Şimdi Ara

Taharet musluğu Avrupa ve başka Ülkelerde yok mu? (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir (2 Mobil) - 1 Masaüstü2 Mobil
5 sn
215
Cevap
2
Favori
63.326
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: MMX 166

    avrupalılar artık bide kullanır
     Taharet musluğu Avrupa ve başka Ülkelerde yok mu?

    tuvaletten sonra buna oturulur,ve temızlenırler
    gercı daha farklı modellerıde var.mesela alttan tazıklı su atan versıyonlarınıda bulmak mumkun.
    bızım kulturumuzde yerı yok ama ulkemızde luks otellerın banyolarında bide ye rastlayabılırsınız.

    tuvalet kagıdı kullanımıda su sekıldedır.avrıpada tuvalet kagıdı kullanırlar ama hemen hemen hergun de dus aldıkları ıcın sorun olmaz.


    bidenin 1. işlevi;yapılış-icat ediliş amacı taharet değildir...
    kadınlar,cinsel ilişkiden sonra temizlenmek için kullanırlar...klozete oturur gibi değil,yüzünüz duvara bakacak şekilde oturur-çömelirsiniz...

    fakültedeyken ben de sizin gibi düşünüp koyuyordum her projeme..işlevi hoşuma gitmişti...birgün bir projeme tashih alıyordum iç mekan hocamdan,her klozetin yanına koymuş olduğum için demekki farketti;"bide ne için kullanılır bliyormusun?" diye sordu,ben de taharet için değil mi fln dedim...adam ayağa kalktı,sınıfı etrafına topladı ve bidenin ne için kullanıldığını sınıfın ortasında sandalye ile uygulamalı bir şekilde anlattı...hatta yabancılar,bide yerine "after-sex" kelimesini de kullanıyorlar...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi plateau -- 27 Aralık 2007; 0:29:47 >




  • Taharet Musluğu Reklamı
    http://www.youtube.com/watch?v=Qcp4Sm-bEj4

    quote:

    Orjinalden alıntı: darkswordman
    fransa lüksenburg almanya italya isviçre hicbirinde yok gittim

    Nasıl yok. İtalya'da bu iş için ayrı klozet bile var; hatta sıcak-soğuk su musluğu bile var.

    Adamlar da bize diyorlar, "taharet musluğunız ne acayip, nasıl kullanıyorsunuz" diye.
  • bence başkasının poposunun pisliğine bakacağımğza kendimize bakalım
    bizim sokaklarımız çokmu temiz ?sokaklar sigara sakız tükürükten yürünmüyor.
    herkes yediği şeyin ambalajını sokağa atıyor.çuvaldızı başkasına batırırken iğneyide kendimize batıralım.
  • fransa tuvalet kültürünü Osmanlıdan öğrenmiştir (bizden) eskiden onların poşete yapıp dışarı attıklarını duymuştum iğrençler avrupalı türkler kadar temiz olamaz yani müslümanlar kadar
  • TUVALET VE TAHARET!!

