıyorsunuz. İşte hiçbir yerde yazılı olamayan, asansör kullanmanın altın kuralları:

1. Asansöre binmeden kabin içini koklayınız.

Sizden önce binen biri "doğalgaz" imalatında bulunmuş olabilir.

Bir Örnek: Asansöre bindiniz ve birisinin daha önceden, gözle görülmeyen, elle tutulmayan fakat burun yolu ile hissedilen bir maddeyi asansör içine bıraktığını anladınız. Ama artık o madde artık sizin nikahınıza geçmiş oldu. Bundan sonra (Mörfi kanunlarına göre) kesinlikle asansöre ya patronunuz ya da sevgiliniz binecektir. Ve onlar "normal olarak" bunu sizin yaptığınızı düşünecekler, suratınıza bi tuhaf bakacaklar, kafalarını sağa-sola sallayacaklardır. Siz böyle bir durumda ne yapabilirsiniz? "Bunu ben yapmadım" deseniz size Kadir İnanır'dan başka kim inanır? Susup bişey söylemeseniz suçu üstünüze almışsınız demektir. Yıllarca uğraşıp,didinip zor zahmet elde ettiğiniz karizmanız, prestijiniz bir anda bir yellenme darbesi ile yok oldu işte. Amman Dikkat.

2. Asansör kabinine işemeyiniz.

Asansörler elektrikle çalışırlar, çarpılabilirsiniz.

Bir Örnek: Asansöre bindiniz. Sizde de "mesela yani" biraz psikopatlık da var, asansöre küçük çişinizi yapmaya başladınız. Şimdiye kadar bi sorun yok, ama içinizde tutmayı bi türlü beceremediğiniz sıvı, sağa-sola yayılmaya başladı. Asansör elektrikle çalışan bi makina olduğundan, sözkonusu sıvı dolaşa-dolaşa muhakkak ki elektriğin mevcut olduğu bir noktaya intikal etti. Siz bir anda birisinin şeyinizi koparırcasına salladığını veya asansör cinlerinin sizi çarptığını zannetiniz. Korkmayın! sizi çarpan bildiğiniz alalade elektriktir. Hem işerken çarpılan ilk insan da siz değilsiniz. Bu olay inşaatlarda her gün yaşanan sıradan bir olaydır. Amman Dikkat.

Favorilere Ekle

0

xxxsilver (Özgür Özdemir) · Konu Dışı altına konu açtı. 20 yıl

Bizden bir önceki nesil suçlumu...

Favorilere Ekle

0

xxxsilver (Özgür Özdemir) · Konu Dışı altına konu açtı. 20 yıl

CONAN EVREN'İN MACERALARI-2

SIRADAN BİR GÜN

SABAHIN SEHER VAKTİ

Bu gün de herzamanki gibi erkenden kalktım. Daha güneş bile uyanmamıştı. Helaya gittim ve daha güne başlamadan yine asabım bozuldu. Zaten ne zaman helaya gitsem asabım bozuluyor. İşemekten başka bir işe yaramayan o lüzumsuz alet her gördüğümde canımı sıkıyor. Nerde o eski sabah ereksiyonları, nerde o araba devirmeler, nerde? Haydar Dümen "sıkma canını paşam" diyor ama sıkılacak can mı kalmış?... Allahtan bizim hanım erkenden öldü de beni bu pörsümüş halde görmedi.

Helada geçirdiğim şırıltı dolu bir-kaç dakikadan sonra, kahvaltıya oturdum. Kahvaltıdan sonra memlekette neler oluyor bir bakıyım diye televizyon karşısına geçtim. Kanallardaki salak spikerlerin hepsi aynı anda, aynı gazeteleri okuyorlardı. Birisi "bütün kanallarda aynı anda gazete okunacak" diye bir emir mi verdi acaba? Ben bile böyle aptal bir emir vermezdim netekim. Bunun içündür kü bizi askerde genelkurmay başkanı yapmışlar, boru mu ? Daha sonra en sevdiğim program Pokemon başladı da biraz moralim düzeldi. Sonra sabah programları başladı, bir takım kızlar ve aşçılarla dolu bu programlar çok sıkıcı. Hepsi birbirinin aynı. Aşçılardan biri kızlardan birini pişirse daha ilginç olur netekim.

Canım sıkıldı, Cin Ali serisinden bir kitap alıp arkama yaslandım ve yayıla yayıla okumaya başladım.

CİN ALİ

Seçtiğim kitap Cin Ali'nin İtiydi. "Ali bak it, Ali iti kovala, Ali iti yakala, tut Ali tut, Ali iti tut, Ali itin kuyruğuna teneke bağla, kaç Ali kaç, Ali kuduz aşısı ol". Çok güzel bir kitap, çok da heycanlı. Ali gene yaramazlığını yaptı, çok seviyorum bu keratayı. Bu kitapları bana rahmetli Özal hediye etmişti, kendi de Red Kit okurdu. Dün de Cin Ali'nin atını okumuştum, bu kitapda Ali atın ırzına geçiyordu.

KEKLİĞİ DÜZ OVADA AVLARLAR

Cin Ali'yi bitirdikten sonra Öğle yemeğine oturdum ve dün vurduğum keklikleri yedim. Bu keklikleri vurdum diye zamanın hayvansever entelleri bana çok bozulmuşlardı. Doğal hayatı bozuyormuşum. Yok canım daha neler. Altı üstü kuş, zaten ölecekler. Ha ben öldürüp yemişim, ha kendi kendilerine ölmüşler. Ha Hasan, ha Kel Mahmut. Ne farkeder? Yemekten sonra helaya gittim ve uzun uzun ıkınarak keklikleri tekrar doğaya döndürdüm. Şekilleri biraz değişmişti ama yaşarken de pek birşeye benzemiyorlardı zaten. Hayvanseverler gelsinler de baksınlar kekliklerine.

Öğleden sonra solucan avına çıktım. Hayvanseverler duysalar buna bile karşı çıkarlar. Solucan avı bayağı bereketli geçti, çünki dün akşam sağanak yağmur yağmıştı. Solucanlar yağmuru seviyorlar, ben de onları seviyorum. Balık avlarken lazım oluyorlar.

Solucanlarımı ve oltalarımı alıp balık tutmaya gittim. Solucan ve olta ikilisi balıkların baş düşmanı. Solucanları kancalara taktım ve denize atıp beklemeye başladım.

İSTAVRİTİ BEKLERKEN

Balığı beklerken hayallere dalmışım. Kendimi dünyaca meşhur bir ressam olarak hayal ettim. Paris'te, Newyork'ta, Londra'da sergilerim açılmış, bütüm dünya benden bahsediyor. Resimlerim milyonlarca dolara satılıyor. Sanat tarihine adımı altın harflerle yazdırıyorum. Enteller acayip bozuluyorlar, affet bizi paşam diyorlar. Ben de onlara elimle "nah" yapıyorum.

