Şimdi Ara

RODAJ SÜRESİ

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
52
Cevap
4
Favori
46.434
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • 0 araçlarda rodaj süresi hakkında bilgisi olan var mı? internetten araştırdım farklı bilgilere laştım. doğrusu nedir bunun?



  • Rodajın belli bir süresi yoktur. Genelde ilk 2500 km olarak kabul edilir.
  • Ben geçenlerde tvde bir servis müdürü ile yapılan konuşmayı izlemiştim.

    Eski araçlarda evet rodaj var ve olmalıdır dedi. Çünkü parçaların kesimi ve yapısı günümüz teknolojisi ile olmadığı için parçaların birbirine alışma evresinde biraz dikkatli olunmak zorunda diye ekledi

    Ancak günümüz araçlarında lazer teknolojisi ve yüksek teknoloji standartları kullanılarak hazırlanan araçlarda rodaj diye bir şey geçerli değilmiş
  • Yeni Otomobillerin Rodajlanması
    (fren rodajı, lastik rodajı,aktarma organları ve vites kutusunun rodajı,içten yanmalı motorların rodajı)


    Bir çoğumuza garip gelsede, artık rodaj mı kaldı? densede mekanik var olduğu sürece alışma süreci olacaktır.
    Bu konu üzerinde Türkçe kaynak bulunmamasından dolayı bana araştırmamda yardım eden arkadaşlar ve eleştirileriyle konuya şekil veren modifiyem.com forumlarının değerli üyelerine teşekkürü borç bilirim.
    Konu biraz uzundur ve teknik bilgi içermektedir.
    tartışmaların devam edeceğini düşündüğüm için ayrıca bu konunun tartışılabileceği konu açılacaktır.
    Verilen süreler ve Km değerleri gayet görecelidir.. A kişisi
    100 km yi yarım saatte alabileceği gibi günde 3-4 km yol yapan B kişisi 1 haftada alabilir... bu yüzden km değerleri fikir verme amaçlıdır. kesin kabul edilmemelidir.

    Konu tamamen Geliştirilmeye açıktır detayları öğrenmek hepimizin ortak hedefi, bu yüzden sizin yorumlarınızı beklediğim noktada (YB) kısaltması kullanacağım.
    Başlıyoruz ;


    Fren ve Lastiklerin rodajı ;
    Yeni lastikler ve yeni fren balataları gerekli performansı göstermeleri için en az 100km alışma sürecine ihtiyaç duyar. Bunu aklınızda bulundurun.
    Sebebi lastiklerin kalıplardan çıkmasını kolaylaştıran tabakanın aşınarak asıl hamurun temas etmeye başlamasıdır.(YB)
    Fren rodajında ise aynı mantık geçerli olmakla birlikte balatanın sürtme yüzeyine uyumu asıl hedeftir (YB)

    Aktarma organları ve vites kutusunun rodajı;
    Her yeni hareketli parça gibi aktarma sistemide
    rodajlanmalıdır.
    Ancak rodajdan kastımız ne oluğunu kesin bilinmelidir..
    eğer sorduysanız Size yeni aracınızı satın alırken rodajın artık gerekmediği vurgulanmıştır.
    (YB)

    bizim aktarma organlarının rodajı konusunda demek istediğimiz çalışmayla oluşacak çapakların temizlenmesi yüzeylerin temas yerlerinin
    yağ filmi ile koruma altına alınması ve olabilecek en mükemmel uyumun oluşmasıdır.

    ancak bu noktada enteresan bir durum söz konusudur.
    Bir çok üretici manuel şanzımanlarında yağ değişim periyotlarını çok uzun tutmakta ve bu sistemlerde herhangi bir yağ filitresi bulunmamaktadır.
    yani ister sert davranın ister titiz ve bilinçli , dökülecek çapak yine şanzıman içinde kalacak ve görevlerinden biri bu çapakları tutmak olan şanzıman yağı on binlerce km sonra değiştirilecektir.(tabi siz erkenden değştirmezseniz)

    Şimdi üzerinde durulması gereken önemli husus şudur:
    üretim kalitesinde yaşanan onca ilerlemeye rağmen , gelişen teknolojiye rağmen hala aktarma organı rodajından bahsedebiliyioruz..

    açıkçası bana hiç mantıklı gelmiyor..
    zaten böyle bir şey gerekli olsaydı yeni araçlarımızın ilk bakımında şanzıman diferansiyel vb aktarma organı yağları ve varsa filitreleri değiştirilirdi.

    Bu aktarma organlarının rodajı yok demek değildir.
    mesela motosikletlerde şanzıman dişlileri motor yağı ile yağlanmaktadır.
    aynı yağ motoru ve şanzımanı dolaşmaktadır.(YB)

    ancak otomobillerde aman aman üzerine titrenesi bir rodaj olmadığını düşünüyorum (YB)
    yoksa siz hala inanılmaz hassasiyette üretilen ve rodaj kelimesini bağdaştırmanın mümkün olmadığı sanayi devrimi harikası rulmanların mı alışmasını bekleyeceksiniz ?

    Ancak şanzımanınınzla ilgili şu bilgileri aklınızda bulundurmanız olabilecek kusurları engellememize olanak sağlar ve aşırı beklentisi olmayan son kullanıcının bilmesi gereken maksimum bilgilerdir(YB) ;

    * Önden çekişli araçların diferansiyel sistemi şanzımanın içindedir.
    * Önden çekişli araçlarda şanzıman yağlanması dişlilerin dönmesi ile oluşan yağ çalkantısı ile (özellikle diferansiyel aynası) olmaktadır
    * Öyleyse aracın ön tekerleklerinin hareket etmediği durumlarda(diferansiyelin dönmediği) şanzıman yeteri kadar yağlanmıyor demektir..
    yani şu durumlarda ;
    -Trafik ışıklarında beklerken.
    -Uzun süre yatmış aracın ilk çalıştırılmasında

    Bu durumda şanzımanın içinde minimum dönme hareketi yaratmak zorundasınız.bunuda debriyaj pedalına basılı tutarak yapabilirsiniz.

    Çünkü mahruti üzerinde dişliler dönse bile yağın süzüldüğü alt kesimde bulunan diferansiyel aynası dönmediğinden yağ çalkalanmaz.

    duran aracın debriyaj pedalına bastığınızda belli bir süre sonra şanzımanda çalışan(dönen) parça kalmaz.

    Arkadan itişli araçlarda ise durum daha enteresandır.

    diferansiyel sistemi arka aksta bulunduğu için yağlama şanzıman içinde çalışan dişlilerin dönmesi ile oluşan yağ çalkantısı ile gerçekleşmektedir.
    ve aracın debriyajının her konumda vites kutusnu çevirmesi istenmektedir. bu yüzden bu sisteme sahip araçlarda boşta gitmek amacıyla debriyaja uzun süre basılı tutmayın.

    yada arka (tahrik) tekerlekleri üzerinde aracı çektirmeyin. yada boş viteste motor çaşışmıyorken aracı uzun süre ittirmeyin/çektirmeyin.

    Çünkü şaft üzerinden şanzıman içindeki çıkış mili dönecek ancak dişliler dönmediğinden yağ çalkalanamayacaktır. dolayısı ile hedeflenen maksimum koruma kader kısmet işlerine kalacaktır.

    Uzun lafın kısası aktarma organlarının rodajı hayati derecede önemli değildir... firmalar rodaj gerekiyorsa söylerdi.. ayrıca bu devirde alıştırılmamış aktarma organı parçası ile piyasaya sunulan araç o firmanın ayıbıdır.
    kaza bela başınıza bir iş gelirse zaten büyük ihtimal kullanıcı hatası derler garantiden yaptıramazsınız (YB)
    Eğer önemli olsaydı bu bilgilerin enazından birkaçının size iletilmesi yada ilk bakımda gelin yağlarınızı değiştirelim demeleri gerekirdi..


