Şimdi Ara

SİZİ EN ÇOK PİŞMAN EDEN ARABA HANGİSİ ? (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
163
Cevap
2
Favori
8.759
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MeGaDave06

    quote:

    Orijinalden alıntı: MrKemal17


    quote:

    Orijinalden alıntı: MeGaDave06

    Beni en çok pişman eden araba demiycem ama en çok pişman eden faktör kesinlikle hafif bi araba olması. Ben bindiğimde 1450 kg ve üzeriyi görüyorsa o araba benim için mükemmel olmaya aday tek unsurdur

    W140 alalım sana

    Oda fazla hocam üst sınır 1620-1650 kilo civarı. Rakamı bile belirledim bakın

    Ağırlık dezavantajdır aslında. Neye göre belirliyorsun bu aralığı?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Opel corsa

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 2001 yılında almak gafletinde bulunduğum 1996 model ford escort sedan,ne bela bir arabaydı,arabayı aldığımız arkadaş vergi borçlarını üzerimize yıkmaya kalktı,karısı eve kavgaya geldi,iki bakım parası arabayı aldığım paranın 5 te birini buldu(eski parayla 7 milyar a almıştım,1.5 milyar bakım masrafı çıktı)aradan bir kaç ay geçti izine geldik,izin dönüşü kışlık bakıma sokayım dedim,yağ su antfriz yetkili serviste yaptırdım,ertesi gün yola çıkacağım arabanın altı ıslak yaz günü??sistemde hiç su kalmamış!!!ben servise kızdım adamlar anlatmaya çalışıyor ama nafile..bir bidon suyla merkeze ve servise ulaştık,vatandaş Antalya da kullanmış ve hiç antfriz koymamış biz antfriz koyunca tüm su sistemi delik deşik olmuş,komple boruları ve radyatörü değiştirdikbir kaç ay sonra Ankara dan Edirne ye BAYRAM İZNİNE GELECEĞİM ARABA ÇALIŞMIYOR??tekrar Tan Oto nun yolunu tuttuk,sigorta tabla arızası..orjinal takın dedim yok dediler,parçacılardan çıkma aldık hemde sıfır fiyatına öncesi fahiş bir fiyata lehim denediler tutmadı,çıkmayı taktık sonunda,bitti mi? bitmedi yine böyle bir izin dönüşü otobanda 100km ile giderken motor stop etti,su sisteminin soğutma yapmaması yüzünden gaz sisteminin beyni donmuş,en son bunları yaptırdım bir arkadaşa uygun fiyata verdim,çocuk 1 yıl bindi tam satacakken onada motor kapak contası sorun çıkardı,bu lanet araba bende 5 yıl kaldı,yazarken bile terledim evlerden uzak olsun...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: n a v y_35


    quote:

    Orijinalden alıntı: MyWorldLife

    2009 Opel Insignia.



    Lanet gitsin öyle arabaya Elektronik arızasından 3 kez servise gittim. Otomatik vitesi tork konvertörlü olmasına rağmen titretip duruyordu. Arıza lambaları bitmek bilmedi. Şehir içi yakıt 11-12 litre. Turbo benzinli olmasına rağmen.



    Sattım kurtuldum arkadaş

    2009 model Insignia benzinlide otomatik şanzıman mı varmış? İlginç

    Adam 1.6 turbo dememiski belki 2.0t dan bahsediyor 2.0 turbolarin otomatigi var bakın örnek link;








    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: oguzhanc64


    quote:

    Orijinalden alıntı: MyWorldLife

    2009 Opel Insignia.



    Lanet gitsin öyle arabaya Elektronik arızasından 3 kez servise gittim. Otomatik vitesi tork konvertörlü olmasına rağmen titretip duruyordu. Arıza lambaları bitmek bilmedi. Şehir içi yakıt 11-12 litre. Turbo benzinli olmasına rağmen.



    Sattım kurtuldum arkadaş

    Atma ziyaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

    1.6T 180lik motorda otomatik vites olmadı. 170lik SIDI motorda otomatik vites geldi.

    Türkiye'de tek olarak bindiğiniz otomatik vitesli aracınızda ne gibi sıkıntılar yaşadınız

    İnsigniada sadece 1.6 turbomu var belki 2.0TURBO. Otomatik vitesten bahsediyordur .