    --------------------------------------------------------------------------------

    Önce tuvalettin geçmişini anlatmak istiyorum. Bunu bir dergide okumuştum. Galiba Ahmet Sarbay adlı bir yazarın araştırması idi. İslam öncesi cahilliye toplumu tuvaleti bilmediği için, ihtiyacı gelen def-i hacet etmek için dağ bayır gezermiş. Onları bu sıkıntıdan İslamiyet kurtarmıştır. 1388 yılında İngiltere kralı, göl ve derelere def-i hacet yapılmasını yasaklamış, ama nereye yapılacağını söylemeyi unutunca, zavallı Edinburgh halkı ne yapsın? Evinde ürettiği büyük, küçük her türlü pisliği camından aşağıya salarmış. Artık herkes aynı şeyi yaptığı için, gece sokağa çıkma gafletinde bulunan insanlar, başına bir oturağın boşaltılmasını önlemek için, sürekli olarak “beed your handle” (elindekine dikkat et) diye bağırmak zorunda kalırmış.
    Fransa da o yıllarda pekiyi durumda değilmiş. “Güneş Kral” denilen XIV. Louis’nin Paris’inde de gece gündüz demeden, pencereden lazımlıklar boşaltılıyormuş. Ancak Fransızlar daha nazik oldukları için lazımlığı boşaltmadan önce, pencereden başlarını uzatıp “suya dikkat et” diye bağırıp, sonra boşaltırlarmış. Daha sonra her şeyi Devletten beklemek olmaz sloganı ile yola çıkan özel sektör, bu işe el atmış. Ortaya seyyar umumi helâlar çıkmış. Ellerinde pelerinlerle dolaşanlar, ihtiyacı olanları pelerinlerin altına alarak işlerini görmelerini sağlarlarmış. Bu sayede çok para kazananlar olmuş. O dönemin Paris’inde, çevrede insan olup olmadığı hiç önemsenmeden, her yerde rahatlama serbestliği varmış. Hatta Louvre Saray’ının merdivenlerinde bile, ihtiyaç giderilirmiş. Bu sebeple, birçok saray leş gibi kokarmış. Versay Sarayı kaynaklı “tüy dikme” metodu ise; şöyle uygulanırmış: Koridor köşelerinde, hacetlerin büyüğü giderildiğinde uşaklar, bunları dışarı atmadan önce, bir kaz tüyünü içine sokarlarmış. Birkaç gün sonra da tüyden tutarak, sertleşmiş olan haceti, pencereden dışarı fırlattıklarında, o anki şanslı kişi kim ise, onun kafasında patlarmış.
    İslamiyet temizliğe çok önem verir. Hatta temizliği imanın şartlarından sayar. Hz. Peygamberimizin de bütün hayatında, temizliğin her türlüsüne çok dikkat ettiği bilinir. Müslüman maddi manevi temizliğine dikkat eder. Bildiğimiz gibi, her tür hastalıktan korunmanın ilk şartı, temiz olmak ve temiz ortamlarda yaşamaktır. Bakara suresinin 222. ayetinde de “Allah daima tövbe edenleri sever, temizlenenleri sever” buyurmuştur. Allah birçok ayetinde; ruh ve beden temizliğinden bahseder. Ayrıca hadislerde de, temizlik hakkında birçok bahis vardır.
    Ben size önce tuvalet adabından bahsetmek istiyorum. Tuvalete girmeden önce her işimizde olduğu gibi önce besmele çekip sol ayakla girmemiz sünnettir. Çıkarken ise sağ ayakla çıkmamız gerekiyor. Peki, neden bu şekilde giriyoruz diye soracak olursanız? Tuvalete girme esnasında tansiyon bayılma gibi vesaire durumlar olduğu zaman bir bayılma söz konusu olursa tuvaletin içine değil de dışına düşmemiz açısından yararlıdır. Ama ev ve mescitlere girerken tam tersi uygulanmalıdır, yani sağ ayakla girip, sol ayakla çıkmamız gerekiyor. Burada da durum aynıdır. Peygamberimiz; temiz işlerde sağ elimizi, pis işlerde de sol elimizi kullanmamızı, sağlığımız açısından tavsiye ediyor. Def-i hacet yaparken oturarak yapmamız ve asla üzerimize sıçratmamamız gerekiyor. Sıçrayan def-i hacetin, namaza mani olduğunu hatta kabir azabına neden olduğunu Peygamberimiz söylüyor. Oturarak def-i hacet yapmanın sağlık açısından faydalı olduğunu, doktorlar kabul ediyor. Ayakta yapılan idrar, böbreklere ve mesaneye zarar veriyor. Oturarak yapıldığı zaman, böbreklerden gelen taş, kum, bakteri ve üre; oturmanın verdiği baskı ile kolayca dışarı atılır. Taharet ise; içinde birçok şifa ile birlikte gelir.
    Vücudumuz sistemli bir makine gibidir, yediğimiz gıdaların yaralı olanını alırız yaramayanını, yâda fazlalıklarının posasını bağırsak yolu ile sıvı olanını ise mesane yolu ile dışarı atarız. Yani def-i hacette, mide, bağırsak, böbrek, mesane birbirine bağlı olarak çalışır. Bu atıkların atılmasından sonra, taharet dediğimiz temizlik çok önemlidir. Taharette mutlaka su kullanmak gerekiyor ve en önemlisi taharetlenirken önden arkaya doğru temizlenmek gerekiyor. Taharetin sağlığımıza ne gibi faydası var derseniz? Su ile temizlikte def-i hacetten sonra gevşeyen kalın bağırsağın toparlanmasına, ıkınma ile bağırsağa hücum eden kanın geri çekilmesine, makatta oluşan küçük kurtçukların giderilmesine, yoksa oluşumunu engellemeye, basur oluşmasını önlemeye, varsa ilerleyip müzminleşmesini, iltihap oluşmasını engellemeye yardımcı olur. Kabızlığı önler, bazı kadın hastalıklarını önler, prostat hastalığını önler, varsa ilerlemesini önler, tenasül uzuvlarına kuvvet verir. Taharette birçok şifa vardır unutmayın! Su ile yıkadıktan sonra, mutlaka temiz bir bez ile veya tuvalet kâğıdı ile kurulamak gerekiyor. Kurulamadığımız takdirde ise, mantar hastalığı için zemin hazırlamış oluştururuz. Ayrıca iç çamaşırımızı da sık sık değiştirerek, temiz olmasını sağlamalıyız. Ayrıca tuvalette çok kalmayalım, her ne kadar orası, hayal kurma ve düşünme yeri ise de, tuvaletten çıkan gazların saçları döküp kelliğe neden olduğu söyleniyor.




  • Arakdaşlar geniş bir bilgi edinen var mı bu konu hakkında
  • Onların avrupasını s.veyim.
  • Bu gavurlara bu musluğu öğretip bol bol satacaksın. Ne para var ama...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: _HURMACI_





    Teşekkür ederiz aydınlatıcı bilginiz için.