Böyle tatlı tatlı hayaller kurarken birden bire denizden bir afet-i devran çıktı. Gözlerim yuvalarından uğradı, az daha kalpten gidiyordum, çünki afetin üzerinde sadece ip gibi birşey vardı ve memeleri yoğurt torbası gibi sallanıyordu. Bana doğru koşarak gelirken, onu terörist zanneden korumalarım hemen koşup kızı kovaladılar. Salaklara "teröristler böyle inek memeli ve anadan üryan olsalardı biz darbe mi yapardık, boşuna kovalamayın kızı" demek istedim ama diyemedim. Deseydim koskoca Conan Paşa'nın adı bir de röntgenciye çıkacaktı. Zaten enteller herşeyime bir kulp takıyorlar. Kulp takmadıkları bir şeyim kaldı, keşke ona da taksalar. Takabilirlerse tabii.

Korumalarım 500 metreye kadar yanıma hiç kimseyi yaklaştırmıyorlar. Bunun içündür ki plajlardaki çıplak kızları göremiyorum. Biz ne diye Marmariste ev aldık, tabii ki bunun içün. Ben kızları göremiyceksem ne işim var Marmariste. Giderim Erciyes'e mis gibi dağ havası alırım. Hem oranın kekliği de boldur. Keklik bulamazsam Kerem'in arpa tarlasında arpa avlarım.

Bu hadiseler esnasında beş-on istavrit tutmayı başardım. Zaten akşam da olmuştu netekim. Balıkları ve fedakar solucanlarımı alıp eve gittim. Aşçıya balıkları verdim ve resim yapmak üzere resim odama geçtim.

SEN KARPUZ'UN RESMİNİ YAPABİLİR MİSİN ABİDİN?

Suluboyalarımla suyumu alıp tuvalin karşısına geçtim ve uzun zamandır üstünde çalıştığım resmi fırçalamaya başladım. Bu resmin benim için özel bir anlamı vardı zira. Bunu içündür ki resme çok özenmiştim. Bu "tepişen atlar" isimli tablomdan çok daha iyi oldu. Adını daha koymadım ama "götebakan" olabilir. Resmi bitirdikten sonra karşısına geçip uzun uzun eserimi seyrettim. İnsanın kendi eserini seyretmesi çok zevkli oluyor. Ben helanın deliğine bıraktığım eserimi bile dakikalarca seyrederim.
GÖTEBAKAN

Büyük Görmek İçin Üstüne Tıklayın

Sanatçı ruhlu adamın netekim. Götebakan da çok iyi oldu. Bunu satsam çok alan olur ama ben satmamayı düşünüyorum. Ne de olsa göznurum.

İSTAVRİTİN KILÇIĞI

Resim faslından sonra akşam yemeğine oturdum ve istavritleri miğdeye indirdim. İnsanın kendi avladıklarını yemesi de bir başka zevkli oluyor. Sinekleri ve solucanları avdan saymıyorum. Takma dişimin kovuğuna bile sığmazlar. Bu istavritlerde çok kılçıklı oluyor. Kılçıklara kıl oluyorum ama istavrit yayın balığından daha iyi, yayınlar kılçık tarlası gibi. Adamın ağzı terzi süngeri gibi delik deşik oluyor. Yemekten sonra elime kumandayı alıp televizyonun karşısına geçtim.

REHA MUHTARLA'LA BİR SAAT

Teleziyonlarda en sevdiğim programlar Pokemon, Tomla Jerry, Temel Reis, Power Rangers ve Reha Muhtarla Show Haber. Reha çok alem bir adam, onun böyle kabiliyetli olduğunu bilseydik darbeden sonra başbakan yapardık.

Reha Muhtar

Bir de sabahları çıkan Ece'yi seviyorum, çok tatlı bir kız. Darbe zamanı olsaydı onu da şeker fabrikaları genel müdürü yapardım. Kumandayla zıplayıp dururken kadınlararası voleybol maçına rastladım ve onu seyrettim. Kırmızılı takımı tuttum çünki onlar mayo giymişlerdi, yeşiller ise şort giydikleri için hiç hoşuma gitmediler. Bu sporcu hatunlara en fazla mayo giydirmek gerek ki seyirci artsın. Ben cumhurbaşkanıyken Tutti Furitti'yle avunurdum. Şovmen Hügo'yu da çok severdim. Türk olsaydı onu sütyenden sorumlu devlet bakanı yapardım. Şimdi öyle şeyler yok ben de voleybol maçlarıyla idare ediyorum. Geçen gün Rusya -Küba maçı vardı, ben kominist olmalarına rağmen Kübalıları tuttum çünkü mayo giymişlerdi netekim. Ama ben en çok kısa mesafe koşan kızları seviyorum, hepsi de maşşallah dalyan gibi. Ama atletizm yarışmaları çok olmuyor maalesef.

GÜNE VEDA

Böylece bir günü daha bitirdim. Helaya gidip istavritleri özgürlüklerine kavuşturdum. Pijamalarımı giyip yatağa yattım. Sıradan bir günü yine zart diye ossurarak uğurladım.

Favorilere Ekle

0

xxxsilver (Özgür Özdemir) · Konu Dışı altına konu açtı. 20 yıl

KAPTAN KÖRK VE SAZ ARKADAŞLARI -2(GÖTİUS GEZEGENİ MACERASI )

KAPTAN KÖRK VE SAZ ARKADAŞLARI

GÖTİUS GEZEGENİ MACERASI

Kaptanın seyir defteri.Yıldız tarihi 3856.3

Tuvalet kağıdı stoklarının tükenmesi yüzünden Götius Sisteminde çıkan isyanı bastırmak üzere Federasyon Yıldız Gemisi Attırgan'la olay mahalline doğru gazlıyoruz.Ulan gene gör götum yıldızları.

"Kaptan Körk,Kaptan Körk müdüriyetten pardon köprüden bekleniyorsunuz."

Sssssst,ssssst.

-Selamunaleyküm köprü altı çocukları.

-Aleykum selam kaptan.

-Naber Sıpak?

-İyidir Kaptan, yuvarlanıp gidiyoruz işte.

-İyi lan, sürünmede.

-Kaptan

-Ne var kız Uhura?

-Kimliği belirsiz bir takım sinyalller alıyorum.

-Ulan bi günde kimliği belli sinyaller alın be.Kimliği belirsiz, kimligi belirsiz. Yetti lan gaari.

-Yani Kaptan aldıkda almadık mı dedik.Pardon yani.

-Tamam lan kısa kes, iyi ki bi laf ettik yani, yani yani yasyani.