    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 2011 honda civic elegance

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konudaki araçların ağırlıklı olarak fransız olması enteresan.

    Babama aldığımız ve kesinlikle pişman olduğumuz araba: 2001 Renault Megane 1. Ben hayatımda böyle rezalet bir araç görmedim. Ondan önce 97 ford escort vardı o bile daha iyiydi. Megane'ın bir çok yerinde resmen mühendislik hatası var.

    Bunların en başında da rölanti kontrolü geliyor. Resmen tıkansın diye tasarlanmış, maliyet az olsun diye saçma sapan bir tasarım. Gaz kelebeği temizlendi, rölanti valfi değişti, ateşleme bobinleri yandı(kronik zaten renault'da). Hepsini yaptırdık hala rölantide stop ediyordu arada. Yol tutuşu sıfır, çok önden kayıyor, kasisten geçerken sanki arkası boşluğa düşüyor, hidrolik direksiyon var ama ön takımla bağlantınız yok gibi. Araca 1.5-2 sene içinde toplam iki bine yakın masraf yaptık, adam olmadı, biz de sattık.

    Kendime aldığım ve pişman olduğum araç: 2012 ford fiesta 1.4 tdci. Tek artısı yol tutuşu ve direksiyon hissi, kesinlikle çok iyi segmentine göre. Fakat o motor... Allahım o motor. Peugeot grubundan alınma 70 hp 1.4 dizel. 160 nm tork. 1750 devre kadar sıfır. 1750-2300 arası gidiyor gibi yapar. Sonra ölür. Intercooler yok tabi. DPF var bir de, sık sık rejenerasyona girer. Şehiriçi 6, şehirdışı 4.5-5 yakar, gitmez. Sattım, 2012 honda jazz'a bindim 100 hp, 127 nm tork. Yemin ediyorum fiestaya göre uçuyor. Rampa falan vız geliyor. Fiesta trend paketti. Arka camlar manuel, esp falan yok. Ford nereden ne kaçıracağını şaşırmış arabada. Bunun bir benzeri de arkadaşımda var, 2013 polo 1.2 tdi. Odun. 75 hp dizel motor çekmiyor. Zaten motoru üretimden kaldırdılar, darısı sahiplerinin başına. Esp yok onda da, arkası mezar gibi, ayrıca fiesta gibi tutunmuyor da, kaydı mı güzel kayıyor.

    Şirkette bindiğim, kesinlikle tavsiye etmediğim o araç: Henüz 35 binde bir 2014 Renault Fluence dci edc. Sürücü kapısı açılırken yarısında takılıyor menteşeden, gırç diye komple açılıyor. Arka bagajı arızalandı, açılmadı bir ara. Torpido içinden ve el freninin altından gelen muazzam trim sesleri. Kasise-çukura tek teker girdiğinizde bump steer(ki kesinlikle tasarım hatasıdır) sebebiyle aniden sağa veya sola kıran direksiyon. Abs-esp var ama hız sensörleri ucuz ve kalitesiz olunca(eeee yedek parçası ucuz yahu ) kumanda edemiyor aracı. Esp ye rağmen ıslak ve düz yolda 2-3 saniye patinaj çektiğimi, abs'ye rağmen aynı yolda dip frende defalarca lastikleri öttürdüğümü bilirim. Aracın arkası Allaha emanet zaten. Virajlı viyadük geçişlerinde hafif yana kayıyor arkası. Kickdown tuşu koymuşlar, basmazsan daha iyi gidiyor, 3000-4000 arası güzel, tuşa basarsan 4500 lere çıkıyor, ölüyor. Niye koydunuz onu oraya ? Tek başıma istanbul-kocaeli arası, trafik yok, klima açık değil, 4.4 yaktı bomboş araçta. EDC zaten arada saçmalıyor, devir çeviriyor vites atmıyor falan bir garip.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Skandalek

    2015 model Honda Civic

    Her gören kapışmak istiyor, bunların yüzüne çok yakıyorum ve sakin sürüş yapamıyorum.. Kaza bile yaptırdılar.. Kaza olayı beni çok üzdü..