    ---------------------------------------------------------------------------


    Şimdi bu konunun asıl hedefi olan motor rodajına geçelim ;

    yeni otomobilde en hayati konu motor rodajıdır ve nedense anlaşılmamaktadır veya anlaşılmak istenmemektedir...
    zira AR-GE ye ziltrilyonlar harcayan otomobil firmalarının mühendisleri işi daha iyi bilmektedir.. ve son kullanıcı doğal olarak onları dinlemektedir...

    Lakin gel gelelim ortada iki dedikodu dolaşmaktadır...
    ilk 1000km gaza asla sonuna kadar basma
    sakin git.. sonra istersen gaz pedalında dans et...
    ikinci dedikodu ise rodajda neymiş canım hangi devirde yaşıyoruz onlar eskidendi ben anlamam rodaj modaj diyenler.

    İki tarafada hoş geldiniz diyoruz

    Bu konuda rodaj mümkün olan tüm detayları ile işlenecektir.

    Motorun rodajı nedir dendiği zaman işi bilen bilmeyen herkes aklına gelen tüm hareketli parçaların adını sayar ve bunların alışması gerektiğini söyler...
    Bir bakalım
    Supapların rodajı, yatakların rodajı,rulmanların rodajı, egzantrik milinin rodajı şunun rodajı bunun rodajı... akşama kadar sayılır..
    fakat hayati önemli yeni satın alınmış 0km otomobilde sadece segmanlardır...
    (yeni satın alınmış bir araçta)
    geri kalanlar ise fabrika motoru çalıştırdıysa rodajlanmış demektir...

    Peki segmanlar neden önemlidir ?

    Segmanlar piston ile silindir arasında sızdırmazlığı sağlayan elemanlardır. bunların silindir cidarına tam 360 derece ve mükkemmel oturması gerekmektedir ..
    aksi taktirde istenen silindir basıncı (kompresyon) tutulamaz... segmanın oturmadığı yüzeyleri yağ filmi doldurmaya çalışır ve motorun her ateşleme kursunda buradan yağ yakılır.



    Peki segmanların nasıl
    oturduğu hakkında bir fikriniz var mı ?

    Gaza basmayarak 1000km yapınca mı segman oturuyor yoksa... yoksa 1 gün boyunca rölantidemi çalıştıracağız motoru

    Bu sorunun cevabı gerçekten şaşırtıcıdır.

    Kompresyon segmanları, kompresyon basıncı ile açılarak silindir yüzeyine kendini bastırır !

    evet .. kendi gerilimi bastırmaz... bizzat basınç onları dışarı bastırır...
    benzinin yanması ile oluşan basınç segmanların arkasına geçer ve onları dışa ittirir.

    Maksimum silindir basıncı ise sadece gaza tam basarak elde edilir (birazdan detayları göreceğiz)



    Öyleyse Türkiye'nin
    referans alınabilecek(!) en büyük otomobil haber sitesi hangi akla hizmet rodajda asla gaza tam basılmaz diyebiliyor ?

    Yada otomobil ve motosiklet üreticileri neden detayları son kullanıcıya anlatmayarak sakin kullanımı teşvik ediyor veya rodaj yoktur diyebiliyor?


    Bunlar enteresan sorulardır.. işin içinden çıkmaya yavaş yavaş başlayabiliriz.

    Motorlarımız nasıl üretiliyorda rodaj gerekiyor ?

    İçten yanmalı motorların silindirleri üretim bandında honlama işlemine tabi tutulur,
    bu işlemin amacı silindir içinin her konumda istenilen ovallik ve koniklik değerlerine getirilmesidir.(sonuçta silindir üretiliyor)

    bunun için silindir yüzeyinden bu işlem için özel geliştirilmiş honlama makinası ile malzeme kaldırılır.



    ve işlemin sonunda yüzeyde bir desen oluşur (cross hatch pattern).
    Uygun inceleme aletleri ile bakıldığında silindir yüzeyinin içinde çukur bölgeler ve tepeler oluştuğu görülür..
    bu desen ve silindir yüzeyi şu resimlerde görülebilir ;


    Şimd biraz daha anlaşıldığını umuyorum.. bu tepelerin en uygun biçimde traşlanması rodajdaki asıl hedeftir..
    ve bunu traşlayacak olan segmandır.

    Segmanların yapısınada yakından bakalım ;

    pistonlarda genelde iki kompresyon ve bir yağlama segmanı bulunmaktadır

    bu birinci kompresyon supapı ;


    Peki rodaj hakkıyla yapılmadığında ne oluyor ?


    Bu tepeler olabileceğinden daha az traşlanıyor ve kısa bir süre sonunda motor yağı bu tepeleri kalıcı film tabakası ile örterek daha fazla traşlanmasına engel oluyor.

    Çok net olarak anlaşılacaktır ki motor yağı olması gerekenden daha kalın bir film tabakası oluşturmak zorundadır.

    buda motorun yağ yakması demektir ayrıca kompresyon kaçacağından yakıt tüketimi artar.

    Piyasada "kör kalmış" , "sağır motor" vb. efsanelerin sebebi buraya dayanır.

    Tabiki aracınız fabrikanın ortalamalarında olacaktır..

    Lütfen Modifiyem forumlarında bulunan teknik konuları okuyunuz. Kompresyon ölçüm testi konusunda kompresyonların fabrika tarafından belli aralıkta normal kabul edildiğini göreceksiniz.

    siz neden üst sınıra çok yakın kompresyon değerleri olan bir motora sahip olmayasınız ?

    Bu elinizde ..



    Hemen bu noktada bir dip not daha düşelim ;



    Motoru koruduğu öne sürülen motor yağı katkılarının neden yeni araçta kullanılmaması gerektiğini düşündünüz mü ?

    cevap yukarda

    bu katkılar tepeleri ve çukurları hemen doldurarak segman oturmasına izin vermemektedir...

    bunu oluşturduğu inanılmaz kalın katman sayesinde yaparlar ve motorunuz yağ yakar..

    asla yeni arabam sağlıklı olsun uzun ömürlü olsun diyerek bu katkıları uygulamayın...

    düzgün yapacağınız rodaj bu katkıların idda ettiği tüm artıları size verecektir.


    Rodajdan sonra kullanılması tavsiye edilen bu katkıların yaptığı sizin rodajda kazanamadığınız kompresyonu vermek...




    Peki metallerin genleşmesi vb. ısıl mazeretlerin beklenmesi rodaj sayılmaz mı ?


    Motor parçalar üretim bandında zaten bu kademeyi geçmişlerdir.

    ingilizce "Heat cycle" olarak adlandırılan süreç rodajda gerçekleşmez..(YB)

    eğer rodajı bunun için yapıyoruz zannediyorsanız yanlış yoldasınız(YB)



    ANCAK HARARET HAYATİ ÖNEM TAŞIMAKTADIR.



    rodaj sürecince aracın aşırı sıkıştırılması ve hararetin yükselmesi yapılacak en büyük yanlışlardan biridir.


    Motor çalışma ısısına ulaşmadan kesinlikle rodajlama namına yüklenme yapılmaz



    --------------------------------------------------------------------

    Bu noktaya kadar anlattıklarımız kabaca toparlarsak;



    * Aktarma organlarının rodajı yeni otomobillerde asıl hedef değildir.

    * Rulmanın rodajı olmaz

    * Yeni otomobilin motorunda gerçekleşecek en önemli ve nerdeyse tek rodaj segman oturmasıdır

    * Segman oturması silindir basıncı ile elde edilir

    * Segmanı adam akıllı oturtan kendi gerilimi değil ateşleme sonucu oluşan basınçtır.

