Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
Bildirim
(Ss'li) Cahillikte Tembel Türk Gençliği Dünya Lideri (10. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
Geldi yine
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
Tabi ne zahmeti, hemen gönderdim.quote:
Orijinalden alıntı: El Cucuy
Hocam zahmet olmassa bana da atabilir misiniz?
Emin olun bitirince anlayacaksınız önemini...
Sadece İngilizce bildiğiniz için tüm kapıların size açıldığına kendiniz şahit olacaksınız....
İngilizceyi
1) Konuşarak
2) Görerek
3) Dinleyerek
4) Dokunarak ve yazarak
5) Anlayarak
6) Eğlenerek
öğreneceksiniz... Şahsen Almanca, Arapça ve İngilizce'yi bu şekilde öğrendim, öğrendikten sonra Almanya, Mısır, Lübnan, Ürdün'e gittim hiç zorlanmadan yıllarca yaşadım... İngilizce için de okuduğum bölümde hiç zorlanmadım çok ağır Akademik İngilizce olmasına rağmen...
En başta size ÖZGÜVEN verecek...
Dynamic Immersion yöntemine yabancı değilsiniz, Türkçe'yi de o şekilde öğrendiniz zaten...
-
1. Survivor konusunun bu kadar konuşulduğu bir platform gösterebilir misiniz bana dünyada? Sonuçta dünyanın çoğu ülkesinde bu uyarlama mevcut...quote:
Orijinalden alıntı: themontana
türkiyede kaç tane forum sitesi var?
-bir elin parmaklarını geçmez.
geniş kitlesi olmayanlardan bahsetmiyorum. ciddi kitlesi olanlardan bahsediyorum.
bunlardan en büyüğü hangisi?
-donanımhaber.
survivor konuşmak isteyen bir insan x sitesinde, binlerce survivor konuşmak isteyen insanla yanyana gelebileceğini bilse donanımhaberde değil de x sitesinde olur.
ülkedeki sosyal mecra eksikliğinden ötürü ortaya çıkan bir tablo bu.
--ikincisi
internetin %60'ı ingilizce.
yüzde kaçı türkçe? -yüzde 1'i.
ingilizce bilen birisinin bilgi edinebileceği, paylaşımda bulunabileceği yüzbinlerce alternatife karşı türkçe bilenlerin alternatifleri çok daha az.
1 donanımhabere karşın 60 tane alternatifi ingilizce site olduğunu düşünün. sizce bu sıkışma 60 tane site varken yaşanır mı?
--
garip bir eleştiri stiliniz var. gerçekten garip.
daha iyi savlarla geleceğinizi düşünmüştüm.
Alıntıları Göster
2. Aynı şekilde siz İnsanların Futbol'u Avrupa'da bizim kadar konuştuklarını mı düşünüyorsunuz? İzlemekten ve eğlenmekten zevk alırlar ama emin olun sabah akşam futbol konuşmazlar, öyle olsaydı durumları bizden farklı olmazdı...
Burası DONANIMHABER sitesi, adı üstünde... Teknoloji ve Donanım üzerine kurulu bir platform.
Buraya takılı kalmayın Twitter'da gündemlere bakın, pek farklı değil buradakiyle... Futbol, Siyaset vs. vs.
Kitap okuma oranımız ortada...
TV izleme oranımız ortada...
Oyun oynama oranımız ortada...
Size nasıl savlarla gelmem gerekir daha?
-
Bizde okuduğunu ve söyleneni anlamama gibi bir durum var. Yani kendi dilimize bile hakim değiliz.
Kaldıki ingilizce konusunda iyi olacağız. Bana çok uzak geliyor. -
Theologist
kullanıcısına yanıt
Hocam haklısınız.Özellikle 6-11 yaş grubu "youtuber,tiktoker" ve türevlerine özenip,onlar gibi olmak istiyorlar.Gençlere laf ediyorsunuz kısmen de haklısınız ama bu insanları yetiştiren üstlerde başlamıyor mu sıkıntılar(anne,baba,öğretmen vb)?Evet çabalıyoruz,ama öyle bir ortam var ki inanç değerlerini sorgulasan "ateist",bilimsel bilgilerinin kökeni,içerikleri öğrensen"bunlar boş işler,..'ın yalanları",siyasi tarih konuşsan "neycisin?"(Bu bahsettiğim olaylar edindiğin bilgileri paylaşmak,senin gibi başkaları da var mı arayışında gerçekleşen olaylar) sanırım bir tek coğrafya kaldı 
Böyle bir ortamda maalesef motivasyonunuz düşüyor.Sıyrılmaya çalışıyorsunuz ama bir süre sonra sizde ortama saçma bir şekilde adapte oluyorsunuz.Siz ne önerirsiniz bizlere hocam?(İngilizce seviyem fena olmayan bir düzeyde,coğu yabancı videoyu anlayabilirim.Ama ingilizce bir kitap okuyup anlama biraz zor(pratik yapmalıyım.)
