Şimdi Ara

SOĞUK - SICAK HAVA VE YAKIT SARFİYATI

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
31
Cevap
0
Favori
12.762
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar, araç marka / modeline bağlı olmaksızın uzun yolda örneğin 600km yol yapılacak bu yolda aynı araba aynı yük ile gündüz hava sıcakken mi daha az yakıt harcar yoksa gece serinliğinde mi daha az yakıt harcar? gece ve gündüz yani soğuk-sıcak hava arasındaki yakıt sarfiyatı farkı % kaç olur ? sadece merak ettim. ciddi anlamda bir fark olur mu yoksa tolere edilebilir bir fark mı olur %1 gibi



  • sarfiyattaki fark araç ısınana kadar olur ısındıktan sonra pek fark etmez yani bence fark edilmez. kışın araç daha geç ısındığı için daha çok yakar. ama şuda var serin havanın 1 biriminde daha çok oksijen molekülü bulunduğu için eğer yeterince iyi dinlerseniz aracı bir performans artışı hissedebilirsiniz. tabi yazın gündüz yola çıkarsanız klima açınca sarfiyatınız artacak klima yoksa cam açacaksınız yine sarfiyatınız artacak.

    hepsini bir yana koyunca 600 km lik yolda yaz kış arasında fark edilir bir sarfiyat farkı olacağını zannetmiyorum.
  • Ben mümkünse serin havada,yaz ise gece yolculuğunu tercih ederim ...
  • Sıcak havalarda daha az yakar diye biliyorum.
  • Benim gözlemlerime göre sıcak havada daha az yakıyor. Kış aylarında motor sıcak olsa dahi yakıt sarfiyatı daha fazla. Fakat bu ufak fark klimayı açınca yokolabilir kesin bir şey söylemek zor.
  • tamam arkadaşlar klima aracın yakıtında etki eden faktörlerin başında sorduğum soru da tamamen merak için yani gece 20 derece sıcaklıkta 1000km yolda yapılan sarfiyatla gündüz sıcakta 35 derecede 1000km yolda aynı araba aynı yük ve aynı kullanım stili arasında fark olur mu? Bachree nickli arkadaşın dediğine katılıyorum soğuk havada daha fazla oksijen olacağı için sanki daha az yakıt sarfiyatı olur gibi geliyor
    Zaten 1000km yolda aracın motorunun normal ısı değerine ulaşması en fazla 5km sürer bunu da unutmayalım
  • fikir verir mi bilmem, aldığım yakıt ve yaptığım kilometreyi düzenli olarak kaydederim ve yaz aylarındaki tüketim ortalaması kışa göre %10 daha az kayıtlara bakınca. ama çok genel bir ortalama olduğu, motorun birçok kez ısınmasını hesaba kattığı için böyle bir sonuç ortaya çıkıyor da olabilir.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Sıcak klima yakıt yakar mı ?
    4 yıl önce açıldı
    Dizel araç ve soğuk hava
    17 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • özellikle performans tipi filtre takan arkadaşların filtreyi mümkün mertebe motordan daha uzak bir yere konumlandırmalarının sebebi filtreye girecek havanın daha soğuk olması dolaysıyla motorun daha performanslı çalışmasını istemeleriden kaynaklanıyor diye düşünüyorum. Motora filtreden sıcak hava girerse performans düşer kanısındayım. Performans yükselince yakıt da düşer mi? acaba? ne dersiniz
    yoksa kocaman motor kaputunun içinde niye filtreyi motordan uzak tutmak ve soğuk hava almasına imkan vermesi için özel çaba sarfedilsin
  • Sıcak havalarda motorun ısınması daha kolay olacağı için motoru ısıtmak ve sıcak tutmak için daha az yakıt harcayacağından dolayı kışa oranla yazın daha az yakar araç
  • Karışık kullanımda %10 yakın fark ediyor. Yalnız şehirlerarası olsa daha düşük olur. Kışın motor ilk çalıştığında, çok soğuk olduğu için bayağı fazla yakıyor. Bu yüzden şehiriçinde ciddi farklar oluşabiliyor.
  • Fark olur ama o fark o kadar önemsiz bir değer olur ki, hesaplamaya bile değmez. Boş verin kafanızı böyle önemsiz şeylere takmayın.
  • kışın kısa mesafe daha çok yakar ama uzun mesafe daha az yakar, yazın ise tam tersi
  • Kendi gözlemim... Her sabah çıkmadan hava raporuna bakardım. Barometrik basınç ve rüzgar yönü 10-15°C'lik sıcaklık farkından daha önemli görünüyor. Güzergahlar 85 km civarı iken yazın klimaya rağmen daha az tüketiyorum ama bu 0.1 lt/100km lik bir fark. Tabii klimayı kapatırsam %2-3 lük bir fark alabilirim.

