Şimdi Ara

Shutter Island (2010) | Martin Scorsese | Leonardo DiCaprio (24. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
549
Cevap
1
Favori
39.911
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 2223242526
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • HeLLsTeR kullanıcısına yanıt
    Karışık olacak bir durum yok aslında mantıklı düşünmek gerek. Yönetmen o kadar başarılı yönetmiş ki filmi emin olduğunuz son hakkında bile emin olamıyorsunuz sebebi gayet net anlatayım. Filmde en dikkat çekici sahneler daha önce yazıldığı gibi kadının su istediği sahnede esas adamın not defterine kaç diye yazar su geldiğinde suyu içiyor gibi yapar ama elinde bardak yok sonraki sahnede bardak masanın üzerindeydi bakın burası çok önemli kim olsa tepki gösterir öyle bir durumda ama bizim esas adamda hiçbir tepki yok. Mağaradaki sahnede gerçek anlamda kafa karıştırıcı çünkü konuşmalar aşırı gerçek şizofren bile olsa kendi kafasından uyduramayacağı cinsten konuşmalar ardından uyurlar ve kadın dürterek uyandırıyor sonrasında film devam ediyor yani bir uykudan uyanma daha yok. Film tamamen tezi sunup o tezi çürütmek üzerine kurulu anlatabilmişimdir umarım. Yani filmi belli bir sona bağlayan hiçbir sahne yok bu yüzden senaryo ve çekim gerçekten kusursuz. Filmin bir sonu yok yönetmen kararı tamamen seyircinin hayal gücüne bırakmış. Son hakkında ki tek gerçek esas adama lobotomi yapılması.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ArchLord

    Karışık olacak bir durum yok aslında mantıklı düşünmek gerek. Yönetmen o kadar başarılı yönetmiş ki filmi emin olduğunuz son hakkında bile emin olamıyorsunuz sebebi gayet net anlatayım. Filmde en dikkat çekici sahneler daha önce yazıldığı gibi kadının su istediği sahnede esas adamın not defterine kaç diye yazar su geldiğinde suyu içiyor gibi yapar ama elinde bardak yok sonraki sahnede bardak masanın üzerindeydi bakın burası çok önemli kim olsa tepki gösterir öyle bir durumda ama bizim esas adamda hiçbir tepki yok. Mağaradaki sahnede gerçek anlamda kafa karıştırıcı çünkü konuşmalar aşırı gerçek şizofren bile olsa kendi kafasından uyduramayacağı cinsten konuşmalar ardından uyurlar ve kadın dürterek uyandırıyor sonrasında film devam ediyor yani bir uykudan uyanma daha yok. Film tamamen tezi sunup o tezi çürütmek üzerine kurulu anlatabilmişimdir umarım. Yani filmi belli bir sona bağlayan hiçbir sahne yok bu yüzden senaryo ve çekim gerçekten kusursuz. Filmin bir sonu yok yönetmen kararı tamamen seyircinin hayal gücüne bırakmış. Son hakkında ki tek gerçek esas adama lobotomi yapılması.

    Anladığım şu : Sonu biz kendi hayal gücümüze göre yorumlayabiliriz. Peki bu 2 tez'de doğru olabiliyor mu ?




  • HeLLsTeR kullanıcısına yanıt
    Neden olmasın sonuçta her halükarda mutlu sonla bitmiyor film. Sen zaten şizofren olduğuna inanırsın lobotomiyi hakettiğini film bu şekilde biter senin için. Ben şizofren olduğuna inanmam sonuçta çok kötü anıları olmuş zor zamanlar geçirmiş hiç kimse böyle şeyleri kolay atlamaz ve kabuslar görmesi çok doğal ve bu da şizofren olduğu anlamına gelmez. Sonunda adadan kurtulamayacağını bildiği için lobotomiyi kabullendi derim.