    * Segmanı maksimum şekilde oturtmak için uygun devirlerde tam gaz vermekten başka seçenek yoktur.

    * Yeni motora asla "Yağ katkısı" vb. sıfatlarla satılan ürünler uygulanmaz.

    * Yeni motorların parçaları metalurjik olarak ısıl işlemlere tabi tutulmuştur.km ler boyunca alışması beklenmez

    * Çalışma ısısına ulaşmayan yeni motora

    kesinlikle rodaj namına yüklenilmez(rodajın dışında da yüklenilmez)

    -------------------------------------------------


    Dahada detaylara inmeye başlaylayabiliriz ;



    Peki burada anlatılan rodaj bize ne kazandırır ?


    Burada anlatılan rodajın mantığını kavrayıp kendi aracına uygulayan yada en azından yeni aracında gaza tam basmayı başaran biri mutlaka farkı görecektir.

    araç her devirde daha istekli hızlanacak tam performansını hatta daha fazlasını gösterecektir.(YB)

    trafikte aynı araçlara göre daha seri olacak aynı zamanda daha az yakacaktır.

    ayrıca yağ tüketimide minimum seviyede olacaktır.

    Sanılanın aksine motor ömrü ise azalmayacak aksine artacaktır.

    Yani modifiyeci camianın egzoz filtre ile almaya çalıştığı 1-2 hp den daha fazlası bedava olarak kazanılmış olacaktır.

    çünkü motor içi sürtünmeye giden kayıp ciddi oranda bertaraf edilecektir. Buda ek güç demektir.

    garip gelsede durum bu.



    --------------------------------------



    görüldüğü gibi Motor yağı film yapmadan çapak atma ve bu atılan çapakların en uygun şekilde motor dışına atılması rodajımızın temel amacı.


    öyleyse bu konuları ele alalım ;



    Rodajda kullanılacak Motor yağı ;



    Rodaj döneminde kullanılacak motor yağı kontrollü aşınma ve çapak atma için gayet önemlidir.

    Hepiniz biliyorsunuz yeni nesil araçlar fabrikadan içinde sentetik ve yarı sentetik motoryağları ile gelmektedir.

    Ancak maalesef rodaj döneminde kullanılması gereken yağ mineral yağ dır.


    mineral yağ sayesinde rodaj daha rahat gerçekleşir.

    ancak bu noktada mineral yağın ısı aktarma kapasitesi 115 santigrad derece civarı olduğunu unutmamak gerekir.

    yani araçta mineral yağ varken hararet çok önemli bir değişkendir.

    hararet aşırı yükselirse mineral yağ kimyasal yapısını değiştirir ve silindirlere filim oluşturur rodaj sona erer.(bore glaze)

    en önemlisi ise yağın yanarak motor içindeki parçalara yapışmasıdır(oil sludge)


    bu yüzden mineral yağ kullanırken bu ekstrem durumları göz önüne almamız gerekmektedir.(aşırı hararetten kaçacağız başka çağre yok)


    Peki Tam sentetik yağlar ile durum nedir ?


    Kaliteli tam sentetik yağlar ile rodaj olmaz.. rodajlama çok düşük km lere iner kimseye aracı 100 km bile olmadan tam gaz silindir basıncı yapın diyemeyiz inanmazlar yapmazlar... (fakat üreticiler rodaj yok diyerek bizim ekmeğimize yağ sürüyor)



    konu o kadar detaylı ve o kadar detay vermek istiyorum ki eminim okuması güçleşiyor.



    Özetle tam sentetik yağ ile rodaj tam verimli olmaz zira çok düşük km lerde film oluşturmaya başlar ve sürtünen yüzeyleri korumaya alır..(YB)



    yağınızı mineral bazlı olanla değiştirebiliyorsanız değiştirin..

    yapamıyorsanız 100 - 200 gibi km lerden itibaren tam gaz hızlanmalara başlamalısınız.(ileride anlatılacak)


    Segman oturması ve çapak atma nasıl gerçekleşiyor ?


    Bu honlama artığı tepelerin segman tarafından traşlanması çok düşük kilometrelerde gerçekleşmeye başlar..

    sanıldığının aksine 1000-2000 km beklemekle asla rodaj yapılmaz..

    modern bir yarış motosikletinin segman oturma ve tam silindir çeperi ile örtüşmesi uygun kondüsyonlarda yaklaşık ilk 32(otuz iki) km de gerçekleşmektedir

    otomobiller içinde durum pek farklı değildir.

    düzenli biçimde tam gazla yapılan akselerasyon ve viteste yavaşlama(dekompresyon-deselerasyon) ile geçilen 150 - 200 km sonunda segmanlar yaklaşık %90 oranında oturacaktır.

    buda yağınızı ve filitrenizi değiştirme vakti demektir ..



    Rodajda tam gaz hızlanma ve viteste yavaşlamanın (dekompresyon) önemi ;



    Aracınız ile uygun viteste Tam gaz hızlnmalar ve hızlandığınız viteste ayağı gazdan çekerek yapılan yavaşlamalar gayet önemlidir.

    tam gaz hızlanma ile segmanları silindir yüzeyine bastırırsınız.

    Dekompresyon yavaşlamada ise karter havalandırma vasıtasıyla yağ buharı motora emilir. ayrıca oluşan vakum sayesinde çapaklar motordan egzoz yolu ile atılır.

    kalan çapaklar ise motor yağı tarafından tutulur ve filitre tarafından süzülür.



    Rodajda motor yağı değişim süresi ;


    Atılabilecek partiküller egzoz yolu ile atılır kalanlar ise motor yağı tarafından silindirlerden uzaklaştırılır demiştik.

    madem çok düşük km lerde çapak atmanın büyük kısmı tamamlanıyor öyleyse motor yağımızı hemen değiştirmeliyiz..

    çünkü motor yağı filtreden geçmeden evvel onlarca yüzeye temas eder.

    yağımızı ne kadar erken değiştirirsek motorun pislik ve çapak içinde çalışmasını o derece engelleriz..

    yağ değişimi bana kalırsa ilk 1000 km de en az 2 defa olmalıdır.(çapaksız yağ süzülene kadar)

    zira sürtünme güç kaybının başlıca nedenlerindendir, içinde partiküller yüzen bir yağın doğuracağı sonuçları ise siz düşünün ...

    amacımız temiz bir motor..



    1000 km sonunda (rodaj sonunda) yapılması gerekenler ;


    Segmanları anlatabildiğimiz şekilde rodajlarsanız 1000 km sonunda aracınızın motoruyla işiniz bitmiş demektir.

    istediğiniz marka kaliteli motor yağına geçebilirsiniz.

    bundan sonra aracınızın motoru içinde çalışan parçaların sürtünme oranının azaltılması ve daha rahat devir çevirmesi için izleyeceğiniz kullanım tarzı dekompresyon a ağırlık vermedir.

    Dekompresyon ile motorda oluşabilecek tüm pislikler meydana gelen vakum ile motordan atılır, Silindirlere emilen yağ buharı sayesinde motor rahatlar.(YB)


    Özetle yeni otomobilin rodajında ;


    Hararet en önemli değişkendir.

    Mümkünse orta kalite mineral yağ kullanılır

    Düşük kilometrelerden itibaren silindir basıncı oluşturmak için uygun viteslerde tam gaz hızlanmalar gerçekleştirilir.

    Viteste yavaşlama (dekompresyon) en az tam gaz hızlanma kadar önemlidir.

    Motor yağı ve filitresi sık değiştirilir.

    1000 km rodaj için yeterli süredir.