    Motor için soğuk hava ne kadar önemli... Motorla oynayanlar hava girişini daha soğuk yerde tutmak için uğraşıyorlar, doğrudur, fakat bu zaten ısınmış ve tüketimin önemli olmadığı bir durumda küçük bir katkı sağlayabilir bence. Üreticilerin giriş hava sıcaklığını sabit tutmak, ısıtıcılar kullanıp zenginleştirme fonksiyonunu bu sabit değere göre ayarlamak için gösterdikleri çaba daha fazla. 1970-80'lerde termostatik filtre kutularında giriş sıcaklığı değeri 35-55°C arasında değişiyordu mesela. Daha soğuk girişte basınç ve zenginleştirme eğrileri ideal olmayabilir, bütün zamanlamaların da buna göre ayarlanması gerekebilir. Bu halde soğuk giriş bazen daha fakir karışıma da neden olabilir, hatta oksijen sensörsüz motorlarda kesinlikle öyle olur. Fakir karışımın yanma ısısı daha yüksektir... (döndük mü şimdi başladığımız yere). Direkt enjeksiyona rağmen yakıtı buharlaştırabilemek hala önemli bir konu diye düşünüyorum. Ne kadar iyi de atomize edilse, yakıtın gaz haline geçebilmesi ve ancak gaz halin sağlayabileceği moleküler ölçekte havayla karışabilmesi önemlidir. Tabii asıl önemli olan silindirin giriş ısısı. Tabii patlama teorisi ve termodinami de önemlidir, bu alanda şimdilik sadece motoru olabildiğince sıcak çalıştırabilmek verim için önemlidir ve giriş hava sıcaklığı da bir parametredir diyerek kısa kesiyorum.

    Yolculukların uzunluğu baımından... Motorun gerçek anlamda bütün parçalarıyla stabil bir ısıya ulaşması -özellikle de motor yağının doğru viskositeye gelecek kadar ısınması- min. 20 dakikayı buluyor. Bunu da göz önüne almak gerekir. 5 dakikada sadece soğutma suyu stabil hale geliyor.




  • Karbon 12 zaten açıklayıcı ve doyurucu bir cevap vermiş, "bir şeyler karalamaya gerek kalmamış" diye düşündüm ama yine de ben de bir-iki satır bir şeyler yazmak istiyorum.

    Kural 1: Her aracın en iyi verim alındığı optimum bir çalışma sıcaklığı vardır.
    Kural 2: Sürtünme güç kayıplarına ve yakıt israfına yol açar.
    Kural 3: Motor yağının viskozitesi soğukta azalır.
    Kural 4: Motora giden hava ısındıkça yoğunluğu azalır ve sensörler yoğunluk değil, akış ölçer
    Kural 5: Aşırı sıcak hava gibi aşırı soğuk hava da yanma verimini düşürür (Bkz. Kural 1)


    Şimdi soruyu nasıl anlayalım konusuna geçebiliriz: Kış-yaz farkı mı? Gece-Gündüz farkı mı? cevap buna göre değişecektir.
    Önce kış-yaz farkı:

    Araçlarımız kışın daha çok yakıt tüketirler. Nedenleri:
    1.Artan motor içi sürtünme
    2.Artan yer sürtünmesi
    3. Azalan yanma verimi

    İlki anlaşılır. Kışın soğuk olduğu için kural 1'de söz edilen optimum çalışma sıcaklığına motor çok daha geç ulaşır ve bu da kural 2'yi akla getirir.