    Kapışmak değildir o, kaçışmaktır. Millet nasıl bir trafik magandalığı yapacak diye kaçışıyordur.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MrKemal17


    quote:

    Orijinalden alıntı: MeGaDave06

    quote:

    Orijinalden alıntı: MrKemal17


    quote:

    Orijinalden alıntı: MeGaDave06

    Beni en çok pişman eden araba demiycem ama en çok pişman eden faktör kesinlikle hafif bi araba olması. Ben bindiğimde 1450 kg ve üzeriyi görüyorsa o araba benim için mükemmel olmaya aday tek unsurdur

    W140 alalım sana

    Oda fazla hocam üst sınır 1620-1650 kilo civarı. Rakamı bile belirledim bakın

    Ağırlık dezavantajdır aslında. Neye göre belirliyorsun bu aralığı?

    tecrübe ettiğim araçlara göre 1450 ile 1565 1570 kilo arası gayet iyi. 1620 1650 falan biraz uç oldu evet


    1000-1300 kilo arası çeşitli arabalar kullandım ve beni yüksek hızlarda tatmin etmiyorlar güven vermiyorlar rüzgarda varsa salınım fazla oluyor arabanın önü sağa sola yalpalama yapıyor sanki arabanın lastikleri iyice yerden kesiliyormuş gibi hissediyorum. Ama 1450 kilo 1465 1485 vb bir çok araba kullandım işte bu tamda aradığım ağırlık aralığı dedim



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MeGaDave06 -- 19 Kasım 2017; 5:19:57 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Çok yanlış bir tümevarımda bulunduğunun farkında değilsin :) Farkındaysan sözünü ettiğin araçlar Fluence haricinde b segmenti. Senin örneğini verdiğin araçlar boyutlarından ve malzeme kalitelerinden kaynaklı zaten hafif olmak zorundalar Mühendislik, malzeme kalitesi, üretim kalitesi bakımından en alt seviye araçlardan birkaçı. Senin mantıkla olaya bakarsak arabalara beton atalım ve ağırlaştıralım. Sence o arabaları ağırlaştırmak kurtarır mı?



    Mercedes C serisi d segment bir araba ve premium bir araç. Mühendisliği d segment araçlara göre bir adım önde.



    Yol tutuş ve yüksek süratlerdeki stabilitenin kaynağı ağırlık değildir. Aerodinami, süspansiyon geometrisi, süspansiyon tipi, ön arka ağırlık dağılımı, ağırlık merkezinin aşağıda olması ve daha birçok etken yol tutuşu iyileştirir.



    Yolda giderken sağa sola salınımın nedeni yüksek gövdeyle başedemeyen süspansiyonlardır ve kötü aerodinamidir. Sen öyle bir tavrı olan araca istihap haddi kadar yük koyduğunda dahi o araba yine rüzgardan etkilenecektir.



    Sana örneklerle hafif ama çok çok iyi yol tutan ve yüksek sürat stabilitesi iyi olan araçlardan bahsedeyim.



    Porsche Cayman GT 1340 kilo

    McLaren 675LT 1327 kilo

    Subaru Brz yada Toyota Gt86 1251 kilo

    Alfa Romeo 4C 1131 kilo

    Mazda MX-5 1057 kilo

    Lotus Elise 875 kilo





    Bir aç bak bir aracı stabil yapan nedenler, yol tutuşunu iyi yapan nedenler nelerdir diye. İyi yol tutan ve yüksek sürat stabilitesi iyi olan bir araç almak istersen onun ağırlığına bakarak durumu değerlendirme. Hafif araç birçok açıdan daha güvelidir. Hatta kaza yapıldığında hafif araçtaki olanlar daha şanslıdır. Ama bu demek değilki A segmenti B segmenti hafif araçlar en iyisidir. Mühendislik, üretim kalitesi vs. gibi birçok etmen iyi olduğunda bu böyledir...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sarkihalindekal -- 19 Kasım 2017; 7:41:20 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yanlış efendim. Ağır araç yol tutuş bakımdan dezavantaja sahiptir hem de çok bariz bir şekilde. Ağır malzemenin kaliteli malzeme olduğunu sanmak yanılgıdır. Günümüz araçlarının malzeme kalitesinin düştüğü doğrudur ve bu hafifletme uğruna da yapılıyor bu da doğru.