    1000 km sonunda motor içindeki sürtünmenin azaltılması maksadıyla disiplinli bir sürüş tarzı benimsenebilir(motor açma)

    Motor yağınızı garanti sebepleri vb nedenlerle değiştiremiyorsanız yapacağınız tek şey düşük km lerden itibaren tam gaz hızlanma ve viteste yavaşlama yapmaktır.
    1000km sonunda izin verilen devir bandının sonuna kadar tam gaz hızlanma yapmış olmanız gerekir.

    Motor yağınızı değiştirmek için 15.000 km yada 7.500 km vs beklemeyin..

    Modifiyem.com Ekim 2007




  • quote:

    Orijinalden alıntı: maniavolkan

    Ben geçenlerde tvde bir servis müdürü ile yapılan konuşmayı izlemiştim.

    Eski araçlarda evet rodaj var ve olmalıdır dedi. Çünkü parçaların kesimi ve yapısı günümüz teknolojisi ile olmadığı için parçaların birbirine alışma evresinde biraz dikkatli olunmak zorunda diye ekledi

    Ancak günümüz araçlarında lazer teknolojisi ve yüksek teknoloji standartları kullanılarak hazırlanan araçlarda rodaj diye bir şey geçerli değilmiş


    Evet diyorlar ama bir çok makina mühendiside hala var diyor.YOk diyende mevcut en iyisi 0 arabayı zorlamamak ilk 3binde tabi sağırda yapmıcaksın.
  • bilgiler için saolun.
  • zoom-zoom yazıyı okudum fakat şu konular kafama takıldı. şöförlkükte tecrübesizim. maruz görün.
    1. motorun normal ısısında oldugunu nasıl anlıyacam? hararet ibresi nerde olması gerekir.?
    2. gaza köküne kadar basarken en fazla kaç devire kadar çıkmasını bekliyeyim?
    3. 2. veya 3. vitesteyken gaza bastım köküne kadar hızlandı. vites yükselteyim mi? gazdan ayağımı çektikten sonra yavaşlayınca vites küçülteyim mi? yoksa sabit viteste mi kullanmalıyım?
    4. bir de bu işlemi ne kadar sıklıkla yapayım?
    cevaplarsanız sevinirim.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    motor ömrü kaç km ?
    18 yıl önce açıldı
    rektefiye sonrası kullanım
    14 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: franki58

    zoom-zoom yazıyı okudum fakat şu konular kafama takıldı. şöförlkükte tecrübesizim. maruz görün.
    1. motorun normal ısısında oldugunu nasıl anlıyacam? hararet ibresi nerde olması gerekir.?
    2. gaza köküne kadar basarken en fazla kaç devire kadar çıkmasını bekliyeyim?
    3. 2. veya 3. vitesteyken gaza bastım köküne kadar hızlandı. vites yükselteyim mi? gazdan ayağımı çektikten sonra yavaşlayınca vites küçülteyim mi? yoksa sabit viteste mi kullanmalıyım?
    4. bir de bu işlemi ne kadar sıklıkla yapayım?
    cevaplarsanız sevinirim.

    Estağfurullah,herkesin her konuda bilgili olmasını beklemek yanlıştır zaten.

    1-Motorunuzun normal ısısını hararet ibresinden anlayabilirsiniz ancak bazı araçlarda bu ibre olmayabiliyor,(eğer vasa) nerde olması gerektiği konusunda ise bir şey söylemek çok güç,her araçta farklı bir noktada bulunabiliyor çünkü.Aracınızın marka ve modelini söylerseniz daha rahat yardımcı olabilirim.

    Hararet konusunda söyleyebileceğim en önemli şey ise ibreyi tespit ettiğinizde,motorun yeterince ısındığını gözlemlemenize rağmen bir süre daha beklemeniz gerekliliğidir.Şayet yüksek devirlere çıkılacaksa gerekli olan ısı,hararet ibresinin gösterdiği optimum ısının biraz yukarısında olacaktır ve aceleci davranmanız motorunuza zarar vermenize sebep olabilecektir.

    2-Bu sorunuzunda çok değişkenlik gösterebilecek cevapları mevcut zira aracınız dizel ise farklı, benzinli ise farklı devir aralıklarını kullanmanız gerekir,benzinli yüksek performans motorlarını saymamakla birlikte,dizellerde rodajlamanın dizelin karakteristiği ve turbo gibi ek sistemlerin varlığı sebebiyle daha farklı olacağını belirtmeliyim.

    Yinede sorunuzu cevapsız bırakmamak adına optimum bir değerlendirmeyle atmosferik,benzinli ve C sınıfı bir araçta rodaj süresince maximum devrinizin 5000d/d olması gerektiğini düşünüyorum.

    3-5000d/d ya kadar gaz verdikten sonra vites değiştirmeden dekompresyon-deselerasyon amacıyla ayağınızı gazdan çekip motorunuzun devrinin yavaşça düşmesini beklemelisiniz.

    4-Bu işlemi 150-200 km boyunca "yeteri kadar" yapmalısınız elbette yolda sürekli bu şekilde gitmeniz gerektiği söylenemez ancak trafiğin buna elverişli olduğu zamanlarda fırsat buldukça bu işlemi yapmalısınız.

    Son olarak söylemek istediğim ise şu,rodaj dönemi tıpkı yavru bir köpeğin size alışma süreci gibidir siz onu vahşi yetiştirirseniz vahşi uysal yetiştirirseniz uysal olur,ancak vahşi yetiştirmek gibi bir isteğiniz varsa dahi yavru bir köpeğe fazla yüklenmemelisiniz.




  • zoom zoom çok teşekkürler bukadar ince ve detaylı bilgilerin için.. şöyle bir sorum olacak. bu dediklerin dizel bir otomobil için de geçerlimi? ilk kez 0km dizel bir otomobil aliyorum. pazar günü teslim alcam. tavsiyelerin neler dizel otomobil rodajında??
  • Ya benim araba 10bin oldu yeni yeni motor açılmaya başladı , ilk başlarda çok sağırdı motor, ne la bu sütçü beygiri mi , ne biçim arabaymış diyordum, şimdi hissedilir bir artış oldu....

    Rodaj süresi parça alışması için geçerli bir olgu, çapak çok yok günümüz araçlarında, hatta hemen hiç yok .NE çapağı ya, dökümden direk montaja mı geliyor çapak olsun :)


    Toleranslar çok düşük.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hasanmertoglu -- 13 Kasım 2010; 11:39:04 >
  • ilk bin km de fazla zorlalamak lazım aracı ama zorlasan da pek birşey olacağını sanmıyorum
    eskisi gibi rodaj suresi diye bir olay kalmadı
  • zoom zoom isimli yazarın yazdıklarına paralel bir site için:
    http://www.mototuneusa.com/break_in_secrets.htm
  • gerçi konunun üzerinden aylar geçmiş amma,madem gündeme geldi biriki şeyde ben söyliyeyim:yukarıda uzunca sıralananların çoğu hikaye yani doğrolmayan şeyler ha içlerinde doğrolan yokmu var tabii.
    önce rodaj vardır ,arkadaşın dediği gibi mekanik oldukça rodajda olacaktır.biraz garip amma bilyenin bile rodajı var.araç fabrikada çalıştırıldıysa rodaj tamam denildi saçma.segmanda motorun üzarında o zaman segmanda rodajlanmış.
    önden çekiş araçların şanzıman difransiyeli hakkında yeterli bilgi olmadan birşeyler anlatırsanız tamamen saçmalamış olursunuz.
    önden çekiş arkadan itiş,farketmez motor çalıştığı an daimi iştirake bağlı grup mili dönmeye başlar.grup milinin nerede olduğunuda hüküm veren arkadaş araştırsın.
    bir diğer husus:rodaj yok diyenler.0 araç alınca neden bütün zorlamalara rağmen limiti yakalıyamıyoruz.km.ilerledikçe limitlere yaklaşıyoruz ve belli km.den sonra limitleri rahatça kullanabiliyoruz.işte bunun cevabı rodajda gizli.
    sadece segman rodajından bahsedilmiş. oda yanlış:segmanın silindir iç yüzüne sürtünen kısmının aşınması ve alışması olayı her parça için geçerlidir.yataklar ex.zinciri.diğer dişliler.sübaplar,kayıtları,itecekler ve bastıkları yerler(zamanla sübap ayarı gereksinimi).
    belki dalga geçilerek yazılmış amma frenlerin bile maalesef rodajı vardır.hiçbir balata -kampana-disk değiştirildiği an bir müddet kullanıldıktan sonraki performansı vermez.sonuç:RODAJ vardır.ve rodaja uymak bizim lehimizedir