    Artan yer sürtünmesinin temel nedeni ise lastik içindeki havanın basıncının kışın düşmesidir,. Her 10 Fahrenaytlık sıcaklık düşüşende lastik basıncı 1-2 PSI azalır. Bu da yer sürtünmesinin artmasına yol açar.

    Azalan yanma veriminin temel nedeni motora giden soğuk havadır. Hava olması gerekenden daha soğuktur, bu nedenle motor çok soğuk havalarda optimal silindir içi sıcaklığa ya çok geç ulaşır, ya da hiç ulaşamaz. İçeri giren havanın oksijence zengin olması, içeri giren havanın sıcaklığından daha az önemlidir. Çünkü ECU içeri igren havanın oksijen içeriğine göre püskürtülen yakıt mikatarını ayarlayabilirken, yanma odası sıcaklığını bu anlamda ayarlama şansına sahip değillerdir. Karışımın optimizasonu ile elde edeceğiniz tasarrıf çok sıcak veya çok soğuk yanma odası yüzünden uğrayacağınız yakıt kaybından daha fazla değildir. Çok fazla soğutma yanma verimini yükseltmez, düşürür. Hava filtresi girişinin motordan uzak bir yere yerleştirilmesi biraz da eski günlerden kalma bir alışkanlıktır. O dönemde ne hava akış sensörleri, ne soğutma suyu sıcaklığı sensörleri, ne de oksijen sensörleri vardı ve sıcak hava zengin karışıma yol açardı. Şimdi ise bu sensörler ve ECU sayesinde çoğu koşul altında fakir ve zengin karışımdan kaçınabiliyoruz. İkinci nedeni ise evet gerçekten motora daha fazla oksijen göndermek içindir ama bu yakıt tasarrufu için değil, performans artışı içindir. Bizimse 90 kms hızla giderken ihtiyacımız olan şey performanstan ziyade (çünkü sıradan bir otomobil o hızda sadece 15-20 HP güç gerektirir) yakıt tasarrufu olduğuna göre konunun bu yanıyla ilgilenmemize çok gerek olduğunu sanmıyorum.

    Sorumuz eğer, gece-gündüz farkı ise bunun anlamlı bir fark yaratacğını sanmıyorum, yeter ki aşırı sıcak olmasın (mesela (70 derece).




  • motor ısınana kadar olur etkısı...sonra olmaz ama tahmınımce.
  • tralles, şüphesiz otomobil konusunda bilgilisiniz ve bildiklerinizi de bizlere aktarıyorsunuz bilmediğimiz şeyleri sizden öğreniyoruz. Cevabınız için de ayrıca teşekkür ederim. Bu konuyu sadece meraktan açtım çok ciddi bir fark olacağını bende tahmin etmiyorum ama dış ortam sıcaklığının motora olan etkisini de öğrenmek istedim. Farazi 1000km yolu +20 derecede gitmeyle +40 derece gündüz sıcağında gitme arasında fark olur mu diye aklımdan geçmişti. Demek ki olmuyormuş öğrenmiş olduk.
  • arkadaşlar

    sıcak hava kısa mesafeler için yakıt tüketimini azaltır
    (mesela 3-4km gidiyor olalım) çünkü aracın motoru daha sıcak başlangıç yapar. ve ısınacağım diye doğru düzgün uğraşmaz bile.

    ancak uzun mesafelerde sıcaklığın düşük olması motor verimini arttıracak ve daha az tüketim sağlayacaktır
    !!!(motorun ısınmasını hesaba katmaya gerek bile yok o kadar uzun mesafe yol yapılacaksa örnekteki gibi 600km:)

    bunun nedeni ise soğuk hava daha yoğundur yoğun hava daha çok oksijen ihtiva eder haliyle.daha cok oksijen daha iyi performans daha düşük tüketimi de beraberinde getirir.özellikle ısınan hava ile havada tutulabilecek olan nem artışı ve sıcaklıkla artan buharlaşma hava yoğunluğunda oldukça büyük kayıplara neden olacaktır.