-
Gerçekten haklısınız. Yeni kuşakların bu şekilde olması üzüntü verici. -
Abi selamlar umarım iyisindir. Ben de bahsettiğin gençlerden biriyim. Kendimi savunmak gibi bir amacım yok yalnızca tecrübelerimi aktarmak istiyorum. Takdir edersiniz ki sizin yaşınızdaki birine kıyasla bir genç olarak yaşadığım durumu daha iyi analiz edebilirim.
Öncelikle Türk gençliği tembeldir evet. Kim ne derse desin, ben genelleme yapıyorum ve kendimi 'kısmen' dahil ediyorum. Yalnız altını çizmek istediğim nokta yüzde olarak değil de sayı olarak epey çalışkan insanımızın olduğu. 80 milyonluk ülke olunca haliyle 3-5 milyonluk Avrupa ülkeleri ile kıyaslanınca 'ne boş adamlarız' diyoruz kendimize. Oysa ki bu ülkeyi kalkındırabilecek okumuş, gelişmiş gençliğe sahibiz.
Peki neden yüzde olarak yüksek rakamlar göremiyoruz?
Sebep-1) Kitaplar ilkokuldan beri düşman gibi tanıtıldığı için. Kitaba, ezbere dayalı bir sistem olduğu için. 2002'de doğan birisi bu sene üniversiteye başlıyor. Son 18 yıllık eğitim sistemini gözden geçirmek sorunu saptamak için yeterli.
Sebep-2) Liyakat. Bize bir şeyler katacak insanlar olması gereken yerde değil. Bu ülkede her şey kağıt üzerinde. Devletin AB uyum programı çerçevesinde dağıttığı Amatör Denizcilik Belgesi'nden tut bir kişiye verilen Prof. Unvanına kadar liyakat yerle bir edilmiş durumda.
Sebep-3) Aile. Türk gencinin yarısından fazlası araştırmaya, okumaya düşman bir ailede yetişiyor olmalı. Çocuğu da kendisi gibi olsun istiyor. Bir iki sorgulama yapsa önü kesiliyor. Aynı zamanda bu aile çocuğun tercihlerini yanlış yönlendiriyor. Çocuğun yeteneğine önem verilmiyor.
Sebep-4) Hükumetin başarısızlığı. Bu sebep 1 ve 2 ile doğrudan bağlantılı. Hükumet başarısız, net. Ayrıca, konumu güzel olan bir liseden oda alabilmek için devletin bakan yardımcılarının nelerle uğraştığını duysanız şaşarsınız. Bu da sebep 2'ye bağlandı. Kimler kimlerin başında...
Sebep-5) Kuralsızlık. Bunu söyle açıklayabilirim: Kuralsız ve düzensiz yaşam beraberinde sistematik çalışamayan ve sonuç olarak öğrenemeyen öğrenciler yaratıyor. Uyumayan trafik kuralları, uyumayan okul kuralları, uyumayan görgü kuralları gibi birçok kuralın ihlali insanları yetiştiği çevre bakımından etkileyerek düzensizliğe ve kaosun hakim olduğu bir yaşam tarzına itiyor. Günlük çalışma planı yapılmıyor, odaklanma problemleri yaşanıyor vs. Ayrıca toplumda kötü örnek olacak öğrenciler iyi öğrencilerin yanında eğitim aldığı için iyiyi de etkiliyor. Sınıftaki tek bir haylaz (lise seviyesi için konuşuyorum) tüm sınıfı alaşağı edebiliyor. Geçmişte bunun önüne sınıfta bırakarak ve eti senin kemiği benim mantığı ile geçiliyordu. Bunlar da yanlış ama sonuç olarak artık iyi çocukları kaybettiğimizi düşünüyorum.