-Kaptan

-Ne var ulan ne var ? Salak Sulu.

-Ortalığı Klingonlar bastı Kaptan.

-Hah bi bu Klingonlu dallamalar eksikti.Kalkanları kapatın.

-Ookey Dasti.

-Cıvıma lan Sulu.Filim milim dinlemem veririm mahkemeye, tıkarlar seni de Mamak Cezaevine.

-Affedersin Kaptan, ağzımdan kaçtı.

-Ağzına,eline,beline bi de götüne sahip ol Sulu.

-Kalkanları kapattım Kaptan.

-Bağla bakalım su Klingon Lavuklarını.

-Alüüü sesim geliyur mü lan Klingon hıyarları ?

"Moooooo,mooooooo,mooooooo"

-Noluyo Sıpak?

-Klingonların konuşmalarını tercüme bilgisayarından geçirmeden vermişim Kaptan. Şimdi geçiriyorum.

-Alloo, Gaptan Görk sen misin lan?

-He benim lan Öküz Aleyhisselam.

-Burdan hemen voltanızı alın, burası bizim mahalle.

-Yok yaa,Babanin uzayı mı lan ?

-Heeee.Bundan sonra tüm uzay babamızın mahallesi.

-Senin baban da mahallenin muhtarıdır heralde?

-Aynen öyle Gaptan Görk.

-Ulan bana bak, kavaktan atlarım, babanın ağzına yumurtlarım.

-O laflar boy boy,Seni seven Klingon kovboy.

-Bendeki şansa, bak uzayda bile manyaklar gelip gelip beni buluyo.

-Yürüde götünü görelim Gaptan Görk.

-Sizle konuşmanın faydası yok.Hattı kapatın bayan Uhura.

-Kapattım Kaptan.

-Motorlara tam güç verin Mister Sulu.

-Verdim Kaptan.

-Şimdi sıçtım babanın ağzına Klingon kazması.

-Hep beraber Kaptan.

-Fazer toplarının hepsini hazırlayın mister Sulu.

-Hazırladım Kaptan.

-Öyleyse ateeşş.

"Ciiuuuv,ciiuuuuuvv,ciiuuuuuuv,Güüüüüüüüüüüüüm güüüüüüüüüüümmm

-Klingon gemisi imha edildi Kaptan.

-Heh heh heh.Gördüler analarının örekesini lavuklar.

-Kaptan,kötü bi haberim var.

-Noldu gene Sıpak?

-Enerjimiz bitmek üzere Kaptan.

-Ne demek enerjimiz bitmek üzere,niye bitiyomus enerjimiz ?

-Kurufasülye stokları tükenmiş Kaptan.

-Haassiktiiir,napcaz lan? Sıçtı Sıpak bez getir.

-Benim suçum yok Kaptan.Fasülyeler kurtlu çıkmış.

Kaptanın seyir defterine ek. Yıldız Gemimiz Attırgan'ın fasülyeden motorlarının çalışması için gerekli metan gazını sağlayan yakıtın kurtlu çıkması üzerine gemimiz istop etti. Uzayın ortasında kaldık.Ulan uzaya çıktık galaksi,galaksi dolaşıyoruz hala fasülyeye muhtacız.Boşuna dememişler ossuruktan teyyare diye.

-Boku yedik Cim.

-Hem de nasıl Bons.

-Nolacak şimdi ya,uzayın ortasında şey gibi kaldık.

-Düşünüyom Bons. Ama aklıma bişey gelmiyo.

-Çalıştır kafanı Cim, seni boşuna mı kaptan yaptılar.Her ay deve yükü maaş alıyon.

-Sıçtırtma lan maaşına, sen de Harb Okulunda topçu olsaydın sen de amiral olurdun.Sana kim dedi doktor ol diye.Sırf hemşirelere asılmak için doktor oldun. Simdi de laga-luga yapıyon.

-O benim cinsel tercihim Cim.Bazilari hemşire sever.

Ssssssst,sssssst.

-Selam Kaptan,selam Doktor.

-Aleykum selam Sıpak.Bi çare bulabildin mi?

-Yok Kaptan,Aşkın çare ben biçare,ümidim var tesellisiz o da biçare.

-Vayyy Sıpağa bak,nerden öğrendin lan bu lafları?

-Bilgisayarda 20. yüzyil hakkında araştırma yaparken öğrendim.Orhan Goncabay isimli bir şairin sözleri bunlar Kaptan.

-Kim bu Orhan Goncabay ya?

-20. yuzyilin ikinci yarısında Asya'nın batısında yaşamıs ilkel bir şair.

-Allah Allah.Bakıyomda bu edebiyat işine acayip sardın Sıpak.

-Ayıbettin Şemsettin,vidalari gevşettin.

-Noldu sana Sıpak? Sen evvelden böyle lafları bilmezdin.

-Plaides Sisteminde kafasina saksı düştüğünden bu yana bi tuhaflastı Cim.

-Yapma ya.Vay anasını.Neyse bırakın bu geyik muhabbetini de bu fasülye işini napacaz onu düşünün.

-Aklıma bi fikir geldi Kaptan.

-Çabuk söyle Sıpak.

-Kurufasülye bitti ama,Attırgan'da başka gaz yapıcı maddeler hala mevcut.

-Hangi maddeler Sıpak?

-Mesela nohut Kaptan.

-Ama fasülye motorları nohutla çalışmaz ki Sıpak.Genetik yapıları farklı.

-Biliyorum Kaptan. Nohutları motorlara doğrudan vermiycez ki.

-Ya napcaz, nohutdan gazı nasil elde edecez Sıpak?

-Nohutları biz yiyecez Kaptan.

-Nasıl yani.

-Ne diyon lan Sıpak,Sapıttın mı?

-Sen sus hiç bir şey söyleme,sen sus da gözlerin konuşsun,Doktor?

-Bırak bu ilkel edebiyat ağızlarını da nasıl olacak onu anlat.

-Kaptan şöyle yapacaz.....

Kaptanın seyir defterine ek. Sıpak'in fikirleri doğrultusunda bütün Attırgan mürettebatına nohut yedirdik. Bütün gemi mürettebatı gaz imalati yapıyor.İmal edilen metan gazını alıp geminin yakıt tanklarına dolduruyoruz.

-Bu ne lan böyle,Sabah akşam nohut yemekten geberdik.Hay senin aklına uyup da iş yapanın Sıpak.

-Zaaarrtttt,zooorrrttt.

-Ne diyon Sıpak?

-Afferdersiniz Kaptan, gaz imalatında bulundumda.

-Ulan ben size gazı boşuna harcamayın demedim mi? Zaaaarttt.

-Sen de gazı boşa saldın.Ayıp yani Cim. O gaz altın değerinde.