    Filmde diyaloglar gerçekten incelikle düşünülmüş en ufak bir açık yok ve yönetmenin tecrübesi ile çekimlerde diyalogları inanılmaz tamamlıyor. Filmi izlerken tamam adam şizofren diyorsun bir bakıyorsun yok ya adam şizofren değil verdikleri ilaçlarla psikolojik baskı ile bu hale geldi diyorsun inanılmaz bir denge var yani ağır basan bir taraf yok. Film sonuna kadar kadar bir sağ bir sol yapıyor insanı filmi başarılı kılan ve başyapıt yapanda bu.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ArchLord

    Neden olmasın sonuçta her halükarda mutlu sonla bitmiyor film. Sen zaten şizofren olduğuna inanırsın lobotomiyi hakettiğini film bu şekilde biter senin için. Ben şizofren olduğuna inanmam sonuçta çok kötü anıları olmuş zor zamanlar geçirmiş hiç kimse böyle şeyleri kolay atlamaz ve kabuslar görmesi çok doğal ve bu da şizofren olduğu anlamına gelmez. Sonunda adadan kurtulamayacağını bildiği için lobotomiyi kabullendi derim.

    Filmde diyaloglar gerçekten incelikle düşünülmüş en ufak bir açık yok ve yönetmenin tecrübesi ile çekimlerde diyalogları inanılmaz tamamlıyor. Filmi izlerken tamam adam şizofren diyorsun bir bakıyorsun yok ya adam şizofren değil verdikleri ilaçlarla psikolojik baskı ile bu hale geldi diyorsun inanılmaz bir denge var yani ağır basan bir taraf yok. Film sonuna kadar kadar bir sağ bir sol yapıyor insanı filmi başarılı kılan ve başyapıt yapanda bu.

    Hemfikiriz hocam,bende aynı düşüncelere sahibim.Özgün finaliyle film bir başyapıt oluyor ve bu çıkarımla önem taşıyan kısmı,yani kilit noktası sadece son sahnesi değil,artık filmin tamamıdır...

    Mühendislik harikası muhteşem bir film.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Yuri-Boyka -- 22 Ocak 2014; 2:35:40 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ArchLord

    Neden olmasın sonuçta her halükarda mutlu sonla bitmiyor film. Sen zaten şizofren olduğuna inanırsın lobotomiyi hakettiğini film bu şekilde biter senin için. Ben şizofren olduğuna inanmam sonuçta çok kötü anıları olmuş zor zamanlar geçirmiş hiç kimse böyle şeyleri kolay atlamaz ve kabuslar görmesi çok doğal ve bu da şizofren olduğu anlamına gelmez. Sonunda adadan kurtulamayacağını bildiği için lobotomiyi kabullendi derim.

    Filmde diyaloglar gerçekten incelikle düşünülmüş en ufak bir açık yok ve yönetmenin tecrübesi ile çekimlerde diyalogları inanılmaz tamamlıyor. Filmi izlerken tamam adam şizofren diyorsun bir bakıyorsun yok ya adam şizofren değil verdikleri ilaçlarla psikolojik baskı ile bu hale geldi diyorsun inanılmaz bir denge var yani ağır basan bir taraf yok. Film sonuna kadar kadar bir sağ bir sol yapıyor insanı filmi başarılı kılan ve başyapıt yapanda bu.

    Gerçekten güzel anlatmışsınız. Merak ettiğim bir konuyu her yönüyle inceleyip güzelce yorumladınız. Çok teşekkür ederim




  • quote:

    Orijinalden alıntı: ArchLord

    Karışık olacak bir durum yok aslında mantıklı düşünmek gerek. Yönetmen o kadar başarılı yönetmiş ki filmi emin olduğunuz son hakkında bile emin olamıyorsunuz sebebi gayet net anlatayım. Filmde en dikkat çekici sahneler daha önce yazıldığı gibi kadının su istediği sahnede esas adamın not defterine kaç diye yazar su geldiğinde suyu içiyor gibi yapar ama elinde bardak yok sonraki sahnede bardak masanın üzerindeydi bakın burası çok önemli kim olsa tepki gösterir öyle bir durumda ama bizim esas adamda hiçbir tepki yok. Mağaradaki sahnede gerçek anlamda kafa karıştırıcı çünkü konuşmalar aşırı gerçek şizofren bile olsa kendi kafasından uyduramayacağı cinsten konuşmalar ardından uyurlar ve kadın dürterek uyandırıyor sonrasında film devam ediyor yani bir uykudan uyanma daha yok. Film tamamen tezi sunup o tezi çürütmek üzerine kurulu anlatabilmişimdir umarım. Yani filmi belli bir sona bağlayan hiçbir sahne yok bu yüzden senaryo ve çekim gerçekten kusursuz. Filmin bir sonu yok yönetmen kararı tamamen seyircinin hayal gücüne bırakmış. Son hakkında ki tek gerçek esas adama lobotomi yapılması.