    Farkettiysen bir döneme kadar araçlar hep ağırlaşıyordu. Çünkü boyutları her yeni neslinde büyüyor ve kaza güvenliği iyileştirilmeye çalışılıyordu. Ama sonra bir bakıldı C segmenti araçlar olmuş 1500 küsür kilo. 2000'lerin başında C segmenti araçlar 1000 kilo civarı ve altı bir ağırlığı sahiptiler. Bu ağırlık kaza güvenliğini de riske ediyor, yakıt tüketimini kötüleştiriyor ve performansı da kötü etkiliyor keza fren mesafesini de uzatıyordu. Şimdi artık araçlar hafifletmeye çalışılıyor. Hafif araçta hem üretici için hem de sürücü için işler çok daha kolay emin ol. Yeterki araç üretilirken yeterli özen gösterilsin ve tüketici de aracını segmenti dahilinde değerlendirsin. B segmenti aracın D ve E segmenti araçla kıyaslayan bir tüketici daha en başından büyük yanlış içinde...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MeGaDave06

    quote:

    Orijinalden alıntı: MrKemal17


    quote:

    Orijinalden alıntı: MeGaDave06

    quote:

    Orijinalden alıntı: MrKemal17


    quote:

    Orijinalden alıntı: MeGaDave06

    Beni en çok pişman eden araba demiycem ama en çok pişman eden faktör kesinlikle hafif bi araba olması. Ben bindiğimde 1450 kg ve üzeriyi görüyorsa o araba benim için mükemmel olmaya aday tek unsurdur

    W140 alalım sana

    Oda fazla hocam üst sınır 1620-1650 kilo civarı. Rakamı bile belirledim bakın

    Ağırlık dezavantajdır aslında. Neye göre belirliyorsun bu aralığı?

    tecrübe ettiğim araçlara göre 1450 ile 1565 1570 kilo arası gayet iyi. 1620 1650 falan biraz uç oldu evet


    1000-1300 kilo arası çeşitli arabalar kullandım ve beni yüksek hızlarda tatmin etmiyorlar güven vermiyorlar rüzgarda varsa salınım fazla oluyor arabanın önü sağa sola yalpalama yapıyor sanki arabanın lastikleri iyice yerden kesiliyormuş gibi hissediyorum. Ama 1450 kilo 1465 1485 vb bir çok araba kullandım işte bu tamda aradığım ağırlık aralığı dedim

    Bahsettiğin stabilitenin sebebi ağırlık değil. Sadece senin denediğin iyi yol tutan araçlar o aralıkta imiş, olay bu. Daha hafif veya daha ağır olup daha iyi veya daha kötü yol tutacak araçlar mevcut.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Ford escort tam bir baş belası her ay sanayideydim elektronik arızaları bitmez tükenmez motoru sıkıştırmaya gelmez şase sağlamlığı,konforu ve yol tutuşu iyi olsa da mekanik olarak sorunlu bir araçtır şimdi senin aracın yorgundur diyenler olacak aracım diri bir araçtı 6000 lira masraf yaptım adam olmadı sattım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • eagle35 E kullanıcısına yanıt
    Geçmiş olsun hocam bende escort zedeyim 6000 lira masraf yaptım iki sene önce lanet ettim sattım şuan tofaşa biniyorum kafam rahat.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Opelzedeler burada mı ile araba ağır mı olsun hafif mi konusuna dönmüş ama 2010 model fluence pişmanlığım var. Süspansiyonu yumuşatacağız diye araç virajlara sağır olmuş zerre kadar yanıt vermiyor herşeyi kendin yapıyorsun. Üç teker kullanır gibi hesaplamalar yapmak zorunda kalıyorsun. Bu arada ağırlık önemsiz değildir onu taşıyacak motor gücü ve durduracak fren sistemi mevcutsa tabi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • sarkihalindekal kullanıcısına yanıt
    Günümüz piyasasının en baş kuralı: minimum maliyet MAKSİMUM KAR.Siz zannediyor musunuz ki kapitalist sistemde üreticiler gerçekten kendilerini değilde insanları düşünüp ona göre mal üretsinler kesinlikle böyle bi şey olmaz. Çalınan malzeme kalitesizleşir yani hem kalite düşürülüp hemde daha kaliteli bi mal çıkmaz ortaya. Size en basit örneği vereyim tırların dorselerini bilirsiniz bunların tercih edilmesindeki en büyük kriter ağırlıklarıdır yani hafif olan tercih edilir amaaaa bu dorseler ağır tonajlı işlerde kullanamazsın kullanırsan en yakın zamanda eline alırsın dorseyi.(bu olayı her gün görüyorum tecrübeyle sabittir). Yani hocam kısacası ne kadar köfte o kadar ekmek olay bu.
  • MeGaDave06 kullanıcısına yanıt
    Senin hissettiğin şey sınıf farkı veya araçlar arasındaki teknik farklar. Git mesela 308 1.2 vti al (1075kg) yüksek hıza çık gazla, birde dizelini al doldur 5 adamı 1600 kg üstüne çıksa bile araç daha stabil demezsin, böyle bişey yok. Aracın aerodinamik yapısı, süspansiyondaki ayar farkları (Alman araçları mesela çoğunlukla hafif toe-in ayar yapılır, pozitif kaster vardır stabilite için) başka bir sürü teknik fark ve üstünlük senin öyle hissetmeni sağlıyor. 1000kg-1200kg civarı bindiğin araçlar şehir otomobili olduğu için, herşey düşük maliyet kafasıyla ve şehir içi için yapılması sebebiyle zayıf geliyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: alcohol06