    dizel veya benzinli farketmez ısınmış bir motor abartı derecede hava sıcaklığı düşük olmadığı sürece daha verimli çalışacaktır.özellikle turbo veya supercharger besleme sistemi olmayan motorlarda hava yoğunluğu bir kat daha önem kazanmaktadır.yıne deniz seviyesinden olan irtifada hava yoğunluğu ile doğru orantılıdır bu da tüketimi etkiler(irtifadan kastım aslında basınç irtifasıdır)pressure altitude

    yıne turbolu araçlara değinecek olursak turbo fanı ile sıkıştırılan hava ısınır bu ısınma bırım hacımdekı oksıjen yoğunluğunu azaltacağından turbolu araçlara genelde intercooler adı verılen ve motora gıren temız havanın soğumasını sağlayan radyator benzeri parça takılır.

    performans hava filitresine sahip arkadaşların hava girişini serin hava alabileceği bir yere koyma gereksinimi de bundan kaynaklanmaktadır.

    ben en düşük uzun yol tüketim değerim olan 2.7 lt/100km ye 0~-5 civarında kuru zemınde ve 500feet basınç irtifasında ulaşmıştım.
    307 1.6hdi 90hp
    saygılarımla



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HELICOPTERPILOT -- 5 Haziran 2010; 8:36:28 >




  • Helicopterpilot, arkadaşım vermiş olduğun değerli bilgiler için teşekkür ederim. bu arada yakıt tüketim değeriniz 2.7LT/100KM gerçekten mükemmel bir değer yakalamışsınız sanırım sadece deneme amaçlı yapılmış bir test idi. Normal kullanımlarda da bu değeri yakalayabiliyormusunuz?
  • Daha iyi performans daha düşük tüketimi değil, ya tüketim aynı kalır ya da daha yüksek tüketimi beraberinde getirir, içeriye aldığımız daha fazla oksijeni neyle eşleştiriyoruz?
    İçeriye daha fazla oksijeni ne amaçla alıyoruz? Oksijen kendi başına yanmıyor ki, o bir yakıcı katalizör. Daha fazla kovalant bağ oluşturma ve mevcut bağları çözmede kullanılıyor, bağlar arasındaki enerji düzeyi farkı da bize ısı enerjisi olarak geri dönüyor

    Daha fazla oksijen sadece ve sadece ortamda eşleşebileceği daha fazla karbon varsa ortaya daha fazla enerji (performans) çıkarır. Daha fazla karbon ise daha fazla yakıtın içindedir.

    Bu ilişkiyi anlamadan yapılan yorumlar bizi yanlış sonuçlara götürebilir. Daha fazla oksijeni daha fazla yakıtla eşleştirmediğiniz sürece daha fazla performans ortaya çıkmaz. Böyle bir kimyasal reaksiyonda eşleştirmeyi yapamazsanız ya egsozda daha fazla serbest oksijenle baş başa kalırsınız, ya da daha fazla yanmamış (tepkimeye girmemiş) HC molekülüyle...

    Motora daha fazla oksijen göndermenin nedeni daha az yakıt tüketimi değildir, daha fazla yanma reaksiyonu oluşturmaktır. Bu nedenle pratikte oksijen içeriği sabit olan havadan daha fazla göndermekle (turbo ile) aynı hacimde ama oksijen içeriği daha yüksek havayı silindire göndermek arasında fark yoktur. İkisinde de zaten mevcut karışım zenginse ya aynı miktarda yakıt tüketirsiniz ya da mevcut karışım, optimal ise daha fazla yakıt harcarsınız.

    Tepkime mesela heptan ile şu şekilde olur: 7C16H + 11O2 = 7CO2 + 8H2O. Burada silindire 11 O2 molekülü yerine 12 O2 molekülü gönderirseniz, eğer ortamda eşleşebileceği yani tepkimeye girebileceği karbon ve hidrojen atomları yoksa egsozdan aynen atılır. Varsa ki bu daha fazla yakıt tüketmek demektir, o zaman o karbon ve hidrojen molekülleri ile tepkimeye girerek açığa daha fazla kimyasal enerji çıkmasına neden olur.