    Ben aslinda bunu curutmek demeyim de, desteklemeyen bir sey farkettim filmde. Daha baslardan itibaren bazi yerlerin cok cok az da olsa "sarsinti" vardi filmde. ama hani normalde bakan kisi algilamaz kolay kolay, ben bilgisayarda bir seyi deniyor muydum neydi izledigimde, o yuzden cok dikkatli bakiyordum ekrana. Bir sallanma farkettim. hatta durdurup indirdigim yerdeki yorumlara baktim acaba dosya mi sikintili diye ama hic kimse belirtmemis, hatta eksi oy yok gibi. Baska bir video actim, onda da sikinti yok. torrent dogruladim sikinti yok, allah allah belki ileride gecer dedim (daha filmin baslariydi) sonra da filmin o hani bardakli sahnesi, diger "kafa karistiran" sahneleri gelmeye basladi ve o sahnelerde de "sallanti" cok ufak da olsa artarak devam etti. Bu sefer durdurdum tam sahnelerde ama goruntu mubarek billur gibi, hic sallanma belirtisi yok. neyse, sonra yavas yavas kafa basti, "normal" sahnelerde sikinti yok ama leonardonun "uydurdugu" sahnelerde bayagi bayagi sallanmaya basladi, ozellikle malum sahnelerde (bayagi bayagi dedigim hani dikkatle bakmazsan gene anlamazsin). Acikcasi ben de hani bu "sallantilari" yonetmenin aciklamasi olarak yorumladim, hani bu benim sahsi kanaatim ama belki de hakikaten dosya bozuktu, yine de bilemem.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yuri-Boyka kullanıcısına yanıt
    Son cümlene katılıyorum bende
  • HeLLsTeR kullanıcısına yanıt
    Rica ederim yardımcı olabildiysem ne mutlu bana.
  • pelerinli kullanıcısına yanıt
    Haklısın ve elbette bahsettiğin sarsıntıları farkettim lakin bunu yönetmenin seyirciyi esas adamın şizofren olduğuna kanaat getirmesi için yaptığını hiç sanmıyorum amaç sahneyi desteklemek sadece. Söylediğin gibi olsaydı filmin dengeside olmazdı. Daha önceki yorumlarımda bahsettiğim gibi filmde iyi yada kötü yok filmde mutlu sonda yok. Esas adamın şizofren olup olmadığı tamamen seyircinin seçimine bırakılmış. Farkettiysen film izleyen her insanda faklı bir sona inanma arzusu uyandırıyor. Yani esas adamın şizofren olduğuna inanan kadar inanmayan insan var. Yönetmenin ve senaryonun tam olarak amacıda bu zaten.
  • ArchLord kullanıcısına yanıt
    O zaman haklisin, ayristigimiz konusunda hemfikiriz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kesin sonuca varıyorum Teddy diye birisi yok. Adamımız kesinlikle şizofren ve yaşadıkları şeyler doktorunun deney için kurgusundan ibaret.
    Film başındaki ayıntılara dikkat edin, silahları teslim ederken Chuck çıkarmakta oldukça zorlanıyor. Sonra girerken görevlilerin tavırlarına bakın hepsi tedirgin. Daha sonra kaybolduğu iddia edilen kadının aramasında hastane görevlilerinin arama falan yaptığı yok kafalarına göre takılıyorlar. Bunları zaten çoğu kişi farketmiştir birçok örnek var böyle. Asıl soru işareti mağaradaki kadın. O kadın Andrew(teddy) in hayali sadece. Fareleri düşünün? Çok zekice konulmuş çünkü fare görmek halisünasyon belirtisidir. Sonra kendi hastane giriş formunu okumayı reddetmesi.
  • kalite bir film.izleyin
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Jracool