  • Bilgiler için Teşekkürler
  • Rodaj süresi sonunda yağ değişimi mutlaka gerekiyor mu?
  • güzel ve kapsamlı bir yazı, Zoom Zoom'a teşekkürler... aylar geçmiş ama yorum yazan olmamış herhalde görünmez konu olmuş.

    Biri ki noktaya katılmıyorum... ilki "ısıl mazeret"i kabul etmiyorum... bu herhalde tercüme hatasıdır (heat yield) kastedilen ısıl genleşmeye bağlı geometrik oynamalardır. Kristal yapı kazanılığında boyutsal stabilite artacaktır. Konunun özü doğru tabi, bu üretimde yapılan bir şey. Ama bu "mazeret" değil.

    diğerinde biraz ciddiyim...

    quote:

    Orijinalden alıntı: Zoom-Zoom

    Özetle tam sentetik yağ ile rodaj tam verimli olmaz zira çok düşük km lerde film oluşturmaya başlar ve sürtünen yüzeyleri korumaya alır..(YB)

    Modifiyem.com Ekim 2007


    Burada yağ filmeri karıştırlıyor. Birincisi yağlama filmi... Eğer bu film koparsa ve oluşmazsa sürtünmeye bağlı bölgesel ısı o kadar hızlı yükselir ki sekman silindire kaynar. Veya piston hızları yüksekken gerçekleşirse mikro kaynama ve yırtılmalar oluşur, yüzey geometrisi, dokusu tamamen zarar görür. Yağ filmine her zaman ihtiyaç vardır, yüzeyden kaldırılan talaşın uzaklaştırılması için de ihtiyaç vardır. Bu halde daha ince fakat daha hızlı bir yağ filmi terciih edilebilir. Fakat madeni yağ tercih etmek isteniilen bu kararketeristiği verecek diye bir şey yok. Bu "yağ bazı"nın değil, "dinamik viskozite"nin seçimiyle elde edilir. Bazı özel durumlarda madeni yağlar tecih edilebilir (rotary motor, piston yüzeyinden çok uzak tutulan kompresyon sekmanına sahip tasarımlar) ama bunun sebebi başka.

    İkincisi yağlama filmi değil yağ kalıntısı. Yüksek ısı ve asetilenli, nitratlı eksos gazlarıyla, yağın zincir reaksiyonlarla oluşan bildiğimiz vernik. Silindir yüzeyindeki dokuyu doldurabilecek olan budur. Motorda pek çok parçanın üzerinde gördüğümüz inatçı sarımsı kaplama. Fakat buna terminolojik olaerak "yağ filmi" denilmez, "vernik" veya "verniklenme" denir. Bu da kolay yanan, düşük deterjan katkılı, parafin oranı yüksek kötü bazyağları olan motor yağlarında daha çok görülebilir. Kaliteli bir sentetik yağla bu durum ancak azaltılabilir, başka da bir "zararı" olmaz.

    Özetle çabuk değiştirilecek bir yağın kaliteli olmasına pek gerek yoktur ama içindeki sentetik esaslı yağı boşaltmak da akıl karı değildir. Bazen üreticiler montajda kullanılan yağlar vasıtasıyla rodajı kolaylaştıracak cinsten katkıları da eklemiş olurlar. Bu katkılar özellilkle de eksantrik milinin yüzeyinde sonraki kilometrelerde yağ filminin doğru şekilde oluşması için kritiktir.




  • Peki sizce bu rodaj işleminin tam sentetik bir yağ ile yapılmasına gerek varmı? Dinamik viskozitesi yüksek örneğin, Mobil 1 5w50 veya 10w60 (dinamik visk. değerleri @ 150ºC, ASTM D 4683 4.3 ve 5.7 mPa*s olarak verilmiş) kullanmak mı daha faydalı olur yoksa madeni 20w50 endeksine sahip kaliteli markanın ürünü kullanılabilir? Dinamik viskozite değerlerini (mobil madeni yağlar için) kataloglarda belirtmemişler, o yüzden soruyorum.

    Birde araç turbo dizelse rodaj yapılırken bir yandan da madeni yağ kullanarak turbo yataklarına zarar verir miyiz diye bir şüphe oluşmadı değil bende..
  • model uçak bilgimden söylüyorum

    otomobillerde rodaj var.

    rodajda otomobili yıllarca nasıl kullanacaksanız o şekilde kullanmalısıenız

    devir, kullanacağınız yağ, yakıt, atik mi sakin mi neyse bu şekilde kullanmalısınız

    sıfır arabaların 30-35 bin km yağ eksilttiğini düşünürsek rodaj 35km de biter


    2. el arabadada rodaj olur çünkü yeni sahibi ne şekilde kullanacaksa ne yakıt alacaksa ona göre motor ısısı derken araç tekrar rodaj olur

    bu nedenle arabayı tek el kullandı derler satarken çok kişinin kullandığı araç iyi olmaz.

    sıfır arabayı yazın sıcağında ve kışın en soğuk günlerinde rodaj yapacaksanız pek iyi olmayacaktır ama başka çare yok ....
  • quote:

    Orijinalden alıntı: |RS|

    Peki sizce bu rodaj işleminin tam sentetik bir yağ ile yapılmasına gerek varmı? Dinamik viskozitesi yüksek örneğin, Mobil 1 5w50 veya 10w60 (dinamik visk. değerleri @ 150ºC, ASTM D 4683 4.3 ve 5.7 mPa*s olarak verilmiş) kullanmak mı daha faydalı olur yoksa madeni 20w50 endeksine sahip kaliteli markanın ürünü kullanılabilir? Dinamik viskozite değerlerini (mobil madeni yağlar için) kataloglarda belirtmemişler, o yüzden soruyorum.

    Birde araç turbo dizelse rodaj yapılırken bir yandan da madeni yağ kullanarak turbo yataklarına zarar verir miyiz diye bir şüphe oluşmadı değil bende..


    Kinematik viskoziteler de referans alınabilir (genellikle birimi cSt), dinamik viskozite (genellikle birimi mPas) yüzey filmi kalınlığıyla en yakın irtibatı (korelasyonu) gösteriyor o yüzden öyle yazdım. Bu arada viskozitenin artması, düşük basınçlı pompalanan sistemlerde (otomobil motoru gibi) yüzey hızının (sirkülasyon hızının) düşmesine neden olur. "Dinamik viskoitenin seçimiyle karar verilir" derken bu kullanıma yönelik bir bilgi değildi veya daha yüksek olursa daha iyi olur gibi bir şey ima etmedim. Tersine, rodaj prosedürü tanımlanan motorlarda genellikle rodaj sırasında tavsiye edilen yağlar daha ince oluyorlar (SAE 20 gibi). Bunlar eskilerde kaldı veya iş makinalarında var. Yeni bir binek otomobil için bence arabanın içine ne koymuşlarsa ilk değişimde km. dahil uymakta fayda olurdu.

