Sabancı Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği ve Diğer Okullar Hakkında Soru-Cevap

Arkadaşlar herkese selam,

Öncelikle sınav sonuçları için herkese geçmiş olsun. Umarım her şey gönlünüzce olmuştur değilse de dilerim ki seneye istediğiniz sonuçları alabilirsiniz.

Zamanında ben bu forumda çok dolaşırdım, az ya da çok bir şekilde buranın bana faydası olduğunu düşünüyorum. Şimdi ben de ufak bir vefa borcu olarak bilgim dahilinde foruma bir faydam dokunsun istedim. Tercih döneminde mühendislik isteyen tüm arkadaşlara yardımcı olmak isterim. Kısaca kendimden bahsetmek gerekirse 2018 yılında YTÜ Endüstri Mühendisliği kazanmıştım ancak bölümümü hiç sevmediğim için birinci sınıfta hem okula gidip hem de ailemden gizli bir şekilde eşit ağırlıktan (bu konuya bir daha değineceğim) sınava hazırlandım ve bu şekilde 2019 yılında Sabancı Üniversitesini kazandım. Şu anda bilgisayar mühendisliği 2. sınıf öğrencisiyim ancak üst dönemlerden çok fazla arkadaşım olduğu için genel olarak bilgili olduğumu söyleyebilirim.

Bir konuyu anlatmaktansa daha çok sizin sorularınıza cevap vermek istedim. Eğer okulum ve bölümüm hakkında ya da diğer okullar (İTÜ, ODTÜ, Boğaziçi, Koç, YTÜ vb. gibi okullardan da çok arkadaşım var)

ve bölümler hakkında sorularınız varsa sorabilirsiniz herkese bilgim dahilinde cevap vermeye çalışacağım yeter ki bana benim sıralamam şu sence bu bölüm gelir mi tarzı sorular sormayın. Biliyorum bazılarınızın en çok merak ettiği sorular bunlar ama 2018 yılında bu olaylar yüzünden çok üzülmüştüm ve kimseye umut tacirliği yapmak istemiyorum.

Ayrıca ne yazık ki çok bilinen bir şey değil ama Sabancı Üniversitesi'nde eşit ağırlıktan girerek de mühendislik okuyabiliyorsunuz. Okul hakkında az çok fikir sahibi olanlar bu olayı bilirler ve gerçekten üniversite sisteminde sayısal öğrencilerin fazlasıyla faydalanabileceği bir durum bu ki onlardan birisi de benim.

Not: Eğer geç cevap verirsem kusura bakmayın. Staj yaptığım için her zaman boş vaktim olamayabiliyor.

Umarım tercih dönemi hepinizin gönlüne göre olur :)

Edit: Arkadaşlar birçok kişi buraya yazmak yerine özel mesaj yoluyla ulaşmayı tercih etti. Ben burada konuşulunca herkes faydalanır diye düşünmüştüm ama mesaj da atabilirsiniz tabii ki. Bana en sık gelen soru ise okulu bırakıp Sabancı'ya eşit ağırlıktan nasıl yerleşip mühendislik okuduğum ve sınava nasıl hazırlandığım yönündeydi. Ben de bir arkadaşımızın önerisiyle genel bir cevap olsun diye konuyu editlemek istedim. Arkadaşa attığım mesajı direkt buraya kopyalıyorum.

"Aslında ben lisede hep bilgisayar mühendisliği okumak istiyordum ama sıralamam hiç istediğim gibi gelmemişti. Sırf bilgisayar okumak için YTÜ'den daha aşağıdan alan bir okula da gitmek istemedim. Bunun sonucunda azıcık endüstri mühendisliğine sıcak baktığım için YTÜ Endüstri yazma kararı aldım.