-Elimde mi Bons.On gündür ye nohudu, imal et gazı, bağırsaklarım patlayacak lan.

-Evet Cim haklisin.Zaaarttt.Bütün mürettabatın da sibobu yalama oldu zaten. Artık altlarını da tutamıyolar.

-Ne diyon Bons.Şu burnundaki mandalı çıkar da öyle konuş.

-Sen benim boğulmamı mı istiyon Cim? Ortalık kokudan deşildi zaten.

-Ben kokudan değil havadaki metan gazından kıllanıyom Bons.Hıyarın biri mazallah bi çakmak çaksa gemi havaya uçacak lan.

-Bizde gemiyi uçurmaya çalışıyoruz zaten Kaptan.

-Sen konuşma Sıpak.Bütün bunlar senin kurtlu fasülyelerin yüzünden oldu zaten.

-Benim bi suçum yok Kaptan.

-Iyiki seni geminin ikmal amiri yaptık.Gittin, ucuz diye bu kurtlu fasülyeleri başımıza sardın. Zaaarrttt.

-Sana dedim Cim,Bu herif fasülyeden anlamaz diye. Kazıkladılar işte kerizi.

-Offf bu ne lan,Ne Klingonlardan ne Romulanlardan çekmedik bu kadar be.Valla zehirlenip gidecez.

-Ben neye üzülüyom biliyon mu Cim.Burada bu gaz yüzünden gebersek ne şehit oluruz ne gazi.

-Ossuruk yoluna gidecez Bons.

-Şimdiden mürettebattan on kişi öldü Cim.

-Yapma ya,ben şimdi Federasyon'a ne diyecem. On kişi ossuruktan öldü nasıl derim.Ulan tam da rütbe alacaktık.Sıçtın ağzıma Sıpak.Senin rütbeni albaylıktan onbaşılığa indirirdim ama bu kadar senelik muhabbetimiz var.Bunu acısını senden çıkarıcam ama.

-Sağolun Kaptan.Ama bunda benim suçum yok.Kayserius'lular kazıkladı işte.

-Ben sana bu Kayserius'lulara güvenme,bunlar anasını boyayıp babasına satarlar demedim mi?Ama onların da anasını belliyecem sen merak etme.

-Vulkan harab olduktan sonra mı Cim? On kişi pisi pisine öldü.

-Tamam lan anladık.Şuradan kurtulmaya çalışalım.Sonra konuşuruz.

-Mantıklı Kaptan.

-Yanlız Cim Bu hava işine bi çare bulmak lazım.Boğulacaz burada.

-Camları açsak havasızlıktan geberecez; Açmasak zehirlenecez.Of Allahım of.

-Neyse Cim sabrın sonu selamettir. Biraz daha sabredelim.

Kaptanın seyir defterine ek. Sonunda Attırgan'ın fasülyeden motorlarını çalıştırıp yola düzüldük. Mürettebattan onbeş kişiyi ossuruk yoluna kaybettik.Onların aziz hatırasına asla ihanet etmeyeceğiz.Onlar görevleri uğruna canlarını seve seve vermekten çekinmediler. Bizde onları unutmamak için geminin tuvaletlerine resimlerini astık ve en önemlisi geminin tam ortasına bir göt heykeli kondurduk.Heykeli Doktor Bons yaptı.Ne de olsa kendisi biraz götçüdür.

-Meraba Sıpak napıyon burda?

-Merhaba Kaptan.20.yüzyıl hakkında araştırma yapıyorum.

-Sen de taktın bu 20. yüzyıla lan.Ne var bu yüzyılda anlamadım gitti.

-Anlamazsın tabii Kaptan sabunluydu.

-Ne demek o Sıpak? Ne sabunluydu?

-Bu o yüzyilda kullanılan Bir deyimdir Kaptan.

-Başlarım senin deyimine de sana da.Attırganı dingonun ahırına çevirdiniz be.

-Ama bu bilgiler gerekli oluyor bazen Kaptan.

-Nerede gerekli oluyo Sıpak? Doktorla sidik yarışı yaparken mi?

-Biz Doktorla hiç sidik yarıştırmadik ki Kaptan.

-Tamam lan tamam, kes artık.Biraz sonra Romulan bölgesinden geçecez. Köprüye gelde bi zahmet işinin başına geç.

-Tamam Kaptan.

-Köprüden geçti gelin,saç bağın düştü gelin,diloyloy.

-Kim bu şarkiyi çalan lan.

-Attırgan'ın aşçıbaşısı Hamdi Usta, Kaptan.

-Haa, öğlen yemekte ne var Hamdi Usta?

-Gaptanım gapusga,bulgur pilavı bi de hoşaf vaa.

-Gene mi kapuska, bööğğğ.Bıktık lan kapuskadan. Başka şey yok mu Usta ya.

-Valla Gaptanım lahanadan başka bişey yok.Nohut da büttü.

-Bana nohut demeyin.Miğdem bulanıyo.Sıpak bunlar hep senin yüzünden.

Hay aklıma sıçıyım ki seni ikmal amiri yaptım.Galakside ne kadar kokmuş sebze,ıvır zıvır var gemiye doldurdun lan. Bu gün yine iki kişi zafiyetten gitti be.Adam biraz doğru-dürüst yiyecek alır.Gemiyi lahanayla nohut deposuna çevirdin.Patlıcan,patates,domates,et,süt adam gibi bişeyler alsaydın ya.

-Ama Kaptan lahananada siz insanlar icin gerekli bir çok vitamin var. Ayrica bol miktarda bitki tohumuda aldık.

-Simdi gelde bu Vulkanlı'ya Imambayıldıyı,musakkayi anlat.Bitki tohumuymuş. Ulan senin bitki tohumu dediğin nohutla mercimek be.Suç sende değil Sipak. Senin gibi yeşil kanlı bi Vulkanlıyı yiyecek işine bulaştıranda.

-Kaptan ben bu ikmal amirliği görevinden istifa ediyorum.Beni affedin.

-Selam Cim,selam Uhura,selam Mister Sulu,Selam Sıpak.

-Selam Bons.Bu gün iki kişiyi daha postalamışsın.

-Benim bunda bi suçum yok Cim.Adamlar kötü beslenmeden gittiler.Bunlarda kapuska şehidi.

-Tamam uzatma Bons.Şimdi durum cacık,Romulan bölgesine girdik.Her an karşımıza bi Romulan devriye filosu çıkabilir.

-Çıktı zaten Kaptan.

-Hemen bağlantı kurun Bayan Uhura.

-Bağlantı kuramıyorum Kaptan.Hatta parazit var.

-Bu Romulan salaklarının da telsizlerinin her zaman pili biter.

-Bir sinyal alıyorum Kaptan.sesi köprüye vereyim mi?

-Ver bakalım Uhura.