    Üreticinin istediği kalite standartlarına her zaman uyulması lazım. Turbo motorlar için bu standartlara harfiyen uyan yağların da, hemen her zaman sentetik esaslı veya aynı performansı karşılayabilecek kadar yakın oldukları görülür.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zoom-Zoom

    Yeni Otomobillerin Rodajlanması
    (fren rodajı, lastik rodajı,aktarma organları ve vites kutusunun rodajı,içten yanmalı motorların rodajı)


    Bir çoğumuza garip gelsede, artık rodaj mı kaldı? densede mekanik var olduğu sürece alışma süreci olacaktır.
    Bu konu üzerinde Türkçe kaynak bulunmamasından dolayı bana araştırmamda yardım eden arkadaşlar ve eleştirileriyle konuya şekil veren modifiyem.com forumlarının değerli üyelerine teşekkürü borç bilirim.
    Konu biraz uzundur ve teknik bilgi içermektedir.
    tartışmaların devam edeceğini düşündüğüm için ayrıca bu konunun tartışılabileceği konu açılacaktır.
    Verilen süreler ve Km değerleri gayet görecelidir.. A kişisi
    100 km yi yarım saatte alabileceği gibi günde 3-4 km yol yapan B kişisi 1 haftada alabilir... bu yüzden km değerleri fikir verme amaçlıdır. kesin kabul edilmemelidir.

    Konu tamamen Geliştirilmeye açıktır detayları öğrenmek hepimizin ortak hedefi, bu yüzden sizin yorumlarınızı beklediğim noktada (YB) kısaltması kullanacağım.
    Başlıyoruz ;


    Fren ve Lastiklerin rodajı ;
    Yeni lastikler ve yeni fren balataları gerekli performansı göstermeleri için en az 100km alışma sürecine ihtiyaç duyar. Bunu aklınızda bulundurun.
    Sebebi lastiklerin kalıplardan çıkmasını kolaylaştıran tabakanın aşınarak asıl hamurun temas etmeye başlamasıdır.(YB)
    Fren rodajında ise aynı mantık geçerli olmakla birlikte balatanın sürtme yüzeyine uyumu asıl hedeftir (YB)

    Aktarma organları ve vites kutusunun rodajı;
    Her yeni hareketli parça gibi aktarma sistemide
    rodajlanmalıdır.
    Ancak rodajdan kastımız ne oluğunu kesin bilinmelidir..
    eğer sorduysanız Size yeni aracınızı satın alırken rodajın artık gerekmediği vurgulanmıştır.
    (YB)

    bizim aktarma organlarının rodajı konusunda demek istediğimiz çalışmayla oluşacak çapakların temizlenmesi yüzeylerin temas yerlerinin
    yağ filmi ile koruma altına alınması ve olabilecek en mükemmel uyumun oluşmasıdır.

    ancak bu noktada enteresan bir durum söz konusudur.
    Bir çok üretici manuel şanzımanlarında yağ değişim periyotlarını çok uzun tutmakta ve bu sistemlerde herhangi bir yağ filitresi bulunmamaktadır.
    yani ister sert davranın ister titiz ve bilinçli , dökülecek çapak yine şanzıman içinde kalacak ve görevlerinden biri bu çapakları tutmak olan şanzıman yağı on binlerce km sonra değiştirilecektir.(tabi siz erkenden değştirmezseniz)

    Şimdi üzerinde durulması gereken önemli husus şudur:
    üretim kalitesinde yaşanan onca ilerlemeye rağmen , gelişen teknolojiye rağmen hala aktarma organı rodajından bahsedebiliyioruz..

    açıkçası bana hiç mantıklı gelmiyor..
    zaten böyle bir şey gerekli olsaydı yeni araçlarımızın ilk bakımında şanzıman diferansiyel vb aktarma organı yağları ve varsa filitreleri değiştirilirdi.

    Bu aktarma organlarının rodajı yok demek değildir.
    mesela motosikletlerde şanzıman dişlileri motor yağı ile yağlanmaktadır.
    aynı yağ motoru ve şanzımanı dolaşmaktadır.(YB)

    ancak otomobillerde aman aman üzerine titrenesi bir rodaj olmadığını düşünüyorum (YB)
    yoksa siz hala inanılmaz hassasiyette üretilen ve rodaj kelimesini bağdaştırmanın mümkün olmadığı sanayi devrimi harikası rulmanların mı alışmasını bekleyeceksiniz ?

    Ancak şanzımanınınzla ilgili şu bilgileri aklınızda bulundurmanız olabilecek kusurları engellememize olanak sağlar ve aşırı beklentisi olmayan son kullanıcının bilmesi gereken maksimum bilgilerdir(YB) ;

    * Önden çekişli araçların diferansiyel sistemi şanzımanın içindedir.
    * Önden çekişli araçlarda şanzıman yağlanması dişlilerin dönmesi ile oluşan yağ çalkantısı ile (özellikle diferansiyel aynası) olmaktadır
    * Öyleyse aracın ön tekerleklerinin hareket etmediği durumlarda(diferansiyelin dönmediği) şanzıman yeteri kadar yağlanmıyor demektir..
    yani şu durumlarda ;
    -Trafik ışıklarında beklerken.
    -Uzun süre yatmış aracın ilk çalıştırılmasında

    Bu durumda şanzımanın içinde minimum dönme hareketi yaratmak zorundasınız.bunuda debriyaj pedalına basılı tutarak yapabilirsiniz.

    Çünkü mahruti üzerinde dişliler dönse bile yağın süzüldüğü alt kesimde bulunan diferansiyel aynası dönmediğinden yağ çalkalanmaz.

    duran aracın debriyaj pedalına bastığınızda belli bir süre sonra şanzımanda çalışan(dönen) parça kalmaz.

    Arkadan itişli araçlarda ise durum daha enteresandır.

    diferansiyel sistemi arka aksta bulunduğu için yağlama şanzıman içinde çalışan dişlilerin dönmesi ile oluşan yağ çalkantısı ile gerçekleşmektedir.
    ve aracın debriyajının her konumda vites kutusnu çevirmesi istenmektedir. bu yüzden bu sisteme sahip araçlarda boşta gitmek amacıyla debriyaja uzun süre basılı tutmayın.

    yada arka (tahrik) tekerlekleri üzerinde aracı çektirmeyin. yada boş viteste motor çaşışmıyorken aracı uzun süre ittirmeyin/çektirmeyin.

    Çünkü şaft üzerinden şanzıman içindeki çıkış mili dönecek ancak dişliler dönmediğinden yağ çalkalanamayacaktır. dolayısı ile hedeflenen maksimum koruma kader kısmet işlerine kalacaktır.

    Uzun lafın kısası aktarma organlarının rodajı hayati derecede önemli değildir... firmalar rodaj gerekiyorsa söylerdi.. ayrıca bu devirde alıştırılmamış aktarma organı parçası ile piyasaya sunulan araç o firmanın ayıbıdır.
    kaza bela başınıza bir iş gelirse zaten büyük ihtimal kullanıcı hatası derler garantiden yaptıramazsınız (YB)
    Eğer önemli olsaydı bu bilgilerin enazından birkaçının size iletilmesi yada ilk bakımda gelin yağlarınızı değiştirelim demeleri gerekirdi..


    ---------------------------------------------------------------------------


    Şimdi bu konunun asıl hedefi olan motor rodajına geçelim ;

    yeni otomobilde en hayati konu motor rodajıdır ve nedense anlaşılmamaktadır veya anlaşılmak istenmemektedir...
    zira AR-GE ye ziltrilyonlar harcayan otomobil firmalarının mühendisleri işi daha iyi bilmektedir.. ve son kullanıcı doğal olarak onları dinlemektedir...