    Senin hissettiğin şey sınıf farkı veya araçlar arasındaki teknik farklar. Git mesela 308 1.2 vti al (1075kg) yüksek hıza çık gazla, birde dizelini al doldur 5 adamı 1600 kg üstüne çıksa bile araç daha stabil demezsin, böyle bişey yok. Aracın aerodinamik yapısı, süspansiyondaki ayar farkları (Alman araçları mesela çoğunlukla hafif toe-in ayar yapılır, pozitif kaster vardır stabilite için) başka bir sürü teknik fark ve üstünlük senin öyle hissetmeni sağlıyor. 1000kg-1200kg civarı bindiğin araçlar şehir otomobili olduğu için, herşey düşük maliyet kafasıyla ve şehir içi için yapılması sebebiyle zayıf geliyor.

    Toe in haricinde yazdıklarını katılıyorum. Toe in verilmesinin sebebi arkadan tahrikli olmasıdır. Arkadan tahrikli araçlarda toe in açısı verilir ön tekerleklere. Çünkü arkadan kasa itildiğinde ön tekerler açılmaya zorlanır. Ön tekerlere toe in açısı verilmese araç hareket halindeyken ön tekerler dışa açık halde olacaklar ve bu bütün alttakımı yoracak. Önden tahrikli araçlarda ise mecburi toe out açısı verilir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: 01tuğra01

    Günümüz piyasasının en baş kuralı: minimum maliyet MAKSİMUM KAR.Siz zannediyor musunuz ki kapitalist sistemde üreticiler gerçekten kendilerini değilde insanları düşünüp ona göre mal üretsinler kesinlikle böyle bi şey olmaz. Çalınan malzeme kalitesizleşir yani hem kalite düşürülüp hemde daha kaliteli bi mal çıkmaz ortaya. Size en basit örneği vereyim tırların dorselerini bilirsiniz bunların tercih edilmesindeki en büyük kriter ağırlıklarıdır yani hafif olan tercih edilir amaaaa bu dorseler ağır tonajlı işlerde kullanamazsın kullanırsan en yakın zamanda eline alırsın dorseyi.(bu olayı her gün görüyorum tecrübeyle sabittir). Yani hocam kısacası ne kadar köfte o kadar ekmek olay bu.

    Sana katılıyorum ama sen bütün hafif malzemelere kötü ve ucuz diyorsun. İşte burda farklı düşünüyoruz.



    Karbon fiber, grafen şuan aklıma başkası gelmedi. Bu iki malzeme hakkında ne düşünüyorsun. Hafif, sağlam ve kaliteli malzemeler.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • MyWorldLife kullanıcısına yanıt
    Hem de ne ziyaa. Allah bilir hayatında insignia ya bile binmemiştir ;)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.