Ben hazırlığı direkt atladığım için bu sosyal ortamıma da biraz negatif yansıdı açıkçası. Sonradan bölümü de sevmediğimi fark ettim ve bölümü bırakmayı düşündüm. İlk düşündüğüm şey okulu bırakıp sonraki sene obp kırılmadan sayısaldan sınava girip Bilkent Bilgisayara geçiş yapmaktı. Ancak sonra Sabancı'ya eşit ağırlıktan girip bilgisayar okuyabileceğimi fark ettim. Bir sene daha kaybetmek bana saçma geldi. Sayısal öğrencilerinin eşit ağırlıkta kendilerini çok kolay bir şekilde yukarı sıralara atabileceğinin farkındaydım TYT gibi bir avantajdan dolayı. Her neyse bu okulu bırakma kararı çok kolay alınan bir karar değil açıkçası o yüzden bu konuda ailemden destek alabileceğim konusunda şüphelerim vardı o yüzden onların beni vazgeçirme ihtimaline karşın hem onlara da umut vermemek için sınava gizli bir şekilde hazırlandım. Kendimi denemek için sınava gireceğimi söyledim sadece.

Sınava hazırlanırken kafamda "Ya olmazsa?" gibi bir şüphe her zaman vardı. O yüzden YTÜ'deki derslerime de sadece geçmeye yetecek kadar çalışmaya karar verdim. Hem okudum hem sınava hazırlandım gibi bir şey oldu yani. En baştan söylemeliyim ki ikisi birlikte çok zor yürüyor. O yüzden yurtta sürekli oturup çalışamıyordum ve sürekli çalışmaya başlamayı erteliyordum. Uzun bir süre kendimi sadece mental olarak hazırladım desem yeridir yani (ki bu olay bence çok önemli belki de ders çalışmaktan daha da önemliydi benim için). Sanırım soru çözmeye adam akıllı mart gibi falan başladım. Çok bir şey de çalışamıyordum bu arada. Çünkü bilen bilir genelde YTÜ-İTÜ gibi okullarda ilk bir ay boş geçer sonrasında bir sınav periyoduna girersin sonra oradan finallerin sonuna kadar çıkış yoktur.

Kaynak konusuna gelince bence kaynak kaliteleri ve sınav hakkındaki her şey çok çabuk değişiyor. Zaten dediğim gibi çok başarılı bir sıralamam yoktu benim oraya sonradan değineceğim. Genel olarak boş zamanlarımda Acil ayt geometri çözüyordum bir de ayt ile tyt matematik denemeleri çözüyordum. Sanırım hiç genel bir deneme bile çözmeden girdim 2019da sınava :( Siz bana uymayın ben 2018de çok çözdüğüm için bir daha aynı şeyleri çözmek istemedim.

Tytde zaten sonraki sene sıralamanın korunması gibi bir muhabbet vardı hala vardır belki bilmiyorum. Önceki sene tytde tmlere göre fena bir sıralama yapmadığım için (38k) kafam tyt konusunda rahattı.

Edebiyat konusunda ise çok şanslıydım bence. Finallerim bitene kadar bir kere bile edebiyat çalışamadım. Finallerim bittiğinde ise sınava sadece 15 gün vardı :( İlk işim İstanbul'dan eve dönmek oldu. Direkt oturup çalışmaya başladım. Ablamda eşit ağırlıkta başarılı birisi olduğu için o bana doping hafıza videolarını önermişti. Başta hiçbir faydası olduğunu düşünmüyordum ama gerçekten önyargılı olduğumu fark ettim kesinlikle o bilgileri kısa süreli hafızanıza mükemmel bir şekilde öğretiyorlar. Ben oradan öğrendiğim bilgileri alıyordum yazarın eserleri ve özellikleri diye boş bir deftere güzel güzel yazıyordum. Sonradan eksik bir bilgi var mı diye Limit edebiyat el kitabından kontrol ediyordum. Önemli gördüğüm bir kısım varsa defterime onları da ekliyordum. Sonradan diyelim milli edebiyat dönemini bitirdiysem direkt limit edebiyat soru bankasından o dönemin sorularını çözüyordum. Yanlış yaptığım sorularda bilmediğim bir bilgi varsa onu da deftere ekliyordum.

Bu şekilde çalışmak bana yetmiş olacak ki edebiyatta sadece 2 yanlışım vardı. Ha ben çok geçmeye çalıştım bazı sebeplerden dolayı siz benim gibi yapmayın tabii ki. Uzun bir süre var hazırlanmak için önünüzde.