"Alooo ne koyim?"

-Kim lan bu, ne diyo lan bu kereste.Ne koyuyomuş?

"Aloooo ne koyim?"

-Çözmeye çalışıyorum Kaptan.Sinyal zayıf geliyor.

-Sıpak şunu bi analiz et bakalım.

-Ediyorum Kaptan.

"Aloooo ne koyim?"

-Çabuk ol Sıpak sinirlerim bozuluyo.

-Uğraşıyorum Kaptan.

"Aloooo ne koyim?"

-Tamam Kaptan,Analiz ettim. Bu 20.yüzyılda bazı yerlerde kullanılan bir deyim. 20.yüzyılda aptal bir televizyon programından uzaya yayılmış bir sinyal kalıntısı Kaptan.Sesin sahibi ise Mustafa Kesersapı isimli ilkel bir canli.

-Nereden biliyorsun bunlari Sıpak?

-Boşuna 20. yüzyılı araştırmıyoruz Kaptan.Sonunda işe yaradı işte.

-Çabuk bu aptal sinyali durdurun Bayan Uhura,Romulan gemisi ile bağlantı kurun. -Tamam Kaptan bağlantı sağlandı.

-Alüüü sesim geliyür mü ?

-Alo sesiniz geliyor.Kimsiniz,burasinin Romulan bölgesi olduğunu bilmiyormusunz?

-Burası Federasyon Yıldız Gemisi Attırgan, ben de Kaptan Amiral Ceymis Körk. Federasyondan size selam getirmişem.

-Sen o selamı al, munasip bi yerine sok. Çabuk buradan gazlayın.

-Bana bak agzini bozma kaltak karı.Sana adam gibi söylüyoz işte.Bölgenizden geçip gidecez.Yemedik ya bölgenizi.Allah Allah.

-Ben anlamam başka yerden gidin.Koca uzayda yol mu yok lan.

-Nolur geçsek, hem bi kereden bişey olmaz.

-Baban da öyle diyodu Kaptan.Ama sonunda anan hamile kaldı.Size on dakika süre veriyorum.On dakika sonra gitmezseniz geminiz imha edilecek.

-Haydaaa.Karıya bak lan.Napacaz simdi?Laftan anlamıyo kaltak ya.

-Cim bu karı azmış.Ona bi kıyak çek istersen.

-Napacam Bons.Benim Yaş altmışa dayandı.Bu karıyla başedemem.Sıpak desen o benden de beter.

-Sidik zoruyla falan idare etsen Cim.

-Zaman yok lan Bons.O kadar suyu nasıl icecem.Hem öyle bile zor dostum zor.

-Sana da bi mutluluk çubuğu takalım Cim.Mürettebat da Kaptanının iktidarsız olmasını istemez zaten.Hem senin için laf ediyolar şöyle-böyle diye.

-Napalim Bons.Tak bakalım şu çubuğuda kurtulalım Romulan filosundan. Kendimi Attırgan için feda edecem.

-Eğer bu uğurda ölürsen sende şey şehidi olursun Cim.Senin de heykelini dikeriz geminin orta yerine.

-Ne heykeli Bons? Neyimin heykelini dikecen geminin orta yerine.

-Tamam Cim, Zaman geçiyo,muaynehaneye gelde şu çubuğu takalım.

Sssssssst,ssssssst.

-O ne lan öyle?

-İşte çubuk bu Cim.Kımıldamada takalım şunu.

Klik,klik.

-Tamam Cim.Güle güle kullan. Yalnız senden bi ricam var habersiz arkama geçme. Bu yaştan sonra bi de namustan olmayalım.

-Sen ne biçim konuşuyon Bons.Ben Fortçumuyum yani.Töbe töbe.

-Bayan Uhura beni hemen deminki karıya bağla.

-Bağlıyorum Kaptan.Aaa o da ne öyle? Maşşallah siz de çubuklanmışsınız Kaptan?

-Yok be Bayan Uhura,öğlen tatlıyı fazla yemişimde.

-Bu tatlının işine hiç benzemiyo ya neyse Kaptan.

'Ulan Bons senin yüzünden milletin ağzına sakız olduk,eee kaptanlık kolay mı'

-Alüüü,Romulan Kaptanıyla mı görüşüyorum?

-Evet, ben Romulan Devriye Filosu Kaptanı Amiral Lusi Bingbong.

-Soyadına bak,ne demek bu bingbong Sıpak?

-Romulan dilinde kocagöt manasına geliyor Kaptan.

-Karının soyadı bile seksi be.

-Amiral Bingbong sizinle başbaşa görüşmek için geminize gelmek istiyorum.

-Ne diyorsunuz Kaptan Körk? Gelip de ne yapacaksın? Süreniz de altı dakika kaldı zaten.

-Israr ediyorum Amiral.

-Hadi gel bakalim ne yapacaksan yapda gorelim.

-Tamam Cim.Karı zokayı yuttu.

-Tamam geliyorum Amiral.

-Hadi Cim kolay gelsin.Beline pardon çubuğuna kuvvet.

-Beni hemen Romulan Amiral Gemisine ışınlayın.

-Emredersiniz Kaptan.

Romulan Gemisinde

-Selam Amiral Bingbong.Ben Federasyon Yıldız Gemisi Attırganın Kaptanı Amiral Ceymis Körk.

-Tanıştığımıza memnun oldum Kaptan.Ben de Amiral Lusi Bingbong.

-Yani uzaktan pek görülmüyo ama siz de bayağ güzelmişsiniz yani Amiral.

-Sağolun Kaptan.Öglen yemekte tatlı mı yediniz maşşallah o da ne öyle?

-Yook Amiral,öğünmek gibi olmasın her zaman öyledir yani.

-Geldiginize sevindim Kaptan Körk.Ben de abaza kalmıştım.

-Bana artık Kaptan Körk demeyin canım.Dostlarım bana kısaca Cim der. Sizde Cim deyin.

-Yaaa, Dostlarımda bana kısaca Bing der Cim.

-Öyleyse şu işleri ayrıntılı biçimde konuşalım Bing.

-Bu işleri yatak odamda görüşsek ne dersin Cim?

-Ne deyim,Yaşadık derim.

Kaptanın seyir defterine ek. Romulan Bölgesinden saş-salim çıkmayı başardık.Romulan Devriye Filosu Kaptanı Lusi Bingbong'un elinden zor kurtuldum.Karı acayip azmis.Napalım Kaptan olmak kolay mı? Çıktık açık alınla beş dakikada bu işten.Kaptanlığın da arasıra karavananın etli tarafını yemekten başka böyle zevkli yönleride oluyo. Bons'la Sıpak hala sap gibi dolaşıyolar.Neyse bu işide başarıyla bitirdik.

-Uyuyomusun Cim?

