Şimdi Ara

Stephen King || Okuyanlar Kulübü (20. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
3.001
Cevap
48
Favori
147.037
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
5 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1819202122
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: 20burak1991

    bende baslayacagım ama serinin ilk 3 kitabı bende yok.param olunca başlıyorum kara kuleye tekrar:)



    İlk beş kitabı vardı bende. Son iki kitabı da sağolsun bir arkadaşım hediye etti.
  • nerde öyle arkadaş:)banada lazım.herkese tavsiye ediyorum yakınımdaki.alsalar hemen kafalıcam da
    quote:

    Orjinalden alıntı: Pir


    quote:

    Orjinalden alıntı: 20burak1991

    bende baslayacagım ama serinin ilk 3 kitabı bende yok.param olunca başlıyorum kara kuleye tekrar:)



    İlk beş kitabı vardı bende. Son iki kitabı da sağolsun bir arkadaşım hediye etti.




  • Filme yönelik şunları diyebilirim:

    quote:

    Orjinalden alıntı: Brutalite

    Filmi izlemeden önce yaptığım yorumların arkasında durmakla beraber, izledikten sonra da bir iki kelam etmek gerekli diye düşündüm...

    Öncelikle filme korku/gerilim bazında bakmamak gerekli; film insan psikolojisi üzerinde duruyor. İşte böyle bir durumda insanların gösterecekleri tepkiler, yapacakları hal-hareketler vs vs diye giden birtakım atraksiyonlar. Fakat bu husus üzerinde durulurken biraz fazla abartı yapılmış. Bir an kendimi eski zamanları konu alan filmlerde hissettim; ihtiyar heyeti ortaya çıkar ve ''falancası cadı; yakalayın, yakın... tanrının gazabından kurtulmak için yakın o şeytanı'' tarzı replikler uyandı kafamda.

    -------------------------------------------------------

    Spoiler


    Özellikle o avukatın (+kopup giden insanların) yaptıkları tamamen mantık dışıydı. Dışarıda alayına sis var ve elalem arkada yaratık benzeri şeyler gördüğünü söylüyor, buna inanmıyorsunuz. Tabii bununla kalsa iyi! Hatta abartıp ''deli diye tanımlanan'' bir kadının izinden gidiyorsunuz. Korku anında insanın ne yapacağı belli olmaz dersin fakat, hiçbir psikolojide de bilinmeyen bir şeyin içine gidildiği düşünülemez (bkz: fazla merak cilde zarar). Ya da şöyle söylemek gerekirse, bu denli yaptıkları hareketler biraz saçma.

    Şu dillerden düşmeyen sona değinecek olursak; esasında sonu nereden çektiğinle ilgili bir durum söz konusudur. Hangi açıdan bakarsan öyle yorum yaparsın. Yeri gelir eleştirir, yeri gelir olağan karşılarsın. Bir tarafta acı çekmek istemeyen insanların tercihleri, diğer tarafta ise bunca şeyi göze alanların direk kolaya kaçması. Hayır o kadar riski göze alıp madem ki dışarı çıkıyorsun, olabilecek ihtimalleri de göz ardı etmemen lazım (ondan sonra da isyanları oyna! yok öyle ).

    -------------------------------------------------------

    Neyse, senaryo üzerinde birçok noktada yanlışlıklar yapılmış, eksik olan şeyler olduğu gibi ekrana yansıtılmış. Grafiksel olarak bakarsak, o yaratıklardan izleyenlerin korkması biraz abes kaçar. Plastik bebek mübarek, bak bak sırıt.

    Edit
    Ha bir de şu var; tüm dünyaya çağdaş olmayı, modern olmayı, kültürü, bilimi vs vs ''güya'' öğreten, ''bu da olur mu canım? hangi çağda yaşıyoruz?'' replikleriyle yatıp kalktığını sanan böyle bir milletin, senaryo hayatı ile gerçek hayatları arasındaki çelişki de ayrı bir mesele.