Coğrafya ve tarihe asla bakmadım. Siz bakın kesinlikle. Ben genel kültür seviyeme güvendim o kısımda. Toplamda 4 yanlışım vardı yanlış hatırlamıyorsam tarih ve coğrafyadan. Daha iyisi olabilirdi tabii ki.

Matematik konusuna gelince üniversitede gördüğünüz derslerin hiçbir faydası olmuyor değil de genelde calculus ile ayt matematiğin pek bir alakası olmuyor çünkü artık müfredatı çok sadeleştirdiler. Benim önerim kendiniz çalışmanız ayt matematiğe. Ben de faydası olur diye çalışmadan girdim sonuç 27 netti :D

Çok da iyi değildi bence netlerim. Eşit ağırlıkta 8 bin yapmıştım. Sıralamada 23 bine geri attı kırık obp yüzünden. Zaten geriye atmasa da yine %50 bursla yerleşecektim o yüzden üzülmüyorum pek.

Benim üzüldüğüm (artık üzülmüyorum tabii ki) kısımlar ve önerilerim şu şekilde:

1) En başta daha iyi çalışabilirdim tabii ama üniversitede okurken de elimden gelen buydu sanırım.

2) Kesinlikle bölümünüzden mutlu değilseniz veya okul değiştirmeyi düşünüyorsanız ailenizle konuşun bu konuyu. Sınava gizli hazırlanma kararı çok ağır bir yük getiriyor size. Aileniz bu süreçte en iyi destekçi olabilir. Ben ailemin bana karşı çıkacağını düşünmüştüm ama sınav sonucumdan sonra okulumdan çok mutsuz olduğumu ve Sabancı'ya geçmek istediğimi aileme anlatınca ailemin bana tek kızdığı konu onlardan bunu neden gizlediğim oldu. Her şeyde çok destekçi oldular. Sabancı'ya giderken burs kazanma amacı ile gittiğimi söylediğimde bana inandılar ve destekçi oldular sağ olsunlar onların hakkını asla ödeyemem.

3) Edebiyat için kesinlikle doping hafızayı öneriyorum. Ben çok faydasını görmüştüm.

4) Eğer okul değiştirme olayını kafaya koyduysanız ve ailenizle konuştuysanız okulu dondurun. O süreçten sonra okuduğunuz okuldan bir hayır gelmeyecektir bence. Sonra bu süreç hem üniversitedeki başarınızı hem sınavdaki başarınızı olumsuz etkileyecek. Ailenizin yanına yerleşin bir sene kafa tatili yapıp rahat bir şekilde çalışın. Hobilerinize yönelin veya yaşadığınız şehirdeki arkadaşlarınızla görüşün. Bence sosyalleşmek bu işin kilit taşı.

Bu süreç benim hayatımı değiştirmişti ve artık okuduğum okulda çok mutluyum. Aldığınız kararla bile gurur duyabilirsiniz çünkü genelde insanlar durumlarından şikayet eder ama hiçbir aksiyon almazlar. Demek ki siz farklı birisiniz ve eğer öyleyse başarabileceğinize inancım tam."

eşit ağırlıktan hazırlanıp nasıl mühendislik okudunuz? hangi mühendislikleri okuyabiliyoruz hepsi icin gecerli mi

Sabancı'ya kayıt olurken bir bölüme değil de fakültelere kayıt oluyoruz. Okulun da zaten Yönetim Bilimleri (EA), Sanat ve Sosyal Bilimler (EA) ve Mühendislik-Doğa Bilimleri (MF) olmak üzere toplamda üç fakültesi var. Birinci sınıfta fakülte ayırt etmeksizin tüm öğrenciler aynı dersleri alıyorlar ve birinci sınıfı tamamladığın anda istediğin bölüme kaydını yaptırabiliyorsun (Bu süreyi istersen ikinci sınıf sonuna kadar da uzatabilirsin). İstersen eşit ağırlıktan girerek herhangi bir mühendisliği okuyabilirsin ya da sayısaldan girerek ekonomi gibi bölümleri de okuyabilirsin. Kısacası evet hepsi için geçerli ancak YÖK'ün koyduğu çok ufak bir kural var. Diyelim sen eşit ağırlık puanıyla yerleştin ve bilgisayar mühendisliği okumak istiyorsun. Yerleştiğin sene senin sayısal sıralaman, Türkiye'de en düşük puanla bilgisayar mühendisliğine yerleşen öğrencinin sıralamasından yüksek olması gerekiyor. Bu koşul zaten %99 sağlanıyor. O yüzden koşulsuz istediğin bölümü seçebiliyorsun diyebiliriz.