-Zırvalama Bons,uyandırdıktan sonra mı soruyon lan.

-Kusura bakma Cim.Su karıyı merak ettim.Nasıl yani iyi miydi bari?

-Sana ne lan.Allah Allah.Bayaş karıydı işte

-Çubuk işe yaramıştır inşallah.

-Yaramaz mı Bons.Mafettim karıyı.Duman oldu valla.Bütün mürettebat hayatını o çubuğa borçlu.

-Ben o çubuğu Uhura'nın üstünde denemiştim daha önce Cim.Denenmemiş malı sana verirmiyiz? Pardon yani.

-Tü Allah belanı versin Bons.Ulan bana kullanılmış çubuğu mu verdin?

-Kullanılmış mullanılmış çubuk çubuktur Cim.Farketmez yani.

-Hassiktir Bons,şimdi o çubuğu alır bi tarafına sokarım.

-Tamam Cim kapatalım su tatsız konuyu.Köprüye gelmiyor musun?

-Tamam tamam banyo yapıp gelirim.

-Ne banyosu? Sen de zırt-pırt banyo yapıyosun Cim.

-Ne demek ne banyosu Bons?Cenabet cenabet mi gezecez hıyar.Ondan sonra geminin başına gelmedik kalmıyo.Zaten şüpheleniyom gemide bi cenabet var.

-Sıpak olabilir mi acaba Cim? O'nun hiç banyo yaptığını görmedim.

-Sıpak bir Vulkanlı Bons.Vulkanlılar su ile banyo yapmazlar.Onlar vücutlarını zımparalarlar, bilmiyomuydun?

-Yapma ya.Hiç bilmiyodum.Demek ondan leş gibi kokuyo hıyar.

-Meraba millet.Yörüngeye girebildik mi Mister Sulu?

-Valla Kaptan,girmeye çalışıyoruz.Ama bi türlü giremiyoruz.

-Niye giremiyoz Mister Sulu?

-Kapıları kitlemişler de ondan Kaptan.Keh keh keh.

-Ulan bana bak cıvık Sulu,bi daha böyle sululuklar yaparsan sana bi ay çarşı izni yok.

-Napiyim Kaptan.Allah beni de böyle sulu yaratmış.

-Keşke şu sululuğundan birazda Mister Sıpağa bulaşsa.

-İyi adam lafinın üzerine gelirmiş Kaptan. Mister Sıpak geldi.

-Selam Kaptan.

-Selam Sıpak.Boşuna dememisler iti an,çubuğu al diye.

-Ne çubuğu Kaptan? Benim sizin çubuğunuzla ne ilgim var? O çubuğu bana karşı kullanmayı düşünmüyorsunuzdur umarım.

-Ayıbettin Sıpak. Biz oğlancı mıyız?Saçmaladın yani.

-Sen gene de Kaptana bu aralar fazla yaklaşma Sıpak.Nolur nolmaz.

-Zırvalama Bons.Kapatın artık şu çubuk muhabbetini lan.İşimiz gücümüz var.

-Yörüngeye girdik Kaptan.

-Şimdi bu kolonici salaklarla uğraşmaya başlayalım.Şu gezegenenin valisini bana bulun Bayan Uhura.

-Emredersiniz Kaptan.

-Sipak sende gezegen hakkında bilgi ver bakalım.

-Gezegen 3200 tarihinde keşfedilmiş Kaptan.Atmosferi yaşamaya elverişli olduğundan yerleşime açılmış ve 3210 tarihinden itibaren koloniler kurulmaya başlanmış.Gezegende bol miktarda zortinyum madeni var.Ve bu gezegenin tek üretim maddesi.

-Zortinyum mu? O da nedir Sıpak?

-455. element Kaptan.Müshil yapmakta kullanılır.Ve bu gezegenin neredeyse tamamı zortinyumdan oluşmuş. Bu yüzden bu gezegende yasayanlar sürekli ishaldirler.Dolayısıyla Federasyon'un en cok tuvalet kağıdı tüketen gezegenidir.

-Ulan bütün boktan işlerde beni bulur.Allah belasını versin.

-Federasyondan acil mesaj var Kaptan.Federasyon Başkomutanı Hans Göteller hatta.

-Alo Körk, ben Federasyon Başkomutani Hans Göteller. Galakside büyük bir kabız salgını başladı.Bütün galaksi geberiyor. Bu duruma acilen bir çare bulun. Tamam.

-Emredersiniz Komutanım.Çabuk bana gezegen valisini bağlayın Bayan Uhura

-Götius Valisi hatta Kaptan.

-Selam,burası Federasyon Yıldız Gemisi Attırgan,bende Kaptan Ceymis Körk.

-Bana ne lan.hıyarağası.

-Ne diyo bu herif Sıpak?

-Affedersiniz Kaptan.Söylemeyi unuttum.Bu gezegen halkinin ağzı cok bozuktur.

-Haa, demek öyle.Bana bak lan zırzop ağzını bozma,sıçarım ağzının tavanına.

-Pardon Kaptan.Çok özür dilerim bu gezegende dura dura ağzımız alışmış. Size hoş geldiniz demek istemiştim.Ben bu gezegenin valisi Coni Cırcır.

-O nasıl hoş geldin öyle Vali bey?Bi daha olmasin valla Federasyona söylersem dooru galaksinin merkezindeki karadeliğe sürerler.

-Çok affedersiniz Kaptan Körk.Valla bi daha yapmam.

-Iyi tamam bu kadar yalakalanmana gerek yok.Gezegendeki durum nedir?

-Durumu size şöyle özetlemek isterim Kaptan:Gezegenimiz Götius, bütünüyle müshilin hammaddesi olan zortinyumdan yapilmistir. Galaksinin müshil ihtiyacini karşılayan yegane gezegendir. Yani bu gezegen olmasa bütün galaksi kabızlıkdan geberirdi.Bu gezegenin havasına,suyuna herşeyine zortinyum bulaşmıstır. Bu yüzden gezegende yaşayan herkes sürekli ishaldir.Ve yine bu yüzden galasinin en çok tuvalet kağıdı tüketen gezegenidir.

-Bunlari biliyorum Vali Bey.Sen bana şimdiki durumu anlat.

-Evet Kaptan sözlerime devam ediyorum:Buraya 100 yıldız kamyonu sürekli tuvalet kağıdı taşır.İşte bu yıldız kamyonları son zamanlarda buraya gelmemeye basladı. Siz de takdir edersiniz ki gezegende bu yüzden tuvalet kağıdı ihtiyacı başladi.Tuvalet kağıtları karaborsaya düştü ve bir tuvalet kağıdı mafyası oluştu.Şu anda bir tuvalet kağıdı rulosu adeta altın degerinde. Bunu bulamayanlar ise affedersiniz götünü oraya-buraya siliyor. Yani anlayacaginiz gezegeni bok götürüyor.Aynı zamanda gezegende salgın hastalıklar başladı.Toplu ölümler bile oluyor.ve en önemlisi zortinyum üretimi neredeyse durmak uzere.