    Lakin gel gelelim ortada iki dedikodu dolaşmaktadır...
    ilk 1000km gaza asla sonuna kadar basma
    sakin git.. sonra istersen gaz pedalında dans et...
    ikinci dedikodu ise rodajda neymiş canım hangi devirde yaşıyoruz onlar eskidendi ben anlamam rodaj modaj diyenler.

    İki tarafada hoş geldiniz diyoruz

    Bu konuda rodaj mümkün olan tüm detayları ile işlenecektir.

    Motorun rodajı nedir dendiği zaman işi bilen bilmeyen herkes aklına gelen tüm hareketli parçaların adını sayar ve bunların alışması gerektiğini söyler...
    Bir bakalım
    Supapların rodajı, yatakların rodajı,rulmanların rodajı, egzantrik milinin rodajı şunun rodajı bunun rodajı... akşama kadar sayılır..
    fakat hayati önemli yeni satın alınmış 0km otomobilde sadece segmanlardır...
    (yeni satın alınmış bir araçta)
    geri kalanlar ise fabrika motoru çalıştırdıysa rodajlanmış demektir...

    Peki segmanlar neden önemlidir ?

    Segmanlar piston ile silindir arasında sızdırmazlığı sağlayan elemanlardır. bunların silindir cidarına tam 360 derece ve mükkemmel oturması gerekmektedir ..
    aksi taktirde istenen silindir basıncı (kompresyon) tutulamaz... segmanın oturmadığı yüzeyleri yağ filmi doldurmaya çalışır ve motorun her ateşleme kursunda buradan yağ yakılır.



    Peki segmanların nasıl
    oturduğu hakkında bir fikriniz var mı ?

    Gaza basmayarak 1000km yapınca mı segman oturuyor yoksa... yoksa 1 gün boyunca rölantidemi çalıştıracağız motoru

    Bu sorunun cevabı gerçekten şaşırtıcıdır.

    Kompresyon segmanları, kompresyon basıncı ile açılarak silindir yüzeyine kendini bastırır !

    evet .. kendi gerilimi bastırmaz... bizzat basınç onları dışarı bastırır...
    benzinin yanması ile oluşan basınç segmanların arkasına geçer ve onları dışa ittirir.

    Maksimum silindir basıncı ise sadece gaza tam basarak elde edilir (birazdan detayları göreceğiz)



    Öyleyse Türkiye'nin
    referans alınabilecek(!) en büyük otomobil haber sitesi hangi akla hizmet rodajda asla gaza tam basılmaz diyebiliyor ?

    Yada otomobil ve motosiklet üreticileri neden detayları son kullanıcıya anlatmayarak sakin kullanımı teşvik ediyor veya rodaj yoktur diyebiliyor?


    Bunlar enteresan sorulardır.. işin içinden çıkmaya yavaş yavaş başlayabiliriz.

    Motorlarımız nasıl üretiliyorda rodaj gerekiyor ?

    İçten yanmalı motorların silindirleri üretim bandında honlama işlemine tabi tutulur,
    bu işlemin amacı silindir içinin her konumda istenilen ovallik ve koniklik değerlerine getirilmesidir.(sonuçta silindir üretiliyor)

    bunun için silindir yüzeyinden bu işlem için özel geliştirilmiş honlama makinası ile malzeme kaldırılır.



    ve işlemin sonunda yüzeyde bir desen oluşur (cross hatch pattern).
    Uygun inceleme aletleri ile bakıldığında silindir yüzeyinin içinde çukur bölgeler ve tepeler oluştuğu görülür..
    bu desen ve silindir yüzeyi şu resimlerde görülebilir ;


    Şimd biraz daha anlaşıldığını umuyorum.. bu tepelerin en uygun biçimde traşlanması rodajdaki asıl hedeftir..
    ve bunu traşlayacak olan segmandır.

    Segmanların yapısınada yakından bakalım ;

    pistonlarda genelde iki kompresyon ve bir yağlama segmanı bulunmaktadır

    bu birinci kompresyon supapı ;


    Peki rodaj hakkıyla yapılmadığında ne oluyor ?


    Bu tepeler olabileceğinden daha az traşlanıyor ve kısa bir süre sonunda motor yağı bu tepeleri kalıcı film tabakası ile örterek daha fazla traşlanmasına engel oluyor.

    Çok net olarak anlaşılacaktır ki motor yağı olması gerekenden daha kalın bir film tabakası oluşturmak zorundadır.

    buda motorun yağ yakması demektir ayrıca kompresyon kaçacağından yakıt tüketimi artar.

    Piyasada "kör kalmış" , "sağır motor" vb. efsanelerin sebebi buraya dayanır.

    Tabiki aracınız fabrikanın ortalamalarında olacaktır..

    Lütfen Modifiyem forumlarında bulunan teknik konuları okuyunuz. Kompresyon ölçüm testi konusunda kompresyonların fabrika tarafından belli aralıkta normal kabul edildiğini göreceksiniz.

    siz neden üst sınıra çok yakın kompresyon değerleri olan bir motora sahip olmayasınız ?

    Bu elinizde ..



    Hemen bu noktada bir dip not daha düşelim ;



    Motoru koruduğu öne sürülen motor yağı katkılarının neden yeni araçta kullanılmaması gerektiğini düşündünüz mü ?

    cevap yukarda

    bu katkılar tepeleri ve çukurları hemen doldurarak segman oturmasına izin vermemektedir...

    bunu oluşturduğu inanılmaz kalın katman sayesinde yaparlar ve motorunuz yağ yakar..

    asla yeni arabam sağlıklı olsun uzun ömürlü olsun diyerek bu katkıları uygulamayın...

    düzgün yapacağınız rodaj bu katkıların idda ettiği tüm artıları size verecektir.


    Rodajdan sonra kullanılması tavsiye edilen bu katkıların yaptığı sizin rodajda kazanamadığınız kompresyonu vermek...




    Peki metallerin genleşmesi vb. ısıl mazeretlerin beklenmesi rodaj sayılmaz mı ?


    Motor parçalar üretim bandında zaten bu kademeyi geçmişlerdir.

    ingilizce "Heat cycle" olarak adlandırılan süreç rodajda gerçekleşmez..(YB)

    eğer rodajı bunun için yapıyoruz zannediyorsanız yanlış yoldasınız(YB)



    ANCAK HARARET HAYATİ ÖNEM TAŞIMAKTADIR.



    rodaj sürecince aracın aşırı sıkıştırılması ve hararetin yükselmesi yapılacak en büyük yanlışlardan biridir.


    Motor çalışma ısısına ulaşmadan kesinlikle rodajlama namına yüklenme yapılmaz



    --------------------------------------------------------------------

    Bu noktaya kadar anlattıklarımız kabaca toparlarsak;



    * Aktarma organlarının rodajı yeni otomobillerde asıl hedef değildir.

    * Rulmanın rodajı olmaz

    * Yeni otomobilin motorunda gerçekleşecek en önemli ve nerdeyse tek rodaj segman oturmasıdır

    * Segman oturması silindir basıncı ile elde edilir

    * Segmanı adam akıllı oturtan kendi gerilimi değil ateşleme sonucu oluşan basınçtır.

    * Segmanı maksimum şekilde oturtmak için uygun devirlerde tam gaz vermekten başka seçenek yoktur.

    * Yeni motora asla "Yağ katkısı" vb. sıfatlarla satılan ürünler uygulanmaz.

    * Yeni motorların parçaları metalurjik olarak ısıl işlemlere tabi tutulmuştur.km ler boyunca alışması beklenmez

    * Çalışma ısısına ulaşmayan yeni motora

    kesinlikle rodaj namına yüklenilmez(rodajın dışında da yüklenilmez)

    -------------------------------------------------


    Dahada detaylara inmeye başlaylayabiliriz ;



    Peki burada anlatılan rodaj bize ne kazandırır ?