    Bu basit bir kimya gerçeğidir. Hem yanma ortamına daha fazla oksijen göndererek performansı artıracaksınız hem de yakıt tüketimini düşüreceksiniz. Olmaz öyle şey. Bunun örneklerini günlük hayatınızda defalarca yaşamışsınızdır, otomobile gelince işler değişmiyor. Örnek: Mangal kömürünü yelleyerek daha fazla ısı çıkmasına sebep olursunuz ama aynı zamanda mangaldaki odunu/kömürü daha kısa sürede yakıp tüketirsiniz.

    Aynı şey silindir içinde de oluyor, silindiri yelleyerek (turbo ile veya daha oksijineli hava ile) silindirdeki yanmayı hızladırıyorsunuz ama depodaki yakıtı daha çabuk tüketiyorsunuz.

    Dolayısıyla soğuk havanın yakıt tüketimini düşürdüğü doğru değildir. Zaten herkes kendi deneyimlerinden yazın camlar açık veya klima çalıştığı halde kışa nazaran daha az yakıt tükettiğini bilir. Öyleyse neyi tartışıyoruz?

    Sonuç: Soğuk hava yakıt tüketimini düşürmez, artırır çünkü soğuk havalarda asıl güç kaybına yol açan yağ sertliğidir, yağ operasyon ısısına soğutma suyuna nazaran çok daha geç ulaşır ve motora güç kaybettirip daha fazla yakıt tükettiren şey bu ısınmayan yağın neden olduğu fazladan dahili sürtünmedir, buna lastiklerin yol açtığı ekstra sürtünmeyi de ekleyin, kışın neden daha fazla yakıt tükettiğimizi anlarsınız.

    PV=nRT denklemi uyarınca sıcaklık ve molekül içeriğini bulabiliriz. Buna göre +35 derecede hava yoğunluğu 1,146, +20 derecede 1,204 ve 0 derecede 1,292 kg/m3'dür. BU veriler baz alındığında Cx değeri = 0,63 olan 1250 kg ağırlığındaki bir otomobil 90 kms sabit hızla yol alırken:
    +35 Derecede: 14,2 HP
    +20 Derecede: 14,6 HP
    0 Derecede: 15,3 HP güç üretir ve 0 derece ile +35 derece arasındaki güç farkı kadar daha fazla yakıt tüketir ve yakıt düzeyi en iyi ihtimalle aynı kalır (kötü tuningi olan bir otomobilde belki aynı kalır, tuningi mükemmel bir otomobilde ise yakıt sarfiyatı artar).

    Görüleceği üzere aradaki güç artış farkı %1 mertebesindedir, soğuk havanın güç artışına etkisi en çok %2 civarında olabilir, o da + 35 dereceden aniden -25 dereceye geçerseniz...
    Ve bakımlı ECU'lu bir otomobilde yakıt tüketiminiz de yaklaşık bu kadar artar...
    Dolayısıyla aşağıda yazılanların bir kısmı doğru olmakla birlikte performans artttıkça tüketimin düşeceği ifadesi maaelef pek gerçeği yansıtmıyor:

    quote:

    Orijinalden alıntı: HELICOPTERPILOT

    arkadaşlar

    sıcak hava kısa mesafeler için yakıt tüketimini azaltır
    (mesela 3-4km gidiyor olalım) çünkü aracın motoru daha sıcak başlangıç yapar. ve ısınacağım diye doğru düzgün uğraşmaz bile.

    ancak uzun mesafelerde sıcaklığın düşük olması motor verimini arttıracak ve daha az tüketim sağlayacaktır
    !!!(motorun ısınmasını hesaba katmaya gerek bile yok o kadar uzun mesafe yol yapılacaksa örnekteki gibi 600km:)

    bunun nedeni ise soğuk hava daha yoğundur yoğun hava daha çok oksijen ihtiva eder haliyle.daha cok oksijen daha iyi performans daha düşük tüketimi de beraberinde getirir.özellikle ısınan hava ile havada tutulabilecek olan nem artışı ve sıcaklıkla artan buharlaşma hava yoğunluğunda oldukça büyük kayıplara neden olacaktır.