-Tamam durum anlaşıldı Vali Bey.Bu yıldız kamyonlari neden gelmiyor, bir fikriniz var mı acaba?

-Valla ne biliyim Kaptan.Gelmiyorlar işte.

-Sıpak,Bons buraya gelin bi durum değerlendirmesi yapalım.

-Burnuma pis kokular geliyo Cim.

-Tabi gelir lan.Bütün gezegeni bok götürüyomuş duymadın mı?

-Öyle degil Cim.Bu işin arkasinda büyük bi iş varmış gibi geliyo bana.

-Sen ne dersin Sıpak?

-Olabilir Kaptan.Birileri bütün Federasyonun kabız olmasını istiyor olabilir.

-Evet Sıpak haklı olabilirsin.Ama bütün Federasyonun kabız olmasından kimin ne çıkarı olabilir ki?

-Klingonlar olabilir mi acaba Cim?

-Hadi ordan lan,onların kafası bu kadar çalışmaz.Bu işin arkasinda başka birileri var.

-Andoryanlılar olabilir mi Kaptan?

-Evet Sıpak onlar olabilir.O pezevenkler başımıza iyice bela oldular.Ne kadar boktan iş varsa bu boynuzlu geyikler çıkarır zaten.

-Ne yapacaz Cim,Bu geyikleri bulmak kolay değil ki?

-Şu geyiklerin bölgesine doğru bi gazlayalım bakalım.Nasıl olsa orada karşımıza çıkacaklar. Bas gaza Mister Sulu.

-Emrin olur Kaptan.

-Andoryan Bölgesine yaklaşıyoruz Kaptan.

-Kalkanları kapatın Mister Sulu.

-Meraba Cim.Sonunda Andoryan Bölgesine vardık yani.

-Evet Bons.Şimdi akgöt karagöt belli olacak.

-Bir sinyal alıyorum Kaptan.Galiba bir Andoryan yıldız gemisinden geliyor.

-Sinyali güçlendirin Bayan Uhura.

-Güçlendirdim Kaptan.

-Ne diyo bu uzay geyikleri ?

-Bağlıyorum Kaptan.

-Alüüü ben Federasyon Yıldız Gemisi Attırgan'ın Kaptanı Amiral Ceymis Körk. Buraya boktan bir mevzuyu konuşmaya geldik. Alüüü, beni duyuyonuz mu lan ?

-Duyuyoruz lan, bağırıp durma insan bozuntusu. Derdiniz ne, anlat bakalım.

-Federasyona bağlı Götius gezegenindeki olayları herhalde biliyonuzdur.

-Evet biliyoruz n'olmuş ?

-Tuvalet kağıdı gemilerini siz mi engelliyonuz lan ?

-Evet n'olmuş ?

-Ananın Andoryanı olmuş.Manyak mısın lan ? İkide bi n'olmuş deyip duruyon.

-Diyecegin bittiyse bas git Körk. Gemini uçurtmadan.

-Bi daha bizim bölgemizde dolaştığınızı görürsem boynuzlarınızı kırarım, tamam mı lan ? Galaksinin dörtde biri sizin, sığamadınız mı lan kendi bölgenize kocagötlü geyikler.

-Sığamadık lan, biz sizin gibi tırışkadan bi ırk değiliz.Biz barbar bi ırkız. Bütün galaksiyi ele gecirecez. Sizden de tesbih yapacaz.

-Yok ya ananız güzel mi? Siz bunlari yaparken biz armut mu toplayacaz.? Galakside harp çıkar anam avradım ossun.Hele böyle boktan işlerle hiç bi yere varamazsınız.Allah size akıl fikir versin. Hattı kapatın Bayan Uhura.

-Şimdi napacaz Cim? Laftan anlamıyo bunlar.

-Kafayı çalıştıracaz Bons.Mister Sıpak Buraya gelde bi konuşalım bakalım.

-Emredin Kaptan.

-Şu Andoryanlılar nasıl yaratıklar Sıpak? iyice bi araştır, bunların gelmişini geçmişini iyice öğrenmek istiyorum.

-Tamam Kaptan hemen araştırmaya başlıyorum.

-N'oldu Sıpak araştırman bitti mi?

-Bitti Kaptan.Bu Andoryanlılar çok tuhaf yaratıklar.

-Nasıl yani Sıpak?

-Andoryanlılar çok gururlu ve kibirli bir halk.Onlar için en önemli şey gurur. Gururları uğruna olmeyi bile göze alırlar. Ayrıca çok savaşçılar. Sürekl ibaşka halklarla savaşırlar, savaşacak adam bulamayınca kendileriyle savaşırlar.

-Demek bunlar çok gururlular.Peki bunların en cok utandıklari şey nedir?

-Andoryanlılarin büyük utanç dedikleri ve bir sır olarak sakladıkları şey Kaptan.

-Nedir o Sıpak?

-Eski bir Andoryan efsanesi Kaptan.Bu efsane aynı zamanda Andoryanlıların neden boynuzlu olduklarını da açıklıyor. Bu efsaneye göre -bu efsane insanların yaratılış hikayesine yani Adem ile Havva'nın hikayesine de çok benziyor. Tanrı Andoryanlıları yaratmaya karar veriyor.Ve bir kadın ile erkek yaratıyor. Andoryanlılarin atası işte bunlar.Ama işler Adem ile Havva'da olduğu gibi yolunda gitmiyor.Erkek yani Yançek kadını yani Koyama'yı bir türlü beceremiyor. Adem Havva'ya Dünya'da dokuz doğurttururken Yançek Koyama'ya bi türlü koyamıyor. Bunun üzerine Koyama geyiklerle aganigi-saganigi yapıyor. Ve bundan hamile kalıyor. Doğan cocuklar da boynuzlu doğuyor.İşte O çocuklar Andoryanlıların ataları. Andoryanlılar gibi savaşçı ve gururlu bir halkın atasının bir beceriksiz olması onlar için en büyük utanç.Bu konuda değil konuşmak düşünmek bile yasak.

-Aferin Sıpak. Büyük is başarmışsın. Şimdi atanızın şarap çanağına sıçtım işte Andoryanlı pezevenkler.Şu geyikleri bağla bakalım Bayan Uhura.

-Alo Andoryan Gemisi mi? Kaptan Körk sizinle görüşmek istiyor.

-Aüüüü sesim geliyur mu? Ben Kaptan Körk.

-Tamam duyduk, Ne istiyorsun çabuk söyle.