Sebep-6) Ekonomik sebepler. Bu ülkede gezmek, vizyon geliştirmek, yeni yerler görmek çok pahalı. Şehir dışında okuyan bir üniversitelinin ailesinin yanına gitmek dışında il seyahati yapması imkansız. Bakın Yurtdı?ı demiyorum il seyahati diyorum. Bu vizyon geliştirme işi devletin verdiği 550 TL ile olmaz. Geçim sıkıntısı çeken çok fazla arkadaşım var. Bırak gezmeyi, yeni yerler görmeyi yemek yemiyor adamlar. Ulaşım pahalı, yemek pahalı. Bugün Türkiye sınırları içinde 21 saat otobüs yolculuğu için ortalama 170 TL ödeme yapmak gerekiyor. Ancak Avrupa'da 60 Euro'ya 26 saat otobüs yolculuğu yapılabilir.
Bu liste uzar gider. Bu ülkenin genci çok şeyle uğraşıyor. Bu basit bir kitap okumuyoruz konusu değil. Toplum baskısıysa toplum baskısı, kötü yönetimse kötü yönetim, verimsizlik ise verimsizlik, gelecek kaygısıysa gelecek kaygısı ne ararsan var. Bugün Avrupa ülkelerinde bu etkenler minimum düzeyde iken fakir Avrupa ve Asya ülkelerinde en azından toplumsal baskının bizdeki boyutta olduğunu düşünmüyorum.
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
-
Kolombiya, Meksika, Peru vs. bizden daha mı iyi İngilizce biliyormuş? Güldürmeyin!
< Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı > -
herşeyi anlarımda survivoru izleyenler tuhafıma gidiyor -
Theologist
kullanıcısına yanıt
Sevdiğin işi yapmak çok güzel bir şey. Ben de normalde sanayide çalışıyordum ama hem bilgisayar hem de makine ile alakalı. Ve gerçekten sevdiğim bir alan. İşimi seviyordum ama baktım aynı alanda farklı bir pozisyon olan mühendislik operatörlükten bana daha uygun ve daha üretken daha aktif geldiği için çok heves ettim. Size başarılar dilerim.
Yalnız aslında bunu sorma amacım dilin size olan faydalarını görüp planlarımı şekillendirmekti. Yani sorumun son kısmının tam cevabını alamadım. Mesela şu zamanda ingilizce gelişim ve iletişim için neredeyse elzem. O kadar elzem olmasada acaba hangi dil bana katkı sağlar. Almanca, rusça, arapça vs. yada her neyse. Bunlardan hangisinin hem uluslararası hem de ulusal geçerliliği ingilizceden daha fazladır? Biliyorum kıyaslaması zor bir soru ama belki yasanmisliklarinizin arasında bana cevap olacak tecrübeleriniz olmuştur.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Bence okuyucuda kitapta anlatilmak isteneni anlayacak kapasite lazim. Kahvehaneye git herkes gazete okuyor hangileri? Aksam, gunes, posta, sabah. Hepsi ilkokul turkcesiyle yazilmis bunu okuyan adama orta halli bir kitap ver paragrafi bitirmeden atar kitabi. Anlamadigi icin sıkılıyor ve uzaklasiyor kitaptan.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Theologist
kullanıcısına yanıt
Dediklerinize genel olarak katiliyorum fakat sunu yine de eklemek isterim, halk ozellikle genclik asiri tembel ve sosyal medya populer kultur bagimlisi ama ulke yonetimi, yayinlanan diziler vs. de insanlari buna itmedi degil. Halk zaten boyle seylere hevesliydi, bir de ustune bilim, egitim yerine bu tarz seylere tesvik edilince iyice koptu gitti. Suan bakiyorum herkeste bir unlu olma cabasi, instagramda takipci kasma cabasi vs. oyle olmayanlar bile asiri tembel. ben universitede bankada staj yapiyordum, derse gidiyordum, fotografcilik kursuna gidiyordum bir de ustune resim kursuna gidiyordum. ev arkadaslarima ne kadar israr etsem de evde bos bos oturup cs oynuyorlardi :) e tabi ben de oynuyordum oyun, herkes oynamali istiyorsa ama butun gun oturup oynamakta adami bitiriyor iste. simdi onlar Turkiye'de issizken ben kanada'dayim. kendini az cok gelistiren Turkiye'de kalmiyor yine de -
Hep aynı, Türk insanını aşağılama temalı konular... Prim vermeyin şuna.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Theologist haklı bosuna bahane bulmayin bazi seyler icin. Sizlanmanin hicbir seye caresi yok. Kendi refahinizi kendiniz artiracaksiniz. Avrupa seviyesinde yasamak istiyorsaniz katma deger yaratan isler yapin oncelikle. Bunu simdi anlamazsaniz hayat size zor yoldan anlatacak ve o zaman bahane uretecek enerjiniz bile olmayacak.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Doğru tespitler ve dokümanlarla a pekiştirilmiş.