    dizel veya benzinli farketmez ısınmış bir motor abartı derecede hava sıcaklığı düşük olmadığı sürece daha verimli çalışacaktır.özellikle turbo veya supercharger besleme sistemi olmayan motorlarda hava yoğunluğu bir kat daha önem kazanmaktadır.yıne deniz seviyesinden olan irtifada hava yoğunluğu ile doğru orantılıdır bu da tüketimi etkiler(irtifadan kastım aslında basınç irtifasıdır)pressure altitude

    yıne turbolu araçlara değinecek olursak turbo fanı ile sıkıştırılan hava ısınır bu ısınma bırım hacımdekı oksıjen yoğunluğunu azaltacağından turbolu araçlara genelde intercooler adı verılen ve motora gıren temız havanın soğumasını sağlayan radyator benzeri parça takılır.

    performans hava filitresine sahip arkadaşların hava girişini serin hava alabileceği bir yere koyma gereksinimi de bundan kaynaklanmaktadır.

    ben en düşük uzun yol tüketim değerim olan 2.7 lt/100km ye 0~-5 civarında kuru zemınde ve 500feet basınç irtifasında ulaşmıştım.
    307 1.6hdi 90hp
    saygılarımla



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tralles -- 6 Haziran 2010; 14:13:16 >




  • Tralles hocam,
    müsadenizle size bir kaç sorum olacak

    1-" Hem yanma ortamına daha fazla oksijen göndererek performansı artıracaksınız hem de yakıt tüketimini düşüreceksiniz." hocam ben bu cümlenizden alıntı yaparak şunu sormak istiyorum atmosferik 1400cc motorun ürettiği tork ve HP ile turbo benzinli aynı hacimdeki yani 1400cc motorun ürettiği tork ve güç arasında bayağı bir fark var yakıt tüketim değerlerine bakıyorsunuz doğru orantılı olarak artmıyor neredeyse her iki motor da aynı tüketim değerlerine sahip oluyor peki bu durumda turbo (motora dışardan verilen fazla hava) bu denli motor torkunu ve HP sini artırmasına rağmen tüketimi aynı tutubaliyor bu da sizin cümlenizle çelişmiyor mu?

    2- "Hava filtresi girişinin motordan uzak bir yere yerleştirilmesi biraz da eski günlerden kalma bir alışkanlıktır" araçlarına günümüzde performans tipi filtre takan birçok kişi filtreyi motorun sıcağından korumak, soğuk hava girişi sağlamak için yoğun çaba sarfetmekte ek aparatlar almaktalar. Tüm bunları yapanlar, uygulayanlar, filtrenin yerini uzak tutmak için ek masrafa girenler bilinçsizce mi birşeyler yapıyorlar?

    3- Motorlardaki tork ve HP nin silindir içinde meydana gelen sıkıştırma oranı ve ateşleme sistemi ile doğrudan ilgili olduğu kanısındayım. Yani aynı teknolojiye sahip bir motordaki 1:10 sıkıştırma oranı sonucu meydana gelen patlama ve ortaya çıkan güç ile 1:6 sıkıştırma oranı sonucu meydana gelecek ve ortaya çıkan gücün farklı oludğunu, sıkıştırma oranını yükseltemenin motor ömüryle ters, motordan elde edilecek güçle doğru orantılı olduğu kanısıydayım. Ancak anlamadım konu şu aynı sıkıştırma oranında motora takılan turbo(fazladan hava girişi ile ) motor gücü önemli ölçüde artıyor? halbuki sizin mangal örneğindeki gibi bir şey olsa hava+yakıt = tüketimin katlanması gerek yani atmosferik 1400cc motor ortalama 70HP 100km/7Lt iken 1400cc turbo beslemeli motor 170HP ve onun da yakıt tüketimi 100km/7.1Lt
    şimdi diyeceksiniz ki birinci araç eski teknoloji, vites oranları, lastik ebatları, ateşleme sistemi, araçların ağırlığı..vs bir çok kriter var ama hocam el-insaf 70HP nerede 170HP nerede en önemliside mangaldaki kömür ikisinde de aynı birinde 7LT diğerinde 7.1LT arada 0.1LT lik kömür farkı var bu durumu nasıl izah ediyorsunuz hocam turbonun mangal yellemeyle bir ilgisi var mı? cevabınızı sabırsızlıkla bekliyorum




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.