    Kesin sonuca varıyorum Teddy diye birisi yok. Adamımız kesinlikle şizofren ve yaşadıkları şeyler doktorunun deney için kurgusundan ibaret.
    Film başındaki ayıntılara dikkat edin, silahları teslim ederken Chuck çıkarmakta oldukça zorlanıyor. Sonra girerken görevlilerin tavırlarına bakın hepsi tedirgin. Daha sonra kaybolduğu iddia edilen kadının aramasında hastane görevlilerinin arama falan yaptığı yok kafalarına göre takılıyorlar. Bunları zaten çoğu kişi farketmiştir birçok örnek var böyle. Asıl soru işareti mağaradaki kadın. O kadın Andrew(teddy) in hayali sadece. Fareleri düşünün? Çok zekice konulmuş çünkü fare görmek halisünasyon belirtisidir. Sonra kendi hastane giriş formunu okumayı reddetmesi.



    Daha çok bu teori yatkın olabiliyor fakat aynı derece de diğer polisinde ele geçirilip Adamımızı deli olduğuna ikna etmeleride var. Yönetmen kim nasıl bir sonuç istiyorsa onu seçsin dercesine bir sonuç koymuş ortaya.




  • Bu filmde diğer benzeri filmler gibi çok karışık.Ortadakileri ayıklayıp, mantıklı bir sonuca varmanız gerekiyor ama doğruluğundan emin olamıyorsunuz.Zaten amaçta bu.Bazı sahneleri düşünerek o kadar emin oluyorsunuz ki düşüncenize, filmin sonundaki senaryo bile değiştirmekte zorlanıyor.Herşey bir kenara etkisinden 2 ay çıkamamıştım filmin.Şimdi izlesem yine aynı şey olur ama saklıyorum.Bu arada
    http://www.youtube.com/watch?v=TzOFlCIY0H8

  • bu filmi izlerken ilk 10 dk adamın şizofren olduğunu hasta olduğunu anlamıştım ve hep o gözle izlemiştim.hiç zevk alamamıştım bu filmden.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dil-hun


    bu filmi izlerken ilk 10 dk adamın şizofren olduğunu hasta olduğunu anlamıştım ve hep o gözle izlemiştim.hiç zevk alamamıştım bu filmden.


    keşke hiç izlemeseydin dostum o halde zaman kaybı olmuş!
  • quote:

    Orijinalden alıntı: elmariacci

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dil-hun


    bu filmi izlerken ilk 10 dk adamın şizofren olduğunu hasta olduğunu anlamıştım ve hep o gözle izlemiştim.hiç zevk alamamıştım bu filmden.


    keşke hiç izlemeseydin dostum o halde zaman kaybı olmuş!

    evet.ama acaba daha farklı bişey çıkarmı diye devam ettim tabi birde dicaprio farkı vardı.o olmazsa izlemezdim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dil-hun

    quote:

    Orijinalden alıntı: elmariacci

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dil-hun


    bu filmi izlerken ilk 10 dk adamın şizofren olduğunu hasta olduğunu anlamıştım ve hep o gözle izlemiştim.hiç zevk alamamıştım bu filmden.


    keşke hiç izlemeseydin dostum o halde zaman kaybı olmuş!

    evet.ama acaba daha farklı bişey çıkarmı diye devam ettim tabi birde dicaprio farkı vardı.o olmazsa izlemezdim.

    Benim en çok etkilendiğim filmlerden biridir.İlk izlediğim gün tam 3 defa arka arkaya izledim :) Leo candır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: elmariacci

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dil-hun

    quote:

    Orijinalden alıntı: elmariacci

    quote:

    Orijinalden alıntı: Dil-hun


    bu filmi izlerken ilk 10 dk adamın şizofren olduğunu hasta olduğunu anlamıştım ve hep o gözle izlemiştim.hiç zevk alamamıştım bu filmden.


    keşke hiç izlemeseydin dostum o halde zaman kaybı olmuş!

    evet.ama acaba daha farklı bişey çıkarmı diye devam ettim tabi birde dicaprio farkı vardı.o olmazsa izlemezdim.

    Benim en çok etkilendiğim filmlerden biridir.İlk izlediğim gün tam 3 defa arka arkaya izledim :) Leo candır.

    benim en çok sevdiğim filmi sıkıysa yakalıdır




  • Tom Hanks ile çok iyi bir oyunculuk çıkarmış o filmde.Shutter benim gözümde başkadır ama.
  • 
Sayfa: önceki 2223242526
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.