Hocam Allah Allah ya. Şaşırdım bu işe. Şimdi ben sanat ve sosyal bilimlere girip mühendisliğe geçebiliyorum yani?

Peki bursta vs herhangi bir sorun oluyor mu?

Bence hazırlık zor. YTÜ'de hazırlığı atlamama rağmen Sabancı'da hazırlık sınavını geçememiştim :') Ancak bu zorluğun Bilkent'in hazırlığındaki gibi akademik bir zorluk olduğunu söyleyemem. SL dediğimiz hazırlık fakültesinin içindeki gereksiz kurallar ve kasıntı insanlar fakülteyi geçmeyi zorlaştırabiliyorlar. Özellikle online eğitimde SL fena çuvallamıştı ve hazırlığı geçme puanını arttırma kararı aldılar. Ancak düzenli bir çalışma ile SL denen beladan kurtulabilirsin.

Yönetim Bilimleri ve Sosyal Bilimler hakkında hiçbir fark yok. İkisinden de istediğin bölümü seçebilirsin. Ancak ikisinden birine kayıt yaptıracaksan Yönetim Bilimlerine kayıt yaptırmanı öneririm çünkü o fakülteye kayıtlı öğrencilere okurken kazanabilecekleri özel burs kontenjanları olabiliyor.

Evet geçebiliyorsun :) Bursunda da hiçbir sorun olmuyor. Sabancı'ya zaten bu yüzden "Özgürlükçü Okul" diyorlar.

Bu aklıma acayip düşünceler soktu şimdi hocam  

Son bir soru, bölümlerde kontenjan var mı? Örneğin bilgisayara baya bir ilgi vardır. Her isteyen kayıt olabiliyor mu?

Hayır, herhangi bir kontenjan yok hatta bu yüzden bölümler arasında öğrenci sayılarında inanılmaz saçma dağılımlar olabiliyor. Sene içindeki asistanlardan biri bana tüm okul bilgisayar okumak isterse tüm okula da bilgisayar okutmak zorundalar demişti  

Hocam yukarıdaki arkadaş çok güzel cevaplamış. Evet işletme bölümü yönetim bilimleri diye geçiyor ve temel (core) dersler dışında tüm ders programını sen oluşturuyorsun. Bu esneklik aynı zamanda tüm bölümlerde de var.

hocam yani şeyi soruyorum siz kendi alanınızı seçiyorsunuzya bir dönem orada neler var diyorum

https://www.sabanciuniv.edu/tr/tum-programlar#lisans

Hocam bu linkten lisans filtresini seçerek tüm programları görebilirsiniz. İstediğinizi seçebiliyorsunuz.

Evet değişim programlarına gitmek devlet okullarına göre kesinlikle daha kolay. Ancak gitmek istediğin bariz bir okul varsa tabii ki Sabancı'da da her okul için belirli bir kontenjan ayrılıyor. Örneğin ortalaması yüksek olanlar hep Uppsala'ya gitmek ister. O yüzden ben Erasmusu illaha Uppsala'da yapmak istiyorum dersen burası da biraz kurtlar sofrası olabiliyor :)

Ha ama şunu söyleyelim değişim programında anlaşmalı okulların neredeyse hepsi çok iyi okullar. Kötü bir okula gitmezsin yani.

Bu arada değişim programına gitmek isteyip gidemeyeni göremedim ben. Gitmeyen varsa da istediği okul olmadığı için gitmemiştir. Okul değişim programlarının kontenjanlarını doldurmak için üç kere Erasmus tercih dönemi başlatıyor sene içinde. Öyle bir bereket var yani.

Up diyelim belki gözünden kaçan olmuştur.

Arkadaşlar gelen birçok mesaj üzerine konuyu editleyerek son kez uplıyorum. Mezuna kalma ya da okul değiştirmek gibi bir düşüncesi olanlar edit kısmını okuyabilirler.