    Birazda adamların kanında var mikropluk yani bilmedikleriden değil..
  • Ulan ben seneye Erasmus'la gidicektim Avrupa'ya napıcam şimdi



  • quote:

    Orjinalden alıntı: TiriT

    kıllarla beraber sarkıt gibi olur


    baba naptın sen yaa
  • eskiden avrupa da tuvalet yoktu kanalizasyon sistemi bile yoktu..(bknz. versay sarayı) fransa da odada bulundurdukları tasın içine yaparlarmış.. ( hatta fransanın bazı kesimlerinde ki köyler de bu uygulama halen devam etmekteymiş.. )
    arkadaşların dediği gibi avrupa da yıkanma da yoktu.. Kokmamak için pudra ve güzel kokular sürerlermiş.. Fransanın parfüm alanında lider olmasının sebeplerinden birisi de budur..
    Avrupada ki büyük veba salgının da halk hastalığın sudan kaynaklandığını ve bulaştığını, bu yüzden de yıkanmazlarmış..
  • Peki veba sulara nasıl bulaşmış?Bilen var mı?
    quote:

    Orjinalden alıntı: extree

    eskiden avrupa da tuvalet yoktu kanalizasyon sistemi bile yoktu..(bknz. versay sarayı) fransa da odada bulundurdukları tasın içine yaparlarmış.. ( hatta fransanın bazı kesimlerinde ki köyler de bu uygulama halen devam etmekteymiş.. )
    arkadaşların dediği gibi avrupa da yıkanma da yoktu.. Kokmamak için pudra ve güzel kokular sürerlermiş.. Fransanın parfüm alanında lider olmasının sebeplerinden birisi de budur..
    Avrupada ki büyük veba salgının da halk hastalığın sudan kaynaklandığını ve bulaştığını, bu yüzden de yıkanmazlarmış..

  • Millet k.çını silmeye ne meraklıymış yaw...

    Temiziz felan diyoruz da sokaklar balgamdan, çöpten geçilmiyor...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: utku84


    quote:

    Orjinalden alıntı: TiriT

    kıllarla beraber sarkıt gibi olur


    baba naptın sen yaa



    Of of off harbi iğrenç olmuş ya
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Cpt.Tsubasa

    Millet k.çını silmeye ne meraklıymış yaw...

    Temiziz felan diyoruz da sokaklar balgamdan, çöpten geçilmiyor...

    +1500
  • quote:

    Orjinalden alıntı: oBLoOd

    Peki veba sulara nasıl bulaşmış?Bilen var mı?
    quote:

    Orjinalden alıntı: extree

    eskiden avrupa da tuvalet yoktu kanalizasyon sistemi bile yoktu..(bknz. versay sarayı) fransa da odada bulundurdukları tasın içine yaparlarmış.. ( hatta fransanın bazı kesimlerinde ki köyler de bu uygulama halen devam etmekteymiş.. )
    arkadaşların dediği gibi avrupa da yıkanma da yoktu.. Kokmamak için pudra ve güzel kokular sürerlermiş.. Fransanın parfüm alanında lider olmasının sebeplerinden birisi de budur..
    Avrupada ki büyük veba salgının da halk hastalığın sudan kaynaklandığını ve bulaştığını, bu yüzden de yıkanmazlarmış..




    veba sudan bulaşmıyor bu aptiler öyle sanıyorlar.. veba bildiğim kadarıyla o zaman pire ile bulaşıyormuş.. ( adamlar pis olunca doğal olarak pireleniyorlar.. )




  • Sorun veba ise İstanbul'un bir zamanlar vebadan nasıl kırıldığını da öğrenin. Haberiniz yok galiba?
    İstanbul'da Veba Salgını

    Ben tam tersini düşünüyorum. Avrupalılar bana daha temiz geliyorlar. Mesela avrupa sokaklarında yürüyün insanlar çok temiz duruyorlar hergün duşlarını alıyorlar büyük bir çoğunluğu ve giydikleri kıyafetleri hergün değiştiriyorlar ama Türkiye de sokakları bir gezin insanların büyük bir çoğunluğu ter kokuyor. Aynı kıyafeti günlerce giyen insanlarla dolu, duş almayı bırakın haftada bir banyo yapıyorlar.
  • hü bide modern olcaklar allahın cahilleri gidelimde medeniyet gösterelim
  • quote:

    Orjinalden alıntı: :ArHaus:

    Sorun veba ise İstanbul'un bir zamanlar vebadan nasıl kırıldığını da öğrenin. Haberiniz yok galiba?
    İstanbul'da Veba Salgını

    Ben tam tersini düşünüyorum. Avrupalılar bana daha temiz geliyorlar. Mesela avrupa sokaklarında yürüyün insanlar çok temiz duruyorlar hergün duşlarını alıyorlar büyük bir çoğunluğu ve giydikleri kıyafetleri hergün değiştiriyorlar ama Türkiye de sokakları bir gezin insanların büyük bir çoğunluğu ter kokuyor. Aynı kıyafeti günlerce giyen insanlarla dolu, duş almayı bırakın haftada bir banyo yapıyorlar.

    dediğini araştırdım da.. bizans dönemin de olan salgından başka birşey yok..? link var mı?
  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.