    Neyse gidip izleyin filmi. Bakmayın milletin dediğine...



    Edit
    Spoiler kodunda sorun oldu sanırım. Manuel olarak belirtmek gerekti.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Brutalite -- 23 Mart 2008; 9:14:54 >




  • ya bnide eklermisiniz bu arada öldüren sis filmini izledim gerçekten çok gsl tavsiye ederim
  • Eski bir röportaj ama daha okumayanlar için güzel bir bilgi kaynağı...


    STEPHEN KING: “DİĞER DÜNYAYA GEÇMEYİ SEVİYORUM…”



    "Kara Kule" serisinin ilk dört cildi bu yaz tekrar yayımlandı. Sanırım ilk kitap "Silahşör"ün orijinal versiyonu değişmiş. Bu değişiklikler nelerdir?
    Tüm kitabı yeniden yazdım. Her zaman o kitabın diğerlerinden farklı olduğunu düşündüm. Yani, onu çok gençken yazmıştım ve bana sanki fazla zorlama varmış gibi geliyordu. Bu nedenle biraz basitleştirmek istedim. "Silahşör"de daha sonra yazdıklarıma çok daha uygun malzeme var. Aslında, biraz farklı. Sanırım bu kitabı asit denemesinden geçiriyorum. İlk kitabı okuduysanız yenisini de okumak ister misiniz? Eğer seriyi tamamlamak istiyorsanız okursunuz, aksi halde okumazsınız.


    Şimdi "Kara Kule" serisi sona erdi mi?
    Evet.


    İlk Kara Kule’nin 1982’de yayınlanan baskısının son sözünde kitabı 1970 yılında yazmaya başladığınızı söylediniz. Yani otuz yıl önce ilk kitaplarınızı tamamladıktan sonra hissettiklerinizle "Kara Kule" serisini tamamladıktan sonra hissettikleriniz farklı mı?
    Her zaman farklı hisler duyarsınız. Kitap sona erince bir şeyler hissedersiniz, çünkü bu oldukça uzun bir projenin sona ermesidir. Proje ne denli uzun olursa o denli güçlü hisler duyarsınız. Bu kitapta da böyle oldu… Hiç böylesine yoğun hisler duymamıştım. Gerçekten çok garipti. Neler hissettiğimi kelimelerle ifade etmem çok zor…


    Serinin beşinci kitabı "Calla’nın Kurtları" Kasım 2003’de, diğer kitapları da daha sonra peş peşþe yayımlanacak. "Susannah’ın Şarkısı" 2004 yazında çıkacak ve son kitap "Kara Kule" de aynı yıl Kasım ayında yayımlanacak. Serinin daha önceki kitaplarının yayın tarihleri arasında oldukça uzun bir zaman vardı. Bu son kitapları yayımlamakta neden acele ediyorsunuz?
    Çünkü oturup yazmaya başlayınca, bu kez kitaplarla boğuşacağımı hissettim. Her şeyle boğuşacaktım. Eğer onları bir çırpıda bitiremezsem hiç bitiremeyeceğimi anladım. Böylece, oturup ara vermeden sonuna dek yazmaya karar verdim. Bir kez kitaplar sona erdikten sonra, peş peşe yayınlanmasında bir sakınca yok. Aslında yayımcımdan üç kitabı aynı zamanda yayınlamasını istedim. Çeşitli nedenlerden dolayı bunu yapmak istemediler. Bu nedenlerden biri şimdiye dek yayınlanmış yapıtlarımla daha fazla okuyucuya ulaşmaktı.
    Konuşmacı olarak bir yere gidince, okuyuculara, "Kaç kişi kitaplarımı okudu?" diye soruyorum. Orada bulundukları için tüm eller havaya kalkıyor. Sonra, "Kara Kule serisinden hiç kitap okumadınızsa ellerinizi indirin," diyorum ve genellikle dinleyicilerin yüzde ellisi ellerini indiriyor…