    Burada anlatılan rodajın mantığını kavrayıp kendi aracına uygulayan yada en azından yeni aracında gaza tam basmayı başaran biri mutlaka farkı görecektir.

    araç her devirde daha istekli hızlanacak tam performansını hatta daha fazlasını gösterecektir.(YB)

    trafikte aynı araçlara göre daha seri olacak aynı zamanda daha az yakacaktır.

    ayrıca yağ tüketimide minimum seviyede olacaktır.

    Sanılanın aksine motor ömrü ise azalmayacak aksine artacaktır.

    Yani modifiyeci camianın egzoz filtre ile almaya çalıştığı 1-2 hp den daha fazlası bedava olarak kazanılmış olacaktır.

    çünkü motor içi sürtünmeye giden kayıp ciddi oranda bertaraf edilecektir. Buda ek güç demektir.

    garip gelsede durum bu.



    --------------------------------------



    görüldüğü gibi Motor yağı film yapmadan çapak atma ve bu atılan çapakların en uygun şekilde motor dışına atılması rodajımızın temel amacı.


    öyleyse bu konuları ele alalım ;



    Rodajda kullanılacak Motor yağı ;



    Rodaj döneminde kullanılacak motor yağı kontrollü aşınma ve çapak atma için gayet önemlidir.

    Hepiniz biliyorsunuz yeni nesil araçlar fabrikadan içinde sentetik ve yarı sentetik motoryağları ile gelmektedir.

    Ancak maalesef rodaj döneminde kullanılması gereken yağ mineral yağ dır.


    mineral yağ sayesinde rodaj daha rahat gerçekleşir.

    ancak bu noktada mineral yağın ısı aktarma kapasitesi 115 santigrad derece civarı olduğunu unutmamak gerekir.

    yani araçta mineral yağ varken hararet çok önemli bir değişkendir.

    hararet aşırı yükselirse mineral yağ kimyasal yapısını değiştirir ve silindirlere filim oluşturur rodaj sona erer.(bore glaze)

    en önemlisi ise yağın yanarak motor içindeki parçalara yapışmasıdır(oil sludge)


    bu yüzden mineral yağ kullanırken bu ekstrem durumları göz önüne almamız gerekmektedir.(aşırı hararetten kaçacağız başka çağre yok)


    Peki Tam sentetik yağlar ile durum nedir ?


    Kaliteli tam sentetik yağlar ile rodaj olmaz.. rodajlama çok düşük km lere iner kimseye aracı 100 km bile olmadan tam gaz silindir basıncı yapın diyemeyiz inanmazlar yapmazlar... (fakat üreticiler rodaj yok diyerek bizim ekmeğimize yağ sürüyor)



    konu o kadar detaylı ve o kadar detay vermek istiyorum ki eminim okuması güçleşiyor.



    Özetle tam sentetik yağ ile rodaj tam verimli olmaz zira çok düşük km lerde film oluşturmaya başlar ve sürtünen yüzeyleri korumaya alır..(YB)



    yağınızı mineral bazlı olanla değiştirebiliyorsanız değiştirin..

    yapamıyorsanız 100 - 200 gibi km lerden itibaren tam gaz hızlanmalara başlamalısınız.(ileride anlatılacak)


    Segman oturması ve çapak atma nasıl gerçekleşiyor ?


    Bu honlama artığı tepelerin segman tarafından traşlanması çok düşük kilometrelerde gerçekleşmeye başlar..

    sanıldığının aksine 1000-2000 km beklemekle asla rodaj yapılmaz..

    modern bir yarış motosikletinin segman oturma ve tam silindir çeperi ile örtüşmesi uygun kondüsyonlarda yaklaşık ilk 32(otuz iki) km de gerçekleşmektedir

    otomobiller içinde durum pek farklı değildir.

    düzenli biçimde tam gazla yapılan akselerasyon ve viteste yavaşlama(dekompresyon-deselerasyon) ile geçilen 150 - 200 km sonunda segmanlar yaklaşık %90 oranında oturacaktır.

    buda yağınızı ve filitrenizi değiştirme vakti demektir ..



    Rodajda tam gaz hızlanma ve viteste yavaşlamanın (dekompresyon) önemi ;



    Aracınız ile uygun viteste Tam gaz hızlnmalar ve hızlandığınız viteste ayağı gazdan çekerek yapılan yavaşlamalar gayet önemlidir.

    tam gaz hızlanma ile segmanları silindir yüzeyine bastırırsınız.

    Dekompresyon yavaşlamada ise karter havalandırma vasıtasıyla yağ buharı motora emilir. ayrıca oluşan vakum sayesinde çapaklar motordan egzoz yolu ile atılır.

    kalan çapaklar ise motor yağı tarafından tutulur ve filitre tarafından süzülür.



    Rodajda motor yağı değişim süresi ;


    Atılabilecek partiküller egzoz yolu ile atılır kalanlar ise motor yağı tarafından silindirlerden uzaklaştırılır demiştik.

    madem çok düşük km lerde çapak atmanın büyük kısmı tamamlanıyor öyleyse motor yağımızı hemen değiştirmeliyiz..

    çünkü motor yağı filtreden geçmeden evvel onlarca yüzeye temas eder.

    yağımızı ne kadar erken değiştirirsek motorun pislik ve çapak içinde çalışmasını o derece engelleriz..

    yağ değişimi bana kalırsa ilk 1000 km de en az 2 defa olmalıdır.(çapaksız yağ süzülene kadar)

    zira sürtünme güç kaybının başlıca nedenlerindendir, içinde partiküller yüzen bir yağın doğuracağı sonuçları ise siz düşünün ...

    amacımız temiz bir motor..



    1000 km sonunda (rodaj sonunda) yapılması gerekenler ;


    Segmanları anlatabildiğimiz şekilde rodajlarsanız 1000 km sonunda aracınızın motoruyla işiniz bitmiş demektir.

    istediğiniz marka kaliteli motor yağına geçebilirsiniz.

    bundan sonra aracınızın motoru içinde çalışan parçaların sürtünme oranının azaltılması ve daha rahat devir çevirmesi için izleyeceğiniz kullanım tarzı dekompresyon a ağırlık vermedir.

    Dekompresyon ile motorda oluşabilecek tüm pislikler meydana gelen vakum ile motordan atılır, Silindirlere emilen yağ buharı sayesinde motor rahatlar.(YB)


    Özetle yeni otomobilin rodajında ;


    Hararet en önemli değişkendir.

    Mümkünse orta kalite mineral yağ kullanılır

    Düşük kilometrelerden itibaren silindir basıncı oluşturmak için uygun viteslerde tam gaz hızlanmalar gerçekleştirilir.

    Viteste yavaşlama (dekompresyon) en az tam gaz hızlanma kadar önemlidir.

    Motor yağı ve filitresi sık değiştirilir.

    1000 km rodaj için yeterli süredir.

    1000 km sonunda motor içindeki sürtünmenin azaltılması maksadıyla disiplinli bir sürüş tarzı benimsenebilir(motor açma)

    Motor yağınızı garanti sebepleri vb nedenlerle değiştiremiyorsanız yapacağınız tek şey düşük km lerden itibaren tam gaz hızlanma ve viteste yavaşlama yapmaktır.
    1000km sonunda izin verilen devir bandının sonuna kadar tam gaz hızlanma yapmış olmanız gerekir.

    Motor yağınızı değiştirmek için 15.000 km yada 7.500 km vs beklemeyin..

    Modifiyem.com Ekim 2007


    İlginç ve faydalı bir yazı.




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.