-Size Yançek ve Koyama kelimeleri ne anlatıyo acaba?

-Ne ne ne ne ne dedin?

-Ne dediğimi duydun hıyar.Ödün bokuna karıştı değil mi?

-Siz bunları nereden biliyorsunuz?

-Biz biliriz, hem bunuda bütün galaksiye yayacaz.Bütün evren size götüyle gülecek.Keh keh keh.

-Sakın, nolur böyle bir şey yapmayın, eğer yaparsanız bütün Andoryanlılar intihar eder. Bir ırkı yok etmiş olursunuz.Ne isterseniz yaparız, yeter ki bu sırrı kimseye söylemeyin.

-Hah şöyle yola gelin. Sizi gidi gavatlar sizi. Hemen, derhal, acilen tuvalet kağıdı kamyonlarını serbest bırakacaksiniz. Ve bi daha bizim bölgemize girmeyeceksiniz.Anlaşıldı mı?

-Tamam Kaptan Körk.Anlaşıldı.Bunları hemen Andoryan Konseyine ileteceğim. Nolur siz de sözünüzü tutun.

-Tabi hıyar, laf bizim ağzımızdan çıkar. sen bizi yalama mı zannettin.

Kaptanın seyir defteri.Yıldız tarihi 3857. Götius gezegeninden başlayarak bütün galaksiye yayılan boktan bir sorunsalı daha çözdük.Artık insanlar galaksinin içine çatır-çatır sıçabilirler.Helal olsun bana lan. Yıldız gemimiz Attırgan'la yeni maceralara doğru yola çıktık, hadi hayırlı traşlar.

BU MACERANIN SONU (SIPAĞIN DONU)

GELECEK MACERENIN KONUSU SIPAĞIN CİNSEL SORUNLARI.

Favorilere Ekle

0

xxxsilver (Özgür Özdemir) · Konu Dışı altına konu açtı. 20 yıl

Süpermenin Izdırabı-2

8 Ocak Çarşamba

Bu gün çok mutluyum, çünkü Dünya bir süperkahraman daha kazandı. Bu süperkahraman bir Türk. Adı GAZMAN. Çok değişik bir adam. Biraz kıro, ama iyi bir çocuğa benziyor. Süpergüçlerini kurufasülyeden alıyor. Tuhaf bir durum ama hepimizin tuhaflıkları yok mu bilader? Betmen yarasa bozuntusu, Örümcekadam desen böcük, Gazman'da ossuruktan kahraman. Netice itibariyle herkes kendi çapında birşeyler yapıyor.

19 Ocak Perşembe

Süperkahramanlar çoğaldıkça bana düşen görevler azalıyor. Artık ıvır-zıvır işlerle çömez kahramanlar uğraşsın. Bebeleri yanlış sünnet eden adamları Gazman yakalamış, duvarlara işeyen kıroları Örümcekadam enselemiş (duvarlar onun yaşama alanı tabi), eşşek etinden sucuk yapanları Betmen tokatlamış. Artık böyle işlerle uğraşmıyorum. Bana da artık kıdem bastı. Kıdemli kahraman olmanın avantajlarını yaşıyoruz. Biraz da biz rahat edelim bilader.

20 Ocak Cuma

Bugün çok mutlu başladı, ama sıkıntılı bitti. Asansörde Luis'in poposunu çaktırmadan elledim. Hay ellemez olaydım. Olay şöyle oldu: Ben, Luis ve gazeteden birkaç arkadaş hep beraber asansöre bindik. Tesadüfen Luis'in arkasına bizim şef geçti. Ben de fırsat bu fırsat deyip, süperhızımla Luis'in arkasına dolanıp poposunu elleyiverdim. Luis buna çok sinirlendi ve bizim şefin kafasına çantayla saldırdı. Adam ne olduğunu anlayamadan yere serildi. Gazetede büyük olay oldu. Şef artık herkesin gözünde bir sapık. O'nu gören kadınlar arkasını duvara dayayıp öyle yürüyorlar. Hatta kıçına yastık bağlayarak dolaşanlar bile var. Adam bu yaştan sonra kepaze oldu. Luis ise başka bir bölüme geçmek istiyor. Eğer başka bölüme geçerse avakadoyu yedim demektir. Napacam şimdi ben Luis'siz. Hay kafama işeyim. 10 mikrosaniyelik bir elleme uğruna başıma gelenlere bak bilader. Şef ise ısrarla kendisinin yapmadığını söyleyip özür dilemeye dahi yanaşmıyor. Al başına belayı.

21 Ocak Cumartesi

Bugün tatil. Mutlu olmam gerekirken dün yediğim halt yüzünden çok sıkıntılıyım. Üstüne üstlük bir de dünyanın derdiyle uğraşıyoruz bilader. Arizona'yı sel almış, Haiti'de yanardağ patlamış. Fırtınayı bulutların içine girip ters istikamette ossurarak durdurdum, sel sularını süpergözlerimle buharlaştırdım, yanardağın ağzından dünyanın merkezine girip lav deliğini taşla doldurdum. Yanardağın deliğini doldururken aklıma nedense hep Luis geldi. Bu arada iki-üç sefer Plüton'a işemeye gidip geldik. Vay benim dertli başım.

22 Ocak Pazar

Ben, Örümcekadam, Betmen ve Gazman akşama kadar okey oynadık. Bu Gazman denen adam burnumuzun direğini kırdı. Hiç durmadan zart,zart. Öfffff bu ne bilader. Ama ne yapalım, okeye dördüncü kahraman bulmuşuz bu kadar seneden sonra. Hem Kriptonlu atalar ne demiş: Eşşeği seven, ossuruğuna katlanır.Hakkını da yememek lazım iyi okey oynuyor kerata. Hepimizi duman etti. Ben asıl yarını düşünüyorum. Luis ne yapacak, kalacak mı, yoksa gidecek mi?

Favorilere Ekle

0

xxxsilver (Özgür Özdemir) · Konu Dışı altına konu açtı. 20 yıl

Türl Milleti Çalışkan mıdır???

Favorilere Ekle

0

Hakkında

Forum İmzası:

Paylaşmanın asaletini hiç bir zaman bencilliğin çirkinliğine tercih etme,ve öyle bi arkadaş seçki sen onun için ölümü düşündüğünde o senin için çoktan ölmüş olsun....

Temel Bilgiler ve İstatistikler

Aktiflik: Şu anda DH'de değil
Son Giriş: 20 yıl önce
Son Mesaj Zamanı: 18 yıl
Mesaj Sayısı: 4
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 98
İkinci El Bölümü Mesajları: 0
Konularının görüntülenme sayısı: 3.328 (Bu ay: 61)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 1 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Konu Dışı / Off Topic

Mesajları

İkinci El Referansları

- x

Bildirim

X

mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.