    Neden?
    Galiba bunun bir kaç nedeni var. Birincisi, sanırım bugüne dek yazdıklarımdan çok farklı olması, ama aslında farklı değil. Yani, bu kitapların hepsi aynı zeka tarafından yazıldı. Diğer bir nedende, sanırım birçok kişi, "Tamamlanmış bir şeye başlamak istemiyorum," diye düşündü. Ama şimdi okuyabilecekler. Böylece Viking’e eski kitaplarımı basmaları için bir şans verdim.
    Bir başka nedense, kitaplarımı bekleyen okuyucularımdan bir tür özür dileme... Böylece, "İşte beklediğiniz kitaplar peş peşe size ulaşıyor", diyebileceğim.
    Diğer bir nokta da, "Calla’nın Kurtları" ve "Susannah’ın Şarkısı"nı okurken heyecanla sonunu bekleyeceksiniz. Yani bir tür en heyecanlı yerde kesilen dizi film gibi. Ama bunu maksatlı yapmadım. Eğer ben işimi iyi yaparsam, sizler de heyecanla kitaplarımı okumaya devam edeceksiniz.


    Bu serinin ilk kitabıyla son kitabı arasında otuz yıl geçti. Kitabın sonu planladığınız gibi sona erdi mi?
    Bu, üç bin mil öteye nükleer füze atmaya benziyor. Hedefinizin yakınına düşerse sevinirsiniz. İşte benim yaptığımda böyle bir şey. Kilitlendiğim hedeften biraz saptığımı söyleyebilirim. Bazı kitaplarımda bu açıkça belli olur. "Silahşör"e gönderme yapan kitaplarımda sonunun nereye varacağı bellidir. Eğer işimi doğru yaparsam, insanlar gerçekten şaşıracak, ama, "Evet işte beklediğimiz son budur," diyecektir.


    Kitaplarınızda göze çarpan bir nokta var. Öyküdeki karakterler, öbür öyküdeki olaylardan ya da karakterlerden söz ederek diğer eserlerinizdeki kurguyla tamamen bağlantılılar. Son yıllarda, kitaplarınızda "Kara Kule" ile olan bağlantılar oldukça çoğaldı. Örneğin, "Tılsım"ın devamı olarak piyasaya sürülen "Kara Ev"de, "Kara Kule"ye çok fazla göndermeler var. Bunu bilerek mi yapıyorsunuz, yoksa "Kara Kule" serisi kurgulamaya bilinçsizce mi giriyor?
    Zaman geçtikçe bilinçli bir şekilde girmeye başladı. Diyebilirim ki Çorak Topraklar"ı yazarken Peder Callahan’ın "Kara Kule" öykülerindeki karakterlerden biri olacağını fark ettim; 1974 yılında "Korku Ağı"nı yazarken Peder Callahan öykünün dışına çıkıverdi. Bunun anlamı, zamanla başka bir öyküde tekrar ortaya çıkacaktı. Daima onun "Kara Kule" dünyasında ortaya çıkacağını fark ettim ve öyle bir noktaya gelindi ki bir süre sonra diğer kitaplarında yarattığım karakterler "Kara Kule"nin çekimiyle yönlerini değiştirdiler. Sonuçta Kule’ye gönderme yapan kitaplardaki kahramanların hepsi o kitaplarda ortaya çıkıyor. İşte Peder Callahan "Maça Kızı"ndaki Ted Briautigan "Karanlık Öyküler"deki Dinky Earshow "Büyücü ve Cam Küre”de Shimi tavernada komi olarak boy gösteriyor.
    Sonunda herkesin çok iyi tanıdığı bir kahraman dahil birçok karakterler bir araya geliyor.


    Herkesin tanıdığı kahraman kim?
    Söylemem.


    Ah, lütfen söyleyin. Yoksa açıklamak istemiyor musunuz?
    Şey, aslında o benim. Sanırım bunu söyleyebilirim.