Şahsen hiç şaşırmadım bu rezalete .
Yeni nesiller boş malesef :/ .
Daha nice başka kriterler de var yapmıyorlar çünki yapamıyorlar.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > -
Katma değerli bir ürün üretip,uluslararası pazara açıldığında gel konu aç.Etrafta boş boş gezip,burada yüzeysel felsefe yapma.Yazdıklarını herkes biliyor zaten.Pardon sen ilahiyat okumaya devam et. -
Konunun öznesi Türk gençliği, şahsım değil.quote:
Orijinalden alıntı: yasin350
Katma değerli bir ürün üretip,uluslararası pazara açıldığında gel konu aç.Etrafta boş boş gezip,burada yüzeysel felsefe yapma.Yazdıklarını herkes biliyor zaten.Pardon sen ilahiyat okumaya devam et.
Zaten yurt dışında yaşıyorum genel itibariyle, kendime göre de katkı sağlıyorum en azından ülkenin prestiji bakımından, bulunduğum büyükelçiliktekiler öyle söylüyor...
Bu konu bile tek başına katma değeri çok yüksek bir konu, özel mesajlara yetişemiyorum....
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
İşin ilginç yanı bu ortaya çıkınca saldırganlaşıyor gençliğimiz...quote:
Orijinalden alıntı: smart1978
Doğru tespitler ve dokümanlarla a pekiştirilmiş.
Şahsen hiç şaşırmadım bu rezalete .
Yeni nesiller boş malesef :/ .
Daha nice başka kriterler de var yapmıyorlar çünki yapamıyorlar.
En iyi savunma saldırıdır psikolojisi...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Theologist -- 8 Mart 2020; 10:12:30 >
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı > -
Teşekkür ederim.quote:
Orijinalden alıntı: hvl00
Sevdiğin işi yapmak çok güzel bir şey. Ben de normalde sanayide çalışıyordum ama hem bilgisayar hem de makine ile alakalı. Ve gerçekten sevdiğim bir alan. İşimi seviyordum ama baktım aynı alanda farklı bir pozisyon olan mühendislik operatörlükten bana daha uygun ve daha üretken daha aktif geldiği için çok heves ettim. Size başarılar dilerim.
Yalnız aslında bunu sorma amacım dilin size olan faydalarını görüp planlarımı şekillendirmekti. Yani sorumun son kısmının tam cevabını alamadım. Mesela şu zamanda ingilizce gelişim ve iletişim için neredeyse elzem. O kadar elzem olmasada acaba hangi dil bana katkı sağlar. Almanca, rusça, arapça vs. yada her neyse. Bunlardan hangisinin hem uluslararası hem de ulusal geçerliliği ingilizceden daha fazladır? Biliyorum kıyaslaması zor bir soru ama belki yasanmisliklarinizin arasında bana cevap olacak tecrübeleriniz olmuştur.
Dilin bana olan faydası oldukça fazla.
Öğrendiğiniz dile ve yaptığınız işe göre değişir fayda.
Örneğin projem vardı, TÜBİTAK tarafından red edilen bir yazılım projesi. Almanya'da bulunduğum üniversitede sunumunu yaptık, tabi yanımda İtalyan ve Finli bir arkadaşla birlikte. Projeyi kabul ettiler ve hibe de verdiler. Projeyi Almanca sunmuştuk, onun bile etkisi inanılmazdı.
Onun dışında Arapça da gittiğim ülkelerde inanılmaz etkili, sırf bu yüzden neredeyse tüm elçilik çalışanları çağırıyor, yetişmekte zorlanıyorum açıkçası. En basiti bir ortama girmek için bile destek istiyorlar ki iş bağlantısı kurma konusunda da yardımı çok fazla.
İngilizce olmazsa olmaz. Başka bir dili bile iyi öğrenmek istiyorsanız İngilizce şart. Arapça ve Almanca için bile en iyi materyaller İngilizce üstünden elde ediliyor.
< Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