    “Kara Kule" kitapları yazarı size göre fantazi mi yazıyor?
    Bunu hiç düşünmedim. Çekiniz karşılıksız çıkmadığı sürece beni hangi sınıfa koyarsanız koyun çünkü ailemi geçindirmek zorundayım. Elektrik faturası ve diğer masrafları karşılamak zorundayım.
    Saratoga’da bir gün bir süper markette bir kadınla karşılaştım; Siz yazar Stephen King’siniz. Sizinle karşılaşmık olmak harika bir şey… Siz bir yazarsınız ve ben süpermarkette durmuş sizinle konuşuyorum. Ama kitaplarınızın hiçbirini okumadım. Filmlerinizi hiç izlemedim, çünkü ben korkudan hoşlanmam," dedi. Ben de, "Peki, neden hoþlanırsınız?" dedim. "’Esaretin Bedeli’, adlı filmi çok sevdim," cevabını verdi ve birkaç film ismi daha saydı. Ben de “Esaretin Bedeli”ni ben yazdım," dedim. "Hayır olamaz," dedi. Ben ısrar edince, yine, "Hayır, yazmadınız," dedi.
    Halk beni korku yazarı olarak algılıyor ve beni öyle zannediyor. Ama "The Dead Zone" bana göre bir aşk öyküsü. Ayrıca "Büyücü ve Cam Küre" de aşk öyküsü. İçeriğinde doğa üstü unsurlar olmayan öyküler de yazdım. Ben sadece aklıma geleni yazıyorum.
    Eğer "Kara Kule" öykülerini sınıflandırmak isterseniz, ben onları fantazi romanı sınıfına koyarım.
    Ama bunlar tam anlamıyla fantazi romanı değil. Çünkü içinde büyücüler, cinler, periler yok, ama bir cadı var. İçinde diğer korkunç şeyler de var, ama ayrıca çok heyecanlı, acıklı olaylar dizisi de var. Daha başka birçok şey var. Bence kurgu roman böyle olmalı. Ben sınıflandırma yapmayı sevmiyorum, yani bu adamın şu kalıba girmesi gerek, diyemeyiz. Benim okuyucularım yazdıklarımı anlıyor. Tanrı’ya şükür onların sayıları olduka fazla. Bu nedenle sık sık kendimi açıklama yapmak zorunda hissetmiyorum.


    "Kara Kule" serisini yazmakta zorlanıyor musunuz?
    Evet, zorlanıyorum. Yazıya her ara verişimde, tekrar başlarken, "Bu kez çok zor olacak, bu kez bu işi yapmak için çok zorlanacağım" diyorum. Ama her seferinde öykünün beni beklediğini görüyorum. Çalışmaya başlayınca kendi kendine, "Neden bu kadar ara verdim?" diye soruyorum. Buna doğru dürüst bir yanıt bulamıyorum. Bir kitabı bitirdikten sonra kuyunun tekrar dolması için ara vermek gerekiyor sanırım. 2000 yılının Temmuz ayında tam kitabı bitirirken, bir kaza geçirdim. Dayanılmaz acılar içindeydim. Fiziksel acılar işi daha da zorlaştırdı, ama yazı yazmak dünyanın en etkili acı gidericisi, diğer dünyaya geçmeyi çok seviyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi V1CT0RY -- 25 Mart 2008; 13:12:43 >




  • okumamıştım bunu tesekkürler.

    ama ben hla sonunu begenmeyenler tarafındayım
  • Ben de beğenmedim valla. O kadar oku oku sonra ne çıksın. Sırf bitirmek için bitirdi yani seriyi vr böyle saçma bir son yazmak zorunda kaldı...
  • o kadar muhtesem bir şey ortaya çıkardıki hiçbir son yakışmazdı.
    quote:

    Orjinalden alıntı: Pir

    Ben de beğenmedim valla. O kadar oku oku sonra ne çıksın. Sırf bitirmek için bitirdi yani seriyi vr böyle saçma bir son yazmak zorunda kaldı...
  • Benide yazın .. Kara Kule Serisi Hayranıyım...
  • bence son güzeldi.kule roland'a kendi cezasını kendi verdi.
  • Yaz Hocam Yaz.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: S3ZGEK

    bence son güzeldi.kule roland'a kendi cezasını kendi verdi.

    silahşör bunu hakketmedi.
    gerçi açık bir kapı bıraktı ve unutulan eksik olanı beline taktı bu sefer ama yinede hakketmedi
  • quote:

    Orjinalden alıntı: 20burak1991


    quote:

    Orjinalden alıntı: S3ZGEK

    bence son güzeldi.kule roland'a kendi cezasını kendi verdi.

    silahşör bunu hakketmedi.
    gerçi açık bir kapı bıraktı ve unutulan eksik olanı beline taktı bu sefer ama yinede hakketmedi




    Adam yıllarca uğraştı o odaya girebilmek için sonra ne oldu...
  • Elemanlar sıpoylırın dibine komuşsunuz hayırlı olsun

    Kara Kule serisi o kadar şahane bir seri ki, sonu okunmayabilir. Çok ciddiyim bak. Mazoşistlik gibi gözükebilir ama son 50 sayfa okunmaz. En azından böyle birkaç ay. Sonra sayfaları yırtarcasına kanırta kanırta okunur sonra kafa duvarlara sürtülür
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Dave Mustaine

    Elemanlar sıpoylırın dibine komuşsunuz hayırlı olsun

    Kara Kule serisi o kadar şahane bir seri ki, sonu okunmayabilir. Çok ciddiyim bak. Mazoşistlik gibi gözükebilir ama son 50 sayfa okunmaz. En azından böyle birkaç ay. Sonra sayfaları yırtarcasına kanırta kanırta okunur sonra kafa duvarlara sürtülür




    Bende öyle yaptım zaten...

    Son elli sayfayı okudum şok geçirdim valla kitaplar mı karıştı acaba dedim. Sonu böyle olamaz, hayırrrrrrr.




  • Ya bu yeni kitabı ne zaman çıkacak acaba Tr de?
  • beyler evde net kesildi oyusden bayadır ugrayamadım...
    Naber, nasıl gidiyo
  • quote:

    Orjinalden alıntı: 20burak1991

    bende baslayacagım ama serinin ilk 3 kitabı bende yok.param olunca başlıyorum kara kuleye tekrar:)

    Elimde kara kule serisi e-kitap var. İstek olursa yollarım. Pm atın.
  • Arkadaşlar Kral'ın son kitabı Duma Adası Tr'de yayınlandı...

    Bu arada eskiden fake ismiyle yayınladığı kitabı Dzenleyiciler, Stephen King ismi altında yeniden yayınlandı...
  • Rüya avcısı diye bir kitabını aldım..İdefix de pek iyi yorumlar yapılmamış içinizde okuyanınız varmı..Daha evvel mahşer oyun ve çağrıyı okudum..Eskiden beri bilirim ama hiç okuyamadım nedense kitaplarını..Ama özellikle mahşer ve çağrı güzeldi..Oyunda bir kadının psikolojisini anlatmak bu kadar olur dedirten bir yapımdı doğrusu..:) Biraz sıkıcı gibi geldi idi (ben genelde action ararım ondan olabilir) ama yinede güzeldi..Şimdi elimde Rüya avcısı ve ve kara kule 1 var..Rüya avcısından sonra kara kule serisine başlamayı düşünüyorum..Bir çok arkadaşım Stephan King bu dizide kendini aşmış falan dediler..Sizinde fikrinizi almak istedim..Bu arada benide üye olarak kabul edebilirsiniz..:)
  • 
Sayfa: önceki 1819202122
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.